Siyanür Zehirlenmesi

Siyanür, hızla etki eden ve potansiyel olarak öldürücü özelliği olan bir zehir olup, tedavisinde destekleyici bakım ve panzehir tedavisi uygulanır.

Siyanur Zehirlenmesi Nedir?

Siyanür, çeşitli biçimlerde bulunabilen, hızla etki eden ve potansiyel olarak öldürücü özelliği olan bir zehirdir. Siyanür zehirlenmesi, insanları dakikalar içinde öldürebilen bir zehirlenme şeklidir.

Neredeyse tüm vücut hücrelerinde enerji üretimi için mitokondri gereklidir. Mitokondrinin fonksiyonel kaybı sonucunda hücre ve vücut fonksiyonları uygun biçimde işlev göremez. Siyanür, mitokondriyi yeterli oksijeni alamayacak hale getiren ölümcül bir zehirdir.

Siyanür, bazen şaşırtıcı yerlerde bulunabilir. Örneğin, badem, lima fasülyesi, ıspanak ve soya gibi yenmesi güvenli ve faydalı birçok üründe bulunur. Siyanür, Sitalopram (antidepresan) ve Simetidin (mide ilacı) gibi ilaçların bazı bileşiklerinde (nitril) de bulunmaktadır. Nitriller, vücutta zehir etkisi yapan karbon-nitrojen iyonunu serbest bırakmadıkları için zehirleme yapmazlar.

Ayrıca siyanür, vücuda alınan besinlerin yakılma sürecinde ortaya çıkan bir yan üründür. Her nefes verilişte çok düşük miktarlarda siyanür ortama bırakılır.

Ölümcül sonuçlara neden olan siyanür biçimleri şu şekildedir:

  • Hidrojen siyanür
  • Potasyum siyanür
  • Hidrojen siyanür
  • Siyanojen klorür

Bu dört siyanür biçimi katı, sıvı veya gaz formu olarak bulunabilir. Kimya endüstrisinde, metalürji ve laboratuvarlarda ve fotoğraf basım işlerinde siyanür yoğun olarak kullanılmaktadır. Özellikle bina, fabrika ya da mesken yangınlarında bu formlardan birisi (özellikle hidrojen siyanür) büyük olasılıkla açığa çıkarak kişileri siyanür zehirlenmesi riski ile karşı karşıya bırakabilir.

Siyanür Zehirlenmesi Belirtileri

Siyanürün toksik etkisine maruz kalınması durumunda çok kısa bir süre (saniye veya dakikalar) içerisinde siyanür zehirlenmesine ait belirtileri ortaya çıkabilir.

Belirtiler şu şekilde olabilir:

Siyanür zehirlenmesinin ne kadar ciddi ve ölümcül olacağı siyanürün dozuna, formuna ve alınış şekline bağlıdır. Siyanür ile akut ve kronik zehirlenme söz konusu olmaktadır.

Akut siyanür zehirlenmesi: Siyanür solunduğu vakit nöbet geçirme, apne (solunumun kesintilere uğraması) ve kalp durması gelişerek kişiler, saniyeler içinde hayatını kaybedebilir. Daha düşük dozlarda ise bilinç kaybından önce kişilerde genel halsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı ve solunum almada güçlük görülebilir. Bilinç kaybının başlaması ile nefes sayısında artış görülse de kişiler derin bir komaya doğru ilerler ve bazen bu duruma akciğer ödemi ve kalp durması eşlik etmektedir. Oksijen satürasyonu (kandaki oksijen doygunluğu) artması ile kişilerin ten rengi kızarıktır. Tespit etmek zor olsa da kişiler nefes verdiklerinde acı badem kokusu alınabilir.

Kronik siyanür zehirlenmesi: Uzun bir süre boyunca düşük miktarlarda siyanüre maruz kalınması sonucunda kandaki siyanür miktarı artması ile kişilerde güçsüzlüğü ve çeşitli belirtilere neden olur. Kişilerde kalıcı felç, sinir yaralanmaları, hipotiroidi ve düşük (hamilelik kaybı) gelişebilir. Ayrıca karaciğer hasarı ve böbrek yetmezliği görülebilir.

Siyanür Zehirlenmesi Nedenleri

Siyanür zehirlenmesinin etki mekanizması; solunum sistemi içinde bulunan bazı enzimlerin bloke edilmesi ile hücrelerin oksijen ile buluşmasını engellemektir.

Siyanür zehirlenmesinin yaygın nedenleri şunlardır:

Yangınlar: Plastik, lastik, yün ve ipek gibi maddelerin yanması ile hidrojen siyanür gazı açığa çıkar ve gazın solunması siyanür zehirlenmesi neden olabilir. Fotoğrafçılık işlerinde, kimyasal araştırmalarda, sentetik plastik yapımında, metal işleme ve madencilikte, elektro kaplama endüstrisinde ve tarım ilaçlama ürünlerinde de hidrojen siyanür kullanılır. Potasyum siyanür zehirlenmesi ise altın ve gümüş çıkarımı sırasında, kimyasal analiz ortamında ve böcek ilaçları yapımında ortaya çıkabilir.

Bitkisel kaynaklar: Acı badem, kiraz, erik, şeftali, armut, elma ve özellikle kayısı çekirdeğinde bulunan ve zehirli bir madde olan “amigdalin” bağırsaklarda emilerek siyanür bileşiği olan “siyanid” maddesini meydana getirir. Bazı kayısı türlerinin acı çekirdeğinden tüketmek (10 adetten fazla) siyanür zehirlenmesine neden olmaktadır. Ayrıca amigdalinin, anti-kanserojen etkisinin olup olmadığı konusunda araştırmalar devam etmektedir.

Sigara dumanı: Çoğu insan için en yaygın siyanüre maruz kalma kaynağı sigara dumanıdır. Siyanür, tütünde doğal olarak bulunur ve sigara içenlerin kanında siyanür miktarı içmeyenlere kıyasla 2,5 kat fazla olabilir, ancak bu genellikle zehirlenmeye neden olabilecek bir oran değildir.

Siyanür zehirlenmesi riski en çok olan kişiler, siyanürü kullanan fabrikadaki çalışanlar ve intihar girişiminde bulunabilecek kişilerdir.

Siyanür hapları veya kapsülleri kullanarak intihar girişiminde bulunan kişiler bunun hızlı ve ağrısız bir ölüm olacağına inanabilir, ancak siyanürün mideyi yakması ve hücrelerin oksijeni kullanmasını engellemesi ile ağrılı bir ölüm gerçekleşir.

En son Erzurum'da bir genç siyanürle intihara kalkışması sonucunda çevresinde bulunan 17 kişinin de zehirlenmesine neden olarak ülke gündemine düşmüştü.

Bir evin ya da fabrikanın yanması ile ortaya çıkan siyanür gazlarının solunması veya siyanür maddesinin yanlışlıkla yutulması ile çoğu insan siyanür zehirlenmesi yaşar.

Siyanür Zehirlenmesi Teşhisi

Akut siyanür zehirlenmesinin teşhisi hızlı konulabilirse tedavisi mümkün olan bir durumdur. Çoğu siyanür zehirlenme vakası teşhis yeterince hızlı konulamadığı için ölme riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Siyanür zehirlenmesi son dönemlerde çok sık yaşanması nedeniyle doktorlar artık siyanür zehirlenme vakalarına teşhis koymaktadır. Özellikle siyanür zehirlenmesi yaşayan hastaları hastaneye ulaştıran kişilerin sağlık görevlilerini siyanür konusunda uyarması da çok önemlidir.

Özellikle kurtarıcı kişilere siyanür zehirlenmesi yaşayan hastalar hakkında sorular sorulmaktadır. Olayın yaşandığı yerde bir şişe bulunup bulunmadığı, zehirlenen kişinin herhangi bir tıbbi veya psikiyatrik sorunu olup olmadığı ve diğer ayrıntılar hakkında sorular kurtaran kişilere yöneltilmektedir.

Kronik siyanür zehirlenmesi vakalarında ise doktorlar, hastaların belirtilerini hızlı bir şekilde izler ve gerekli fiziksel muayeneyi yaparlar.

Daha sonra hastalardan istenilen kan testi ile şu sonuçlar değerlendirilir:

Plazma veya kandaki laktat düzeyi: Hemen sonuç vermemesi nedeniyle akut siyanür zehirlenmesinin tanı ve tedavisinde etkin bir rolü olmasada daha sonra siyanür zehirlenmesinin kanıtlanması yönünde katkıda bulunur.

Methemoglobin seviyesi: Özellikle yangın sonrasında gelişen siyanür zehirlenmelerinde kullanılır.

Kandaki karbonmonoksit düzeyi: Kandaki karbonmonoksit seviyesi kişilerin ne kadar yangın ya da dumandan etkilendiğini ortaya koyabilir.

Siyanür Zehirlenmesi Tedavisi

Siyanür ile zehirlenen hastaların tedavisinde destekleyici bakım ve antidot (panzehir) tedavisi uygulanır.

Genel tedavi: Siyanür zehirlenmesi hızla ölümle sonuçlanabilen bir durum olduğundan ötürü doktorlar öncelikle hastanın hava yolunu, solunumunu ve kan dolaşımını dengeli bir duruma getiriler. Hemen damar yolu açılır ve kalbin elektrik aktivitesi elektrokardiyografi (EKG) takip altına alınır. Hastalar genelde entübe edilir ve yüksek akım oksijen tedavisi ile antidot tedavisinin etkinliği artırılır. Destekleyici tedavi olarak hastalara izotonik sıvı ve vazopressör (damar büzücü) damar yolu ile verilerek hipotansiyon kontrol altına alınır. Nöbet geçiren hastalara Benzodiazepin grubu ilaçlar yine damar yolu ile verilir.

Dekontaminasyon (etken maddenin uzaklaştırma): Solunum yolu ile siyanür zehirlenmesi geçiren kişiler temiz havaya alınmalı, siyanür ile temas etmiş giysileri çıkarılmalı ve uygun şekilde uzaklaştırılmalıdır. Deri ile temas durumunda cilt sadece sabun ve su ile yıkanmalı, göz bölgesi salin (steril tuzlu çözelti) ile temizlenmeli ve kontakt lensler çıkarılmalıdır. Siyanür yutulduğu takdirde hızlı bir şekilde sindirim sisteminin dekontaminasyonu süratle yapılmalıdır. Zehirlenme 1 saat içinde gerçekleşmiş ise hastalara kilogram başına 1 gram (maksimum 50 gram) aktif karbon verilebilir. Hastalar kesinlikle kusturulmamalı ve izole edilmelidir. Siyanür zehirlenmesi geçiren kişiye müdahale eden kurtarıcı dekontaminasyon sırasında maske, göz siperi ve çift eldiven gibi koruyucu ekipmanlar giymelidir.

Antidot tedavisi (panzehir): Antidot tedavisi mümkün olduğunca erken başlanmalı, eğer mümkün ise hastalara acil servise gelmeden önceki dönemde antidot tedavisi uzman kişiler kontrolünde uygulanmalıdır. Piyasada amil nitrit, sodyum nitrit, ve sodyum tiyosülfat içeren siyanür antidot kitleri vardır. Hastaya önce 30 saniye boyunca amil nitrit koklatılır. Sonra sırasıyla damar yolu ile sodyum nitrit ve sodyum tiyosülfat veriler. Hastaların belirtilerinde bir düzelme olmaz ise antidot kitleri yarı dozda tekrar hastalara verilmektedir. Nitratların yan etkileri göz önüne alındığında hastane ortamında veya uzman kontrolünde hastalara uygulanmalıdır. Ayrıca hastalara yan etkisi daha az olan hidroksokobalamin (vitamin B12) verilebilir. Nitratlara göre ciddi yan etkileri olmasa da, hidroksokobalamin etkinliği nitratlara göre düşüktür.

Siyanür Zehirlenmesi Tedavi Edilmezse

Akut veya kronik siyanür zehirlenmesi tedavi edilmediği taktirde hastalarda şunlar meydana gelir:

  • Nöbet geçirme
  • Kalp durması
  • Koma
  • Kalp, beyin ve sinir sisteminde geri dönüşü olmayan ciddi hasarlar

Tedavisi başarılı olmayan ya da geç tanı konulan bazı siyanürden zehirlenme vakaları ölüm ile sonuçlanmaktadır.

Siyanür Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

  • Ev yangınlarına karşı uygun önlemlerin alınması
  • İşyeri ve evlerde duman detektörleri kurulması ve belli aralıklarla bakımının yapılması
  • Siyanür ile temas riskini azaltacak ekipmanların giyilmesi ve bu konuda kişilerin eğitilmesi
  • Özellikle ebeveynlerin siyanüre mesleki maruziyet riski varsa evde çocuklar için koruyucu tedbirlerin alınması
  • Toksik kimyasalların bulunduğu kap ya da varilleri güvenli bir şekilde kapalı ortamlarda kilitli tutulması
  • Çalışan yerlerdeki iş güvenliği yönetmeliklerine uyulması
  • Siyanür ile temas etme riski yüksek giysi ve teçhizatın eve getirilmemesi
  • Depresyon veya anksiyete bozukluğu olan kişilerin gerekli tedavilerinin yapılması
  • Sigara ya da diğer tütün ürünleri içmemek

Siyanür Zehirlenmesi Ne İyi Gelmez?

  • Siyanür ile temas riski yüksek çalışma ortamlarında iş ve sağlık yönetmeliklerine uyulmaması
  • Üretim aşamasında veya üretim sonrasında siyanür ile temas riski yüksek olan kişilerin uygun ekipmanlar ile korunmaması
  • Yangın riski yüksek olan ev ve işyerlerinde gerekli önlemlerin alınmaması
  • Çalışılan ortamda bulunan siyanürün gerekli saklama koşulları altında tutulmaması
  • Siyanür ile temaslı iş kıyafetleri ve ekipmanları ile sosyal hayata katılmak
  • Özellikle bazı acı kayısı türünün çekirdeklerini fazlaca tüketmek
  • Ağır psikiyatrik hastalıkları olan veya intihar düşüncesine sahip kişilerin gerekli tedavilerden uzak kalması

Siyanür Zehirlenmesi İlaçları

Siyanür antidot kitleri: Bu kitler siyanür zehirlenmesi sonrasında mümkün olan en kısa sürede başlatılmalıdır. Bu hedefe yönelik kullanılmak üzere sodyum nitrit, amil nitrit ve sodyum tiyosülfat içeren siyanür antidot kitleri vardır. Bazı durumlarda yan etkisi diğer kitlere göre daha düşük olan hidroksokobalamin (vitamin B12) siyanür zehirlenmesinde hastalara verilmektedir.

Benzodiazepinler: Siyanür, beyinde bulunan glutamat dekarboksilaz enziminin etkisini azaltması ile GABA (Gamma-aminobutirik asit) nörotransmitteri (sinir taşıyıcısı) aktif yapısını kaybeder ve kişilerde konvülsiyon (kasların istemsiz kasılması) ve nöbet gelişir. Lorazepam, Diazepam ve Klonazepam hastalara verilerek nöbet ve istemsiz kas kasılmaları kontrol altına alınmaya çalışılır.

Gebelikte Siyanür Zehirlenmesi

Gebelik döneminde siyanür zehirlenmesi yaşayan kadınlarda fetal ölüm (rahimde bebek ölümü) görülmesi mümkündür. Bu nedenle anneye agresif destek bakımı ve antidot kit tedavisi vermek çok önemlidir. Annenin hayati tehlikesi ortadan kalktıktan sonra uzman bir kadın doğum doktorun derinlemesine muayenesi çok önemlidir. Eğer fetal ölüm gerçekleşmiş ise terapötik düşük (doktorların ortak kararıyla normal gebeliğin sonlandırılması) uygulanabilir.

Çocuklarda Siyanür Zehirlenmesi

Yangın dumanının solunması, toksik maddelerinin yutulması veya siyanür zehirlenmesi yapan yiyeceklerin aşırı tüketilmesi gibi potansiyel risklere rağmen çocukluk çağında siyanüre maruz kalan çocuk sayısı çok azdır. Nadir görülmesi nedeniyle doktorlar, siyanür zehirlenmesini teşhis etmekte zorluk çekebilirler.

Akut siyanür zehirlenmesinin nedenleri ve belirtileri niteliksel olarak çocuklar ve yetişkinler arasında benzerlik gösterebilir, ancak çocuklar bazı kaynaklardan (yiyecek) siyanür zehirlenmesine karşı daha savunmasız olabilirler. Ülkemizde çocuklarda akut siyanür zehirlenmesinin en çok neden olan besin kaynağı acı kayısı çekirdekleridir.

Belirtilerin başlangıç süresi yenen kayısı çekirdeği miktarına göre değişebilir. Örneğin, on kayısı çekirdeği yedikten sonra bazı çocuklarda belirtilerin ortaya çıkış süresi 15 dakikadır. Çocuklarda siyanür zehirlenmesinin tedavisinde antidot kitleri uygun dozaj rejimleri ile güvenli bir şekilde kullanılmaktadır.

Siyanür Zehirlenmesi için Hangi Doktora Gidilir?

Siyanür zehirlenmelerinde hiç vakit kaybedilmeden Acil Servise başvurulması gereklidir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ulusal Zehir Danışma (UZEM) hattı Alo 114 ile 112 Acil Servis koordineli olarak çalışarak hangi stok merkezinde panzehir olduğu ve hangi yolla bu panzehirin alınacağı hakkında karşılıklı bilgi alışverişi yapmaktadırlar.

Aşağıdaki belirtiler veya durumlar varlığında en kısa sürede Acil Servis başvurmalı ya da 112 Acil Servis aranmalıdır:

  • Siyanüre maruz kaldığınızı düşünüyor veya biliyorsanız
  • Ani nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kalp çarpıntısı yaşıyorsanız
  • Baş ağrısı, baş dönmesi ve bilinç bulanıklığı varsa
  • Nöbet geçiriyorsanız
Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın