AML

Hematopoetik hücrelerin kanda kontrolsüz biçimde çoğalmasıyla oluşan AML'nin tedavisi için hastalığın evresine yönelik kök hücre nakli ve kemoterapik ilaç gibi yöntemler kullanılır.

Akut Myeloid Lösemi Nedir?

Lösemi kavramını tam olarak anlayabilmek için öncelikle hematopoetik hücrelerden bahsetmek gereklidir. Hematopoetik hücre; tek bir kök hücreden köken alıp birçok farklı kan hücresine dönüşen hücre demektir. Bu hücre; olgunlaşmamış hücredir. İşte bu hematopoetik hücrelerin kanda kontrolsüz çoğalması ile oluşan kanser çeşidine akut myeloid lösemi denir. 

AML hastalığı tek bir hastalık çeşidi değil de farklı genler sonucunda pek çok alt tipi olan kompleks bir hastalıktır. Yenidoğan yaş grubunda en sık görülen lösemi çeşidi; AML’dir. Ancak çocukluk ve ergenlik döneminde sıklığı azalır. 

AML görülme sıklığı yaşla beraber artar. Ortalama görülme yaşı 65’tir. Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. AML hastalığından kurtulma şansı için 5 yıllık hastalıksız sağ kalım oranlarına bakılabilir. %35 oranında 5 yıllık sağ kalım görülürken 65 yaş üzeri hasta grubunda 5 yıllık hastalıksız sağ kalım oranı %4’tür. AML ölüm oranları son dönemlerde daha azalmıştır. Ölümlerin çoğunluğu nükslere bağlı olarak gelişmektedir. 

AML tipleri olarak AML-M1, AML-M2, AML-M3, AML-M4, AML-M5, AML-M6 ve AML-M7 olmak üzere 7 alt tür vardır. Bunlardan AML-M3’de daha çok kanama ön plandadır. Tedavi başarısı en iyi olan AML alt türü AML-M3’tür. AML-M3 de hastalığın kurtulma şansı %70-%90’lardadır.

Akut Myeloid Lösemi Belirtileri Nelerdir?

Vücutta hemen tüm organ ve sistemlerde fazlaca belirti oluşturur. 

Bu belirtiler;

  • Anemi (kansızlık): Olgun kan hücrelerine dönüşmesi gereken hematopoetik hücreler bu dönüşümü gerçekleştirmedikleri için kan hücrelerini tümünde azalma meydana getirir. Bu da vücutta yaygın solukluk oluşumuna neden olur.
  • Yaygın damar içi pıhtılaşmalar (DIC): Vücutta yaygın morluklar oluşumuna sebep verecek şekilde damar içindeki kanda yer yer pıhtılaşma yani kanın birikip çökelmesi oluşur.
  • Dalakta büyüme (splenomegali): Hastaların yarısında dalakta büyüme görülür.
  • Cilt tutulumuna bağlı bulgular: Bunlara tıp dilinde Leukemia Cutis denir. Bu cilt tutulumunda; menekşe renginde nodüller görülebilir. Tüm vücutta yaygın olabilir. Bu lekeler lösemi tanısından önce de vücutta görülebilir. Biyopsi ile tanısı konabilir.
  • Sweet sendromu: Özellikle kol ve bacaklarda ateş ve kırmız nodüllerde karakterize sendromdur. AML tanısında çok önce görülebilir. Steroidlere iyi yanıt verirler.
  • Diş eti kanamaları
  • Kemiklerde hassasiyet, eklemlerde ağrı ve şişlikler: Omuz, dirsek, diz gibi büyük eklemlerde daha yoğun olan ağrı ve hassasiyet görülür.
  • Göz tutulumu: Görme sinirleri zarar görürse görme kaybına sebebiyet verebilir.
  • Merkezi sinir sistemini tutarsa menenjit veya kafa içi basınç artış sendromu görülebilir.
  • Genital tutulum: AML testisleri tutabilir. Kısırlığa veya testislerin alınmasına neden olabilir. Bu etkilerinden korunmak için testise kemoterapi veya radyoterapi uygulanabilir.
  • Akciğer tutulumu: Akut Myeloid Lösemi akciğerlere zarar verirse; kanamalar veya sık sık enfeksiyon geçirme hali, nefes darlığı, solunum sayısının artması (takipne), göğüste ağrı gibi belirtilere neden olabilir.
  • Mide-Bağırsak Sistemi tutulumu: AML bağırsaklarda ciddi zararlar oluşturabilir. Enfeksiyona, anal bölgede apselere, kalın bağırsak enfeksiyonuna neden olabilir. AML tedavisi sırasında özellikle kemoterapiye bağlı olarak nötropenik enterokolit denen bir duruma neden olabilir. Nötropenik Enterokolit; ince bağırsak enfeksiyonu ve akyuvarların sayısındaki azalma ile oluşan bir tablodur. Bunda ateş, karın ağrısı, ishal gibi bir klinik tablo oluşur. Tedavi edilmezse kanda enfeksiyon ile hastanın yaşamı ciddi tehlikeye girebilir. 
  • Kan hücrelerinde genel azalma: Alyuvar, akyuvar ve kan pulcuklarında yaygın bir azalma durumu görülür.

Akut Myeloid Lösemi Nedenleri Nelerdir?

AML hastalığında neden olarak pek çok farklı durum gösterilmiştir. 

Bunlar;

  • Radyasyon: Fazla miktarda radyasyona maruz kalmanın lösemi hastalığına neden olduğu bilinmektedir.
  • Bazı ilaçlar: Bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak birkaç yıl sonra AML hastalığına neden olduğu düşünülmektedir. Buna; siklofosfamid, carboplatin, cisplatin, carmustine gibi ilaçlar örnek olarak verilebilir.
  • Toksik etkili boyalarla veya benzen içeren kimyasal maddelerle uzun süreli temas sonrasında da lösemi hastalığı oluşabilir.
  • Sigara içiminin de lösemiye neden olduğu düşünülmektedir.
  • Ailesel genlerde bozukluklar: Ailede veya kişide Down Sendromu, Klinefelter Sendromu, Patau Sendromu, Ataksi Telenjiektazi gibi genetik bozukluklarla ilişkili hastalıkların olması AML hastalık ihtimalini arttırır. ,
  • Mutasyonlar: 15. ve 17.kromozomlarda yer değişikliğine bağlı oluşan bozuk mutasyonlar ile AML arasında ilişki olduğu kanıtlanmıştır. Bu genetik bozukluk ile AML alt tiplerinden AML- M3 hastalık ihtimali %95’lere varır.
  • Yine 8.kromozom ile 21.kromozom arasındaki gen değişiklikleri ile de AML oluştuğu bilinmektedir. Özellikle bu kromozom bozukluğu ile AML alt tiplerinden AML-M2 hastalığı arasında yakın ilişki vardır.
  • 11.kromozomdaki farklılaşmalar ile AML hastalık alt tiplerinden AML-M5 ve AML-M4 arasında ilişki vardır. Bu kromozom bozukluğu daha çok yeni doğanlarda görülür. Kötü risk grubunu oluşturur.
  • 16. kromozomda bozukluk ile AML alt tiplerinden AML-M4 arasında ilişki vardır.

Akut Myeloid Lösemi (AML) Teşhisi

AML teşhisi kişinin belirtileri ile Akut Myeloid Lösemiden şüphe ederek başlanır. Bunun için hastadan şikayetleri ile ilgili ayrıntılı bilgiler alınır. AML şüphesi doğuracak belirtiler; halsizlik ve yorgunluk hali, vücutta yaygın döküntüler, dişlerde kanamalar, solukluk, kemik ağrısı olabilir. 

Ardından fizik muayene yapılabilir. Fizik muayenede dikkat edilecek hususlar; dalak veya karaciğerde büyüme olup olmadığı elle muayene edilebilir. Deride nodül veya morluklar olup olmadığına bakılmalıdır. Ciltte solukluk olup olmadığına bakılabilir. 

Anamnez (hasta hikayesi) ve fizik muayeneden sonra laboratuvar tetkiki bakılmalıdır. 

Laboratuvar bulgularında; 

  • Tam Kan Sayımı: Anemi (alyuvar sayısında azalma), trombositopeni (kan pulcuklarının sayısında azalma), lökositoz (lökosit sayısında artma) görülebilir.
  • Biyokimya: LDH ve ürik asitte artış gözlenebilir. Potasyumda azalmaya bağlı olarak Hipokalsemi görülür. Hiperkalsemi yani kanda kalsiyum miktarında artış görülür. Bazı durumlara bağlı olarak hipokalsemi (kalsiyum miktarında azalma) de görüldüğü bildirilmiştir.

Kesin tanı için; kemik iliği aspirasyonu (kemik iliğinin incelenmesi) yöntemi veya periferik yayma (kanın mikroskobik incelenmesi) yapılır. Dünya Sağlık Örgütü AML tanı kriteri olarak; kemik iliğinde %5’ten az oranda olması gereken olgunlaşmamış hücre sayısının %20 veya daha fazla oranda olması ile AML tanısı konur. 

Akut Myeloid Lösemi Tedavisi

AML tedavisinden bahsetmeden önce değinmemiz gereken bazı terimler vardır. 

Bunlar;

Tam Yanıt: Tedaviye tam yanıt verme terimi ile hastalıktan tam olarak kurtulduğu anlatılmak istenir. Tam yanıt diye adlandırılabilme koşulları;

  1. Kemik iliği aspirasyonundan elde edilen olgunlaşmamış hücre (blast hücreler) oranının %5’in altına düşmesi,
  2. Nötrofil hücrelerin sayısının yeterli düzeye gelmesi
  3. Trombosit hücrelerin (kan pulcukları) sayısında artış olması
  4. Alyuvar takviyesine gerek duyulmaması (hastanın kan verilmesine gerek duymaması.)
  5. AML kaynaklı başka hastalık bulgusu olmaması

Parsiyel Yanıt: Nötrofil sayısının yeterli düzeye ulaşamaması veya kan pulcuğu sayısının yeterli düzeye ulaşamaması dışında diğer koşullar ile tam yanıta uyan tedavi yanıtı. 

Refrakter (yanıtsız): Tedaviye yanıt vermeme durumudur.

Nüks: Tam yanıt veren hastada sonrasında hastalığın tekrar oluşumu. Kemik İliğinde olgunlaşmamış hücre oranının %5’ten fazla olması ile hastalığın nüks ettiği anlaşılır. 

Tedavide; ilaç tedavisi kök hücre nakli uygulanabilir. İlaç tedavisinde kemoterapik ilaçlar kullanılır. Tedavi planlamasında hasta kişinin yaşı ve risk faktörlerinin olup olmadığı çok etkilidir. Buna göre kişi;

  • 60 yaş altı hasta ise: Cytarabin, 7 gün boyunca damardan kullanılır. Daunorubicin, 3 gün kullanılabilir. Daunorubicin yerine İdarubicin veya Mitoxantrone kullanılabilir. Bu tedavi sonrası kemik iliği aspirasyon yöntemi ile tedavi değerlendirilir. 

Refrakter yanıt veya Parsiyel yanıt varsa; ilaç tedavi tekrarı, kök hücre nakli veya kurtarma kemoterapisi yapılır. Tam yanıt varsa; risk grubuna göre bir süre daha tedaviye devam edilir. 

  • 60 yaş üstü hasta ise: Tedavi planlanırken hasta yaşı, kliniği, hangi risk grubunda olduğu ve hastalığa eşlik eden başka hastalıklarına dikkat edilir. Kötü durumdaki, başka ciddi hastalıkları olan, ileri yaş hastalarda destek tedavisi uygulanır. Kötü durumda olmayan, iyi seyirli hastada ise; ilaç tedavisi, kök hücre nakli düşünülebilir. 

Tedavi sonrasında; ilk 2 sene boyunca 2-3 ayda bir sonrasında da 5 seneye tamamlanana kadar 6 ayda bir tam kan sayımı yapılır. Periferik Yayma uygulaması ile anormal sonuç gelirse kemik iliği aspirasyonu yapılır. 

Akut Myeloid Lösemi Tedavi Edilmezse

Akut Myeloid Lösemi, eskiden tedavisi daha zor olan ve çoğunlukla ölümle sonuçlanan hastalıklardan biri olmasına rağmen özellikle son yüzyılda tıp biliminin gelişimi ile yüz güldürücü sonuçların daha fazla olduğu bir hastalık haline gelmiştir. 

AML hastalığı kısa sürede ilerleyen hastalıklardan biridir. Eğer ki kişi kendi haline bırakılır ve tedavisi yapılmazsa kontrolsüz çoğalan lösemi hücreleri ile tüm vücutta yaygın hasar oluşur. Çok ağır tablolara neden olur. Tedavi edilmeyen vakalar birkaç ay içerisinde ölümle sonuçlanabilir.

Akut Myeloid Lösemiye Ne İyi Gelir?

Aslında hem hastalık sürecinde hem de hastalığa yakalanmadan önce yapılabilecek ve dikkat edilebilecek belli başlı hususlar vardır. Bunların belirlenmesinde önemli olan risk faktörlerini olabildiğince aza indirmeye çalışmaktır.  

Örneğin; sigara kullanımı risk faktörleri içindedir. Sigara içmemek birçok kanser türünde etkili olabilen bir korunma yöntemidir. Sağlıklı ve yeterli beslenmede vücudun direncini ve sağlamlığını arttırarak pek çok hastalıkta olduğu gibi lösemi hastalığında da önemli olan bir durumdur. Bunun dışında kimyasal maddelere ve radyasyona maruziyeti de mümkün olan en az seviyede tutmak AML hastalığından korunmada önemli olacaktır. 

Akut Myeloid Lösemiye Ne İyi Gelmez?

AML hastalığının risk faktörlerinin kişide bulunuyor olması hastalığın oluşmasında önemli bir durumdur. 

Hastalıktan korunmada dikkat edilecek hususlar;

  1. Sigara tüketilmemesi tekrar tekrar üzerinde durulması gereken bir konudur.
  2. Radyasyonun risk faktörlerinden olduğu unutulmamalıdır.
  3. Kimyasal boyalarla ilgilenen iş gruplarının ve tarımda kimyasal ilaç kullanan kişilerin bu maruziyetleri en aza indirmeleri oldukça önemlidir.
  4. Genetik yatkınlığı olan kişilerin ve ailede daha önce bu hastalığı geçirmiş veya bu hastalık sebebiyle vefat etmiş yakını olan kişilerin daha dikkat etmeleri gerekmektedir.

Akut Myeloid Lösemi İlaçları

AML hastalığı çoklu yaklaşım planlaması yapılarak tedavi edilen bir hastalıktır. Çoklu yaklaşımdan kasıt ilaç tedavisinin, kök hücre nakil tedavisinin ve destek tedavisinin kişinin yaşına ve risk grubuna göre uygun şekilde düzenlenmesi ile yapılması kast edilmektedir. 

AML'de ilaç tedavisi olarak kemoterapi uygulanır. Bu tedavi yöntemi ile ağır ilaç gruplarıyla kontrolsüz çoğalan hücrelere saldırılır. 

AML'de kullanılabilecek kemoterapik ilaçlar ve kullanım süreleri şu şekildedir;

  • Cytarabin 7 gün boyunca uygun dozda ve damar yoluyla,
  • Daunorubicin 3 gün boyunca uygun dozla veya Daunorubicin yerine İdarubicin veya Mitoxantrone 3 gün boyunca kullandırılır. 

Sonrasında kemik iliği aspirasyon yöntemi ile vücudun tedaviye yanıtı değerlendirilir. Yanıta göre hastalık yeterince gerilemediyse; yeniden ilaç tedavisi, kurtarma kemoterapisi veya kök hücre nakli tedavileri ile devam edilir. 

Tedavi ile tam gerileme durumu oluşmuşsa; risk grubuna göre daha sonraki tedavi planlaması yapılır. 

Gebelerde Akut Myeloid Lösemi

Gebelik sürecinde AML gelişimi çok nadir görülebilecek bir durumdur. Bu tür bir durumda gebenin gebeliğini sonlandırmak isteyip istememesi kararı hastaya bağlıdır. Gebe, gebeliğine devam etmek istiyorsa kemoterapik ilaçlardan bebeğe en az zarar verecek fakat AML için de yeterli tedavi dozunda olacak şekilde ilaç ve doz ayarlamaları yapılır. 

Genel olarak bu tür gebelik durumu erken doğum, doğan bebekte gelişim anomalileri, solunum güçlükleri, yaygın enfeksiyon ve ölüm gibi bebeğe ciddi etkileri olan sonuçlar doğurur. 

Çocuklarda ve Bebeklerde Akut Myeloid Lösemi

AML görülme sıklığı yaşla beraber artar. Yenidoğan döneminde en sık karşılaştığımız lösemi çeşidi olan AML hastalığı, çocuklukta ve ergenlikte daha az görülür. Çocukluk döneminde AML sıklığı kız ve erkek çocuklarda hemen hemen eşittir. En riskli yaş grubu 2 yaşına kadar olan yaş grubudur. 1 yaşın altındaki hastalık en tehlikeli olandır. 

Çocuklukta ve bebeklerde suçlu bulunan risk faktörü olmasa da daha çok genetik bozukluklar suçlanır. AML ye yatkınlığı en fazla arttıran durum Down Sendromudur

Belirti olarak; solukluk, halsizlik, ateş, kemik ve eklem ağrıları, kilo kaybı ve kanamaya yatkınlık gibi durumlardır. Bebeklerde de deride morluklar, yaygın kanama tabloları ve solukluk olabilir. 

Tanı amacıyla; anamnez, fizik muayene, laboratuvar tetkikleri yapılır. Kesin tanı için kemik iliği aspirasyonu yöntemi kullanılabilir. Tedavide; yaşa uygun doz ile kemoterapi başlanır. Destek tedavisi ve kök hücre nakli uygulanabilir. 

Yaşlılıkta Akut Myeloid Lösemi

Yaşla beraber AML görülme ihtimali artar. Ortalama görülme yaşı 65 yaş civarıdır. Genç yaş grubunda tedaviye tam yanıt oldukça iyiyken yaşlı grupta bu yanıt daha düşüktür. 

Belirtileri genel olarak; kanamalar, halsizlik, büyük eklemlerde daha fazla olmak üzere yaygın kemik ağrıları, halsizlik gibi durumlardır. 

Tanıda hasta ile ayrıntılı şikayet değerlendirmesi, fizik muayene, laboratuvar bulguları ve kemik iliği aspirasyonu yöntemleri kullanılır. 

Tedavide yaşa uygun ve risk faktörüne uygun olarak tedavi planlamasına gidilir. 

AML için Hangi Doktora Gidilir?

AML hastalığı tedavisine erken dönemde başlandığında tam anlamıyla sağlığa kavuşulabilecek bir hastalıktır. Özellikle son dönemlerde gelişen tıp bilgisi ile bu hastalık daha da sorunsuz başa çıkılabilir bir hastalık olmuştur. 

Akut Myeloid Lösemide, erken teşhis oldukça fazla önem arz eder. Uzun süredir devam eden halsizlik, kemik ve eklemlerde ağrı, diş eti kanamaları, ciltte sebepsiz yere oluşan morluklar varsa lösemiden şüphelenilebilir. Bu durumda gidilmesi gereken bölüm Dahiliye Bölümünün alt çalışma alanlarından olan Hematoloji Bölümüdür. Hematolog, yapacağı tetkikler ile AML tanısı koyabilir. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
3
0
Makeleyi Paylaşın

AML ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

AML Hastası Ne Kadar Yaşar?

Tedavi edilen olgularda tam gerileme sağlandıysa normal yaşam süresine dönülür. Tedavi edilmeyen vakalarda yaşam süresi birkaç ay kadar olabilir. Hastanın genç veya yaşlı olması ile risk grubunun kötü olup olmamasına göre yaşam süresi ve tedavi planı değişir. 

Dr. Gülen Bozyiğit