Şirpençe Hastalığı

Vücudun farklı yerlerindeki kıl köklerinde iltihap oluşması durumu olan Şirpençe Hastalığı, genellikle apse boşaltımı işlemi ile tedavi edilmektedir.

Şirpençe Hastalığı Nedir? 

Şirpençekarbonkül, aslan pençesi hastalığı ve şirpençe çıbanı olarak farklı farklı isimlendirilen bu hastalık, Osmanlı padişahlarından olan Yavuz Sultan Selim’in ölüm nedeni olarak tarih kaynaklarına geçmiştir. Bakterilerin, kıl kökünden girerek, derinin alt kısımlarına doğru ilerlemesiyle oluşan bir enfeksiyon hastalığıdır. 

Basit bir enfeksiyon olabileceği gibi, ölüme de neden olabilen şirpençe hastalığı boyun ve ense bölgesi sık olmakla beraber kalça bölgesinde, kol ve bacaklarda da görülebilmektedir.

Şeker hastalığı olanlarda, obez bireylerde görülme ihtimali yüksek olan şirpençe hastalığında,  kıl kökü iltihabına benzer belirtiler görülmektedir. Ağrılı şişlik ve kaşınma hissi oldukça belirgin olan şirpençe hastalığında erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir. 

Tek bir kıl folikülünün enfekte olmasına folikülit denirken, bu folikülitin daha derin dokulara inmesine fronkül denmektedir. Fronkül hastalığında apse oluşumu gözlenebilmektedir. Birden fazla fronkülün birleşip daha derin dokulara yayılmasıyla da karbonkül veya bilinen adıyla şirpençe hastalığı meydana gelmektedir.

Şirpençe hastalığında esas olarak deri altı yağ dokusunun etkilenmesi söz konusudur. S. Aureus isimli bakteri, şirpençe hastalığına en sık neden olan bakteridir. 

Şirpençe Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Sağlıklı erişkinlerde, deri sayesinde, mikropların vücut içine girişi engellenir ve böylece enfeksiyon hastalıklarına karşı korunmaya çalışılır. Deri bütünlüğünün bozulmasıyla başta bakteriler olmak üzere mantar ve virüsler vücudumuza girerek hastalığa neden olabilmektedir. 

Deri bütünlüğünün bozulmasına sebep olan bir takım faktörlerin etkisiyle S. Aureus isimli bakteri en sık olmakla beraber, çeşitli küçük canlılar şirpençe hastalığının gelişimine neden olmaktadır.

  • Kısa bir süre zarfında gelişen, en az bir kıl kökünde veya kıl kökünün çevresinde  oluşan kırmızı şişlik, ağrı, hassasiyet 
  • Apse oluşumu görülürken, apselerin dış kısmında tıkaça benzer, siyah renkli bir küçük yara dokusu bulunmaktadır. Apsenin içerisinde ise bakteriler, kan ve birtakım ölü hücreler bulunmaktadır. 
  • Ateş
  • Halsizlik
  • Üşüme
  • Titreme

Belirtiler sıklıkla boyun ve yüz bölgesinde olmakla beraber, ense, meme başı, meme çevresi ve kalça bölgesinde görülmektedir. Bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla beraber, bu belirtiler daha sık görülebilmektedir.

Şirpençe Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Güçlü bağışıklık sistemi, bütün canlıların hayatta kalması için olmazsa olmazlardandır. Bağışıklık sisteminin bozulmasıyla beraber, enfeksiyon hastalıklarına yakalanma riski artmaktadır. 

Aynı zamanda, normal sağlık bireylerde hastalık yapamayacak küçük canlılar, bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde daha kolay bir şekilde hastalık yapabilmektedirler.

  • Yaşlılıkla beraber bağışıklık sistemi bozulmaya başlar ve şirpençe hastalığı için zemin hazırlanmış olunur.
  • Obez bireylerin de bağışıklık sistemi, normal bireylere göre daha hassastır. Bu durum da şirpençe hastalığına neden olabilmektedir.
  • Şeker hastalığının bulunması
  • Hijyen konusunda güvensiz yerlerde yaşamak da hastalık yapabilecek küçük canlıların sayısını arttırarak, şirpençe hastalığı gelişmesine neden olabilir
  • Nemli ve sıcak bölgelerde sürekli bir halde bulunmak.
  • Sedef hastalığı gibi kronik bir deri hastalığının bulunması.
  • Karaciğer ve böbrek rahatsızlığı bulunan insanlar

Şirpençe Hastalığı Teşhisi

Şirpençe hastalığının teşhisi klinik görünümle konulabilmektedir. Hastalık tedavisi için ek tahlillerin istenmesi önerilmektedir. Gram boyama ve yara kültürü rutinde önerilen tahlillerdir. 

Yara Kültürü

Yara kültürü, yarada herhangi bir enfeksiyon olup olmadığını incelemek için kullanılan bir yöntem olmakla beraber, enfeksiyon olduğu durumlarda hangi bakterinin enfeksiyona neden olduğunun tespit edilmesi için kullanılmaktadır.

Şirpençe hastalığında rutinde kullanılan bu yöntem, tanıdan çok tedavide kullanılacak antibiyotiğin belirlenmesi için uygulanır. Yara kültürü sonucunun çıkması beklenmeden antibiyotiğe başlanır.

Yara kültüründe çıkan sonuca göre de başlanılan antibiyotik tedavisine devam edilebileceği gibi, antibiyotiğin değiştirilmesi de mümkündür. Ucunda temiz bir pamuk parçası olan çubuk yardımıyla iltihaplı bölgeden sürüntü örneği alınmaktadır. Bu işlem için herhangi bir ön hazırlık söz konusu değildir.

Gram Boyama

Bakteriler gram pozitif ve gram negatif olarak ayrıldıklarından dolayı, şirpençe hastalığına neden olan bakterinin doğru tedavi edilmesi için, öncelikle bakterinin teşhis edilmesi gerekmektedir. 

Kristal viyole, lugol, alkol ve safranin gibi çözeltiler kullanılarak, preparat hazırlanır ve mikroskop altında incelenir. Bu işleme gram boyama işlemi denmektedir.

Şirpençe Hastalığı Tedavisi

Şirpençe hastalığında apsenin boşaltılması gerekmektedir. Apse boşaltılma işlemine drenaj denilmektedir. Hastanın aynı zamanda kesinlikle istirahat etmesi önerilmektedir. Kısa aralıklarla takip edilen hastalara, sıcak baskılar uygulanılır. 

Sıcak baskılar sayesinde, apse daha da olgunlaşır ve rahatlıkla boşaltılabilir. Aynı zamanda antibiyotikli kremler, anti septikler bu bölgeye sürülür ve hastanın rahatlaması amaçlanır. 

Şirpençe hastalığı ağrılı bir hastalık olduğu için, hastaya ağrı kesici verilebilmektedir. Hastalık tedavisi 2 hafta olmakla beraber hastanın bakımının sağlanması için hasta ve hasta yakınları uyarılmalıdır. Hasta yeterli bakımı sağlayamadığında tedaviye yanıt gecikebilir veya olmayabilir. 

Aynı zamanda bakterinin kana karışması gibi istenmeyen durumlarda söz konusu olabilir.

Hafif – orta olgularda, hastanın yara kültürü alındıktan hemen sonra antibiyotik tedavisi başlanmaktadır. Ortalama 2 haftalık antibiyotik tedavisi verilmektedirTrimetoprim-sulfametoksazol etkenli antibiyotik veya doksisiklin etkenli antibiyotik kullanılır.

Ciddi olgularda, vankomisin, teikoplanin, daptomisin, linezolid etkenli antibiyotikler kullanılır. Antibiyotik öncesi rutin bir şekilde yara kültürü alınır, yara kültürü sonucu beklenmeden bu antibiyotiklerden herhangi birine başlanır. Yara kültür sonucu çıktığında, verilen antibiyotiklere direnç kazanmış bir bakteri ürerse, daha güçlü antibiyotiklerle tedavi değiştirilir.

Şirpençe Hastalığı Tedavi Edilmezse

Şirpençe hastalığı kesinlikle tedavi edilmelidir.

En korkulan durum, deri altından yağ dokusuna giren bakterilerin, kana karışması tablosu oluşur.

Sepsis adı verilen bu tablo fark edilemediğinde, ölümcül olabilmektedir. 

Şirpençe Hastalığına Ne İyi Gelir?

  • Şirpençe hastalığı, ağrılı apse oluşumuyla karakterize bir hastalıktır. Ağrılı olan apseler kesinlikle sıkılmamalıdır. Doktor tarafından, uygun bir şekilde yapılmayan apse boşaltma işlemi istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
  • Hastalık tedavisi boyunca sürekli pansuman yapılması gerekmektedir. Bu sayede yeni enfeksiyonların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
  • Hastanın şahsi eşyalarını, aynı ortamda yaşayan insanlarla paylaşmaması gerekmektedir. Aynı zamanda başka insanların şahsi eşyalarının da ortak kullanılmaması gerekmektedir. 
  • Hastaların ellerini, kurallara uygun bir şekilde en az 20 saniye olacak şekilde yıkamaları gerekmektedir. Eller, enfeksiyonların yayılımına neden olduğu için, temiz ellerle başka enfeksiyonların taşınması engellenir.
  • Koltuk altı, genital bölge gibi bölgelerin temizliği ve havalanması çok önemlidir. Nemli bölgeler, küçük canlılar için oldukça verimli bölgelerdir. Dolayısıyla daha az hava alan bölgelerin, sık sık havalandırılması ve hijyenine önem verilmesi gerekmektedir. Obez bireylerde de sık görüldüğü için, obez bireylerin kilo vermesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde tekrarlayan enfeksiyonlara maruziyet kaçınılmazdır. 
  • Hastanın apseyi sıkmaması gerektiği gibi, o bölgeye asla çıplak elle dokunmaması gerekmektedir.

Şirpençe Hastalığına Ne İyi Gelmez? 

  • Şirpençe hastalığının gelişmesini önlemek veya gelişmişse tedaviye hızlı yanıt vermesini sağlamak için hijyen oldukça önemlidir. Bu yüzden apseye dokunmak, apseyi sıkmak veya kendi yöntemlerinizle içini boşaltmak gibi işlemler, ölüme kadar giden istenmeyen yan etkilere neden olabilmektedir.
  • El yıkamamak hastalığın tedavisini oldukça zorlaştırır. Yıkanmayan el demek bakterilerle dolu el anlamına gelmektedir. Hasta istemsiz veya istemli bir şekilde temiz olmayan eliyle apseye dokunduğunda, yeni enfeksiyon gelişimi için zemin hazırlanmış olmaktadır.
  • Şirpençe hastalığı sakal, ense gibi bölgelerde oluşmuşsa, bu bölgeler belli bir müddet tıraşlanmamalıdır.

Şirpençe Hastalığı İlaçları 

Şirpençe hastalığı ağrılı bir süreç olduğu için hastalara ağrı kesici verilebilir. Hafif veya orta durumlu hastalarda trimetoprim-sulfametoksazol etken maddesinin olduğu ilaçlar veya doksisiklin verilebilir. 

İlaçların verilmesi için kültür sonucu beklemek gerekmez. Kültür sonuçları daha geç çıkacağından dolayı, erken bir şekilde antibiyotik tedavisi verilir. Kültür sonucuna göre antibiyotikler değiştirilebilir.

  • Trimetoprim-sulfametoksazol böbreklerde istenmeyen yan etkilere yol açabileceği gibi, en sık yan etkisi vücutta yeni döküntülere neden olmasıdır. Aynı zamanda folik asit eksikliği olan bireylerde, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi tablosuna neden olabilmektedir. Bu yüzden bu ilacın yanında folik asit takviyesi de yapılabilmektedir. Steven – Johnson sendromu en korkulan yan etkisidir ve bu durum ölümcül olabilmektedir. Fakat bu durum oldukça nadir görülmektedir.
  • Doksisiklin ilacının böbrek üzerine herhangi bir etkisi yoktur. Dolayısı böbrek yetmezliği olan hastalarda da rahatlıkla kullanılabilen bu ilaçlar, bulantı – kusma, reflü gibi istenmeyen yan etkilere neden olabilmektedir. Hamilelerde, 8 yaşının altındaki çocuklarda ve emziren annelerde kullanılması uygun değildir. 8 yaşının altındaki çocuklarda kullanılmamasının temel nedeni kemik gelişimine zarar verebilecek yan etkilerinin bulunmasıdır. Ayrıca denge bozukluğuna yol açabilen doksisiklinin, yeni doğan bebeklerde kullanılması durumunda psödotümör serebri tablosu gelişebilmektedir. Psödotümör serebri durumu, nedeni açıklanamayan kafa içi basınç artışıyla karakterize bir hastalıktır.
  • Ciddi sistemik bulguların olduğu durumlarda ise vankomisin, daptomisin, teikoplanin gibi antibiyotikler kullanılmaktadır. Vankomisinlerin böbreğe ve kulağa istenmeyen yan etkileri bulunmaktadır. Ağız yoluyla verildiklerinde yeterince emilmedikleri için, genellikle damar yolundan verilirler. Aynı zamanda damar yolundan hızlıca verildiklerinde alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedirler
  • Teikoplanin antibiyotiği ise vankomisine oldukça benzer. Vankomisin gibi böbreğe ve kulağa istenmeyen yan etkileri bulunmaktadır. Vankomisinden farklı olarak kas içerisine enjekte edilen formları da mevcuttur.
  • Daptomisin ise dirençli S. Aureus bakterisinin tedavisinde damar yolundan verilecek şekilde kullanılır. İdrarı siyaha boyayabilir. Kas ağrısı ve kanda kreatin kinaz enziminin artışına sebep olabilir.

Şirpençe Hastalığı Ameliyatı

Şirpençe hastalığının herhangi bir ameliyatı bulunmamaktadır. 

Ana tedavisi apsenin yeterli olgunluğa gelmesiyle keskin bir alet olan bisturi yardımıyla boşaltılmasıdır. 

Drenaj adı verilen bu işlem öncesinde, lokal anestezi verilebilmektedir. Antibiyotik tedavisine drenaj sonrasında da devam edilmesi gerekmektedir. 

Gebelerde Şirpençe Hastalığı

Gebelerde de risk faktörlerinin bulunmasıyla beraber görülebilen şirpençe hastalığında, apsenin boşaltılması temel tedavidir. Gebenin genel durumuna göre antibiyotik verilip verilmeyeceği uzman doktorlar tarafından kararlaştırılır. 

Gebelerin, hijyene ekstra bir şekilde dikkat etmesi gerekmektedir. Gebeliğin de etkisiyle terlemeler artabilir. Bu yüzden vücudun, sık bir şekilde havalanması gerekmektedir. Sıkı giysiler giymekten kesinlikle kaçınılmalıdır. Gebelerin küçük yaraları bulunuyorsa, bu yaralar enfekte olmadan müdahale edilmelidir. 

Çocuklarda Şirpençe Hastalığı

Çocuklarda S. Aureus isimli bakterilerin neden olduğu şirpençe hastalığı, en sık burun bölgesinde görülmektedir. Çocuklarda ateş, titreme ve üşüme gibi ek semptomlar da görülebilmektedir. Tedavinin esası apseyi boşaltmak ve gerekli olursa antibiyotik tedavisine başlamaktır.

Hastalığı engellemek için hijyen kurallarına dikkat etmesi gereken çocukların, sıkı giyinmeleri önerilmez. Aynı zamanda apse oluştuğu durumlarda, çocukların apseye dokunmamaları ve sıkmamaları gerektiği anlatılmalıdır.

Bebeklerde Şirpençe Hastalığı 

Bebeklik döneminde şirpençe hastalığı oldukça nadirdir. 

Apse yeteri derecede olgunlaştığında boşaltılır. Antibiyotik tedavisi klinik duruma göre, uzman hekimlerce kararlaştırılır. 

Yenidoğan bebeklerin vücut ısısını korumak önemli iken, yenidoğanları çok terletmemek ve çok sıkı giydirmemek gerekmektedir.

Şirpençe Hastalığı için Hangi Doktora Gidilir? 

Şirpençe hastalığı için Dermatoloji uzmanına başvurulması gerekmektedir.

  • Kronik bir deri hastalığınız varsa, 
  • Yaşlıysanız, 
  • Obez bir bireyseniz veya herhangi bir hastalığınız yoksa, 
  • Kıl kökü çevresinde ağrı, şişlik, kızarıklık, tıkacı olan bir apse oluşumu gördüğünüz vakitte derhal uzmana görününüz. 
Makaleyi faydalı buldun mu?
11
0
Makeleyi Paylaşın