Still Hastalığı

Still hastalığı, eklemlerde şişlik ve döküntülere neden olan romatizmal bir hastalık olup, medikal yöntemler ile tedavi edilmektedir.

Still Hastalığı Nedir?

Still hastalığı nedeni henüz bilinmeyen ani başlayan romatizmal bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Still hastalığı her yaş grubunda görülmesine rağmen %75’i 16-35 yaş arasında görülmektedir.

Bu hastalık kişinin ateşinin yükselmesine neden olmaktadır. Genellikle hastanın ateşi çıkmıştır. Bu durum için hastaneye gittiğinde bir neden bulunamaz.

Çünkü sıklıkla bakteri ve virüs gibi enfeksiyon yapan mikroplar ateş oluşturmaktadır. Çok araştırılır ve sonucunda still hastalığı olduğu teşhis edilir. Yani nedeni bilinmeyen ateşin en sık nedenlerinden biridir.

Eklemlerde şişlik ve döküntülerle karakterize romatizmal bir hastalıktır. Hastanın savunma ile ilgili hücreleri çok yoğun olarak aktifleşir ve birbirlerini çağırırlar.

Hastalık ilerledikçe şikayetler artar ve artık hasta eklemlerini hareket ettiremez. Hastalığın şiddetine göre tedaviye başlanır ancak hastalık ilerledikçe tedaviye yanıtta o oranda azalır.

Still Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Erişkin Still hastalığında patognomik (hastalığa özel) belirtiler bulunmamaktadır. Yani hastanın şikayetleri başka hastalıklarda da görülebilecek özel olmayan şikayetlerdir. Bu yüzden birçok hastalık ile karışabilmektedir. Bu belirtiler incelenecek olursa;

  • Ateş, still hastalığının büyük çoğunluğunda görülen bir şikayettir. Kişinin üşüme- titreme atakları olur. Bu ateş sadece bir iki gün değil 8 aya kadar süren belirli aralıklarla yükselebilen tarzdadır. Bu ataklar en az 1 hafta veya daha uzun süreli de olabilir. Ayrıca görülen ateşin bir özelliği de oluştuğunda günde bir veya iki defa 39 derece üzerine çıkıp tekrar aynı gün içerisinde düşmesidir. Bu ateş özelliği sadece still hastalığına özel olmasa da akıllara still hastalığını getirebilmektedir.
  • Still hastalığında ateş olduğu zaman beraberinde pembe veya somon renkli döküntüler oluşabilmektedir. Genellikle bu döküntüler kol ve bacakların gövdeye yakın yerlerinde daha az bir kısmı da boyun ve yüz bölgesinde oluşmaktadır. Bu oluşan döküntüler kişide kaşıntı oluşturmaz fakat nadiren kaşıntılı olabilmektedir. Eğer cilt dışardan çizildiyse veya sıcak su ile teması olduysa yine bu döküntüler oluşabilmektedir. Bu döküntüler damarlarda oluşan iltihaplar sonucunda da oluşabilmektedir. Bu yüzden vaskülit denilen damarlarda iltihabın oluşmasına neden olan hastalıklarla karışabilmektedir. Bunun ayrımını yapabilmek için parça alıp incelemek gerekebilmektedir.
  • Still hastalığı eklemlerde iltihap ve ağrı oluşturabilmektedir. Still hastalığı olan herkeste görülmek zorunda olan bir belirti değildir fakat çoğunda görülmektedir. Bu eklemlerde görülen iltihap tek eklemde olabildiği gibi birçok eklemde de aynı anda görülebilmektedir. Genellikle hastalarda birçok eklemi aynı anda tutmaktadır ve kişi sabah uyandığında bir saate yakın tutukluk yaşar. Yani eklemlerini hareket ettiremez. Zaman geçtikçe, hareket ettirdikçe tutukluk çözülmeye başlar. Bu tutulmanın en önemli özelliği dinlenmeyle geçmemesidir. Hareketle bu tutukluk düzelir. Eğer eklemlerinizde ağrı oluyor fakat bu durum dinlenme ile geçiyorsa bu hastalıkla karakterize değildir. Her türlü büyüklükteki eklemler tutulabilmektedir. Eklem tutulumu simetriktir yani sağ kol ekleminiz tutulduysa sol kol ekleminiz de tutulur. Tek taraflı değildir. Ayrıcı bugün bir ekleminiz tutulduysa yarın farklı bir ekleminiz tutulmaz. Hep aynı eklem tutulur yani buna gezici tarzda değil denir. Bazı özelliği romatizma hastalığına benzemekte fakat burda el ve ayak parmak eklemleri zarar görmemiştir. Ancak el ve ayak bileği tutulumları olabilmektedir. Bu bölgelerde oluşan iltihap eklem bölgesinde yıkım yapmadan daralma oluşturabilmektedir. Bunun berberinde kas ağrısı görülse de kaslarda enfeksiyon oluşturması nadirdir.
  • Eklemlerde şişliklere neden olabilmektedir.
  • Still hastalığı akciğeri de etkileyebilmektedir. Akciğerde sıvı birikimi ve hava keseciklerinin tutulumuna neden olabilmektedir. Ancak genellikle ciddi problemler oluşturmaz. Nadiren hastada solunum sıkıntısı oluşturabilmektedir.
  • Still hastalığı ağız ve burun boşluğunun arkasında yer alan bölümün enfeksiyonuna neden olabilmektedir. Kişide boğaz ağrısı şikayetine neden olur.
  • Kalbin en dışında bulunan zarın iltihaplanmasına da neden olabilmektedir. Nadiren bu durum kalbi sıkıştırmasına neden olur. Ayrıca still hastalığı yine nadiren kalbin kas dokusu ve en iç zarında iltihap oluşturabilmektedir.
  • Boyun ve çene altında bulunan vücuttaki mikropları etkisiz hale getirmeye çalışan lenf bezleri de tutulabilmektedir. Buna bağlı lenf bezlerinde büyüme ve şişlik oluşturabilmektedir.
  • Bazı hastalarda dalak büyümesine neden olabildiği için kişi de karın ağrısına neden olabilmektedir.
  • Nadiren göz tutulumuna neden olabilmektedir. Gözün iç kısmında bulunan üveanın iltihaplanmasına neden olabilmektedir. Kişide görme bulanıklığı ve görme kaybı oluşabilmektedir.

Still Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Yetişkin Still hastalığının nedenleri henüz tam olarak aydınlatılabilmiş değildir. Ancak hem çevrenin hem de genetik bazı faktörlerin still hastalığının oluşuma neden olabildiği düşünülmektedir.

Genetik faktörlere bakıldığında ailede ki varlığı çok önemli olmamaktadır. Yani ailesel yatkınlık olduğu düşünülmemektedir. Ancak HLA alelleri dediğimiz genetik faktörle ilgili olduğu düşünülmektedir.

Çevresel faktörlere bakıldığında bazı enfeksiyonların neden olduğu düşünülmektedir.

Kızamık, kabakulak, hepatit A- B- C, HIV gibi virüslere bağlı enfeksiyonlara neden olabildiği gibi mikoplazma ve campylobacter gibi bakterial enfeksiyonlarında still hastalığına neden olabildiği düşünülmektedir.

Still Hastalığı Teşhisi

Still hastalığının kendine özel bir belirtisi ve laboratuvar bulgusu olmadığı için teşhisinde diğer hastalıkların varlığının olmadığı ispat edilerek yapılır.

Çünkü ateş, döküntü, eklem şişliği birçok romatizmal hastalıklarda ve enfeksiyon hastalıklarında görülebilmektedir. Kanda bakılan ferritin değerinin 3000ng/ml’den yüksek olması tanıyı desteklemektedir.

Ayrıca kanda sedimentasyon hız artışı ve CRP yüksekliği önemli olmaktadır.

Ayrıca still hastalığında kullanılan teşhise yardımcı olan kriterlerin bulunduğu bir tablo bulunmaktadır. Bazı majör (ana) ve minör (daha az önemli) belirtilerle oluşturulan teşhis tablosuna bakılarak tanı konulabilmektedir.

Still hastalığının tanısı için 2’si majör olmak üzere toplam kriterlerden 5’i hastada pozitif olmalıdır.

Majör Kriterler

  1. Ateş 39 derece veya üzeri/ Süresinin 1 hafta veya üzerinde sürmesi
  2. Eklem ağrısının 2 hafta veya daha uzun süre olması
  3. Ateş ile birlikte cilt döküntülerinin olması
  4. Cilt döküntülerinin kaşıntısız, pembe- somon renkli olması
  5. Kanda bulunan beyaz kan hücrelerinin 10000 mm3, beyaz kan hücrelerinden biri olan nötrofilin %80 veya daha fazla olması

Minör Kriterler

  1. Farenjit veya kişinin boğazında ağrı olması
  2. Lenf nodlarının tutması, dalağın büyümesi
  3. Karaciğer enzim seviyelerinin normal olmaması
  4. Kanda bakılan RF veya ANA negatifliği

Still Hastalığı Tedavisi

Hastalığın şiddeti tedavide kullanılacak ilaçların karar verilmesinde son derece önemlidir. Still hastalığının tedavisinde ameliyat seçenekleri bulunmamaktadır.

Bu hastalığın tedavisinde amaç iltihapların ortadan kaldırılmasıdır.

Steroid olmayan iltihap önleyici ilaçlar ateş, cilt döküntüleri ve eklem ağrıları olan kişilerde öncelikli olarak kullanılmaktadır.

Fakat sıklıkla bu tedavinin yeterli geldiği hastalar çok azdır. Bu yüzden kortizon ilaçlarına sıklıkla başlanır. Eğer bu da yetersiz gelirse daha farklı ilaç tedavileri uygulanabilmektedir.

Still Hastalığı Tedavi Edilmezse

Still hastalığı ölümlere yol açabilen çok ciddi bir hastalık değildir. Fakat nadir de olsa ölümlere neden olabilmiştir.

Still hastalığı tedavi edilmezse iltihap uzun süre vücutta var olur, dokulara zarar vermeye başlar.

Eğer hastalık kontrol altına alınırsa ilaçlar azaltılıp kesilebilir. Hastalığın seyri ilacın düzenli kullanımıyla ilgilidir.

Bu hastalığın neden olduğu hemofagositik sendrom isimli iltihap hücrelerinin aşırı üretildiği durum oluşursa eğer acil tedavi başlamak gerekmektedir.

Bu yüzden hastalığınızın tedavisini olup hekim kontrolünde olmanız önemlidir.

Still Hastalığına Ne İyi Gelir?

  • Still hastalığında ilaçları düzenli kullanmak öncelikle en önemlisidir. İlaçları düzenli kullanmak hastalığın gidişatını önemli bir şekilde etkilemektedir.
  • Gücünüzü arttırmak için haftalık balık tüketmeniz önemlidir. Eğer yeterli miktarda balık tüketmiyorsanız sizi takip eden doktorunuzun tavsiye ettiği Omega- 3 haplarını kullanabilirsiniz.
  • Hekiminizle yaşınıza ve belirtilerinize uygun egzersizler ile tedavinizi desteklemeniz önemlidir.

Still Hastalığı İlaçları

Still hastalığının tedavisi ilaçlarla yapılmaktadır. Hastalık kontrol altına alındığında kontrollü olarak ilaç azaltılarak bırakılır. Yalnız tekrar edebilme ihtimali vardır.

  • Non-steroid antiinflamatuvar ilaçlardan olan indometazin kullanılmaktadır. Ateş, döküntü ve eklem ağrıları hafif olan hastalarda öncelikli olarak kullanılmaktadır. Mide kanaması olan kişiler bu ilacı kullanmamalıdır. Bulantı- kusma, karın ağrısı ve baş ağrısı gibi yan etkileri olabilmektedir. Bu ilacın yerine yüksek doz salisilatlarda kullanılabilmektedir ama yan etkilerinden dolayı kullanımı sınırlıdır.
  • Eğer hastalarda organ tutulumu varsa damardan metilprednizolon verilip yanıt alındıktan sonra ağızdan alınan hap şeklinde kullanımına geçilebilmektedir.
  • Düşük doz metotreksat kullanılabilmektedir. Bu ilaç gebelerde ve emziren kadınlarda kesinlikle kullanılmaması gereken bir ilaçtır. Mide ve bağırsak sistemi ile ilgili yan etkiler oluşturabilmektedir.
  • Hidroksiklorokin, Sülfasalazin, Azathioprin ve Siklosporin ilaçları tek başına veya metotreksat ile birlikte kullanılabilmektedir. Sülfasalazin kullananlarda düzenli kan testleri yapmak gerekmektedir. Hidroksiklorokin kullanımında gözlerde yan etkileri ciddi derecede olmaktadır. Çünkü ilaç gözde birikir ve ilaç bırakılmasına rağmen birikimi hala devam ediyor olabilir.
  • Son dönemlerde bu hastalık da biyolojik ajanlarda kullanılmaya başlanmıştır. Etanercept, infliximab, anakinra, tocilizumab kullanılmaktadır. Bu ilaçlar iltihap oluşumuna neden olan hücrelerin etkisiz hale getirilmesinde kullanılmaktadır. Bu ilaçlar tedaviye dirençli hastalarda tercih edilmektedir. Etanercept; enjeksiyon yapılan bölgede kanama ve şişme gibi reaksiyonların oluşumuna neden olabilmektedir. Kişide ateş, alerjik döküntüler, kaşıntı gibi yan etkiler oluşturabilmektedir. İnfliximab; uçuk, baş ağrısı, hasta hissetme ve karın ağrısı gibi yan etkiler oluşturabilmektedir. Anakinra kullanımına bağlı olarak yine hastanın enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, şişlik ve morarma görülebilmektedir.

Gebelerde Still Hastalığı

Still hastalığında görülen belirtiler enfeksiyon varlığında da görülebildiği için tanı ve tedavisinde geç kalınabilmektedir.

Gebede ateş, döküntü, boğaz ağrısı, dalak büyümesi gibi gebe olmayan bireylerde de görülebilen şikayetler olabilmektedir.

Bebeğin organlarının yapımı sırasında annede oluşan ateş bebek için teratojen (zararlı) olmaktadır. Yapılan araştırmalarda gebelerde still hastalığı plasentanın (eş) rahim duvarından kaymasına neden olabilmektedir. Hastaya kortizon tedavisi yapılır.

Şikayetlerin gerilemesiyle sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmektedir. Ayrıca still hastalığı olan bir kişi gebelik süresinde nüks yani tekrarlayabilmekte veya hastalığı alevlenebilmektedir.

Çocuklarda Still Hastalığı

Çocuklarda görülen Jüvenil romatoid artrit isimli (çocuklarda görülen romatizmal bir hastalık) hastalığın birçok alt tipi bulunmaktadır.

Bütün vücudu etkileyen bir çeşidi olan Sistemik Jüvenil Romatoid Artrit hastalığı nadir olarak görülmektedir.

Çocuklarda görülen bu çeşit hastalık yetişkinlerde görülen still hastalığı ile aynıdır.

Çocuklarda 16 yaşından önce görülmeye başlayan ateş, cilt döküntüsü, eklemlerde şişlik ve ağrı gibi belirtilerle ortaya çıkan bu hastalığa jüvenil romatoid artrit denilmekte iken erişkinlerde bu şikayetler görülüyorsa Still Hastalığı denir.

Still hastalığında görülen belirtilerin aynısı görüldüğü gibi tanı ve tedavisi de aynı olmaktadır. Tedavi de NSAİİ ve kortizon gibi ilaçlar kullanılır.

Still Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir?

Still hastalığı en sık ateş ile kendini gösterebilmektedir. Ateşi çıkan kişi öncelikle Acil Servis uzmanına görünür.

Ateş en sık enfeksiyonlara bağlı çıktığı için burada enfeksiyon odağı bulunmaya çalışılır.

Araştırmalar ve muayene sonucu eğer bir enfeksiyon odağı bulunamadıysa başka nedenler düşünülmeye başlar.

Kişinin beraberinde döküntü yaşaması, eklemlerinde şişlik olması ve hastanın ateşi gün içinde çıkıp tekrar eski seviyelerine inme halindeyse akla still hastalığı gelir.

Bu hastalığın teşhis ve tedavisi için Romatoloji Hastalıkları Uzmanına görünmek gerekmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
6
0
Makeleyi Paylaşın

Still hastalığı ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Still Hastalığı Ateş Oluşturur Mu?

Still hastalığının en belirgin belirtisi ateştir. Kişi de ateş gün içerisinde 39 derece olur ve sonra normal seviyelere iner. Tedavi edilmemişse hastalık hala 2 aya kadar ateş devam edebilmektedir.

Int. Dr. Betül Türkbay

Still Hastalığına Özel Bulgular Var Mı?

Still hastalığının kendine özgü belirti ve bulguları yoktur. Ateş, döküntü ve eklem ağrısı gibi her hastlıkta görülebilecek şikayetler oluşturmaktadır. Still hastalığının teşhisi diğer hastalıkların olmadığı ispat edilerek yapılır. 

Int. Dr. Betül Türkbay

Still Hastalığı Ölümcül Müdür?

Still hastalığı ile ölen insan sayısı çok nadirdir. Eğer iltihap çok ilerlediyse kişinin akciğerlerini tutarak solunum sıkıntılarına, kalbi tutarak atmasını engellemeye neden olabilmektedir. Ama bu durumlara oldukça nadir olarak olarak rastlanmaktadır. 

Int. Dr. Betül Türkbay

Still Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?

Still hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Kişiden kişiye damlacık veya temas gibi yollarla bulaşmaz. Still hastalığı genetik olarak veya enfeksiyon sonrası kişilerde oluşabilen romatizmal bir hastalıktır. 

Int. Dr. Betül Türkbay