Perikardit

Perikardit, kalp zarının iltihaplanması durumu olup tedavisinde; genellikle ilaç kullanımı, gerek görüldüğü durumda da cerrahi operasyon uygulaması yapılmaktadır.

Perikardit Nedir?

Kalbimizin etrafı çift katlı ince bir zar ile sarılıdır. Bu zara perikardiyum denir. Perikardiyumu, kalbimizin içinde oturduğu ince bir çanta gibi de düşünebiliriz.

Kalbimiz, göğüs kafesimizde olan yerinde sabit bir şekilde tutulması, komşu organlardan gelecek olan enfeksiyonlardan korunması, çevresindeki dokularla sürtünmemesi ve fazla gerilmesinin önlenmesi amacıyla perikardiyumun içinde bulunmaktadır.

Perikardit, perikardiyumun inflamasyonudur. En anlaşılacak şekliyle kalp zarı iltihabına perikardit denir. Perikardit yani pericarditis Yunancada bulunan ‘perikardiyon’ kelimesinden türemektedir.

‘Perikardiyon’ Yunancada kalbi saran anlamına gelirken ‘itis’ ise iltihap anlamına gelmektedir. Perikardit-itis; kalbi saran zarın iltihabı anlamına denk gelir. Çift katlı zarların arasında sürtünmeyi önlemede esas rolü üstlenen sıvı bulunmaktadır.

İltihap sonucu kalbin zarları şişer, tahriş olur ve zarlar arasında bulunan sıvının miktarı artar.

Perikardit, kalp zarı iltihabının belirtilerinin görüldüğü süreye göre; akut, yineleyen ve kronik perikardit olarak sınıflandırılabilir. Akut Perikardit en sık görülen tiptir.

Perikardit belirtilerinin aniden başladığı ve 3 haftadan kısa sürdüğü duruma Akut Perikardit denir. Kronik Perikarditte belirtiler 3 aydan uzun sürer. Yineleyen perikarditin ise devamlı perikardit ve aralıklı perikardit olmak üzere iki alt tipi bulunmaktadır.

Devamlı perikarditte, çoğu zaman perikardit tedavisi sonlandıktan hemen sonra veya en fazla 6 hafta içinde perikardit belirtileri tekrarlar. Devamlı perikardit çoğunlukla steroid kullanan hastalarda gözlenir.

Aralıklı perikarditte ise perikardit tedavisi kesildikten sonra hastanın belirtileri en erken 4-6 hafta sonra tekrarlar. Aralıklı perikarditte hastanın tedavi almadığı ve belirtileri göstermediği süre 6 haftadan uzundur.

Aralıklı perikardit durumunda, genellikle ilk perikardit görüldükten sonra ikinci perikarditin görülmesi tedavi bitiminden 18-20 ay sonra gerçekleşir.

Perikardit Belirtileri Nelerdir?

Kalp zarının tahrişi göğüs ağrısına sebep olur. Göğüs ağrısı ani başlangıçlıdır. Perikardit göğüs ağrısı ani başlangıç özelliğiyle kalp krizinde hissedilen göğüs ağrısına benzer.

Göğsümüze bıçak saplanmış gibi keskin bir göğüs ağrısıdır. Göğüs ağrısı, ya göğüs kemiğimizin arkasından ya da göğsümüzün sol tarafından başlar; omzumuza, kollarımıza, boynumuza ve çenemize vurabilir.

Perikarditte görülen göğüs ağrısının diğer göğüs ağrılarından ayırt edici özelliği; göğüs ağrısının öne eğildiğimiz zaman azalmasıdır. Öksürmek, derin nefes almak, uzanmak ve yutkunmak göğüs ağrısının şiddetini artırabilir.

Perikardit göğüs ağrısı keskin olma özelliğiyle bilinse de, bazı kişilerde perikarditte görülen göğüs ağrısı künt göğsümüzde basınç hissi oluşturan bir ağrı olabilir.

Perikarditte görülen belirtiler göğüs ağrısıyla sınırlı olmayıp, aşağıda yazan belirtiler, perikardit için uyarıcı olmalıdır.

Perikardit Nedenleri Nelerdir?

Kalp zarında iltihaba sebep olan durumlar, perikardite sebep olur. İltihaba sebep olacak bir sürü sebep olduğu için genellikle iltihaba sebep olan faktör kesin olarak tanımlanamaz. İltihabın sebebinin anlaşılamadığı duruma idiyopatik denir. İdiyopatik perikardit en sık görülen perikardit sebebidir.

İltihap, çoğu zaman enfeksiyonla bağdaştırılır. Perikarditte, iltihabın sık nedenlerinden birisi enfeksiyon, yani vücudumuza zararlı mikroorganizmaların girişidir.

Enfeksiyon etkenleri arasında perikardite en sık neden olan mikroorganizma grubu virüslerdir. Bakteriler, mantarlar ve parazitlerde diğer enfeksiyon etkenleridir.

Perikardite en sık neden olan bakteri çeşitleri; Staphylococus, Streptococcus ve Pneumococcus. Bu mikroorganizmalar genellikle solunum yolu enfeksiyonunu takiben kalp zarında da iltihaba neden olur.

Mikroorganizmalar; kalbin zarı dışında kalbin başka bir bölgesinde oluşan enfeksiyona bağlı, travmaya bağlı, kateter aracılığıyla kalpten sıvı toplanmasına bağlı veya vücudun başka bir yerinde oluşan enfeksiyonun kan yoluyla kalp zarına taşınması sonucu kalp zarıyla etkileşime geçerek kalp zarında tahrişe neden olur.

Kalp krizi de perikardite neden olur. Kalp krizinden haftalar sonra görülen perikarditin bu özel durumuna Dressler Sendromu denir.

Vücudumuzda sistemik iltihaba sebep olan ve vücut zarlarında tutulum yapan kelebek hastalığı olarak bilinen lupus, romatoid artirit ve ailevi akdeniz ateşi gibi romatolojik hastalıklar da perikardite neden olabilir.

Radyasyon tedavisi ve kazalara bağlı oluşan travma, kalp zarını tahriş ederek, perikardite sebep olabilir.

Kalp tümörleri veya vücudumuzun başka bir yerinde görülen herhangi bir kanser türü bağışıklık sistemi hücrelerini harekete geçirerek iltihaba ve böylelikle perikardite sebep olabilir.

Gout, böbrek yetmezliği, AIDS ve tüberkülozda iltihaba sebep oldukları için perikardit nedenleri arasındadır. Böbrek yetmezliğine bağlı oluşan perikardite üremik perikardit denir.

Nadir de olsa bazı ilaçlar perikardite sebep olabilir. Bu ilaçlar arasında, kan sulandırıcı ilaç olan heparin ve varfarin, nöbet tedavisinde kullanılan fenitoin ve kalp ritminin düzenlenmesi için kullanılan prokainamid bulunur.

Dressler sendromu, romatolojik hastalıklara bağlı, travma ve radyasyona bağlı görülen perikardite fibrinöz perikardit denir.

Perikardit Teşhisi

Perikarditin ilk doktora başvuru şekli göğüs ağrısıdır. Doktor hastaya göğüs ağrısıyla ile ilgili sorular sorarak, yani anamnezini alarak hastanın tanı sürecine başlar.

Göğüs ağrısının ne tarafta olduğunu, nasıl bir vasıfta olduğunu, ani mi başladığını, keskin mi yoksa künt bir ağrı mı olduğunu, sol omzunda, boynunda, çenesinde ağrı olup olmadığını, ağrının öne eğilmekle azalıp azalmadığını sorar.

Göğsümüzün sol tarafında ani başlayan bıçak saplanır tarzda keskin olan göğüs ağrısı perikardit lehinedir. Hastaya ayrıca yakın zaman solunum yolu enfeksiyonu veya başka bir enfeksiyon geçirip geçirmediği, altta yatan bir hastalığı olup olmadığı, travmaya maruz kalıp kalmadığı ve kullandığı ilaçlar sorulur.

Yakın zamanda geçirilen solunum yolu enfeksiyonu, AIDS, gout, böbrek yetmezliği, lupus, romatoid artrit, ailevi akdeniz ateşi, tüberküloz, varfarin, heparin, prokainamid ve fenition kullanımı perikardit için ikaz edici olmalıdır.

Sizi muayene eden hekim kalbinizi dinlerken de perikardite dair ipucu bulabilir. Perikardit durumunda perikardiyumu oluşturan zarlar birbirine sürter.

Doktorun kalbinizi dinlerken duyduğu bu sürtünme sesi perikardiyal sürtünme olarak isimlendirilir ve perikardite işaret eder.

Doktorunuz kesin tanı koymak amacıyla daha ileri tetkiklere başvurabilir.

Bu tetkikleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Akciğer grafisiKalp zarının etrafında biriken sıvıyı gösterir. Sıvı birikimi çoğu zaman kalpteki iltihaba bağlıdır.
  • Elektrokardiyografi (EKG): Göğüz kafesimize, kol ve bacaklarımıza bağlanan elektrotlar aracılığıyla, kalbimizin elektriksel aktivitesini gösterir. İltihaba bağlı gelişen sıvı birikimi elektriksel aktivitenin gözlendiği gerilimi düşürebilir.
  • Ekokardiyografi (EKO): Kalbimizin ultrason ile görüntüleme yöntemidir. Kalp zarında olan sıvı birikimini gösterir.
  • Kardiyak BT (Bilgisayarlı Tomografi): Kalbin ve kalp zarının detaylı görüntüsünü verir.
  • Kardiyak MRG (manyetik rezonans görüntüleme): Kalp zarının görüntüsünü verir. Kalp zarının sıvı miktarında artış olup olmadığını, tahriş olup olmadığını gösterir.
  • Sağ kalp kateterizasyonu: Kalp odacıklarımızdaki basınçla ilgili bilgi verir.
  • Kan testleri: Vücudumuzda iltihap olduğunu gösteren bazı maddeler vardır. İltihap olup olmadığını anlamak için kanımızda bu maddelere bakılabilir. Kalp krizi geçirip geçirmediğimizi göstermek için kardiyak belirteçlere ve perikarditin enfeksiyon kaynaklı olup olmadığını anlamak için beyaz küre sayısına bakılabilir.

Perikardit Tedavisi

Yatak istirahati önerilir, ağrı kesici ve iltihabı baskılayıcı ilaçlar kullanılır. Bu tedavinin amacı iltihabı ve ağrıyı azaltmaktır. Bu tedavi yöntemi perikardite bağlı gelişen belirtileri azaltır ve perikardit gelişiminin ana mekanizması olan iltihabı iyileştirir. Ancak perikardite sebep olan hastalığı iyileştirmez.

Perikardit tedavisinde diğer bir önemli nokta ise perikardite neden olan durumun tedavi edilmesidir. Örneğin altta yatan sebep bakteriye bağlı bir enfeksiyonda antibiyotik verilmesidir. Altta yatan hastalık düzeltilmediği sürece perikardit olasıdır.

Perikardit tedavisi olası bir komplikasyon oluşumunu önlemek veya komplikasyon oluştuğu zaman erken tanı konması için yakından takip edilmelidir.

Kalp zarı fazla iltihaplandığında, çift katlı zarın arasında bulunan sıvının miktarı artar. Sıvının miktarını azaltmak için bir iğne aracılığıyla kalp zarına girilerek fazla sıvı çekilir, bu işleme perikardiyosentez denir.

Perikardit İlaçları

Hafif ve orta şiddetli göğüs ağrısı olan hastalarda non steroidal anti inflamatuar ilaç (NSAİİ) grubundan olan ibuprofen ve aspirin kullanılır. Bu ilaçlar ağrıyı azaltır ve iltihabı baskılar.

Ağır şiddette göğüs ağrısı olan vakalarda kolşisin kullanılabilir. Kolşisin iltihabı azaltır. Kolşisin kullanımı ayrıca perikarditin ilerleyen zamanlarda tekrarlamasını önler.

Ağır şiddette göğüs ağrısı olan, ibuprofen aspirin ve kolşisin tedavisine yanıt alınamayan vakalarda kortizon kullanılabilir. Kortizon kullanımı perikarditin tekrarlama olasılığını artırdığı için ancak diğer ilaçlara yanıt alınamadığı durumlarda kullanılmalıdır.

Tedavide önerilen ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalı, doktorunuz önerdiği ilacı, doktorunuz önerdiği dozda kullanmalısınız.

Perikardit Tedavi Edilmezse

Perikardit tedavi edilmediği zaman iltihap ilerler. İltihap ilerledikçe, kalp zarı kalıcı şekilde kalınlaşır, kabuklanır ve kasılır.

Kalp zarı sert bir kılıf gibi kalbin etrafını sarar. Kasılı kalan kalp zarı kalbin gevşemesini ve yeniden dolmasını önler bu klinik tabloya konstriktif perikardit denir.

İltihap ilerlediği zaman kalp zarının arasındaki sıvının miktarı artar. Artan sıvının miktarı kalpte baskı yapar ve kalbin gevşemesini önler.

Gevşeyemeyen kalbe içine yeterli miktarda kan ile dolmaz. Kalp vücuda daha az kan pompalar. Bu durumda da kan basıncı hızla düşer. Bu klinik tabloya kardiyak tamponad denir.

Perikardit komplikasyonlarının tedavisinde ilaç tedavisi kullanılmamaktadır. Konstriktif perikarditte, kalp zarı cerrahi olarak çıkartılırken, kardiyak tamponadda ise perikardiyosentez denilen yöntem ile kalp zarının içindeki sıvı boşaltılır.

Perikardite Ne İyi Gelir?

  • İstirahat etmek perikarditin iyileşmesine katkı sağladığından, sadece perikardite iyi gelen tedbirler arasında yer almamakta aynı zamanda tedavinin de bir parçası haline gelmiştir. Akut perikardit oluşumu ne yazık ki önlenemez.
  • Ancak akut perikardit tedavisine harfi harfine uyulması, tedavinin yakından takibi hem tedavi bittikten sonra perikarditin tekrarlamasını hem de komplikasyon gelişimini önlemektedir.

Perikardite Ne İyi Gelmez?

  • Fiziksel aktivite veya perikardit hastalarının normal gün içinde yaptığı yorucu işleri yapması; ev temizliği, ağır yük kaldırma, merdiven çıkma vb. durumlar perikardit belirtilerini kötüleştirmekte ve perikardit hastalarına kesinlikle önerilmemektedir. Bir kez daha altını çizmekte fayda vardır ki yatak istirahati iyileşmek için çok büyük önem taşımaktadır.

Perikardit Ameliyatı

Perikardit ameliyatı tercih edilen ilk tedavi yöntemi değildir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen ağır vakalarda, yineleyen perikarditlerde ve perikarditin bir komplikasyonu olan konstriktif perikarditte son çare olarak ameliyat kullanılır.

Ameliyatta kalbi saran çift katlı zar olan perikardiyum çıkartılır. Bu işleme perikardiyotomi denir.

Hamilelikte Perikardit

Hamilelik perikardite yatkınlığı artırmamaktadır. Normal bir erişkinin perikardit olma olasılığı ne ise gebe kişinin de odur.

Görülen belirtilerinde erişkinde görülen belirtilerden bir farkı yoktur. Ancak gebelerde görülen perikarditin düzgün tedavisi gebeliğin seyri için önemlidir.

Gebelikte görülen perikardit tedavisi normal perikardit tedavisinden pek farklı değildir. Yine NSAİİ grubundan ibuprofen kullanılır.

Ancak ibuprofene yanıt vermeyen durumlarda kullanılan kolşisin kullanımı gebelerde uygun değildir. Gebelerde perikardit tedavisinde kolşisin kesinlikle kullanılmamalıdır.

Perikardiyosentez ise sadece kalp zarında kardiyak tamponada sebep olacak kadar sıvı biriktiğinde uygulanmalıdır.  Kalp zarının ameliyat ile çıkarılması normal kişilerde olduğu gibi son çare olarak kullanılabilmektedir.

Çocuklarda Perikardit

Çocuklarda perikardit çok çok nadir görülen bir klinik tablodur. Erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da akut, kronik ve yineleyen perikardit şeklinde çeşitleri vardır.

Çocuklarda görülen perikardit ile erişkinlerde görülen perikardit arasındaki en büyük fark perikardit sebebidir.

Çocuklarda enfeksiyona bağlı perikardit çok nadiren gelişir. Doğumsal kalp anomalisinin düzeltilmesi için yapılan ameliyat çocuklarda perikarditin en önemli sebebidir.

Özellikle sekundum tip atriyal septal defekt isimli doğumsal kalp anomalisinin düzeltildiği ameliyattan sonra perikardit gözlenmektedir.  Perikardit ameliyattan 1-2 hafta sonra gözlenir.

Çocuklarda görülen perikardit belirtileri erişkinlerdekine benzerdir.  Göğüs ağrısı olan çocukta altta yatan sebebin kardiyolojik bir nedene bağlı olması erişkine göre nadirdir.

Çocukta göğüs ağrısının sebebi genellikle travma, astım, solunum yolu enfeksiyonu veya yabancı cisim aspirasyonuna bağlıdır. Bu sebeple göğüs ağrısı ile başvuran bir çocukta perikarditten şüphe edilmesi büyük önem taşır.

Tedavide de erişkinlerde olduğu gibi ilk tercih ibuprofen kullanılır. Kolşisin tedavisi ikinci seçenek olarak kısıtlı vakalarda kullanılmaktadır.

Bebeklerde Perikardit

0-3 yaş grubunda görülen perikardit çocuklarda olduğu gibi en sık sebebi doğumsal kalp anomalisinin düzeltimesin için yapılan ameliyat sonrası görülen perikardittir.

Bebekler sorunlarını çocuklar gibi rahat anlatamadıkları göğüs ağrısını tarif edemedikleri için bebeği emzirirken olan beslenme güçlüğü, kalp atım hızının artması ve bebeğin genel huzursuzluğu altta yatan kalp hastalığı için ikaz edicidir.

Bebeklerde de ibuprofen kullanılabilir.

Perikardit için Hangi Doktora Gidilir?

Perikardit, Kardiyoloji uzmanlarının ilgi alanına girer. Ancak perikardit, ani başlayan keskin, kalp krizine benzer bir göğüs ağrısı ile kendini gösterdiği için genelde başvurular ani başlayan göğüs ağrısı şikayetiyle Acil Servise yapılmaktadır. Bu yanlış bir yaklaşım değildir.

Yeni gelişen göğüs ağrısında en hızlı şekilde tıbbı desteğe başvurulması her zaman önerilmektedir.

Acil servise hemen başvurulması hem aynı şekilde göğüs ağrısına sebep olan ve ölümcül olan kalp krizinin ayırıcı tanısının yapılmasını hem de perikardit nedenin araştırılmasını sağlar.

Daha önce fark edilmeden geçirilen kalp krizi perikarditle kendini gösterebilir ve hasta daha önce geçirdiği kalp krizine bağlı hayatı tehdit eden pıhtı taşıyor olabilir.

Bir başka deyişle perikarditle başvuran hasta araştırıldığında hayatı tehdit eden pıhtısı fark edilebilir. Ani gelişen göğüs ağrısı ne kadar hızlı araştırılmaya başlanırsa, tanısı da o kadar erken konur ve tedaviye de o kadar hızlı başlanır.

Kısacası ani gelişen göğüs ağrısında mümkün olan en kısa zamanda doktora, acil servise başvurulması çok önemlidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın