Bebeklerde Çölyak Hastalığı

Çölyak hastalığı, ince bağırsağın tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkan kronik bir sindirim sistemi hastalığıdır. Glütensiz diyet ve vitamin takviyesi gibi tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.

Bebeklerde Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastalığı (glüten enteropatisi-celiac hastalığı), ince bağırsağın tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkan kronik bir sindirim sistemi hastalığıdır. Bağışıklık sistemi, virüs veya bakteri gibi vücuda zarar veren mikroorganizmalara karşı antikor üreterek, neden olabileceği hastalıklara karşı vücuda korur. Fakat durumlarda yararlı maddelere karşı da antikor üreterek çölyak gibi hastalıkların oluşmasına neden olabilir.

Bazı kişilerin ince bağırsakları, alerjik reaksiyonlardan dolayı gluten proteinin sindirimini gerçekleştiremez. Sindirim gerçekleşemediğinde ise ince bağırsağın iç yüzeyini kaplayan villi adlı tüyümsü hücrelerin, kıvrık yapısı bozularak düzleşir. Oluşan bu düzleşme sonucu, villi hücrelerinde iltihap ve hasar oluşurken, protein, karbonhidrat, vitamin, mineral ve yağ emilimi engellenir, böylelikle bağışıklık sistemi tepki vermeye başlar.

Sonuç itibariyle ince bağırsakta besin bileşenlerinin emilimi ve sindirimi bozulduğundan dolayı hastalığın semptomları ortaya çıkmaya başlar. Bebeklerde çölyak hastalığı, kişinin vücut yapısına, yaşına, gösterdiği semptomlara ve bulgulara göre farklılık gösterirken, beş türe ayrılmıştır.

Çölyak hastalığı çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Klasik çölyak hastalığı: Klasik çölyak hastalığı, bebeklerin anne sütünün ardından ek gıda alımına başlamasıyla görülen bir çölyak türüdür. Bu türde, bebeklerin ek gıdaya geçmesiyle birlikte glüten protein alımı da arttığından dolayı, 6 ila 12 aylık zaman diliminde çölyak belirtileri görülmeye başlayabilir.
  • Atipik çölyak hastalığı: Atipik çölyak diğer adıyla klasik olmayan çölyak hastalığı, genellikle 5-6 yaş üstü büyük çocuklarda ve erişkinlerde görülen bir çölyak türüdür. Bu türde belirtiler çok hafif olurken, sindirim sistemi dışı bulgular ön planda tutulur. Atipik çölyak hastalığından muzdarip olan kişiler, tek bir bulgu veya belirtiye sahip olabilirler. 
  • Sessiz çölyak hastalığı: Bu türde, çölyak hastalığında meydana gelen semptomlardan hiçbiri görülmez. Hastalığın teşhisi ise genellikle farklı bir durumun araştırılması veya kişinin aile üyelerinde çölyak hastalığı olması durumunda yapılan aile taramaları sonucu ortaya çıkar. 
  • Potansiyel çölyak hastalığı: Potansiyel çölyak hastalığı, yapılan kan testlerinde sonuçlar pozitif çıktığı halde, ince bağırsak biyopsisinde negatif çıkması durumunda tanısı koyulan bir çölyak türüdür. Biyopsi sonucunda minimal değişiklikler gözlemlenirken, ilerleyen dönemlerde çölyak hastası olma riski yüksektir. Bu yüzden ilerleyen dönemlerde bu hastalık meydana gelebileceği için düzenli olarak gözlem alında tutulmaları gerekir.
  • Non-çölyak gluten hassasiyeti: Bu türde ise, bir kişide glüten proteinine duyarlılık olduğu halde, kanında çölyak hastalığına ait antikor tespit edilmez ve ince bağırsağın dokusunda hasar oluşmaz. Bu türe sahip olan kişilerde, çölyak hastalığının belirtileri hafif düzeyde olsa bile, diğer türlerde olduğu gibi tamamen glutensiz beslenmeleri gerekir. 

Bebeklerde Çölyak Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Çölyak hastalığı gluten proteininin tetiklemesiyle bağışıklık sisteminde oluşan bozulmanın sonucu meydana gelen bir hastalık olduğundan dolayı her yaş grubunda ve herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir. Fakat genetik bir hastalık olduğu için, bebeklik döneminde başlasa bile genellikle bir yaşından sonra fark edilme olasılığı daha yüksektir.

Hastalığın ilk evrelerinde görülen belirtiler, genellikle sindirim sistemi sorunları olarak ortaya çıkar. Bu nedenle çölyak hastalığı bebeklerde ve çocuklarda, ince bağırsakların sindirim bozukluğu derecesine, yaşa ve genetik yapıya bağlı olarak farklı belirtilerle meydana gelebilir.

Bebeklerde çölyak hastalığı belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

Bebeklerde Çölyak Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Emzirme döneminde anne sütünden bebeğe düşük miktarda gluten proteini geçtiğinden, bu durum bebeği çölyak hastalığına karşı korur veya hastalığın ilk aylarda oluşmasını engeller. Ancak bebeğin ilk aylarında gluten bakımından zengin beslenmesi ciddi riskler oluşturabilir. Bu yüzden doğumdan sonra ilk 6 ay bebeğin sadece anne sütü ile beslenmesi çok önemlidir.

Çölyak hastalığının oluşmasına neden olan faktörlerden biri, Homozigot DQ2 genidir. Bu gen, çevre faktörlerin etkisiyle hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. Ancak ailede bu rahatsızlık olmasa bile bebeklerde meydana gelebilir.

Bununla birlikte hastalığın nedenleri tam olarak bilinmese de bebeklerde çölyak hastalığına neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilir:

Bebeklerde Çölyak Hastalığının Teşhisi

Bebeklerde ve çocuklarda çölyak hastalığının teşhis edilmesi yetişkinlere göre daha kolaydır. Çünkü bebeklik veya çocukluk döneminde sindirim sistemi, alerjik reaksiyonlara neden olan maddelere karşı daha hassas olur. Özellikle 0-1 yaş arası meydana gelen birçok alerji, daha sonraki dönemlerde geçer.

Örneğin 6 aylık bir bebek 2 yaşında olan bir çocuğa göre alerjenlere karşı daha hassastır. Bu nedenle bebeklerin glutene alerjik reaksiyon göstermesi ileri yaşlarda çölyak hastası olacağını göstermez. Dolayıyla bazı bebekler 6 aylık olduklarında glutene karşı tepki gösterseler de birkaç ay sonra aynı tepkiyi göstermeyebilir.

Bununla birlikte bebeklerde ve çocuklarda çölyak hastalığının tanı ve teşhisinde kullanılan yöntemler şu şekilde sıralanabilir:

Fiziki muayene: İlk olarak bebekte görülen belirtiler ve genetik bir yatkınlığı olup olmadığının belirlenmesi için aile öyküsü hakkında bilgi alınarak ayrıntılı fiziki muayene yapılır. Muayene esnasında bebeğin, beslenme düzeni, herhangi bir bağışıklık sistemi veya farklı bir hastalığı olup olmadığı, özellikle de dışkı durumu hakkında bilgi alınır. Elde edilen bilgiler doğrultusunda karında veya midede bir hassasiyet olup olmadığı kontrol edilir.

Bebeklerde çölyak hastalığının teşhis edilmesi için gluten diyetine başlanmamalıdır. Çünkü gluten alımının kesilmesi doğrultusunda yapılan test sonuçları yanlış çıkabilirken, bu durum tanının konmasını geciktirir. Fiziki muayene sonrası bebekte çölyak hastalığından şüphelenildiği takdirde bazı tanı ve teşhis testleri uygulanır.

  • Serolojik testler: Tam kan sayımı testinde, kandaki kalsiyum, B12 vitamini, protein, magnezyum, kolesterol, demir, potasyum, folik asit ve A vitamini gibi minerallerin değerlerine bakılır. Çölyak hastalığının varlığında bu değerler ciddi oranda düşer. Aynı zamanda kanda antiendomisyum ve antigliadin antikor değerlerine bakılır, çünkü değerlerin düşük olması hastalığın en önemli belirtilerinden biridir. Fakat kan testlerin pozitif çıkması çölyak hastalığının kesin teşhisi için tek başına yeterli değildir. Bu yüzden sonrasında ince bağırsakta endoskopi ve biyopsi yapılması gerekir.
  • İnce bağırsak endoskopisi: Çölyak hastalığının kesin tanı için, endeskopi de ince bağırsağa kamera salınarak iç yapısı incelenir. Bağırsağın iç yapısı incelenirken, bağırsak kıvrımlarının görünümü, kıvrımlarında azalma olup olmadığı veya düzleşme olup olmadığına dikkat edilir. Çünkü tüm bu olumsuz değişimler çölyak hastalığında sık meydana gelir. İç yapıda oluşan bozukluklar doğrultusunda kesin teşhis için ince bağırsakta biyopsi yapılması gerekebilir. 
  • İnce bağırsak biyopsi: Bu hastalıkta genellikle ince bağırsağın başlangıç kısmında bozukluk oluşmaya başlar. Bu nedenle, endoskopi yardımıyla bağırsaktan doku örneği alınarak patolojik olarak incelenir.

Bebeklerde Çölyak Hastalığının Tedavisi

Bebeklerde veya çocuklarda çölyak hastalığının, ilaç, aşı ve herhangi bir cerrahi olarak tedavisi mümkün olmadığından tek tedavi yöntemi, yaşam boyunca glutensiz bir diyet uygulamaktır. Bu nedenle, çölyak hastası olan bebeklerin, uzman kontrolü altında ve uzman diyetisyenler tarafından uygulanan diyet listesine uymaları gerekir.

Gluten proteini tüketmek bağırsaklara zarar verebilir. Dolayısıyla beslenme alışkanlıklarından gluten proteini çıkarıldığında, ince bağırsakta iltihap azalarak oluşan semptomların önüne geçilebilir.

Ayrıca bu hastalıktan mustarip kişilere, mineral, vitamin ve kemik yoğunluğu ölçümleri yapılarak değerlerin belirlenmesi ve her herhangi bir eksiklik doğrultusunda takviye verilmesi önemlidir. İster bebeklerde isterse yetişkin bireylerde olsun çölyak hastalığı, uygun diyet uygulanmadığı veya kontrol altına alınmadığı sürece bazı farklı hastalıklara neden olabilir.

Bebeklerde Çölyak Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Çölyak hastalığı olan bebeklerin veya yetişkin bireylerin, hayatları boyunca gluten içeren besinleri tüketmeleri yasaktır. Sağlıklı bir bireyde, tüketilen besinler bileşenlere ayrılarak, besinlerin faydalı bileşenleri bağırsak mukozasından kana karışır. Fakat çölyak hastalığı olan kişiler glüten içeren besinler tükettiğinde gıdaların bir bölümünün bu şekilde emilimi gerçekleştirilemez. Bu nedenle gluten içeren besin tüketmeleri veya geç teşhis edilmesi ve tedaviye geç kalınması neticesinde bireylerin, bağırsak mukozaları daha fazla zarar görerek bağırsaklarda geri dönüşü olmayan sorunlara yol açabilir.

Bebeklerde ve çocuklarda çölyak hastalığı, tedavi edilmediği ve kontrol altına alınmadığı takdirde, yaşamın ilerleyen dönemlerinde, anemi, sinir sistemi sorunlarına ve kemik erimesi riskini arttırır. Ayrıca hormonal bozukluklarına ve çocukların geç gelişmesinden dolayı adet düzensizliğine neden olabilir.

Bu risklerin yanında ileri yaşlarda oluşabilecek bazı hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:

  • Büyüme geriliği,
  • Kalsiyum ve K vitamin eksikliği,
  • İnce bağırsak ülseri,
  • Lenfoma,
  • Depresyon,
  • Megaloblastik anemi,
  • Malabsorbsiyon,
  • Pankreas yetmezliği,
  • Hipokrom mikrositer anemi,
  • Kısırlık veya düşük,
  • Otoimmün hastalıklarında artış,
  • Osteoporoz,
  • Kalın veya ince bağırsak kanserleri

Bebeklerde Çölyak Hastalığına Ne İyi Gelir?

Bebeklerde ve çocuklarda çölyak hastalığı, sadece beslenme alışkanlıkları düzenlenerek belirtilerin ortadan kaldırılmasıyla kontrol altına alınması mümkün bir hastalıktır. Bu nedenle, bebeğin glutensiz besinler tüketebileceği bir diyet programı ayarlanmalıdır. Özellikle ek gıda almaya başlayan çölyak hastalığı olan bebekler için dikkatli bir şekilde bir diyet listesi hazırlanmalıdır.

Gluten içeren besinlerin, gluten içermeyen veya besin değeri yüksek farklı besinlerle değiştirilmemesine dikkat edilmelidir.

Çölyak hastalığında tüketilmesi gereken besinler ve dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir:

  • Bebeklere ilk 6 ay anne süstü verilmelidir,
  • Beslenme alışkanlıklarından gluten tamamen çıkarılmalıdır,
  • Bebeklerin tüm pişirme veya tabak, kaşık ve çatal gibi gereçler ayrı tutulmalı ve bunlarda gluten kalıntısının kalmamasına dikkatli edilmelidir. Ayrıca bu araç ve gereçler sadece bebeğe ait olmalıdır,
  • Beslenme amaçlı veya kişisel bakım için alınan ürünlerin etiketleri kontrol edilmelidir ve bu etiketlerde glutensiz ibaresi bulunmalıdır,
  • Bebeğin yemeği hazırlanmaya başlamadan önce tezgah temizlemeli ve bu tür temizliklerde ayrı sünger kullanılmalıdır,
  • Glutensiz şampuan, krem ve losyonlar kullanılmalıdır.

Bu alınacak önlemler arasında anne sütüne ek olarak, pirinç unuyla yapılan muhallebi, glutensiz biberon mamaları, meyve veya sebze püreleri verilebilir.

Ek gıda almaya başlayan 6 aydan büyük bebeklere verilebilecek besinler şu şekilde sıralanabilir:

  • Tüm meyve ve sebzeler,
  • Pirinç ve pirinç unuyla yapılan muhallebi veya sütlaç, 
  • Mısır, patates ve pirinç,
  • Tüm bakliyatlar
  • Tüm şeker çeşitleri
  • Mısır, patates, pirinç, kestane, soya, nohut ve üzüm çekirdeği unları,
  • Balık, sığır, kuzu dana ve kümes hayvanı eti,
  • Tüm katkısız ve sıvı yağ çeşitleri,
  • Tüm baharat çeşitleri,
  • Su, bitki çayları ve meyve suları,
  • Yumurta, bal, reçel ve pekmez.

Bebeklerde Çölyak Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Çölyak hastalığında diyet listesinde glutenli besinlere yer verilmez, fakat bazı besinlerin doğal yapılarında glüten olsa da sıfır glüten olarak tanımlanmışlardır. 2007 yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından, 1 kilogramda 20 mg’den fazla gluten bulunmayan besinleri glütensiz olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlama Türkiye’de de geçerli olduğu için çölyak hastalarının bazı besinleri tüketebileceği gibi bazılarından da uzak durması gerekir.

Bebeklerin ve çocukların uzak durması gereken besinler şu şekilde sıralanabilir:

  • Yulaf, arpa, buğday veya çavdar gibi tahıllar ve bunların içerdiği ürünler,
  • Kurabiye, kek, tulumba, pasta, baklava veya revani gibi tatlı ve unlu mamuller,
  • Şehriye, irmik, un, kuskus, bulgur ve makarna,
  • Boza ve mayalı bütün içecekler,
  • Glutenli çikolata ve sakızlar,
  • Glutenli dondurma, mayonez, ketçap, soslu ve tuzlu kuru yemişler
  • Erişte, düğün, tarhana, un veya şehriye gibi hazır çorbalar,
  • Una batırılarak hazırlanan balık, tavuk ve et.

Bebeklerde Çölyak Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Çölyak hastalığı, sindirim sistemini etkileyen bir hastalık olduğundan tip 1 diyabet, IgA eksikliği veya Down sendromu gibi hastalıklarla birlikte meydana gelebilir. Bu nedenle, birinci derece yakınlarında çölyak hastalığı olan veya çölyak için risk faktörü olan diğer hastalıkları taşıyan bebeklerin çölyak olma riskleri daha yüksektir. Dolayısıyla bu bebeklerin, Çocuk Gastroenteroloji bölümü tarafından belli aralıklarla araştırılması gerekir.

Kalıtsal bir hastalık olan çölyak hastalığının tedavisi ömür boyunca sürer, dolayısıyla erken tanı ve teşhisi çok önemlidir. Ancak bebeklerde çölyak hastalığının tanı ve teşhisi için kendi alanında uzman olan Çocuk Gastroenteroloji doktoruna götürülerek erken tedaviye başlanmasıyla, hastalığın semptomlarının önüne geçilebilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Bebeklerde Çölyak Hastalığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Bebeklerde çölyak hastalığı nasıl anlaşılır?

Çölyak hastalığı, bebeklerde, çocukluklarda, ergenlerde veya daha ileri yaşlarda ortaya çıkan bir sindirim bozukluğudur. Bu alerjik reaksiyon kişiden kişiye değişen farklı belirtilerle kendini gösterebilir. Bebeklerde çölyak hastalığı, gluten içeren besinler tüketmeye başladıktan sonra, yağlı ishal, huzursuzluk, mide gazı, kusma, kabızlık, kilo veya kas kaybı görülmesi doğrultusunda gluten alerjisinden şüphelenilmelidir.

Dr. Hande Erölmez