Hepatit

Hepatit, karaciğerde meydana gelen iltihaplanma veya inflamasyon durumu ifade eden tıbbi bir terimdir. Çoğu durumda medikal tedaviler ve diyaliz yöntemi kullanılmaktadır.

Hepatit Nedir?

Hepatit, karaciğerde meydana gelen iltihaplanma veya inflamasyon durumu ifade eden tıbbi bir terimdir. Hepatitler genelde hepatit virüsleri denilen birkaç çeşit virüs ile enfekte olunması sonucunda meydana gelir. Bu hepatitlerden bazıları akut durumlarda çok ciddi sonuçlara yol açabilirken, kronik olanlarla yaşamak da mümkündür. Bu virüsler her zaman karaciğer işlevlerini bozacak kadar saldırgan olmayabilmektedirler. Ancak virüsü taşımak her zaman bir risk faktörüdür ve kontrol edilmesi gerekir. 

Bu virüs enfeksiyonları dışında hepatite neden olan olası başka nedenler de bulunmaktadır. Bunlar arasında ilaç alımları, zehirlenmeler, alkol, otoimmün durumlar gibileri sayılabilir. Otoimmün hepatit, kişinin bağışıklık sisteminin kendi vücudundaki karaciğere saldırması ile karakterize bir durumdur. 

Karaciğer, karın bölgesinin sağ üst bölümünde bulunan oldukça büyük bir organdır. Karaciğerin vücutta çok önemli ve kritik birçok görevi bulunmaktadır. Bunların çoğu metabolizma ile ilişkilidir. Hepatit durumlarında, hastalığın şiddetine bağlı olarak bu görevlerde aksamalar meydana gelir. Karaciğerin belli başlı görevleri şu şekilde sıralanabilir:  

  • Yağların sindirimine yardımcı olan safranın üretimi 
  • Zehirli maddelerin (toksinlerin) vücutta süzülüp atılması
  • Kan hücrelerinin parçalanması sonucu oluşan bilirubin, kolesterol, bazı hormonlar ve ilaçların vücuttan uzaklaştırılması
  • Vücuttaki metabolik olaylar için önemli olan bazı protein yapısındaki enzimlerin aktive edilmesi 
  • Şekerin (glikoz), minerallerin ve A, D, E ve K vitaminlerinin depolanması
  • Kanın damar içinde kalmasına katkı sağlayan bir protein olan albuminin sentezi 
  • Vücuttaki herhangi bir kanamanın durmasını sağlayan pıhtılaşma faktörlerinin sentezi

Hepatit Çeşitleri Nelerdir?

Hepatitin birkaç farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunların çoğunu hepatit virüsleri sonucu oluşan karaciğer iltihapları oluşturmaktadır. Ancak bunun dışında farklı çeşitler de bulunur. 

Hepatitin çeşitleri şu şekilde sıralanabilir:

Hepatit A: Hepatit A enfeksiyonu, hepatit A virüsünün sebebiyet verdiği bir karaciğer enfeksiyonu türüdür. Hepatit A virüsü, karaciğerde iltihaplanmaya neden olan ve şiddetli formlarında karaciğerin işlev yeteneğini bozan, birçok metabolik olayı sekteye uğratarak karaciğer yetmezliğine kadar ilerletebilen birçok hepatit virüsünden birisidir. 

Hepatit A, kişiler arasında oldukça bulaşıcı bir özelliğe sahiptir. Hepatit A, kontamine olan yani virüs bulaşmış olan yiyecek ve sudan veya enfekte olan bir hastadan direkt olarak ve onun temas ettiği bir nesneyle yakın temastan kişiden kişiye kolaylıkla bulaşabilir. Genelde hafif hepatit A vakaları herhangi bir tedavi gerektirmez. Hepatit A ile enfekte olan çoğu insanda da kalıcı bir karaciğer hasarı gerçekleşmez ve kişiler tamamen iyileşebilir. Özellikle çocukluk döneminde iyileşme daha sıktır. Ancak erişkinlik dönemindeki enfeksiyonlar karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilmektedir. Hepatit A virüsünde ise kronikleşme yani 6 aydan uzun sürme durumu söz konusu değildir. Hepatit A akut geçirilen bir enfeksiyondur. 

Hepatit A ile savaşmada günümüzde en etkin yol aşılanmadır. Güncel aşı takviminde her çocuğa belli aylarda hepatit A aşısı yapılmaktadır. Ancak erişkinlik döneminde bu aşının etkisi kaybolmaktadır. Bu yüzden sağlık çalışanları gibi özellikle riskli grupta bulunan kişilerin tekrar aşılanması gerekmektedir. Aşı dışında her türlü enfeksiyonda olduğu gibi elleri sık sık yıkamak gibi basit hijyen kuralları, enfeksiyondan korunmada önemli yer tutmaktadır. 

Hepatit B: Hepatit B enfeksiyonu, hepatit B virüs ile enfekte olunması sonucunda görülen bir karaciğer enfeksiyonu türüdür. Hepatit B günümüzde bile hala önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünya çapında yılda birçok insan bu enfeksiyon yüzünden hayatını kaybedelebilmektedir. Kişi ilk başta hepatit B ile enfekte olduğunda buna akut hepatit B enfeksiyonu adı verilir. Ancak bu hepatit B virüsünün kişinin vücudunda altı aydan daha uzun süre kalması durumunda buna artık kronik hepatit B enfeksiyonu adı verilir. 

Kronik hepatit B hastalarının bazılarında virüs karaciğere zarar verip enzimleri yükseltmeye başlar. Bu durumda genelde sürekli tedavi gerekli olur. Ancak bazı durumlarda da sessiz bir biçimde vücutta kalır. Bu durumda da takip gereklidir. Ancak her halükârda kronik hepatit B hastalarında karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri veya siroz gelişme riski artmıştır. 

Hepatit B enfeksiyonu geçiren yetişkinlerin çoğunda, belirti ve semptomlar şiddetli olsa bile tamamen iyileşme görülür. Bebeklik ve çocukluk döneminde enfeksiyon etkenini alma durumunda ise kronik bir hepatit B enfeksiyonu olma olasılığı artmaktadır. Hepatit B virüsü kan ve vücut sıvıları yoluyla insandan insana bulaşabilmektedir. Ayrıca enfekte olan annenin doğumu sırasında, doğum kanalından da bebeğe geçiş mümkündür. Bu yüzden hasta anneden doğan her çocuğa anında hepatit B immünglobülini ve aşısı yapılır. Hepatit B enfeksiyonuna karşı doğan her bebek günümüzde aşılanmaktadır ve hala aşı birçok kişiyi enfeksiyondan korumaktadır. Kronik hepatit B enfeksiyonunda virüsü tamamen yok etmek mümkün değildir. Ancak virüs baskı altında tutulur ve başkalarına yayılması engellenir. 

Hepatit C: Hepatit C enfeksiyonu, hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer enfeksiyonlarından biridir. Hepatit C enfeksiyonu da fulminan hepatit ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi durumlara sebep olabilen hepatit virüslerinden biridir. Hepatit C virüsü (HCV) enfekte olan insanın kanının diğer insanın vücuduna kan yoluyla girmesi sonucu bulaşabilmektedir. Ayrıca anneden çocuğa geçiş de mümkündür. 

Hepatit C kronikleşebilen hepatit virüslerinden biridir. Kronikleşme olasılığı ise hepatit B'ye göre çok daha fazladır. Çoğu kişi hepatit C enfeksiyonuna sahip olduğundan haberdar bile değildir. Çünkü sessiz bir şekilde ilerler ve semptom göstermeyebilmektedir. Kronikleştikten sonra da yıllar içinde hastayı karaciğer yetmezliği, siroz gibi kalıcı hastalıklara kadar ilerletebilmektedir. Hepatit C'nin en önemli özelliklerinden biri kronik formunun çeşitli ilaç tedavileri ile birlikte tamamen ortadan kaldırılabilmesidir. Hepatit B gibi sadece kontrol altına alınmakla kalmaz, virüs vücuttan tamamen uzaklaştırılabilir. 

Hepatit D: Hepatit D enfeksiyonu, hepatit D bulaşı sonucu oluşan karaciğer enfeksiyonlarından biridir. Hepatit D enfeksiyonu diğer hepatit virüs enfeksiyonlarından farklı olarak tek başına hastayı enfekte edemez. Sadece hepatit B enfeksiyonu ile enfekte olmuş kişilere bulaşabilir. Ayrıca hepatit B ve hepatit D enfeksiyonun aynı anda kişiyi enfekte etmesi de mümkündür. 

Hepatit D enfeksiyonu akut veya kronik olabilir. Akut hepatit D genelde aniden semptom verir ve kroniğe göre kişinin daha çok fark edeceği semptomlara neden olur. Yine de kendi kendine iyileşebilmektedir. Enfeksiyonun altı aydan daha uzun sürmesi durumunda ise kronik hepatit D durumu söz konusu olur. Kronik hepatit D enfeksiyonunda siroz gibi kalıcı karaciğer hasarları oluşma riski artış gösterir. Günümüzde hepatit D'ye özel bir aşı bulunmamaktadır. Ancak hepatit B ile enfekte olmanın önlenmesi durumunda hepatit D bulaşı da engellenmiş olur. 

Hepatit E: Hepatit E enfeksiyonu da tıpkı diğer hepatit virüs enfeksiyonları gibi hepatit E virüsünün neden olduğu karaciğer enfeksiyonudur. Hepatit E enfeksiyonu sadece akut olarak görülür ve normal insanlarda kronikleşmez. Ancak bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde kronikleşme görülebilmektedir. 

Hepatit E enfeksiyonuna sahip çoğu insanda birkaç ay içinde iyileşme görülür ve uzun süreli bir karaciğer hasarı gelişmez. Ancak hepatit E, bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda olduğu gibi hamile kadınlarda da daha fazla bir risk taşır. Ek hastalığı olan yaşlı hastalarda bu risk grubuna dahildir.  

Alkolik hepatit: Alkolik hepatit, aşırı alkol tüketimi sonucunda meydana gelen karaciğer iltihabına verilen isimdir. Alkolik hepatit, az miktarlarda ve kısa süreli alkol içen kişilerde görülme olasılığı nadir olan bir hepatit türüdür. Ancak uzun süreler ve aşırı içimlerde görülmesi de oldukça olasıdır. Ancak her aşırı alkol tüketimi olan kişilerde hastalık olacak veya orta derece alkol içenlerde hastalık olmayacak diye bir durum da söz konusu değildir.  

Alkolik hepatit, hafiften şiddetliye doğru birçok farklı durumda ortaya çıkabilir. Her türlü şiddette, alkolik hepatit teşhisi konulduğu an alkolün bırakılması gerekmektedir. Eğer alkol içimi devam ederse kişide geriye dönüşsüz siroz, karaciğer yetmezliği gibi durumları ortaya çıkabilir. Bu durumda tek çare karaciğer nakli olmaktadır. Yoksa hastada belli bir süre içinde ölüm görülür. 

Otoimmün hepatit: Otoimmün hepatit, diğer otoimmün hastalıklarda olduğu gibi kişinin kendi bağışıklık sisteminin karaciğerine karşı saldırması sonucunda ortaya çıkan bir karaciğer iltihabı türüdür. Otoimmün hepatitin tam olaran nedeni bilinmese de çeşitli genetik ve çevresel faktörlerin birleşmesi sonucu hastalığın ortaya çıktığı düşünülmektedir.  

Uygun tedavisi yapılmayan ve geç tespit edilen otoimmün hepatitler, siroza kadar ilerleyen kalıcı karaciğer hasarlarına neden olabilmektedir. Erken teşhis ve tedavi durumunda ise genelde bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlarla birlikte otoimmün hepatit kontrol altına alınabilmektedir. Karaciğer nakli ise artık son döneme girmiş ve ilaç tedavisine yanıt vermeyen vakalarda bir seçenek olarak düşünülebilir.  

Toksik hepatit: Toksik hepatit, karaciğer için zehirli olan bazı maddelere maruziyet sonucunda ortaya çıkan karaciğer iltihabı durumudur. Toksik hepatite birçok farklı madde neden olabilmektedir. Bunlar arasında aşırı alkol alımı, çeşitli kimyasallar, bazı mantarlar, ilaçlar veya bitkisel besin takviyeleri sayılabilir.

Bazı durumlarda toksik hepatit hastalığı belli bir toksine maruz kalındıktan sonraki saatler ve günler içinde ortaya çıkar. Ancak bazı toksinlerde de bu maddelerin uzun süre kullanımı sonrası toksik hepatit tablosu ortaya çıkar. Toksik hepatit semptomları çoğu zaman toksine maruziyetin sonlanması sonrası geriler. Ancak yine de ani hasarlar karaciğer ciddi yaralanmalara neden olarak karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilmektedir. 

Kolestatik hepatit: Kolestatik hepatit, safra yollarındaki anormallik sonrasında safranın karaciğere zarar vermesi sonucu oluşan bir karaciğer iltihabı durumudur. Safra yollarında taş olması, karaciğer içi safra yollarında iltihap olması bu sebeplerden bazılarıdır. Kolestatik hepatit genelde safra yollarındaki hastalığın düzelmesi sonrasında iyileşme gösterir.

Hepatit Semptomları Nelerdir?

Akut hepatit hastalığı durumunda çoğu zaman kişi durum çok şiddetli olmadan çok fazla semptom yaşamaz. Ancak bazı her hastalıkta olabilecek semptomlar veya özel bazı semptomlar görülebilir. Kronik hepatitlerde ise kişide karaciğer yetmezliği gelişmeden yani karaciğer fonksiyonları etkilenmeden yine semptom görülmez. Hepatitin olası semptomları şu şekilde sıralanabilir:

Kas ve eklem ağrısı: Hepatit enfeksiyonlarında diğer enfeksiyon türlerinde olduğu gibi çeşitli kas ve eklem ağrıları görülebilir. Bu ağrılar genelde çok şiddetli olmaz. Ancak bazı durumlarda kısa süreliğine kişiyi yatağa bağımlı edecek ağrılar da görülebilmektedir. 

Ateş: Özellikle virüs kaynaklı hepatit durumları da bir enfeksiyon çeşidi olduğu için hepatitlerde ateş görülmesi de mümkündür.

Halsizlik ve yorgunluk: Hepatit geçiren hastalarda en sık görülen semptomlardan biri de halsizlik ve yorgunluktur. Hastaların çoğu virüse maruz kaldıktan bir süre sonra halsizlik ve yorgunluk yaşar. Virüs maruziyetinden sonra semptom olana geçen süre ise virüsün inkübasyon süresine göre değişiklik gösterir.

İştah kaybı: Hepatit enfeksiyonu geçiren hastalarda bir süreliğine iştah kaybı görülebilmektedir.

Karın ağrısı: Hepatit durumlarında karında genel bir rahatsızlık hissi hissedilebilmektedir. Bazı durumlarda da karaciğer olduğu yer olan karnın sağ üst kısmında yoğunlaşan karın ağrıları da olabilmektedir.

İdrarda koyulaşma: Bazı durumlarda karaciğer ve safra kanallarının hepatit durumundan etkilenmesi sonrasında idrar renginde billüribine bağlı bir koyulaşma olabilmektedir. Bunun yanında bazı durumlarda dışkı renginde de açılma ve beyazlaşma olabilmektedir.

Sarılık: Yine safra yollarının etkilenmesi sonucunda cilt ve gözlerde sarılık durumu ortaya çıkabilmektedir. Sarılık semptomu da hekimi karaciğer hastalıklarına yönlendiren önemli semptomlardan biridir. Özellikle karaciğer yetmezliğine ilerleyen kronik hepatit vakalarında bu sarılık oldukça şiddetli olabilmektedir. 

Vücutta şişme: Vücutta şişme kronik hepatit vakalarında karaciğer yetmezliği ve siroz gelişmesi sonucunda ortaya çıkabilmektedir. Karaciğerin görevlerinden biri olan albumin üretimi engellendiği için sıvılar damar içinde kalmaz ve vücuda kaçar. Bunun sonucunda da kişi bacak, ayak bileği, karın gibi bölgelerde sıvı toplanmaları ile karşı karşıya kalır. 

Kan kusma ve dışkıda kan: Kronik hepatit sonucu oluşan siroz durumunda, mide ve yemek borusundaki damarlarda genişlemeler ve kanamalar oluşabilmektedir. Bunun sonucunda da kişide kan kusma veya dışkıda kan semptomları görülebilir.

Algıda bozulma: Siroz sonucunda görülen hepatik ensefalopati durumunda kişinin algısında bozulma, kafa karışıklığı gibi çeşitli beyinsel semptomlar görülebilir.

Kanama bozuklukları: Kronik hepatit sonrasında oluşan siroz veya karaciğer yetmezliği durumunda, karaciğerin görevlerinden biri olan pıhtılaşma faktörlerinin üretimi durduğu için kişide kanama bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. 

Hepatit Nedenleri Nelerdir?

Hepatite neden olabilecek çeşitli durumlar bulunmaktadır. Bunlar kişiden kişiye değişebilmektedir. Ayrıca bazı risk faktörleri de hepatit durumları için önem taşımaktadır. Olası hepatit nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Enfeksiyonlar: Hepatit nedenleri arasındaki en sık neden hepatit virüsleri sonrası oluşan enfeksiyonlardır. Hepatit A, B, C, D ve E virüsleri karaciğere özel olarak saldıran belli başlı virüslerdir. Bu virüsler çeşitli yollarla kişilere bulaşabilmektedir. Hepatit A ve E virüsü fekal oral yolla bulaşır. Yani enfekte gıdaların yenmesi sonucu gibi durumlarla kişiye bulaşır. 

Hepatit B, C ve D ise genelde kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaşır. Ayrıca hepatit B ve C virüsleri enfekte olan anneden çocuğa doğum sırasında bulaşabilmektedir. Bu virüslerden bazıları akut enfeksiyona sebep olurken bazıları hem akut hem de kronik enfeksiyonlar yapabilmektedir. Hepatit A ve E virüsü akut hepatite neden olan virüslerdir. Ancak hepatit E virüsü gebelik, bağışklık sisteminde baskılanma ve yaşlılık gibi durumlarda kronikleşebilir. Hepatit B ve C virüsü ise hem akut hem de kronik enfeksiyona neden olabilmektedir. Her virüs alındıktan bir süre sonra semptom gösterecekse göstermeye başlar. Bu süre her virüsün kuluçka süresine göre değişiklik göstermektedir. 

Alkol: Alkol bir diğer hepatit nedenlerinden biridir. Bu duruma da özel olarak alkolik hepatit adı verilir. Genelde uzun süreli ve aşırı alkol tüketimi olan kişilerde görülmekle birlikte orta düzey kullananlarda da görülmesi mümkündür. Alkolik hepatit, alkol içmeye devam eden kişilerde siroz ve karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilmektedir.

İlaçlar: İlaçların aşırı alınması durumunda toksik hepatit tablosu meydana gelebilmektedir. İlaç zehirlenmesine bağlı toksik hepatit durumlarında, acillerde yapılan ani müdahaleler ile hastanın yaşatılması mümkündür. Genelde toksik dozda olan ilaç vücutta uzaklaştırıldığında hastada düzelme görülür.

Bitkisel takviyeler ve mantarlar: Günümüzde toksik hepatitin önemli nedenlerinden biri de bitkisel takviyelerdir. Kişilerin bitkisel ürünlerden zarar gelmez düşüncesi ile tüm ürünleri karıştırması veya aşırı tüketmesi karaciğer yetmezliğine ilerleyecek derece toksik hepatit tablosuna neden olabilmektedir. Bazı özel mantar türleri de çok zehirli olabilmektedir ve kişiyi aniden karaciğer yetmezliğine sokabilmektedir. 

Yaş: Yaşın ilerlemesi ve yaşlılık dönemi hepatitler için genel bir risk faktörü taşır. Özellikle hepatit virüs enfeksiyonlarında yaşla birlikte bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesi enfeksiyon oluşma olasılığını arttırır. Ancak bu virüsler genç yaşlarda da oldukça sık olarak enfeksiyona neden olur.

Cinsiyet: Cinsiyet bazı hepatit durumlarında etken olabilmektedir. Özellikle alkolik hepatit oluşumuna neden olan alkol dozu, kadınlarda daha düşük seviyededir. Çünkü kadınlarda alkolün zehirli maddelerini yok eden enzimin az olması, kadınların alkolik hepatite girme olasılığını arttırır. 

Hepatit Teşhisi

Hepatit teşhisinde de diğer tüm hastalıklarda olduğu gibi ilk öncelikle yapılan şey öykü almak ve fizik muayene yapmaktır. Hepatit durumunda öyküde hepatit virüsü taşıyan biri ile temas, aşırı alkol tüketimi, ilaç takviyesi almak, bitkisel ürün kullanmak gibi durumlar hepatit çeşitleri için uyarıcı olabilmektedir. 

Fizik muayene durumunda ise karın ağrısı ve hassasiyeti tespit etmek için hekim karın muayenesi yapabilir. Ayrıca karaciğerde bir büyüme olup olmadığı da muayene ile anlaşılabilir. Karaciğerdeki sorunlardan dolayı oluşan sarılık durumu da cilt ve göz muayenesi ile görülebilmektedir. Ancak hepatit durumlar ilerlemeden fazla belirti ve bulgu göstermediği için tespiti için çeşitli yöntemler gerekebilmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

Karaciğer fonksiyon testleri: Karaciğer fonksiyon testleri, karaciğerin hücrelerinin durumunu gösteren oldukça önemli testlerden biridir. Karaciğer fonksiyon testlerinin bakılması için hastadan kan örnekleri alınır ve laboratuvarda incelenir. Bu testlerden özellikle ALT ve AST önemli testlerden bazılarıdır. Özellikle ALT, karaciğer hücrelerinde bir yıkım ve sorun olduğunun göstergesidir. Çoğu zaman semptom bile olmadan bu değerlerdeki yükseklik ilk görülen ve tespit edilen bulgu olabilmektedir.

Diğer kan testleri: Karaciğer fonksiyon testleri dışında bazı kan testleri de hepatit tanısında oldukça önemli yer tutar. Özellikle karaciğer fonksiyon testlerinde anormallik olması durumunda hekim sorunları tespit etmek için ek kan testleri de ister. Bunlardan en önemlisi hepatitlerin en sık nedeni olan virüsleri taramada kullanılan testlerdir. Bu testlere serolojik testler adı verilir ve kişide hangi hepatit virüs enfeksiyonu olduğu, durumun akut mu kronik mi olduğu gibi bilgiler elde edilebilir. Ayırca otoimmün hepatit gibi hepatit türlerinde de bazı antikorları tespit etmek için kan testleri yapılabilmektedir. 

Ultrason: Karın bölgesine yapılan ultrason taramalarında ses dalgaları kullanılarak karındaki organların görüntüleri elde edilebilir. Özellikle karaciğer ve etraf organların görülmesi ve doktorun yorumlanması ile çeşitli bilgiler elde edilebilir. 

Karaciğer biyopsisi: Karaciğer biyopsisi, karaciğerden bir parça alınarak patoloji tarafından incelenmesi şeklinde olan bir durumdur. Karaciğerden parça alınması bir iğne yardımıyla cilt üzerinden olabilmektedir. Bu süreçte ultrason ile iğnenin doğru yere sokulması sağlanır. Karaciğer biyopsisi her şeye rağmen tehlikeli bir durumdur ve ciddi kanamalara neden olabilir. Bu yüzden genelde gerçekten gerekli olduğu durumlarda tercih edilir. Karaciğer biyopsisi ile karaciğerdeki enfeksiyon ve iltihaplanmanın karaciğer nasıl etkilediği anlaşılabilir ve ek birçok bilgi de elde etmek mümkündür. 

Hepatit Tedavisi

Hepatit tedavileri, hepatitin türüne, enfeksiyon durumu varsa akut ve kronik olmasına, hastanın durumuna ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. Bunlara bağlı olarak olası hepatit tedavileri şu şekilde sıralanabilir:  

Hepatit A: Hepatit A akut bir enfeksiyona neden olduğu ve kısa sürdüğü için çoğu zaman herhangi bir tedavi gerektirmez. Ancak semptomların kişiyi fazla etkilemesi, halsizlik, ateş gibi durumların sorun yaratması durumunda hastaya yatak istirahati önerilebilir. Kusma veya ishal gibi durumlarda ise kişide fazla bir sıvı kaybı meydana geleceği için bol bol su içme önem taşır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise hastanede damar yoluyla sıvı vermek mümkündür. 

Hepatit A enfeksiyonu nadir durumlarda karaciğer yetmezliğine kadar ilerleyebilmektedir. Bu gibi durumlarda ise özel tedaviler için hasta hastaneye yatırılmalıdır. En son aşamada ise karaciğer nakline bile gerek duyulabilir. Hepatit A enfeksiyonunun tedavisinden ziyde önemli olan bunu önlemektir. Bunun içinde çocukluk dönemindeki aşılar vurdurulmalıdır. Yetişkinlik döneminde ise riskli gruplar tekrar aşılanmalıdır. 

Hepatit B: Akut hepatit B çoğu zaman herhangi bir tedavi gerektirmez. Kronik hepatit B durumu ise antiviral ilaçlar adı verilen bir çeşit ilaç türü ile tedavi edilir. Bazı durumlarda kronik hepatit B'nin karaciğer enzimlerini etkilemediği durumlarda bu tedaviye ihtiyaç bile olmayabilir. Ancak hasta izlenmelidir. Ayrıca tedavi alan kişideki ilerlemeyi görmek için de takip yapılmalıdır. Hepatit B enfeksiyonu da aşılama ile önlenebilen bir hastalık türüdür.  

Hepatit C: Hepatit C'nin hem akut hem de kronik formları antiviral ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Bu ilaçlar çoğu zaman virüsü vücuttan tamamen uzaklaştırabilmektedir. Kronik hepatit C olan hastalar genelde birkaç farklı ilaç kombinasyonu ile tedavi edilir. Kronik hepatit C sonucunda gelişen siroz durumunda ise çok daha özel ve hastane şartlarında tedavi gerekmektedir. Günümüzde hepatit C için bir aşı bulunmamaktadır. 

Hepatit D: Hepatit D için belli başlı bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Bazı ilaç türleri tedavide denense de tam olarak etkili olabilen bir ilaç yoktur. Hepatit D'nin en önemli tedavisi, hepatit B bulaşının engellenmesidir. 

Hepatit E: Hepatit E'nin de belli başlı bir tedavisi bulunmamaktadır. Hastalık genelde akut olarak ortaya çıktığı için kendiliğinden düzelme eğilimindedir. Hastaların sadece bu süreç içinde yeterince dinlenmeleri, bol sıvı tüketmeleri, yeteri kadar beslenmeleri, alkol, sigara gibi ürünlerden uzak durmaları önerilir. Ancak hamile kadınlar, bağışıklık sistemi çökmüş olanlar gibi özel durumlarda hastanede yakın izlem gerekebilmektedir. 

Otoimmün hepatit: Otoimmün hepatit tedavisinde en önemli olan ilaçlar, prednizon veya budesonid gibi kortikosteroidlerdir. Özellikle erken dönemlerde bu ilaçlarla bağışıklık sisteminin baskılanması durumunda yüzde 80 oranında tedavi sağlanabilmektedir. Kortikosteroidler dışında bağışıklık sistemini baskılayan diper ilaçlar da tedavide kullanılır. Bunlar arasında azatiopurin, takrolimus, siklosporin sayılabilir. 

Toksik hepatit: Toksik hepatit tedavisi, toksik duruma neden olan maddenin en kısa sürede vücuttan uzaklaştırılmasıdır. Bunun için de genelde acil hekimleri bu maddeleri tespit etmeye çalışarak bunlara özel antidotlar uygular. Ayrıca bazı durumlar diyaliz gibi yöntemler tercih edilebilir. En son aşamada ise hastaların karaciğer nakli olması gerekebilmektedir. 

Hepatit Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Kronik hepatit B veya C diğer hepatit virüslerine göre çok daha ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Çünkü bu virüsler kronikleşen hepatit virüsleridir. Kronikleşme de karaciğerdeki hasarı zamanla arttırır. Olası kronik hepatit vakalarında görülebilecek sorunlar şu şekilde sıralanabilir:

1-) Kronik karaciğer hastalığı

2-) Siroz

3-) Karaciğer kanseri

4-) Karaciğer yetmezliği

Karaciğerin normal yaptığı işlevleri yapamaması durumu karaciğer yetmezliği olarak adlandırılır ve buna bağlı çeşitli komplikasyonlar görülebilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Kanama bozuklukları

2-) Karın bölgesinde sıvı birikmesi (asit)

3-) Karaciğere giren damarlarda basınç artışı olarak adlandırılan portal hipertansiyon 

4-) Böbrek yetmezliği

5-) Karaciğerin fonksiyonlarının kaybetmesi sonucunda amonyak gibi zehirli maddeler beyinde birikmesi sonucunda oluşan hepatik ensefalopati

6-) En sık görülen karaciğer kanseri türü olan hepatoselüler karsinom

7-) Ölüm

Hamilelerde Hepatit

Hamilelik döneminde de bazı hepatit türleri daha ciddi sonuçlara sebep olabilmektedir. Bunların başında hepatit E virüsü gelmektedir. Hepatit E virüsü, normalde kronikleşme özelliği olmayan bir virüstür. Ancak hamilelikte kronikleşme görülebilmektedir. Bunun sonucunda da karaciğerde kalıcı ve ciddi hasarlar görülebilmektedir. 

Hepatit E dışında, hepatit A, B ve C virüsleri de hamilelerde normalden daha ağır ilerleyebilmektedir. Gebelikte uygun tedavi edilmediğinde de hepatit B ve C virüsleri normal doğum sırasında doğum kanalı yoluyla anneden bebeğe bulaşabilmektedir. 

Hepatit için Hangi Doktora Gidilir?

Hepatit karaciğer ile ilgili bir hastalık olduğu için gidilmesi gereken bölüm gastroenterolojidir. Ancak toksik hepatit gibi aniden gelişen bazı durumlarda ilk müdahaleleri acil hekimleri yapar. Diğer özellikle viral hepatitler ise tamamen dahiliyenin bir dalı olan gastroenteroloji yönetiminde ilerler. Hepatitlerin çoğu çok belirgin bir belirti vermediği için anlayıp doktora gitmek oldukça zordur. Ancak şüpheli temas öyküsünde doktora başvurup hepatit serolojisine bakılabilir. Ayrıca toksik hepatit gibi acil durumlarda aniden şiddetli semptomlar görülebildiği için hasta istemese bile acile gitmek zorunda kalacaktır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Hepatit ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Hepatit nasil bulaşır?

Viral hepatitler çeşitlerine bağlı olarak farklı şekillerde bulaşma gösterebilmektedir. Hepatit A ve hepatit E virüsleri genelde enfekte gıdaların yenmesi ile bulaşır. Hepatit B ve C virüsleri ise kan, kan ürünleri ve vücut sıvıları ile bulaşır.

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş

En tehlikeli hepatit hangisidir?

Hepatitlerin neredeyse hepsi fulminan hepatite ilerleyerek karaciğer yetmezliği ve ölüme kadar gidebilir. Bu yüzden en tehlikeli hepatit diye bir sınıflama yapmak çok mümkün değildir.

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş

Hepatit cinsel yolla bulaşır mı?

Vücut sıvıları ile bulaşan hepatit B ve C virüsleri cinsel yolla bulaşabilmektedir. Ancak bu olasılık oldukça azdır. Bu virüsler esas olarak kan yoluyla bulaşmaktadır.

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş