Burkitt Lenfoma

Burkitt lenfoma; baş, boyun veya karın bölgesinde oluşan tümör olup kemoterapi, immunoterapi, radyasyon ve cerrahi tedavi yöntemleri ile tedavi edilmektedir.

Burkitt Lenfoma Nedir?

Burkitt Lenfoma bir çeşit lenfoma yani lenf kanseri hastalığıdır. Burkitt Lenfoma hastalığı genelde Afrika bölgesinde yaşayan insanlarda görülen ve yaşamın ilk yıllarında yani çocukluk döneminde daha sık seyreden bir lenfoma çeşididir.

Burkitt Lenfoma hastalığı yetişkinlerde çocuklara oranla çok daha nadir görülmektedir. Hastalık özellikle baş, boyun veya karın bölgesinde oluşan bir tümör ile görülür ve bu tümördeki büyüme oldukça hızlı gelişmektedir.

Böcek kaynaklı oluşan bulaşıcı enfeksiyonların ve bitkisel beslenme şeklinin bu hızlı büyümeye etki ettiği düşünülmektedir.

Burkitt Lenfoma hastalığının bilinen iki tipi vardır:

  • Afrika Tipi: Çocuklarda ve özellikle erkek çocuklarda daha sık görülmektedir.
  • Amerikan Tip: Özellikle erişkinlerde görülebilen ve şikayetlerin ortaya çıkmasından aylar sonra beyinde, merkezi sinir sisteminde, karın içinde ve kan hücrelerinde tutulum gösterebilen Burkitt Lenfoma tipidir.

Burkitt Lenfoma sıklıkla AIDS hastalığı ile birlikte seyretmektedir. Burkitt Lenfoma hastalığının oluşma nedeni olarak Ebstein Barr Virüsü enfeksiyonu, HIV virüsü enfeksiyonu ve sıtma hastalığı ile ilişkilendirilmektedir.

Burkitt Lenfoma Hastalığı görülme riski Güney Afrika, Kuzey Afrika, Güney Amerika ülkeleri ve Okyanus üzerindeki tropik ada ülkelerinde daha fazladır.

Burkitt Lenfoma hastalığında tanı muayene ile başlar. Fakat tümörden alınacak biyopsi ve sonucu kesin tanıyı koydurur. Hastalığın yayılımı çok hızlı olduğu için sık tutulum yaptığı beyin, merkezi sinir sistemi gibi organ ve sistemlerin de detaylı incelenmesi gerekmektedir.

Burkitt lenfoma hastalığında lenf noduna ve organ tutulumuna göre hastalığın seyri hakkında bilgi sahibi olunur ve evrelendirme yapılır.

Beyinde, merkezi sinir sisteminde ve kemik iliğindeki tutulumu ilerlemiş hastalığı göstermektedir. Bu tutulumun belirlenmesi için bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ile inceleme, pozitron emisyon tomografisi (PET-BT) ve lomber ponksiyon (LP) yöntemi kullanılabilmektedir.

Burkitt Lenfoma hastalığının tedavisinde ilaç tedavisi, ameliyatla tümörün operasyon ile çıkarılması ve radyasyon onkolojisi terapisi kullanılmaktadır.

Tedavinin seyri sırasında tümörün operasyonla çıkarılana dek hızla büyümesi ihtimali olduğu için tümör operasyon öncesinde de hızla başlanan ilaç tedavisi planlanması ile tedavi edilmektedir.

Burkitt Lenfoması hastalığının seyrinde beklenen yaşam süresi kişinin hastalığı fark ettiği süre, tanının konması ve tedavinin başladığı andaki hastalığın evresine bağlı olarak belirlenmektedir.

Burkitt Lenfoması Belirtileri Nelerdir?

Lenfoma belirtilerinden olan ve B semptomları olarak tiplenen ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, halsizlik hastalığın kendini gösteren ilk belirtileridir.

Lenf bezlerinde oluşan tümörün oluşturduğu şişlik vücutta hızlı şekilde büyümekte ve kendini göstermektedir.

Burkitt Lenfoması hastalığı isminin aksine yalnızca lenf bezlerinin yanı sıra vücutta yer alan tüm organları ve dokuları tutabilmektedir.

Hastalık sırasında kemik iliği, beyin, akciğer, solunum sistemi, yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklar tutulabilmekte ve bu organlardaki tutuluma bağlı şikayetler oluşabilmektedir.

Bazen tümörün hızla büyümesiyle bu şikayetler de hızla ortaya çıkmaktadır, tümör çevre dokulara baskı uygulayarak bası semptomları adı verilen hastalık tablolarına yol açmaktadır.

Bası semptomları akciğer çevresinde ve göğüs boşluğunda büyüyerek akciğerlerde zor nefes almayla seyreden solunum güçlüğü, nefeste daralma, zor nefes alma, kuru öksürük ve göğüs ağrısı yapabilmektedir. Karın boşluğunda büyüyen tümör mide-bağırsak sistemine baskı yaparak yutma güçlüğü, hazımsızlık, mide ağrısı, ishal, kabızlık ataklarına neden olmaktadır.

Burkitt Lenfoması sırasında ağız içinde bulunan bir lenf dokusu olan bademciklerde de tutulum olabilmektedir. Bademciklerde ilerleyen tümör tutulumu bademciklerde tek taraflı şişmeye ve bademcikler arasında boyut farkı oluşmasına neden olabilmektedir.

Tekrarlayan bademcik enfeksiyonları sebebiyle şişen bademcikler Burkitt Lenfoması hastalığı tanısı koyulmasını geciktirebilmektedir. Ancak uygulanan enfeksiyona yönelik tedavi sonucunda gerilemeyen büyüklük farkı ve kişide kilo kaybı, uzun süreli ateş, gece terlemeleri gibi şikayetler lenfoma tanısına yönlendirmektedir.

Lenfoma hastalıkları sırasında genel olarak baş ağrısı, gözlerde yaşarma, alerjik belirtiler, saman nezlesi benzeri burun akıntısı, hırıltılı ve hırıltılı solunum, yaygın vücut ve eklem ağrıları gibi anlamı açıklanamayan şikayetler de görülebilmektedir.

Hastada lenfoma hastalığı ya da Burkitt Lenfoması hastalığı varlığından şüphelenildiğinde muayene ve muayene sonrası tüm organları ve sistemleri kapsayacak şekilde yapılacak görüntüleme yöntemleri ile var olan tutulumların en erken şekilde görülerek tedaviye hızla başlanması amaçlanmaktadır.

Burkitt Lenfoması Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

Burkitt Lenfoması hastalığına temel olarak neden olan bir sebep gösterilememektedir. Ancak bazı virüs enfeksiyonu geçiren kişilerde hastalığın daha sık görülmesi ve bu virüslerin yayılımının bol görüldüğü bölgelerde Burkitt Lenfoması hastalığının da sık görülmesi ile bu virüsler Burkitt Lenfoması hastalığına yol açmakla suçlanmaktadır.

  • Ebstein Barr Virüsü enfeksiyonunun Burkitt Lenfoması hastalığına neden olduğu düşünülmektedir.
  • HIV virüsü enfeksiyonunun da Burkitt Lenfoması hastalığına neden olduğu düşünülmektedir.
  • HIV virüsü enfeksiyonu nedeniyle olan AIDS hastalığı sonucu kişinin bağışıklık sisteminin düşmesinin Burkitt Lenfoması hastalığına neden olabildiği bilinmektedir.
  • Kişinin başka bir hastalığa yönelik kullandığı bağışıklık sistemi baskılayıcı (immünsüpresif tedavi) ilaçların Burkitt Lenfoması hastalığına neden olabilmektedir.
  • Organ nakli öncesinde alınan bağışıklık baskılayıcı organ nakli hazırlığı ilaçlarının Burkitt Lenfoması hastalığına neden olabilmektedir.

Burkitt Lenfoma Teşhisi

Burkitt Lenfoması hastalığı tanısı hastanın şikayetlerinin dinlenmesi, hastanın hastalık geçmişinin kullandığı ilaçların sorgulanması ile başlamaktadır.

Sonrasında şikayetlerinize yönelik kısımlar öncelikte olmak üzere genel muayene yapılmaktadır. Doktorunuz göz bebeklerinizi, boğazınızı inceleyebilmektedir, solunum seslerinizi stetoskop ile dinleyebilmektedir.

Doktorunuz gerek görürse elle karın muayenenizi yapabilmektedir, muayeneler vücudunuzun belirli bölgelerinde şişlik, sertlik ile hissedilebilecek tümör varlığını araştırmaktadır.

Şikayetleriniz, tıbbi geçmişiniz ve muayenenizde rastlanan bulgular sonrasında yönlenilen bölgelere veya vücudunuzun tamamına yönelik uygun görüntüleme tekniği ile görüntüleme yapılabilmektedir.

Düz röntgen grafisi, damar yolundan veya ağız yoluyla ilaç verilerek veya verilmeden bilgisayarlı tomografi çekilebilmektedir.

Bu görüntülemeler sonucunda tümör ve kitle dokuları tespit edilmekte ve uygunsa biyopsi uygulanmaktadır. Biyopsi doğrudan alınabilecek noktalardaki tümörlerden iğne yardımıyla, lokal anestezi altında alınabilmektedir.

Daha zor ulaşılan noktalarda bulunan tümörlerden biyopsi genel anestezi altında operasyonla da alınabilmektedir.

Burkitt lenfoması hastalığı görüntülemelerde görülen ve/veya biyopsi ile doğrulanmış tutulan lenf nodlarının ve organların sayısına bakılarak evrelendirilir.

En ileri evredeki hastalarda beyinde, merkezi sinir sisteminde ve kemik iliğinde tutulum görülmektedir.

Burkitt Lenfoma Tedavisi

Burkitt Lenfoması hastalığı tedavisinde genel kanser hastalıklarına ve lenfomalara benzer tedavi yöntemleri kullanılmaktadır.

Burkitt Lenfoması hastalığı kemoterapi, immunoterapi, radyasyon tedavisi ve cerrahi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Monoklonal antikor tedavileri, kemoterapi ajanları, radyasyon onkolojisi tedavisi ve cerrahi operasyonlar uygun şekilde kombinlenerek hastalara uygun tedavi protokolü oluşturulmaktadır.

Tedavi başarısının oranı hastanın yaşı ile ters orantılı olarak seyretmektedir. Hastalığın sık görüldüğü gelişmekte olan ülkelerde nüfusun çoğunluğunun genç olması ve yetersiz sağlık olanakları, tedavi başarısı oranlarını olumsuz etkilemektedir.

Hastalarda organlara baskı yapan büyüklükte tümörler şikayete neden olduğu takdirde  tümörün cerrahi operasyonla çıkarılması ve ameliyat gerektirir.

Burkitt Lenfoma Tedavi Edilmezse

Burkitt Lenfoması hastalığı normal tümör ve kanser hastalıklarına göre çok daha hızlı ilerlemektedir. Tümörün çok kısa sürede boyut olarak iki katına çıkabildiği bilinmektedir.

Burkitt Lenfoması hastalığı tedavi edilmezse tümörün organlara yaptığı baskı ilerleme gösterebilmektedir:

  • Tümör büyüyerek akciğer çevresinde ve göğüs boşluğunda akciğerlerde zor nefes almayla seyreden solunum güçlüğü, nefeste daralma, zor nefes alma, kuru öksürük ve göğüs ağrısı yapabilmektedir. Tedavi edilmediği takdirde bu şikayetler ilerleyerek solunum durmasına ve ölüme kadar gidebilmektedir.
  • Karın boşluğunda büyüyen tümör mide-bağırsak sistemine baskı yaparak yutma güçlüğü, hazımsızlık, mide ağrısı, ishal, kabızlık ataklarına neden olmaktadır. Tümörün tedavi edilmemesi şikayetlerin ilerlemesi ile tıkanıklığa ve ileus tablosuna yol açabilmektedir.
  • Tümör ilerleyerek organlara kan taşıyan damarları tıkayabilmektedir ve sinirlere baskı yaparak sinir iletimini yok etmekte bunlar sonucunda ise organ yetmezliklerine neden olabilmektedir.

Burkitt Lenfomasına Ne İyi Gelir?

Burkitt Lenfoması hastalığı sırasında doktorunuzun planlayacağı tedavi süreci uzun ve zahmetli olabilmektedir.

Kullanılan ilaçların vücutta oluşturabileceği yan etkiler nedeniyle düşen bağışıklık sistemi düzenli uyku ve iyi beslenme ile dengelenmelidir.

Burkitt Lenfomasına Ne İyi Gelmez?

  • Burkitt Lenfoması hastalığına sebep olduğu düşünülen enfeksiyon hastalıklarını geçiren kişilerin bu enfeksiyon hastalıklarının tedavilerini ertelemesi hastalığa olan yatkınlığı artırabilmekte ve seyrini ilerletebilmektedir.
  • Lenf dokusu bağışıklık sistemi ile doğrudan alakalı olduğu için bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen stres, geçirilen başka hastalıklar ve enfeksiyonlar Burkitt Lenfoması hastalığının seyrine iyi gelmemektedir.

Burkitt Lenfoma İlaçları

Burkitt Lenfoması hastalığının tedavisinde kullanılmakta olan ilaçlara kemoterapi ilaçları da denmektedir.

Kemoterapi ilaçları tek başına ya da bir grup halinde birbirini tamamlayıcı etkileri olan birden fazla ilacın aynı anda hastaya verilmesi ile pek çok  kanser hastalığında olduğu gibi Burkitt Lenfoması hastalığında da kullanılmaktadır.

Bir kaç farklı ilaç birlikte veya peş peşe dozlarla verilerek tek bir ilacın yüksek dozda verilmesinin neden olacağı doz aşımı etkisinden kaçılmaya ve ilaçların birbiri üzerindeki kanser yok edici etkilerini artırmaya yönelik davranışı desteklenmeye çalışılmaktadır.

Bu dozlar hafta hafta veya ay ay vücuda verilerek kanser hücrelerinden tamamen kurtulma amaçlanır. Kemoterapi sırasında kullanılan ilaçlar tümörlere neden olmakta olan kanserli hücrelerin gelişimi ve büyümesinin durdurmakta ve kanserin yayılımını engellemektedir. Kemoterapi ilaçları aynı etkiyi vücudun kendi hücreleri üzerinde de gösterebilmektedir.

Kemoterapi tedavisi hafta hafta ya da ay ay olacak şekilde dozlara bölünerek halinde verilmektedir. Bir doz ilaç tedavisi alındıktan sonra birkaç hafta ilaçsız istirahat dönemi olabilmektedir.

Kemoterapi seçilen ilaçlara bağlı olmakla birlikte ağızdan verilen ilaçla, damar yolundan serum aracılığıyla ya da uygun şekilde enjeksiyonla vücuda verilmektedir.

Kemoterapi tedavisinde tek başına veya kombine şekilde kullanılabilecek ilaçlar:

  • Doksorubisin
  • Fludarabin
  • Etoposid
  • Klorambusil
  • Metotreksat
  • Sitarabinin,
  • Siklofosfamid,
  • Vinkristin,
  • Monoklonal antikorlar (akıllı ilaçlar)

Kemoterapinin yan etkileri: Yaygın vücut ağrıları, baş dönmesi, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, halsizlik, saç dökülmesi, tırnak ve cilt yapısında bozulmalar, ödem

Kemoterapi tedavisi sonrası bağışıklık sisteminin bozulması ile enfeksiyonlara yatkınlık artmaktadır.

Burkitt Lenfoma Ameliyatı

Burkitt Lenfoması hastalığında tümörün büyümesi çok hızlı seyretmektedir. Bu durum ameliyat öncesi tümörün büyümesini durdurucu ilaç tedavilerine yönelimi ön plana getirmektedir.

Organlara baskı yapan tümörler cerrahi operasyonlarla mümkün olduğunca çıkarılmaya çalışılmaktadır. Tümörün çıkarılması sırasında kanserli hücrelerin tamamen temizlenebilmesi ve hastalığın tekrar etmesinin önüne geçilmesi amacıyla bir miktar sağlam doku da tümör çevresinden temizlenerek çıkarılmaktadır.

Tümörün çıkarılmasında ne kadar tümör dokusunun alınacağı ve çevresinden ne kadar temizleme yapılacağının kararına operasyon sırasında tümörün yerine ve komşu olan organlara bakılarak karar verilmektedir.

Bazen özellikle baş ve boyun çevresindeki Burkitt Lenfoma hastalığı tümörlerinde tümörün çıkarılması ardından açıkta kalacak olan yara dikişle kapatılamayacak kadar büyük olabilmektedir.

Bu durumda yarayı kapatmak için kişinin kendi vücudundan uygun yerlerden deri alınarak (greft) o bölgenin kapatılması gerekebilmektedir.

Bu derinin alınması ile alınan dokunun büyüklüğü oranında ikinci bir yara oluşacaktır ancak yüzeysel olduğu için daha kolay iyileşmektedir. Bu şekilde deri ile kapatılan ameliyatlar sonrası belirgin izler kalabilmektedir.

Burkitt Lenfoması hastalığı tümörleri hızla ilerleyip büyük boyutlarda olduğu için tümörün çıkarılmasının ardından kalıcı çöküklük veya izler görülebilmektedir.

Burkitt Lenfoması tümörü ameliyatı tümörün bulunduğu yere ve büyüklüğüne bağlı olarak genellikle genel anestezi altında yani hasta tamamen uyutularak yapılmaktadır.

Tümörün çıkarılmasının ardından tümör ve çevre dokudan alınan kısımla birlikte değerlendirilerek ne kadar istirahate ihtiyaç olduğu ve kaç gün hastanede kalınacağı gibi toplam operasyon sonrası iyileşme süresi belirlenmektedir.

Hamilelikte Burkitt Lenfoma

Hamilelikte Burkitt Lenfoması hastalığı gibi hızlı ilerleyen kanser hastalıkları özel tedavi protokollerinden ziyade annenin ve bebeğin hayatını kurtarmaya ve korumaya yönelik izlenir.

Gebelik sırasında Burkitt Lenfoma hastalığı tanısı kanser epidemiyolojisi hakkında yeterli veri olmamakla beraber hastalığın genç erkeklerde daha sık görülmesi gebelerde daha seyrek görüldüğü bir durum olarak tanımlanabilmektedir.

Gebeliğin Burkitt Lenfoması hastalığı seyrine olumlu ya da olumsuz etkileri hakkında yeterli gerekçe yoktur. Gebeliğin sonlandırılması Burkitt Lenfoması hastalığı sırasında ölüm oranına doğrudan etki etmemektedir.

Gebe olmayan kadınlarla gebe kadınlar arasında Burkitt Lenfoması hastalığının seyri ile ilgili de belirgin fark bulunmaktadır. Gebe kadınlarda hastalık çok daha agresif seyretmektedir.

Gebelik sırasında Burkitt Lenfoması hastalığı şüphesi varlığında tanı için kullanılan yöntemlerin bebeğin gelişimi üzerinde bulunan riskleri tanıyı zorlaştırmaktadır.

Fakat hastalığın seyrinin hızı düşünüldüğünde evreleme yapılması için tanı yöntemlerinin kaçınılmadan diğer hastalarda uygulandığı şekilde uygulanması gerekmektedir.

Gebelikte ultrasonografi görüntülemesinin anne ve bebek üzerinde yan etkisi görülmemektedir. MR (manyetik rezonans görüntüleme) (MRG) yöntemi de gebelikte ve gebelerde sıklıkla kullanılır.

Manyetik Rezonans görüntüleme yönteminde kullanılan iyot içerikli kontrast maddeleri bebek üzerinde zararı olabilecek kadar olan kısmı plasentayı geçebilmekte ve bebekte doğum sonrası iyot yükü nedeniyle tiroid fonksiyon bozukluklarına neden olabilmektedir.

Gebelikte Burkitt Lenfoması hastalığı şüphesi varlığında gerektiğinde tümörden alınan biyopsi ve benzeri işlemler gebelik üzerinde sakıncalı değildir.

Burkitt Lenfoması hastalığının tanısı sırasında kullanılan radyoterapinin radyasyonunun bebeğe etkisi oldukça fazladır. Bu tedavileri alan gebelerin bebeklerinin yaşamının ilk 10 yılında lenfoma, lösemi kanserlerine yakalanma olasılıkları oldukça yükselmektedir.

Buna karşın Burkitt Lenfoması hastalığının seyrinin hızlı olduğu ve anne için öldürücü organ yetmezliklerine neden olabileceği göz önünde bulundurularak anneye radyoterapi uygulanabilmektedir.

Gebede özellikle ilk üç aylık dönem sırasında mecbur kalındığı takdirde yapılan radyoterapi sonrası ölçülen doz miktarı belirli düzeylerin üzerine çıktığında gebeliğin sonlandırılması gündeme gelebilmektedir.

Burkitt Lenfoması hastalığı tedavisinde önem taşıyan kemoterapi ilaçlarının da bebeğe vereceği zarar gebeliğin kaçıncı haftasında olduğu ile ilişkilidir.

Gebelikte kemoterapi ilaçları anne ve bebekte kan ve kanama bozuklukları yapar ve enfeksiyon riskini artırır.

Bu süreçte Onkoloji, Jinekoloji ve Perinatoloji uzman doktorları annenin sağlık durumunu kanserin yayılma hızını ve gebelik haftasını göz önüne alarak tedavinin başlama zamanına ve gebeliğe devam edilip edilmeyeceğine karar vermektedirler.

Kemoterapi görmüş olan gebeliklerin ardından doğan bebeklerde çocukluk çağı kanserlerinin görülme riski büyük oranda artmaktadır.

Burkitt Lenfoması hastalığı sebebiyle geçirilen ameliyatlarda anestezi güvenle uygulanabilmektedir. Cerrahi operasyonlar annede ve bebekte belirgin gelişimsel sorunlara neden olmamaktadır.

Gebelikte Burkitt Lenfoması hastalığı görülmesi sonucu cerrahi operasyon geçirilmesi gerektiğinde annenin de bebeğin de operasyonun öncesinde ve sonrasında yakından izlenmesi gerekmektedir.

Annenin bütün bu süreçlerde ağrı çekmemesi açısından kontrol edilmesi gerekmektedir. Ağrı gebelik sırasında düşüklere ve erken doğuma neden olabilmektedir.

Çocuklarda Burkitt Lenfoma

Burkitt Lenfoması hastalığı çocukluk çağı lenfomalarının büyük çoğunluğunu oluşturur. Hastalık özellikle Afrika kökenli erkek çocuklarda daha sık görülür. Tümör çoğunlukla karın bölgesinden köken alır ve büyüme hızı en yüksek tümörlerden biridir.

Karındaki tümör sağ alt kadranda daha sık görülmekte olup, bu şikayetler apandisitle karışabilmektedir. Kanlı dışkılama ve ileus tablosu görülebilmektedir.

Tümör karın içindeki diğer organlarda da görülebilmektedir.

Özellikle akciğer ve çevresindeki tutulumlarda hızlı yayılımla birlikte acil müdahale gerektirebilecek sorunlara yol açabilmektedir.

Tedavi protokolleri çocuklarda da yetişkinlerle aynı şekilde kemoterapi, immünoterapi, cerrahi tedavi ve radyasyon onkolojisi terapisi tedavilerinin uygun kombinasyonları ile gerçekleştirilmektedir.

Burkitt Lenfoması için Hangi Doktora Gidilir?

Burkitt Lenfoması hastalığı öncelikle baş ve boyun bölgesindeki şikayetlerle belirti verdiği için KBB (Kulak Burun Boğaz) hastalıkları ve Baş ve Boyun Cerrahisi uzmanına muayene olabilirsiniz.

Gece terlemesi, ateş, kilo kaybı şikayetleriyle başlangıç gösteren hastalık tablosunda ise Dahiliye bölümüne başvurabilirsiniz.

Tanınız konulduktan sonra tedavi süreciniz için ise hastanelerin Onkoloji bölümüne başvurmanız gerekmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın

Burkitt lenfoma ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Burkitt Lenfoma Hastalığı İle İlişkili Virüsler Hangileridir?

Burkitt Lenfoma hastalığının oluşum nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak Burkitt Lenfoma hastalığı Ebstein Barr Virüsü enfeksiyonu, HIV virüsü enfeksiyonu ve sıtma hastalığı geçiren kişilerde ve beraberinde sık seyrettiği için bu enfeksiyonlar ve virüslerle ilişkilendirilmektedir. 

Dr. Hande Erölmez