Tip 2 Diyabet

Tip 2 diyabet, vücudun insülinin etkilerine karşı koyduğu ya da vücudun yeterli insülin üretemediği hale gelmesi olup tedavisi; yaşam tarzında değişikliler ve ilaç tedavisi ile yapılır.

Tip 2 Diyabet Nedir?

Diyabet, kan dolaşımınızda şeker yani glikoz seviyelerinin yükseldiği kronik tıbbi bir durumdur. İnsülin hormonu, glikozu kanınızdan enerji için kullanan hücrelere taşımanızı sağlar. Tip 2 diyabette, hücreler insüline olması gerektiğince tepki veremez. Hastalığın sonraki aşamalarında, vücudunuzda yeterli insülin üretemeyebilir.

Tip 2 diyabet ile vücudunuz ya şekerin (glikozun) hücrelere hareketini düzenleyen bir hormon olan insülinin etkilerine karşı koyar ya da normal glikoz seviyelerini korurken yeterli insülin üretmez.

Tip 2 diyabet eskiden yetişkinlerde başlayan diyabet olarak biliniyordu, ancak bugün daha fazla çocuğa, bozukluk tanısı konuluyor. Bunun nedeninin çocukluk obezitesindeki artış olduğu düşünülüyor.

Tip 2 Diyabet Belirtileri Nelerdir?

Tip 2 diyabette, vücudumuz glikozu hücrelere getirmek adına insülini etkili bir şekilde kullanamaz. Bu da vücudunuzun dokularınız, kaslarınız ve organlarınızdaki alternatif enerji kaynaklarına güvenmesine neden olur. Bu durum çeşitli semptomlara neden olabilen bir zincir reaksiyonudur.

Tip 2 şeker hastalığı yavaş gelişebilir. Semptomlar hafif olabilir ve başlangıçta kolayca giderilebilirler.

Bir kişi semptomlar yaşarsa, aşağıdakileri fark edebilir:

  • Sık idrara çıkma ve artan susuzluk hissi: Kan dolaşımında aşırı miktarda glikoz biriktiğinde, vücut dokulardan sıvı çıkarır. Bu da aşırı susuzluğa ve daha fazla su içme ve idrara çıkma ihtiyacına yol açabilir.
  • Artan açlık: Tip 2 diyabette, hücreler enerjiyi kullanmak için  glikoza erişemez. Kaslar ve organlar enerji açısından düşük olacaktır ve kişi normal zamanlardan  daha aç hissedebilir.
  • Kilo kaybı: Çok az insülin olduğu zaman  vücut enerji için yağ ve kas yakmaya başlayabilir. Bu da  kilo kaybına neden olur.
  • Yorgunluk: Hücreler glikozdan yoksun olduğu zaman  vücut yorulur. Bir kişi tip 2 diyabet hastası olduğunda yorgunluk gündelik yaşama müdahale edebilir.
  • Bulanık görme: Yüksek kan şekeri sıvının göz merceklerinden çekilmesine neden olarak şişmeye yani geçici olarak bulanık görmeye yol açabilir.
  • Enfeksiyonlar ve yaralar: Enfeksiyon ve yaralardan kurtulmak daha uzun sürer çünkü dokuların kan dolaşımı zayıftır ve başka beslenme bozuklukları olabilir.

Diyabet bazı ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bir kişi glikoz seviyelerini ne kadar erken fark eder ve yönetmeye başlarsa, komplikasyonları önleme şansı o kadar artar. Diyabet 45 yaşından sonra gelişmesi beklenen bir durumdur ancak bazı durumlarda gençleri ve çocukları etkileyebilir. Bu yaş gruplarında fazla kilo alma, yüksek tansiyon hastalığı, ailede tip 2 diyabet öyküsü bulunması gibi faktörler hastalığı tetikleyebilir.

Aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir:

  • Artan iştah ve açlığa rağmen kilo kaybı
  • Aşırı susuzluk ve ağız kuruluğu hissi
  • Sık sık idrara çıkma ve idrar yolu enfeksiyonları
  • Yorgunluk hissi
  • Bulanık görme durumu
  • Kesiklerin veya yaraların yavaş iyileşmesi
  • Ellerde ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma
  • Kaşınan cilt
  • Ebeveynler bu belirtileri fark ettiklerinde, çocuğun bir doktora görünmesi gerekir. Bunlar aynı zamanda tip 1 diyabet belirtileridir. Tip 1 daha az yaygındır, ancak yetişkinlere göre çocukları ve gençleri etkileme olasılığı tip 2 diyabete göre daha yüksektir. Bununla birlikte, tip 2 diyabet gençlerde ve çocuklarda geçmişte olduğundan daha yaygın hale gelmektedir.

Yaşlı yetişkinlerde görülen belirtiler genel olarak:

  • Uyuşuk ve kronik olarak zayıf hissedilen grip benzeri yorgunluk
  • İdrar yolu enfeksiyonları
  • Dolaşım ve sinir hasarı nedeniyle ellerde, kollarda, bacaklarda ve ayaklarda uyuşma ve karıncalanma hissi
  • Ağız ve diş etlerinde iltihap problemleri

Aşağıdaki belirtiler yaşlılarda tip 2 diyabet başlangıcında görülebilir:

  • Klasik bir erken diyabet semptomu iyileşmesi uzun zaman alan bir yara olabilir.
  • Çoğu hastalar erken evrelerde semptom yaşamaz ve yıllarca semptomları olmayabilir.
  • Tip 2 diyabetin olası erken bir belirtisi, vücudun belirli bölgelerinde cilt koyulaşması görülebilir. Bu belirtiler akantozis nigrikans olarak bilinir.
  • Sık mesane, böbrek veya cilt enfeksiyonları
  • İyileşmesi daha uzun süren kesikler
  • Yorgunluk hissi
  • Aşırı açlık ve artan susuzluk hissi
  • İdrar sıklığı
  • Bulanık görme

Bir insan yıllarca hafif semptomlara sahip olabilir, ancak bunlar zamanla artabilir. Daha fazla sağlık problemi gelişebilir.

Tip 2 Diyabet Nedenleri Nelerdir?

Tip 2 diyabet, vücut insüline dirençli olduğunda veya pankreas yeterli miktarda insülin üretemediğinde gelişir. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak obezite ve hareketsiz olmak gibi genetik ve çevresel faktörler katkıda bulunan faktörler gibi görünmektedir.

İnsülin, pankreastan salgılanan bir hormondur. Pankreas dolaşımdan insülini kana  verir. İnsülin de dolaşımda şekerin hücrelere girmesini sağlar. İnsülin kan dolaşımınızdaki şeker miktarını fizyolojik aralığa indirerek düzenler. Kan şeker seviyeniz düştükçe, pankreasınızdan insülin salgılanmasına da gerek kalmayacaktır.

Glikoz, kaslar, beyin ve diğer dokuları için temel enerji kaynağıdır. Vücudumuza glikoz sağlayan temel iki kaynak vardır; karaciğer ve yiyecekler. Glikoz, insülin reseptörlü hücrelere girdiği zaman kan dolaşımı tarafından emilir. Karaciğeriniz glikozu glikojen olarak depolar veya kendisi için kullanır.

Glikoz seviyeleriniz düşük olduğu zaman yani uzun süreli aç kaldığınızda karaciğer, glikoz seviyenizi normal bir aralıkta içinde tutmak için depolanmış glikojeni glikoza çevirir.

Tip 2 diyabette bu süreç iyi sonuç vermez. Hücrelerinize geçmek yerine kan dolaşımınızda glikoz (şeker) birikir. Kan şekeri seviyeleri arttıkça, pankreastaki insülin üreten beta hücreleri daha fazla insülin salgılamaya başlar, ancak sonunda bu hücreler bozulur ve vücudun taleplerini karşılamak için yeterli insülin yapamaz.

Tip 2 Diyabet için Risk Faktörleri Nelerdir?

Risk faktörleri hastalığın doğrudan nedeni değildir. Fakat bu gruplara dahil insanlarda hastalığın daha fazla görüldüğü saptanmıştır. Tip 2 diyabetin sık görüldüğü durumlar şunlardır:

Kilo: Aşırı kilolu olmak tip 2 diyabet için ana risk faktörlerinden biridir. Bununla birlikte, tip 2 diyabet geliştirmek için fazla kilolu olmak zorunda da değilsiniz.

Yağ dağılımı: Yağları esas olarak karında depolarsanız, tip 2 diyabet riskiniz, kalçalarınız ve uyluklarınız gibi başka bir yerde yağ depolamanızdan daha fazladır. Bel çevresi 101,6 santimetre üzerinde olan bir bel veya 88,9 santimetreden daha büyük beli olan bir kadın iseniz, tip 2 diyabet riskiniz artar.

Hareketsizlik: Ne kadar az hareketli olursanız tip 2 diyabet riskiniz o kadar artacaktır. Fiziksel aktivite kilonuzu kontrol etmenize yardımcı olur. Kaslar  glikozu enerji olarak kullanır ve hücrelerinizi insüline karşı daha hassas hale getirir.

Aile öyküsü: Ebeveyninizde veya kardeşinizde tip 2 diyabet varsa sizde de tip 2 diyabet riski artar.

Gizli şeker: Gizli şeker, kan şekeri seviyenizin normalden yüksek olduğu, ancak diyabet olarak sınıflandırılamayacak kadar yüksek olmadığı bir durumdur. Tedavi edilmediği zaman gizli şeker genellikle tip 2 diyabete ilerler.

Gestasyonel diyabetHamileyken gestasyonel diyabet geliştirdiyseniz eğer  tip 2 diyabet geliştirme riskiniz de artacaktır. 4 kilodan daha ağır bir bebek doğurduysanız, tip 2 diyabet riski de vardır.

Polikistik over sendromu: Düzensiz adet dönemleri, aşırı kıl uzaması ve obezite ile karakterize yaygın bir durum olan polikistik over sendromuna sahip kadınlar için diyabet riskini artırır.

Koyulaşmış cilt bölgeleri genel olarak koltuk altı ve boyunda görülür. Bu durum genellikle insülin direncini gösterir.

Tip 2 Diyabet Teşhisi

Tip 2 diyabet teşhis edilirken birçok laboratuvar testi bir arada kullanılır. Bunlar tanıyı kesinleştirmek ve diyabetin türünü belirlemek için yapılır.

Hemoglobin A1C  testi: Bu kan testi son iki ile üç ay boyunca ortalama kan şekeri (glikoz) seviyenizi gösterir. Normal seviyeler yüzde 5,7'nin altındadır ve yüzde 5,7 ile 6,4 arasındaki bir sonuç gizli şeker (prediyabet) tanısı olarak kabul edilir. İki ayrı testte yüzde 6,5 veya daha yüksek bir hemoglobin A1C seviyesi diyabetiniz olduğu anlamına gelir.

A1C testi mevcut değilse ya da hemoglobin A1C testine müdahale eden nadir bir hemoglobin formu (hemoglobin varyantı olarak bilinir) gibi belirli durumlarınız varsa, doktorunuz diyabet teşhisi için aşağıdaki testleri kullanabilir:

Rastgele kan şekeri testi: Rastgele kan şekeri testinde aç veya tok olmanız fark etmez. En son ne zaman yemek yediğinizden bağımsız olarak, kan şekeri seviyenizin 200 mg / dL (11.1 mmol / L) veya daha yüksek olduğunu gösteren bir kan örneği, özellikle sık idrara çıkma ve aşırı susuzluk gibi diyabet belirtileri ve semptomları varsa diyabet tanısı alabilirsiniz.

Açlık kan şekeri testi: Bir gece oruç tutulduktan sonra kan örneği alınır. 100 mg / dL'den düşük bir değer normaldir. 100 ila 125 mg / dL (5.6 ila 6.9 mmol / L) arasındaki bir seviye, gizli şeker tanısı olarak kabul edilir. Açlık kan şekeriniz iki ayrı testte 126 mg / dL (7 mmol / L) veya daha yüksekse, diyabet tanısı alırsınız.

Oral glikoz  tolerans testi: Bu test hamilelik dışında diğerlerinden daha az kullanılan bir testtir. Bir gece oruç tutmanız ve sonrasında doktorun ofisinde şekerli bir sıvı içmeniz gerekir. Kan şekeri seviyeleri sonraki  iki saat boyunca periyodik olarak test edilir.

140 mg / dL'den (7.8 mmol / L) düşük bir kan şekeri seviyesi normal kabul edilir. 140 ve 199 mg / dL (7,8 mmol / L ve 11,0 mmol / L) arasındaki bir değer, gizli şeker olduğunuzu  gösterir. İki saat sonra 200 mg / dL (11.1 mmol / L) veya daha yüksek bir okuma ise diyabet anlamına gelir.

Diyabet teşhisi konulursa, doktor tip 1 ve tip 2 diyabet arasında ayrım yapmak için başka testler yapabilir  çünkü iki durum genellikle farklı tedaviler gerektirir. A1C seviyeleri üç ayda bir değiştiğinden yılda iki ila dört kez kontrol edilmesi gerekir. Yaşınıza ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebileceğinden, hedef A1C hedefinizi doktorunuz size göre belirleyecektir.

Yüksek bir hemoglobin A1C seviyesi ilacınız, yemek planınız veya aktivite seviyenizde bir değişiklik yapılması gerektiğini gösterebilir. A1C testine ek olarak, doktorunuz kan basıncınızı (tansiyon) ölçecek ve kolesterol seviyenizi, tiroid fonksiyonunuzu, karaciğer fonksiyonunuzu ve böbrek fonksiyonunuzu kontrol etmek için periyodik olarak kan ve idrar örnekleri alacaktır. Düzenli göz ve ayak muayeneleri de diyabet takibinde önemlidir.

Tip 2 Diyabet Tedavisi

Tip 2 diyabet tedavisinde önerilen bazı yaşam tarzı değişiklikleri vardır. Bunlar kilo kaybı, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz şeklindedir. Ayrıca hastalar ilaç tedavisine ve kan şekeri takibine başlayabilir. Bu adımlar kan şekeri seviyenizi normale yakın tutmanıza yardımcı olur, bu da komplikasyonları geciktirebilir veya önleyebilir.

Kilo kaybı: Kilo vermek kan şeker seviyesini düşürebilir. Başlangıç ağırlığınızın yüzde 7 ile daha fazla sürekli kilo kaybı ideal gibi görünse de, vücut ağırlığınızın sadece yüzde 5 ile 10'unu kaybetmek fark yaratacaktır. Bu da 82 kilogram ağırlığındaki bir kişinin, kan şekeri seviyelerini etkilemek için 5,9 kilogram veya biraz daha az kilo kaybetmesi gerektiği anlamına gelir. Porsiyonları kontrol etmek ve sağlıklı yiyecekler yemek, kilo vermeye başlamanın sağlıklı ve kolay yoludur.

Sağlıklı beslenme: Popüler algının aksine, belirli bir diyabet diyeti yoktur. Bununla birlikte, diyetinizi kontrol etmek önemlidir:

  • Daha az kalorili yiyecekler
  • Daha az rafine edilmiş  karbonhidrat, özellikle tatlılar
  • Daha az doymuş yağ içeren gıda  tüketimi
  • Daha fazla sebze ve meyve tüketmek
  • Lifli daha fazla yiyecek tüketmek

Kayıtlı bir diyetisyen, sağlık hedeflerinize, yemek tercihlerinize ve yaşam tarzınıza uyan bir yemek programı hazırlamanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, karbonhidrat alımınızı nasıl izleyeceğinizi de  öğretebilir ve kan şekeri seviyenizi daha kararlı tutmak adına yemekleriniz ve atıştırmalıklarınızla ne kadar karbonhidrat almanız gerektiğini size bildirebilir.

Fiziksel aktivite: Herkesin düzenli egzersize ihtiyacı vardır ve tip 2 diyabetli insanlar da istisna değildir. Günlük rutininizin bir parçası haline getirmek için yürüyüş, yüzme ve bisiklete binme gibi sevdiğiniz  aktiviteleri seçin.

Haftanın birkaç  gününde en az 30 ila 60 dakika orta (veya 15 ila 30 dakika kuvvetli) hafif egzersiz yapmayı hedefleyin. Egzersizlerin çeşitlendirilmesi daha sağlıklıdır.

Fiziksel aktivitenin kan şekerini düşürdüğünü unutmayın. Herhangi bir aktiviteden önce kan şeker  seviyenizi kontrol edin. Kan şeker seviyenizi düşüren diyabet ilaçları alıyorsanız, düşük kan şekerini önlemeye yardımcı olmak için egzersiz yapmadan önce bir şeyler atıştırmanız gerekebilir. Televizyon izleme gibi etkin olmayan etkinliklerde geçirdiğiniz süreyi azaltmak da önemlidir. Her 30 dakikada bir hareket etmeye çalışın.

Kan şekerinizi izleme: Tedavi planınıza bağlı olarak veya insülin kullanıyorsanız kan şekerinizi günde birkaç kez kontrol etmeniz ve kaydetmeniz gerekebilir. Doktorunuza, kan şekerinizi ne sıklıkta kontrol etmenizi istediğini sorun. Dikkatli izleme, kan şekeri seviyenizin hedef aralığınızda kalmasını sağlamanın en iyi yoludur.

Diyabet ilaçları ve insülin tedavisi: Tip 2 diyabetli bazı insanlar, sadece diyet ve egzersizle hedef kan şekeri seviyelerine ulaşabilir, ancak çoğu hasta diyabet ilaçlarına veya insülin tedavisine ihtiyaç duyar. Hangi ilaçların en iyi olduğuna karar vermek, kan şekeri düzeyiniz ve sahip olduğunuz diğer sağlık problemleri dâhil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Doktorunuz, kan şekerinizi birkaç farklı şekilde kontrol etmenize yardımcı olmak için farklı sınıflardaki ilaçları birleştirebilir.

Tip 2 Diyabet Tedavi Edilmezse

Birçok insan için tip 2 diyabet etkili bir şekilde yönetilebilir. Düzgün yönetilmezse, neredeyse tüm organlarınızı etkileyebilir ve aşağıdakiler de dahil olmak üzere ciddi komplikasyonlara yol açabilir:

  • Bakteri veya mantar enfeksiyonlarının yol açtığı cilt problemleri,
  • Ayak ve ellerde duyu, uyuşukluk ve karıncalanma hissine ayrıca kusma, ishal ve kabızlık gibi sindirim sorunlarına neden olabilecek sinir hasarı veya nöropati
  • Ayaklara zayıf dolaşım, bu da bir kesik veya enfeksiyon olduğunda ayaklarınızın iyileşmesini zorlaştırır ve ayrıca kangrene yani ayak veya bacağın kaybına yol açabilir
  • İşitme bozukluğu
  • Görme bozukluğu, glokom ve kataraktlara neden olabilecek retina hasarı veya retinopati, göz hasarı
  • Yüksek tansiyon, arterlerin daralması, anjin, kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler hastalıklar.

Yüksek kan şekeri (hiperglisemi): Çok fazla yemek, hasta olmak veya yeterli glikoz düşürücü ilaç almamak da dahil olmak üzere pek çok  şey kan şekerinizin yükselmesine neden olabilir. Yüksek kan şekeri belirtileri ve semptomlarına dikkat edilmelidir. Bunlar sık idrara çıkma, artan susuzluk, ağız kuruluğu, bulanık görme, yorgunluk ve bulantıdır. Gerekirse kan şekerinizi kontrol edin.

Hiperglisemik hiperosmolar nonketotik sendrom (HHNS): Bu hayatı tehdit eden durum, 600 mg / dL'den (33.3 mmol / L) yüksek bir kan şeker düzeyini ifade eder. Kan şekeri ölçüm cihazınız bu seviyede doğru bir okuma sağlayamayabilir veya sadece "yüksek" olarak okuyabilir. HHNS kuru ağız, aşırı susuzluk, uyuşukluk, bilinç bulanıklığı ve koyu renkli idrara neden olabilir.

HHNS, kanı kalın ve şurup haline getiren çok yüksek kan şekerinden kaynaklanır. Tip 2 diyabetli yaşlı insanlarda daha yaygın olma eğilimindedir ve genellikle bir hastalık veya enfeksiyondan önce gelir.

Tip 2 Diyabet İlaçları

Metformin: Genellikle metformin, tip 2 diyabet için reçete verilen  ilk ilaçtır. Karaciğerdeki glikoz üretimini azaltarak ve vücudunuzun insüline duyarlılığını artırarak çalışır, böylece vücudunuz insülini daha etkin bir şekilde kullanır.

Bulantı ve ishal, metforminin olası yan etkilerindendir. Vücudunuz ilaca alıştıkça veya ilacı bir yemekle birlikte alırsanız bu yan etkiler ortadan kalkabilir. Metformin ve yaşam tarzı değişiklikleri kan şekeri seviyenizi kontrol etmek için yeterli değilse, diğer oral veya enjekte edilen ilaçlar reçeteye eklenebilir.

Sulfonilüreler: Bu ilaçlar vücudunuzun kapasitesinden  fazla insülin salgılamasına yol açar. Olası yan etkiler ise düşük kan şekeri ve kilo alımıdır.

Meglitinides gibi bu ilaçlar, pankreasın daha fazla insülin salgılaması için uyararak çalışırlar, ancak daha hızlı hareket ederler ve vücuttaki etkileri daha kısa sürelidir. Ayrıca düşük kan şekeri (hipoglisemi) ve kilo alımına neden olma riski vardır.

İnsülin: Tip 2 diyabeti ilerleyen kişilerin insülin tedavisine ihtiyacı vardır. Geçmişte, insülin tedavisi son çare olarak kullanılıyordu, ancak bugün faydaları nedeniyle genellikle daha erken reçete ediliyor. Düşük kan şekeri (hipoglisemi) insülinin olası bir yan etkisidir.

Yan etki ve sağlığınızın diğer yönleri de dahil olmak üzere birçok faktörü düşündükten sonra hangi ilacın sizin için en iyi olduğuna birlikte karar verebilirsiniz. Diyabet ilaçlarına ek olarak, doktorunuz kalp ve damarı hastalıklarını önlemeye yardımcı olmak adına düşük doz aspirin tedavisinin yanı sıra kan basıncı ve kolesterol düşürücü ilaçlar da reçete edebilir.

Tip 2 Diyabete Ne İyi Gelir?

Tip 2 diyabetin sizden kaynaklanan nedenlerini yönetmek ve önlemek mümkündür. Doktorunuza danışarak bu önlemleri uygulayabilirsiniz. Doktorun önerdiği tedavilerle birlikte bu faktörlere dikkat etmek tedavinin etkili olma oranını artırabilir.

Diyet: Diyetinizde  şekeri ve rafine karbonhidratları sınırlamalı ve düşük glisemik indeksli tam tahıllar, karbonhidratlar ve lif ile değiştirmelidir. Yağsız et, kümes hayvanları veya balık protein kaynağıdır. Süt ürünlerinde de yağ oranı düşük olmalıdır. Sadece ne yediğiniz değil, aynı zamanda ne kadar yediğiniz de önemli. Porsiyon boyutlarına dikkat etmeli ve her gün yaklaşık aynı saatlerde yemek yemeye çalışmalısınız.

Egzersiz yapmak: Tip 2 diyabet hareketsizlik ile ilişkilidir. Her gün 30 dakika hafif egzersiz yapmak genel anlamda sağlığınızı iyileştirebilir. Gün boyunca fazladan hareket eklemeye çalışın.

Ağırlık yönetimi: Aşırı kiloluysanız, tip 2 diyabet geliştirme ihtimaliniz normalden daha yüksektir. Sağlıklı, dengeli bir diyet yapmak ve günlük egzersiz aksatmamak kilonuzu kontrol altında tutmanıza yardımcı olacaktır. Bu değişiklikler işe yaramıyorsa, doktorunuz güvenli bir şekilde kilo vermek için bazı önerilerde bulunabilir.

Tip 2 Diyabete Ne İyi Gelmez?

Diyabet hastalığında özellikle bel bölgesinde biriken yağlar çok tehlikelidir. Bu yüzden özellikle yapılmaması gerekenlerin başında yağlı beslenme, hareketsiz hayat, sürekli kilo almak, ilaçları düzensiz kullanmak, iğne vuruluyorsa yüksek dozlarda vurulup hipoglisemiye neden olmak iyi gelmeyecektir. Yaşam tarzınızı, beslenmenizi buna göre belirlemeniz gerekir.

Tip 2 Diyabet Ameliyatı

Tip 2 diyabet için bariatrik cerrahi kullanılabilir. Fakat bu ilk seçenek değildir. Tip 2 diyabetiniz varsa ve vücut kitle indeksinizin (VKİ) 35'ten fazla olması durumunda, kilo verme ameliyatına (bariatrik cerrahi) aday olabilirsiniz. Bariatrik cerrahi sonrası tip 2 diyabetli kişilerde uygulanan prosedüre bağlı olarak kan şekeri seviyelerinde ciddi iyileşmeler görülür. İnce bağırsağın bir kısmını atlayan ameliyatların kan şeker seviyeleri üzerinde diğer kilo verme ameliyatlarından daha fazla etkisi vardır.

Cerrahi dezavantajları arasında yüksek maliyet ve küçük bir ölüm riski de dahil olmak üzere bazı riskler bulunur. Ayrıca ciddi yaşam tarzı değişiklikleri gerektirir. Uzun süreli komplikasyonlar, beslenme eksikliklerini ve kemik erimesini da içerebilir.

Tip 2 Diyabet ve Gebelik

Tip 2 diyabetli kadınların gebelik sırasında tedavilerini değiştirmeleri gerekebilir. Birçok kadın hamilelikte  insülin tedavisine ihtiyaç duyacaktır. Kolesterol düşürücü ilaçlar, aspirin ve bazı tansiyon ilaçları hamilelik sırasında kullanılmamalıdır. Diyabetik retinopatiniz varsa, hamilelik esnasında kötüleşebilir. Gebeliğinizin ilk üç ayında ve doğumdan bir yıl sonra göz doktoruna gidilmelidir.

Çocuklarda Tip 2 Diyabet

Çocuklarda tip 2 diyabet giderek büyüyen bir sorundur.

Bunun nedenleri karmaşıktır, ancak tip 2 diyabet ihtimali artıran faktörler şunları içerir:

  • Fazla kilolu olmak
  • 9 kilo veya daha fazla doğum ağırlığına sahip olmak
  • Hamile iken şeker hastalığı olan bir annede doğmak
  • Tip 2 diyabetli yakın bir aile üyesine sahip olmak
  • Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak

Rastgele bir kan şekeri testi yüksek kan şekeri seviyelerini ortaya çıkarabilir. Hemoglobin A1C testi, birkaç ay içinde ortalama kan şekeri seviyeleri hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir. Çocuğunuzun da açlık kan şekeri testine ihtiyacı olabilir.

Çocuğunuza diyabet teşhisi konulursa, doktorlarının belirli bir tedavi önermeden önce tip 1 mi yoksa tip 2 mi olduğunu belirlemeleri gerekmektedir. Her gün çocuğunuzu iyi beslenmeye ve fiziksel olarak aktif olmaya teşvik ederek riskini azaltmaya yardımcı olabilirsiniz.

Tip 2 Diyabet için Hangi Doktora Gidilir?

Tip 2 diyabet bütün sistemleri ilgilendiren metabolik bir rahatsızlık olduğundan hastalığın tanı ve tetkiki için Endokrinoloji bölümüne başvurulmalıdır. Belirtiler ortaya çıktığında öncelikle Dahiliye-İç Hastalıkları bölümünden randevu alabilirsiniz.

Eğer tip 2 diyabetle ilgili erken dönem şikâyetleriniz varsa aşırı açlık, aşırı susuzluk hissi, geceleri idrara çıkma veya yaralarınız geç iyileşiyorsa en kısa zamanda doktora gitmeniz gerekir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Tip 2 diyabet ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Tip 2 Diyabet Genetik Mi?

Şeker hastalığının birçok farklı faktörün etkisi  bulunmaktadır. Genetik olarak gelen kodlarda sizi direkt olarak şeker hastası yapmayacaktır. Ancak aile bireylerinde görülen şeker hastalıkları, şeker hastalığına yakalanma ihtimalinizi yükseltecektir. Aile bireylerinde şeker hastası bulunması sizlerin de şeker hastası olacağınız anlamına gelmemektedir. Çevresel ve yaşamsal tarzlar şeker hastalığında doğrudan etkili olan faktörlerdir.

Burcu Kargıoğlu

Tip 2 Diyabet Tamamen İyileşir Mi?

Tip 2 diyabet yaşam tarzı değişikliklerini sürekli uygulamak ve ilaç tedavisiyle kontrol altında tutulur. İlaçlarla uzun süre yaşamak hatta diyabeti olmayan biri kadar sağlıklı olmak mümkündür. Tip 2 diyabetten gizli şeker aşamasında sıkı bir diyetle ve vücudumuzdaki insülin depolarını akıllıca kullanarak kurtulmak mümkündür. Diyabet tanısı almış vakalarda ise düzenli spor yapma, bel bölgesindeki yağları yakacak egzersizler, sebze ağırlıklı bir diyet hastalığın geriye gitmesini sağlayacaktır. Fakat bu hastalığı tamamen geçirecek olan ameliyattır. Fakat belli başlı kıstasları sağlamayan hastalar ameliyata uygun değildir.

Burcu Kargıoğlu

Tip 1 Tip 2 Diyabet Ayrımı Nasıl Yapılır?

Tip 1 diyabet hastalarında, bağışıklık sistemi kendi sağlıklı hücrelerini yabancı istilacılar olarak algılar. Bağışıklık sistemi pankreastaki insülin üreten beta hücrelerine saldırır ve bu hücreleri  tahrip eder. Bunun sonucunda vücut insülin üretemez. Tip 2 diyabette ise insülinin depolarının tükenmesi fazla kullanımı söz konusudur.

Burcu Kargıoğlu