Lejyoner Hastalığı

Lejyoner hastalığı, legionella isimli bakterinin vücutta zatürre ve grip tarzı belirtiler oluşturduğu bir hastalık olup tedavisi genellikle antibiyotik kullanarak yapılmaktadır.

Lejyoner Hastalığı Nedir?

1976 yılında Amerika'nın Philadelphia eyaletinde bir otelde Amerika ordusundan emekli olan lejyonerlerin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Bu toplantı süresince günler içinde lejyonerlerin 182 tanesi ciddi derecede rahatsızlandı. Lejyonerlerden bazıları grip tarzında belirtiler gösterdi. Bazılarında ise pnömoni (akciğer enfeksiyonu) yani zatürre gelişti. Bu 182 lejyonerden 29 tanesi hayatını kaybetti. 6 ay sonra ölen lejyonerlerin birinin akciğerinden alınan örneklerde daha önce hiç rastlanmamış bir bakteri türüne rastlandı. Bu bakteri türünün adına lejyonerleri anmak için Legionella dendi. Pnömoni yapan türlerine ise Legionella Pneumophila adı verildi. Bu hastalığa ise Lejyoner hastalığı dendi.

Bu bakteri türünün 1976 yılına kadar keşfedilememesinin sebebi olarak ise mikrobiyoloji işiyle uğraşan kişilerin elinde o güne kadar mevcut mikroskobik boyamaların bu bakteriyi boyayamaması ve bu bakterinin bilinen besi yerlerinde çoğalamamasıdır. Bu bakteri mikroskobik açıdan incelendiğinde gram negatif (bakterilerin mikroskopta incelenebilmesi için yapılan bir boyama çeşidi) bir basildir (ince uzun çomak şeklinde).

Su sistemleri bu bakterilerin doğal yaşam yerleridir. Akarsular, doğal su kaynakları, göller, termal sular, çamurlar, nehirler, dereler gibi su kaynaklarında bulunabilirler. Bu bakteriler insan yapımı su kaynaklarını doğal su kaynaklarına oranla daha çok sever. Soğutma kulelerinde ve klimalarda da yaşayabilirler. Halk ağzında klima hastalığı olarak da geçebilir.

Lejyoner türündeki bakteriler suyun rutin olarak klorlanmasına dirençlidir. Bu yüzden tehlike arz eder. Şehir su şebekelerine ve büyük binaların su sistemlerinde çoğalabilirler. Duş başlıklarında bile çoğaldığı gösterilmiştir.

Bu hastalığa bir kere yakalanmış kişiler bağışıklık kazanmaz. Tekrar bu bakteri ile bulaş olabilirler.

Pontiac Ateşi

Legionella bakterileri her zaman pnömoni yapmaz. Genelde fırsatçı bakteriler olarak bilinen Legionella grubu bakteriler bağışıklığı düşük ve ek hastalıkları olanda ağır tablolar oluştururken, normal sağlığa sahip kişilerde ise hafif bir grip tablosu yapabilir. Bu durum Pontiac ateşi olabilir adlandırılır.

Pontiac ateşinde halsizlik, yorgunluk, ateş, kas ağrıları ve baş ağrısı gibi şikayetler görülebilir. Bu şikayetler yaklaşık 4-5 gün içinde son bulur. Hastalarda lejyoner hastalığında görülen pnömoni görülmez. Bu hastalığa yakalanan kişilerde genelde tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Pontiac ateşi, lejyoner hastalığı gibi ölümcül değildir. Ancak Legionella bakterilerinin tam olarak vücuttan atıldığından emin olmak için antibiyotik tedavisi verilebilir.

Lejyoner Hastalığı Risk Faktörleri

Legionella bakterileri fırsatçı olarak nitelendirilen bir enfeksiyon sebebi olarak sınıflandırılır. Bu fırsatçı nitelendirilmesinin sebebi bu enfeksiyona yakalanan kişilerin başka bir hastalık ile mücadele etmesi veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri etkilemesidir. Herhangi bir sağlık problemi olmayan ve bağışıklık sistemi düzgün çalışan kişilerin bu bakteri ile karşılaşsa bile bu bakteri tarafından etkilenmeme ve herhangi bir hastalık geliştirmeme ihtimali vardır.

Hastalığın gelişmesi için genellikle aşağıdaki risk faktörleri olmalıdır:

  • Kronik olarak akciğer rahatsızlıklarına sahip olmak bu bakteriyle karşılaşıldığında lejyoner hastalığına yakalanmak için risk faktörüdür.
  • Sigara içmek
  • Belirli bir yaş üstünde olmak (>50 yaş).
  • Erkek cinsiyetinde olmak.
  • Alkol bağımlılığına bağlı olarak bağışıklık sisteminin zayıflaması ve enfeksiyona yatkınlık riski.
  • Organ nakli alabilmek için bağışıklık sistemini baskılayan kortikosteroid benzeri ilaçlar kullanmak.
  • Hematolojik (kan ile ilgili) kanserlere sahip olmak.
  • Yeni doğanlar ve bebekler.
  • Diyabet hastalığına sahip olmak.
  • Yakın zamanda cerrahi operasyon geçirmiş olmak.
  • Böbrek veya karaciğer yetmezliği olan kişiler risk altındadır.

Lejyoner Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Legionella bakterisini herhangi bir yol ile vücuduna almış kişilerde lejyoner hastalığının gelişme süresi iki ila on gün arasında değişir. Bu bakterinin vücut içinde çoğalabilmesi için gereken kuluçka süresidir. Bu süre boyunca hiçbir şikayet olmayabilir.

Bu kuluçka süresinin tamamlanmasının ardından aşağıdaki şikayetler görülebilir:

  • Kuluçka süresinin ardından birkaç gün boyunca hasta kendini yorgun ve bitkin hissettiğini söyleyebilir.
  • Yorgunluk ve bitkinliği takiben ateş yükselir. Bu ateş hastaneye yatış gerektirecek şiddettedir ve genellikle 39.5°C'den yüksek olarak ölçülür.
  • Bakteri akciğerleri etkiledikçe ve orada çoğaldıkça öksürük gelişir. Akciğer enfeksiyonunun ilk belirtisi bu şiddetli öksürük atakları olabilir. Bu şiddetli öksürük sebebiyle vücuttan balgam atılımı olabilir.
  • Bakterinin vücutta çoğalmasına bağlı olarak sindirim sistemi de  etkilenebilir. Sindirim sisteminin etkilenmesi sonucu en yaygın görülen şikayet ishaldir.
  • Birçok hastada bulantıyla beraber kusma belirtisi de görülebilir. Bununla birlikte hastalar mide rahatsızlığı çektiğini belirtebilmektedir.
  • Diğer yaygın semptomlar baş ağrısı, kas ağrıları, göğüs ağrısı ve nefes darlığıdır.
  • Çok sık olmasa da  Lejyoner hastalığına yakalanmış kişilerde fazla öksürme sonucunda balgamla ve öksürükle gelen mukuslu kan görülebilir.

Lejyoner Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Lejyoner hastalığının sebebi Legionella isimli bakteridir. Herhangi bir şekilde bu bakteriyle temas ve enfekte (hastalık etkeni ile bulaş) olmak sonucunda Lejyoner hastalığına yakalanır. Her bakteri teması sonucu Lejyoner hastalığına yakalanmaz. Legionella bakterisinin hastalık yapma potansiyeli zayıftır. Hastalığa yakalanmak için risk faktörlerini bulundurmak gerekmektedir.

Bu bakteri vücudumuza girdiği zaman makrofajların (bağışıklık hücrelerimiz) içerisine girer ve makrofajların içerisinde çoğalır. Bu özelliği ile neden bağışıklık sistemi düşük kişilerde ölümcül olduğu anlaşılabilir.

Bu bakterinin temel yaşam alanı su birikintileri ve kaynaklarıdır. Doğal su kaynaklarına oranla insan eliyle yapılmış su kaynaklarında daha etkin çoğalırlar.

Bu hastalık aşağıdaki kaynaklarda çoğalıp insanlara bulaş olabilir:

  • Göller ve akarsular gibi tatlı su birikintilerinde
  • İnsan yapımı binaların su tanklarında
  • Duş başlıkları ve eviye bataryalarında
  • Bazı sanayi kuruluşları, endüstriyel fabrikaların soğutma kuleleri
  • Merkezi klima sistemi kullanan oteller
  • Havuzlar
  • Spa masajı için girilen küvetler
  • Dekorasyon amacıyla yapılmış çeşmeler
  • Sıcak su depoları ve ısıtıcı sistemleri

Yukarıdaki örnekler dışında ev ve araba klima sistemlerinde havayı soğutma amacıyla su kullanılmaz. Bu nedenle Legionella bakterilerinin yaşayabileceği bir ortam oluşmaz. Bu sebeple ev ve klima sistemlerinden Lejyoner hastalığına yakalanma ihtimali düşüktür. Ancak uzun süre araba yolculuğu yapan ve evde uzun süre klima çalıştıran kişilerde de nadiren de olsa vakalar bildirilmiştir.

Lejyoner Hastalığı Teşhisi

Lejyoner hastalığı teşhis edilirken doktor tarafından hastanın öyküsü detaylı olarak dinlenilmelidir.

Bu öyküden doktor bazı çıkarımlar yapar ve Lejyoner hastalığını düşünür.

Bununla birlikte yapılan fizik muayene ile de pnömoniden şüphe duyulur. Fizik muayenede stetoskop aracılığıyla akciğer seslerini dinlenmelidir. Akciğerden normalde duyulmayacak kaba nefes alma, hırıltılar veya azalmış nefes sesi duyulabilir.

Lejyoner hastalığı diğer pnömoni tiplerine benzer.

Legionella bakterilerinin varlığından şüphe ediliyorsa bu bakterinin varlığını teşhis etmek gereklidir. Çünkü bu bakteri sebepli pnömoni diğer pnömoni tipleri için uygulanan tedaviden farklı olarak yapılır.

Bu bakterinin teşhisi aşağıdaki yollar ile yapılabilir:

İdrarda Legionella bakterilerine ait antijenlerin (insan kanındaki bakteriye ait proteinler) araştırılması: Bu test için önceden hazırlanmış kitler bulunur. Bu testi yapacak laboratuvar çalışanı hastanın verdiği idrar örneğini önceden hazırlanmış kitlere damlatır. Eğer idrarda Legionella bakterisine ait antijenler varsa test pozitif sonuçlanır. Legionella bakterisinin vücuttaki varlığı gösterilmiş olur.

Solunum salgılarından Legionella bakterilerine ait antijen araştırılması: Hastanın balgam örneği veya boğazından pamuklu bir çubuk ile sürüntü örneği alınır ve antijen araştırılması yapılır. Hastanın boğazından pamuklu bir çubuk ile sürüntü örneği alınır.

Bu örnek laboratuvarda bakterilerin üreyebileceği bir kültür ortamına ekilir ve takip edilir.

Bu kültür ortamında Legionella bakterisi varlığı araştırılır.

Akciğer grafisi direk olarak Legionella bakterilerini göstermez. Ancak akciğerlerdeki pnömonisine bağlı gelişen bulgular görüntülenebilir.

Bronkoskopi, akciğerler ve bronş adı verilen hava yollarına bakmak için kullanılan bir kameralı cihazdır. Doktorun gerek gördüğü zaman hava yollarını değerlendirmek için kullanılabilir.

Laboratuvarda kan tahlili ile beyaz kan hücrelerinin sayısına bakılır. Bu vücuttaki enfeksiyonun ne kadar şiddetli olduğunu ve bir bakteri, virüs veya mantarın olası neden olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur.

Lejyoner Hastalığı Tedavisi

Lejyoner hastalığı tedavisi hastaneye yatırılarak yapılır. Tedavide dikkat edilmesi gerekenler mikroorganizmanın türü, hastanın yaşı, kilosu ve eşlik eden başka hastalık olup olmadığıdır. Lejyoner hastalığı tedavisi antibiyotiklerle yapılır. Genelde ilk tercih edilen antibiyotik Eritromisindir. Eğer şiddetli bir vaka ise ikincil olarak tedaviye Rifampisin eklenir. Son yıllarda florokinolon türü antibiyotikler ve makrolitlerde kullanılıyor.

Eritromisin 6 saatte bir 1 mg enjeksiyon (iğne) şeklinde uygulanır. İğne tedavisine hasta cevap verdiği zaman ağızdan tablet şeklinde günde 4 defa tok karnına 500 mg eritromisinle devam edilir.

Tedavi toplam 15 gündür. 15. günün sonrasında hasta takibe alınır. Antibiyotikle beraber hastaya oksijen desteği verilir.

Pontiac ateşi hastalığında ayrı bir tedavi uygulanmaz. Hasta kendi kendine tedavisiz olarak bakteriyi yenebilir.

Hasta tedavi sırasında sigara içmemelidir. Bu akciğer şikayetlerini ciddi derecede arttırabilir.

Legionella Bakterisinden Korunma Yöntemleri

Lejyonella bakterisinin üremesini yavaşlatan ve onları yok eden etmenler aşağıdaki gibidir:

  • Bakterinin üremesi için gerekli sıcaklık ortalama olarak 37°C’dir. Sıcaklık 43-50°C olursa üremesi durur. Daha yüksek sıcaklıklarda yaşama şansı %0’a yakındır. Su için 6-8 arasındaki pH değerleri Legionella bakterilerinin yaşayıp üreyebilmesi için uygun değerlerdir. Bu değerler dışında pH değerleri sağlanırsa bu bakteriler yaşayamaz.
  • Su birikintilerinin hijyeninin düzenli olarak sağlanması Legionella bakterilerinin çoğalmasını engeller. Kirli ortamlar Legionella bakterisinin üremesi için uygun ortam oluşturur. Bu yüzden temizliğe dikkat etmek bu bakterinden korunmak için çok önemlidir.
  • Kişinin kendi mikroflorası (canlıların üzerinde yaşayan, hastalık oluşturmayan mikroorganizmalar). Vücudumuzda bulunan bu mikroflora sayesinde Legionella hastalığından korunabiliriz.
  • Su kaynağının normal klorlama miktarının üzerine çıkarılması ve yüksek su sıcaklığının sağlanması sayesinde bakterilerin yaşaması ile birlikte üremesi engellenebilir.

Lejyoner Hastalığı Tedavi Edilmezse

Lejyoner hastalığı tedavi edilmezse kişide ömür boyu sürecek sorunlar bırakabilir ciddi organ yetmezlikleri ve hatta kişiyi komaya sokabilir.

Hastalık ilk vücuda girdiğinde 2-10 gün kuluçka dönemi vardır. Bu dönemde hiçbir bulgu vermeyebilir. Bağışıklığı baskılanmış kişilerde bu dönem daha kısa olabilir.

İlk bulgular ateş, halsizlik, kas ağrıları, iştahsızlık ve baş ağrısı gibi belirli bir hastalığa spesifik olmayan bulgulardır.

Daha sonra öksürükle kendini gösterir, öksürük başlangıçta hafiftir balgam olabilir balgamın üzerinde bazen kırmızı çizgi şeklinde kan görülebilir.

Öksürüğe göğüs ağrısı nefes darlığı eşlik edebilir. Ateş neredeyse tüm hastalarda vardır 40°C'nin üstüne çıkabilir.

Bu belirtiler önemsenmeyip altında yatan sebep tedavi edilmezse akciğer yetmezliğine bağlı olarak vücudun organlarına yolladığı oksijen miktarı azalacaktır. Böbrek yetmezliği gibi organ hasarları bu azalmış oksijen sebebiyle görülebilir. Ani olarak gelişmiş böbrek yetmezliğinin sonucu olarak böbrek zararlı maddeleri etkin bir şekilde filtreleyemez. Buna bağlı olarak vücutta zehirli maddeler birikir. Böbrek yetmezliği ciddiye alınması gereken bir tablodur. Eğer tedavi edilmezse şok tabloları görülebilir.

Bakterinin kana karışmasıyla septik (kan zehirlenmesi) şok adı verilen tablo gerçekleşebilir.

Bu tablo bakterilere bağlı olarak kan basıncının düşmesine sebep olur. Düşen kan basıncı sonucunda yine organlara yeterli oksijen iletilemeyeceği için organ yetmezlikleri görülür.

Akciğerlerin etrafında plevra adı verilen ve iki katlı doku tabakası vardır. Biri akciğerlerin dışını sarar diğeri ise en dışarıdan akciğerleri sarar. Bu zarların görevi nefes alırken akciğerlerin rahat hareketini sağlarlar. Pnömoni eğer tedavi edilmezse, bu  plevra adı verilen zarlar şişebilir, nefes alırken bıçak saplanmışçasına bir ağrı oluşturabilir. Bu zarlar arasındaki sıvı birikimi denilen Plevral efüzyon (ödem) gerçekleşmesinin sebebidir.

Huzursuzluk, dalgınlık, bilinç bulanıklığı gibi sinir sistemiyle ilgili bulgular görülebilir. Eğer tedavi edilmezse sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak solunum sistemi görevini yerine getiremez ve hasta komaya girebilir. Bu sebepten dolayı hızlı bir şekilde tanı konulup tedavi edilmezse ölümcül olabilir.

Pontiac ateşi ise daha hafif seyreder, akciğerlere kadar ilerlemez. Ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, halsizlik yapar. Tedavi gerektirmez kendiliğinden 2-5 gün içerisinde düzelir.

Lejyoner Hastalığına Ne İyi Gelir?

Lejyoner hastalığına bağlı pnömoniye yakalanmış kişilerde enfeksiyon belirtileri görülür.

Bu belirtiler aşağıdaki yöntemler ile azaltılabilir:

  • Doğru istirahat: İstirahat ile vücut için iyileşme süresi oluşturulabilir. Bu sebeple fiziksel aktivitelerden kaçınmak gerekir. Eğer fiziksel aktivite yapılmazsa vücut kaslar için harcayacağı enerjiyi  iyileşmek için kullanır. Bununla birlikte yeterli süre yatak istirahati yapılmalıdır.
  • Doğru diyet: Zengin bir diyet uygulanmalıdır. Vücut için gerekli vitamin ve mineraller alınmalıdır. Bununla birlikte vücudun yeterli sıvı alması iyileşme dönemi için önemlidir. Bu sebeple bitki çayları ve çorbalar önemlidir.
  • Öksürük şikayetlerini azaltacak ve hastaya iyi gelecek bazı bitkiler vardır. Şiddetli öksürük ataklarını azaltmak için kullanılabilirler. Bu bitkilerin en etkilileri nane ve  okaliptüstür. Bu bitkiler aracılığıyla artmış mukus salgısı parçalanabilir ve pnömoninin sebep olduğu iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.
  • Tuzlu ve sıcak bir su ile yapılan gargara boğazda birikmiş olan mukusun ve bakterilerin azaltılmasını sağlayıp şikayetlerde azalma gösterebilir.
  • Kahve içerdiği kafein sayesinde akciğer yollarını açıp şikayetleri azaltabilir.
  • Sürekli öksürükten kaynaklanan ve hastanın hayat kalitesini düşüren şiddetli göğüs ağrısı vardır. Taze zencefil veya zerdeçal kökü ile yapılan ılık bir çay göğüs ağrısını azaltabilir.
  • Ilık banyo yapmak veya ılık bir suyla ıslatılmış bir bez ile alına veya vücuda temas yüksek ateşe sahip hastanın ateşinin düşmesine yardımcı olabilir.
  • Çemen otundan yapılan çay ile hasta kişinin terlemesi artar ve ateşi düşürülebilir.

Lejyoner Hastalığına Ne İyi Gelmez?

Bazı davranışlar ve tüketim ürünleri pnömonisi olan kişilerde iyileşmeyi geciktirip şikayetleri arttırabilir.

Bu davranış ve tüketim ürünleri:

  • Sigara içmek Lejyoner hastalığı sebebiyle gelişen pnömoni için tehlikelidir. Sigara içerdiği nikotin sayesinde hava yollarındaki iltihabı arttırır. Hava yolunu baskılar. Bakterilerin üremesi için uygun bir ortam oluşmuş olur.
  • Egzersiz yapmak Lejyoner hastalığına sahip kişilerin iyileşmesi için kesinlikle sorun oluşturur. Çünkü vücudun iyileşmek için ihtiyacı olan enerjiyi kasa göndermesi sonucu iyileşme süreci zorlaşır ve uzar.
  • Alkol kullanımı bağışıklık sistemini zayıflattığı için pnömoni hastalarında kesinlikle tüketilmemesi gereken maddeler arasındadır.

Lejyoner Hastalığı İlaçları

Eritromisin grubu antibiyotikler solunum yolları enfeksiyonlarda etkili olan makrolid grubu bir antibiyotiktir. Bu antibiyotik bakterilerin bölünmesi ve vücut içerisindeki aktivitesini engeller.

Şiddetli olan olgularda Eritromisine ek olarak Rifampisin adı verilen ve Legionella bakterilerini öldürebilen bir antibiyotik kullanılır. Rifampisin adı verilen antibiyotiği kullanan kişilerin ter ve idrar sıvılarında kırmızılaşma görülür. Hastaya önceden uyarı yapılmalıdır. Aksi halde hasta endişelenebilir.

Son yıllarda Flurokinolon adı verilen antibiyotiklerde kullanılır. Bu antibiyotik türü Legionella bakterilerini öldürmeye yardımcı olur.

Çocuklukta Lejyoner Hastalığı

Çocuklarda Lejyoner hastalığına rastlanması nadirdir. Bunun sebebi yetersiz belgelenme olabilir. Yani bir çocuk eğer Lejyoner hastalığına yakalanmışsa bunlar ya teşhis edilememiş ya da kayıtlara geçmemiştir. 2006 ve 2010 yılında bildirilmiş bazı vakalar vardır. Eğer Legionella bakterisi ile bulaş olan çocuğun bağışıklık sistemi sağlam ise ilgili çocuk hastalığı çok hafif belirtiler ile atlatır. Yani bu çocuklar Pontiac ateşi adı verilen hastalık ile bu enfeksiyonu atlatırlar.

Bu hastalığa yakalanan çocuklar, yetişkinlerde olduğu gibi bağışıklık sistemi baskılanmış çocuklarsa eğer, her 3 çocuktan 1 tanesi için ölümcül olduğu kaydedilmiştir. Bu yüzden çocuklar için teşhisi ve tedavisi önem kazanmıştır.

Çocuklarda görülen belirtiler:

  • Ateş
  • Karın ağrısı
  • Öksürük
  • Titreme nöbetleri
  • Kas ağrıları ve baş ağrısı

Teşhis için yetişkinlerdeki gibi bir yol izlenir. İdrardan veya solunum yollarından antijen örneklemesi için örnekler alınır. Laboratuvarda kontrol edilir.

Bu hastalığa yakalanan çocukları tedavi etmek için makrolid grubu bir antibiyotik olan azitromisin tercih edilir.

Pontiac ateşi hastalığı gelişen çocuklar 2 ile 5 gün arasında ilaç tedavisi yapılmadan iyileşir. Bu çocuklara tedavi verilmez.

Bebeklerde Lejyoner Hastalığı

Legionella bakterisi ile herhangi bir şekilde karşılaşmış yenidoğanlarda ve bebeklerde ölüm riski yetişkinlere ve çocuklara göre daha fazladır. Bağışıklık sistemi tam olarak gelişmemiş yenidoğanlarda enfeksiyonlar çok nadiren görülür. Bildirilen vaka sayısı oldukça az olmasına rağmen bildirilmiş vakalarda ölüm tehlikesi riskinin yüksek olduğu dikkat çekmektedir.

Lejyoner Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Otelde konaklama, havuz kullanımı gibi Legionella bakterisine maruz kalınabilecek ortamlarda bulunma öykünüz varsa ve aşağıdaki belirtileri gösteriyorsanız bir Göğüs Hastalıkları uzmanına gitmeniz gereklidir. Göğüs hastalıkları uzmanı, gerek gördüğünde Enfeksiyon Hastalıkları uzmanından yardım isteyebilir.

Bu belirtiler:

  • Yüksek ateşle birlikte görülen öksürük
  • Yüksek ateşle birlikte nefes darlığı, göğüs ağrısı
  • Öksürük ile birlikte gelen kanlı balgam
  • Öksürük ile birlikte mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetleri görülebilir.
Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Lejyoner hastalığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Lejyoner Hastalığı Nasıl Bulaşır?

Legionella adı verilen bakteri türü Lejyoner hastalığının sorumlusudur. Bu bakteri ile herhangi bir şekilde temas edip enfekte olmak bu hastalığa yakalanmak için yetmeyebilir. Çünkü Legionella bakterisi fırsatçı bir bakteridir. Bu bakteri genelde bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde Lejyoner hastalığına sebep olur. Bu bakterinin doğal ortamı su birikintileri ve doğal su kaynaklarıdır. Doğal su kaynaklarından çok insan yapımı su birikintilerini daha çok severler.

Bu hastalığın bulaşabileceği su birikintileri aşağıda verilmiştir. 

  • Göller ve akarsular gibi tatlı su birikintileri
  • İnsan yapımı binaların su tankları
  • Duş başlıkları ve eviye bataryalarında
  • Bazı sanayi kuruluşları, endüstriyel fabrikaların soğutma kuleleri.
  • Merkezi klima sistemi kullanan oteller
  • Havuzlar
  • Spa masajı için girilen küvetler
  • Dekorasyon amacıyla yapılmış çeşmeler
  • Sıcak su depoları ve ısıtıcı sistemleri

Legionella bakterisinin yaşam alanı olabilecek bu ortamlara temas sonucu bağışıklık sisteminiz de zayıfsa lejyoner hastalığına yakalanabilirsiniz.

Ass. Dr. Samet Töken