Proktoloji Merkezi Nedir?

Proktoloji, proktos ile logos sözcüklerinin birleşimi ile doğan ve Yunanca “makat bilimi” anlamına gelen kelimedir. Proktoloji bölümü ise anüs ve rektumda görülen tüm sağlık problemlerinden sorumlu olan tıp branşıdır. Genel cerrahi ana bilim dalına bağlı olarak hizmet vermekle birlikte dışkı kaçırma, kronik kabızlık, Crohn hastalığı, rektum kanseri, makat sarkması, kıl dönmesi, hemoroid gibi sağlık sorunlarında uzmanlığı kapsamaktadır.

Makat hastalıkları, tıp dilinde anorektal hastalıklar olarak da adlandırılır. Her 4 kişiden 3’ü yetişkinlik, yaşlılık ya da çocukluk dönemlerinde bu sağlık sorunlarından en az biri ile karşılaşır. Fakat toplumsal olarak utanç duyulduğu için çoğu hasta bu sorunları görmezden gelir ve bunun sonucunda günlük yaşam kalitesi büyük oranda düşüş gösterir. Anorektal hastalıkların ihmal edilmesi, sorunların kronik hale gelmesi ve ilerleme göstererek daha ciddi hastalıkları tetiklemesine yol açar. Bu nedenle belirtiler görülmeye başladığında vakit kaybetmeden proktoloji polikliniğine başvurulması önem taşımaktadır.

Anorektal hastalıklar, rektum (kalın bağırsağın makata bağlandığı son 15 cm’lik kısmı) ve makat (anüs) arasında gelişir. Bu bölge acıya duyarlı, hassas, kritik ve özel olduğu için hastalıkların teşhisi ya da tedavisinde uzmanlık gerekir. Proktoloji merkezlerinin yaygınlaşması ve uzmanlık unvanı olan hekimlerin artışı bu durumla doğrudan alakalıdır. 

Proktoloji uzmanları hastada görülen sağlık sorunlarına bağlı olarak psikologlar, diyetisyenler ve ilgili branş hekimleri ile işbirliği kurarak tedavi sağlamaktadır.

Proktoloji Uzmanı Nedir? Proktologların Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?

Proktoloji uzmanları, anüs ile rektum arasında görülen tüm sağlık sorunlarının teşhis, takip ve tedavilerinden sorumlu hekimlerdir. Proktolog unvanı ile de adlandırılırlar. Proktoloji uzmanı olmak için öncelikle 6 senelik temel tıp eğitiminin tamamlanması ve Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) ile Genel Cerrahi Uzmanlık Eğitimine hak kazanılması gerekir. Bu eğitimi başarı ile tamamlayan adaylar ihtisaslarına proktoloji alanında devam ederek gereken yeterliliği kazanmalıdır. 3 sene süren bu sürecin ardından Proktolog unvanı alınarak göreve başlanabilir. Proktoloji uzmanlarının sorumlulukları ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Hastanın şikayetlerini dinlemek ve fiziki bulguları görmek için muayene yapmak,
  • Hastalıkların teşhisi için gereken tetkiklerin yapılmasını sağlamak,
  • Muayene bulguları ve tetkik sonuçları doğrultusunda hastalıkları doğru teşhis etmek,
  • Gerek duyulması halinde rektoskopi, endoskopi ve anoskopi işlemlerini uygulamak,
  • Teşhis edilen sağlık sorunu karşısında en etkili ve verimli tedavi seçeneğini belirlemek,
  • Kolon kanserinden şüphelenilmesi durumunda biyopsi işlemlerini uygulamak,
  • Hastaya dikkat etmesi gerekenler ve tedavi süreci hakkında bilgi vermek,
  • Cerrahi operasyonlar, ilaç tedavisi ya da lazer uygulamaları gibi ihtiyaç duyulan tedavileri yapmak,
  • Görev yapılan sağlık kuruluşunda yeterli donanım yoksa hastayı en yakın merkeze yönlendirmek,
  • Gerek görülmesi halinde ilgili branş hekimleri ile işbirliği kurmak,
  • Tedavi süresi boyunca hasta takibi yapmak,
  • Tedavi sonrasında hastalıkların tekrarlamaması için hastayı bilgilendirmek,
  • Mesleki gelişimi sürdürebilmek için proktoloji alanında yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip etmek,
  • Uzmanlık adaylarının gereken yeterlilik, tecrübe ve donanımı kazanmasını sağlamaktır.

Proktoloji devlet hastanesi, üniversite hastanesi, özel hastane, özel cerrahi merkezleri, proktoloji merkezleri, eğitim ve araştırma hastanelerinde bulunan bir bölümdür. Bu nedenle proktologlar, proktoloji bölümü olan hastanelerin tümünde görev yapabilmektedir.

Proktoloji Bölümü Hangi Hastalıklara Bakar?

Proktoloji bölümü, kalın bağırsağın son 15 santimetresinden anüse kadar görülen sağlık sorunlarının tümü ile ilgilenmektedir. Anorektal hastalıklar olarak da bilinen bu sağlık sorunları, toplumun büyük bir kısmında görülmektedir. En sık karşılaşılan proktolojik hastalıklar ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Hemoroid: Halk arasında yaygın olarak mayasıl ya da basur adlarıyla da bilinir. Makattaki toplardamar ve kolonun en uç kısmının (kalın bağırsak)   genişlemesi sonucunda meydana gelir. Kronik kabızlık, uzun süre devam eden öksürük, sürekli ıkınma, anüs temizliğinin doğru şekilde yapılmaması, uzun süre boyunca tuvalette oturma alışkanlığının olması ya da yanlış beslenme nedeniyle görülebilir. Dışkılama sırasında acı duyumunun olması, makatta kanama, ağrı hissi ve kaşıntı gibi belirtiler gösterir. İlk 2 evresinde ilaç tedavisi ya da cerrahi olmayan müdahaleler ile iyileşmesi mümkünken, 3. ve daha ileri evre hemoroidlerde ameliyat uygulamalarına başvurulur.
  • Anal FistüllerMakat ve rektum arasındaki cilt dokusunda sonradan gelişen ve anormal bir tünel olarak kabul edilen yapılara anal fistül denir. Genellikle makat çevresine yakın bir bölgede oluşan enfeksiyonlar nedeniyle meydana gelir. Acı duyumu, ağrı hissi, apse oluşumu, tahriş ve akıntı görülmesi gibi semptomlarla ilerleyen bu durum genellikle cerrahi müdahale yapılmadıkça iyileşme göstermez. Bu nedenle ihmal edilmeden bir proktoloji uzmanından yardım alınması önemlidir. 
  • Anal Çatlaklar: Anal fissür olarak da adlandırılır ve makattan başlayarak rektuma doğru ilerleyen çatlaklar anlamına gelir. Dışkılama sırasında kanama ve yoğun acı duyumu gibi belirtiler gösteren bu durum, dışkılama kontrolünden sorumlu olan kaslardaki spazm nedeniyle meydana gelir. Bu nedenle birçok hasta tuvalete gitmekten kaçınır ve sindirim faaliyetleri düzensizleşir. Hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak en uygun tedavi belirlenir ve kas spazmı giderilir.
  • Kıl Dönmesi: Tıp dilinde pilonidal sinüs olarak da adlandırılır. Kuyruk sokumu kemiği ve çevresindeki kılların deri altına doğru büyüme göstermesi nedeniyle meydana gelir. Aynı zamanda vücudun farklı bölgelerindeki kılların bu bölgeye taşınması ile de oluşabilir. Kıllar, vücut tarafından yabancı olarak algılandığı için bölgede kronik bir iltihaplanma süreci başlar. Bu durum sonucunda oturmak, uzanmak, yatmak ve uzun süre ayakta durmak gibi eylemler acı duyumuna yol açarak hastanın günlük yaşam kalitesini büyük oranda bozar. Kıl dönmesinin cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerle tedavisi mümkündür.
  • Bağırsak Fıtığı: Tıp dilinde rektosel adı da verilen bu durum yalnızca kadınlarda görülmektedir. Rektumun son kısmının vajinaya doğru ilerlemesi ve fıtıklaşması anlamına gelir. Çok sayıda doğum yapılması, kişinin obezitesinin bulunması ya da hastanın ileri yaşta olması gibi etmenler görülme sıklığını arttırır. Özellikle ağırlık taşınırken ya da ayakta dururken bağırsaklarda doluluk hissedilmesi ve dışkılama sonrasında bağırsakların tam boşaltılamadığı hissi ile ayırt edilir. Cerrahi yöntemler ile tedavisi mümkündür. 
  • Kanser Hastalıkları: Makatta ya da rektumda görülen tümöral oluşumları kapsamaktadır. Oluşan tümörler cerrahi operasyonlar ile çıkarıldıktan sonrasında uzun süreli hasta takibi yapılması gerekir. Aynı zamanda ihtiyaç duyulursa ameliyat sonrasında diğer onkolojik tedaviler de uygulanabilir.
  • Anüs Darlığı: Anüsün iç dokusu elastik ve genişleyebilir bir yapıya sahiptir. Ancak bu özelliğini kaybetmişse ya da doğumsal olarak elastik değilse, anal kanalda daralma olduğu anlamına gelir. Dışkı kaçırma, dışkılarken tıkanma hissedilmesi, kanama, gaz kaçırma ve dışkılama sırasında zorluk çekilmesi gibi belirtiler gösterir. İlaçla ve cerrahi müdahaleler tedavisi mümkündür.

Proktoloji bölümü aynı zamanda anal siğiller, anüs kaşıntısı, kabızlık, dışkı ya da gaz kaçırma, doğum yırtıkları ve makat sarkması gibi sağlık sorunları ile de ilgilenmektedir. Proktolojik hastalıkların erken teşhisi, tedavi sürecinin daha kolay ve kısa sürede tamamlanması için oldukça önemlidir. Aynı zamanda hastanın günlük yaşam konforunun sağlanması ve hastalıkların kendilerini tekrar etmemeleri için de en kısa sürede bir uzmandan yardım alınması tavsiye edilmektedir.

Proktoloji Bölümü Hangi Tedavileri Uygular? Anorektal Hastalıkların Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?

Proktoloji bölümü tarafından uygulanan tedavi yöntemleri hastanın yaşına, kilosuna, cinsiyetine, genel sağlık durumuna, yaşam koşullarına, hastalığa sebep olan etmenlere, hastalığın ne olduğuna ve hangi evrede olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterir. En sık uygulanan tedavi seçenekleri ise şu şekildedir:

  • Farmakolojik Tedavi: Teşhis edilen hastalığın ve hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan semptomların giderilmesinde ilaçların kullanılması anlamına gelir. Anüs darlığı, makat kaşıntısı ve hemoroid gibi sağlık sorunlarının tedavisinde sıklıkla kullanılır. Ancak ileri evrede olan ve sık tekrarlayan anorektal hastalıklarda sonuç vermemektedir. Reçete edilen ilaçlar hastalığa ve hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak değişiklik gösterir.
  • Lazer Tedavileri: İlaç tedavisine yanıt vermeyen, ancak cerrahi operasyon yapılmasına ihtiyaç duyulmadan sağlık sorunları karşısında sıklıkla tercih edilir. Kesi uygulanmadığı için enfeksiyon ve benzeri komplikasyonların görülme riski önlenmiş olur. Aynı zamanda acısız ve iyileşme süreci çok daha kısa süren uygulamalar olduğu için günümüzde sıkça başvurulur. Kıl dönmesi, hemoroid ve anal fistüllerin tedavisinde etkili sonuçlar vermektedir. 
  • Botoks Uygulamaları: Tıpkı lazer tedavilerinde olduğu gibi cerrahi kesilere başvurulmadığı için anüs yırtıkları karşısında sık tercih edilen uygulamalardır. Botoks enjeksiyonu ile dışkılama kontrolünden sorumlu olan kaslardaki spazm giderilir. Uzman bir hekim tarafından, uygun hastalara yapılması halinde %80 oranında başarılı sonuçlar elde edilir.
  • Kristalize Fenol Uygulaması: Kıl dönmesi sorunu için etkili ve popüler bir tedavi seçeneğidir. Lokal anestezi altında yapılan bu işlem sırasında öncelikle kıllar yerleştiği yuvadan çıkarılır. Ardından bu yuvaların temizlenmesi ve hızlı bir şekilde iyileşerek kapanabilmesi için kristalize fenol doldurulması gerekir. İşlem sırasında acı duyumu olmamakla birlikte, hasta aynı gün içerisinde taburcu edilmektedir.
  • Band Ligasyonu Uygulaması: Halk arasında lastik bant tedavisi adıyla da bilinir. Sarkan anüs ve rektum dokuları, bantların yardımıyla yeniden konumlandırılır. Bu sayede cerrahi operasyonlara ihtiyaç duyulmadan keselerin küçülmesi mümkün hale gelir. Dış hemoroid sorunu olan, kan sulandırıcı ya da bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaç kullanan hastalar için uygun bir tedavi seçeneği değildir. 
  • Cerrahi Operasyonlar: İlaç tedavileri ya da diğer tedavi seçenekleri ile sonuç alınamayan sağlık sorunları için tercih edilir. Hastalığın türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak açık ya da kapalı yöntem ameliyatlar olarak uygulanmaları mümkündür. İleri evredeki hemoroidler, anal fistüller, anorektal kanserler, anüs darlığı ve bağırsak fıtığı gibi hastalıkların kesin tedavisi için cerrahi operasyonlar gerekmektedir.

Proktoloji bölümü tarafından uygulanan tedavi seçenekleri arasına her geçen gün yeni teknikler eklenmektedir. Cerrahi operasyonlar dışındaki tüm yöntemler, hastanın kısa süre içerisinde günlük yaşamına dönmesi ve yaşam kalitesinin en kısa sürede arttırılmasını mümkün kılar. Bu tedaviler ayakta uygulanabileceği gibi, ameliyathane ortamında da yapılabilir. Alanında uzman hekimler, her hasta için en uygun ve etkili tedavi planını hazırlamaktadır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın