Mental Retardasyon

Kendi kendine yetememe, sosyal ilişkilerde güçlük gibi normal hayata uyum sağlayamama durumu olan Mental Retardasyon, fiziksel ve psikolojik tedavi gerektirir.

Mental Retardasyon Nedir?

Zekâ, kişinin yaşamını devam ettirebilmesi için gereken zihinsel yeteneklerin tümüne verilen isimdir. Sosyal ve bilişsel zeka gibi sınıflandırmaları vardır. Bu sınıflandırmalar, bireyin amaca yönelik uyumsal davranışları göz önüne alınarak yapılmıştır. Zeka, bireyin doğumundan itibaren yapıp yapamayacağı tüm bilişsel ve sosyal yetilerin sınırını belirler.  Zeka geriliği, ABD 'nin belirlediği '' gelişimsel özürlülük'' tanımlamasının içine girer. Otizm, serebral palsi gibi hastalıkların da içine girdiği bu tanımlama, zihinsel ve fiziksel yetersizliklerle devam eden nörolojik hastalıkları tanımlamak için kullanılır.

Mental retardasyon, sosyal ve bilişsel zekanın uyumsal süreçteki yetersizliği olarak tanımlanır. Mental retardasyonun ''zeka özürü'', ''zeka geriliği'' gibi farklı isimleri vardır. Mental retardasyon, devamlılık gerektiren kendi kendine yetme, akademik süreç, sosyal ilişkiler, soyut düşünme, entelektüel durum, kavramsallaştırılmış dil yeteneği gibi hayatın birçok alanında kendini gösteren nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Çoğunlukla çocukluk döneminde fark edilen, her zaman 16-18 yaşına kadar kesinleşen bir hastalıktır.

Hafif, orta, ağır ve ileri gibi derecelendirme standartları vardır. Hafif derece mental retardasyonun, sosyal ve ekonomik standartlarla doğru orantılı olduğu gösterilmiştir. Hafif derece mental retardasyon genelde geç fark edilir. Nedeni ise bireyin eğitim sürecinde belli bir noktaya kadar kendi başına ilerleyebilmesi ve sosyal ilişkileri belli bir yaşa kadar kendisinin devam ettirebilmesidir. İleri derece mental retardasyon ise erken çocukluk çağında anlaşılabilir. Çünkü, fiziksel ve sosyal etkileşimdeki yetersizlikler, kendini ileri derece mental retardasyonda hemen gösterir.

Mental retardasyon, toplumsal yaygınlık olarak %1 civarındadır. Erkeklerde, kızlara göre yaklaşık iki kat daha sık olduğu gösterilmiştir. Bunun nedenleri arasında; doğum anormalliklerinin daha sık olması ve erkeklerin çocukluk çağındaki dışarı yansıyan zihinsel aşırılıklarından dolayı uzmanlarla daha sık karşılaşmaları gösterilebilir. Bunun yanında genetik etmenlerden dolayı oluşan mental retardasyonlar da erkeklerde daha sıktır. 

Mental Retardasyonun Belirtileri Nelerdir?

Çocukluk çağında anlaşılan mental retardasyon birçok belirtiye sahiptir. Hafif derecede mental retardasyon, çocuğun okul eğitimine başlamasına ve bilişsel yetenekler gerektiren sorumluluklar üstlenene kadar anlaşılması güçtür. İleri düzey mental retardasyon ise, fiziksel ve nörolojik yetersizliklerle erken çocukluk çağında kendini gösterir. 

Mental retardasyonun, bu iki uç arasındaki tüm derecelendirmelerin genel belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yetersiz entelektüel işlevsellik
  • Doğumsal anomaliler (mikrosefali, hidrosefali)
  • İşitme kaybı
  • Konuşmada güçlük
  • Görme bozuklukları
  • Yüz yapısındaki anomaliler (kornea opasitesi, anormal şekilli kulaklar, basık düzleşmiş burun, dil ve diş yapısındaki uyumsuzluklar)
  • Epileptik nöbetler
  • Serebral palsi
  • Kaslarla ilgili spastisite ve hipotoni
  • Koreoatetoz (ani ve istemsiz sarsılma, sarsıntı ve kıvranma hareketleri)
  • Hareketsizlik
  • Uyaranlara aşırı tepki
  • Hiperaktivite
  • Dikkat süresindeki kısalma
  • Öğrenmede güçlük

Derecelendirmeler, belirtilerin şiddetine ve tetkiklere göre uzmanlar tarafından yapılır.

Mental Retardasyonun Nedenleri Nelerdir?

Mental retardasyonun bir çok farklı nedeni vardır. Bu nedenleri üç ana şekilde toplayabiliriz: Genetik etkenler, sosyal ve ekonomik etkenler, organik etkenler. Bu nedenlerin dışında kalan nedenler bilinmemektedir ve nedeni bilinmeyen mental retardasyon, tüm mental retardasyonların 1/3 'ünü oluşturmaktadır. 

Daha ayrıntılı söylersek; hafif düzeyde mental retardasyonun %58-78'inin nedeni bilinmemektedir. Bu durumu, ileri düzey mental retardasyonun %23-43'ü için de söyleyebiliriz. Mental retardasyon sebebinin %35'inin genetik etmenler olduğu gösterilmiştir. %10 civarında ise sebebi bilinmeyen organik malformasyonlar (atardamar ve toplardamar arasında oluşan anormal bağlantılar) neden olarak gösterilmiştir. Mental retardasyonun daha bir çok nedeni sayılabilir. Doğum öncesinde (prenatal), doğum sırasında (perinatal), doğum sonrasında (postnatal) oluşan nedenlerin yanında, gebelikteki enfeksiyonlar, travma, yanlış ilaç kullanımı da nedenler arasında gösterilmiştir. 

Bu nedenlerden genetik etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz:   

 Mental retardasyon için bazı risk faktörleri vardır. Bunlar;

Mental Retardasyon Teşhisi

Mental retardasyonun teşhisi, Amerika Psikiyatri Birliği (DSM) tarafından belirlenmiş belli ölçütlerle konur. Bu ölçütlere geçmeden önce, zeka düzeyi derecelendirmesini bilmek gerekir. Amerika Zeka Yetersizliği Birliği ve DSM tarafından belirlenmiş beş derecelendirme bulunmaktadır. Bu derecelendirmeler, puanlama üzerinden yapılır. 

Puanlama aşağıdaki gibidir:

  • Sınır zeka işlevi: 70-89 Wechsler puanı
  • Hafif düzey mental retardasyon: 55-69 Wechsler puanı
  • Orta düzey mental retardasyon: 40-54 Wechsler puanı
  • Ağır düzey mental retardasyon: 25-39 Wechsler puanı
  • İleri düzey mental retardasyon: 0-24 Wechsler puanı

Mental retardasyonun en çok karşılaşılan düzeyi, hafif derece mental retardasyondur. İleri derece mental retardasyon, kendini fiziksel belirteçlerle birlikte gösterdiği için, anlaşılması kolaydır. Hafif derece mental retardasyonu olan bireyler, belirli destek programları ve disiplinli eğitimlerle zeka düzeylerini artırabildikleri gösterilmiştir. 

DSM tarafından belirlenmiş tanı ölçütleri şöyledir;

  • Ortalamanın altında kalan zeka düzeyi: bireysel olarak uygulanan zeka testinde yaklaşık 70 ya da altında bir puanın alınması
  • Aşağıdaki becerilerin en az ikisinde, uyum işlevinde aynı zamanda yetersizliklerin ya da bozuklukların olması: iletişim, öz bakım, ev yaşamı, sosyal beceriler veya sosyallik düzeyi, toplumun sağladığı olanakları kullanma, kendi kendini yönetebilme veya kendi başına yetebilirlik, okulla ilgili işlevsel beceriler, iş becerileri, boş vakitleri değerlendirme, sağlık bakımını yerine getirebilme ve kendi güvenliğini sağlayabilme
  • Başlangıcının 18 yaşından önce olması

Bu kriterlerin sağlanıp sağlanmadığını anlamak için geliştirilmiş ve standart hale getirilmiş testler vardır. Psikiyatristler ve psikologlar tarafından uygulanan bu testler, algısal yetiler, motor beceriler, yaş bağıntılı bilgi düzeyi, mantık yetisi gibi zekanın sosyal yaşamdaki hareket alanının sınırlarını belirlemek için kullanılır. Dolayısıyla, bu noktada sosyal yaşamın etkileşim içinde bulunduğu toplumsal normlar da bu testler için zemin hazırlar. 

Bu testlerden bazıları şöyledir;

  • Wechsler Okul Öncesi ve Birinci Sınıf Zeka Ölçeği (WPPSI): 4-6 yaş çocuklar için
  • Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC): 6-16 yaş çocuklar için
  • Stanford-Binet Zeka Ölçeği: 2-18 yaş grubu için
  • Wechsler Erişkin Zeka Ölçeği (WAIS)

Bu testler bir tanıya götürmez fakat tanı için iyi bir yol göstericidir. Tanı için bireyin öyküsü ve gözlem şarttır. Bireyin fiziksel ve nörolojik muayenesi yapıldıktan sonra ayrıntılı aile öyküsü alınır. Aileden gebelik öyküsü ve doğum şekline dair bilgiler sorgulanır. Bireyin nörogelişimsel süreci ve sağlığına dair bilgiler edinilir. Sosyoekonomik bağlamda, bireyin eğitimi ve sosyal ilişkileri ile ilgili ayrıntılar alınır. Bu öykülerden şüphelenilen bir durum ortaya çıkarsa gerekli olan laboratuvar testleri istenir. 

Bu testler genel olarak şöyle sıralanabilir:

EEG, idrar aminoasitleri, beyin görüntüleme, kan organik asitleri, kurşun seviyesi, gerekli biyokimyasal testler.

Uzman tarafından psikolojik ve davranışsal işlev değerlendirmesi yapılır. Bu değerlendirmeler, bireyle iletişim ve gözlem yoluyla yapılır. İletişimi mümkün olmayan durumlarda aileden veya yakınlardan bilgi alınır. Bu bilgiler ayrıntılı olarak; çocuğun özgün davranışları, hangi durumlarda ortaya çıktığı ve süreç içerisindeki değişimi sorgulanır. Amaca yönelik uyumsal davranışlardaki iletişim, öz bakım ve toplumsal işlerliklerle ilgili durumlar nöropsikiyatrik olarak ele alınır. 

Öyküde bulunan geçmiş psikiyatrik uygulamalar ve tedavi süreçleriyle, bu süreçlerin şimdiki durumla ilişkisi üzerinden bilgiler sorgulanır. Bunun yanında, birlikte bulunan hastalıklar ve bu hastalıkların kişi üzerindeki gelişimsel etkisi de sorgulanır. Ruhsal durumun analizi için bireyle en uygun biçimde iletişim kurarak ve yönlendiren sorulardan kaçınarak hasta görüşmesi gerçekleştirilir. Bu görüşmeler, iletişim dışında, bireyin hal ve hareketlerinin ve tepkilerinin gözlenmesi için gereklidir. 

Doğum öncesinde (prenatal) mental retardasyonun belirlenmesi ve önlenmesi adına bazı korunma yöntemleri geliştirilmiştir. Bu yöntemler genetik danışmanlar tarafından yürütülür. Bebeğin fenotipik ve genotipik özelliklerini gerekli testlerle belirlemek mümkündür. Bu testler ailelerin bebekleri hakkında ayrıntılı bilgi almalarını ve anormal bir fetüs durumunda erken bilgilenmelerini sağlar. Doğum öncesi fetüs ile ilgili bilgi almak için yöntemler şu şekilde sıralanabilir: ultrasonografi, amniyosentez, fetoskopi, koryonik villus örnekleri .

Mental Retardasyon Tedavisi

Mental retardasyon olan bireylerin tedavisi, günümüzde gelişen tanı yöntemleri ve olanaklar sayesinde iyi anlamda ilerleyici bir durum kazanmaktadır. Mental retardasyon teşhisi ne kadar erken olursa, tedaviye başlama ve bu tedavinin cevap verme olasılığı o kadar artmaktadır. 

Mental retardasyon ile gelen hastada genelde birlikte ve sebep olarak bulunan bazı patolojiler tedavi edilebilmektedir. Örneğin: septal defektte kalp cerrahisi, kraniyostenozisda beyin cerrahisi girişimleri, kernikterusta kan değişimi, fenilketonüri ve galaktozemide uygun diyet, bazı epilepsilerde vitamin desteği, bazı hipoglisemilerde hormon tedavisi, glikoz perfüzyonları, Tay-Sachs 'ta genetik mühendisliği ve enzim tedavisi gibi.

Mental retardasyonu bulunan bireye gerekli olan bakımın verilmesi ve destek çıkılması, bu bireylerde olumlu geri dönüşler sağlar. Ayrıca mental retarde olan bireye uygun nitelikli eğitimin ve davranış tedavisinin de olumlu sonuçlar verdiği gösterilmiştir. Davranış tedavisi, bireyin günlük yaşamda kendine yetme ve davranışlarını kontrol etme gibi durumlarının gelişmesini sağlar. Bu sayede zeka geriliği olan birey, sosyal ve bireysel uyum süreçlerinde neyi takip etmesi gerektiğini bilir. Bu uyumu yakalamak, mental retardasyonlu bireyler için son derece önemlidir çünkü; davranış tedavisi, hayatın normal seyrindeki, ev içi yaşam, akademik yaşam, iletişim ve günlük rutin yeteneklerinin gelişimi açısından son derece faydalıdır. 

Psikoterapiler, mental retardasyonu olan bireyin yaşamını devam ettirebilmesi için gereken güdüleri ve egoyu yetersiz düzeyden çıkarıp ruhsal olarak daha sağlıklı yaşamalarını sağlar. Psikoterapinin, gereken minimum güdüyü sağlamakta yardımcı olduğu gösterilmiştir.  Yukarıda bahsedilen doğum öncesi fetüsteki patolojilerin gösterilmesi de koruyucu ve tedaviye yönelik bilgilendirici etkinliklerdir. Doğum sonrası bireyin yaşına uygun gelişimini göstermek amacıyla yapılan fiziksel ve nörolojik muayeneler de gereklidir. Gelişim yaşına uygun olmayan belirteçler, şüphelenilmesi ve dikkatle izlenmesi gereken durumlardandır. Genel anlamda, mental retardasyonlu bireyin psikiyatrik tedavisi, normal bireylerle aynıdır. Mental retardasyonu olan bireylerde ilaçlar; tedavi için değil, sadece yıkıcı ve zarar verici aşırılık içeren davranışları kontrol altına almak amacıyla kullanılır. 

Mental Retardasyon Tedavi Edilmezse

Mental retardasyon tedavi edilmezse, bireyin yaşam standartlarının düşmesinin yanında, birey birçok ruhsal problemle yüz yüze kalır. Psikoterapi ve davranış tedavisi gibi uygulamaların yapılmaması, mental retardasyonu olan bireyin bazı kendine yetebilme durumlarından bile mahrum kalmasına sebep olabilir. Bu durum aile ve çevre ilişkilerini olduğundan daha geriye götürme riski taşır.

İlaç destek programları gibi uygulamaların olmaması, mental retardasyonu olan bireyin saldırgan davranışlarının yaşla birlikte artmasına, akranlarıyla olan farkın zaman içinde fark edilmesiyle başka birtakım sorunların önünü açabileceği unutulmamalıdır. 

Burada anneler ve babalar çok duyarlı olmalı, destek ve kaliteli eğitimin yanında mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Birey, mental retardasyonun yanında başka hastalıklardan şikayetçiyse ya da mental retardasyonun orijini başka bir hastalık varsa ve tedavi edilmezse kişinin yaşamı da tehlikeye girer. Bu tür olayların önüne geçebilmek için ailenin duyarlılığı ve gözlemi şarttır. 

Mental Retardasyona Ne İyi Gelir?

Mental retardasyona en iyi gelen şey erken tanıdır. Erken tanı sayesinde bireyler kendine yetebilme, iletişim ve sosyal becerilerinin gelişmesi gibi yetiler kazanabilir.  Bunu sağlayabilmek için iyi bir gözlemin ve ailenin dikkatinin yanında bir uzmana başvurmak şarttır. Ayrıca mental retardasyonu olan bireyler, özel bakım ve eğitim gerektirir. Bu eğitim ve bakımların niteliği ne kadar yüksek olursa geri dönütler de o düzeyde olumlu olur. 

Mental Retardasyona Ne İyi Gelmez?

Mental retardasyonu olan bireylere, yapamayacağı şeyleri o bireyden beklemek, tanının geç konması, tedavi sürecine gerekli özenin gösterilmemesi, yanlış ve bilinçsiz ilaç kullanımı, iletişim kurarken bireyin zeka seviyesini göz önünde bulundurmamak gibi durumlar iyi gelmez. Ayrıca zeka geriliği olan bireylerin gereken özel eğitimden mahrum bırakılması, ailenin ve çevrenin duyarsızlığı da mental retardasyonlu bireyler için iyi değildir.

Mental Retardasyon İlaçları

Mental retardasyon, ilaçla tedavi edilmez. Kullanılan ilaçlar; kendine zarar verici davranışlar, tekrarlayıcı davranışlar ve saldırganlık gibi yıkıcı davranışları hafifletip kontrol altına almak amacıyla kullanılır. Bunlar için kullanılan ilaçlar sadece uzman doktorlar tarafından belirlenir. Bu bireylerde tedavinin asıl amacı; davranışları işlevsel olarak değiştirme ve bu sayede bir uyum yakalama olduğu için, ilaçların kontrol ve destek sağlama dışında işlevleri yoktur. 

Kullanılan ilaçlar şu şekilde sınıflandırılabilir: nöroleptikler, benzodiazepinler, lityum, karbamazepin, trisiklik antidepresanlar, hidroksitriptofan, opiat antagonistleri 

Mental Retardasyon için Hangi Doktora Gidilir?

Mental retardasyon için şüphelenildiğinde ve belirtiler gözlendiğinde gidilmesi gereken uzmanlar psikiyatristler ve psikologlardır. Genetik nedenlere bağlı zeka geriliklerinin önüne geçmek için, gebelik döneminde annenin kontrollerine düzenli gitmesi ve tetkikleri tam yapması gerekir. Yine gebelik döneminde sağlıklı ve yeterli bakım gereklidir. Aksi durumda, doğacak bebek mental retardasyon riski taşıyabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
9
0
Makeleyi Paylaşın

Mental retardasyon ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Hafif Zekâ Geriliği Düzelir Mi?

Mental retardasyonun çoğunluğu doğuştan ve genetik nedenli olduğundan tamamen düzelmesi beklenmez. Ancak hafif düzeyde zeka geriliği olan bireyin erken tanı ve erken tedavi sayesinde amaca uygun işlevsel davranışları kazanması sağlanabilir. Kendi kendine yetebilme, sosyal ve iletişim becerilerinde ilerleme gösterebilir. Ayrıca akademik ilerlemenin oluşması da sağlanabilir. Bu durumların oluşması için tedavinin disiplin ve duyarlılık içinde yapılması şarttır.

Dr. Merve Ergüven

Epilepsi Zeka Geriliği Yapar Mı?

Epilepsi mental retardasyona yol açmaz. Aksine mental retardasyon oluşumuna neden olabilecek beyin hasarı veya beyindeki bir bozukluk epilepsiye veya nöbetlere neden olabilir. Mental retardasyona neden olan hasar epilepsiye neden olabileceği gibi davranış bozuklukları ve iletişim sorunları da epilepsiye değil mental retardasyona bağlı gelişir.

Dr. Merve Ergüven

Otizm Zeka Geriliği Midir?

Otizm genellikle 3 yaşından önce başlayan, hayat boyu devem eden sosyal ve iletişim becerilerini etkileyen nörogelişimsel bir bozukluktur.Her otizmli birey mental retarde değidir.Mental retarde bireylerin %70 inde otizm belirtileri gösterir.

Otizm hastalarında farklı düzeylerde zeka seviyesi gözlenir.Bundan dolayı otizm mental retardasyona götürmez.Ama mental retardasyon hem otizm oluşmasına hemde otizmin ağırlaşmasına neden olabilir.

Dr. Merve Ergüven