Ayak Kırılması

Ayak kırılması, ayak bölgesinde yer alan kemiklerde gelişen kırıkları tanımlar. Hastanın kırık bölgesi alçılama işlemi ile sabitlenir.

Ayak Kırılması Nedir?

Ayak kırılması; ayak bölgesinde yer alan kemiklerde gelişen kırıkları tanımlar. Ayak bölgesi 7 adet ayak bileği kemiği, 5 adet ayak tarak kemiği ve 14 tane de parmak kemiğinden oluşur. Ayak bileği kemikleri eklem yüzleri sayesinde bacak kemikleri olan tibia ve fibula adlı kemiklere bağlanır.

Ayak bölgesi bacak kemiklerinin uç kısmı ve ayak kemiklerinin oluşturduğu bölgedir. Bu bölgedeki kemiklerde gelişen herhangi bir kırık; ayak kırılması olarak tanımlanır.

Ayaklar vücudun tüm yükünü taşıması ve yürüme, koşma gibi hareketlerde esas rol oynaması nedeniyle ayak kırılması toplumda oldukça sık rastlanan kırık türleridir. Bu kırıklar çoğunlukla erkek cinsiyette oluşur.

Ayak kırılmasında tedavi uygulanması ayak kırılması sonrasında hem yürüme hem de koşma gibi fonksiyonlarda kısıtlılık oluşmasını önler.  

Ayak Kırılması Belirtileri Nelerdir? 

Ayak kırılması toplumda oldukça sık rastlanılan bir yaralanma türüdür. Hastalarda oluşan semptomlar tıpkı diğer kemik kırıklarında görülebilen semptomlardır. Ayak kırılmasında en sık yaşanan belirtiler;

  • Ayakta ve Ayak Bileğinde Ağrı: Ağrı kemik kırıklarında en sık görülen, kişinin yaşam kalitesini oldukça düşüren bir semptomdur. Kemik kırığında oluşan kırık; bu bölgeden belli başlı kimyasal maddelerin (prostoglandin başta olmak üzere) salınmasına ve buradaki sinir hücrelerinin uyarılması ile ağrı oluşmasına neden olur. Ayak kırılmasında oluşan ağrı kırığın yerine göre ayak bileği, ayak tarak kemikleri ya da parmak kemiklerinde gelişebilir.
  • Ayakta ve Ayak Bileğinde Şişlik: Ayak kırılması çoğunlukla travmalara bağlı oluşur. Kişide travma sonucu bu bölgedeki kaslar ve cilt altı dokuları da zedelenir. Bunun sonucunda hastada şişlik semptomu oluşur.
  • Morluk Oluşumu: Ayak kırılmasında ciltteki ufak damarlar yırtılıp cilt altına doğru kanayabilir. Bu durumda hastada kanama morluk oluşumu şeklinde cilde yansır.
  • Dokunmayla Gelişen Hassasiyet: Kişide ayak kırığı varlığında ağrı ve şişlik semptomlarına ek olarak dokunmayla gelişen hassasiyet semptomu gelişebilir.
  • Ayak Üzerine Basamama: Ayak kemiklerinin kırıklarında kırığa ek olarak bu bölgedeki kaslar, sinirler ve bağ dokuları da hasarlanabilir. Bu durumda hasta ayağının üzerine basamaz. Ayağına basınca ağrı hisseder.
  • Ayak Bileğinde Şekil Bozukluğu: Ayak kemiklerinde veya ayak bileğinde gelişen kırığa ek olarak çıkık durumu da varsa; bu durumda hastada ayakta şekil bozukluğu gelişebilir. Bu şekil bozukluğu çoğunlukla ayağın yana doğru dönmesiyle oluşur.
  • Ayak Bileğini ve Ayak Parmaklarını Hareket Ettirince Artan Ağrı: Ayak bileği ya da ayak kemiklerinin kırıklarında bu bölgedeki bağ dokuları da hasarlanabilir. Bu durumda hastada parmakları ya da ayak bileğini hareket ettirince artan ağrı semptomu görülebilir.
  • Ayakta Uyuşma ve Karıncalanma: Özellikle sinir dokusunun yakınından geçtiği kemik bölgelerinin kırıklarında; bu kırık bölgeleri sinir dokusuna baskı uygular. Bunun sonucunda Kişide uyuşma ve karıncalanma semptomları oluşur.
  • Gözle Görülür Deformite: Özellikle çok ciddi ayak bileği ve ayak kemiklerinin kırıklarında dışarıdan bakıldığında kemik eğrilikleri, ayak bileği yamulması gibi semptomlar görülebilir.

Ayak Kırılması Nedenleri ve Risk Faktörleri Nelerdir?

Ayak kırılması; çoğunlukla travmaya bağlı erkek cinsiyette oluşan bir yaralanma türüdür. Hastalarda ayak kırılmasına neden olan etkenlerin ve risk faktörlerinin bilinip bunlardan uzak kalınması; ayak kırılması gelişiminin önüne geçer. Ayak kırılmasına en sık yol açan etkenler ve risk faktörleri şöyle sıralanır:

  • Futbol Oynamak: Futbolda ayak kırılması oldukça sık rastlanılan bir yaralanma türüdür. Özellikle dışardan darbenin alındığı pozisyonlarda bu yaralanmalara sık rastlanır.
  • Ayağı Şiddetli Biçimde Sert Zemine Vurmak: Ayağın şiddetli biçimde sert zemine vurulması bu bölgedeki kemiklerin travmaya uğrayarak kırılmasına neden olabilir. Bu durum ayrıca bu bölgedeki kaşların ve bağ dokularının da zedelenmesine neden olur.
  • Yüksekten Düşmek: Yüksek bir yerden istemli bir şekilde atlamak ya da istemsiz bir şekilde ayak bileğinin üzerine düşmek bu bölgedeki kemik ve bağ dokusu yapılarının yaralanmasına neden olur.
  • Ağır Egzersiz Uygulamaları: Ağır egzersizler; bu bölgedeki kemiklerin hasarlanmasına, kasların travmaya uğramasına neden olabilir.
  • Hareketsizlik: Hareketsizlik ayak bileği ve ayak bölgesindeki kemiklerini koruyan bağ dokusu yapılarının ve kasların atrofiye uğramasına (küçülüp şekil değişikliğine gitmesine) neden olur. Bu durumda hasta hareket ettikçe korunmasız kemiklerde kırık gerçekleşebilir.
  • Eklem Hastalıkları: Ayak bileği ve ayak tarak kemiklerinin eklem yüzlerini etkileyen eklem hastalıklarında bu bölgedeki kemiklerin kırıklarına oldukça sık rastlanır.
  • Osteoporoz (Kemik Erimesi): Osteoporoz; kemiğin sert yapısının korunmasını sağlayan minerallerin kemiğe çökemedği, bu yüzden de kemiklerin yumuşadığı bir hastalık türüdür. Bu hastalıkta kemikler oldukça hassas ve kırılgan bir yapıya bürünür.
  • Erkek Cinsiyet: Erkek cinsiyetteki insanların travmaya daha fazla maruz kalması kemik kırıklarının erkeklerde daha sık görülmesine ve erkek cinsiyetin risk faktörü olarak görülmesine neden olur.
  • Araç İçi Trafik Kazaları: Araç içi trafik kazalarında; kazazedede ayak bileği, ayak tarak kemiği ya da bacak kemiği kırıklarına oldukça sık rastlanır.

Ayak Kırılması Teşhisi 

Ayak kırılmasının teşhisi hastanın şikayetlerinin dinlenmesi ve gerekli görüntüleme yöntemlerinin uygulanması ile yapılır. Teşhiste kullanılan yöntemler şöyle sıralanabilir:

  • Anamnez: Anamnez, hastanın hastalığı hakkında yaşadığı şikayetlerini dile getirmesi durumudur. Ayak kırılması yaşayan hastalar çoğunlukla travma sonrası oluşan ayak parmağı ya da ayak bileği ağrısı, bu bölgelerde oluşan şişlikle morluktan yakınırlar. Hekim hastanın şikayetlerini dinler; bu şikayetlerin ne zamandır var olduğunu, şikayetleri arttırıp azaltan etkenleri, hastanın yaşadığı travmanın şiddetini sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın ağrı hissettiği bölgeyi, bu bölgede oluşan şişlik ve morlukları inceler. Hastadaki hareket kısıtlılığını gözlemlemek için hastadan birkaç adım atmasını ister. Hastanın ağrı duyduğu bölgede elle hissedilen herhangi bir deformitenin olup olmadığına bakar.
  • Direkt Grafi: Direkt grafi; kemik kırıklarında en çok kullanılan görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem X ışınlarının dokuya çarpması ve kemik gibi sert dokularda ilerleyemeyip geri dönmesi sonucu görüntü oluşumunu sağlayan bir yöntemdir. Ayak kemiklerinden birinde bulunan kırık çoğu zaman direkt grafi yöntemi ile teşhis edilebilir.
  • Bilgisayarlı TomografiBazı kemik kırıkları direkt grafi ile ayırt edilemeyebilir. Bu durumdaki hastalarda daha ileri bir görüntüleme yöntemi olan bilgisayarlı tomografi yöntemine başvurulur. Bilgisayarlı tomografi kemik kırıklarına tanı koymada direkt grafiye göre daha hassastır.

Ayak Kırılması Tedavisi

Kemik kırıklarının esas tedavisi, kemiğin iyileşmesini sağlayacak ve kırık bölgesinde hareketi sınırlandıracak tedavilerdir. Bunun için hastanın kırık bölgesi alçılama işlemi ile sabitlenir. Bu işlemde öncelikle hastada herhangi bir çıkık durumu varsa bu çıkan kemik tekrar yerine oturtulur. Ardından hastanın kırık bölgesine göre ayağın hemen tamamı alçılı bezle sarılır. Bu sayede ayağın hareketi kısıtlanır ve iyileşmesi hızlanır. Ayak kırılması alçı süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 1 buçuk ay kadardır.

Ayak kırılması yaşayan hastalar çok şiddetli ağrı yaşarlar. Bu durumdaki hastalara Medikal Tedavi yöntemi uygulanır ve ağrı hissi azaltılmaya çalışılır.

Ayak Kırılması Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Ayak bölgesi insan vücudunun ağırlığını taşıyan ve esas hareketini gerçekleştiren yapıları kapsar. Bu bölgede gelişen herhangi bir travma hem hareket kısıtlılığına hem de vücudun ağırlığının eşit dağılamamasına bağlı yürüyüş bozukluğuna neden olur.

Ayak kırılması tedavi edilmezse; hasta kırığa bağlı olarak çok şiddetli ağrı hisseder. Bu bölgede gelişen ağrı hastanın hareketlerini sınırlandırır.

Ayak kırılması tedavi edilmezse; kırık kemikler yanlış kaynayabilir. Bu durumda hastada kemiklerde yamukluk, yürüyüş bozuklukları, ayağın hareketlerinde bozukluk görülebilir. Hastada yanlış kaynayan kemikler bağ dokularına, sinirlere ve kaslara zarar verip bu dokuların hasarlanmasına yol açabilir.

Ayak Kırılmasına Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?

Ayak kırılmasına yol açan etkenlerden korunmak ve risk faktörlerini ortadan kaldırmak ayak kırılmasından korunmada yapılacak ilk davranışlardandır. Bu davranışlar;

  • Kişi ısınma hareketlerini yapmadan ağır egzersize başlamamalıdır.
  • Kişide osteoporoz gibi kemik mineral yoğunluğunun azaldığı bir hastalık varsa doktoru ile iletişime geçip yapabileceği egzersizleri öğrenmeli, bunun dışında olan çok ağır egzersizlerden uzak durmalıdır.
  • Kişi futbol başta olmak üzere ayakla oynanan ve ayağa travmanın alınmasının çok müsait olduğu sporlardan uzak kalmalıdır.
  • Kişi uzun süre hareketsiz kalmamalı, gün içinde hafif sporlar ve yürüyüşler yapmalıdır.
  • Hastalar kırık semptomu yaşadıklarında hekime başvurmalı, gerekli tedaviyi olmalıdır. Hasta alçıya alınan ayağını kullanmamalı, üzerine ağırlık vermemelidir.

Ayak Kırılmasında Kullanılan İlaçlar

Ayak kırılmasının esas tedavisi alçılama işlemidir. Bu işlem sayesinde hastanın kemikleri sabitlenir, ayağın hareket etmesinin önüne geçilir. 

Hastalar kemik kırığı yaşadığında çok şiddetli ağrı hissederler. Bu durumda hekim hastanın ağrısının azalması için Ağrı Kesici İlaçları reçete eder. Bu ilaçlar içerik olarak parasetamol, ibuprofen, naproksen gibi maddeler içerir. Bu maddeler hastada kırık sonrası salgılanan ve ağrı oluşumuna yol açan prostoglandin başta olmak üzere diğer birçok kimyasalın salınımını durdurur. Bu sayede ağrı azaltılmış olur.

Bu ilaçlar ağız yoluyla alındığı için en sık yan etkiler sindirim sistemi bozukluklarına bağlı olarak oluşur. Bu yan etkiler sıklıkla bulantı, kusma, ishal, kabızlık, mide yanması, mide ekşimesi, hazımsızlık gibi semptomlardır. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaşırsa bir hekime başvurmak gerekir.

Çocuklarda Ayak Kırılması

Çocukluk dönemi çevrenin keşfedildiği, buna bağlı olarak da travmaya en çok maruz kalınan dönemlerdendir. Bu dönemde ayak kırılması çok sık rastlanılan bir durumdur. Bu çocuklar genellikle hiperaktiftir ve bu yüzden sürekli travmaya uğrarlar.

Çocuklarda ayak kırılması tıpkı yetişkinde olduğu gibi travma ya da yüksek bir yerden atlama sonucu oluşan şiddetli ayak ağrısı, ayak şişliği ve morarma, hareket kısıtlılığı gibi semptomlara yol açar. Çocuklarda da hastalığın tedavisini yine Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı uygular.

Çocuklarda ayak kırılmasının tedavisi alçılama işlemi ile yapılır. Ancak çocuklarda kemik onarım hızı çok daha çabuk olduğu için ayağın alçıda kalma süresi yetişkindekinden daha kısadır.

Ayak Kırılmasında Hangi Doktora Gidilir?

Ayak kırılmasında hastalığa yanı koyan ve tedavi uygulayan esas bölüm Ortopedi ve Travmatoloji bölümüdür. Ancak Hastalar çoğunlukla travma sonrası gelişen şiddetli ayak ağrısı, ayakta şişlik ve morluk oluşumu gibi sebeplerle Acil Servise başvurabilirler. Acil hekimi hastada gerekli incelemeleri ve muayeneyi yapar. Kemik kırığı tespit ettiği hastaları tedavi için Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne sevk eder.

Hastalar travma sonrası yaşadıkları şiddetli ağrı, ayakta şişlik ve morluk oluşumu, hareketle artan ağrı, ayakta uyuşma ve karıncalanma gibi semptomlar yaşadığında mutlaka hekime başvurmalı ve tedavi altına alınmalıdır. Hastaların hekime başvururken kırık bölgesine uygulayacakları buz veya soğuk uygulaması; bu bölgede oluşan şişlik ve morluğun hafiflemesine yardımcı olur.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Ayak Kırılması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Ayak kırılması kaç günde iyileşir?

Ayak kırılmasının esas tedavisi alçılama işlemi ile yapılır. Bu işlemde hastada kırığın bulunduğu bölgeye göre ayak alçılı bez ile sarılır. Bu işlem hastanın ayağını kullanmasını oldukça kısıtlar. Bu sayede iyileşme hızlanır. Alçının kalma süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 1 buçuk ay kadardır. Bu süreden sonra hastada kırık iyileşmemişse alçı işlemi tekrarlanabilir.

Dr. Büşra Ular