Hemifasiyal Spazm

Halk arasında bir çeşit tik olarak bilinen hemifasiyal spazm insan yüzünün bir yarımında ortaya çıkan ve istemsiz bir şekilde gerçekleşen kasılmalardır. Tedavide ilk basamak botoks kullanımıdır.

Hemifasyal Spazm (Tic Konvulzif) Nedir?  

Halk arasında bir çeşit tik olarak bilinen Hemifasyal spazm insan yüzünün bir yarımında ortaya çıkan ve istemsiz bir şekilde gerçekleşen kasılmalardır. Hemifasyal spazmı olan hastalar bir süre sonra bu hastalıkta gözlenen kasılmaların artması sonucunda kişilerde sosyal yaşamında bazı zorluklar yaşamakta ya da psikolojik olarak olumsuz şekilde etkilenecek düzeye gelmektedir.

Hemifasyal spazmda gözlenen kasılmalar sıklıkla yüz bölgesinin sağ ya da sol yarım tarafını tutmaktadır. Hemifasyal spazmlı kişilerde gözlerinin kenarlarında ya da ağız çevresinde ani kasılmalar sonucunda çekilme hareketi gözlenmektedir. Bu hastalığa yol açan sebep 7 . kafa sinirinin bir damar ya da başka bir sebep ile basıya uğraması nedeniyledir.

Hemifasyal spazm bir çeşit tik olmakla birlikte hastaların yüzlerinin yarısında gözlenen kasılma ve çekilmeler esnasında ağrı oluşmamaktadır. Ayrıca Hemifasyal spazm kişilerde fiziksel olarak rahatsız edici durumlara açmamakla birlikte hayatı tehdit eden bir durum da değildir. Hemifasyal spazmların stres oluşturma gibi özelliği de bulunmaktadır ve bu sebeple stresli anlarda daha da artış göstermekte ve bu kasılmalar beklenmedik zamanlarda yaşanabilmektedir.  Hemifasyal spazm hem erkeklerde hem de kadınlarda gözlenebilen bir durumdur. Ancak daha sıklıkla orta yaşlı kadın hastalar diğer gruplara göre daha fazla rastlanmaktadır.

Hemifasyal spazm tıpta kas ve sinir arasındaki iletişimi sağlayan kavşak olan nöromuskuler kavşağa ait bir hastalık çeşididir. Bu hastalık temelde sinirde meydana gelen bir soruna bağlı kasta kasılmalar ortaya çıkması ile meydana gelmektedir. Hastaların şikayetleri dinlenip anamnezi alındığında hastalığın başlangıç evresinde en başta göz kapağında ortaya çıkan kasılmalar meydana geldiğini ve istemsiz göz kırpma hareketleri ile ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. İlerleyen olgularda göz kapağını etkileyen kasılmalar yüzün alt kısmına kayarak kişilerde ağız çevresinde de kasılmalar oluşturmakta ve ağızda da çekilmeler gözlenmektedir.

Hemifasyal spazmda hastalarda sıklıkla yüzün yarısı tutulmakla birlikte bazı hasta gruplarında yüzün her iki yarım tarafı da tutulabilmektedir. Ayrıca Hemifasyal spazm hastalarında hastalığın süresi ilerledikçe kısmi olarak tutulan yüzün bir yarısı git gide tamamının kasılmasına dönebilmekte ya da devamlı bir hal alabilmektedir.

Hemifasyal Spazma Eşlik Eden Belirtiler (Semptomlar) Nelerdir?

Hemifasyal spazma sahip hastalarda gözlenebilecek ana belirti ya da semptom hastalarda yüzün tek yarım tarafında meydana gelen tik oluşumudur. Nadir de olsa yüzün her iki tarafında da gözlenebilen bu tikler genelde tek taraflı bir şekilde hekimlerin karşısına çıkmaktadır. Hemifasyal spazm belirtileri şu şekilde sıralanabilir;

  • Hemifasyal spazma sahip hastalarda belirtiler öncelikle göz kapağında küçük kasılmalar şeklinde gözlenmekte ve sonucunda ise göz kapanabilmektedir.
  • Göz kapanması ile başlayan spazmlar Hemifasyal spazmın ilerlemesi sonucunda daha da belirgin bir hal almakta ve etkilenen yüzün aynı yarımında ağız ya da çeneyi de içine alan kasılmalar ile hastaları etkilemeye başlamaktadır.
  • Hemifasyal spazmda hastalarda gözlenebilen ve hastaları fiziksel olarak rahatsız edebilen bir diğer bulgu kulak arkasında gözlenen ağrı durumudur. Hastalarda kulak arkasında ağrı gözlenmesi sonucunda rahatsızlıkları artmakta ve hayat kaliteleri düşmektedir.
  • Kulak arkasında ağrı gözlenmesinin dışında Hemifasyal spazmda kulağı etkileyen başka bulgularda bulunmaktadır. Hemifasyal hastalarda gözlemlenen kulakta duyma değişiklikleri bu diğer semptomlar arasında sayılmaktadır.
  • Hemifasyal spazmlar genelde tik oluşturarak küçük kasılmalar göstererek ortaya çıkmaktadır. Ancak Hemifasyal spazmın ilerlemesi sonucunda spazm denilen kasılmalar daha büyüyerek artmakta ve yüzün aynı tarafında tamamını etkileyecek şekilde göz küresinden çene çevresine kadar yaygın kasılma durumlarına neden olacaktır.
  • Hemifasyal spazmı trigeminal nevralji gibi hastalıktan ayıran noktalardan biri spazmın uykuda devam edip etmeyecek olmasıdır. Hemifasyal spazm hastalarında gözlenen kasılmalar uykuda da devam etmekte ve bu özelliği ile hekimler tarafından anamnez ile trigeminal nevraljiden ayrılabilmektedir.

Tüm bunlarla birlikte asıl dikkat edilmesi gereken husus gözde gözlemlenen seğirme hali kişilerin tike sahip olduğunu ve bunun Hemifasyal spazm olabileceğini göstermemektedir. Çünkü gözde gözlemlenen seğirmeler hemen herkeste çok sık olarak ortaya çıkabilecek bir durumdur. Hemifasyal spazm ile gözdeki seğirmeyi ayırt edebilmek için meydana gelen kasılmaya ve etkinliklerine bakmak yeterlidir. Hemifasyal spazmda hastalarda gözlenen göz kasılmalar göz seğirmesine oranla daha şiddetli olarak gözlenmesi ve bu durumun bazen hastalarda gözün kapanmasına neden olmasıdır.

Hemifasyal Spazm Nedenleri (Risk Faktörleri) Nelerdir?

Hemifasyal spazmın ortaya çıkmasının asıl nedeni trigeminal nevralji hastalığında olduğu gibi sinirlerde meydana gelebilecek irrite etme durumundan dolayı kaynaklanmaktadır. Hemifasyal spazmda etkilenen kafa çifti sinirinin yedinci kranial sinir olan nervus facialis olduğu bilinmektedir.

Hemifasyal spazmın görüldüğü hastalar incelendiğinde hastaların beyin sapı organında yedinci kranial sinir olan nervus facialisin geçişi esnasında bir atar damar yapısının bası yaptığı gözlenebilmektedir. Ancak bu basıya neden olan tek sebep atar damarlar değildir. Hemifasyal spazm gözlenmesine fasiyal sinirin güzergâhında seyrederken uğradığı tümör ya da kist gibi oluşumların basısı da neden olabilmektedir.

 Tüm bunlarla birlikte hemifasyal spazma neden olabilecek durumlar şu şekilde sıralanabilmektedir ;

  • Vasküler Malformasyonların Gözlenmesi: Vvasküler malformasyonlar sıklıkla kol ve bacak gibi ekstremite bölgelerinde olmak üzere vücudun bir çok alanında karşılaşa bilinecek oluşumlardır. Vasküler malformasyonlarda atardamar ya da toplar damarlar bir araya gelerek birleşmekte ve küçük ya da büyük damarsal yumaklar oluşturmaktadır. Bu yapılar insan vücudunda meydana gelen normal olmayan oluşumlar olduğu için hastaların hayat kalitelerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. 

Hemifasyal spazm en sık beyin sapının ön alt kısmında bulunan serebellar arter denilen yapının fasiyal sinire bası yapması sonucu gözlenmektedir.

  • Multiple Skleroz Gözlenmesi: Beyinde ya da omurilikte sinirsel iletimi sağlayan yapıların etrafında miyelin kılıf adı verilen bir çeşit zar yapısı bulunmaktadır. Multiple skleroz ise beyinde ya da omurilikte bulunan bu miyelin kılıfın yapısında bir bozukluk olması sonucu gözlenen bir hastalıktır. 

Eğer facial sinirin güzergahı üzerinde herhangi bir noktada miyelin kılıfının hasarı hastalığı (Multiple Skleroz) bulunuyorsa bu hastalarda hemifasyal spazm gözlenebilmektedir.

  • Tümör Basısının Gözlenmesi: Hemifasyal spazm bazı hastalarda gelişen tümör basısı nedeniyle ortaya çıkabilmektedir.   Eğer facial sinirin güzergahı üzerinde herhangi bir noktada bir tümör tarafından basıya uğramakta ise bu hastalarda hemifasyal spazm gelişebilmekte ve semptomları ortaya çıkmaktadır.

Hemifasyal Spazm Teşhisi

Hastalarda gözlenen hemifasyal spazm tanı aşamaları öncelikle hastanın şikayetleri ile hekime başvurması sonucu alınan anamnez ile başlamaktadır. Hemifasyal spazm da hastalarda tik gözlenmesi hekimin hastalığı anlaması için hastada gözlenmesi gereken tanı koydurucu semptomdur.

Hemifasyal spazma neyin sebep olduğunun anlaşılması için öncelikle altta yatan hastalığın tespiti son derece önemlidir. Hekim yaptığı fizik muayene ve nörolojik muayenenin ardından altta yatan vasküler malformasyonlar, multiple skleroz gözlenmesi ya da herhangi bir tümör basısı durumunda hemifasyal spazm ortaya çıkabileceği için hekimler öncelikle bu durumları araştırmaya başlamaktadır.

3D manyetik rezonans görüntüleme (3D MR), elektromanyetik görüntüleme (EMGhekimlerin bu sebeple hemifasyal spazmda kullandıkları ileri görüntüleme yöntemlerini oluşturmaktadır.

Hemifasyal Spazm Tedavisi

Hastalarda yapılan detaylı muayene ve tetkikler sonucunda tanı konulan hemifasyal spazm tedavisinde ilk basamakta botox tedavisi adı verilen botulinum toksini kullanılmaktadır. Hastalarda gözlenen hemifasyal spazm botox tedavisi sonucunda kaslarda ortaya çıkan istemsiz kasılma ve çekmeler bir nevi felç edilme suretiyle halledilebilmektedir. Hastaların mutlaka bilmesi gereken nokta bu tedavinin geri dönüşümlü olduğu ve her altı ayda bir tekrarlanması gerektiğidir.

Ancak botox tedavisinin sık sık tekrarlanma sıkıntısı yaşatması yanında bilinen bir çok yan etkisi de gözlenmektedir. Hastalarda tedavi sürecinde yüz felci gerçekleşebilmekte ve yüzün simetrisi bozulmakla birlikte hastalar gözlerini kapamakta da sorun yaşayabilmektedirler. Ayrıca yemek yerken hastalar ağızlarını etkili ve tam bir şekilde kapamayı beceremeyecekleri için bu da ayrı bir sorun oluşturabilmektedir. Tedavinin bu safhası geçildikten sonra hastalar rahatlar ve gayet rahat bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmektedir. Son safhada ise başta gözlenen kasılma ve çekilmeler tekrarlamaya başlayacaktır.

Hemifasyal spazm tedavisinde kullanabilecek en etkili yöntem ise mikrovasküler dekompresyon ameliyatı yani cerrahi tedavidir. Bu tedavi yöntemi ile hastaların semptomları tamamen giderilebilmektedir.

Hemifasyal Spazm Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Hemifasyal spazm bir çeşit tik olmakla birlikte hastaların yüzlerinin yarısında gözlenen kasılma ve çekilmeler esnasında ağrı oluşmamaktadır. Ayrıca Hemifasyal spazm kişilerde fiziksel olarak rahatsız edici durumlara açmamakla birlikte hayatı tehdit eden bir durum da değildir. Ancak hastaların öncelikle hemifasyal spazma neden olan alttaki nedeni hekimlere başvuruda bulunarak tespit ettirmesi gerekmektedir. Çünkü eğer bir tümör basısı sebebi ile ise hastalar tedavi edilmez ise çok daha ciddi komplikasyonlar ile karşılaşmaktadır.

Hemifasyal spazmların stres oluşturma gibi özelliği de bulunmaktadır ve bu sebeple stresli anlarda daha da artış göstermekte ve bu kasılmalar beklenmedik zamanlarda yaşanabilmektedir.

Hemifasyal Spazm Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?

Hemifasyal spazm insan yüzünün bir yarımında ortaya çıkan ve istemsiz bir şekilde gerçekleşen kasılmalardır. Ve bu hastalığa neden olan asıl durum yedinci kranial sinir olan nervus facialis sinirlerinde meydana gelebilecek irrite etme durumundan kaynaklanmaktadır. Bu sebeple hastaların ilk yapması gereken bu durum ortaya çıkmasındaki nedeni tespit etmek amacıyla bir hekime başvuruda bulunmaktır. Hekimin yaptığı tetkikler sonucunda uygulayacağı tedavi hemifasyal spazma iyi gelecektir.

Ancak hemifasyal spazm önemsenmez ve bir hekime tanı – tedavi amacıyla gidilmez ise altta yatan sebebe bağlı olarak kasılmalar artmakta ve daha da önemlisi hastaları ciddi komplikasyonlar bekleyebilmektedir

Hemifasyal Spazm Ameliyatı

Tedavide kullanılan mikrovasküler dekompresyon yöntemi hemifasyal spazmda kullanılan cerrahi tedavi yöntemidir. Bu tedavi ile hemifasyal spazma sahip hastalarda kalıcı çözümler üretilebilmektedir.

Mikrovasküler dekompresyon tedavisinde hekimlerin asıl amacı beyin sapı güzergahında fasyal sinir yapısına temas etme halinde bulunan atar ya da toplar damar yapılarının temasının kesilip spazma neden olan durumu ortadan kaldırmaktır.

Hemifasyal spazm tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemi hastalarda genel anestezi altında uygulanmakla birlikte hastalarda işlem kulak arkasından saçlı deri altındaki kemik tabakanın delinmesi suretiyle yapılmaktadır. Hastalarda bazen genellikle geçici olmak üzere yüzde kuvvetsizlik gözlenebilir. Çok nadir olarak da kişilerde ameliyat sonrası duyma kaybı yaşanabilmektedir.

Hemifasyal Spazm için Hangi Doktora Gidilir?

Hemifasyal spazm gözlenmesi halinde gidilmesi gereken ve hastalığı teşhis eden, tanı koyan ve tedavisini yapan asıl bölüm Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümüdür. Ayrıca hastalıkla ilgilenen bir diğer ikinci bölüm Nöroloji bölümüdür.

Hastalarda göz kapağında küçük kasılmalar, göz kapanması, ağız ya da çeneyi de içine alan kasılmalar, kulak arkasında gözlenen ağrı durumu, kulakta duyma değişiklikleri, göz küresinden çene çevresine kadar yaygın kasılma durumları, kasılmaların uykuda da devam etmesi ve gözde gözlemlenen seğirme gibi bulguların oluşması halinde mutlaka bir uzman beyin ve sinir cerrahisi uzmanına görülmesi gerekmektedir. Çünkü altta yatan sebebin belirlenmesi hastanın hayatının ne yönde etkileneceğinin belirlenmesinde çok önemlidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın