Sivrisinek Alerjisi

Sivrisinek alerjisi, sivrisinek ısırıklarına karşı değişik şiddetlerde gelişen alerjik reaksiyonlardır. Alerjik belirtilerin olduğu bölgenin su ve beyaz sabun ile temizlemesi belirtilerin şiddeti hafiflemektedir.

Sivrisinek Alerjisi Nedir?

Sivrisinek ısırığına karşı aşırı hassasiyet olarak da adlandırılan sivrisinek alerjisi, sivrisinek ısırıklarına karşı değişik şiddetlerde gelişen alerjik reaksiyonlardır. Alerjik bünyeli kişilerde veya bağışıklık sistemi doğuştan veya çeşitli hastalıklar ve tedaviler neticesinde zayıf olan kişilerde sivrisinek ısırığına bağlı alerjik reaksiyonlar daha yaygın görülmektedir. 

Çok sayıda sivrisinek türü olsa da bu türler içinde sadece dişi sivrisineğin insanları ısırdığı bilinmektedir. Dişi sivrisinek beslenmek için deri içine yerleştirdiği iğnesi sayesinde kanı emerken aynı zamanda 30 farklı protein çeşidi barındıran tükürüğünü de deri içine zerk etmektedir. Bağışıklık sistemi bu proteinlere karşı mücadele etmesi ile birlikte kaşıntı veya şişlik gibi alerjik belirtiler ortaya çıkmaktadır. 

Sivrisinek ısırığına bağlı gelişen belirtileri şu şekilde üçe ayırabiliriz: 

Sivrisinek ısırığına bağlı gelişen alerjik reaksiyon: Sivrisinek ısırığından yaklaşık 20 dakika sonra pik yapan şişlik ve kızarıklık ile karakterizedir. Daha sonra 2 cm çapından küçük, etrafı kızarık ve kaşınan şişlikler ortaya çıkabilir. 

Skeeter sendromu: Bazı kişilerde sivrisinek ısırığından kısa süre sonra 2-10 cm çapında etrafı kızarık şişlikler ortaya çıkar ve günlerce devam edebilir. Şişmiş deri ise, kaşıntı, kızarıklık, ağrı ve ısı artışı ile karakterizedir. Genel olarak bu klinik özellikleri gösteren kişiler şiddetli sivrisinek alerjisi geçirmektedir. 

Anafilaksi (alerjik şok): Küçük çocuklarda sivrisinek ısırması nadir olarak hayatı tehdit edici akut bir bağışıklık reaksiyona dönüşebilir. Hırıltılı solunum, öksürük, nefes darlığı, göğüste sıkışıklık, hipotansiyon ve boğulma gibi çok ciddi belirtiler anafilaksi kliniğinde görülmektedir. Anafilaksi erken müdahale gerektiren acil bir durumdur. 

Sivrisinek Alerjisi Belirtileri 

Dişi sivrisinekler, kan almak için iğnesini deriye batırdıktan sonra hem ısırdıkları alanı uyuşturacak hem de kanın pıhtılaşmasını önleyecek çeşitli proteinler içeren tükürüğünü deriye enjekte ederler. Sivrisinek tükürüğünde bulunan proteinler, bağışıklık sistemini harekete geçirerek alerjik reaksiyonların başlamasına neden olmaktadır. 

Sivrisinek ısırığının miktarı ve süresi ile ilintili olarak insanlar farklı alerji belirtileri yaşayabilir. Sivrisineğin ısırdığı yerdeki alerjik reaksiyona bağlı olarak belirtiler çok hızlı bir şekilde gelişebilirken bazen de belirtilerin ortaya çıkışı uzun sürmektedir. Uzun yıllar sivrisinekler tarafından ısırılmış kişilerde alerji belirtilerin sıklığı azalma eğilimi göstermektedir. Genel olarak sivrisinek alerjisi deride kızarıklık ve şişlik şeklinde karakterizedir. Bu belirtiler hafif bir alerjik reaksiyon içinde değerlendirilir. 

Sivrisinek ısırığı ile alerjik belirtilerin şiddeti arttıkça kişiler skeeter sendromu ve anafilaksi (alerjik şok) kliniği olarak değerlendirilir. 

Skeeter sendromu ya da şiddetli sivrisinek alerjisi kliniğinde sivrisinek ısırığı ile kişilerde ciddi belirtiler gelişir. Özellikle ısırılan bölgede gelişen kaşıntılı ve ağrılı kabarcıklar, morarmalar ve geniş alana yayılan şişlikler görülür. Tıp literatüründe sivrisinek ısırığından sonra şişlik geniş bir alanda etkili oluyorsa (kol ya da bacakta) bu durum “Skeeter Sendromu” olarak adlandırılır. 

Bazı bölgelerde (özellikle tropik veya sıcak iklimde) yaşayan kişilerde gelişen lenfödem (fil hastalığı) sivrisinek vasıtasıyla taşınan parazit kaynaklı olabilmektedir.  

Anafilaksi (alerjik şok), belirtilerinin ortaya çıkması saatler sürebilen skeeter sendromuna kıyasla sivrisinek ısırmasından birkaç dakika sonra belirtilerini göstermektedir. Anafilaksi, tüm vücuda yayılabilen ürtiker (kurdeşen) ve anjioödem (solunum yolu dahil olmak üzere vücutta görülen kısa süreli ani şişlikler) veya kötüleşen astım belirtileri ile karakterize olmaktadır. 

Sivrisinek Alerjisi Nedenleri 

Dişi sivrisinekler, üremek için gerekli olan kan proteinlerini insanlardan temin ederler. Dişi sivrisinekler deriye yerleştirdiği iğnesi ile gerekli olan kanı insanlardan alırken aynı zamanda ısırdığı bölgeyi lokal olarak uyuşturan ve kanın pıhtılaşmasını yavaşlatan tükürüğünü de deri altına enjekte etmektedir. Erkek sivrisinekler yumurtalama ihtiyacı olmadığından insan kanındaki proteinlere ihtiyacı yoktur. 

Dişi sivrisinek ısırdıktan sonra deri altına enjekte ettiği tükürükte onlarca protein bulunmakta ve bu proteinlere karşı insanların bağışıklık sistemi genelde hafif seyreden kaşıntı ve lokal şişlik gibi alerjik yanıtlar oluşturur. 

Çoğu insan bu proteinlere karşı hafif veya orta şiddetli alerjik reaksiyon gösterse de bazı kişilerde özellikle de bağışıklık sistemi henüz bu proteinler ile tanışmamış çocuklarda, skeeter sendromu olarak bilinen daha ağır alerjik reaksiyon gözlemlenir. Ayrıca yaşlı popülasyon ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde de skeeter sendromuna bağlı ağır bir klinik gözlemlenir. 

Sivrisinek ısırıklarına karşı alerjik belirtiler geliştirme riski yüksek olan kişiler şunlardır: 

• Dış mekanda çalışanlar, outdoor sporları olarak bilinen açık hava sporları ile ilgilenen kişiler

• Bağışıklık sistemi yeni gelişen veya daha önce sivrisinek tükürüğündeki proteinler ile tanışmamış küçük çocuklar ve bebekler 

AIDS veya belirli kanserler (lösemi, lenfoma vb.) nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler

Alerjik rinit (saman nezlesi) gibi alerjik hastalıkları olan kişiler 

Sivrisinek Alerjisi Teşhisi

Sivrisinek alerjisinde tanı için hastanın öyküsü ve klinik muayene (fiziksel muayene) yeterli olmaktadır. Özellikle skeeter sendromunda belirtiler sivrisinek ısırığından saatler sonra ortaya çıkmaktadır. Bu vakalarda hasta öyküsü alındıktan sonra yapılan fiziksel muayene sırasında değerlendirilen cilt bulguları kıymetlidir.  

Ciddi lokal ve sistemik belirtileri olan kişiler için kandan veya deriden yapılabilen alerji testlerinin tanıda faydası sınırlı olmaktadır. Sivrisinek ısırığı öyküsü olan kişilerde yapılan alerji testlerinde negatif sonuçlar alınması mümkündür. Bu nedenle sivrisinek proteinlerine karşı oluşan antikorları tespit etmek için hızlı bir kan testi bulunmamaktadır.  

Fiziksel muayene sırasında sivrisinek alerjisine (skeeter sendromu) ait belirtiler ile selülit (enfeksiyon) belirtileri arasında ayrım yapmak kısmen zor olmaktadır. Burada önemli olan hastadan alınan öykünün net olmasıdır. Çünkü, skeeter sendromuna ait belirtiler saatler içinde ortaya çıkarken selülit (enfeksiyon) belirtileri ise birkaç gün içinde ortaya çıkmaktadır. 

Sivrisinek Alerjisi Tedavisi 

Yazın açık havada alınan türlü önlemlere rağmen sivrisinek ısırığından uzak kalmak pek mümkün olmayacaktır. Çoğu kişide sivrisinek ısırığından sonra gelişen belirtiler kısa süre içerisinde kaybolmaktadır. Alerjik belirtilerin olduğu bölgenin su ve beyaz sabun ile temizlemesi belirtilerin şiddeti hafiflemektedir. Ayrıca sivrisineğin ısırdığı bölgede gelişen şişliği azaltmak ve kızarıklığı hafifletmek için etkilenen deri bölgesi üzerine buz torbası konulabilir. 

Fakat bazı kişilerde gelişen ciddi ve uzun süren belirtilerin tedavisinde üç farklı yöntem uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemlerini şu şekilde açıklayabiliriz: 

Lokal gelişen alerjik reaksiyonlarda kortizonlu topikal (krem, pomad vb.) ilaçlar kullanılmaktadır. Kaşıntı, kızarıklık, lokal ısı artışı ve şişliğin tedavisinde kortizon içeren kremler etkili olmaktadır. Genellikle 5-7 gün içinde hastaların şikayetleri ortadan kalmaktadır. 

Sivrisinek ısırıkları nadiren anafilaksi (alerjik şok) nedeni olmaktadır. Genel olarak tüm böcek ısırmaları nedeniyle gelişen anafilaksi kliniklerinin tedavileri birbiri ile benzerlik göstermektedir. Özellikle bazı çocuklar anafilaksi riski taşıması yüzünden doktor tavsiyesi ile yanlarında adrenalin otoenjektörü taşırlar. Anafilaktik reaksiyon başladığında hastalar bu enjektörü kendilerine hızlı bir şekilde enjekte ederek kendilerine hayat kurtarıcı tıbbi müdahalede bulunurlar. 

Sivrisinek Alerjisi Tedavi Edilmezse  

Tedavi edilmeyen sivrisinek ısırıkları şu komplikasyonlara neden olmaktadır:

• Sivrisineğin deri üzerinde ısırdığı yerlerde su dolu kabarcıklar

• Ürtiker (kurdeşen) belirtileri

İmpetigo ya da sivrisineğin ısırdığı bölgenin enfekte olması ile birlikte lenfajit (lenf kanallarının iltihabı) veya selülit (enfeksiyon) gelişmesi

• Açık yaradan kana karışan enfeksiyon nedeniyle sepsis oluşumu 

Ayrıca sivrisinekler, Batı Nil Virüsü, sıtma, sarı humma ve dang humması gibi hasalıkları taşıyabilir. Genelde sivrisinekler enfekte olmuş kişi ya da hayvanı ısırması ile hastalıkları taşımaya başlar. Daha sonra enfekte sivrisinek sağlıklı kişilere bu hastalıkları taşıyabilirler. Ülkemizde sıtmanın hafif seyirli belirtiler ile ilerleyen vivax sıtması olarak adlandıran türü görülürken son yıllarda başarı ile yürütülen önlemler neticesinde ülkemizde bu tür sıtma vakası görülmemektedir. 

Sivrisinek Alerjisine Ne İyi Gelir? 

• Sivrisineklerin yoğun bulunduğu bataklık veya gölet gibi yerlerden uzak durmak

• Sivrisinek popülasyonunun yoğun olduğu yerlerde piknik veya spor aktiviteleri yapmayı planlıyorsanız uzun kollu gömlek ve pantolon giyiniz

• Dışarı çıkarken kolonya ya da ağır kokulu losyonlar kullanmayınız

• N-diethyl-3- methylbenzamide (DEET) içeren sivrisinek kovucuları kullanabilirsiniz 

• Sivrisinekler vücut kokusuna, cilt sıcaklığına ve karbondioksit üretimini göre insanlara yaklaştığı için sivrisineklerin yoğun olduğu bölgelerde yorucu egzersiz yapmamak ve terlemeyi sınırlandırmak sivrisinek tarafından ısırılma olasılığını azaltır

• Sivrisinek ısırıklarına kolonya ya da alkol bazlı ürünler sürmeyiniz. Sadece su ve sabun ile bu alanları yıkayınız

• Vücudunun açık kalan bölgelerine okaliptüs yağı sürülebilir

• Açık alanda yapılan aktiviteler sırasında uzun çorap ve kapalı ayakkabı tercih ediniz

• Eve geldikten sonra vücudunuza sürdüğünüz koruyucu ürünleri sabun ve su ile temizleyiniz

• Açık renkli kıyafetler tercih ediniz

• Bahçedeki saksıların toprak ve su değişimini düzenli yapınız

• Bahçede bulunan havuzların bakımını sık sık yapınız 

Sivrisinek Alerjisi Ne İyi Gelmez? 

• Sivrisinekten koruyucu sprey ve diğer ürünleri 2 aylıktan küçük bebeklerde kullanmak

• 3 yaşından küçük çocukların cildine okaliptüs yağı ya da benzer ürünler sürmek

• Sivrisinek ısırığından sonra ısırılan bölgeye kolonya ya da alkol bazlı ürünler sürmek

• Sivrisinek popülasyonunun yoğun olduğu bölgelerde piknik ya da çeşitli aktivitelerde bulunmak

• Dışarı çıkarken ağır kokulu kozmetik ürünleri kullanmak

• Koyu renkli, kısa kollu ve bacakların açık olduğu giysiler ile dışarıda piknik ya da çeşitli aktivitelerde bulunmak

• Bahçede bulunan havuzların uzun süre bakımının yapılmaması

• Sivrisineğin ısırdığı cilt bölgesine sirke ya da diş macunu gibi ürünler sürmek

• Sivrisinek ısırıklarını sürekli kaşımak 

• Tropikal bölgelere yolculuk yapmadan önce koruyucu önlemleri almamak

• Boyun ve ense bölgesini sürekli açık tutmak 

Sivrisinek Alerjisi İlaçları 

Kortikosteroidler: Sivrisinek alerjisi kliniğinde şiddetli belirtileri olan hastalarda steroid tedavisi uygulanmaktadır. Genellikle ilaçlar yüksek doz kısa süreli ya da düşük doz uzun süreli tedavi planı şeklinde reçete edilmektedirler. Hastalara kortikosteroid olarak Prednizon ve Deksametazon verilmektedir. 

Antihistaminikler: Sivrisinek tükürüğünü de bulunan proteinlere bağlı gelişen bağışıklık yanıtının hafifletilmesinde hastalara genellikle antihistaminikler reçete edilmektedir. Hastalar ilaçları aldıktan yaklaşık 30 dakika sonra belirtilerinde rahatlama olduğunu belirtirler. Simetidin ve Difenhidramin sivrisinek alerjisinde sıklıkla reçete edilen genel antihistaminik ilaçlardır.  

Gebelikte Sivrisinek Alerjisi 

Sivrisineklerin hamilelik döneminde kadınları daha çok ısırdığına yönelik çalışmalar ve kişisel deneyimler hayli fazladır. Kadınların bu dönemde metabolizmalarının fazla çalışması ve aldıkları fazla kilolar nedeniyle daha fazla nefes alıp vermektedirler. Bu değişiklikler neticesinde dışarıya daha fazla karbondioksit salınır. Bu da sivrisinekler için hamile kadınları cazip hale getirmektedir. Çünkü, ortamdaki fazla karbondioksit sivrisineklerin ilgisini çekmektedir. 

Aynı şekilde hamile kadınların vücut sıcaklıklarının artması da bu dönemde önemli bir detaydır. Özellikle hamile kadınların diğer kadınlara göre geceleri daha sık idrara çıkması ile sivrisinekler hamile kadınlardaki ısı artışını daha sık fark ederek hamile kadınları daha fazla ısırmaktadır. Genel olarak hamilelik döneminde yaşanılan sivrisinek alerjisinin hem anne hem de bebek sağlığını etkilemediği bilinmektedir. 

Bebeklerde ve Çocuklarda Sivrisinek Alerjisi 

Bebeklerin ve küçük çocukların bağışıklık sistemi böcek ısırıklarına karşı hazır değildir. Bu nedenle bebek ve küçük çocuklardaki bağışıklık sistemi yetişkinlerden farklı olarak daha şiddetli alerjik belirtiler gösterebilir. Ayrıca bebekleri veya çocukları hangi böceğin ısırdığını anlamak biraz güç olmaktadır.  

Sivrisinek ısırıkları bebek ve küçük çocuklarda görünen en yaygın böcek ısırıklarından birisidir. Genel olarak etrafı kızarık ve ortasında iğne izi şeklinde görünen küçük, kırmızı ve kaşıntılı bir kabarıklıktır. 

Aşağıdaki bazı basit önlemler ile bebekler, sivrisinek ısırıklarından uzak tutulabilir: 

• Bebeklere şapka, uzun kollu kıyafet ya da pantolon giydirebilirsiniz

• Gün batımı veya gün doğumunda çocuklar ile birlikte açık havada olmaktan kaçının (sivrisineklerin sevdiği zamanlar)

• 2 aylıktan büyük çocuklarda sivrisinek kovucu ürünler kullanabilirsiniz

• Isırılan bölgeyi sadece beyaz sabun ve su ile yıkayın

• Alerjik belirtilerin uzun sürdüğü dönemlerde çocuk doktorunun reçete ettiği ilaçları kullanabilir veya çocuk doktorunuzu tekrar ziyaret edebilirsiniz 

Aşağıda belirtilerden herhangi birisi bebeklerde veya çocuklarda ortaya çıkarsa 112 Acil Servis aranmalı ve destek alınmalıdır 

• Nefes darlığı

• Hırıltılı solunum

• Kusma

• Soluk görünme

• Şişmiş dudak, dil ve yüz

• Devamlı salya akıntısı

• Konuşmada zorluk 

• Öksürük 

• Yaygın ürtiker (kurdeşen) 

Sivrisinek Alerjisi için Hangi Doktora Gidilir? 

Sivrisinek ısırmasından sonra ısırılan bölgede kızarıklık ve kaşıntı gibi hafif alerjik belirtiler gözlemlenebilir. Bu belirtiler kısa bir süre içerisinde kaybolur. Bazı vakalarda kişilerin ateşinin yükselmesi, ısırılan bölgedeki kızarıklığın genişlemesi ve enfeksiyon benzeri değişimler görülmesi uzman bir doktor tarafından muayene edilmesi için önemli işaretlerdir. Özellikle bu belirtilere sahip hastaların hastanelerin Cildiye (Dermatoloji) bölümüne başvurması gereklidir. 

Özellikle aşağıdaki belirtileri yaşayan kişilerin ya da kişilerin yanında refakat edenlerin 112 Acil Servis’i araması ve acil yardım talebinde bulunması gereklidir; 

• Hırıltılı nefes alma ya da nefes darlığı 

• Ağız içinde, boğaz bölgesinde veya yüz çevresinde şişlik 

• Taşikardi (kalp çarpıntısı)

• Baş dönmesi, sersemlik veya baygınlık hissi

• Yutma güçlüğü

• Bilinç kaybı

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın