Refeeding Sendromu

Refeeding sendromu, yeniden besleme sırasında ortaya çıkabilecek ciddi ve ölümcül olabilen bir tıbbi durumdur. Doktorlar, genellikle damar içi uygulama ile hastalarda elektrolitleri normal seviyelerine kazandırabilirler.

Refeeding Sendromu Nedir?

Refeeding Türkçede yeniden besleme anlamına gelmektedir. Uzun süren açlıktan sonra ya da yetersiz beslenme sonucunda yeniden gıda verilmesi sürecine refeeding denir. Yeniden beslenme sendromu olan refeeding sendromu ise yeniden besleme sırasında ortaya çıkabilecek ciddi ve ölümcül olabilen bir tıbbi durumdur. Bu durum vücudun yiyecekleri yeniden metabolize etmesi sürecinde ortaya çıkan sodyum, potasyum magnezyum gibi elektrolit adı verilen değerlerin ani değişimlerinden kaynaklanır. 

Yeniden beslenme sendromunun sıklığını saptamak zordur. Yeniden beslenme sendromu her yaş grubunu etkileyebilir. Yeniden beslenme sendromu yönetilebilir bir tıbbi sorundur. Doktorlar uyarı işaretlerini erken tespit ederlerse bunu önleyebilirler. Tipik olarak aşağıdaki dönemleri takiben meydana gelir:

  • Yetersiz beslenme
  • Oruç
  • Aşırı diyet
  • Kıtlık
  • Açlık

Aşağıda belirtilen koşullar mevcut ise bu yeniden beslenme sendromu için riskleri artırır:

Refeeding Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Yeniden beslenme sendromu, ani ve ölümcül bir tablo olabilir. Belirtileri tipik olarak yeniden besleme sürecinin başlamasından itibaren 4 gün içinde ortaya çıkar. Risk altındaki bazı kişiler belirti göstermese de tedaviye başlamadan önce kimin belirti geliştireceğini bilmenin bir yolu yoktur. Sonuç olarak, önlemek çok önemlidir. Aşağıda yeniden besleme sendromunun yol açtığı elektrolit bozuklukları ve bunlara bağlı gelişen belirti ve bulgular yer almaktadır:

Düşük fosfat seviyesinin yol açtığı belirtiler şunları içerir:

  • Kafa karışıklığı, bilinç bulanıklığı
  • Nöbetler 
  • Kas yıkımı
  • Nöromüsküler problemler
  • Akut kalp yetmezliği

Düşük magnezyum seviyesinin yol açtığı klinik belirti ve bulgular:

Yeniden beslenme sendromu, potasyum seviyelerinin tehlikeli derecede düşmesine de neden olabilir. Bu nedenle gelişen belirtiler:

  • Yorgunluk 
  • Zayıflık 
  • Aşırı idrara çıkma
  • Solunum depresyonu gibi solunum problemleri
  • Kalp durması gibi kalp sorunları
  • Bağırsaklarda tıkanma içeren ileus
  • Felç

Diğer semptomlar şunları içerir:

  • Hiperglisemi yani yüksek kan şekeri
  • Kafa karışıklığı gibi zihinsel sorunlar
  • Anormal serum sodyum seviyeleri
  • Sıvı birikmesi
  • Kas Güçsüzlüğü
  • Bazı durumlarda, potasyum eksikliği komaya veya ölüme neden olabilir.

Refeeding Sendromu Nasıl Gelişir?

Yiyecek yoksunluğu, vücudumuzda besinlerin metabolize edilme şeklini değiştirir. Karbonhidratların yokluğunda vücudumuz, enerji kaynağı olarak depolanan yağlara ve proteinlere yönelir. Karbonhidrat tüketimi önemli ölçüde azaldığında insülin salınımı yavaşlar. 

Zamanla vücut yağ ve protein depolarına güvenmeye devam ederse, bu elektrolit dengesini değiştirebilir. Vücut açlık moduna uyum sağlamaya çalışırken vitamin ve elektrolit seviyeleri azalır. Hücrelerimizin karbonhidratların yapı taşı olan glikozu enerjiye dönüştürmesine yardımcı olan bir elektrolit olan fosfat başta olmak üzere potasyum, magnezyum, kalsiyum ve tiamin seviyeleri yaygın olarak etkilenir. 

Yiyecek vücuda yeniden verildiğinde, yağ metabolizmasından tekrar karbonhidrat metabolizmasına ani bir geçiş olur. Bu da insülin salgısının artmasına neden olur. Hücreler, glikozu enerjiye dönüştürmek için fosfata ihtiyaç duyar ancak fosfat yetersizdir. Bu, hipofosfatemi (düşük fosfat) adı verilen bir elektrolit bozukluğuna yol açar.

Hipofosfatemi, yeniden beslenme sendromunun önemli bir özelliğidir. Diğer metabolik değişiklikler de meydana gelebilir. Bunlar şunları içerir:

  • Anormal sodyum ve sıvı seviyeleri
  • Yağ, glikoz veya protein metabolizmasındaki değişiklikler
  • Tiamin eksikliği (B1 vitamin eksikliği)
  • Hipomagnezemi (düşük magnezyum)
  • Hipokalemi (düşük potasyum)

Refeeding Sendromu Risk Faktörleri Nelerdir?

Yakın zamanda açlık yaşayan kişilerde yeniden beslenme sendromu gelişme riski en yüksektir. Bir kişinin vücut kitle indeksi (VKİ) çok düşük olduğunda bu risk yüksektir. Yaşına bakılmaksızın, bir kişi aşağıdaki durumlardan bir veya daha fazlasına sahipse yüksek risk altındadır:

  • Vücut kitle indeksinin 16’nın altında olması
  • Son 3-6 ay içinde vücut ağırlığının %15’inden fazlasını kaybetmiş olmak
  • Arka arkaya 10 gün veya daha uzun süre alınması gereken asgari kalorinin altında yiyecek tüketmek
  • Bir kan testinde serum potasyum, magnezyum ve fosfat seviyelerinin düşük olması

Aşağıdaki ifadelerden iki veya daha fazlası mevcut ise yeniden beslenme sendromu için risk altında olabilirsiniz:

  • Vücut kitle indeksinin 18,5’in altında olması
  • Son 3-6 ay içinde vücut ağırlığının %10’undan fazlasını kaybetmiş olmak
  • Arka arkaya 5 gün veya daha uzun süre alınması gereken asgari kalorinin altında yiyecek tüketmek
  • Alkolizm veya uyuşturucu kullanımı öyküsü 
  • İnsülin, kemoterapi ilaçları, diüretikler veya antasitler gibi belirli ilaçları kullanma öyküsünün mevcut olması

Refeeding Sendromu Teşhisi

Doktor tarafından alınan medikal öykü ve fizik muayenede hastanın enerji ihtiyacını uzun süre karşılayamadığı bilgisi gibi yetersiz beslenme ile ilgili ipuçları olması tanıya yardımcıdır. Klinik muayenede ödem varlığı, kan basıncı ölçümü, kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi muayeneleri yapılmalıdır.

Bununla birlikte refeeding sendromunda belirtilerin esas nedeni olan elektrolit bozuklukları doktorlar için oldukça değerlidir. Bu nedenle kan tahlili yapılarak kandaki sodyum, potasyum, kalsiyum magnezyum, fosfat gibi elektrolit düzeyleri ve glikoz üre ve kreatin ölçülür. Kan pH’ı bakılır. Laktik asidoz açısından değerlendirme yapılır. Ağır hastalarda EKG çekilerek kalp aritmisi açısından izlemi yapılır.

Sendromu destekleyen medikal öykü, fizik muayene bulguları ve elektrolit bozukluklarının mevcut olmasıyla beraber hastalar tanı alır ve acil müdahale başlatılır.

Refeeding Sendromu Tedavisi

Yeniden besleme sendromu olan kişilerin normal elektrolit seviyelerini geri kazanmaları gerekir. Doktorlar, genellikle damar içi uygulama ile hastalarda hipofosfatemi, hipomagnezemi ve hipokalemi gibi elektrolitleri normal seviyelerine kazandırabilirler. Tiamin (B1 vitamini) gibi vitaminlerin yerine konulması de bazı belirtilerin tedavisine yardımcı olabilir. Hasta kişi, tüm seviyeler stabilize olana kadar sürekli vitamin ve elektrolit replasmanına ihtiyaç duyacaktır.

Tedavi sürecinde vücut sıvı kaybı (dehidratasyon) varlığı çok önemli bir parametredir. Bu dönemde hastalar kusmaya eğilim gösterir ve iştahsız olurlar.

Doktorlar ayrıca hasta kişinin uyum sağlamasına ve iyileşmesine yardımcı olmak için yeniden besleme sürecini yavaşlatabilir.

Hastanın hastanede yatışı yapılıp sürekli gözetimi gerekecektir. Doktorlar, idrar ve kan analizleri de dahil olmak üzere, elektrolit seviyelerini ve vücut fonksiyonlarını yakın takip etmelidir.

İyileşme süresi, refeeding sendromunun ve yetersiz beslenmenin boyutuna bağlı olarak değişir. Tedavi 10 güne kadar devam edebilir. Hasta kişinin komplikasyonları ve altta yatan başka bir tıbbi sorunu mevcut ise bu durumlar hastanın iyileşme sürecinin daha da uzun sürmesine neden olabilir.

Refeeding Sendromu Tedavi Edilmezse

Yeniden beslenme sendromu erken müdahale gerektiren çok ciddi komplikasyonlarla sonuçlanan bir tablodur. Eğer tedavi edilmezse aşağıdaki organların etkilenmesi kaçınılmazdır:

  • Kalp
  • Akciğerler 
  • Böbrekler 
  • Kaslar 
  • Sindirim organları
  • Sinir sistemi organları

Doktorlar sendromu tedavi edemezlerse ölümcül olabilir. Sendromun belirtileri genellikle yetersiz beslenme tedavisinden sonraki birkaç gün içinde ortaya çıkar.

Refeeding Sendromu Nasıl Önlenir?

Refeeding sendromunda esas olan aslında gelişmesinin önlenmesinin sağlanmasıdır. Ağır yetersiz beslenme durumlarında hastaların yatışı yapılır ve belirli kurallar çerçevesinde yeniden beslenme sağlanır. Eğer bu süreçte uyulması gereken prosedürler es geçilirse o zaman refeeding sendromu ile karşılaşılır. Aşağıda refeeding sendromu gelişimini önlemeye yardımcı bilgiler bulunmaktadır:

  • Yüksek riskli hasta gruplarının hastaneye yatışı yapılır. Hastanın ilk olarak amaçlanan vücut elektrolitlerinin normal aralığına gelmesini sağlamak ve vücut sıvıları azalmış ise bunu yerine koymaktır. Uzun süren yetersiz kalori alımım sonucunda kandaki glikoz miktarı azalır ve hipoglisemi denilen klinik ortaya çıkar. Tedavi sürecinde hipogiliseminin normal aralıkta tutulması da bir diğer önemli amaçtır. 
  • Yetersiz beslenen hastalar enfeksiyona yatkın olurlar ve vücutlarında bulunan fırsatçı mikroorganizmalar eğer enfeksiyon tedavisi yapılmazsa besin alımı ile hızla çoğalır. Bu süreçte önemli olan bir diğer durum ise enfeksiyon kontrolü olmaktadır.
  • Hastada yetersiz beslenme nedeniyle demir eksikliği de bulunabilir. Demir takviyesine tedavinin ilk 10 gününden sonraki zaman diliminde başlanmalıdır.
  • Beslenmeye dehidratasyon denilen vücuttaki sıvı kaybının düzeltilmesi sonrasında başlanır. Hasta sıvı tedavisi süresince potasyumu eksikse damar içi uygulama ile 2 hafta süreyle düzeltilmelidir. Kan şekerindeki düzenleme ise hafif ise ağızdan şekerli sıvılar, ağır düzeyde ise damar içi sıvılarla yerine konmalıdır. 
  • Günde 12 kez beslenme ile başlanıp bu sayı hastanın kliniğinde düzelmeye göre yavaş yavaş öğün sayısında azalmaya giderek önce 8 ve bir süre sonra 6 kez olacak şekilde düzenlenir. 
  • Tiyamin karbonhidrat metabolizmasında kullanılan bir vitamindir. Uzun süreli yetersiz beslenme tedavisinde yetersiz karbonhidrat alımı ile tiamin seviyeleri de azalma gösterir. Yeniden beslenme sürecine başlamadan önce bu nedenle damar içi tiamin yüklemesi yapılmalıdır. Sonrasında ise idame ağız yolu ile tiamin eksikliği giderilir. 

Bu prosedürlerin uygulanması ile yetersiz beslenmiş hastalarda kontrollü kalori alımı ile yeniden beslenme sendromunun önüne geçilir.

Refeeding Sendromu için Hangi Doktora Gidilir?

Refeeding sendromu acil müdahale gerektiren hayat tehdit edici bir klinik tablodur. Refeeding sendromu sıklıkla uzun süren yetersiz beslenme nedeniyle yatışı yapılan hastada beslenme tedavisi başlaması sonrasında görülen bir klinik tablodur. Bunun yanı sıra eğer uzun süreli yetersiz beslenme sonrası hastane dışında beslenme öyküsü mevcut ise ve refeeding sendromuna dair belirtiler varsa vakit kaybetmeden mümkün olan en kısa süre içerisinde bir acil kuruluşundan yardım alınmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın