Şizoid Kişilik Bozukluğu

Kişinin içe dönük ve asosyal bir yapıya bürünmesini sağlayan Şizoid Kişilik Bozukluğu, psikiyatrik bir hastalıktır ve tedavisinde ilk tercih psikoterapidir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Nedir?

Kişilik, bizi anlatır ve toplumdaki diğer her insandan bizi ayırır. Bize has olandır. Kişilik yani personality, Latince “persona” dan türer. Peki bu kişiliğin bozulması ne anlama gelir?

Kişilik bozukluğu; uyumsuz olan demektir. Adaptasyonda yetersizlik yaşar. Kişiliği bozulanda içsel bir huzursuzluk oluşur. Kişilik bozukluklarının tümü kişinin işlevselliğinde bozulmaya sebep olur. Kişi ve toplum arası, kişi ve iç dünyası arasında dengesizlikler oluşmaya başlar. 

DSM (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) yani Ruhsal Hastalıkların Tanısal ve İstatiksel El Kitabında kişilik bozuklukları 10 tanedir ve üç ana başlığa ayrılır. Bunlar;

DSM-5’e göre kişilik bozukluğu” bireyin ait olduğu çevre ve kültürün beklentilerinden sapan, süreklilik ve katılık arz eden içsel yaşantı ve davranış örüntüsü” şeklinde ifade edilir.

Şizoid kişilik bozukluğunda, genel özellik olarak bu bozukluğa sahip kişi oldukça içe dönük bir yapı sergiler. Asosyal bir yapıya sahiptir ve başkalarıyla ilişki kurmaktan hiç hoşlanmaz. Kişinin diğer insanlara kayıtsız kaldığı bir psikiyatrik sorundur. Bu rahatsızlıktan muzdarip bir kişi sosyal yaşamda izolasyonu tercih eder.

Şizoid kişilik bozukluğu, eksantrik kişilik bozuklukları (küme A kişilik bozuklukları olarak da bilinir) olarak bilinen bir grup bozukluğa aittir. Etkilenen bireyler, genel nüfus tarafından normal kabul edilmeyen tuhaf bir şekilde davranırlar. 

“Şizoid” terimi “şizofreni benzeri” anlamına gelir. Şizoid kişilik bozukluğu şizofreni ile benzerdir, ancak semptomlar hastanın şizofren olarak adlandırılması için yeterince şiddetli değildir.

Ek olarak, bu hastalar şizofreni karakteristiği olan halusinojenik eğilimler, sanrılar ya da gerçekliğin tamamen kopması gibi durumları göstermezler.

Şizoid kişilik bozukluğu, şizofreni gibi şiddetli semptomlara sahip olmadığından bu vakalar oldukça nadir olarak bildirilir ve bu sebeple tedavileri de oldukça nadirdir. 

Şizoid kişilik bozukluğu şu anda benzer kişilik bozukluklarından ayrı olarak düşünülse de bazı araştırmacılar bunu ayrı bir bozukluk olarak sınıflandırmak için yeterli bilimsel kanıt olmadığını düşünmektedir.

Şizoid kişilik bozukluğu hastaları bir problemleri olduğunu kabul etmezler. Bu bireyler genellikle kendi başlarına tıbbi yardım almazlarsa bu durum çok az bildirilmiş olabilir. Şizoid kişilik bozukluğunun şizofreni kadar yıkıcı olmadığı gerçeği, diğer insanların da bir tanıdıkla karşılaşmasını zorlaştırmaktadır.

Bu vakaların eksik beyan edilmesi, bu bozukluğun insidansına dair tahminde bulunmayı zorlaştırır. Genel olarak popülasyonda görünme oranı %7.5-8 kadardır ve erkeklerde kadınlardan 2 kat daha fazla olduğu görülmektedir.

Bozukluğun genellikle erken erişkinlik döneminde başladığı görülür. Etkilenen bireylerin şizofreni akrabaları olması muhtemeldir. Bu sebeple şizoid kişilik bozukluğunun insidansının genel popülasyondaki şizofreni insidansına benzer olduğu söylenebilir. Bununla birlikte bunlar şu anda henüz netlik kazanmamış spekülasyonlardır.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Bu kişiler erken erişkinlik döneminde, kişiliğin oturmaya başladığı dönemlerde fark edilirler. Kişide belirgin belirtiler vardır. 

Bunlar;

  • Toplumdan uzaklaşma isteği: bu kişiler tek başlarına olmaktan mutluluk duydukları kadar kimse ile mutlu hissetmezler. Onlar için bireysellik toplumsallıktan çok daha üstündür. Yaşamlarını tek başlarına bir odada idame ettirebilecek kadar dış çevreye karşı kayıtsızdırlar.
  • Yakın arkadaşlık kurmazlar. Bu kişilerin tek yakın arkadaşları 1.dereceden akrabalarıdır. Bunlar dışında diğer insanları çevrelerine almazlar. Toplumsal ilişkilerden hiç hoşlanmazlar. İnsanlardan oldukça uzaktırlar. Sosyal ilişkilere karşı çok ilgisizdirler. 
  • Yalnızlıktan çok zevk alırlar. Onlar için yalnızlık bir sorun değildir ve başkalarıyla aktivite yapmaktansa kendi kendileri ile olmayı daha çok arzularlar.
  • Aile ilişkileri bile oldukça kötüdür. Sadece 1.dereceden akrabalara karşı yakınlık hissederler.
  • Bu kişiler oldukça soğuk bir yapıdadırlar ve genellikle donuk ifadelere sahiptirler. Konuşurken çok az jest ve mimik kullanırlar. Tuhaf bir görünüme sahiptirler
  • Duyguları ve hisleri oldukça künttür. Nadiren güçlü duygular hissederler. Genellikle duyguları çok stabildir ve inişler çıkışlar göstermezler. Duygusal ifadelerden hiç hoşlanmazlar ve duygusallığı tercih etmezler. 
  • Yakın ilişkiyi asla tercih etmezler. Hayatlarındaki her şeyi yakınlaşmaya gerek olmayacak biçimde kurarlar. Meslek seçimlerinde bile bu oldukça önemli bir yer teşkil eder. Tek başların kalabilecekleri ve toplumla iç içe olmayı gerektirmeyecek seçeneklere yönelirler. Bu yüzden genellikle bilgisayar programcılığı veya yazılımcılık gibi işlerle ilgilenirler.
  • En kötü olaylara bile oldukça sakin tepki verirler. Duygu geçişleri pek yaşamazlar. Onları oldukça öfkeli veya oldukça neşeli görmek çok nadirdir. Yaşadıkları veya tanıklık ettikleri herhangi kötü/iyi olaya çok sakin bir şekilde tepki koyarlar.
  • Hayatla ilgili amaçları yoktur. Plansız yaşarlar fakat hayal güçleri zengindir ve hayal güçlerini toplumdan kaçmada bir araç olarak görürler. Şizoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerin mistik yönleri kuvvetli olabilir. 
  • Cinsellikten hoşlanmazlar. Genel olarak cinsellikte duygusallık hissetmezler ve duygusallık aramazlar. Temasları duygusallık içermez. Kısa süreli tatmin olma için cinsellik yaşarlar ve kısa sürer. Bu sebeple evlenmeye karşı oldukça isteksizdirler. 
  • İkili ilişkilerinde oldukça duyarsızdırlar. Karşıdaki kişi tarafından her zaman duyarsızlıkla itham edilirler ve empati yetenekleri de oldukça zayıftır. Bu sebeple ikili ilişkilerinde hemen her zaman sorun yaşarlar. 
  • Çok nadir olarak öfke veya neşe gibi uç hisleri hissederler.
  • Yakın ilişki kurmazlar ama eksikliğini hissederler. Her ne kadar ilişki kurma istekleri hiç olmasa da bilinçdışı bir biçimde bu yalnızlığı hissederler ama durumu tanımlayamazlar. Bu sebeple depresyon hissi yaşarlar ve genel olarak bu depresyon ile psikoterapi için başvururlar. İşte bu kişiler, bu depresif dönem sebepli başvurma sonucu şizoid kişilik bozukluğu tanısı alabilirler.
  • Etkilenen bireyler, psikolojik ve sosyal işlevselliğin 6 alanında eksiklik gösterir; öz kavram, kişiler arası ilişkiler, sosyal uyum, aşk ve cinsellik, bilişsel tarz, etik- standart ve idealler.
  • Şizoidler, yaşam koşullarına ve önemli yaşamsal olaylara pasif reaksiyonları nedeniyle yaşam boyunca sürükleniyorlar gibi hissederler.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Nedenleri

Şizoid kişilik bozukluğunun kesin nedeni ve fizyopatolojisi tam olarak bilinememektedir. Fakat bu konuda bazı teoriler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri kişilik gelişiminin esasını oluşturan bebeklik ve çocukluk dönemindeki ilgi eksikliği ve bireyin genetik yapısıdır.

Şizoid kişilik bozukluğu, genellikle genç erişkinlik döneminde açığa çıkar ama alt zeminini bebeklik ve çocukluk döneminde anne ve babadan birisinin yahut her ikisinin de ilgisizliği oluşturur. 

Çocuklukta yakın ilişkisiz anne ve baba, kişiliği etkileyen en önemli süreç olan bu evreyi, çocuğun bağlanma olmadan geçirmesine neden olur. Bu da bireyin tüm yaşamındaki bağlanma mekanizmalarını etkiler. Çocukluk döneminde bireyin yaşadığı istismar durumu ve anne babanın ihmali ileriki süreçteki kişilik üzerinde oldukça etkilidir. 

Kişilik oluşumunda genetik yapı ve çevresel koşullar birlikte etkilidir. Çevresel olarak kişinin 1.derece yakınları ile sağlıklı ilişkiler kurmaması kişilik bozukluğu oluşumuna neden olurken genetik olarak da özelikle yakın akrabalarında şizofreni veya DSM’nin bahsettiği diğer 10 kişilik bozukluğunun olması oldukça önemli bir nedendir. 

Şizoid Kişilik Bozukluğu Teşhisi

Şizoid kişilik bozukluğuna özgü bir laboratuvar testi yoktur, tanısını anamnez (hasta hikayesi) ve fizik muayene ile koyabiliriz.

Teşhisinde fizik muayenede vücudunun genel incelemesi yapılır, madde kullanımına özgü bulgular irdelenebilir.

Fizik muayenesi bittikten sonra psikiyatrik muayenesine geçilir. Özellikle diğer kişilik bozukluklarından ayrımı oldukça önemlidir ve titizlikle yapılmalıdır. Şizofreniden ayırt etmek için semptom şiddetleri sorgulanmalıdır ve ayrıntılı psikiyatrik değerlendirmesi yapılmalıdır.

Ruh sağlığı uzmanları şizoid kişilik bozukluğuna özgü testleri yapabilir. Bu testin içeriğinde belli başlı konulara dikkat edilir. 

Bunlar;

  • Kişi yakın ilişkilerden kaçınıyor mu, aile içerisinde kendini birey olarak görmüyor mu?
  • Tek başına mı etkinlikler yapmayı seviyor?
  • Zevk alarak yaptığı oldukça az etkinlik mi var?
  • Çevresinde yalnızca 1.dereceden yakınlarını mı istiyor?
  • Başkalarının ona yaptığı eleştirilere de övgülere de ilgisiz mi?
  • Cinsellik ilgisi oldukça az mı?
  • Duygusal olarak oldukça soğuk, duygu durumu olabildiğine tekdüze mi?

Bu sorulardan 4 veya daha fazlasına bireyin cevabı evet ise şizoid kişilik bozukluğuna sahip olduğu şüphesi artar. Elbette bu soruların sorucusunun ve değerlendiricisinin bu alanda uzman birinin olması gereklidir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Tedavisi

Elbette diğer tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi şizoid kişilik bozukluğunun da ilk tedavisi bireyin rahatsızlığını kabul edip bundan kurtulmayı istemesidir. 

Kişi uzman bir elden yardım istemeyi kabul ettikten sonra tedavi süreci başlar. Şizoid kişilik bozukluğuna sahip bireyin öncelikle şunu kabul etmesi gereklidir ki, bu rahatsızlık kronik ve kesin tedavisi olmayan bir rahatsızlıktır. Fakat etkin yöntemlerle kişinin semptomları oldukça azalabilir ve toplumla uyumunda da oldukça artış görülebilir. 

Tedavide psikoterapi ilk seçenektir. Psikoterapi ile bu rahatsızlığa sahip bireyin sosyal etkileşimi ve kişilerle iletişimi düzeltilebilir. 

İlk seçenek psikoterapidir ve kişinin ek semptomları varsa bunlara uygun farmakoterapi (ilaç tedavisi) verilebilir. Depresyon şikayeti için antidepresan, anksiyetesi varsa anksiyolitik, alkol ve madde kullanımı varsa bağımlılık tedavileri verilebilir. 

Şizoid kişilik bozukluğundan mustarip kişilerin tedavisinde en önemli koşul tedaviye uyumluluk ve bağlılığın tam olmasıdır çünkü bu bireyler genellikle tedavilerini eksik bırakmaya meyilli kişilerdir. 

Şizoid kişilik bozukluğuna sahip birey, tedaviye uyumu tam sağlıyorsa ve sürece tam bağlı ise bu doktoru ile özel bir bağ kurduğunu gösterir ve tedavi ihtimali de oldukça artmış olur.

Şizoid Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilmezse

Şizoid kişilik bozukluğu kronik bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmezse kişinin sosyal durumu ve ruhsal hissiyatı daha çok zarar görmeye başlar. Toplumdan iyice kopuşlar başlar ve birey kendi içine daha fazla gömülür.

Bir süre sonra yalnızlık hissi depresyona meyli arttırır. Topluluk anksiyeteleri baş göstermeye başlar ve kişinin boşluk hissi daha da derinleşir. Bu süreç kişide kendine zarar verme istekleri veya intihar teşebbüsü ile sonlanabilir. 

Şizoid Kişilik Bozukluğuna Ne İyi Gelir?

Bu kişilerin bilinç altında oldukça yoğun bir sevgi gereksinimleri vardır. Özellikle çocukluk döneminde anne babanın ilgi eksikliği ile başlayabilen bu süreç için sevgi eksikliğinin karşılanması pozitif sonuçlar doğurur. 

Grup terapileri de etkili olabilmektedir. Kişi başlangıçta bunu reddedecektir fakat tedavinin ilerleyen aşamalarında tedavi ile paralel olarak toplum için katılmak bu kişide olumlu sonuçlar doğurabilmektedir.

Kişinin daha aktif olabileceği aktivitelere yönlendirilmesi ve bu yapılırken zorlayıcı olunmaması da iyi sonuçlar doğurabilir.

Şizoid Kişilik Bozukluğuna Ne İyi Gelmez?

Toplum tarafından, aile tarafından veya kişinin bizzat kendisi tarafından daha fazla yalnızlaştırılmak bu kişilerde kötü sonuçlar doğurur.

Ailenin, özellikle de anne ve babanın ilgisizliği kişinin semptomlarında artışa sebep olur. 

Kişinin buna ek olarak madde kullanması veya alkol bağımlılığının olması da daha zarar verici durumlardandır. Bu bireyler gerçek hayattansa sanal olan hayatı tercih edebilirler. Özellikle bilgisayar ve telefon kullanımı çocukluk ve ergenlik döneminde anne ve baba tarafından kısıtlandırılmalıdır.

Şizoid Kişilik Bozukluğu için Kullanılabilecek İlaçlar

Şizoid kişilik bozukluğunun esas tedavisini psikoterapi ve bilişsel davranışçı terapi oluşturur fakat ek şikayetlerin varlığında farmako terapiye yani ilaç tedavisine başvurulabilir. Bu ek semptomlar genel olarak depresyon, anksiyete, fobi veya bağımlılıklar olabilir. Bunlar için anksiyolitikler, antidepresanlar, bağımlılık tedavileri olabilir. 

Ergenlik ve Genç Erişkinlikte Şizoid Kişilik Bozukluğu

Kişilik tam anlamıyla genç erişkinlik evresinde oturur fakat bu evreye bebeklik ve çocukluk döneminin nasıl geçirildiği oldukça fazla etkir. Anne ve baba profilinin kişide çocukluk döneminde oturamaması, istismar ve ihmallerin görülmesi daha sonraki kişilik süreçlerini doğrudan etkiler. 

Bu sebeple özellikle bebeklik ve çocukluk, erişkinliğin en önemli belirleyicileridir. Kişiliğin oturduğu erişkinlik döneminde birey, şizoid kişilik bozukluğu tanısı alabilir. Bu evreye kadar yapılan her şey oturmamış karaktere verilebilirken yaşamın bu evresiyle artık kişi tamamen yaptıklarının bilincindedir. 

Erken süreçte tanısı yapılan her hastalık gibi şizoid kişilik bozukluğunda da erken tanımak çok önemlidir ve yapılacak tedavilerin etkinliğini oldukça fazla etkiler. Burada da kişinin önce kendisi sonrasında 1.dereceden yakınları oldukça önemli bir konuma sahiptir.

Şizoid Kişilik Bozukluğu için Hangi Doktora Gidilir? 

Şizoid kişilik bozukluğunda birey, kendini yalnızlaştırma sonrası hayali bir ortam yaratabilir. Bilgisayar, internet ile ilişkisi daha çok artabilir ve madde kullanımı, alkol bağımlılığı gibi süreçler kendini gösterebilir. 

Bu süreçte, kişi büyük bir buhran sürecine girebilir ve intihara teşebbüs edebilir. Genellikle şizoid kişilikler çevresi ve kendisi tarafından bu aşamada bir desteğe ihtiyaç duyar. 

Şizoid kişilik bozukluğuna sahip bireyler bu süreçte yardım almak için veya tedavi olup semptomları azaltmak için bir ruh sağlığı uzmanına görünebilir.

Psikolog veya psikiyatri uzmanı da bu rahatsızlık için başvurulabilecek diğer uzmanlık dallarıdır. Bunun için hastanelerin psikiyatri polikliniklerine başvurulabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
11
0
Makeleyi Paylaşın