tPA Nedir?

tPAuygulaması, akut tipi iskemik inme durumlarına, iki saat içerisinde müdahale edildiği durumda etkin bir tedavi olarak bilinir.

Rekombinant doku tipi plazminojen aktivatörü, kısa adıyla tPA, akut tipi iskemik inme durumlarında ilk 2 saatte müdahale edildiği taktirde etkin olan tedavi yöntemi olarak bilinir. Bununla birlikte trombolitik tedavi uygulanan hasta sayısı ise hala oldukça düşük seviyededir. tPA uygulaması ilk müdahalenin ardından birçok hastanenin acil servisinde farklı komplikasyonların gelişmesini önlemek amacıyla tercih edilir.

tPA Tedavisinin Etkinliği

tPA tedavisinin etkinliği akut iskemik inme hastalarına ilk 2 saatte müdahale edildiği taktirde ortaya çıkar. İlk müdahalenin çabuk olması tPA tedavisinden olumlu sonuç almayı kolaylaştırır. Yapılan araştırmalar bu müdahalenin akut iskemik inme hastalığında etkin olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte yapılan testlerin ve analizlerin sonuçları değerlendirilerek tedaviye ne kadar erken başlanırsa tPA tedavisinin etkinliği de o kadar artmaktadır. tPA tedavisinde en çok etki ilk 90 dakika içerisinde tPA ilaç tedavisine başlanan hastalarda görülmüştür.

tPA Tedavisinin Güvenirliği

tPA tedavisi etkin olduğu kadar güvenilirlik konusunda sıkıntılar içeren bir uygulamadır. Tedavi sürecinde en çok korkulan durum ise semptomatik intraserebal (beyin kanaması) kanamadır. Bu kanama tedavi tamamlandıktan 36 saat içerisinde ortaya çıkabilir ve nörolojik bozulmalara sebep olabilir. Semptomatik kanamalar tPA uygulamasında daha yüksek görülmekle birlikte, komplikasyonlar  mortalitenin (ölüm oranı) artmasına da sebep olur.

tPA Tedavisine Başlama Zamanı

Trombolitik tPA tedavisi başlangıç zamanı tedavinin olumlu sonuçlanması açısından önemlidir. Yapılan araştırma ve tartışmalar tedavinin ilk 90-120 dakika içinde başlaması olumlu sonuçlar verebildiğini göstermiştir. Bu sonuçları elde etmek için tedaviye erken başlamak oldukça önemli.

tPA Tedavisinin Ülkemizdeki Gelişimi

ülkemizde tPA tedavisinin uygulanması için gerekli izinler 2006 yılında verilmiştir. O günden bu yana birçok hasta bu uygulamayla tedavi edilmiş ve hastalığın tedavi edilmesinde ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir.

Trombolitik tedavi yapılmadan geçen süreç hastalığın kendisinden daha ağır kayıplara yol açabilir. Bu yüzden zor ve teknik bir eğitim içermeyen tPA tedavisi uygulamak için gerekli çaba ve hassasiyet gösterilmelidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın

TPA Uygulaması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

tPA açılımı nedir?

Bir çeşit felç hastalığı olan akut iskemik inme hastalığının tedavisinde kullanılan tPA’nın açılımı “doku plazminojen aktivatörü'dür. Trombolitik tedavi uygulaması olan tPA uygulaması inme problemi görülen hastalarda ilk 2 saat içinde uygulandığında sonuçlar verir.

Dr. Deniz Gölgeli

tPA kontrendikasyonları nelerdir?

tPA uygulamasında hasta sağlığını etkileyen oldukça olumsuz durumlar görülebilir. Bunların başlıcaları ise:

  • İç organ kanamaları görülebilir.
  • Aort damarda diseksiyon (yırtılma) şüphesi.
  • Alerji problemleri
  • Geniş ve uzun oklüzyonlarda (dişlerde çiğneme işlemi) yeterince etkili olamayabilir.

Bunlarla birlikte kişiden kişiye farklılık gösteren kontrendikasyonları da şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Gebelik.
  • Ağır karaciğer ve/veya böbrek yetmezliği.
  • Son 2 hafta içinde kafa travması varsa
  • Kontrol altına alınamayan ciddi bir seviyede hipertansiyon atakları.
  • Trombolitik uygulamada görülen alerjik reaksiyonlar.
Dr. Deniz Gölgeli

tPA tedavisi sonrası takip nasıl olmalıdır?

Trombolitik tPA tedavisi uygulandıktan sonra ilk 90, 180 dakika ile 24 saat içerisinde EKG kontrolüyle izlenme yapılması gerekebilir. Ayrıca farklı komplikasyonların ortaya çıkması ihtimaline binaen ilk 24 saat hekim kontrolü olması gerekir. Yan etkileri sebebiyle hastanın tedavisi ve gözlemi hastane ortamında yapılmalıdır.

Dr. Deniz Gölgeli

tPA tedavisi ne zaman başlamalıdır?

tPA tedavisi akut iskemik inme hastalığı görülen hastalarda ilk 2 saat uygulandığında ciddi sonuçlar alınabilir. Tedavinin olumlu sonuçlanmasında erken müdahale ve tedavi büyük önem taşır.

Dr. Deniz Gölgeli