Rektal Prolapsus

Rektal prolapsus yani makat sarkması, kalın bağırsağın son kısmın olan rektumun anal kanaldan dışarı çıkması olup genellikle cerrahi tedavi ile tedavi edilebilmektedir.

Rektal Prolapsus (Makat Sarkması) Nedir? 

Rektal prolapsus yani makat sarkması, rektumun bütün katlarının ya da bazı katlarının anüs adı verilen boşaltım açıklığından dışarı çıktığı hastalıktır. 

Rektum olarak adlandırılan kısım kalın bağırsakların son kısmıdır. Rektum sayesinde vücutta oluşan dışkı anüsten dışarıya atılır. 

Rektal prolapsus hastalığı dünyada yaklaşık olarak 100.000 kişiden 2,5-3 kişide görülür. Özellikle 50 yaşın üzerindeki kadınlarda erkeklere göre 5-6 kat daha sık görülür. 

Bu hastalık gelişen hastalarda belirtiler çok şiddetli olmayacağı gibi ameliyat tedavisine dahi gerek duyulmadan kendiliğinden iyileşebilir. Bununla beraber daha ciddi formları hastanın hayatını oldukça olumsuz yönde etkileyen belirtilere sebep olabilir ve sadece ameliyat tedavisi ile düzeltilebilir.    

Rektal Prolapsus Belirtileri Nelerdir?

Rektal prolapsus yani makat sarkması hastalarda başlarda hafif şiddette belirti verebildiği gibi dikkat edilmezse yavaşça ilerleyerek daha ciddi belirtilere neden olabilir.

Başlarda hastalar ayna karşısında baktıklarında anüslerinden dışarıya doğru olan kırmızı bir çıkıntı görebilirler. Otururken küçük bir topun üzerinde oturuyormuş gibi bir hissiyat olabilir.

Bu kırmızı çıkıntı bağırsakların normal hareketleri sırasında dışarıya çıkabileceği gibi en başlarda tekrar içeri kendiliğinden girebilir. Bununla beraber tuvalet ihtiyacı esnasında gerçekleştirilen ıkınma hareketler sırasında da dışarı çıkabilir.

Hastalık ilerlemediyse bu çıkan kısım tekrar kendiliğinden geri girebilir ya da el ile itilebilir. Ancak daha ileri vakalarda çıkan kısım tekrar içeri itilemeyebilir ve hastaneye yatış gerektirebilir.

Rektal prolapsus gelişen hastalarda görülen belirtiler şunlardır;

  • İstemsiz olarak gaz ve dışkı kaçırma
  • Çamaşırlarda lekelenmeler
  • Rektal kanamalar
  • Kabızlık ya da ishal
  • Oturma ya da yürüme esnasında olumsuz bir hissiyat
  • Makat bölgesinde kaşıntı
  • Makat bölgesinde ülserleşme
  • Makat bölgesinde ağrı
  • Makattan kötü kokular gelmesi
  • Çıkan Rektum parçasında sıkışma nedeniyle doku ölümü

Rektal Prolapsus Nedenleri Nelerdir?

Rektal prolapsus yani makat sarkması çeşitli nedenlerle oluşabilmektedir. Makat sarkması olan hastaların öyküsü alındığında birçoğunda uzun yıllar devam eden kronik kabızlık problemi ve tuvalette aşırı ıkınma öyküsü görülmektedir.

Kadın hastalar incelendiğinde rektal prolapsus probleminin yanında rahim ve idrar kesesi sarkması da görülebilmektedir. Ayrıca bazı hastalarda basur olarak bilinen hemoroit hastalığı da eşlik edebilmektedir.

Rektal prolapsus hastalığına neden olan bazı etkenler başlıca şöyledir;

Sinir hasarlanması: Rektum olarak tanımlanan kalın bağırsakların son kısmında yer alan organın etrafında ve anüs olarak bilinen dışkının dışarı atıldığı kanalın etrafında önemli kaslar bulunmaktadır. Bu kaslar sayesinde dışkının çıkışı kontrol edilir. Bu kaslar bazı sinirler ile uyarılarak kasılır ya da gevşer. Sinirlerin çeşitli sebepler ile hasarlanması durumunda hem hastada dışkılama ve dışkıyı tutma işlemlerinde problemler yaşanacak hem de hastada Rektal prolapsus gelişebilecektir 

Sinir zedelenmesine neden olan olaylardan bazıları şunlardır;

  • Hamilelik ya da zor gerçekleşen normal vajinal doğumlar
  • Omurga kırılmaları, omurga yaralanmaları
  • Pelvis bölgesi olarak adlandırılan leğen kemikleri arasındaki rektum, idrar kesesi gibi iç organların bulunduğu yerde geçirilen cerrahi operasyonlar
  1. Anüs etrafındaki kasların zayıflaması: Anüs adı verilen boşaltım kanalının etrafında insanın dışkılamasını kontrol eden kaslar bulunmaktadır. Bu kaslar kasılıp gevşeme görevi gören sfinkterlerdir. İç ve dış sfinkter kaslar olarak 2 adet bulunmaktadır. İleri yaş, hamilelik, zorlu normal doğum gibi faktörlerin etkisiyle bu kaslar zayıflayabilir. Bu durumda dışkıyı tutma problemleri ve rektal prolapsus gibi olumsuz durumlar yaşanabilir.
  2. Kronik kabızlık ve Aşırı ıkınma: Rektal prolapsus tanısı konulan hastaların çoğunda uzun yıllar boyunca devam eden kabızlık olduğu görülmüştür. Bağırsak hareketlerinde azalma olması nedeniyle boşaltım işlemi rahat yapılamayacağı için hastalar ıkınarak dışkılamaya çalışacaktır. Ikınma nedeniyle rektumun gerginliği artabileceği için hastada rektal prolapsus görülebilir.  

Rektal Prolapsus Risk Faktörleri

Rektal prolapsus özellikle ileri yaşlarda ve kadınlarda görülebilen bir hastalık olmakla beraber bazı faktörler bu hastalığın görülmesini kolaylaştırabilmektedir. 

Bu risk faktörlerinden bazıları şunlardır;

  • Kadın cinsiyet
  • İleri yaş
  • Kronik kabızlık
  • Aşırı ıkınmak
  • Tuvalette uzun süre kalmak
  • Kabızlık yapıcı gıdaları aşırı tüketmek
  • Uzun süre dışkı yumuşatıcı kullanmak
  • Bazı psikiyatri ilaçları
  • Rahim, rektum ve anüs ameliyatları
  • Diyabet
  • Kistik fibrozis
  • KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı)
  • Bazı parazit hastalıkları
  • Aşırı doğum yapmak

Rektal Prolapsus Alt Tipleri

Rektal prolapsus hastalığının temel olarak 3 alt tipi vardır. Bu alt tipler rektumun çıkan kısmının katmanlarına ya da dışarı tam olarak çıkıp çıkmadığına göre ayrılmıştır. Tam rektal prolapsus, kısmi rektal prolapsus ve gizli rektal prolapsus hastalığın alt tipleridir.

  • Tam (komplet) rektal prolapsus: Tam rektal prolapsusta rektumun iki tabakası ve periton olarak adı verilen karın için zar kesesi anüsten dışarıya çıkmıştır. Bu alt tip genellikle yaşlılarda görülmekle beraber kadın cinsiyette daha sıktır. Pelvis (iki leğen kemiği arasındaki kısım) bölümünde yer alan kasların zayıflaması prolapsusa neden olan temel nedendir.
  • Kısmi (inkomplet) rektal prolapsus: Kısmi rektal prolapsus rektumun sadece mukoza tabakasının anüsten dışarı çıktığı alt tiptir. Hemoroitler ile karışabilmektedir. Hem çocuklarda hem de yaşlılarda kabızlık, aşırı ıkınma ve hemoroit hastalığı ile yakından ilişkilidir.
  • Gizli rektal prolapsus: Gizli prolapsusta rektumun üst kısmı alt kısmına doğru geçmiştir. Rektum genellikle anüsten dışarı çıkmaz. Bu alt tip genellikle yaşlılarda ve bebeklerde görülmektedir. Bebeklerde pelvis kasları güçlendiği zaman kendiliğinden düzelebilmekle beraber, yaşlılarda genellikle sinir hasarı nedeniyle oluşabilmektedir.  

Rektal Prolapsus (Makat Sarkması) Teşhisi

Rektal prolapsus hastalığının tanısı oldukça kolaydır. Doktora başvuran hastanın şikayetleri ayrıntılı olarak dinlendiğinde ve daha sonrasında yapılan fizik muayene ile tanı konulur.

Ancak dışarıya çıkan rektum kısmı ödemli bir doku haline gelirse dev hemoroidler ile karışabilmektedir. Rektal prolapsus tanısı basit olmakla beraber teşhis burada bitmez. 

Önemli olan kısım rektal prolapsusa neden olan etkeni bulup tedavi etmektir. Bu nedenle hastaya sırasıyla bazı teşhis yöntemleri uygulanabilir.

Hastaya uygulanan yöntemler şunlardır;

  • Fizik muayene ve Tıbbi öykü: Polikliniğe başvuran hastaya öncelikle hastaneye geliş sebebi olan şikayetleri sorulur. Bu şikayetler dikkatle dinlendikten sonra hastaya bazı sorular yönlendirilir. Hastanın kronik hastalığı olup olmadığı, düzenli olarak kullandığı ilaçları, geçirilen cerrahi operasyonları ve kadın hastalar için doğum sayısı, doğum yöntemleri öğrenilerek tanısı koymada değerlendirilir. Bundan sonraki aşamada muayene masasına alınan hastaya uygun pozisyon verdirilip ıkınma, öksürme gibi talimatlar yöneltilir. Bu talimatları yaparken hastanın çıkan rektum kısmındaki hareketler incelenir.
  • Parmakla rektum muayenesi: Fizik muayene esnasında göz ile rektum dışarıdan gözlemlendikten sonra rektal tuşe yani parmakla rektum muayenesi yapılır. Parmak muayenesi sırasında anüs kanalı ve rektumun dış kısmı incelenir. Bunun yanında anüsün etrafındaki sfinkter olarak adlandırılan kas yapılarının basınçları incelenir.
  • Endoskopik muayene yöntemleri: Endoskopik muayene yöntemlerinden bazıları; Anoskopi, Rektoskopi, Rektosigmoidoskopi ve Kolonoskopidir. Bu yöntemler uygulanmadan önce hastaya hazırlık kağıdı verilir. Bu kağıtta muayeneden önce bağırsak temizliği için neler yapılması gerektiği yazar. Bu kağıda hastanın mutlaka uyması gerekmektedir. Aksi takdirde dışkı kalıntıları nedeniyle gerekli inceleme yapılamaz. Gereken bağırsak temizliğini uygulayan hasta endoskopi masasına yatırılır. Uygun pozisyon verildikten sonra kamera olan bir esnek inceleme cihazıyla makattan girilerek anüs, rektum ve kolon incelemesi yapılır.
  • Anal manometri: Anal manometri yöntemi ile anüsün etrafındaki sfinkterlerin yani kasların kasılma basıncı ölçülür. Yapılan inceleme sonucunda anal sfinkterlerde herhangi bir problem olup olmadığı gözlemlenir.

Rektal Prolapsus Tedavisi

Rektal prolapsus tedavisinde kullanılan yöntemler arasında asıl gerçek tedavi cerrahi tedavidir.

Hastalara cerrahi tedavi verilmeden önce hastanın klinik durumu, ek hastalıkları, hastalığın derecesi, hastanın yaşı ve yapılan radyolojik incelemeler göz önüne alınarak değerlendirilir.

Cerrahi tedavi yapılacak hastalarda temelde iki işlem yapılır. Bunlardan biri rektumu yukarı doğru çekmek diğeri ise çıkan rektum katlarını cerrahi olarak çıkarmaktır.

Cerrahi tedaviye ek olarak özellikle kısmi prolapsus tedavisinde olmak üzere diğer rektal prolapsus hastalarında da uygulanabilecek yöntemler şunlardır; 

  • Diyet önerisi: Rektal prolapsus tanısı konulan hastaların çoğunda uzun yıllar devam eden kabızlık şikayeti olduğu görülmüştür. Bazı besinler sindirimi daha zor olduğu için kabızlığa neden olabileceğinden o besinler kullanımı sınırlandırılmalıdır. Sindirimi daha kolay besinler diyete eklenmeli ve aşırı derecede yemekten kaçınılmalıdır.
  • Laksatif kullanımı: Laksatif ilaçlar, vücutta yavaşlayan sindirim sistemi nedeniyle görülen kabızlık için kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar bağırsakları hareketlendirir, yumuşatır, dışkının hacmini arttırır ve daha sulu bir dışkı oluşmasını sağlar. Bu sayede daha kolay bir şekilde dışkı atılımı sağlanır. Kısaca kabızlık görülen hastanın ishal olmasına yardım eder. Ancak uzun süre kullanımda kalın bağırsak hareketlerini zıt yönde etkileyebilirler. Bunun yanında bazı ilaçların ve bazı yararlı besinlerin emilimi azalabileceği için hastada vitamin ve mineral eksikliği görülebilir.
  • Cerrahi tedavi: Cerrahi tedaviler rektal prolapsus hastalığının kesin ve esas tedavisidir. Ancak bazı hastalar cerrahi tedaviyi kaldıramayabileceği için o hastalara diğer yöntemler uygulanabilir. Cerrahi tedaviler temel olarak 2 yoldan yapılır. Bu yöntemlerden birisi karından kısmından yapılan ameliyatlar, diğeri ise anüs bölgesinden yapılan ameliyatlardır. Bu iki yönteminde uygulanma yöntemi ve ameliyat sonrası etkileri çeşitli farklılıklar göstermektedir. Ancak unutulmamalıdır ki rektal prolapsus hastalığında cerrahi tedavi oldukça değerlidir.

Rektal Prolapsus İlaçları

Rektal prolapsus hastalığında uygulanan tek ve kesin tedavi ameliyat tedavisidir. İlaç tedavilerinin rektal prolapsus hastalığında kesin tedavide yeri yoktur.

Ancak bazı laksatif ilaçlar rektal prolapsus hastalarının çoğunda görülen kabızlığı gidermek için kullanılabilmektedirler. Bağırsakların hareketini arttırmak, dışkının hacmini artırmak ve dışkının sıvı içeriğini arttırmak laksatif ilaçların etkileridir. 

Yani kısaca anlatmak gerekirse kabız olan bir hastada ishal yapıcı etkiye sahiptir. Bu ilaçların etkilerine göre içerikleri değişmektedir. Yetişkinlerde dışkı içeriğini arttıran laksatiflerin daha etkili olduğu görülmüştür. 

Çocuklar için laksatif kullanımında ise dikkat edilmesi gerekmektedir. 6 yaşından küçük çocukların laksatif kullanımı önerilmemektedir. 

Laksatiflerin kullanımı hastada olumlu etkiler yapmasına rağmen bazı yan etkilere de neden olabilir. Laksatifler kalp ve kemik ilaçları ile etkileşime girebileceği gibi bazı yararlı besinlerinden emilimini olumsuz etkileyebilir. 

Bu durumda hastanın kullandığı ilacın etkisi tam anlamıyla olamayacağı gibi bazı besinlerinde vücutta eksikliği görülebilir. 

Uzun süreli laksatif kullanımında kanda bulunan elektrolitlerin dengesi değişebilir, hastada aşırı sıvı kaybı olabilir, böbreklerde çeşitli düzeylerde hasar gelişebilir, hastalarda sürekli bir uyku hali görülebilir ve hastada inme geçirmeye etkili olabilir hatta hastanın ölümüne neden olabilir. 

Bu nedenle laksatifler mutlaka doktorların önerdiği süre kadar kullanılmalı. Olumsuz bir etki fark edildiği takdirde hemen doktora danışılmalıdır. 

  • Polietilen glikol
  • Sorbitol
  • Gliserin
  • Metilselüloz
  • Sodyum pikosülfat
  • Fenolftalein
  • Sennoside (Senna)

Rektal Prolapsus Ameliyatları

Rektal prolapsus hastalığının tedavisinde kesin olarak etkili olan tek yöntem cerrahidir. Cerrahi tedaviler temel olarak 2 şekilde yapılmaktadır. 

Bu cerrahi yöntemler şunlardır;

  1. Karından yaklaşım: Rektal prolapsus tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerden birisi karından yaklaşımdır. Bu yaklaşımda amaç dışarı çıkan rektumu karın içinden çekerek düzeltmektir. Karın açıldıktan sonra rektumun üst kısmı kesilerek kalın bağırsakların son kısmına tekrar dikilebileceği gibi başka bir yöntemde ise rektum pelviste bulunan bir kasa asılabilmektedir. Karından yaklaşım yapılan hastalarda sonraki dönemlerde tekrardan rektal prolapsus görülme olasılığı daha az olmakla beraber karın açıldığı için komplikasyon riski daha fazladır. Ameliyat sonrası dönemde daha iyi bir fonksiyonel sonuç görülmektedir.
  2. Anüsten yaklaşım: Anüsten yani makattan yapılan ameliyatlarda amaç dışarı çıkan rektum kısmını cerrahi olarak çıkarmaktır. Kesildikten sonra kalan kısım içeriye yerleştirilir. Bu ameliyatlarda daha sonraki dönemlerde tekrardan rektal prolapsus görülme riski karından yapılan ameliyatlara göre daha fazladır. Ancak karın açılmadığı için ameliyat komplikasyonu gelişme riski daha azdır. Bu operasyonlar karından yapılacak ameliyat için uygun olmayan hastalara yapılmaktadır.

Ameliyat sonrası dönemlerde hastalar kabızlığa yol açmayacak besinlerle beslenmelidir. Sıvı besinler ağırlıkta olmalı ve bol su içilmelidir. 

Yapılan ameliyatın çeşidine göre hastalarda iyileşme süresi değişmekle beraber ortalama 5-6 hafta içinde tam bir iyileşme olmaktadır. 

Rektal Prolapsus Tedavi Edilmezse

Rektal prolapsus hastalığı ilerlemiş ve ciddi bir boyuta gelmiş ise hızlıca tedavi edilmesi gerekmektedir. Durumu daha hafif olan hastalarda bekleme tedavisi uygulanabilmektedir.

Hastalık ilerlerse ve tedavi edilmezse hastanın dışarı çıkan rektum bölümü daha da büyüyebilir ve ödem meydana gelince de tekrar içeri girmeyebilir.

Bu durumda dışarıda kalan rektum bölümünde kan akışı bozulabilir ve o bölgede doku ölümü meydana gelebilir. Ayrıca hastada rektal prolapsus devam ederse ve tedavi edilmezse anüs yani makat bölgesinin etrafında bulunan sfinkter kaslar zayıflayabilir ve o bölgenin anatomisi bozulabilir.

Bu durumda yapılan ameliyatlar sonrasında dahi tam olarak olumlu etki sağlanamayabilir. Hastalarda ameliyat sonrasında dahi dışkılama problemleri görülebilir.

Rektal Prolapsus Hastaları Nelere Dikkat Etmelidir?

Rektal prolapsus hastalığı olan hastalar, hastalığının ilerlememesi ve tedavi sonrasında tekrar rektal prolapsus görülmemesi için bazı önemli noktalara dikkat etmelidir.

Hastaların dikkat etmesi gereken konular şunlardır;

  • Kabızlık rektal prolapsus tedavisi alan hastaların çoğunda uzun zamandır görülen bir problemdir. Kabızlığın temel nedenleri arasında hareketsiz yaşam, sindirimi zor besinler ile beslenmek ve az miktarda su içmek gibi etkenler yer almaktadır. Rektal prolapsus tanısı alan hastalarda kabızlık şikayeti giderilmelidir. Bu bağlamda laksatif olarak bilinen dışkı yumuşatıcılar kullanılabilir. Ancak bu ilaçların kullanımının yanında hasta lif oranı yüksek gıdalar ile beslenmeye, su tüketimini artırmaya, işlenmiş gıdalardan uzak durmaya ve egzersiz yapmaya özen göstermelidir.
  • Hastalar şikayetlerini fark etmesinden kısa bir süre içinde hemen doktora başvurmalıdır. Bu sayede tedavi daha etkili olabilmektedir.
  • Kronik öksürük karın içi basıncı artırabileceği için rektal prolapsusu tetikleyebilmektedir. Bu nedenle rektal prolapsus hastalığı olan hastalar sigara kullanıyorsa bırakmalıdır. Bunun yanında öksürüğe neden olan birtakım ilaçlar kullanıyorsa da mutlaka doktoruna danışmalıdır.

Rektal Prolapsus için Hangi Doktora Gidilmeli?

Rektal prolapsus yani makat sarkması hastalarda dışkılama problemlerine, makat ağrısına, makat kaşıntısına, çamaşırda lekelenmeye ve büyük abdest yaptıktan sonra ele parça gelme hissine neden olabilmektedir. 

Bu belirtiler hastaların en çok şikayet ettiği durumlardır. 

Bu olumsuz şikayetleri kendisinde fark eden hastalar en kısa sürede uzman doktora başvurmalıdır. 

Çünkü rektal prolapsus hastanın hayatını oldukça olumsuz yönde etkileyebilir. 

Hastaların başvurması gereken bölüm Genel Cerrahi Polikliniğidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Rektal prolapsus ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Rektal Prolapsus (Makat Sarkması) Kendiliğinden Geçer Mi?

Rektal prolapsus ilk evrelerde yakalandığında ve hastada ciddi şikayetlere neden olmadığında tedavi edilmeden beklenebilmekle beraber kesin tedavisi cerrahidir. Rektal prolapsus kendiliğinden kesin olarak düzelmeyen tedaviye ihtiyaç duyulan bir hastalıktır.  

Dr. Murat Doğru