Kafa Travması

Kafa travması; beyinde, kafa derisinde kısacası kafayı ilgilendiren tüm hasarlara denmekte olup şiddetine göre tedavi yöntemleri de değişkenlik göstermektedir.

Kafa Travması Nedir?

Kafa travması terimi, kafa derisinde, kafatasında ve beyinde oluşacak tüm hasarları kapsamaktadır. Kafa travması ile beyin hasarı ya da travmatik beyin hasarı aynı anlamda kullanılmaktadır.

Kafaya alınan bir darbe ile oluşan yaralanma, bir şiş kadar hafif, çürük (kontüzyon) ya da beyin sarsıntısı (konküzyon) gibi orta şiddetli olabilirken bazı durumlarda kafa kemikleri kırılabilir ve hastada kafa içi kanama ve beyin hasarı gibi ağır durumlar oluşabilir.

Kafa travması yetişkinlerde en çok sakatlık ve ölümün en yaygın nedenlerinden biridir. Ülkemizde kötü huylu kanser ve kalp hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni olarak 3. sırada yer almaktadır.

Travmatik beyin hasarı; gelişmiş ülkelerde 45 yaş üstü mortalite (ölüm oranı) ve morbiditenin (hastaların hayatta kalma oranı) en önemli nedenidir. Kafa travmalarında ölüm oranı oranı %33 ile % 51 arasındadır. Acil servise başvuran hastaların %20’sini kafa travması oluşturur.

Farklı tipteki kafa travmaları şu şekildedir;

  • Beyin sarsıntısı (konküzyon):Kafa bölgesine alınan sert darbe ile oluşan ciddi sarsıntı sonucu beyin fonksiyonlarının geçici olarak kaybolmasıdır. Hastalar olay öncesini, anını ve sonrasını hatırlayamazlar. Travmaya ait bir iz genelde kafa yüzeyinde görülmez.
    1. Kafatası kırıkları: Kafa kemiklerinin herhangi birisinin kırılması ile sonuçlanan kafa travmasıdır. Kafatası kırıkları 4 alt gruba ayrılır.
    2. Lineer kırıklar (Çatlaklar): En sık görülen görülen kırık türüdür. Porselen yüzeyindeki çatlaklar benzerler. Müdahalesiz, kısa bir gözlem süresi ile hastanede takip edilir.
    3. Depresyon kırıkları: Bu kırık şeklinde darbe alan kafa kemiği beyne  doğru çökerek kırılır. Darbe alan kafa derisinde sıyrık ya da kesik var ise kısa süre içinde ameliyat edilmelidir. Özellikle içeri doğru kırılan kemikler beyin zarına zarar verirse erken müdahale hayat kurtaracaktır.
    4. Separe kırıklar: Kafatasındaki 5 tane kemik  “sütür” adındaki sert eklem ile 1 yaşından sonra birleşerek kapanır. 1 yaşına kadar beyin rahat bir şekilde açık kalan kemikler içinde büyür. Bu kırıklarda iki kemik birleştiği yerden ayrılarak bir hat boyunca kırılır. Bu durumlarda beyin zarı yırtılır ve 3 yaşından küçük çocuklarda bu kırık büyüyebilir.
  • Kaide kırıkları: Kafatasının tabanında görülen bir kırık olduğu için bu kısımda yer alan damar ve kranial sinirler etkilenmektedir. Kraniyal sinir etkilenmeleri sonucunda sağırlık, görme kaybı ya da yüz felci gibi durumlar gelişebilir.
  • Hematom: Halk arasında  “kan oturması“ olarak bilinen hasar gören damardan sızan kanın bir organ ya da doku etrafında birikmesi ya da pıhtılaşması. Kafa travması ile oluşan hematom beyin etrafında gelişirse çok tehlikeli olmaktadır. Oluşacak bir pıhtı kafa içindeki basıncı artırarak hem beyne geçici hasar verebilir hem de kişide bilinç kaybına yol açabilir.
  • Kanama (Hemoraji): Kafa travması oluşan ve kontrol edilemeyen kanamalardır. Travmaya bağlı olarak beyne yapışık halde bulunan iki çok ince zar (araknoid ve pia mater) arasında kanama olursa buna “travmatik subaraknoid kanama“ eğer beyin içinde kanama sonucu geniş hematom oluşursa buna da “intraserebral hematom” denir. Bu hematom beyne bası yaparak ciddi problemler oluşturabilir.
  • Diffüz aksonal yaralanma: Kafa travması ile oluşacak en ciddi kliniktir. Hastada görülen bir kanama ya da iz olmadan beynin sinirsel iletim sistemi içinde oluşan bu hasar sonucunda ölüm ile sonuçlanabilir ve sağ kurtulanlarda ise geri dönüşümü olmayan sakatlıklar kalır.
  • Ödem: Kafa travması ile zedelenen beyinde ödem ya da şişme görülebilir. Beyin şişme genişledikçe esnemeyen kafatası tarafından baskı altında kalarak hastanın kritik belirtiler yaşamasına sebep olur.

Kafa Travması Belirtileri Nelerdir?

Kafanın vücudunuzun diğer kısımlarından daha fazla kan damarı vardır. O nedenle beyninizin yüzeyinde veya beynimizde oluşacak kanama ya da kafa yaralanmaları ciddi bir endişe kaynağıdır.

Bununla birlikte, tüm kafa yaralanmaları kanamaya neden olmaz. Dikkat edilmesi gereken belirtileri takip altında tutmaktadır. Ciddi beyin hasarı yapan kafa travmaları belirtileri hemen ortaya çıkmayabilir. Bu durumlarda hastane ortamında birkaç gözlem altında hastalar tutulur.

Hastanın travma sonrası bilinç düzeyini ve travmanın şiddetini Glasgow Koma Skalası (GKS) ile değerlendirilir. Bu yöntem ile göz açma, sözel ve motor (hareket) cevap olmak üzere 3 ayrı başlık altında hastanın durumu ölçülür ve sonuç bir puan sistemi ile şu biçimde değerlendirilir;

GKS skoru; 3 ile 15 puan arasında değerlendirilir:

  • 15 ve üzerin ise hastanın bilinci normal
  • 13-14 arasında ise konfüze yani hastanın zihin/bilinç bulanıklığı içinde zaman, yer ve kişi yönetimi bozulmuştur. Geçici unutkanlık sıktır.
  • 9-12 arasında ise stupor yani hastalar yarı uykulu haldedir ve çevresel sesli uyarılara tepkisizdir. Ağrılı uyarılara tepki verilir.
  • 3-8 arasında ise koma yani  hasta uykulu haldedir ve çevresel sesli uyarılara tepkisizdi. Ağrılı uyarılara kademeli cevap verebilir. Derin komada ise hasta ağrılı uyarılara dahi cevap veremeyebilir.

Hafif derecede kafa travmalarının belirtileri şu şekildedir;

  • Travmanın şiddetiyle kafanın darbe alan yerinde şişlik görülebilir. Kafa derisi kesilir ya da çizilirse, kafa derisinin cilt yüzeyinde yakın yerinde birçok kan damarı olduğu için kanama görülebilir. Lakin küçük bir kesikten bile ciddi kanamalar oluşabilir. Kafa derisinde çok sayıda damar olduğu için, yaranın boyutundan bağımsız ciddi kanamalar olabilir.
  • Hafif derece kafa travmaların sık görünen belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi ya da göz kararması sayılabilir. Geçici bilinç kaybı, beyin hasarı olmadan görülen zihinsel değişiklikler olabilir. Sıklıkla görülen bilinç kaybı kısa süreli (en fazla 5 dakika) ve kişiler olay anını ve sonrasını hatırlayamayabilirler.
  • Beyin sarsıntısı sonrası sendromu (Postkonküzyonel bozukluk) olarak bilinen bu sendrom travmadan sonra oluşan ve bazen uzun süre devam edebilen belirtiler barındırır. Bu belirtiler arasında baş ağrısı, bayılma, geçici hafıza kaybı, uyku düzensizliği, düşünce bozukluğu, depresyon ve anksiyete (kaygı bozukluğu) vardır.

 Orta ve ciddi dereceli kafa travmalarının belirtileri şu şekildedir;

  • Belirtiler genellikle kafaya alınan darbe ile başlayan bilinç kaybı ile başlar. Hastaların ne kadar süre bilinç kaybı yaşayacağı tahmin edilemez. Bazı insanlarda bilinç kaybı dakikalar içinde sonlanırken bazı kişilerde bu süre saatleri hatta günleri bulabilir. İnsanlar kendilerine geldiklerinde ise uyuşuk, bilinci bulanık, tedirgin ya da huzursuz olabilirler.
  • Ayrıca kusabilir, nöbet geçirebilir veya her ikisini birden görülebilir. Vücudun denge ve koordinasyonu bozulabilir. Beynin hasar gören bölgelerine bağlı olarak, düşünme, duyguları kontrol etme, hareket etme, hissetme, konuşma, görme, duyma ve hatırlama yeteneği kalıcı olarak bozulmuş olabilir.
  • Kafanın tabanındaki kemiklerin kırılması ile hastanın burnundan ya da kulaklarından bazen her ikisinden berrak bir sıvı (beyin omurilik sıvısı) gelebilir (rinore).
  • Travma sonrası hasar gören beyin kanar ya da içerde oluşan sıvı ile şişebilir (Serebral ödem ). Bu kanama ve şişme gittikçe beyin üzerindeki baskıyı artırır. Çünkü beyin esneyemeyen kafatası içinde sıkışır. Beyin üzerindeki bu baskı arttıkça belirtilerin de şiddeti artmaktadır. İlk önce kafa içindeki basınç artması ile çok ciddi baş ağrısı, düşünme yetisini kaybetme, zihin bulanıklığı ve kusma görülür. Daha sonra hasta tepkisiz ve göz bebekleri büyümüş halde kalır.
  • İkinci ya da üçüncü gün sonunda genişleyen beyin kafatasının basıncına dayanamayıp beynin şişen kısmındaki zarın altında doğru çıkmaya çalışır yani beyin fıtığı (herniasyon) oluşur. Bu fıtıklaşma beynin alt kısımlarında bulunan hastanın solunum sistemini ya da nabzını kontrol eden bölgelere bası yapması ile hasta ani gelişen ciddi nefes darlığı ve kalp durması yaşayabilir.

Kafa Travması Nedenleri Nelerdir?

Genel olarak yetişkinlerde kafa travmasının en önemli sebebi trafik kazaları (%60) olurken, çocuklarda ise düşmeler ilk sıradadır (%57). Kafa travmaları en çok erkeklerde görülmektedir.

Tanım olarak kafa travmasına neden olmak için kafaya sert bir darbe alınması gereklidir.

Ancak darbenin mutlaka şiddetli olması gerekmez. Birkaç adım attıktan sonra düşmek veya sert bir nesne üzerine düşmek travma oluşması için yeterli nedenlerdir.

  • Direk (penetran yaralanma, açık yara) kafa travması ile oluşan yaralanmalar ateşli silahla yaralanma, şarapnel parçaları ya da delici nesneler ile kafasından girip beyne ulaşan hasarlardır.
  • Künt (kapalı yara) kafa travması ise darbenin direkt yayılımıyla oluşan ve beyinin kafatasındaki şiddetin etkisiyle sallanması sonucu meydana gelen travma şekildir.
  • Düşme: Yataktan ve banyodan düşme, merdivenlerden ya da belli bir yükseklikten düşme özellikle çocuklarda ve yaşlı kişilerde en önemli travma sebepleri arasındadır.
  • Araç kazaları: Kaza yapan araçlar içindeki kişiler özellikle araba, motosiklet ve bisiklet sürücüleri ve yanlarında eşlik eden diğer kişiler çok sıklıkla beyin travması ile karşı karşıya kalırlar.
  • Şiddet: Ateşli silah yaralanmaları, aile içi şiddet, çocuk istismarı ve diğer saldırılar kafa travması yapan nedenler arasındadır. Özellikle sarsılmış bebek sendromunda ise bebeklerin aileler tarafından birkaç saniye güçlü bir şekilde sarsılmaları ile sonuçlanan ciddi, geri dönüşü olmayan hasarlar görülmektedir.
  • Spor travmaları: Futbol ya da boks maçları, beyzbol veya tehlikeli spor aktiviteleri travmatik beyin hasarı ile sonuçlanan kazalar içerebilirler.

Kafa Travması Teşhisi

Fizik Muayene

Doktor hastanın bilinç düzeyine değerlendirmek için fiziksel olarak görünen şu bulguları değerlendirir:

  • Bilinç bozukluğu ve GKS testi değerlendirilir.
  • Patolojik olarak görülen nörolojik bulgulara bakılır. ( koma ya da kişilik değişiklikleri gibi)
  • Olayın oluş sebebini hastadan ya da  olaya tanık olandan dinleyerek travma mekanizmasını anlamaya çalışır.
  • Alkol ya da ilaç alım öyküsü alınır.
  • Cilt altında yer almış hematomlara veya çökme ya da depresyon kırıklarına ait bulguları tespit etmeye çalışılır.
  • Kafa tabanı kırığı varlığında gözlerde ödem ya da burundan gelen şeffaf su bulgusu aranır.

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

Bilgisayarlı tomografi kafa travmasındaki radyolojik görüntülemede altın standarttır.

Uygulanması kolay ve travma vakalarındaki tanımlanması gereken kanama ve kırıkları tespit etmede iyi bir görüntüleme yöntemidir.

Bilgisayarlı tomografi ile görüntülemesi gereken durumlar:

  • Nörolojik bulgular varlığında
  • Çocuk istismarı olgularında
  • Çökme ya da kafa tabanı kırıkları varlığında
  • Frontal (alın kemiği) kemiğindeki şişlik durumlarında
  • Bilinç bozukluğu anında
  • Kusma atakları varlığında
  • Nöbet ya da koma atakları sırasında
  • Düşen kişinin olayı hatırlamadığı anlarda
  • Bebeklerdeki ciddi düşmeler varlığında

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR)

Akut ya da acil kafa travması vakalarında yaygın olarak kullanılmaz. Çünkü MR yapılması BT’den daha uzun sürer. MR akut travma için pratik değildir.

Çünkü akut yaralı bir hastayı MR taraması için MR tarayıcısına taşımak zordur.

Bununla birlikte MR hasta acil durumdan ya da riskli dönemden çıktığında BT ile tespit edilemeyen lezyonları tespit etmede ya da hastanın takibinde kullanılmaktadır.

Beyin Anjiyosu

Akut beyin travması ile zarar görmüş damarlar (vasküler sistem) varlığında kullanılmaktadır.

Özellikle temporal (şakak bölgesi) bölgeden alınan darbelerde, açıklanmayan nörolojik belirtilerde ve özellikle potansiyel karotis (şah damarı) arterlerindeki oluşan hasarlarda anjiyografi kullanılmaktadır.

Kafa Travması Tedavisi

Kafa travması tedavisi travmanın tipine, şiddetine ve belirtilerine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Künt ve direk kafa travması arasında belli noktalarda değişiklik gösteren tedavi metotları vardır.

Künt travma şiddetine göre yani hafif, orta ve ciddi olarak sınıflandırılır ve tedavi bu şekilde yapılır.

Hafif Künt Travma Tedavisi

Kafa travması hafif ve belirtileri silik ise tedavi gerekmemektedir. Darbe alınan yerde ağrı var ise ağrı kesiciler kullanılabilir.

Sadece burada aspirin ya da Non-steroid antienflamatuvar ilaçların (NSAİİ) kullanılması önerilmez. Çünkü bu ilaçlar kanamayı hızlandırarak kanaması olan hastaların durumunu daha da kötüleştirir. Açık olan küçük sıyrıklarla ya da belirgin yaralar doktorlar tarafından dikilebilir.

Hasta bilincini kaybetmediyse veya çok kısa bir süre kaybettiyse ve muayene sonuçları normal ise eve taburcu olabilir.

Hastanın ailesinden ya da çevresinden bir kişi taburcu oluşundan sonraki 24 saat hastanın yanında durup hastayı takip etmelidir.

Eğer hastada şu belirtiler ortaya çıkarsa hasta yakını hastayı tekrar hastaneye getirmelidir:

  • Hastada uyuşukluk ya da dış uyarılara kapalıysa
  • Görme, işitme ve yürüme sorunları var ise
  • Vücudunda kısmı uyuşukluk ya da felç gelişirse
  • Daha da kötüleşen baş ağrısı var ise
  • Kusma
  • Zihinsel bozukluklar (şaşkın ifadeler, insanları tanıyamama veya anormal davranışlar)
  • Nöbet (bazen koma)

Eğer hastalarda uzun süren bilinç kaybı ya da normal olmayan muayene sonuçları varlığında hastalar acil serviste veya hastanede kalmaya devam ederler.

Orta ve Ciddi Künt Travma Tedavisi

Eğer travma kafa dışında başka vücut bölgesinde etkilemişse (araç kazası) ya da kişi bilinç kaybı yaşıyorsa 112 acil servis aranmalı ve ambulans beklenmelidir.

Doktor hastanın havayollarını, nefes alış düzenini ve kanaması olup olmadığını kontrol ederek ilk müdahaleyi yapar. Hasta çok dikkatli hastaneye taşınması gerekir.

Travma hastalarının büyük kısmı bu taşınma sırasında ya da bilinçsizce yapılan ilk müdahaleler nedeniyle sakat kalabilir hatta ölebilirler. Taşınma sırasında hastanın kafası, boynu ve omurgası sabit tutulmalıdır.

Hastaya sert bir boyunluk takılır ve tahta bir düzenek ile vücut sabitlenir ve yastıklarla desteklenerek istenmeyen sarsıntılardan vücut korunur.

Yoğun bakım ya da acil servise alınan hastanın kan basıncı, kandaki oksijen ve karbondioksit miktarı ölçülür. Eğer travma ciddi ise beynin nefes kontrolü ya da nefes sayısının ayarlayan bölgesi hasar görmüş olabilir (solunum merkezi).

Aynı zamanda nefes borusunu (trakea) koruyan refleksler (vücut salgılarını ya da yabancı cisimlerin akciğerlere solunmasını engeller) ortadan kalkabilir. Bu nedenlerden dolayı hastaya endotrakeal tüp (solunum yolunu açık tutar) takılarak hastanın daha iyi nefes almaları sağlanır.

Kafa travması çok şiddetli ise bazen mekanik ventilasyon (yapay solunum) kullanılabilir.

Doktorlar hastanın tansiyonunu düşürmek ve beyinde oluşan ödemi azaltmak için hastalara damar yolu ile birtakım diüretik ilaçlar (idrar söktürücü) ve hipertonik (tuzlu su) sıvı vermektedirler.

Bu tuz solüsyonu bazen idrar sökücü ilaçlardan daha hızlı sonuç verebilmektedir. Bu ilaçlar kandaki oksijen ve karbondioksit düzeylerini kontrol altında tutmak, beyin ödemi ya da beynin şişmesi ile artan kafa içi basıncı azaltmak ve beynin oksijen seviyesini yükseltmek için hastalara verilir.

Verilecek oksijenin miktarını ya da ne kadar hız ve sürede verileceğini vantilatör makinesi ile ayarlanmaktadır. Yastık ile yükseltilecek kafa seviyesi ile kafa içindeki basıncın daha kötü olması önlenebilir.

Kafa içi basıncı ölçmek ve verilen ilaçların bu basınç üzerindeki olumlu etkisini takip etmek için hastaya kateter (dar ve esnek tüp) cerrahi bir yöntemle takılmaktadır. Bu kateter direk beyin boşluklarına (ventriküllere) takılarak ventriküllerdeki beyin omurilik sıvısının seviyesi kontrol edilir.

Eğer sıvı seviyesi çok yüksek ise kateter yardımı ile sıvı boşaltılarak (drenaj) kafa içindeki basınç azaltılır.

Tedavide ağrı kesici ilaçların yanında hastalar bazen çok hareketli olduğundan sakinleştiriciler verilmektedir. Nöbet geçiren hastalara ise antikonvülsan ilaçlar verilmektedir.

İyileşme süreci ise biraz sabır ve dikkat gerektiren bir süreç. Çünkü iyileşme zaman alır. Sadece belirtiler önemli ölçüde azaldığında, doktorunuza danışarak, yavaş yavaş ve kademeli olarak iş veya okul gibi günlük aktivitelerinize dönebilirsiniz.

Bazı belirtiler geri gelirse veya daha aktif hale geldikçe yeni belirtiler alırsanız, bu kendinizi çok zorladığınızın bir işaretidir.

Bu aktiviteleri durdurun ve dinlenmek ve iyileşmek için daha fazla zaman ayırın. Günler geçtikçe, yavaş yavaş daha iyi hissetmek mümkündür.

Kafa Travması Tedavi Edilmezse

Tedavi edilmeyen kafa travması sonrası komplikasyonlar meydana gelir.

Bu komplikasyonlar şunlardır:

  • Enfeksiyon: Kırılan kafa kemikleri beyin dokusu üzerinde çizik benzeri hasar oluşturarak açık yaradan bu bölgeye bakteriler giriş yapabilir.
  • Ciddi bilinç kaybı: Çok ciddi travma sonrası tedavi almayan kişilerde uzun süreli bilinç kaybı ve haftalarca koma hali görülmektedir. Komadan ciddi bilinç bozukluğu ile uyanırlar.
  • Beyin hasarı: Travma ile hasar alan beyinde epilepsi (sara hastalığı) riski artmaktadır. Beyin hasarı ile oluşan fiziksel ya da duyusal kayıplar yaşanabilir. Hastalarda yürüyüş ve koordinasyon bozuklukları yanında çok ciddi baş ağrısı ve yorgunluk gözlemlenir. Konuşma ve anlamada zorluk yaşayabilirler.
  • Beyin üzerindeki hormonları kontrol eden merkezler hasar aldığında hastalarda hipotiroidi gibi metabolik sorunlar ortaya çıkar.
  • Stres ve depresyon: Travma sonrası kişilik bozuklukları ortaya çıkabilir. Mesela hastalar daha fazla güler ya da ağlayabilir. Hastalar etrafına karşı umursamaz bir tavır ya da kolay bir şekilde öfke atakları geçirebilir.

Kafa Travmasına Ne İyi Gelir?

Kafa travması riskini azaltacak bazı koruyucu uygulamalar şunlardır:

  • Motorlu araç ile seyahat ederken emniyet kemeri ve koruyucu kaskınızı takınız.
  • Çocuklar araç içinde seyahat ederken çocuk koltuğunda oturmalıdırlar.
  • Alkol ve uyku yapan ilaçların etkisi altında araç kullanmayınız.
  • Ateş silahları kilitli dolaplarda ya da güvenli bir yerde saklayınız.
  • Evde düşmelere neden olabilecek tehlikeleri ortadan kaldırın. Halıları ve elektrik kablolarını sabitleyin, takılıp düşürecek oyuncak ya da benzeri gereçleri ortadan kaldırınız.
  • Balkon ve pencerelere sağlam korkuluklar yaptırınız.

Kafa travması belirtileri olan her hasta belli bir risk altındadır. Bu hastalara doktor kontrolündeki acil bir müdahale ilerde oluşabilecek kalıcı sakatlık hatta ölümden hastayı kurtarabilir.

Travma sonrası yapılması gerekenler:

  • Ciddi kaza sonrası görülen travmalarda önce kendi güvenliğinizi sonra hastayı güvende tutunuz ve 112 acil servisi arayınız.
  • Kişinin hava yolunu, solunumunu ve dolaşımını kontrol edin. Gerekirse ilk yardım bilginiz var ise kurtarma solunumu yapabilirsiniz
  • Kişinin solunum ve kalp atış hızı normal ise, ancak omurga yaralanması varmış gibi davranın.
  • Hastanın başını omurga ile aynı hizada tutun ve hareketi önleyin.
  • Açık yara var ise temiz bir bezle hafif baskı yaparak kanamayı durdurmaya çalışın. Ama hastanın kafasını kesinlikle hareket ettirmeyin. Eğer ilk bez kanlanırsa üzerine yenisini koyarak bu işleme devam edin.
  • Yarayı kesinlikle su benzeri ürünlerle temizlemeyin ve yara üzerindeki ya da etrafındaki cisimlere almaya çalışmayın.
  • Ve hastayı sabit bir pozisyonda tutarak sağlık uzmanlarını bekleyiniz.

Kafa Travmasına Ne İyi Gelmez?

Özellikle yapılmaması gerekenler:

  • Ciddi ve kanamalı kafa yaraları kesinlikle yıkanmamalıdır
  • Yara etrafındaki var olan herhangi birnesneyi çıkartılmamalıdır
  • Kesinlikle gerekli olmadıkça kişiyi hareket ettirmeyin
  • Şaşkın ya da baygın görünen kişileri sallamayın
  • Ciddi bir kafa travmasından şüpheleniyorsanız kask ya da benzeri koruma amaçlı giyinmiş nesneleri çıkarmayın
  • Kafa travması olan bir çocuğu yerden ya da düştüğü zeminden kaldırmayın.
  • Ciddi bir kafa travmasından sonra 48 saat içinde alkol tüketmeyin.
  • Kaza sonucunda oluşan kafa travması anında yapılacak her türlü profesyonel olmayan müdahale hastanın sakat kalmasına ya da ölmesine neden olacağı unutulmamalıdır
  • Emniyet kemeri ya da kask takmadan yapılacak motorlu araç seyahatleri yapmayın.
  • Futbol ya da boks gibi insanlarla yakın temas halindeki spor faaliyetlerinde koruyucu ekipman olmadan bulunmayın.
  • Ateşli silahları çocuklardan ya da psikolojisi bozuk kişilerden uzak tutmamak
  • Kesici ya da delici aletler ile yapılan şakalar
  • Baş dönmesi atakları (vertigo) olan kişilerin tedavi alamaması
  • Alkol ya da uyuşukluk yapan ilaçların etkisi ile araç kullanma
  • Renk körlüğü olan insanların tedavilerini aksatmaları

Kafa Travması İlaçları

Hafif kafa travmalarında genelde belirtiler görülmemektedir. Lakin bazen lokal, travma oluşan tarafta ağrı olabilir.

Bu ağrı kesiciler (analjezikler) kullanılabilir:

  • Asetaminofen (Parasetamol): Hafif kafa travmasında oluşacak ağrı için kullanılan bir ilaçtır.
  • Diüretik ilaçlar (idrar söktürücü): Mannitol gibi ilaçlar dokularda biriken sıvıyı azaltır ve idrara çıkma sıklığını artırarak fazla sıvıyı vücuttan uzaklaştırır. Diüretikler, kafa travması hastalarına damar yolu ile verilerek kafa içi basıncı düşürerek beyne olan baskıyı azaltır.
  • Antikonvülsan ilaçlar: Orta ya da ciddi travmatik beyin hasarı olan kişilerde özellikle travmadan sonraki ilk hafta nöbet geçirme riski artmıştır. Antikonvülsan ilaçlar özellikle ilk hafta herhangi bir nöbet atağı riskini yaşamamak adına hastalara verilir. Daha sonraki haftalarda eğer nöbet geçirmeler başlar ise hastaya tekrar verilir.
  • Magnezyum sülfat: Kafa travmasından sonraki ilk 8 saat içinde verilen magnezyum sülfat oluşacak nöbet ataklarından korurken aynı zamanda nörolojik bozuklukların oluşmasını engeller.
  • Kalsiyum kanal blokerleri: Hastalarda ani kan basıncı ile  gelişen hipertansif ensefalopati serebral ödem ile karakterizedir. Bu durumlarda hastaya verilecek nitroprussid kan basıncını düşürmesi ile yüksek kan basıncı altındaki beyne giden damarlarda oluşan spazmı azaltmaktadır.

Kafa Travması Ameliyatı

Kafa travması sonrası beyin dokusu daha fazla zarar gelmesini engellemek adına acil ameliyat yapılması gerekebilir.

Örnek olarak yapılacak ameliyat biçimleri şunlardır:

  • Çökme ya da depresyon kırıkları varlığında cerrahi düzeltme şu durumlarda yapılır.
  • Kırıklar frontal (alın) kemiğine kadar uzamışsa
  • Bakteriyel enfeksiyona yatkın açık yara varlığında
  • Ciddi kozmetik sorunlarda

Burada kafatası kırıklarını onarmak veya beyin ve çevresinde olan kafatası kemik parçaları ya da diğer cisimleri çıkartmak ameliyatın genel şekildir.

Hemorajik kontüzyon (kanama) varlığında cerrahi müdahale durumları:

  • Kafa içi basınç fazla artması ile meydana gelen nörolojik belirtiler var ise
  • Kontüzyon (ezilen ya da çürük) alan 50 cm3'ten fazla ise
  • Glasgow koma skalası puanı 6-8 arasında olan ve kontüzyon alanı 20 cm3'ten büyük ise cerrahi müdahalede bulunulur.

Kanayan damar cerrahlar tarafından bulunur ve çeşitler işlemler sonrasında kanama durdurulur. Daha sonra açık ya da zedelenmiş kafa derisi dikilerek kapatılır.

Epidural hematom varlığında cerrahi koşullar ise:

  • Hematom hacmi 30 cm3'ten büyük ise
  • Bölgesel nörolojik belirtiler varlığında
  • Glasgow koma skalası puanı 8’den düşük olması durumunda
  • Hematom kalınlığı 15 mm’den fazla ise

Hematom boşaltılması işlemi kraniotomi denen cerrahi bir yöntemle önce kafatasından bir kemik parçası çıkartılması ile başlanır.

Boşaltma işleminden sonra açılan bölge kapatılıp müdahale sonlanır.

Gebelikte Kafa Travması

Hamilelik sırasında hafif kafa travması bile anne ve fetal (bebek) hayatı tehdit edebilir. En sık sebebi trafik kazalarıdır ve bu kazalarda kafadan alınan darbenin yanında karın bölgesinden de darbe alınabilmektedir.

Kafa travması ya da o anda oluşacak karında ki hasar ile meydana gelecek hemorajik şok (aşırı kanama) gebelikte travmaya bağlı en sık ölüm nedenidir.

Böyle hastalarda yoğun bakım hekimi, beyin cerrahı, kadın doğum uzmanı ve anestezi uzmanı arasındaki karar doğrultusunda tedavi seçenekleri tartışılır.

Nöroşirürji tedavi yöntemleri ve bazı acil müdahale endikasyonlarındaki farklılıklar dışında gebelere genel kafa travması tedavisi uygulanır.

Bebeklerde Kafa Travması

Bebeklerde kafa travması ile gelişen beyin hasarları hem hafif hem de çok ciddi sonuçları olabilen ciddi bir durumdur. Özellikle serebral palsi olarak bilinen bebeğin duruşunu, koordinasyonunu, kas hareketlerini etkileyen fiziksel engellilik kafa travması sonrası oluşabilir.

Nörolojik bozukluklar, nöbetler ya da gelişim bozukluğu diğer travma sonrası görünen belirtilerdir.

Beyin hasarı doğum sırasında asfiksi (oksijen yetmezliği) ya da fiziksel travma ile ortaya çıkabilmektedir. Özellikle bebeğin kafası doğum kanalına sıkılabilir ya da bebeğin kafasına forseps adlı alet ile uygulanan şiddetli baskı ile travma yaşanabilir.

Özellikle sarsılmış bebek sendromu ailelerin bebekleri şiddetli sarsması sonucu oluşan ve çocuk istismarı kategorisinde değerlendirilen bir durumdur. Sallanmanın şiddeti ile beyin hücreleri hasarlanır ve oksijeni kullanma kapasiteleri düşer.

Bu çocuklarda zeka geriliği, gelişme geriliği ya da beyin felci gibi uzun süreli ya da kalıcı etkiler kalabilir. Tedavi için erken tanı çok önemlidir. Medikal tedavinin yanında beyin kanamasına ya da kafa kemikleri hasarlarına karşı ameliyat tercihi kullanılabilir.

Çocuklarda Kafa Travması

Çocuklarda mortalite (ölüm oranı) ve morbidite (hastaların hayatta kalma oranı) sebepleri arasında üçüncü sırada kafa travmaları yer alırken çocukluk döneminde gelişen kanserlerden kaynaklı ölümlerden 15 kat daha fazla mortaliteye sebep olmaktadır.

Erkek çocuklarda daha sık görülmektedir. Çocuklarda görülen kafa travmasının en sık nedeni düşmedir. Daha sonra bisiklet yaralanmaları, araç kazaları, spor yaralanmaları ve çocuk istismarı gelmektedir.

Travma sonrası ciddi belirtiler:

  • Bilinç kaybı (kısa süre dahi)
  • Geçmeyen ağlama atakları
  • Baş ve boyun ağrısı (konuşamayan çocuklarda daha fazla bir telaş vardır)
  • Birden fazla kusma atağı
  • Konuşma ve yürümede güçlük

Eğer bu belirtiler var ise en yakın sağlık kurumunu aramalısınız.

Beyin Travması için Hangi Doktora Gidilir?

Eğer travma sonrası ciddi bir baş ağrısı yanında şu belirtiler var ise:

  • Baş dönmesi ve fiziksel dengesizlik
  • Bulantı ve kusma
  • Bilinç kaybı ve hafıza problemleri (olay öncesi ve sonrasını hatırlamama)
  • Işığa ve sese dayanamama
  • Uyku bozukluğu

Bu kişiler kısa süre içerisinde bir tam teşekküllü sağlık merkezine ulaştırılmalı ve bir Nöroloji uzmanı tarafından görünene kadar hastanın pozisyonu korunmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
7
0
Makeleyi Paylaşın

Kafa travması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Bebeklerde Kafa Travması Kaç Saatte Belli Olur?

Kafa travması belirtileri oluşan travmanın etkisi ile hemen ortaya çıkabilir. Özellikle bebeklerde bu belirtiler erken görünse dahi aileler bunu geç anlayabilirler. Travmadan sonra bebeğiniz derinden soluyor, huzursuz, birden fazla kusuyor veya emme fonksiyonlarında isteksizlik var ise derhal bir sağlık kurumuna başvurunuz, Bazı durumlarda bu süre saatleri hatta günleri bulabilir. Makalemizde bulunan belirtilere sahipseniz bir doktor ya da hastane iletişime geçmelisiniz. Kafa travmaları çok ciddiye alınmalıdır.

Dr. Erhan İncel

Kafa Travmasında Kaç Saat Uyumamak Gerekir?

Belirtileri çok ciddi olan kişiler en hızlı bir şekilde hastaneye yetiştirilmeli gerekmektedir. Evde bu ciddi travma belirtilerini geçiştirme en büyük yanlışlardan birisidir. Hafif travma sonucu belirtileri olmayan, zihinsel ve davranışsal bozukluğu görülmeyen kişiler uyuyabilirler ama ilk 24 saat dikkati bir şekilde izlemelidir

Dr. Erhan İncel

Beyin Travması Ne Kadar Sürer?

Beyin travması kafaya alınan darbenin şiddetine, süresine ve kafa travmasının tipine göre değişmektedir. Hafif kafa travması sonuçu oluşan beyin travması saniyeler içinde sonlanabilir. Bazen şiddetli bir kafa travması sonuçu ile oluşan beyin travması günler hatta aylar sürebilir.

Dr. Erhan İncel