KML

KML, daha çok radyasyona maruz kalınmasıyla meydana gelen kemik iliği kanseri olup ilaç kullanımı, kök hücre tedavisi ve cerrahi tedavi gibi yöntemler uygulanmaktadır.

Kronik Myeloid Lösemi Nedir?

Kronik Myeloid Lösemi (KML), her yaşta görülme olasılığı olan fakat özellikle orta yaştan sonra görülme olasılığı da artan kemik iliği kanseridir.

Kronik Myeloid Lösemi, bütün lösemilerin ortalama %25’ini oluştururken, 100.000’de 1 görülen bir hastalıktır. Akut lösemilerle kıyaslandığı vakit, hastalığın seyri daha iyidir.

Kemik İliğinin Görevi Nedir?

Yetişkin bireylerde beyaz kan hücrelerinin, kırmızı kan hücrelerinin ve trombositlerin üretim yeri kemik iliğidir. Vücudumuzun en büyük organlarından biri olan kemik iliğinde, kök hücreler başta olmak üzere çeşitli hücreler bulunmaktadır.

Kan dolaşımında kırmızı kan hücrelerinin sayısı, beyaz kan hücrelerinin sayısından 500 kat daha fazla olmasına rağmen, kemik iliğindeki hücrelerin yaklaşık %75’i beyaz kan hücrelerinin üretildiği myeloid seriye aittir.

Bu durum beyaz kan hücrelerinin yaşam süresinin kırmızı kan hücrelerinin yaşam süresinden daha kısa olmasından dolayı, vücudumuzun geliştirdiği bir kurtarıcı mekanizmadır.

Kök Hücrelerin Görevi Nedir?

Kök hücreleri, kandaki bütün hücreleri üretme kabiliyetine sahip olan kemik iliği hücreleri olmakla beraber kırmızı kan hücrelerinin, trombositlerin, eozinofillerin, bazofilleri, nötrofillerin ve monositlerin öncü hücreleridir.

Bu seriye myeloid seri denmektedir. Kök hücreleri aynı zamanda B ve T lenfositlerinin de öncüleridir. Bu öncü seriye ise lenfoid seri denmektedir.

Eozinofiller kısa bir ifadeyle vücudumuzun alerjide rol oynayan hücreleri iken, monositler ise vücudumuzun önemli bağışıklık hücrelerinden bir tanesidir.

Nötrofiller de çeşitli bağışıklık, hücre savunması gibi durumlarda vücudumuzun olmazsa olmazlarındandır.

Trombositler ise kanımızın pıhtılaşmasını sağlayan, hayati derecede önemli hücre topluluğudur. Bu hücreler granülosit ve granülosit olmayan olarak 2’ye ayrılmaktadır.

Bazofiller, eozinofiller ve nötrofiller granülosit grubunda yer alırken, monositler ve B ve T lenfositleri granülosit olmayanlar grubunda yer almaktadır.

Kök hücrelerin aynı zamanda kendi kendini çoğaltma yetenekleri de bulunmaktadır. Bu yüzden çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılırlar.

Kronik Myeloid Lösemi Nasıl Meydana Gelir?

Kronik Myeloid Lösemi, esasen granülosit grubunun kanseridir. Bu hastalıkta granülositler kontrolsüz bir şekilde çoğalmaya başlarlar. Granülositlerle beraber, pıhtılaşmayı sağlayan trombositlerin de kontrolsüz bir şekilde çoğalması görülür.

KML hastalığında, 9 ile 22. Kromozom arasında yer değişimi olmaktadır ve bu durum tirozin kinaz isimli enzim eşliğinde BCR- ABL isimli proteini uyarmaktadır.

BCR – ABL proteinin, hücre içerisinde oluşturduğu sinyaller, hücrelerin çoğalmasını uyarır ve hücre ölümünü engeller. Aynı zamanda özel bir kromozom oluşur.

Bu kromozoma Philadelphia Kromozomu adı verilmektedir. Klasik görülen bu kromozom, KML hastalarının %90’ında görülmektedir. Philadelphia kromozomu ayrıca ALL hastalarında da görülebilmektedir.

Kronik Myeloid Lösemi Belirtileri Nelerdir?

KML hastalığına sahip hastaların yarısında herhangi bir belirti görülmez.

Başka bir nedenle kan tahlili yaptıran hastalarda, şans eseri fark edilir. Belirtiler ileri evrelerde görüldüğü gibi erken dönemde de görülebilir.

Belirtileri;

  • Ateş
  • Halsizlik
  • Yorgunluk
  • Gece terlemesi
  • Kilo kaybı
  • Karnın sol üst bölgesinde rahatsızlık hissi veya sertlik. Hastalıkta dalak büyümesi görülebildiği için, dalağın bulunduğu bölgede hassasiyet, sertlik veya dolgunluk gibi belirtiler görülebilir.
  • Mide ülseri. Az görülse de kandaki ürik asit miktarının artmasından dolayı histamin adı verilen proteinler artar ve bu durum da peptik ülseri olarak bilinen mide ülserine neden olabilmektedir.

Bu belirtiler çeşitli kanserlerde görülebildiği gibi, kanserle ilişkisiz hastalıklarda da görülebilir.

Kronik Myeloid Lösemi Nedenleri Nelerdir?

KML hastalığı, kalıtsal bir hastalık olmamakla beraber bulaşıcılığı kesinlikle yoktur. 30 – 60 yaş arasında sık görülen KML hastalığının en önemli nedeni philadelphia kromozomunun varlığıdır. Aynı zamanda çeşitli nedenler öne sürülmüştür.

  • İyonize radyasyona maruziyet: Özellikle 2. Dünya Savaşında, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombaları sonucu kronik myeloid lösemi hastalığının artmasına sebebiyet vermiştir.
  • Alkilleyici ilaçların kullanımı: Alkilleyici ilaçlar çeşitli kanser hastalığında kullanılabilmektedir. Bu ilaçların, KML oluşumuna neden olması gibi istenmeyen yan etkileri bulunmaktadır.
  • Radyoaktif maddelere maruziyet
  • Benzen maruziyeti

Kronik Myeloid Lösemi Teşhisi

KML hastalığının teşhisinde kan tahlili, alınan kanın mikroskop üzerinde incelenmesi olarak bilinen periferik yayma, kemik iliği incelenmesi ve ileri teknoloji tahliller kullanılmaktadır.

  • Tam Kan SayımıKML hastalarının neredeyse yarısı, başka bir nedenle kan tahlili yapılırken teşhis edilirler. Tam kan sayımında beyaz kan hücre sayısının arttığı görülmektedir. Özellikle nötrofillerin daha baskın olduğu görünmektedir. Aynı zamanda trombosit sayısının yükselmesi, bazofil ve eozinofil sayısının yükselmesi gibi durumlar da görülebilir.
  • Periferik Yayma: Periferik yayma işlemi, hastadan alınan kanın bir lamel üzerine damlatılarak, kanın mikroskopla detaylı olarak incelenmesi işlemidir. KML hastalarında periferik yaymada, olgun ve olgun olmayan hücrelerin bir arada görülmesi beklenir. Bu tabloya lökoeritroblastozis denmektedir.
  • Kemik İliği İncelemesiKemik iliği incelenirken, kemik iliğinin yapısının çok hücreli olduğu görülür. Özellikle retikülin artışı görülmektedir. Retikülinler hücrenin bir arada durmasını sağlayan hücrelerdir.
  • Sitogenetik İncelemeler: İleri teknoloji ürünleri kullanılarak, kromozomdaki değişimler gözlemlenir. 9 ile 22.kromozom arasındaki yer değişimi gözenebilirken. PCR isimli cihazın yardımıyla BCR-ABL ölçülür.

Kronik Myeloid Lösemi Tedavisi

Kronik Myeloid Lösemi tedavisinde BCR – ABL aktivitesini azaltan, tirozin kinaz enzimini inaktif hale getiren ilaçlarlar kullanılır. Hastalık, klinik gidişe ve olgunlaşmayan hücrelerin sayısına göre 3 faza ayrılır.

  1. Kronik Faz: En sık görülen klinik durumdur. Olgunlaşmamış hücreler %10’ dan az sayıdadır.
  2. Akselere Faz: Blast olarak bilinen olgunlaşmamış hücre sayısı %10 ile %20 arasındadır.
  3. Blastik Faz: Olgunlaşmamış hücre sayısı %20’ den fazladır.

Hedefe Yönelik İlaç Tedavisi

İmatinib, dasatinib, nilotinib, bosutinib, panatinib isimli ilaçlar kullanılmaktadır. İmatinib 1. nesil iken diğer ilaçlar ikinci nesil olarak ifade edilir. İmatinibin yan etkileri arasında ödem ve deri döküntüleri bulunurken, dasatinib ilacında yan etkiler daha farklıdır.

Dasatinibin akciğer zarları arasında veya kalp zarında su birikmesine sebep olabileceği bildirilirken, akciğer damarlarında tansiyon yüksekliğine de sebep olabilir. Bu yan etkiler ciddi, ölümcül yan etkilerdir.

Nilotinib ise şeker hastalığına ve pankreas iltihabına neden olabilirken, bosutinib ishal yapabilmektedir.

Panatinib ilacının ise en korkulan yan etkilerinden biri atar damarlarda pıhtı oluşumuna neden olmasıdır.

KML tedavisinde kullanılan bu 5 ilacın ortak yan etkisi hipertansiyondur.

Kök Hücre Tedavisi ve Kemoterapi

Hastalık eğer ki klinik fazdan, akselere veya blastik faza geçiş yapmışsa, kök hücre nakli yapılması önerilmektedir. Kök hücre nakli için HLA olarak bilinen doku grubunun uygun kardeş veya akraba olmayan ve doku grubu uygun bireylerden alınması gerekmektedir.

Bu işlem norma bir şekilde kandan alınabileceği gibi kemik iliğinden de alınabilmektedir.

Kök hücre nakli için kemik iliği kullanıldığı durumlarda, doku vericisinin kalça kemiklerinden ortalama 1 litre kemik iliği alınır ve alınan kemik iliği KML hastasına kateter yardımıyla verilir. Kemik iliğini bağışlayan kişinin kemik iliği 1 – 2 haftada kendini toparlar.

Kök hücre naklinden önce hastalığın kontrol altına alınabilmesi için ilaç tedavisi uygulanır. İlaç tedavisine hastanın yanıt vermesinden sonra, yüksek doz kemoterapi tedavisi verilmektedir. Daha sonra vericiden alınan kök hücreler alıcının kanına verilerek tedavi edilir.

Cerrahi Tedavi

KML hastalığının ileri evrelerinde görülen dalak büyümesi durumu mevcuttur.

Bağışıklık sistemini bozan bu durumda splenektomi olarak bilinen dalak alınması işlemi uygulanabilmektedir.

Kronik Myeloid Lösemi Tedavi Edilmezse

Kronik Myeloid Lösemi hastalığı tedavi edilmediğinde, hastalığın 2. ve 3. evresi olan akselere ve blastik evrelere geçiş olacaktır. Bu evrelerde tedaviye yanıt, en sık karşılaşılan faz olan kronik faz kadar iyi olmayabilir.

Aynı zamanda hastalık ilerledikçe semptomlar da ilerler. Halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı gibi klinik belirtiler daha da ilerleyerek ciddi klinik tablolara neden açabilirler.

Kronik Myeloid Lösemi Ne İyi Gelir?

  • Hastaların vücut direnci düştüğü için beslenmelerine ve temizliğe oldukça önem vermeleri gerekmektedir.
  • Ekmek, pilav, makarna, evde yapılmış kek gibi tahıl ürünleri; pastörize edilmiş süt ve süt ürünleri; iyi pişirilmiş et ve et ürünleri; iyi yıkanmış kabuğu soyulabilen meyveler tüketmeleri gerekmektedir.
  • Hastaların sigaradan kesinlikle uzak durması gerekmektedir.
  • Başta bitkisel ilaçlar olmak üzere, evde hazırlanan ilaçlar kesinlikle alınmamalıdır. Bilinçsiz ilaç kullanımı, bütün hastalıklarda ölümcül yan etkilere neden olabilir.

Özellikle bitkisel tedavileri kendi doktorunuz önermediği sürece asla kullanmayınız.

Kronik Myeloid Lösemi Ne İyi Gelmez?

  • KML hastalarının direnci düştüğü için, direnci düşürücü faaliyetlerde bulunmamak gerekir. Bu durumun başında sigara kullanımı gelmektedir. Tütün ve tütün ürünlerinden kesinlikle uzak durması gereken KML hastalarının, temizliğe de önem vermesi gerekmektedir. Salam, sosis, sucuk gibi paketlenmiş soğuk etlerden; pastörize olmayan süt ve süt ürünlerinden; pastanelerde satılan pasta ve türevi yiyeceklerden ve iyi yıkanılmamış meyve – sebzelerden kesinlikle uzak durmaları gerekmektedir.
  • Kadınların makyaj yapmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Fakat makyaj için kullanılan malzemenin yeni olması oldukça önemlidir.
  • Taze çiçek ve saksılardan uzak durmak gerekmektedir. Mantar oluşum riski fazla olduğundan dolayı yakınlaşmamak ve aynı ortamda bulunmamak gerekmektedir. Aynı zamanda nemli ortamlardan da kaçınılması gerekmektedir. Bu ortamlarda da mantar oluşma riski hayli yüksektir.
  • Hastaneye gidilmesi gerekiyorsa, çeşitli enfeksiyonlardan korunmak için maske takılması gerekmektedir. Sürekli olarak el yıkamak bir hayat tarzı haline gelmelidir. Bu önerilerin yapılmadığı veya uygulanmadığı durumlarda enfeksiyon riski oldukça fazla artar. Direnci düşük hastalarda, en istenmeyen ek hastalığın yeni enfeksiyonlar olduğu unutulmamalıdır.

Kronik Myeloid Lösemi İlaçları

KML tedavisinde, tirozin kinaz enzimini inaktif hale getiren ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçların ortak yan etkisi hipertansiyondur.

İmatinib, Dasatinib, Nilotinib, Bosutinib, Panatinib olmak üzere 5 çeşit ilaç bulunmaktadır.

Her ilacın farklı yan etkileri bulunmakla beraber, dasatinib isimli ilacın, akciğer ve kalp zarında sıvı toplamasına neden olması, hızlı tedavi edilmesi gereken bir durumdur.

Kronik Myeloid Lösemi Ameliyatı

KML hastalığının herhangi bir ameliyatı bulunmamaktadır.

KML hastalarında ilerleyen evrelerde dalak büyümesi görülebilir.

Bu durumda splenektomi adı verilen dalak alınması işlemi uygulanabilir.

Hamilelikte Kronik Myeloid Lösemi

Gebelikte KML hastalığının oldukça titiz bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.

Erişkinlerde görülen KML hastalığında, tirozin kinazı inaktif hale getiren ilaçlar kullanılırken, hamilelikte bu ilaçların kullanılması önerilmemektedir. Bu ilaçların bebeğe zarar verme riski bulunmaktadır.

Hastanın belirtileri, kan değerlerine göre bir tedavi algoritması hazırlanır.

Gebelerin, hem kendileri hem bebekleri için, temizliğe oldukça önem vermeleri gerekmektedir.

Etlerin iyi pişirilmesi gerekirken, pastörize edilmemiş süt – süt ürünlerinden kaçınılmalıdır.

Çocuklarda Kronik Myeloid Lösemi

Philadelphia kromozomu olan çocukların neredeyse hepsinde görülen KML hastalığında, ortalama 10 – 14 yaşlarında tanı konulmaktadır.

Erkeklerde daha sık görülen KML hastalığında, ateş, halsizlik, ağrı, kilo kaybı ve solunum şikayetleri gibi belirtiler görülür.

Ciddi oranda büyümüş dalak, bu hastalık için oldukça önemli bir belirtidir.

Tanı yöntemi erişkinlerdeki gibidir. Philadelphia kromozomunun ileri tahlil yöntemleriyle gösterilmesi tanı koydurur. Hastalığın tedavisinde tirozin kinaz enzimini inaktif hale getiren ilaçlar kullanılmaktadır.

İmatinib isimli ilaç tedavide çok başarılı sonuçlar vermiştir. Erken dönemde fark edilen hastalarda kemik iliği nakli yapılabilirken, ileri dönemdeki hastalarda hidroksiüre isimli ilaç kullanılabilir.

KML hastası çocukların, temizliğe oldukça önem vermeleri gerekmektedir. Meyve ve sebzelerin oldukça iyi yıkanarak tüketilmesi gerekirken, pişmiş et ve et ürünleri tüketmeleri gerekmektedir. Hazır yiyeceklerden uzak durmaları gerekmektedir.

Bebeklerde Kronik Myeloid Lösemi

Yenidoğan bebeklerde KML hastalığı nadir. Juvenil KML olarak geçen bu hastalık, 2 yaşın altında daha çok görülmektedir.

Bu hastaların erişkinde görülen KML’den en önemli farkı philadelphia kromozomunun olmamasıdır.

Vücut döküntüleri, ateş, lenf bezlerinin şişmesi ve kanama gibi semptomlarla kendini belli eden Juvenil KML hastalığının tedavisinde kemik iliği nakli kullanılmaktadır.

Erişkin ve çocuklarda görülen KML ile kıyaslandığında, tedaviye yanıt daha azdır.

Kronik Myeloid Lösemi için Hangi Doktora Gidilir?

Daha önceden;

  • Kanser tedavisi için alkilleyici ilaç kullananların
  • Radyasyonun yüksek olduğu yerlerde bulunan bireylerin
  • Ateş, halsizlik, kilo kaybı

gibi sistemik belirtileri olursa derhal Dahiliye uzmanı veya Hematoloji uzmanına görünmeleri gerekmektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın

KML ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

KML Hastaları Kaç Yıl Yaşar?

Tedavide tirozin kinazı inaktif hale getiren ilaçların kullanımı, KML hastalığı için çığır açmıştır. Tedavi edilmeyen olgularda hastalık 5 yıl içinde ileri evreye gelerek, yaşam beklentisi düşerken. Erken tedavi edilen veya tedaviye yanıt alan hastalarda yaşam beklentisinin 8 kat arttığı gösterilmiştir. Tedavi edilen olgularda hastalar normal yaşam süresine kadar yaşayabilir.

Dr. İbrahim Halil Falay