Ciltte Kızarıklık

Ciltte kızarıklık, çeşitli nedenlerden dolayı ciltte beliren kızarıklıklar olup, hastalık değil, bir belirtidir. Bu nedenle altta yatan nedene göre tedavi yöntemleri uygulanır.

Ciltte Kızarıklık Nedir?

Ciltte kızarıklık, hayatın belli bir döneminde veya altta yatan hastalığa bağlı uzun dönem herkesin başına gelebilecek bir durumdur.

Ciltte kızarıklık sebeplerinden bazıları çok büyük bir sorun oluşturmaz iken, bazıları cilt enfeksiyonları, kronik cilt hastalıkları gibi daha büyük problemlerin bir göstergesi olabilmektedir. Bu durumun ayrımının yapılabilmesi için doktora başvurmak önemlidir.

Hastaların bir hekime başvurmadan önce kızarıklıkları hakkındaki ayrıntılı bilgileri kaydetmesi ve hekime sunması önem arz eder.

Çünkü çoğu zaman altta yatan bir hastalık varsa ciltte kızarıklık tek başına değil başka belirtilerle birlikte kendini gösterir.

Bu bilgilerin kaydedilmesi ile tanı daha doğru ve kolay konulabilir. Tanı konduktan sonra da uygun tedavi yapılır.

Ciltte Kızarıklık Belirtileri Nelerdir?

Ciltte kızarıklık tek başına bir semptom olabileceği gibi çoğu zaman kızarıklığa sebep olan hastalığa bağlı olarak başka belirtilerle birlikte görünür.

Bu belirtiler cilt kızarıklığı ile aynı anda oluşabilir, daha sonra oluşabilir veya daha önce kendini gösterebilir. Bazen bu diğer belirtiler hasta tarafından fark edilmeyebilir.

Bu yüzden kızarıklığın başladığı dönemde muhtemel olabilecek diğer belirtiler kaydedilmelidir.

Altta yatan hastalığa bağlı ciltte kızarıklığa eşlik edebilecek diğer belirtilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Ciltte döküntü
  • Ciltte şişme
  • Ciltte pullanma
  • Ciltte ısı artışı
  • Ciltte ağrı
  • Ciltte soyulma
  • Ciltte kanama
  • Ateş
  • Halsizlik
  • Göz kapaklarında şişme
  • Kemik ağrıları
  • Ciltte yara ve akıntı
  • Ciltte kaşıntı
  • Ciltte kabarma

Ciltte Kızarıklık Nedenleri Nelerdir?

Ciltte kızarıklık bir hastalık değil bir belirtidir. Bu yüzden kızarıklığa neden olabilecek birçok durum ve hastalık bulunur.

Bunların ayrımı uzman bir hekim tarafından yapılmalıdır.

Kontakt Dermatit

Kontakt dermatit ciltte kızarıklığa sık neden olan durumlardan biridir. Cildin tahriş edici bir madde veya alerjenle doğrudan temas etmesiyle oluşan kırmızı, kaşıntılı döküntülerle karakterize bir hastalıktır.

Kontakt dermatit kendi arasında alerjik kontakt dermatit ve irritan kontakt dermatit olmak üzere ikiye ayrılır. Alerjik kontakt dermatitte, hastanın alerjen olduğu bir maddenin cilde teması sonrasında, ciltte alerjik bir reaksiyon oluşur ve vücut tarafından bazı maddeler salınır. Bu maddeler kişide kızarık, kaşıntılı bir döküntü ile kendini gösterir.

Toplumda alerjik kontakt dermatite sıkça neden olabilecek maddeler şunlardır:

  • Özellikle altın içerikli takılar
  • Parfüm ve bazı kozmetik ürünler
  • Lateks eldiven

Alerjik kontakt dermatitte kızarık döküntüler haricinde görülebilecek diğer semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Ciltte pullanma
  • Ciltte kabarma
  • Cilt renginde koyulaşma
  • Ciltte kızarıklık ve yanma
  • Göz, yüz gibi bölgelerde şişme

İrritan kontakt dermatit toplumda en sık görülen kontakt dermatit türüdür. Bu hastalıkta cilde toksik olabilecek bir maddenin değmesiyle belirtiler kendini gösterir.

Bu irritan maddelerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Akü sıvısı
  • Çamaşır suyu gibi temizleyiciler
  • Deterjanlar
  • Gaz yağı ve biber gazı

İrritan kontakt dermatitte görülebilecek semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Ciltte pullanma
  • Ciltte kaşıntılı döküntü
  • Ciltte kızarıklık ve kabarma
  • Ciltte sertleşme
  • Ciltte yara
  • Ciltte kabuklanma ve sonrasında açık yaraya dönüşme

Güneş Yanığı

Güneş yanıkları, güneşte uzun süre kalma sonucunda, ultraviyole ışınlarının cilde zarar vermesiyle ciltte kızarıklık ve kaşıntı soyulma, şişme gibi belirtilerin görüldüğü bir durumdur.

Güneş yanığının derecesi, güneşte kalma miktarına, kişinin cilt tipine göre değişiklik gösterir.

Ayrıca güneşte uzun süre kalmanın cilt kanseri için bir risk olduğu unutulmamalıdır. Özellikle saat 10:00 ile 16:00 arasında güneşe çıkmaktan kaçınılmalıdır.

Güneş yanığındaki cilt kızarıklığı ilk saatlerde fark edilmeyebilir. Genelde kızarıklık 12-18 saat içinde en yüksek değerine ulaşır ve kişi tarafından fark edilir.

Küçük bölgeyi etkileyen hafif güneş yanıklarında kızarıklık dışında bir şey hissedilmeyebilir. Ancak daha ciddi yanıklarda ciltte döküntü, şişme, ağrı gibi semptomlar görülür.

Özellikle ateş, bulantı, kusma, bayılma, tansiyon düşüklüğü gibi durumlarda hekime başvurmak gerekir.

Sedef Hastalığı

Sedef hastalığı, ciltte kızarmaya bazen de grileşmeye neden olabilen, ağrılı, kaşıntılı pullanmalara yol açabilen, kronik yani uzun süreli, bağışıklık sistemindeki işleyiş problemlerinden kaynaklanan bir çeşit cilt hastalığıdır.

Sedef hastalığında oluşan cilt lezyonları kendiliğinden oluşup kendiliğinden kaybolabilir. Bu lezyonlar ciltte birkaç gün ila 1 ay arasında kalabilir. Kişinin özelliklerine bağlı bu durum daha da uzun sürebilir.

Sedef hastalığında görülebilecek semptomlar şu şekilde sıralanabilir:

Selülit

Selülit, yaygın görülen ve ağrılı olabilen, ciltte kızarıklık, şişkinlik ve hassasiyet ile kendini gösterip bu kızarıklığın gittikçe yayılmasıyla karakterize bakteriyel bir enfeksiyon sonucu oluşan bir hastalıktır.

Selülit genelde bacakların alt kısımlarını etkilese de vücudun herhangi bir yerinde görülebilir.

Selülit genellikle cilt yüzeyinde görülürken, cilt altı dokulara da yayılım gösterebilir. Hatta ciltte başlayan enfeksiyon daha sonra lenf bezlerine ve kana yayılabilir.

Selülit belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Ciltte kızarıklık, ağrı ve hassasiyet
  • Ciltte döküntü
  • Etkilenen bölgede şişme
  • Ciltte ısı artışı
  • Apse
  • Ateş

Selülitin yayılmasıyla görülebilecek daha ciddi belirtiler şunlardır:

Tromboflebit

Tromboflebit, oluşan bir kan pıhtısı sonucunda özellikle bacaklarda görülen, ciltte kızarıklığa neden olabilen bir damar iltihabıdır. Tromboflebit yüzeyel olan toplar damarları etkileyen bir hastalıktır.

Özellikle de varisli damarlarda iltihaplanmaya neden olur. Bir cerrahi sonrası veya travma sonrası hareketsiz kalmak tromboflebit oluşumundaki en önemli risk faktörlerinden biridir.

Tromboflebit belirtileri etkilenen bölgeye göre değişebilir ancak çoğunda bulunan ortak belirtiler şunlardır:

  • Etkilenen bölgede ağrı
  • Etkilenen bölgede ısı artışı ve kızarıklık
  • Etkilenen bölgede hassasiyet

Anjioödem

Anjioödem, böcek sokması, besin alerjisi gibi nedenlerden dolayı, cildin iç tabakası ve daha derinlerinde meydana gelen ödeme verilen isimdir.

Anjioödem aslında bir çeşit alerjik bir reaksiyondur ve tedavi edilmediğinde ölümcül olabilmektedir. Özellikle solunum yollarında gelişen ödem sonucu hastalar boğulabilmektedir.

Herediter anjioödem denilen bir grup hastalıkta kalıtsal olarak C1 inhibitör adı verilen bir molekülün eksikliğinden kaynaklı ataklar şeklinde anjioödem görülebilir.

Anjioödemin en belirgin semptomu ciltte oluşan bir kızarıklık ile görülen şişmedir. Anjioödem el, ayak, yüz veya iç organlar gibi birçok yerde görülebilir.

Kaşıntı bu duruma eşlik edebilir veya etmeyebilir. Bağırsaklarda oluşan ödem sonrasında şiddetli karın ağrıları görülebilir. Nefes darlığı gibi durumlarda ise acilen bir hastaneye başvurulmalıdır.

Ciltte Kızarıklık Teşhisi

Ciltte kızarıklığın teşhisi için öncelikle hekim hastadan ayrıntılı bir öykü alır ve sonrasında fizik muayene yapar. Kızarıklığın görüntüsü bile hekime hastalık hakkında bilgi verir. Daha sonra şüphelenilen hastalığa yönelik özel tanı yöntemleri kullanılır.

Alerji kaynaklı cilt hastalıklarından kaynaklı cilt kızarıklıklarında genelde alerji testleri kullanılır.

Alerjen cevap oluşturabilecek maddelerin deri içine enjeksiyonu sonrası hastanın verdiği cevap izlenerek sorun olan maddeler tespit edilir ve hastanın bunlardan uzak durması istenir.

Özellikle kronik yani uzun süreli olan ve otoimmün yani bağışıklık sistemindeki bozukluklar sonrası oluşan cilt kızarıklıklarında ise cilt biyopsileri yapılır. Bu biyopsiler patologlar tarafından incelenerek uygun tanı konur.

Selülit, tromboflebit, anjioödem gibi cilt kızarıklığı nedenlerinde ise daha farklı tanı araçları gerekebilmektedir.

Selülit bakteriyel bir enfeksiyon olduğu için hastalığın aktif olduğu dönemde yapılan kan testlerinde CRP, sedimantasyon hız yüksekliği gibi enfeksiyon göstergeleri genellikle yüksek bulunur.

Tromboflebitte ise genelde görüntü ve hastanın kliniği tanı koymada yeterli olabilse de damar içindeki kan pıhtısını görmek için ultrason, tomografi, MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabilir.

Ayrıca gerekirse venografi adı verilen yöntem toplardamar anjiyografisi kullanılabilir.

Anjioödemde ise belli alerjenlere maruziyet sonrası görülen kızarıklıklı şişlikler tanı için oldukça önemli olsa da özellikle herediter anjioödem için kullanılabilecek başka bazı yöntemler bulunur. Bunlar C1 inhibitör ölçümü ve kandaki C2 ve C4 denilen özel kompleman proteinlerinin ölçümüdür.

Ciltte Kızarıklık Tedavisi

Ciltte kızarıklığın tedavisi hekim tarafından altta yatan hastalığın tespiti ile mümkündür.

Bu yüzden ortak tedavi metotları olsa da önemli olan ilk önce hastalığı tespit etmek ve sonrasında en uygun tedaviyi belirlemektir.

Kontakt Dermatit

Hem alerjik hem de irritan kontakt dermatitte aslında kişinin cildini rahatsız eden maddenin ortadan kaldırılmasıyla hastalık ve ciltteki kızarıklık kendi kendine kaybolur.

Ancak hekim ihtiyaç halinde kortizollü krem, kaşıntı engelleyici antihistaminikler gibi ilaçları reçete edebilir. Bu sırada hastanın dikkat edebileceği birkaç nokta vardır.

Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

  • Cildin aşırı kaşınarak tahriş edilmesinden kaçınılmalıdır.
  • Etkilenen cilt bölgesi korunmalıdır ve özensizce dış ortamla temas ettirilmemelidir. Çünkü bu durumda özellikle ciltte de bir tahriş varsa enfeksiyona açık hale gelir. Böylelikle tedaviye antibiyotik gibi ilaçların eklenmesi gerekebilir.
  • Sorun oluşturabilecek kozmetik ürünler gibi maddelerden kaçınılmalıdır.
  • Etkilenen bölgeye yumuşatıcı kremler sürülebilir.

Güneş Yanığı

Güneş yanığının tedavisinden önce yanıkları önlemek daha büyük bir önem taşır. Yanıklar önlediği zaman hem hasta tedavi zahmetine girmez hem de cilt kanseri gibi ciddi bir riski azaltmış olur.

Güneş yanığındaki ana tedavi yöntemlerinden biri ağrıyı azaltmaktır. Bunun için hekim ağrı kesici ilaçlar reçete edebilir.

Yanıkla birlikte gelişen iltihap ve kaşıntıyı azaltmak için kortizonlu kremler kullanılabilir. Özellikle büyük güneş yanıklarında en önemli tedavilerden biri bolca sıvı almaktır.

Güneş yanığında dikkat edilmesi gereken ve uygulanabilecek diğer yöntemler şunlardır:

  • Güneş yanığından etkilenen cilt bölgesi soyulmamalıdır. Bu durum iyileşmeyi geciktirebilmekte ve yanığın hastaya olan etkisini arttırabilmektedir.
  • Cilde nemlendirici kremler sürülebilir.
  • Yanık bölgesine nemli havlular koyulabilir. Aşırı soğuk olmayacak şekilde soğuk duş alınabilir.
  • Cilde diş macunu, yoğurt gibi maddeler sürülmemelidir. Bu maddeler duruma göre işe yarayabilse de iyileşmeyi geciktirebileceği için uzak durulmalıdır.

Sedef Hastalığı

Sedef hastalığının tedavisi bir dermatolog tarafından düzenlenmelidir. Tedavi seçenekleri, etkilenen cilt bölgesinin büyüklüğüne, kişinin özelliklerine ve en önemlisi sedef hastalığının türüne göre değişiklik gösterir.

Sedef hastalığının tedavisinde genel olarak lokal uygulanan kremler, sistemik ilaçlar ve fototerapi denilen ışın tedavileri kullanılır. Tedavide genelde basitten başlanıp karmaşığa doğru gidilir.

Lokal yani cilde uygulanan tedavilerde genelde kortizonlu kremler tercih edilir. Sistemik ilaç olarak da metotreksat, siklosporin gibi etken maddeleri içeren ilaçlar kullanılır.

Bu ilaçlar işe yaramadığında da biyolojik ajanlar denilen özel ilaç seçenekleri tercih edilebilir.

Selülit

Selülit, bakteriyel bir enfeksiyon olduğu için tedavisinde de ağızdan alınan antibiyotik ilaçlar kullanılır. Ayrıca hekim hastaya ağrıları çok olursa ağrı kesici ilaçlar da reçete edebilir.

Selülit belirtileri genelde antibiyotiğe başladıktan sonraki 1 hafta içinde gerilemeli ve hatta tamamen kaybolmalıdır. Eğer hiçbir düzelme görülmüyorsa tekrar doktora başvurmak gerekir.

Ayrıca tüm belirtiler gerilese de antibiyotikler doktorun tavsiye ettiği zamana kadar kullanılmalıdır. İyileşme sürecinde hastanın kendini çok yormaması ve selülit bacaktaysa yatakta istirahat etmesi gerekir.

Bacaktaki şişliği azaltmak için de ara ara bacak kalp seviyesinden yukarıda tutulabilir.

Tromboflebit

Yüzeyel tromboflebitlerde tedavi hekim tarafından kişiye göre yapılır.

Doktorun muhtemel tavsiye edeceği durumlar şunlardır:

  • Etkilenen bölgeye aşırı olmayacak şekilde sıcak tutmak
  • Destekleyici çoraplar giymek
  • Etkilenen bölgeyi yukarıda tutmak
  • Ağrı kesici ve antiinflamatuar ilaçlar kullanmak
  • Gerekirse antibiyotik kullanmak

Tromboflebitler olması gerekende uzun sürerse ve aşırı semptoma neden olursa, sürekli tekrarlarsa cerrah tarafından o etkilenen damar çıkarılabilir.

Geride kalan toplardamarlar bacaktaki kanın kalbe taşınmasında yeterli olacağı için genellikle bu ameliyatlar sonrası bir sorun görülmez.

Tromboflebitte kan sulandırıcı ilaç kullanılması zorunluluğu yoktur. Ancak pıhtı derin damarlara ilerlerse yani derin ven trombozu adı verilen hastalığa dönüşürse bu durumda kan sulandırıcı ilaçlara ihtiyaç duyulur.

Anjioödem

Anjioödemin hafif olduğu ve fazla bir semptoma yol açmadığı durumlarda müdahale edilmeden hastalığın kendi kendine geçmesi beklenebilir.

Ancak şiddetli ödemlerde, nefes darlığı gibi ciddi semptomlarda acil müdahale gerekir.

Anjioödemde kullanılabilecek ilaçlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

  • Özellikle alerji bağımlı anjioödemlerde epinefrin
  • Alerjik yanıtı baskılayacak antihistaminik ilaçlar
  • Glikokortikoidler
  • Herediter anjioödemde kullanılabilecek C1 esteraz inhibitörü

Ciltte Kızarıklık Tedavi Edilmezse

Basit nedenli oluşan küçük kızarıklıklar müdahale edilmezse bile hiçbir sıkıntı teşkil etmez. Ancak altta yatan ciddi bir durum varsa ölüm bile görülebilir.

Örneğin anjioödem sonucu oluşan kızarıklık tedavi edilmezse veya bir doktor tarafından teşhis edilmezse, solunum yollarında ödem nedeniyle ölüm görülebilir.

Ayrıca kronik olan hastalıklar tedavi edilmezse durum sürekli tekrarlar ve tedavi edilmedikçe ilerler. Bu yüzden hafif kızarıklıklar haricinde bir doktora görünmek tanı için önem arz eder.

Çocuklarda Ciltte Kızarıklık

Çocuklarda da tıpkı yetişkinler gibi ciltte kızarıklık görülebilir. Ancak bu kızarıklıkların nedeni benzer olabilse de bazıları çocukluk döneminde daha sık görülür ve nedenler arasında daha sık yer alır.

İsilik, çocuklarda sık görülen cilt kızarıklığı nedenlerinden biridir. İsilik özellikle ter bezi gözeneklerinin tıkandığı ve terlemenin aşırı olduğu sıcak ortamlarda bulunan bebeklerde, küçük çocuklarda sık görülür.

Döküntü, özellikle kol, bacak, yüz gibi cildin kıvrımlı olduğu bölgelerinde daha sık görülse de her vücudun her bölümünde oluşabilir. İsilik döküntüleri genelde küçük pembe, kırmızı yumrular veya kabarcıklar şeklinde görünür.

İsilik oluşumunu engellemek için bebek ve küçük çocukları aşırı sıcak ve bunaltıcı bölgelerde tutulmamalıdır. Elden geldikçe ortam havalandırılmalı ve serin tutulmalıdır.

Bebekler serin tutan kıyafetlerle giydirilmelidir. Eğer mümkünse odada klima tarzında serinleticiler kullanılabilir.

Ayrıca bebeğin yaptığı idrar, dışkı gibi maddelerle uzun süre cilt temasından kaçınılmalıdır ve bebeğin altı kısa sürede temizlenmelidir. Terleme durumunda terler kurumadan bir kuru bez ile silinmelidir.

Egzama veya atopik dermatit, kuru, pullu kırmızı cilt lekelerine neden olan ve havada daha az nem olduğunda soğuk aylarda oluşma eğilimi gösteren, çocuklarda ve bebeklerde yaygın görülen kronik bir cilt hastalığıdır. Kuru ortamlar ve kuru havalar hastalığı tetikleyebilir. Ancak aşırı terlemede bir risk faktörüdür.

Bebeklere ve çocuklara parfüm içermeyen nemlendirici kremler veya merhemler günde en az bir kez veya gerekirse daha sık olmak üzere uygulanabilir.

Banyo sonrasında çocuğun cildi bir havlu ile kurutulmalı ve nemlendirici sürülmelidir.

Bebekleri doğru giydirmek de önemlidir. Mümkünse pamuk gibi yumuşak, hava alabilen kumaşlardan yapılmış giysiler seçilmelidir. Elbiseler parfüm ve boya gibi tahriş edici maddeler içermeyen bir deterjanla yıkanmalıdır.

Çocuğun cildi çizilmemeli ve tahriş edilmemelidir. Pediatri hekimleri egzama yönetiminde aileye farklı seçenekler sunabilmektedir. Bu yüzden bir hekimle görüşülmelidir.

Ciltte Kızarıklık için Hangi Doktora Gidilir?

Ciltte kızarıklık için asıl gidilmesi gereken bölüm Dermatolojidir. Çünkü ciltte oluşan kızarıklık çoğunlukla cilt hastalıklarıyla ilişkilidir.

Ancak alerjik durumların tedavisi için immünoloji bölümüne de başvurulabilir. Tromboflebit gibi hastalıklarda ise gidilmesi gereken bölüm kalp ve damar cerrahisidir.

Çocuklarda oluşan ciltte kızarıklık için ise pediatri bölümüne başvurulabilir. Ciltte kızarıklık için her zaman hekime başvurmak gerekmez.

Özellikle küçük alanlarda oluşan kızarıklıklar, kendiliğinden birkaç günde geçen kızarıklıklar, güneş yanığı gibi nedeni bilinen küçük yanıklarda başvurmak gerekmeyebilir.

Ancak kızarıklık yanında en semptomlar görülüyorsa, kızarıklık çok geniş bir alanı kaplıyorsa, kızarıklık ağrı, şişme yapıyorsa, kendiliğinden geçmeyip sürekli ilerliyorsa bir hekime başvurmak gerekir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Ciltte kızarıklık ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Cilt Kızarıklığı Nasıl Giderilir?

Cilt kızarıklığını gidermek için altta yatan sebep bilinmesi gerekir. Basit olan cilt kızarıklıklarını gidermek için bir şey kullanmaya gerek yoktur. Zaten kızarıklık kendi kendine geçecektir. Ancak kronik cilt hastalıkları, tromboflebit gibi diğer önemli nedenlerin hekim tarafından tedavi edilmesi gerekir. Bunun için çok çeşitli ilaçlar ve yöntemler kullanılabilir. Bu yüzden öncelikle durumu bir hekimin görmesi ve tanı koyması gerekmektedir. 

Int. Dr. Ahmet Kerim Demirbaş