Misophonia

Misophonia, normal hayatta çıkan seslerden rahatsız olma durumu olup tedavisinde; ses terapisi, işitme cihazları, yaşam tarzında değişiklik gibi yöntemler kullanılır.

Misophonia Hastalığı Nedir?

Misophonia veya Mizofoni Hastalığı, “sesten nefret etme” olarak tanımlanan psikiyatrik bir hastalıktır. Latincede “miso” nefret ve “phonia” ses anlamına gelen sözcüklerden oluşmaktadır. Kulağı sese duyarlı kişilerde sık gelişir. Misophonia tek başına sesten nefret etme şeklinde görülebilir veya beraberinde başka psikiyatrik rahatsızlıklar olabilir.

Misophonia Odyolojide (işitme bilimi) Düşük Ses Toleransı olarak adlandırılan hastalıklar arasında yer alır. Halk arasında bilinen kulak çınlamasından daha farklı bir hastalıktır. Misophonia temel olarak belirli seslerden aşırı rahatsızlık duyma olarak tanımlanır. Çeşitli seslerin tetiklemesiyle kişide rahatsızlık gelişir. Tetikleyici sesler gündelik herhangi bir ses olabilir. En sık neden olan sesler yemek yeme, şapırdatma, sakız çiğneme, kalem sesi, saat sesi, ıslık, diş fırçalama, hapşırma, öksürme ve gıcırdama sesleridir. Bu seslerin oluşturduğu rahatsızlık kişinin öfkelenme, iğrenme, korkma veya daha farklı tepkiler vermesine neden olabilir.

Misophonia ya da Misofonya kişinin günlük yaşam kalitesini etkileyen bir hastalıktır. Kişilerin sosyal ortamdan uzaklaşmasına neden olabilir ve insan ilişkilerini etkileyebilir. Genellikle ergenlik döneminde belirtiler görülmeye başlayabilir, ergenlik psikolojisiyle durum fark edilmeyebilirEşlik edebilen başka psikiyatrik hastalıklar da olabilir, bu nedenle erken tanı ve tedavisi önemlidir.

Misophonia Belirtileri Nelerdir?

Misophonia hastalığında kişinin seslerden rahatsızlık duyması ile çeşitli belirtiler görülebilir. Kişi bu belirtilerin farkındadır fakat kontrol etmede zorluk yaşayabilir. Belirtiler kişinin tetikleyici sesleri duyması ile başlayabilir.

Bu belirtilerden bazıları:

  • Ses kaynağından uzaklaşma,
  • Gelen sesten dolayı gerginlik hissi,
  • Alarm, zil sesi vb. sesler sonrası öfkelenme,
  • Ağlama, kahkaha gibi durumlarda toleransın azalması,
  • Çevresel seslere aşırı tepki verme,
  • Artan kaygı sonucu kalp hızında artış,
  • Sesler duyulduğunda solunumun hızlanması, göz bebeklerinde genişleme,
  • Olası rahatsız edici seslerden tedirgin olma
  • Sosyal ortama girmekten çekinme, asosyallik,
  • Meslek yaşamını etkilemesi,
  • Evden çıkamama, dışarı çıkmaktan korkma,

Bu belirtilerin kişide sıklıkla gelişmesi halinde Misophonia Hastalığından şüphelenilmelidir.

Misophonia Nedenleri Nelerdir?

Misophonia Hastalığının tam kesin nedeni henüz belirlenmemiştir. Bazı seslere karşı tepki verilmesi, kaygıya neden olması ve yaşam kalitesinde azalmaya yol açması olayın psikiyatrik olabileceğini düşündürmektedir. İşitme ve algı bozukluğu ile ilgili olabileceği de varsayımlar arasındadır.

Misophonia Hastalığının en olası nedeni beyinde anormal aktivitelerin oluşmasıdır. Beyinde özel bir bölge olan Anterior İnsular Kortekste gelişen anormal aktivite kişinin seslerden rahatsızlık duymasına neden olmaktadır. Bu kişilerin beyinlerinde ses sürecinin işlemesi normal kişilerden farklılık gösterir.

Misophonia Hastalığı ile bazı psikiyatrik rahatsızlıklar arasında güçlü bağlantılar görülebilir. Kişide Misophonia ile birlikte bazı psikiyatrik hastalıklar beraber görülebilir.

Bu hastalıklardan bazıları:

  • Obsesif-Kompulsif Bozukluk: Endişe bozukluğuna neden olan bir hastalıktır. Kişide saplantılı düşünceler olabilir (obsesyon), bu düşüncelerden kurtulmak için zorlayıcı davranışlar yapmasıyla (kompulsiyon) hastalık gelişmektedir. Zihni kurcalayan düşünceler kişide korkuya neden olabilir.
  • Yeme Bozuklukları: Yemekle ilgili düşüncelerin kişiye rahatsızlık vermesi ile karakterize psikiyatrik bir hastalıktır. Kişiler kiloya ve görünüşe aşırı takıntılı olabilir, bu durum yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.
  • Anksiyete Bozuklukları: Vücudun tehlike ortamında bulunmadığı halde aşırı endişeli olma durumudur. Kaygı duygusu yüksek seviyededir. Bu durum yaşam kalitesini oldukça bozan bir hastalıktır.
  • Depresyon: Ruh halinin sürekli üzgün olma durumudur. Zevk verilen durumlardan keyif alamama, ilgi kaybı, iştahsızlık görülebilir. Bu belirtilerin en az 2 hafta devam etmesi gereklidir.

Misophonia Teşhisi

Misophonia Hastalığının tanısı uzman Psikiyatrist hekim tarafından konulabilir. Hastalığın tanısı için herhangi bir misophonia testi bulunmamaktadır. Tanı koymada hastadan detaylı öykü alınması ve diğer psikiyatrik hastalıkların dışlanması gereklidir.

Tanı koymada izlenebilecek yöntemler:

Tıbbi Geçmiş: Hastanın şikayetlerinin ne zaman başladığı, nasıl başladığı, artıran ve azaltan faktörler sorgulanmalıdır. Mevcut psikiyatrik hastalıkları ve ailede psikiyatrik hastalık öyküsü öğrenilmeli, hastanın bu konuları paylaşması için güvenli bir ortam sağlanmalıdır. Kişideki şikayetler tanı koymada önemli bir rol oynar. Seslere anormal yanıt verilmesi, sosyal ortamdan sesten dolayı kaçınma, mesleki ve ailesel ilişkilerin etkilenmesi hekimin mutlaka sorması gereken semptomlardır.

Misophonia Hastalığı tıbbi geçmişin detaylı sorgulanması sonucunda konulabilir. Hastanın ergenlik döneminde olması veya eşlik eden psikiyatrik hastalıklar hekimin öykü almada zorlanmasına neden olabilir. Hastanın çekinmeden öykü vermesi ve bilgilerini eksiksiz vermesi gereklidir. Hekimin hastaya sıkıntılarını anlatabileceği güvenli ve sakin bir ortam sunması bu nedenle önemlidir.

Misophonia Tedavisi

Günümüzde Misophonia Hastalığının spesifik bir tedavisi yoktur. İlaç tedavisini içeren farklı yöntemler mevcuttur. Ancak bunlar hastayı tamamen tedavi edemez. Tedavide bu yöntemlere başvurulabilir, çeşitli tedaviler şikayetlerin rahatlatılmasına yardımcı olabilir.

Misophonia tedavisinde kullanılan bazı yöntemler:

  • Tinnitus Yeniden Eğitim Tedavisi: Ses Terapisi şeklinde uygulanabilen bir yöntemdir. Rehberlik hizmetiyle kişinin tetikleyici seslere karşı kendisini tolere edebilmesini amaçlar.
  • İşitme Cihazları: Kişi rahatsız edebilecek sesler olan ortama girdiğinde işitme cihazı kullanabilir. Bu cihazlar sesin boğularak azalmasını sağlar. Kulaklık da benzer amaçla kullanılabilir, kişi sevdiği müziği açarak çevresel seslerden kendisini koruyabilir.
  • Ses Engelleyici Kulak Tıpası: Gürültü girişini azaltarak şikayetlerin oluşmasını önleyebilir.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Kişiyi rahatsız eden seslerden kendini uzak tutması, bulunduğu ortamdan ses yapan unsurların uzaklaştırılması alınabilecek önlemler arasındadır. Kişinin bulunduğu ortamda sevdiği müziğin arka planında çalışması da işe yarayabilecek bir yöntemdir. Diğer sesleri görmezden gelmesini sağlayabilir. Hastalığı hakkında ailesini ve çevresindeki diğer insanları bilgilendirmesi bu önlemleri alırken büyük kolaylık sağlayabilir. Bu konuda hastanın açık sözlü olması ve korkularını yenmesi için hasta teşvik edilmelidir.
  • Bilişsel Davranışçı Terapi: Günümüzde psikiyatrik pek çok hastalıkta kullanılan bir yöntemdir. Kişideki yanlış veya abartı duygu ve düşüncelerin davranışa geçmesini önlemeyi amaçlar. Bunun sağlanması için düşünce tarzının değiştirilmesini hedef alır, yanlış düşünceler gerçekçi olanla değiştirmeye çalışılır. İşlevsel ve daha faydalı olan düşüncelerin gündelik hayata uyarlanmasının sağlanmasıyla kişi rahatlayabilir.
  • İlaç Tedavisi: Bazı psikiyatrik hastalıklarda kullanılan ilaçlara başvurulabilir. Depresyon veya anksiyete bozukluğu tedavisinde kullanılan Fluoksetin, Sertralin, Essitalopram, Dikkat Bozukluğunda kullanılan Amfetamin ve Bipolar Bozuklukta kullanılan Lamotrijin Misophonia tedavisinde denenebilir. İlaç tedavisi yararları sınırlı bir seçenektir, çok sık tercih edilen bir yöntem değildir.

Doz ayarlaması mutlaka hekim kontrolünde olmalı, sık aralıklarla takip edilmelidir.

Misophonia Tedavi Edilmezse

Misophonia hastalığında erken tanı ve tedavi önemlidir. İlerlemesi psikiyatrik ve fiziksel açıdan pek çok olumsuz duruma yol açabilir. Sesten rahatsız olan hastanın sosyal hayata katılmaması ve içine kapanması toplumdan uzaklaşmasına neden olur. Ailesel ve mesleki yaşantısını olumsuz etkiler, iş performansında düşme gözlenebilir. Öfke nöbetleri, ses çıkaran kişilere karşı saldırgan davranışlar görülebilir. Hastalığın tedaviyle kontrol altına alınması mutlaka sağlanmalıdır.

Misophonia Hastalığına Ne İyi Gelir?

Misophonia hastalığına neden olan tetikleyici seslerden uzak durulması gerekir. Çeşitli tedavi seçeneklerinden hastaya uygun olanı seçmek ve tedaviye uyum şikayetlerin azalmasını sağlayabilir. Yaşam tarzı değişiklikleri ile kişi günlük ilişkilerinde daha rahat hareket edebilir.

Misophonia hastalığında kesin ve etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Bu nedenle tedavide kullanılan yöntemlerin düzenli olarak sürekli devam edilmesi yaşam kalitesinin belli bir düzeyde tutulması için gereklidir. Bu konuda hasta teşvik edilmeli, hastalık hakkında karamsar olunmaması için destek verilmelidir.

Misophonia Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Kişilerin bu hastalığın kesin tedavisinin olmamasına inanması ve karamsar tutum izlemesi süreci olumsuz etkileyebilir. Terapi seanslarının düzenli devam ettirilmemesi yeterli fayda görmemesine neden olabilir. Yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayamama günlük hayatın kalitesini bozabilir. Bu hastalığın düzelmesi için hastayla beraber çevresindeki herkes gereken önemi göstermelidir. Hastanın durumuna saygı gösterilmemesi, saldırgan hareketlerine karşılık verilmesi durumu kötüleştirebilir.

Misophonia İlaçları

İlaç tedavisi Misophonia Hastalığında çok sık başvurulan bir seçenek değildir. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar bu hastalıkta da reçete edilebilir. Bazı ilaç etken maddeleri:

  • Fluoksetin: Depresyon, Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde tercih edilen etken maddedir. Serotonin adı verilen ve mutluluk verici etkisi olan maddenin beyindeki seviyesini artırarak etki gösterir. Birkaç hafta veya ay boyunca kullanılması gerekebilir.
    1. Yan etkiler: Sinirlilik, Uykusuzluk, Yorgunluk, Bulantı
  • Sertralin: Fluoksetin ile benzer etkiye sahip ilaç etken maddesidir. Serotonin miktarını artırarak ruhsal çökkünlük, saplantılı-takıntılı bozukluk, panik bozukluğu ve sosyal fobiyi iyileştirmede kullanılır. Sakinleştirici etkisi bulunmamaktadır.
    1. Yan etkiler: Deri ve dudakta mavileşme, yorgunluk, çok ağlama, kaslarda sertlik, huzursuzluk
  • Essitalopram: Sosyal anksiyete, depresyon, Obsesif- Kompulsif Bozukluk hastalıklarında kullanılabilen etken maddedir. Antidepresan ilaçlar grubuna aittir, Serotonin sistemindeki bozuklukların tedavisinde kullanılır.
    1. Yan etkiler: Bulantı, baş ağrısı, iştah azalması, ishal, kusma, ağız kuruluğu, terleme artışı
  • Amfetamin: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunda kullanılan etken maddedir. Uyarıcı, keyif verici etkileri bulunur, dikkatli kullanılmalıdır.
    1. Yan etkiler: Yüz kızarmaları, solgunluk, ateş, baş ağrısı, taşikardi, bulantı, kusma
  • Lamotrigine: Bipolar Bozukluk, Epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan etken maddedir. Duygudurum ataklarının ve depresif atakların önlenmesinde yararlıdır. Doz artırımı kademeli ve mutlaka hekim kontrolünde yapılmalıdır.
    1. Yan etkiler: Baş ağrısı, deri döküntüsü, saldırganlık, uyku hali, bulantı, kusma, yorgunluk hissi

Çocuklarda Misophonia

Misophonia Hastalığı çocuklarda en sık ergenlik döneminde başlangıç gösterebilir. Ergenlik dönemi fiziksel ve ruhsal olarak karmaşık bir yapıya sahiptir. Büyüme ve gelişmenin pik (zirve) yaptığı ergenlik döneminde kişinin Misophonia hastalığından kaynaklanan şikayetleri çevresi tarafından daha farklı yorumlanabilir. Sese verilen aşırı tepkinin veya saldırgan davranışların ergenlik döneminin olağan bir durumu gibi görülmesi tanı konulmasını geciktirebilir. Bu tutum sürecin uzamasına sebep olabilir ve kişiye zarar verebilir.

Ergenlikte Misophonia Hastalığının erken fark edilmesi için kişinin kendi benliğinin farkında olması önemlidir. Seslere verilen anormal tepkilerin ve sesi tolere edememenin kişi tarafından fark edilmesi hastalığın erken tanı almasına yardımcı olabilir. Bu şikayetlerin ailesi veya arkadaşları tarafından da dikkate alınması gerekir.

Ergenlikte Misophonia tedavisi sabır ve özveri gerektiren bir süreçtir. Hem hasta hem de yakınlarının bu duruma gereken özeni göstermesi gerekir. Ergenin tedaviye uyumunun sağlanması için çevresinden destek görmesi süreci kolaylaştırabilir. Bu hastalıkla barışık yaşaması ve umutsuzluğa kapılmaması yaşam kalitesini artırmada etkili adımlardır.

Misophonia için Hangi Doktora Gidilir?

Misophonia hastalığı için tanı uzman Psikiyatrist hekim tarafından konulur. Kişide çevresel seslerden aşırı rahatsızlık duyma, sesten öfkelenme, ses duymaktan tedirgin olma gibi belirtiler görüldüğünde sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu belirtiler göz ardı edilmemelidir, çeşitli psikiyatrik hastalıklar da beraberinde olabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

Misophonia ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Misophonia Nasıl Anlaşılır?

Misophonia kişilerin sesten nefret etmesiyle anlaşılabilen bir rahatsızlıktır. Çevresel seslere aşırı tepki verme, sese neden olan ortamdan korkma , gelen sese karşı tedirgin olma bu hastalığın belirtileri arasındadır. Eşlik eden psikiyatrik hastalık öyküsü de bu hastalığın görülme ihtimalini artırabilir.

Int. Dr. Zeynep Akgöbek

Misophonia İçin Hangi Doktora Gitmeliyim ?

Misophonia Hastalığı daha önce işitme ve algı bozukluğu olarak görülmekteydi fakat günümüzde psikiyatrik bir hastalık olarak ele alınır. Beyindeki anormal aktivite sonucu görülen psikiyatrik bir hastalıktır. Tanısı için Uzman Psikiyatrist hekime başvurulması gereklidir.

Int. Dr. Zeynep Akgöbek

Misophonia Hastalığının Tedavisi Var Mı ?

Misophonia Hastalığının günümüzde kesin ve etkin bir tedavisi yoktur. Çeşitli rahatlatıcı yöntemler mevcuttur. Ancak tam olarak bu hastalığın iyileşmesini sağlayamaz. Yöntemler arasında Ses Terapisi, Bilişsel Davranışçı Terapi, İşitme cihazları, Yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisi bulunur. 

Misophonia Hastalığında çeşitli psikiyatrik ilaçlar tercih edilebilir. Fakat sık başvurulan bir yöntem değildir. Kişinin kaygılı ve depresif duygu durum değişiklikleri göz önünde bulundurularak ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçlar kaygı ve stresli ruh halinin rahatlatılmasına yardımcı olabilir. Yan etkileri nedeniyle dozu hekim tarafından kontrollü şekilde düzenlenmelidir. 

Int. Dr. Zeynep Akgöbek