Dil Uyuşması
Dil uyuşması, genel olarak dilde uyuşukluk veya karıncalanma gibi olağandışı hisselerle belirtilen duyusal bir rahatsızlıktır. Bazen eller ve ayaklarda hissedilen uyuşma hissine benzer durum dilde de gelişebilir.
Dil uyuşması Nedir?
Dil uyuşması, genel olarak dilde uyuşukluk veya karıncalanma gibi olağandışı hisselerle belirtilen duyusal bir rahatsızlıktır. Bazen eller ve ayaklarda hissedilen uyuşma hissine benzer durum dilde de gelişebilir. Dilde oluşan uyuşma veya karıncalanma hissi çoğunlukla sinir üzerindeki baskı ya da hasardan kaynaklanmaktadır.
Ağız içi enfeksiyonlarınabağlı gelişen dilde uyuşma hissi genelde hafif seyreder. Buna karşın dil uyuşması aynı zamanda çok ciddi tıbbi problemlerin uyarı işareti de olabilir. Özellikle inme (stroke) gibi ciddi durumlar için dilde uyuşma hissi, hasta ve hasta yakınları açısından çok önemli bir uyarıcı olabilir.
Dil Uyuşması Belirtileri
Dilde hissedilen his kaybı veya karıncalanma tıp dilinde ‘parestezi’ olarak adlandırılır. Kişiler uzun süre rahatsız bir pozisyonda oturduktan sonra veya kolları üstünde uyuyakalırsa bu hissi yaşayabilir. Dil uyuşmasına altta yatan hastalıklara bağlı olarak değişen bazı ek belirtiler eşlik edebilir. Dil uyuşmasına sıklıkla şu belirtiler eşlik eder:
• Tat almada bozukluklar
• Göz yaşında azalma
• Yeme ve içme alışkanlıklarda değişiklikler
• Yüzün bir tarafında sarkma, konuşma bozuklukları
• Kas güçsüzlüğü
• Dudak ve dil uyuşması
• Baş ağrısı ve dil uyuşması
• Ağız içinde veya çevresinde his kaybı ve ağrı
• Havale veya nöbet geçirme (konvülsiyon)
• Görmede ani değişiklikler, görme kayıpları veya göz ağrısı
Yeni koronavirüs enfeksiyonunun (Covid-19) erken belirtisi olarak tat almada azalma ve dil üzerinde uyuşukluğa benzer hafif his kaybı yaşandığına dair bilimsel raporlar yayınlanmaktadır.
Dil Uyuşması Nedenleri
Dilde uyuşma veya karıncalanma hissi çok farklı nedenler sonucunda bir belirti/şikayet olarak ortaya çıkabilir. Bazen çok ciddi bir hastalığın işareti olabilirken bazen de önemsiz sayılabilecek bir durumdan kaynaklanabilir. En yaygın nedenleri ise şunlardır:
Diş tedavisi sırasında dil sinirlerinin hasarı: Dil siniri (lingual sinir), dilin ön kısmında alınan hislerden sorumludur. Diş tedavisinde uygulanan işlemler sırasında bu sinire zarar vermek mümkündür. Özellikle sinir hasarı 20’lik diş çekimi sırasında meydana gelebilir. Dildeki uyuşma veya karıncalanma hissine gıdalardan tat alamama şikayeti eşlik edebilir. Dilin yalnızca bir kısmında uyuşma hissedilebilir veya bu uyuşma hissi çene ve dudakları da etkileyebilir. Bu tarz sinir hasarlarının %90’ı geçicidir ve 8 hafta içinde iyileşme yaşanır.
Alerjik reaksiyonlar: Alerjik rinit (saman nezlesi) hastaları belirli yiyecek veya içeçeklere karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Bu reaksiyon ağız içinde veya boğazda kaşıntı ve dilde uyuşmaya neden olabilir. Oral alerji sendromu olan kişiler bazı meyve ve sebzeleri yedikten sonra ağız içinde ve dilde uyuşma veya kaşıntı hissedebilir.
Ağız ülseri (aft): Ağız ülseri dudaklarda, ağız içi ve dilde meydana gelen küçük yaralardır. Ülserler dilde uyuşma, karıncalanma ve ağrıya neden olabilir.
İlaç kullanımı: Bazı ilaçlar özellikle ağız yolla alındıktan sonra dilde karıncalanma ve uyuşmaya sebep olmaktadır. Göz tansiyonu (glokom), ödem veya nöbet (epilepsi) tedavisinde kullanılan Asetazolamid adlı ilaç yan etki olarak dilde uyuşma yapabilir.
Dilde yanma: Sıcak yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi sonrasında gelişen yanıklar neticesinde dilde ağrı ve uyuşma gelişebilir. Ayrıca iyileşme ile birlikte dilde karıncalanma hissedilebilir.
İnme (stroke): İnme, beyne gelen kan akışında ani kesilme sonrasında meydana gelir. Bunun sonucunda beyinde beslenme ve oksijenlenme yeterli kadar sağlanamaz ve beyin hücreleri zarar görür. Yüz ve vücutta ani uyuşma veya his kayıpları inmenin belirtisi olabilir. Ayrıca dilde uyuşma ve karıncalanma hissi geliştiğinde bunlar inmenin ciddi işareti olabilir.
MS (Multiple Skleroz): MS hastalığı, merkezi sinir sistemi üzerindeki etkisini sinir tellerini koruyan kılıfı (miyelin kılıfı) etkileyerek göstermektedir. Bunun sonucunda hastaların dilinde uyuşma veya karıncalanma gelişebilir.
Anemi: B12 vitamini eksikliğinden kaynaklanan anemi vakalarında dilde ağrı, kızarıklık ve bazen de uyuşukluk görülebilir.
Migren: Migrenden muzdarip olan bazı kişiler migren atağı öncesinde veya sırasında ışık parlamaları gibi görsel veya işitsel belirtiler görebilirler. Bu duruma auralı migren denir. Bu tip migren yaşayan kişiler dillerinde uyuşma ve karıncalanmadan şikayet ederler.
Kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi): Hipogliseminin bir belirtisi olarak dil veya dudaklarda uyuşma hissedilebilir.
Ayrıca psikolojik kökenli bedensel şikayetler (somatoform bozukluklar) nedeniyle hastalar dil ya da vücudun diğer bölgelerinde ağrı veya uyuşukluk hissedilebilirler. Panik atak hastaları genel belirtilerine ek olarak dilde uyuşma hissi yaşayabilirler.
Dil Uyuşması Teşhisi
Sadece dil uyuşması şikayeti ile doktora başvuran hastaların ilk önce hasta öyküsü alınarak uyuşmanın altında yatan potansiyel nedenler anlaşılmaya çalışılır. Hasta öyküsü alınırken hastalara şu sorular sorulabilir:
• Dilde yaşanılan uyuşma hissi ne zaman başladı ?
• Son zamanlarda herhangi bir kafa travması yaşadınız mı ?
• Yakın zamanda diş tedavisi geçirdiniz mı?
• Dil uyuşmasına ek başka belirtileriniz var mı ?
• Dil uyuşması günün hangi saatlerinde artıyor veya azalıyor ?
• Dildeki uyuşma hissi zamanla artıyor mu ?
• Hangi ilaçları kullanıyorsunuz ?
Doktorlar, dilde yaşanılan uyuşma hissinin teşhisini netleştirmek için şu testleri hastalarından isteyebilir:
• Oral sürüntü
• Biyopsi
• Kan testleri
• Tükürük akış hızı
• Alerji testleri
• Görüntüleme yöntemleri
Dilde uyuşma hissi ile birlikte yüz, kol ve bacaklarda da tek taraflı uyuşma hissediliyorsa kişiler acil servise başvurması gereklidir. Doktor muayenesi ve teşhis için yapılacak testler ile hastanın tedavisi şekillenmektedir. Doktorlar, görme kabiliyetini, kas gücünü, bilinç ve konuşma düzeyini test etmek için bazı kontroller yapar.
Özellikle geçici iskemik atak (TIA) ya da inme yaşayan hastalarda şah damarı darlığı şüphesiyle, boyun renkli doppler ultrasonografisi, BT ve MR anjiografi gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. Ayrıca elektrokardiyografi (EKG) ve kan testleri hastalardan istenebilir.
Dil Uyuşması Tedavisi
Dil uyuşmasının tedavisi altta yatan nedenlerine göre planlanır. Özellikle dil uyuşmasının nedeni inme (felç) ise hızlı müdahale çok kritiktir. İnme geliştikten sonraki ilk 5 saat çok önemlidir. Eğer hasta ilk 4- 5 saat içinde hastane başvurabilirse tedavide pıhtı eritici (trombolitik) yöntem kullanılabilir. Daha geç başvurularda ve diğer durumlarda kişilerin tedavisinde anjiyografi eşliğinde pıhtı çıkarma işlemi (trombektomi) yapılır. Daha sonra hastalara antiplatelet veya antikoagülanlar gibi pıhtı önleyici ilaçlar verilebilir.
Özellikle B12 ve B9 (folik asit) vitaminlerinin eksikliğinde gelişen dil uyuşması şikayetinin tedavisinde B12 ve B9 vitaminlerinin enjeksiyon veya hap formu hastalara verilebilir.
Kalsiyum eksikliğine (hipokalsemi) bağlı dil veya ağız içi uyuşma ve karıncalanma tedavisinde şu opsiyonlar değerlendirilir:
• Kalsiyum desteği
• D vitamini desteği
• Tiroid kaynaklı hastalıkların tedavisi
Oral alerji sendromu olan kişilerin tedavisinde en önemli adım alerji yapan sebze ve meyvelerin soyulması ya da pişirilmesidir. Pişirilmesi mümkün olmayan gıdalardan uzak kalmak önemlidir.
Dil siniri (lingual sinir) hasarından kaynaklı dil uyuşması vakaları genellikle 3 ay içinde iyileşme göstermektedir. Deksametazon (kortikosteroid), dil siniri hasarının iyileşmesinde etkili olan bir ilaçtır.
Diyabet hastalarının yaşadığı dil uyuşması belirtisinin tedavisinde diyabetin tipine göre plan yapılmaktadır. Tip 1 diyabetin tedavisinde insülin kullanılırken tip 2 diyabetin tedavisinde ise insülin ve diğer ilaçlar kullanılır.
Multipl Skleroz (MS) hastalarında genel tedavide çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu hastalık ile ilişkili uyuşma veya karıncalanma ataklarını tamamen ortadan kaldıracak tedavi bulunmamaktadır. Bununla birlikte atak sayısınınazaltılması ve atak sonrası tam düzelme için yüksek doz kortizon tedavisi temel seçenektir.
Ağız kanseri nedeniyle dil uyuşması yaşayan hastaların tedavisinde ilk önce cerrahi yöntemler tercih edilir. Cerrahi yöntem, tümörün çevre sağlam doku ile birlikte alınmasına veya boyunda yayılımı olan tümörü çıkarmaya yönelik olabilir. Kalan kanser hücrelerinin yok edilmesine yönelik kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinin kombinasyonu önem arz etmektedir.
İlaç kullanımına bağlı dil uyuşması tedavisinde yan etkisi olan ilaçların doktor kontrolünde doz güncellemesi yapılır ya da mümkün ise ikame ilaçlar ile değiştirilebilir.
Dil Uyuşması Tedavi Edilmezse
Dilde uyuşma veya karıncalanma bazı vakalarda merkezi sinir sistemi üzerindeki bir hasarı veya fonksiyon bozukluğunu işaret edebilir. Teşhis ve tedaviden uzak kalan dil uyuşmaları vakalarında gelişebilcek komplikasyonlar altta yatan nedene göre ciddiyetini artırabilir.
Dilde aniden ortaya çıkan uyuşma hissineyüz, kol ve bacaklarda da uyuşma hissi eşlik ediyorsa bunlar inmenin (felç) belirtileri olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda yüzün bir yanında sarkma, yürüme veya konuşma bozuklukları felç tablosuna eşlik edebilir. Bu belirtileri yaşayan hastalar veya hastalara eşlik eden kişiler 112 acil telefon numarası arayarak ilk yardım desteği alması gereklidir.
Dil uyuşması vakalarında geç kalınmış tanı ve tedavi nedeniyle hastalarda ciddi komplikasyonlar ve kalıcı hasarlar gelişebilir.
Gerekli müdahaleden uzak kalan dil uyuşması vakalarında gelişebilecek komplikasyonlar şunlardır:
• Ani görme kayıpları
• İnme (felç)
• Bilinç kaybı veya koma
• Kaslarda ciddi güç kayıpları
Dil Uyuşmasına Ne İyi Gelir ?
• Oral alerji sendromuna neden olan gıdalar dikkat bir şekilde tüketilmelidir. Çiğ sebze ve meyveler pişirilerek veya kabukları soyularak tüketilmelidir.
• Özellikle B9 ve B12 yönünden zengin gıdalar tüketilmelidir.
• Kalsiyum eksikliği yaşayan kişilerin hekim kontrolünde eksikliğe yönelik tedavi alması gereklidir.
• Diş tedavisine yönelik prosedürler sonrasında yaşanılan dil uyuşukluğu 3 ay içinde kendiliğinden geçmiyorsa uzman bir doktor ile görüşülmelidir.
• İlaçlara bağlı gelişen dil uyuşması vakalarında doktor kontrolünde ilaçların dozu değiştirilmeliveya ilaç değişikliği yapılmalıdır.
• Diyabet ve obez tanısı almış kişilerinuzman diyetisyen veya doktor eşliğinde diyet yapması faydalıdır
• Aşırı sıcak veya soğuk gıdalardan uzak durmak
• Sigara ve alkol içmemek
• Sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek
Dil Uyuşmasına Ne İyi Gelmez ?
• Dil uyuşması tanısında geç kalınması
• Sağlıklı beslenmemek
• Egzersiz ve spordan uzak kalmak
• Aşırı sıcak veya sıcak gıdalar tüketmek
• Diyabet ve obez tanısı almış hastaların beslenmedüzenine dikkat etmemesi
• Sigara ve alkol içmek
• Doktor kontrolü ve reçetesi dışında ilaç kullanmak
• Kalsiyum yönünden zengin gıdalar tüketmemek
• B12 ve B9 vitamini içeren besinlerden yeterli kadar yararlanmamak
• Oral alerji sendromu olan kişilerin sebzeleri pişirmeden veya kabukları ile tüketmesi
Dil Uyuşması İlaçları
Antitrombotik ilaçlar: Kanın pıhtılaşmasını önleyen ya da varolan pıhtı oluşumunu eritebilen ilaçlar, özellikle akut inme yaşayan kişilerin acil tedavisinde ve takibinde kullanılır. Heparin, K vitamini veya Dabigatran gibi antikoagülanlar, pıhtı oluşmasını ve oluşan pıhtının genişlemesini engeller. Asetilsalisilik asit ve Klopidogrel gibi antitrombositikler yeni pıhtı oluşmasında etkilidirler. Pıhtı eritici (trombolitik) olarak ise Streptokinaz veya Anistreplaz kullanılır.
Deksametazon: Oral alerji sendromu veya diş tedavisine yönelik prosedürlerden etkilen dil sinirlerinin tedavisine deksametazon eklenmektedir. Ayrıca ağız kanseri nedeniyle kemoterapi tedavisi gören kişilerin bulantı şikayetlerini kısa süreli olarak hafifletme etkiside vardır.
Gebelikte Dil Uyuşması
Hamilelik, kadın vücudunda pek çok değişikliğe neden olur ve bu değişikler el ve ayaklarda veya dil bölgesinde uyuşukluğa sebep verebilir. Özellikle hamileliğin son üç ayında vücudun çeşitli bölgelerinde uyuşukluk sıklıkla yaşanabilir.
Oral (ağız) alerji sendromu olan gebeler özellikle çiğ tükettikleri meyve ve sebzeler, kuruyemişler ve bazı baharatlar nedeniyle dillerinde uyuşma yaşayabilirler. Alerji yapan gıdaların tespitinden sonra bu yiyeceklerden kaçınma yeterli tedavi sağlamaktadır.
Hamile kadınlarda enfeksiyonlara bağlı geçici yüz felci (bell paralizisi) nedeniyle ağız ve dilde uyuşmalar görülebilir. Özellikle bu durum gebeliğin üçüncü üç (trimester) ayında baskılanan bağışıklık sistemi nedeniyle ortaya çıkabilir.
Hamilelik sırasında veya öncesinde olan diyabet öyküsü hem anne sağlığını hem de bebek sağlığını tehlikeye sokabilmektedir. Hamilelikte yaşanılan düşük kan şekeri nedeniyle dilde uyuşukluk yaşanabilir. Gebelikte kan şekeri değerinde düşüklük yaşayan anne adaylarının doktorları ile görüşmesi erken tanı ve tedavi için çok önemlidir
Çocuklarda Dil Uyuşması
Çocuklar, gıda alerjilerine bağlı olarak gelişen dilde uyuşukluk hissinden şikayet edebilirler. Özellikle yumurta, çilek, fıstık, soya fasulyesi ve balık çocuklarda gıda alerjisine en sık neden olan ürünlerdir. Ayrıca çiğ sebze ve meyve veya kuruyemiş yenmesine bağlı gelişen ağız alerji sendromu da çocuklar döneminde dil uyuşukluğuna neden olabilir.
Çocuklarda gelişen ilk ağız ülserine bağlı dil bölgesinde görülen ülserler hem ciddi bir ağrıya hem de dilde uyuşukluğa veya karıncalanmaya neden olabilir. Özellikle okul çağındaki çocuklarda ağız ülserine bağlı dil uyuşması nadiren deolsa yaşanabilir. Ağız içi ülserleri çocuklarda çölyakhastalığının işareti olabileceğinden ötürü ailelerin hekimleri ile görüşmesi faydalıdır.
Dil Uyuşması İçin Hangi Doktora Gidilmelidir?
Dil bölgesinde herhangi bir uyuşma hissi yaşayan kişilerin sağlık kurumlarının Nöroloji polikliniğinden randevu alarak uzman bir nöroloji doktoru (nörolog) tarafından muayene edilmesi gereklidir. Nöroloji uzmanının detaylı muayenesi sonrasında gerekli durumlarda hastalar dahiliye ya da kulak burun boğaz (KBB) uzmanına sevk edilebilir.
Dil Uyuşması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Dil uyuşması ne anlama gelir ?
Kişiler uzun süre rahatsız bir pozisyonda oturduktan sonra veya kolları üstünde uyuyakalırsa yaşadıkları hissizlik veya karıncalanma hissini dillerinde de yaşayabilirler. Önemli olan dilde hissedilen uyuşukluğun nedenini bilmektedir. Bazen bu uyuşukluk dil ısırmasına bağlı gelişen geçici bir durum olurken aynı zamanda inme (felç) gibi hayatı tehdit eden beyin damarı hastalıklarının bir işareti olabilir.