Artrit

Eklem romatizması olarak da bilinen Artrit, eklemlerin iltihaplanması, inflamasyona uğraması anlamına gelen tıbbi bir terimdir. Genelde medikal ve fiziksel tedaviler uygulanmaktadır.

Artrit Nedir?

Artrit, eklemlerin iltihaplanması, inflamasyona uğraması anlamına gelen tıbbi bir terimdir. Halk arasında iltihaplı eklem romatizması olarak da bilinir. Eklem, vücuttaki iki farklı kemiğin birleştiği bir alandır. Vücuttaki herhangi bir eklem, kemiklerin birbirine tutunmasını sağlayarak hareket etmeye yardımcı olur. Eklemler hareketli alanlardır ve kol, bacak, bilek gibi birçok alanın hareket edebilmesini sağlayan ana yapılardır.  

Artritin yani eklem itihaplanmasının tek bir eklemde ortaya çıkması durumuna monoartrit adı verilir. İki veya üç eklemin etkilenmesi oligoartrit, dört ve fazla eklemin iltihaplanması ise poliartrit olarak adlandırılır. Etkilenen eklem sayısı farklı artrit türlerinde farklılık gösterir ve tanı koyma aşamasında yarar sağlayabilmektedir. 

Artrit tek bir hastalık değil birçok eklem iltihaplanması durumunu içeren çeşitli hastalıkların ortak bir adlandırılmasıdır. Artrit cinsiyet olarak kadınlarda daha sıktır ve yaş aldıkça görülme olasılığı artar. Ancak bazı artrit türleri özellikle genç yaşlarda meydana gelebilmektedir. Artrit kalıcı eklem değişikliklerine neden olabilir. Bazı artrit türleri, eklemlerin yanı sıra kalbi, gözleri, akciğerleri, böbrekleri ve cildi de etkiler.

Artrit Çeşitleri Nelerdir?

Artritin birçok farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunların bazıları özellikle yaşlıları etkilerken bazıları genç ve çocukluk döneminde ortaya çıkabilmektedir. 

Osteoartrit: Osteoartrit artritin en yaygın görülen çeşididir. Bu artrit çeşidi dejeneratif artrit ve halk arasında eklem kireçlenmesi olarak da bilinir. Osteoartritte eklemlerde bulunan kıkırdak zaman içinde aşınır, yıpranır ve zarar görür. Bunun sonucunda da eklemde hareket kısıtlılığı, şişme, ağrı gibi problemler ortaya çıkar ve en sonunda hareket etmek tamamen imkansız hale gelebilir. Osteoartrit birçok farklı eklemde görülebilse de en sık olarak diz, el ve kalça bölgesinde ortaya çıkar. Dejeneratif artrit kadınlarda daha sık ortaya çıkar ve çoğunlukla 55-60 yaş üstü insanlarda görülür. 

Osteoartritte zamanla eklem içindeki kıkırdak parçalanırken altta bulunan kemikte de değişiklikler meydana gelmeye başlar. Kemikte de yıkılmalar, yalancı kemik oluşumları gibi durumlar görülebilir. Bu değişiklikler genellikle yavaş gelişir ve zamanla kötüleşir. 

Romatoid artrit: Romatoid artrit, iltihaplı eklem romatizmasının en sık görülen formlarından biridir. Romatoid artrit aslında otoimmün hastalıklar içinde değerlendirilir. Otoimmün hastalıklarda, kişinin kendi bağışıklık sistemi vücuttaki dokulara saldırmaya başlar. Bu yüzden romatoid artritte de eklem dahil olmak üzere cilt, göz, kalp, akciğer, damar gibi birçok dokuda da harabiyetler ve işlev bozuklukları meydana gelir. 

Romatoid artritin eklem hasarında esas etkilenen bölge, eklemlerin etrafında ve iç kısmında bulunan sinoviyal membran denilen eklem zarı ve eklem içindeki sıvı olan sinoviyumdur. Zaman içinde burda oluşan iltihaplanma eklemde kalınlaşma, şişme, sıcaklık artışı, ağrı, hareket zorluğu gibi semptomlara neden olur. Romatoid artritin başlangıcı genelde osteoartritin tersine gençlik ve erken erişkinlik dönemleridir. Diğer çoğu artritte olduğu gibi kadınlarda daha sık görülmektedir.  

Septik artrit: Septik artrit, vücudunuzun başka bir bölgesinde bulunan enfeksiyonun kan yoluyla ekleme gelmesi ve burada çoğalarak bir enfeksiyon yaratması sonucunda eklemde bozulma, hasarlanmanın meydana gelmesi durumudur. Septik artrit, vücudun başka bir bölgesindeki enfeksiyondan dolayı olabileceği gibi ekleme bir travma sonucunda enfeksiyon ajanının direkt ekleme girmesi, hayvan ısırması gibi doğrudan bir yolla da ortaya çıkabilir.  

Septik artrit genelde bağışıklık sistemi daha zayıf olan bebek, çocuk ve yaşlılarda ortaya çıkar. Ayrıca daha önceden eklem bölgesinden ameliyat olan kişilerde de risk çok daha fazladır. Bu artrit türünden en çok etkilenen bölge diz eklemidir. Ancak omuz, kalça gibi birçok farklı eklem de etkilenebilmektedir. Enfeksiyon genelde eklemdeki kıkırdak ve etrafındaki kemiği çok hızlı yıkıma uğratır. Bu yüzden tedavi de hızlı olmalıdır. 

Ankilozan spondilit: Ankilozan spondilit, halk arasında omurga romatizması olarak da bilinir. Vücuttaki omurgayı oluşturan omur kemiklerinde meydana gelen inflamasyon yani artrit nedeniyle bu kemiklerin zamanla birbirine kaynaşması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu meydana kaynaşma nedeniyle omurganın esnekliği azalır ve bunun sonucunda da kişi öne eğilir, kamburluk oluşur. Kaburgaların da etkilenmesi durumunda ise kişi nefes alma zorluğu yaşayabilmektedir. 

Ankilozan spondilit, erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür. Hastalığın semptomları ise genelde erken erişkinlik dönemlerinde ortaya çıkar. Ankliozan spondilitte de en sık gözler olmak üzere diğer vücut bölgelerinde iltihaplanmalar oluşabilmektedir. 

Reaktif artrit: Reaktif artrit, vücudun bir başka bölgesinde var olan enfeksiyonun tetiklemesi sonucu eklemde şişlik, ağrı gibi semptomların ortaya çıkması durumudur. Reaktif artrit en sık olarak bağırsak enfeksiyonları, genital organ enfeksiyonları ve idrar yolu enfeksiyonlarından etkilenir. Reaktif artrit çoğu zaman diz ve ayak bileği eklemlerini etkiler. Reaktif artritin septik artritten farkı, yapılan eklem kültürü sonucunda eklemde herhangi bir mikroorganizma tespit edilememesidir. Reaktif artrit genelde nadir olarak görülür ve belirtileri sürekli olarak gelip gider. En sonunda da çoğunlukla 1 yıl içinde tamamen ortadan kalkar. 

Psoriatik artrit: Psoriatik artrit, psoriazis yani sedef hastalığına sahip olan kişilerde oluşan eklem iltihabı çeşididir. Sedef hastalığı ciltte kırmızı, gümüş rengi pullanmaların olduğu bir çeşit deri hastalığıdır. Genelde kişiler öncelikle sedef tanısı alır ve daha sonra psoriatik artrit tanısı konur. Ancak bazı durumlarda ciltte herhangi bir lezyon gelişmeden de eklemler etkilenebilmektedir. 

Etkilenen eklemlerde ağrı, hareket kısıtlılığı, şişme gibi bulgular görülebilir. Psoriatik artrit vücuttaki tüm eklemleri tutabilmektedir. Hem sedef hastalığında hem de psoriatik artritte hastalık alevlenmeler ve remisyonlarla ilerler. Yani bir dönem hasta kendini iyi hissederken bazı dönemler hastalık tekrar ortaya çıkar. 

Enteropatik artrit: Enteropatik artrit, enterik yani bağırsak sistemini etkileyen hastalıklar olan crohn hastalığı ve ülseratif kolitte görülen, omurga ve diğer eklemleri etkileyebilen iltihaplı bir romatizma türüdür. Crohn ve ülseratif kolit hastalığına sahip ortalama 6 kişiden birinde enteropatik artrit de görülebilmektedir. 

Gut artriti: Gut hastalığı vücuttaki protein metabolizmasındaki bir problemden dolayı eklemleri etkileyebilen karmaşık bir hastalıktır. Gut hastalığında etkilenen eklem genelde ayak baş parmağıdır. Buradaki eklemde ani, şiddetli bir ağrı oluşur ve buna kızarıklık, şişkinlik, hassasiyet gibi semptomlar da eşlik eder. Hastalardaki bu eklemlerdeki ani ağrılar genelde kişiyi gece uykusunda uyandırır. Bazen ağrılar yanma hissi olarak tanımlanabilir. Etkilenen ekleme çarsaf değmesi bile kişide dayanılmaz ağrılar oluşturabilir. 

Artrit Belirtileri Nelerdir?

Artritin birçok farklı belirtisi bulabilmektedir. Ancak genel olarak eklemleri etkileyen iltihabi bir durum olduğu için çoğu bulgusu da birbirine benzemektedir. Sadece bu durumu oluşturan nedenler ve sonuçları farklılık gösterebilir. Artritin ortak olası belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

1-) Eklem ağrısı: Eklem ağrısı çoğu artrit için ortak bulgulardan biridir. Eklemdeki kıkırdağın, eklem zarının veya eklem içi sıvının etkilenmesi sonucunda ağrı sensörleri devreye girerek kişide ciddi eklem ağrıları hissedilmesine neden olabilmektedir. Bu ağrılar bazen hafif olarak görülürken bazen de kişiyi yataktan kaldıramayacak kadar ağır olabilmektedir.

2-) Eklemde hassasiyet ve katılık: Artritlerin çoğunda eklemde hassasiyet ve katılık görülür. Eklemde hassasiyet, o etkilenen bölgeye dokunmak veya bir şeyin oraya değmesi sonucunda kişinin ağrı, rahatsızlık hissi duymasıdır. Bu özellikle eklem hastalıklarının tanısında hekime yol gösterici olmaktadır. Bu hassasiyet bazı hastalıklarda çok ciddi boyutlarda olabilmektedir. Hafif bir çarşafın bile etkilenen ekleme değmesi kişide ciddi ağrıları sebebiyet verebilmektedir. Eklemde katılık ise eklemin hareket ettirilmesinde zorlanma olarak tanımlanabilir.

3-) Eklem çevresinde kızarıklık: Artrit bir çeşit iltihabi yanıt olduğu için etkilenen eklem çevresinde kızarıklık olması oldukça sık olarak görülür. Ancak bazı özel artritlerde kızarıklık olmayabilmektedir. Eklemdeki kızarıklığın nedeni iltihabi yanıt sonucu oluşan bazı maddelerin kan damarlarını genişletmesi ve o bölgeye olan kan akışındaki artıştır.

4-) Eklemde hareket kısıtlılığı: Eklemdeki hareket kısıtlılığı artrit sonucu oluşan iltihaplanmanın bir sonucudur. Bu iltihaplanma çoğu zaman eklem kıkırdağına zarar verir. Bu zarar sonucunda da normal fonksiyonu için gerekli dokulara sahip olmayan eklemde işlevini yerine getirememe ve dolayısıyla hareket kısıtlılığı başlar. Bu hareket kısıtlılığı artritin türüne ve şiddetine göre değişiklik gösterebilir.

5-) Eklemde şişme: Eklemde oluşan şişlik de iltihaplanmanın diğer bir yanıtıdır. İltihabi hücrelerin o bölgeye toplanması, kan damarlarının geçirgenliğinin artması gibi durumlar sonucunda etkilenen eklemde şişlikler oluşur.

6-) Eklem etrafındaki kaslarda zayıflık: Artrit sonucu etkilenen eklem hareket yeteneğini çoğu zaman kaybeder veya bu yetenek oldukça azalır. Bu durumun uzun sürmesi sonucunda o bölge etrafındaki kaslar da kullanılamayacağı için, kaslarda zayıflamalar görülebilmektedir. 

Artrit Nedenleri (Risk faktörleri) Nelerdir?

Artritin birçok farklı nedeni ve risk faktörü olabilmektedir. Bu nedenler artritin çeşitlerinde göre farklılık gösterebilmektedir. Ancak bazı türler için ortak nedenler de bulunmaktadır. Artritin olası nedenleri şu şekilde sıralanabilir: 

Aile öyküsü: Bazı artrit türlerinin ailelerde olması bir risk faktörü olarak kabul edilir. Özellikle genetik olarak etki yapabilen artritlerde anne, baba ve kardeşlerde artrit öyküsü kişide de görülme olasılığını arttırabilmektedir. Tüm bunlara karşın ailede artrit olması kişide de olacağı anlamına gelmez. Bunu tetikleyecek çevresel faktörler de gerekmektedir. Ancak genetik yatkın kişiler bu çevresel faktörlere daha duyarlı olabilmektedir.  

Yaş: Yaş bazı artritler için oldukça önemli bir risk faktörüdür. Özellikle osteoartritin en önemli risk faktörü yaştır. Hastalık çoğu zaman 60 yaş üstünde ortaya çıkmaktadır. Yaşa bağlı eklemlerde oluşan yıkımın yapıma daha üstün gelmesi yaşın etkilerinden biridir. Ayrıca yaş ilerledikçe eklemlere binen yük de artacaktır. Osteoartrit dışında romatoid artrit ve gut gibi diğer artritlerde de yaşa bağımlı olarak artış görülebilmektedir. 

Cinsiyet: Cinsiyet de artritler de önemli risk faktörlerinde biridir. Çoğu artrit türünde kadınların etkilenme olasılığı erkeklere oranla daha fazladır. Ancak ankliozan spondilit, gut artriti gibi artrit türleri erkeklerde daha sık görülmektedir. 

Eklem travmaları: Ekleme daha önceden travma alan kişiler, eklem yaralanması yaşayan kişiler, artrit yaşama açısından daha riskli gruplardır. Herhangi bir spor veya travma sonucunda eklemin işlevinde, yapısında bozulma beraberinde sorunları da getirebilmektedir.  

Obezite: Obezite de eklemlere binen yükü arttırır. Özellikle diz, kalça ve omurga gibi eklemlere daha fazla yük biner. Bunun sonucunda da eklemlerde yıkılmalar, zarar görmeler daha sık olur. En sonunda da obez kişilerde artrit görülme olasılığı normal insanlara göre artmış olur. 

Enfeksiyonlar: Enfeksiyonlar, septik artrit ve reaktif artrit gibi eklem iltihaplanmalarında en önemli risk faktörüdür. Septik artrit herhangi enfeksiyon ajanının eklemde çoğalması sonucunda meydana gelir. Reaktif artrit de vücudun başka bölümünde oluşan enfeksiyonun, eklemde bir reaksiyon yaratması sonucunda meydana gelir. 

Diğer hastalıklar: Psöriatik artrit ve enteropatik artrit gibi artrit türleri diğer hastalıklarla ilişkilidir. Psoriatik artritin oluşmasının nedeni kişinin bir otoimmün bozukluk olan sedef hastalığına sahip olması veya olacak olmasıdır. Enteropatik artrit de, crohn ve ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıklarının bir komplikasyonu olarak ortaya çıkmaktadır. 

Artrit Teşhisi

Artrit teşhisi çoğu zaman öykü ve fizik muayene ile anlaşılabilir. Fizik muayene sırasında iltihabın belirtileri olarak eklemde şişlik, kızarıklık, sıcaklık artışı gibi durumların saptanması çok olasıdır. Ayrıca hekim eklemin hareket aralığını da belirlemeye çalışır. Ancak artrit çeşidi, şiddeti, tedavi seçeneği gibi durumlar için kesin tanı gerekmektedir. Bunun için de birçok farklı yöntem kullanılabilir. Bu teşhis yöntemleri şu şekilde sıralanabilir:

Laboratuvar testleri: Artrit teşhisinde çok çeşitli vücut sıvıları laboratuvarda incelenebilir ve bunlar teşhise çok yardımcı olmaktadır. En sık olarak incelenenler kan örnekleri, idrar ve etkilenen eklem sıvısıdır. Kan tetkiklerinde hastada enfeksiyon bulguları, otoimmün durumlara bağlı görülen artritlerde yükselebilen bazı belirteçler tespit edilebilir.Ancak bazı durumlarda bu belirteçler yükselmeyebilir. Genel olarak seronegatif artrit olarak adlandırılan bu artrit çeşitleri bunlara örnektir. En sık karşılaşılanlardan biri ise seronegatif romatoid artrittir. Bu hastalarda semptomlar romatoid artriti doğrulasa da laboratuvar testleri bunu desteklemez . Ancak yine de tedavi başlanır. 

İdrar analizlerinde de yine septik veya reaktif artrit gibi eklemleri etkileyebilen idrar yolu enfeksiyonları tespit edilebilir. En önemli laboratuvar testlerinden biri de eklem sıvı örnekleridir. Eklem sıvısından örnek almak için doktor eklem boşluğuna bir iğne sokar ve oradan bir miktar sıvıyı çeker. Ancak tüm bunlardan önce o bölge temizlenir ve bir miktar uyuşturulur.  

Görüntüleme yöntemleri: Görüntüleme yöntemleri de artrit tanısı için oldukça önemli bir yere sahiptir. Çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabilmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Röntgen: Kemik ve eklemlerin görüntülenmesini sağlayan X ışınlarını kullanılarak çekilen röntgenler, kıkırdaklardaki kayıpları, kemiklerdeki hasarı ve kayıpları, fazladan oluşan kemik çıkıntılarını gösterebilmektedir. Ancak röntgen hastalığın erken dönemlerinde herhangi bir bulgu vermeyebilir. Genelde de hastalık takibinde kullanılır. 

2-) Bilgisayarlı tomografi: Tomografi taramaları, birçok farklı yönden X ışınları gödererek kesitsel görüntüler ortaya çıkaran bir yöntemdir. Bilgisayarlı tomografilerde kemik ve eklemlere ek olarak etraf yumuşak dokularda görüntülenebilmektedir. 

3-) Manyetik rezonans görüntüleme (Emar): Radyo dalgaları kullanılarak oluşturulan manyetik alan sayesinde emar görüntüleri elde edilebilmektedir. Emar özellikle kıkırdak, tendon, kas gibi yumuşak dokuları göstermek için kullanılır.  

4-) Ultrason: Ultrasonda genelde eklem etrafındaki yumuşak dokular, kıkırdak ve sıvı içeren yapılan görüntülenir. Ultrason ayrıcı tanı amacıyla eklem sıvısı alma işlemi sırasında, iğnenin doğru ilerletilmesine rehberlik yapması amacıyla da kullanılmaktadır.  

Artrit Tedavisi

Artrit tedavisi genel olarak hastada var olan semptomları azaltmak, yaşam kalitesini arttırmak, eklemin işlevini düzeltmek ve olası komplikasyonları engellemek amacıyla yapılmaktadır. Uygun olan tedavi artrit çeşidine, şiddetine ve hastanın özelliklerine göre değişiklik gösterebilmektedir.  

Medikal tedavi: Artriti tedavi etmek için kullanılabilen ilaçlar, kişideki artritin çeşidine göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak yaygın ve ortak olarak kullanılabilen ilaçlar şu şekilde sıralanabilir: 

1-) Ağrı kesiciler: Ağrı kesici ilaçlar, özellikle oluşan şiddetli eklem ağrılarını azaltmaya yönelik reçete edilirler. NSAID ilaçlar dışındaki ağrı kesiciler sadece ağrıyı azaltmaya yöneliktir ve iltihaplanma üzerinde herhangi bir etkileri bulunmaz. Bunlar arasında hafif ağrılar için en sık kullanılanlar paresetamol grubu ilaçlardır. 

Daha şiddetli oluşan ağrılar için ise tramadol, oksikodon gibi opioid türü ilaçlar kullanılabilmektedir. Opioidler ağrıyı baskılamak amacıyla doğrudan merkezi sinir sistemine etki ederler. Bu nedenle güçlü ağrı kesicilerdir. Ancak bu ilaçların uzun süre kullanılması durumunda bağımlılık oluşabilmektedir. Bu nedenle doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır.

2-) Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID): NSAID'ler hem ağrıyı azaltan hem de iltihabi durumu baskılayan ilaçlardır. Bu ilaçlar arasında ibuprofen, naproksen gibileri sayılabilir. Ağız yoluyla kullanılan bu ilaçlar midede bazı problemlere yol açabilir. Ayrıca uzun süre kullanımı kalp krizi gibi durumların riskini arttırabilmektedir. Bu nedenle yine doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır. 

3-) Kapsaisin içeren kremler: Kapsaisin içeren krem ve bazı merhem çeşitleri ağrı kesici olarak kullanılabilmektedir. Ağrı olan yere sürüldüğünde o bölgede biraz yanma yapsa da ağrı geçirme özellikleri de belirgindir.  

4-) Hastalık değiştirici antiromatizmal ilaçlar (DMARD): Genellikle romatoid artrit gibi otoimmün artrit türlerini tedavi etmek için kullanılan DMARD'lar, kişinin bağışıklık sisteminin kendi eklemlerine saldırmasını yavaşlatacak şekilde işlev görür. 

5-) Kortikosteroidler: Prednizon, kortizon gibi etken maddeleri içeren kortikosteroid ilaçlar, iltihabı azaltır ve vücudun kendisine saldıran bağışıklık sistemini baskılar. Bu tür ilaçlar ağız yoluyla hap şeklinde alınabildiği gibi doğrudan ağrılı olan ekleme enjekte de edilebilmektedir.  

6-) Diğer ilaçlar: Tümör nekroz faktörü (TNF) inhibitörleri, interlökin-1 (IL-1), interlökin-6 (IL-6), Janus kinaz enzimleri inhibitörleri gibi birçok farklı ilaç da çeşitli artrit tedavilerinde denenebilmektedir. 

Fiziksel terapi: Bazı artrit türlerinde tedaviye destek olması açısında fizik tedavi yöntemleri uygulanabilir. Özellikle bu tarz egzersizler, hareket kısıtlılığı olan eklemlerde hareket aralığını iyileştirir. Ayrıca eklem etrafındaki zayıflayan kasların tekrar çalışmasına izin vererek onları güçlendirir. 

Artrit Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Artritler tedavi edilmediği takdirde çeşitli sorunlara ve komplikasyonlara yol açabilmektedir. Bunlar hastalığın şiddeti, türü ve hastanın durumuna göre de değişiklik gösterir. Şiddetli artritlerde, eklemlerde ve etraf kemiklerde geri dönüşsüz ve ciddi hasarlar oluşabilmektedir. Özellikle hastalığın aktif dönemlerinde hastanın eklemlerini kullanması oldukça zorlaşır. Bunun sonucunda da kişi düzgün hareket edemez ve günlük işlerini bile yapmak imkansız hale gelebilir. Eklemlerde anormal bükülmeler oluşabilir. 

Artrit Ameliyatı

İlaç tedavisi ve fizik tedavilerden yarar görmeyen hastalarda ve direkt olarak ameliyat ile müdahale edilmesi gereken durumlarda cerrahi yöntemlere başvurmak gerekebilmektedir. 

1-) Eklem onarım ameliyatı: Bazı artrit türlerinde gereklilik durumunda hem ağrıyı azaltmak hem de eklemin işlevini geri kazandırmak amacıyla eklem yüzeylerinin şeklini değiştirmek ve yerini değiştirmek yoluyla onarım ameliyatları yapılabilmektedir. Bu ameliyatlar genelde küçük kesiler açılarak artroskopik olarak yapılır.

2-) Eklem protezleri: Bazı durumlarda sorunlu olan eklem çıkarılarak protez takılabilmektedir. Bunun en sık yapıldığı eklemler diz ve kalçadır.  

Çocuklarda Artrit

Artritler genelde yaş ile birlikte sıklığı artan hastalıklardır. Ancak bazı artrit türleri özellikle çocukluk çağında ortaya çıkar. Çocukluk çağı artritleri, juvenil idiyopatik artrit (JIA) olarak bilinir. Juvenil idiyopatik artritler, bir veya birden fazla eklemde en az 6 hafta boyunca iltihaba ve ağrı gibi semptolara neden olur. Bu tür artritin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genelde eklemlerdeki etkilenme yaş ilerledikçe azalır ve sonrasında tamamen normale dönülür. Ancak şiddetli bazı formlarda bazı sakatlıklar kalıcı olabilmektedir. Juvenil idiyopatik artritin en yaygın olarak görülen türleri şu şekilde sıralanabilir:

1-) Oligoartiküler JIA: Oligoartiküler JIA, juvenil idiyopatik artritler içinde en sık görülen çeşittir. En sık olarak da diz ve ayak bilek eklemlerini etkiler. Bu tür artrit genelde herhangi bir sakatlığa neden olmadan iyileşir. Ancak bu süreç içinde çocuklarda bazı göz problemleri ortaya çıkabilmektedir. 

2-) Poliartiküler JIA: Poliartiküler JIA en sık görülen ikinci juvenil idiyopatik artrit türüdür. Genelde 5 veya daha fazla eklem etkilenir. genelde çocuklarda 38 derece üstü ateş görülür.

3-) Sistemik başlangıçlı JIA: Sistemik başlangıçlı JİA'da genelde ilk önce çocukta ateş, ciltte kızarma, halsizlik, lenf bezlerinde şişöe gibi genel semptomlar ortaya çıkar. Bunların sonrasında da eklemlerde şişme ve iltihaplanma görülür.  

4-) Entezite bağlı artrit: Entezit ilişkili artrit, çocuklarda bacak ve omurganın eklemlerini etkiler ve kasların kemiğe bağlanma yerleri olan tendonlarda iltihaplanmalara neden olan bir artrit türüdür. Ergenlik döneminde meydana gelen entezite bağlı artritlerde boyun ve bel bölgesinde ağrılar görülebilir. Ayrıca gözde üveit adı verilen bir durum da ortaya çıkabilir. 

Juvenil idiyopatik artrit dışında, çocukluk döneminde görülen bir diğer artrit türü, juvenil romatoid artrittir. Bu hastalık da yetişkinlerde görülen romatoid artrite benzerlik gösterir. Yine eklemlerde ağrı, şişlik, kızarıklık, hareket kaybı gibi semptomlar ortaya çıkar.

Artrit için Hangi Doktora Gidilir?

Artrit için gidilmesi gereken bölüm esas olarak romatolojidir. Romatoloji, eklem hastalıkları ve artritle ana olarak ilgilenen bölümdür. Ancak artritin türüne göre farklı bölümlere de başvurulabilmektedir. Osteoartrit için ortopedi, septik artrit için enfeksiyon hastalıkları, psöratik artrit için dermatoloji bölümüne, enteropatik artrit için gastroenteroloji bölümüne başvurulabilir. Ancak bu bölümlerde gerekli gördüğü durumda kendi arasında hastayı farklı yerlere sevk edebilmektedir. 

Artrit nedeni ile kişide eklem ağrısı, eklem şişliği, eklemde kızarıklık, hareket zorluğu gibi durumların olması durumunda doktora başvurmak gerekmektedir. Özellikle bu belirtilerin sürekli tekrarlaması kişiyi uyaran başka bir durumdur.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın