Karaciğer İltihabı

Karaciğer iltihabı veya bir diğer adıyla hepatit, karaciğerde yaygın bir inflamasyon ve karaciğer hücrelerinin ölümüyle karakterize bir hastalıktır. Tedavisi için, karaciğer iltihabına neden olan faktörün teşhis edilmesi oldukça önemlidir.

Karaciğer İltihabı Nedir?

Karaciğer iltihabı veya bir diğer adıyla hepatit, karaciğerde yaygın bir inflamasyon ve değişken derecelerde karaciğer hücrelerinin ölümüyle karakterize bir hastalıktır. Karaciğer iltihabı akut ve kronik hepatit olarak iki ana başlık altında incelenmektedir. Akut hepatit ani olarak ortaya çıkan karaciğer iltihabı anlamına gelirken, kronik hepatit daha uzun sürede ortaya çıkan karaciğer iltihabı durumunu tarif etmektedir. 

Akut hepatitler kendilerini genellikle sarılık olmadan göstermektedirler. Ülkemizde erişkinlerde görülen akut karaciğer iltihabının en sık nedeni Hepatit B virüsüdür. Sarılıkla beraber görülen karaciğer iltihabı 4 farklı evrede incelenmektedir.

  • İnkübasyon Dönemi
  • Prodrom Evresi
  • Sarılık Evresi
  • İyileşme Evresi

Virüsün herhangi bir yolla alınmasıyla inkübasyon dönemi başlamaktadır. İnkübasyon dönemi kısaca kuluçkaya yatma evresi olarak özetlenebilir. İnkübasyon dönemini takiben, virüsün kana geçmesiyle beraber, prodrom evresi takip etmektedir. Prodrom evresinde üst solunum yolları enfeksiyonunu taklit eden belirtiler görülebilmektedir. Bu evrede aynı zamanda hafif ateş, baş ağrısı gibi spesifik olmayan bazı belirtiler görülebilmektedir. Bu evrenin ortalama süre 5 veya 6 gündür. Prodrom evresini takiben ise sarılık evresi gelişmektedir. Sarılık evresinde idrarda koyulaşma, göz çevresinde sarılık, tüm vücudun sararması gibi durumlar gözlenebilmektedir. Bu evrede aynı zamanda kaşıntı gibi ek belirtiler de görülebilmektedir. Bu evrenin ortalama süresi ise 2 – 6 haftadır. Son evre olan iyileşme evresinde ise hastanın belirtileri düzelmektedir.

Kronik karaciğer iltihabı ise 6 aydan uzun süren karaciğer hücrelerinin hasarı ve karaciğer hücrelerindeki artmış inflamasyon olarak tanımlanmaktadır. Kronik karaciğer iltihabının bir kısmı siroza dönüşebilmektedir. Ülkemizde kronik karaciğer iltihabının en sık nedeni “Hepatit B Virüsü” dür. Akut karaciğer iltihabından farklı olarak, kronik karaciğer iltihabı genellikle herhangi bir belirti vermemektedir.  

Fulminan karaciğer iltihabı olarak adlandırılan bir diğer durum ise akut karaciğer iltihaplanmasının en önemli sonuçlarından biridir. Ülkemizde fulminan karaciğer iltihabı gelişmesi için en önemli risk faktörü “Hepatit B Virüsü” dür. Fakat gebelerde “Hepatit E Virüsüne” maruziyet fulminan karaciğer iltihabı riski gelişme riskini arttırmaktadır. Fulminan hepatit, akut hepatit gibi basit belirtilerle başlamaktadır. Fakat ilerleyen dönemlerde bilinç değişikliği, karaciğerin küçülmesi, sarılığın gittikçe artması gibi bir durumla karşı karşıya kalınmaktadır. Kısaca fulminan hepatit acil bir durumdur ve karaciğer nakline neden olabilmektedir.

Karaciğer İltihabı Belirtileri Nelerdir?

Karaciğer vücudumuzun neredeyse bütün enzimatik aktivitelerinin gerçekleştiği yerdir. Dolayısıyla karaciğerde herhangi bir iltihap olması durumunda çeşitli enzimsel aktivite bozulacaktır. Bu durumda da çeşitli organlar etkilenerek, farklı klinik bulgular verecektir. Fakat kronik karaciğer iltihabı genellikle herhangi bir belirti göstermemektedir.

  • Sarılık
  • Üst solunum yolları enfeksiyonu bulguları
  • Kaşıntı
  • Hafif ateş
  • Baş ağrısı
  • Kas ve eklem ağrıları
  • Deri döküntüleri
  • Karnın sağ üst bölgesinde ağrı
  • İştahsızlık 
  • Bulantı – Kusma
  • İshal
  • Bilinç Bulanıklığı
  • Kanama artışı

Karaciğer İltihabı Nedenleri Nelerdir?

Karaciğer iltihabının ülkemizdeki en sık nedeni Hepatit B Virüsüdür. Ülkemizde hepatit A virüsü oldukça yaygındır. Çocukluk döneminde geçirilen sarılığın en sık nedeni olan Hepatit A genellikle ciddi bir karaciğer iltihabına neden olmaz. Erişkinlerin ortalama %75’i Hepatit A virüsünü geçirmiştir.

Hepatit Virüsleri

En sık Hepatit B olmakla beraber, Hepatit A, Hepatit C, Hepatit D ve Hepatit E virüsleri de karaciğer iltihabına neden olabilmektedir. Hepatit A ve Hepatit E virüsleri kronikleşmemektedir. Hepatit B virüsü aynı zamanda ülkemizde görülen karaciğer kanseri ve sirozun en sık nedenidir.

Hepatit B virüsü, kontrol edilmemiş kan ürünlerinin bir başkasına transfer edilmesiyle bulaşabilmektedir. Hepatit B virüsü aynı zamanda yeterince sterilize edilmemiş tıbbi malzemelerin kullanımıyla da bulaşabilmektedir. Güvensiz ve korunmasız cinsel ilişkiyle de bulaşabilen hepatit B virüsü, ortak kullanılmaması gereken tıraş bıçağı, havlu, diş fırçası gibi eşyalardan da bulaşabilmektedir. 

  • Alkol tüketimi
  • Non – Steroid Anti İnflamatuar İlaç kullanımı: En önemli örneği asetominofendir.
  • Amiodaron, İzoniazid, Metil – Dopa gibi ilaçların kullanımı
  • Kazanılmış damarsal hastalıklar
  • İmmün sisteme bağlı hastalıklar
  • Wilson hastalığı
  • Budd – Chiari sendromu

Karaciğer İltihabı Teşhisi

Karaciğer iltihabı veya hepatitin teşhisi için fizik muayene oldukça önemlidir. Akut karaciğer iltihabında fizik muayenede karaciğerde büyüme görülebilmektedir. Fizik muayeneye ek olarak kan tetkiki, ultrason ve bazen de biyopsi teşhis için kullanılmaktadır.

Kan Tetkiki: Kanda karaciğer testlerini gösteren ALT ve AST değerinin normalden fazla yükselmesi durumunda karaciğer iltihabından şüphelenilmektedir. ALT, AST gibi parametrelerin 500 – 1000 gibi değerlerden yüksek olması akut karaciğer iltihabı tanısı için önemli bir bulgudur. Kronik karaciğer iltihabında ise ALT ve AST değerlerinin bu kadar yüksek olması beklenmez. Bu parametrelerin yükselmesine ek olarak karaciğerde hepatit virüslerinin antijenlerine bakılmaktadır. Bu tetkike de seroloji adı verilmektedir. HBsAg, anti – HBc IgM, anti – HAV IgM ve anti – HCV parametrelerine bakılmaktadır. HBsAg değerinin pozitif çıkması durumunda aktif bir enfeksiyon olduğu kesinleşir.

 Ultrason: Karaciğer yapısının görüntülenmesi için ilk tercih edilen yöntemdir. Herhangi bir radyasyon riski bulunmayan bu yöntemde, karaciğerin boyutu hakkında da bilgi sahibi olunabilmektedir. Karaciğer yetmezliğine neden olmuş karaciğer iltihabında karaciğerin boyutu küçülmektedir. Kronik karaciğer yetmezliğinde ise ultrason bulguları genellikle normaldir.

Biyopsi: Karaciğer hastalıklarının kesin tanısı için uygulanan yöntemdir. Karaciğere bir iğne yardımıyla girilen bu yöntemde, karaciğerin belirli bölgelerinden doku örnekleri alınmaktadır. Doku örnekleri patolog tarafından değerlendirilir ve hastalığın kesin tanısı konulur. Akut karaciğer iltihabı için de kullanılan bu yöntem, siroz tanısında altın standarttır.

Karaciğer İltihabı Tedavisi

Karaciğer iltihabının tedavisi için, karaciğer iltihabına neden olan faktörün teşhis edilmesi oldukça önemlidir. Akut viral hepatitlerde, çoğunluğu bağışıklıkla sonuçlandığı için destek tedavisi yeterlidir. Fakat fulminan karaciğer iltihabı gibi bir durum söz konusu ise, tedavinin nakil merkezi olan bir yerde yapılması gerekmektedir. Hepatit C virüsüne bağlı karaciğer yetmezliği gelişmişse, medikal tedaviye başvurulabilmektedir. Bu durumda “interferon ve ribavirin” ilaç kombinasyonu kullanılmaktadır.

Kronik karaciğer iltihabı durumunda tedavi nedene göre değişmektedir. Hepatit B virüsüne bağlı gelişen kronik karaciğer iltihabında “ALT – AST değerleri çok yüksekse, HBV – DNA 2000 IU / L ‘den daha yüksekse ve biyopside fibrozis görülürse” medikal tedaviye başvurulmaktadır. Medikal tedavi olarak “Tenofovir, Entekavir, Lamivudin, Adefovir” kullanılmaktadır.

Kronik karaciğer iltihabına neden olan faktör Hepatit C virüsüyse ve kanda “HCV RNA” değeri pozitif ise tedavide “interferon ve ribavirin” ilaç kombinasyonu verilir. Bu ilaç kombinasyonuyla Hepatit C virüsüne bağlı karaciğer iltihabı neredeyse %100’e yakın tedavi edilmektedir.

Kronik karaciğer iltihabına neden olan faktör Hepatit D virüsü ise tedavi de “interferon” kullanılabilmektedir. Fakat bu ilacın hepatit D virüsüne karşı etkinliği sınırlıdır.

Karaciğer İltihabı Tedavi Edilmezse

Akut karaciğer iltihabı genellikle semptom vermez ve kendiliğinden de gerileyebilmektedir. Yeterli destek tedavisi alınmadığı takdirde veya gerekli ilaçlarla tedavi edilmediği takdirde istenmeyen sonuçlar gelişebilmektedir. Tedavisiz kalan karaciğer iltihabı siroz tablosuna yol açabilmektedir. Sirozun tek tedavisi karaciğer naklidir. Aynı zamanda Hepatit B virüsüne bağlı gelişen karaciğer iltihabında karaciğer kanseri olma riski de artmaktadır. Bu yüzden karaciğer iltihabının tedavi edilmesi gerekmektedir. 

Karaciğer İltihabına Ne İyi Gelir?

Karaciğer iltihabı çeşitli sebeplerden dolayı gelişebilmektedir. Hepatit B virüsü en sık nedenidir ve bu virüs kan yoluyla temas edebilmektedir. Özellikle sağlık çalışanlarının, başka bireylerin kanına temas ederken mutlaka eldiven takması gerekmektedir. Aynı zamanda dövme, piercing gibi eylemlerden uzak durmak veya steril olduğuna emin olduğunuz yerlerde bu tür eylemleri yapmak hepatit B virüsünün size bulaşmasını engeller ve karaciğer iltihabı gelişme riski minimuma indirilmiş olur.

Karaciğer iltihabı hepatit C virüsü nedeniyle de oluşabilmektedir. Hepatit C virüsü kan yoluyla bulaşabildiği gibi cinsel yolla da bulaşabilmektedir. Bu yüzden cinsel ilişki sırasında korunmak ve sık partner değiştirmemek oldukça önemlidir.

Akut karaciğer iltihabında genellikle medikal tedavi kullanılmamaktadır. Yeterli destek tedavisi, hastalığın düzelmesi için genellikle yeterlidir. Bu yüzden sıvı alımı, beslenme ve uyku düzeni oldukça önemlidir. Bu hastaların yeterli derecede sıvı alması, hastalığın kliniğini düzeltmede oldukça faydalıdır.

Karaciğer İltihabına Ne İyi Gelmez? 

Karaciğer iltihabının en önemli sebebi virüsler olduğu gibi, ilaç kullanımı da karaciğer iltihabına neden olabilmektedir. Özellikle asetominofen etken maddeli ilaçlarda karaciğer iltihabı gelişme riski bulunmaktadır. Bu yüzden hepatitli bireylerin ilaç kullanıma ekstra dikkat etmeleri gerekmektedir. Özellikle karaciğer üzerinden etki gösteren ilaçları kullanmamaları gerekmektedir. Kullandıkları takdirde, karaciğer daha fazla hasar görecektir. Bu durum da siroz gibi istenmeyen durumların gelişmesine zemin hazırlayabilmektedir.

Karaciğer iltihabı olan bireylerin, bitkisel tedavi yöntemlerine yönelmemeleri gerekmektedir. Tedavi amaçlı kullanıldığı iddia edilen bitkilerin, karaciğere zarar verme ihtimali oldukça yüksektir. Bu durum fulminan hepatit gelişimine neden olabilmektedir.

Karaciğer iltihabının en sık nedeni Hepatit B virüsüdür. Hepatit B virüsü çeşitli yollarla insanlara bulaşabilmektedir. Damar içi madde kullanımı bu virüsün bulaşma ihtimalini daha da arttırmaktadır. Aynı zamanda dövme, piercing, küpe gibi işlemler yeterince steril bir koşulda yapılmazlarsa, hepatit B bulaşma riski artacaktır. Ayrıca, aile içerisinde taşıyıcı bulunan bireylerle ortak eşyaların paylaşımının yapılması bu virüsün bulaşma ihtimalini arttıracaktır. Bu yüzden mümkün olduğu kadar dövme, piercing gibi vücuda zarar verecek durumlardan kaçınmak gerekmektedir. Eğer ki böyle bir durum mümkün değilse, steril olduğuna emin olduğunuz yerlerde bu tarz işlemleri uygulayınız.

Karaciğer İltihabı İlaçları 

Karaciğer iltihabında hastanın durumuna, hastalık etkenine ve buna benzer durumlara göre medikal tedavi planlanır. Akut gelişen karaciğer iltihabı kendiliğinden düzelebilirken, Hepatit C virüsüne bağlı karaciğer iltihabında medikal tedavi gereklidir.

  • İnterferon: Kronik Hepatit B ve özellikle Hepatit C virüsü tedavisinde kullanılmaktadır. Deri altından veya kas içine enjeksiyon ile yapılmaktadır. Böbrekle atıldığı için, böbrek yetmezliği olan hastalarda dozunun azaltılması gerekmektedir.
  • Ribavirin: Etki alanı geniş bir ilaç olan ribavirin, hepatit C virüsü tedavisinde interferonla birlikte kullanılmaktadır.  Aynı zamanda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tedavisinde de kullanılmaktadır. Ribavirinin etki mekanizması, virüsün genetik materyalinin çoğalmasını engellemeye yöneliktir. Ribavirin ve İnterferonun birlikte kullanılmasıyla hepatit C virüsüne bağlı, karaciğer iltihabı neredeyse tamamen yok olmaktadır. Ribavirin emziren annelerde, öncesinde ciddi kalp problemleri olanlarda, ileri derecede böbrek yetmezliği olanlarda kullanılmamalıdır. En önemli yan etkilerinden bir tanesi hemolitik anemidir. Ayrıca grip benzeri belirtiler, uyku problemleri gibi ek yan etkileri de olabilmektedir. Ribavirintedavisi esnasında, hastada depresyon veya karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma gerçekleşirse, hekim tarafından daha yakından takip edilmesi gerekir.
  • Tenofovir: Kronik hepatit B virüsünde ve HIV hastalığında kullanılır. Böbrekle atıldığı için, böbrek yetmezliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır. Diğer ilaçlara göre böbreğe daha fazla zarar verir. Yapılan araştırmalarda tenofovire henüz direnç gelişmediği bildirilmektedir.
  • Entekavir: Ağız yoluyla verildiğinde %100’ e yakın emilen entekavir, hepatit B virüsüne bağlı karaciğer iltihabında kullanılmaktadır. Karaciğere ve böbreğe istenmeyen yan etkilerine karşı doz ayarlaması yapılmalıdır.
  • Lamivudin: Hepatit B virüsüne karşı geliştirilmiş bir ilaçtır. Aynı zamanda HIV’ e karşı da etkinliği bulunmaktadır. Ağız yoluyla kullanılan bu ilaç etkisini sitozine bağlanarak göstermektedir.

Karaciğer İltihabı Ameliyatı

Karaciğer iltihabı, kronikleştiği takdirde veya tedavisiz kaldığı takdirde karaciğer yetmezliğine neden olabilmektedir. Karaciğer yetmezliğine bağlı siroz gelişebilmektedir. Karaciğer iltihabı sonrası sirozlarda tek tedavi seçeneği karaciğer naklidir.

Karaciğer Nakli: Karaciğer nakli için bir karaciğer vericisine ihtiyaç vardır. Karaciğer vericisi ölmüş bir birey olabilirken, canlı bir bireyden de verici olabilmektedir. Canlı bireylerden nakil genellikle uygun verici bulunmadığı durumlarda tercih edilir. Genellikle yakın akrabalardan karaciğer nakli için uygun doku alınır. Karaciğer nakli sonucu istenmeyen bazı alerjik reaksiyonlar gelişebilmektedir. İstenmeyen sonuçların görülmesinde, hastanın immün sistemi, vericinin immün sistemi gibi çeşitli faktörler rol oynamaktadır.

Hamilelikte Karaciğer İltihabı

Gebelik döneminde de karaciğer iltihabı görülebilmektedir. Gebe ve gebe olmayan bireyler arasında karaciğer iltihabı için büyük bir fark yoktur. Fakat hepatit E virüsüne bağlı gelişen karaciğer iltihabının seyri normale göre daha kötüdür. Gebe bir bireyde, herhangi bir aktif hepatit enfeksiyon varlığında, bulaşı engellemek adına sezeryan önerilmemektedir. Aynı zamanda enfeksiyonun bulaşını engellemek adına emzirmeme gibi bir durum söz konusu değildir.

Gebelikte Hepatit A: Bebeğe geçiş göstermez. Herhangi bir anomaliye neden olmadığı kabul edilir. Aşısı sayesinde daha az oranlarda görülmektedir. Gebelik döneminde oluşursa, diyet ve istirahat sağlanılır. Gebelikte hepatit A kronikleşmez ve aşısı gebelik öncesi önerilmektedir.  

Gebelikte Hepatit B: Gebelik öncesi ve gebelikte riskli hastalar aşılanmalıdır. Gebelik döneminde Hepatit B’ de eğer ki kanda yüksek HBV DNA mevcutsa, anneden bebeğe geçebilmektedir. Bulaşı azaltmak için HBV DNA’ sı yüksek olan gebelere medikal tedavi verilebilmektedir. Medikal tedavi olarak eskiden lamuvudin verilirken, günümüzde tenofovir ve telbivudin verilmektedir. Hepatit B virüsü taşıyan annenin bebeğine doğum sonrası aşı ve immün – profilaksi yapılmalıdır. Bu durum annenin emzirmesinde bir sakınca yaratmaz. 

Gebelikte Hepatit C: Riskli hastalar gebelik öncesi taranmalıdır. Hepatit C Virüsünün HIV ile birlikteliği fazladır. Gebelikte genelde kronik hepatit C döneminde karşılaşılmaktadır. Buna rağmen emzirme için bir engel değildir. Hepatit C aşısı bulunmaktadır fakat gebeler için bir lisansı bulunmamaktadır. Tedavide interferon ve ribavirin verilmektedir. Fakat gebelik döneminde ribavirin kullanılmaması gerekmektedir. 

Gebelikte Hepatit E: Akut karaciğer iltihabının gebelikteki en sık etkenidir. Gebelikte ölümle sonuçlanabilen tek etkendir. Aşısı dünyada sadece Çin Devletinde bulunmaktadır. 

Çocuklarda Karaciğer İltihabı

Çocuklarda kronik karaciğer iltihabı, hastalığın süresinin 3 – 6 aydan uzun sürmesi ya da ağır karaciğer hastalığı veya kronik karaciğer hastalığı fizik bulgularının olmasıyla belirlenmektedir. Kronik karaciğer hastalığının belirtileri arasında çomaklaşma ve karaciğer büyümesi görülmektedir.

Kronik karaciğer iltihaplı çocukların %15 – 20’ sinde hepatit B enfeksiyonu görülmektedir. 1 yaşın altında görülen hepatit B enfeksiyonlarının yaklaşık %90’ ı kronikleşmektedir. Büyük çocuk ve erişkinlik döneminde görülen hepatit B enfeksiyonlarının ise sadece %5 – 10’ u kronikleşmektedir. Akut hepatit C virüsüne bağlı karaciğer iltihabının ise ortalama %50’ si kronikleşmektedir. Hepatit A ve Hepatit E virüsleri çocuklarda kronikleşme meyilinde değildir.

Çocuklarda kronik hepatit oluşumunda çeşitli nedenler rol oynamaktadır. Çocukların birtakım sebeplerle izoniazid, metil  - dopa, pemolin, nitrofurantoin, dantrolen ve minosiklin gibi ilaçları kullanması, kronik karaciğer iltihabı oluşumuna neden olmaktadır. 

Otoimmün Kronik Hepatit

İmmün sebeplere bağlı gelişen bu formda klinik belirtiler oldukça değişkendir. Başvuruda hastalar semptomsuz olabileceği gibi fulminan hepatit gibi ciddi bir tabloyla da gelebilirler. Çoğu çocukta otoimmün kronik hepatit sinsi bir başlangıç izlemektedir. Yorgunluk, kırgınlık, davranış değişiklikleri, iştahsızlık ve adet görmeme gibi durumlarla kendini gösterebilmektedir. 

Karaciğer dışı bulgu olarak eklem ağrısı, böbrekte birtakım problemler ve kansızlık görülmektedir. Otoimmün karaciğer iltihabı karında su toplanması, yemek borusu kanaması gibi acil durumlarla da kendini gösterebilmektedir. 

Kanda yüksek düzeyde olan ALT, AST gibi değerlerin olması, normal değerde ALP değeri, yüksek düzeyde gammaglobulin, ANA antikorunun varlığı, SMA antikorunun varlığı ve LKM antikorunun varlığı tanı koydurur. 

Tedavide ise steroid kullanılmaktadır. Steroid çoğu hastada klinik bulguları düzenlemektedir. Klinik bulguları düzelttiği gibi hastanın yaşam süresini de uzatmaktadır. Azatioprin ve 6 – merkaptoptoürin tedaviye eklenebilmektedir. 

Bebeklerde Karaciğer İltihabı

Anne adayının hepatit B virüsü taşıyıcısı olması veya direkt hepatit B virüsüne sahip olması, bebekleri için tehlike arz etmektedir. Anne hepatit taşıyıcısı olduğu vakit, doğumdan sonraki 12 saat içerisinde bebeğe hepatit aşısı ve immünoglobulini uygulanmaktadır. 2. doz ise, doğum sonrası 1. ayda, 3. doz ise doğum sonrası 6. ayda yapılmaktadır. Son aşının yapılmasıyla beraber, 1 – 2 aylık dönemde bebeğin kan tahlili istenir. Kan tahlilinde hepatit B antijenleri araştırılır. Böylece ortalama %95 tedavi sağlanmış olunmaktadır. 

Karaciğer İltihabı için Hangi Doktora Gidilir?

Karaciğer iltihabına neden olan virüs anneden bebeğe de geçebilen bir virüstür. Gebelik taramalarında fark edildiği takdirde bebeğe birtakım işlemler uygulanmaktadır. Fakat erişkinlik döneminde eğer ani gelişen bir sarılık, kanama bozuklukları, sarılığa eşlik eden kaşıntı gibi semptomlarınız olduğunda dahiliye uzmanına başvurmanız gerekmektedir. Karaciğer iltihabı ile spesifik olarak ilgilenen branş ise gastroenterolojidir.

 

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
1
Makeleyi Paylaşın