Kanser

Kanser herhangi bir dokuda yada organda bulunan bir hücrenin kontrol dışı anormal çoğalması sonucu gelişen bir hastalıktır. Cerrahi, medikal, kemoterapi, radyoterapi ve immunoterapi gibi tedavi yöntemleri vardır.

Kanser Nedir?

Kanser herhangi bir dokuda yada organda bulunan bir hücrenin kontrol dışı anormal çoğalması sonucu gelişen bir hastalıktır.

İnsan ırkı; büyüme ve gelişmesini sağlayabilmek için anne karnına daha ilk düştüğü andan ölene kadarki süreçte sürekli olarak hücre bölünmesine ihtiyaç duyar. Hücre bölünmesi; var olan hücrelerin bölünerek çoğalıp yeni hücre oluşturması olayıdır. Hücre bölünmesi olayı vücutta pek çok kontrol basamağına sahip oldukça karmaşık bir işlemdir.

Hücre bölünmesinin herhangi bir basamağındaki problem oluşması, yada bölünen hücrenin genetik yapısının daha en başından bozuk olması bu hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucunu doğurur. Bu kontrolsüz çoğalma kişide kanser oluşumuna yol açar.

Günümüzde kansere yol açan kontrolsüz hücre çoğalmasını tetikleyen kanserojen (kanser yapıcı veya kansere zemin hazırlayıcı) maddelerin kullanım sıklığı arttığı için; şüphesiz kanser için çağın en önemli hastalığı denilebilir.

Kanser Tipleri Nelerdir?

Kanserler; bölünebilen hücrelere sahip pek çok organda ortaya çıkabilir. Ortaya çıktığı organa göre isim alan bu kanserlerin en sık görülen tipleri şunlardır:

Kanser Belirtileri Nelerdir?

Kanser pek çok organda görülebilen, genellikle var olduğu organda yarattığı harabiyete göre semptomlara yol açan bir hastalıktır. Ancak bazen kanserli dokulardan salgılanan hormonlara bağlı olarak da bazı semptomlar meydana gelebilir. Kanser hastalığında en sık görülen semptomlar;

  • Karın AğrısıKarın ağrısı; karın içi pek çok hadisede ortaya çıkabilen bir semptomdur. Kanser olarak karın ağrısı en sık mide kanseri, ince bağırsak kanseri, kalın bağırsak kanseri, böbrek üstü bezi kanseri, pankreas kanseri, safra kesesi ve safra yolu kanserlerinde gözlemlenen bir semptomdur.
  • Karında Ele Gelen Kitle: Karında ele gelen kitle pek çok iyi huylu ve kötü huylu hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Özellikle karın duvarı kanserleri, kalın bağırsak kanseri, mide kanseri, pankreas kanseri gibi kanserlerde karında ele gelen kitle semptomuna rastlanabilir.
  • Kilo KaybıKilo kaybı; kansere sahip olan pek çok hastada karşılaşılabilen bir semptomdur. Tümörlü dokundan salgılanan kaşeksin adı verilen hormon; kişide kilo kaybı oluşmasına neden olur.
  • Yutma GüçlüğüYutma güçlüğü özellikle yutak, gırtlak ve yemek borusu kanseri gibi besin geçişini sağlayan sindirim yolu bölümleri kanserlerinde oluşan bir semptomdur.
  • Makatta Ele Gelen Kitle: Makatta ele gelen kitle; özellikle makat kanseri gibi kanserlerde görülen bir diğer semptomdur.
  • Öksürük: Öksürük pek çok iyi huylu ve kötü huylu akciğer hastalığında rastlanabilir. Kanser olarak en sık akciğer kanseri gibi toplumda görülme sıklığı artmış kanserlerde görülen bir semptomdur.
  • Balgamda Kan Görülmesi: Balgamda kan görülmesi; özellikle akciğer kanserinin ilerlemiş evrelerinde; damar yayılımı geliştiğinde görülen bir semptomdur.
  • Solunum Güçlüğü: Solunum güçlüğü de yine akciğer kanserinde sık rastlanılan bir diğer semptomdur.
  • Sarılık: Sarılık özellikle; pankreas kanseri, safra kesesi ve safra yolu kanseri gibi kanserlerde görülen bir semptomdur. Bu kanserlerde karaciğerde üretilen safra, kitle nedeniyle safra kesesi ve safra yollarına akamaz. Bunun sonucunda var olan safra deriye geçip hastada sarılık semptomu oluşmasına neden olur.
  • Memede Ele Gelen Kitle: Memede sert, dokuya yapışık kitle özellikle meme kanserinde görülen bir semptomdur.
  • Lenf Bezi Şişliği: Bazı kanser türleri; hastada lenf yoluyla yayılım gösterir. Bu kanser türlerinde hastada lenf bezi şişliklerine rastlanılabilinir.
  • Ciltte Görülen Benler ve Lekeler: Ciltte görülen düzensiz sınırlı, renk eşitsizliği olan, büyüklüğü git gide artan benler ve lekeler cilt kanseri için semptom gösterici rol oynayabilir.
  • İşeme Güçlüğü: İşeme güçlüğü özellikle işemeden sorumlu yada işeme yolunda bulunan yapılardan herhangi birinde gelişen kanserlerde görülen bir semptomdur. Bu semptom özellikle prostat kanseri, mesane kanseri, üreter kanseri gibi kanserlerde görülebilir.
  • İdrarda Kan Görülmesi: İdrarda kan görülmesi pek çok hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Ancak kanser olarak özellikle mesane kanserinde sık rastlanılan bir semptomdur.
  • Adet Düzensizliği: Adet düzensizliği özellikle yumurtalık kanseri ve rahim kanseri gibi kanserlerde sık görülen bir semptomdur.
  • Aralıklı Adet Kanamaları: Aralıklı adet kanaması özellikle endometriyum kanserinde sık rastlanılan bir semptomdur. Bu hastalar adet dönemleri dışında da aralıklı kanama görürler.
  • Hareket Güçlüğü: Hareket güçlüğü; özellikle kemikleri ve omuriliği etkileyen kanser türlerinde rastlanılan bir semptomdur.
  • Boğazda Ele Gelen Kitle: Boğazda ele gelen kitle yutak kanseri, gırtlak kanseri, tiroid bezi kanseri gibi kanserlerde görülen bir semptomdur.
  • Ani Hareket Kaybı(Felçlik): Omuriliği etkileyen majör kanserlerde ani hareket kaybı gelişebilir.
  • Tükrük Bezinde Kitle: Tükrük bezi kanserlerinde tükrük bezinde ele gelen kitleye rastlanılabilir.
  • Baş Ağrısı: Pek çok iyi huylu hastalıkta görülen baş ağrısı; beyin kanserlerinde de kendini gösterebilen bir semptomdur.

Kanser Nedenleri Nelerdir?

Kanser hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu gelişen bir hastalıktır. Bu çoğalmayı etkileyen her etken kanser için zemin hazırlayabilir. Kanserler pek çok nedenle ortaya çıkabilir. Günümüzde kanser yapıcı (kanserojen) madde ve cihazlarla daha fazla temas halinde olunması kanser görülme sıklığını da arttırmıştır. Kansere yol açan en önemli etkenler şöyle sıralanabilir:

  • Radyasyon: Radyasyon pek çok kanserin oluşum mekanizmasında önemli rol oynar. Radyoaktif ışınlar hücredeki genetik yapıyı bozarak kontrolsüz çoğalmayı tetikler. Bunun sonucunda kanser meydana gelir.
  • Güneş Işınlarına Maruziyet: Güneş ışınlarına maruziyet, özellikle koruyucu ekipman(güneş kremi, gözlük gibi) olmadan güneşe çıkmak cilt kanseri başta olmak üzere pek çok kanserin oluşması açısından risk faktörüdür.
  • Sigara: Sigara; içeriğinde bulunan kanserojen maddeler ile akciğer kanseri başta olmak üzere pek çok kanserin gelişiminde önemli role sahiptir.
  • Alkol: Özellikle karaciğere toksik olan ve karaciğerde kanser oluşumunda risk taşıyan alkol diğer pek çok kanser için de risk faktörüdür.
  • Kırmızı Et Tüketimi: Kırmızı et tüketimi kalın bağırsak kanseri başta olmak üzere safra kesesi ve safra yolu kanseri, pankreas kanseri üzerinde etkisi vardır.
  • Bazı İlaçlar: Bazı hormonal ilaçların(oral kontraseptif ilaçlar) kullanımı kişide bazı kanser türlerinin görülme sıklığını arttırabilir.
  • Bazı Kalıtsal(Genetik) Hastalıklar: Kanserlerin birçoğunda genetik yatkınlık çok önemli rol oynar. Bu durum genetik hastalıklarda var olan gen bozukluklarının nesilden nesile aktarımından dolayıdır.
  • Virüs ve Bakteri Enfeksiyonları: Virüs ve bakteri enfeksiyonlarından bazıları; kişide bazı kanserlerin görülme sıklığını arttırabilir.
  • Travmalar: Tekrarlayan travmalar bazı kanser türlerinde (örneğin cilt kanserinde) kanser görülme sıklığını arttırır.
  • Korunmasız Cinsel İlişki: Korunmasız cinsel ilişki pek çok virüs ve enfeksiyonun partnere geçmesine neden olup bu kişide kanser görülme sıklığını arttırabilir.

Kanser Teşhisi

Kanser günümüzde görülme sıklığı oldukça artan; buna bağlı olarak da teşhis ve tedavi olarak sürekli yeni yöntemler araştırılan bir hastalıktır. Buna göre kanserin teşhisinde kullanılan yöntemler şunlardır:

  • Anamnez: Anamnez; hastanın hastalığı hakkında var olan şikayetlerini dile getirmesi durumudur. Kansere sahip hastalar sıklıkla kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, dışkıda kanama, karın ağrısı, ele gelen kitle, lenf bezi şişliği, öksürük, kanlı balgam, idrarda kanama, aralıklı adet kanaması gibi semptomlardan şikayet ederler. Hekim hastanın bu şikayetlerini dinler, şikayetlerin ne zamandır var olduğunu, arttırıp azaltan etkenleri, hastanın ek hastalıkları ve kullandığı ilaçlarını sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın şikayet ettiği bölgeleri gözle, elle yada stetoskopla muayene ederek herhangi bir problem olup olmadığını kontrol eder.
  • Ultrasonografi (USG): Ultrasonografi ses dalgaları kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem özellikle rahim bölgesi kanserlerinin incelemesinde kullanılan ilk yöntemlerdendir.
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Bilgisayarlı tomografi; X ışını kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntemle hastada var olan yapılar kesitsel olarak değerlendirilebilir.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Manyetik rezonans görüntüleme; manyetik alan kullanarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem; kişide özellikle yumuşak dokuların değerlendirilmesinde oldukça önemli bir görüntüleme yöntemidir.
  • Nükleer Görüntüleme: Nükleer görüntüleme; nükleer atom enerjisi kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem hastada tutulum bölgesini göstererek hastada var olan hastalığın düzeyi ve yayılımı hakkında fikir verir.
  • Biyopsi: Biyopsi; kitleden parça çıkarılıp bu parçanın patolojik olarak incelenmesi işlemidir. Bu işlemle hastanın kanser hücreleri gözle görülüp kesin tanı konulur. 

Kanser Tedavisi

Kanser tedavisi; günümüzde çok nitelikli yöntemler kullanılarak tedavi edilmeye çalışılan bir tedavi metodudur. Kanser tedavisi; kanserin evresine göre yapılır. Kanser evreleri; kanserin bir dokuda ne kadar yayıldığını yada başka yerlere yayılım yapıp yapmadığını gösterir.

Kanser tedavisinin ilk basamağındaki tümör çıkartılabiliyorsa Cerrahi Tedavi uygulanır. Bu işlem sonrası hastaya Medikal Tedavi uygulaması yapılır. Medikal tedavi içerisinde; Kemoterapi, Radyoterapi, İmmunoterapi gibi tedavi yöntemlerini barındırır.

Kanser Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Kanser hücreleri; oldukça aktif bir metabolizmaya sahip olup çok çabuk bölünme eğilimindedirler. Herhangi bir kanser türüne tedavi uygulanmadığında, bu kanser hücreleri hızlı metabolizmalarından dolayı çok fazla bölünüp çoğalacaklardır. Bu çoğalan hücreler diğer doku ve organlara yayılım (metastaz) yapar. Yayılan bu kanser hastada yaşam kalitesini bozar, yaşam süresini oldukça kısaltır. Aynı zamanda erken dönemde uygulanacak tedavinin de etkinliğini yitirmesine neden olur. 

Kanser Tedavisinde Kullanılan İlaçlar

Kanser tedavisi çok nitelikli bir tedavi olup; ayrı bir teknik ve uzmanlık gerektiren bir tedavi yöntemidir. Kanser tedavisinde pek çok yöntem uygulanabilir. Bu yöntemlerden biri de medikal tedavi uygulamalarıdır. Medikal tedavi uygulamalarında hastaya kemoterapi ilaçları verilir. Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar şöyle sıralanabilir:

  • Kemoterapötik Ajanlar (Kemoterapi İlaçları): Kemoterapi ilaçları; hastada var olan kanser hücrelerinin bölünmesini durdurmaya, var olan kanser hücresini öldürmeye, kanser hücrelerinin kanlanmasının engellenmesi gibi esaslara dayanan nitelikler barındırır. İçerik olarak siklofosfamid, bleomisin, etoposid, metotreksat, 5 florourasil, sisplatin, karboplatin, imatinib gibi maddeler barındırır. Kemoterapi ilaçları; her ne kadar kanser hücreleri için öldürücü nitelikte olsa da; sağlıklı dokular için de oldukça toksik etkilere sahiptir. Buna bağlı olarak hastalarda böbrek problemleri, karaciğer problemleri, saç ve kirpik dökülmeleri, bulantı, kusma, kilo kaybı gibi yan etkilere çok sık rastlanılır.

Kanser Tedavisinde Ameliyat

Kanser tedavisinde cerrahi girişim; hastalarda çok sık uygulanan bir işlemdir. Bu işlem hastada var olan kitlenin tamamının yada bir kısmının çıkarılmasına dayanır. Bu işlem sonrası hastalara kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi yada bunların kombinasyonu şeklinde tedaviler uygulanabilir. Bazen kitlenin tamamının çıkarıldığı ve herhangi bir yayılımın görülmediği durumlarda hastaya herhangi bir kemoterapi, radyoterapi yada immunoterapi yöntemi uygulanmaz. Hasta izleme alınır. 

Kanser ameliyatları oldukça nitelikli ameliyatlardır. Bu yüzden bu ameliyatların yapılacağı hastane iyi belirlenmeli, doktor seçimi iyi yapılmalıdır.

Gebelikte Kanser

Gebelikte kanser; çok sık olmasa da rastlanılabilecek bir durumdur. Gebelik döneminde anne adayında artan kadınlık hormonları (östrojen ve progesteron) bazı kanserlerin görülme sıklığını arttırırken, bazı kanserlerin görülme sıklığını azaltır.

Gebelik döneminde kanserler, gebede var olan semptomların önemsenmesinden dolayı genellikle erken tanı alır. Bu durumda uygulanacak tedavi hastanın yaşına, genel durumuna, gebeliğin yaşına, ailenin gebeliği istem durumuna göre değişim gösterir. Ancak tedavide öncelikli olan annenin sağlığını korumaktır.

Bebek ve Çocuklarda Kanser

Bebek ve çocuklarda kanser; özellikle günümüzde sıklığı gitgide artan bir durumdur. Bunun nedeni hava kirliliğinin artması, çocukların radyasyon etkenleriyle daha erken karşılaşması, beslenme bozuklukları gibi sebeplerdir.

Bebek ve çocuklarda görülen kanserler genellikle ailenin erken fark etmesi ile erken tanı konulup tedavi edilebilir. Ancak bazı kanser türleri çocuklarda dahi çok hızlı yayılım gösterir, yaşam süresini oldukça kısaltır. 

Bebek ve çocuklarda kanser tedavisinde uygulanacak tedavi yöntemleri erişkinlerdekine benzer. Eğer kitle çıkarılabilecek bir lokalizasyonda ve çıkarılabilecek boyutlardaysa öncelikle cerrahi girişim uygulanır. Ardından hastaya kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi gibi tedavi yöntemleri uygulanabilir. 

Kanserde Hangi Doktora Gidilir?

Kanserle ilgilenen pek çok bölüm bulunmaktadır. Bu bölümlerin ayrımı; kanserin görüldüğü organların lokalizasyonu ile alakalıdır. Karaciğer, safra yolları, pankreas, bağırsak kanserlerinin tedavisini Genel Cerrahi bölümü yapar. Kemik kanserinin tedavisini Ortopedi ve Travmatoloji bölümü yapar. Beyin kanserinin tedavisini Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümü yapar. Ciltte görülen kanserlerin tedavisini Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümü yapar. Bu bölümlere ek olarak hastaların diğer tedavi uygulamalarıyla ilgilenen esas bölüm Onkoloji bölümüdür.

Hastalar açıklanamayan bir nedenle kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, dışkıda kanama, karın ağrısı, ele gelen kitle, lenf bezi şişliği, öksürük, kanlı balgam, idrarda kanama, aralıklı adet kanaması gibi semptomlarla karşılaştığında vakit kaybetmeden hekime başvurmalı ve tedavi altına alınmalıdır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın