Diz Kapağı Kayması

Diz kapağı kayması, çeşitli nedenlerden dolayı diz kapağının olması gerektiği yerde olmaması durumu olup, tedavisinde cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler uygulanmaktadır.

Diz Kapağı Kayması Nedir?

Diz önü ağrıları toplum içinde sık sık karşımıza çıkan hayat kalitesini düşüren bir durumdur. Oran olarak ortopedi polikliniklerine gelen hastaların %30’u diz önü ağrısı şikâyeti ile gelirler.

Diz önü ağrılarının sebeplerinden bir tanesi de diz kapağı (patella) kemiğinin kaymasıdır. Diz eklemi uyluk (femur), kaval (tibia) ve diz kapağı kemiğinin birlikte eklemleşmesi ile oluşur. Diz eklemi tüm vücudun ağırlığını dengeli bir şekilde taşır ve dengeli bir şekilde hareket etmesini sağlar.

Diz eklemi içinde kuadriseps kası, uyluk kemiği ile diz kapağını birbirine bağlarken patellar adalesi ise diz kapağı kemiğini kaval kemiği ile birbirine bağlar.

Diz kapağı kemiği küçük bir üçgen şeklinde olup uyluk kemiği üzerindeki yuvaya (troklear sulkus) oturarak aşağı yukarı hareket etmektedir. Eğer diz kapağı kemiği iç hatta bulunan bu yuvadan dışa doğru kayarsa diz kapağı kayması meydana gelir.

Ortopedide genel olarak kemik bütünlüğü bozulmasına kırık denirken eklemlerin birbiri arasındaki ilişkisinin bozulmasına ise kayma ya da çıkık olarak değerlendirilir. Özellikle diz kapağı kemiği sportif faaliyetlerde aldığı travmalar ile kendi bağlantı noktasından dışa doğru kayar.

Diz kapağı kayması kadınlarda ve genç yaştaki kişilerde çok sık görünmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla diz kapağı kayması üç katı fazla görünmektedir.

Çünkü kadınlarda Q açısı dediğimiz kısaca kalça hizasından dizin ortasına uzanan bir açı ile dizin ortası ile kaval kemiğinin geniş kısmı arasındaki (tibial tüberkül) açıdır.

Kadınlarda bu açı erkeklere göre geniş olduğundan kadınlarda diz kapağı biraz daha yana yatık durduğundan diz kapağı kemiği kayması daha fazla görünmektedir.

Diz Kapağı Kayması Belirtileri Nelerdir?

Diz önü ağrısı özellikle sporcuların bacak kası geliştirme (squat) egzersizleri sırasında yaşanmaktadır. Günlük hayatta ise diz üzerine çömelerek çömelme ve kalkma hareketleri sırasında kişiler diz eklemi çevresinde şiddetli bir ağrı yaşarlar.

Hastalar bazen düz yolda uzun bir süre yürüyüş yapma anında diz bölgesinde ağrı hissetmezler. Fakat merdiven inerken ya da çıkarken veyahut yokuşlarda çıkarken diz önü ağrısını nedeniyle durup dinlenmek isterler.

Dinlendikten veya uzun süre oturduktan (sinema pozisyonu) sonra harekete geçme sırasında diz eklemine binen vücut ağırlığı ile hastalar şiddetli bir ağrı ile karşılaşırlar.

Diz kapağı kemiğinde halk arasında “ayna kemiği” olarak da bilinen patella kemiğine aşırı yük binmesi buradaki ağrıyı uyararak daha fazla ağrı oluşur.

Tabi bu hastalarda sık sık diz eklemi içinde sıvı toplanması (efüzyon) görülmektedir. Hastalar diz ekleminde sertlik, tutukluk hissi ve özellikle çömelirken diz kapağından çatırtı sesi gelmesinden şikayet ederler.

Diz ekleminde bir şeyleri öğütüyormuş ya da kemiklerin birbirine sürtüyormuş hissi hastaların şikayetleri arasındadır. Bu durumda hastalarda Kondromalazi Patella dediğimiz diz kapağı kemiği arkasında bulunan kıkırdağın zamanla ya da ani bir travma sonrası hasar alıp uyluk ve kaval kemiği arasındaki destekleyici etkisinin azalması ile oluşur.

Bu iki kemik birbiri ile sürtünerek hastalarda bir boşluğa düşme hissi ya da çatırdama (krepitasyon) sesi olarak kendini gösterir. Hastalarda dışarıdan görünen şekil bozukluğu ve hareket kısıtlılığı çok sık görülen diğer belirtiler arasındadır.

Eklem içinde ve dışında doku hasarı ile kanama gelişir ve tekrarlayan şişlik atakları yaşanır. Bazı vakalarda ağır travma sonrası diz bölgesinde morluk oluşur.

Diz kapağı kemiğini uyluk kemiğine bağlayan kuadriseps kasının zayıflığı hastaların adım atarken sanki dizlerinin boşluğa düşermiş gibi hissetmelerine neden olur. Dizde kitlenme hissi ile kişiler yürüyemez ya da oturdukları yerden kalkamazlar.

Diz Kapağı Kayması Nedenleri Nedendir?

Diz kapağı kemiği kaymaları temelde iki klinik alt grubu vardır.

Bunlar şu şekildedir;

  • Akut diz kapağı kemiği kayması: Genelde sporcu kişilerin diz eklemine aldığı sert bir darbe sonrasında ortaya çıkan ilk diz kapağı kaymasına denir. Darbe sonrası diz kapağı kemiğindeki şekil bozukluğu görünür derecededir. Yerinden kayan diz kapağı kemiği diz ekleminin dışından rahatlıkla görünür.
  • Tekrarlayan diz kapağı kemiği kayması: Önceki diz kapağı kayması zemininde tekrarlayan kaymalar şeklindedir, Bu hastalarda en ufak bir travma sonrası bile diz kapağı kayması yaşanmaktadır. Öyle ki hastalar diz kapağının kayıp tekrar yerine girmesini farkındadırlar. Bazen hastalar kayan diz kapağı kemiğini kendileri yerine getirirler (redüksiyon işlemi). Bu hastalarda ayrıca Q açısı yüksektir.

Bu iki kliniğin temel nedenleri şöyledir;

Anatomik Bozukluklar

Uyluk Kemiğinin Alt Ucundaki Oluk ya da Yuvadaki Bozuklukluklar (Troklear Displazi)

Uyluk kemiğinin alt ucunda 130 derecelik bir açıya sahip yuva (troklear) bulunur ve diz kapağı kemiği bu yuva içinde yukarı aşağı hareket eder.

Bazen kişilerde bu yuva doğuştan oluşmayabilir ya da sığ ve dar olabilir.

Diz kapağı kemiği yani patella bu yuva olmadığı ya da dar olduğu zaman ayağın ya da dizin hareket ile iç tarafta olması gerekirken dış tarafa doğru kayma eğilimi göstermektedir. Böylelikle diz kapağı kemiği yerinden kolayca kayar.

Kaval Kemiğinin Ön Çıkıntısı (Tibial Tüberkül), Oluk (Troklear) ve Diz Kapağı Kemiği Arasındaki Uyumsuzluklar

Uyluk kemiği ile kaval kemiği arasındaki bir takım ilişki bozuklukları ile ortaya çıkmaktadır. Özellikle x bacak (genu valgum) gibi fizyolojik bozukluklarda dizler ortada birleşirken ayak ve ayak bileği arasındaki mesafe açık olmaktadır.

Diz eklemini içe ya da dışa doğru bükme sırasında bu hastalarda diz kapağı kemiği kolayca yerinden kayabilmektedir. Hastalarda genelde tekrarlanan bu kaymalar neticesinde dizde ağrı ya da şişme görülmez.

Ayrıca kaval kemiğinin (tibia) ön tarafındaki kemiksel çıkıntının (tibial tuberkül) dışa doğru döndüğü durumlarda da diz kapağı kemiği kaymaya meyil etmektedir.

Diz Kapağı Kemiğinin Yukarıda Yerleşimi Olması (Patella Alta)

Patella alta adlı anatomik bozuklukta uyluk kemiği üzerindeki oluk çok dar ve diz kapağı kemiği uyluk üzerinde yüksekte konumlanır.

Uyluk üzerindeki oluğun darlığı yüzünden diz kapağı kemiği yerine tam oturamaz ve kuadriseps kasının kasılması ile diz kapağı kemiği bu dar alandan kolayca dışarıya doğru kayar.

Ehlers-Danlos sendromu (EDS) ve Marfan sendromu gibi kalıtsal bağ doku bozukluklarında eklemlerin sabit pozisyonunda kalmayarak aşırı bükülmesi ile (hiperfleksibilite) karakterizedir.

Bunun sonucu olarak diz kapağı kemiği kayması gerçekleşir. Çocuklarda bu durum yürüme ve motor fonksiyonlarında geçirmelere sebep olmaktadır.

Her diz eklemine alınan darbeye bağlı travmalarda diz kapağında kayma yaşanmaz.

Özellikle anatomik olarak uyluk kemiğinin alt ucundaki oluğun tam gelişmemesi ya da yokluğunda kaval kemiği yerde sabit pozisyondayken bu dize dış taraftan gelen darbeler veya zorlamalar neticesinde serbest kalan diz kapağı kaymaktadır.

Özellikle sporcular bu anlarda bir kopma sesi ya da hissi geldiğini ifade ederler.

Diz Kapağı Kayması Teşhisi

Genellikle hastanın belirtilerinin kapsamlı bir şekilde dinlenilmesi ve sonrasında diz kapağı ve diz ekleminin fiziksel muayenesi ile diz kapağı kaymasının teşhisi konur.

Fiziksel muayene sırasında akut bir şekilde oluşmuş diz kapağı kemiği kayması ve eklem içi kanama ile meydana gelmiş morluk ve şişlik gözlemlenir.

Tekrarlayan diz kapağı kaymaları yaşayan kişinin diz kapağı kemiğinin yuvasına yerleşimi ve diz hareketleri ile yer değiştirmesi muayene sırasında değerlendirilir.

Diz eklemindeki ağrı ve hareket kısıtlılığı ile genişlemiş Q açısı fiziksel muayene sırasında not edilir. Özellikle yerinde olan diz kapağı kemiği basit esnetme veya germe hareketleriyle dışarıya doğru kayması doktor tarafından dikkatli bir şekilde incelenir.

Bazı durumlarda hastanın ağrıları ya da diz bölgesindeki geniş şişlik nedeniyle fiziksel muayene detaylı yapılamaz ve daha detaylı tetkiklere geçilir.

  • RöntgenDiz kapağı kaymalarında en önemli tespit ve tanı koyma aracı röntgendir. Hemen hastanın ön arka ve yan röntgenleri çekilerek diz kapağının yerinde olup olmadığı ve kemik yapıdaki bozukluklar tespit edilir. Yandan çekilen röntgen ile normale göre yüksekte olan diz kapağı kemiği değerlendirilir. Diz kapağının yerleşimine yönelik özel görüntüleme (Merchant) yöntemine başvurulur. Bu görüntüleme ile diz kapağı kemiğinin üzerinde hareket ettiği yuvanın (troklea) derinliği hakkında fikir sahibi olunur.
  • Bilgisayarlı tomografi (BT): Eğer röntgen ile tanı konulamaz veya daha ayrıntılı görüntüleme istenirse bilgisayarlı tomografi ile görüntüleme yapılır. Kemik yapıyı 3 boyutlu kesitlerle göstererek kırık kemik parçalarını görüntülenir. Uyluk kemiği üzerindeki oluk (troklear) ile diz kapağı altında bulunan kaval kemiğinin (tibial tüberkül) önündeki kemik çıkıntısı arasındaki mesafe ölçülür (normal mesafe <15 mm).
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Yumuşak dokudaki yaralanmaları görebilmek için MR ile görüntüleme yapılır. MR, diz eklemindeki kemiklerin kıkırdak yapısındaki kırık ya da erime varlığını ve diz kapağı kemiğini iç tarafta doğru çeken ve dışa kaymasını engelleyen bağı yani medial patellofemoral ligament (MPFL) üzerindeki hasarı net bir şekilde gösterir. Diz eklemi içindeki sıvı toplanmasını görüntülenir. Kemiksel bütünlüğün bozulduğunu hem enlemesine hem de boylamasına göstererek diz kapağındaki travmaya bağlı ödem net bir şekilde görülür. Genelde diz kapağı kayması sonrasında kanamaya bağlı olarak eklem içi sıvı artışı olmaktadır.
  • Ortoröntgenografi: Alt ekstremitelerin eksen sapmaları bu görüntüleme yöntemi ile değerlendirilir. Özellikle çocuk hastalarda x bacak (genu valgum) gibi doğuştan gelen anatomik bozuklukların diz kapağı kemiği kayması üzerindeki payı bu yöntem ile araştırılır.

Diz Kapağı Kayması Tedavisi

Akut diz kapağı kaymalarında acil kapalı redüksiyon yapılarak diz kapağı yerine getirilir. Daha sonra görüntüleme yöntemleri yapılarak diz eklemindeki kemik, doku ve kas hasarı incelenerek hastaya uygun tedavi yöntemleri planlanır. Tedavide cerrahi ve cerrahi dışı yöntemler uygulanmaktadır.

Cerrahi dışı (konservatif) tedavi yapılan durumlar şunlardır:

  • Hastada ilk defa diz kapağı kemiği kayması oluştuğunda kemik ve kıkırdak yapısında hasar ve eklem içinde serbest kemik ya da kıkırdak parçası olmadığında cerrahi dışı tedavi şekilleri uygulanır.
  • Hastanın diz eklemini bir arada tutan kas ve bağlarda kayma sonrasında zayıflık ya da kopma olmadığında cerrahi müdahale gerekli değildir.
  • Eğer hastalarda diz kapağı kemiği kaymasına meyil gösteren düz tabanlık yani taban düşüklüğü ya da x bacak hastalığı gibi doğuştan gelen anatomik bozukluklar yoksa ameliyat dışı tedaviler yapılır.

Akut ilk diz kapağı kemiğinin kaymasının ameliyat dışı tedavisinde şu yollar izlenir:

Özellikle diz eklemine sert bir darbe sonrasında oluşabilecek diz kapağı kaymasında eklem içinde kanama var ise enjektör ile boşaltılır. Daha sonra yeni kanamaların olmaması için buz uygulaması yapılabilir.

Diz eklemi açık pozisyonda (ekstansiyon) iken 3 ya da 4 haftalığına tespit uygulanır. Uygulamada alçı atel, sirküler alçı ve dizi tam düz pozisyonda gergin tutan açı ayarlı dizlik (brace ya da diz ortezi) dediğimiz tespit malzemeleri kullanılmaktadır.

Bu 3 ile 4 haftalık dönem geçtikten sonra yavaş yavaş hastanın dizlerine yük verici hareketler ya da egzersizler verilmeye başlanır. Buradaki amaç, diz kapağı kayması öncesindeki normal fonksiyonların tekrardan kazandırılmasıdır. Bu amaçla hastaya fizik tedavi egzersizleri uygulanır.

Ağrının müsaade ettiği oranda kısmi yük verilir. Kapalı kinetik zincir egzersizleri (tek ayak squat) ve dinamik denge Y- denge testi gibi egzersizler ile diz ön arka kas ve bağları güçlendirilir.

Özellikle hamstring ve kuadriceps kasları arasındaki dengesizlik ve bu kaslardaki zayıflık giderilmeye çalışılır. Gluteal kas grubu da bu egzersizler ile güçlendirilir.

En önemli nokta hastaya uygun fizik tedavi programını uygulamaktır. Bu nedenle uzman bir fizyoterapist eşliğinde hastanın kilosuna ve fiziksel kapasitesine uygun egzersiz seçimi yapılmalıdır.

İlaç tedavisi olarak Non-steroidal anti-inflamatuar ve COX-2 inhibitörü ilaçlar hastalara verilerek ağrı ve oluşan enflamasyonu (iltihaplanma) azaltmak hedeflenir.

Özellikle mide rahatsızlığı ya da böbrek fonksiyonlarında problem olan kişilerde bu ilaçlar dikkatli kullanılmaktadır. Bu yüzden bu ilaçlar özelinde tüm ilaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır.

Diz Kapağı Kayması Tedavi Edilmezse

Tedavi edilmeyen diz kapağı kemiği kaymalarında kronik diz önü ağrısı gelişir. Özellikle diz ekleminin orta hattında bulunan kaslarda (patellar retinaculum) yırtılma ile bu ağrı şiddetlenebilir.

Tedavi edilmeyen ilk diz kapağı kemiği kaymasından sonra aynı diz kapağında ya da diğer diz kapağı kemiğinde de kaymalar yaşanabilmektedir.

Bu kaymalar sonucunda uyluk kemiği ucundaki yumruda (kondil) ve diz kapağı kemiğinde kırıklar oluşabilir. Özellikle yaşlı bireyler özelinde tüm kişilerde tekrar eden diz kapağı kemiği kaymalarında Osteoartrit (diz kapağı kireçlenmesi) gelişir.

Eğer tekrarlayan diz kapağı kaymaları devam ederse eklem içinde sık sık kanamaya bağlı şişlik ve morarma görülecektir. Zamanla diz kapağında kaymalar diz kapağı kemiği altındaki kıkırdağa hasar vererek kişilerde hareket kısıtlılığı ya da kilitlenme gibi diz kapağı kaymasına ait ciddi komplikasyonlar görülür.

Diz Kapağı Kaymasına Ne İyi Gelir?

  • Düzenli spor aktiviteleri ve ağır olmayan egzersizler ile diz eklemi ve çevresindeki kas gruplarını güçlenir.
  • Sağlıklı kilo kontrolü ile diz eklemi gereğinden fazla yük altında kalmadan hareket edebilir.
  • Sağlıklı ve dengeli beslenme ile kilo kontrolü sağlanmış olur. Günlük yeterli ölçüde alınan C vitamini ile diz eklemi çevresinde oluşan iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur.
  • Sigara içmeyerek kemik ve kıkırdak yapısındaki hasarların iyileşme hızını arttırabilirsiniz.
  • Diz bölgesindeki ağrıyı artıracak ya da diz eklemini zorlayacak koşu ve egzersizlerden kaçınılmalıdır.
  • Özellikle spor faaliyetleri için hareket ve denge kontrolünü destekleyecek spor ayakkabılar tercih edilmelidir.

Diz Kapağı Kaymasına Ne İyi Gelmez?

  • Düzenli egzersiz ve spor yapmayan kişilerin diz eklemlerinde ve bu eklem içindeki diz kapağının yerini güçlendiren kas ve bağlarda zayıflık oluşarak diz kapağında kayma riski artar.
  • Aşırı kilolu ve obezite tanısı almış kişilerin fazla kiloları diz eklemi üzerine aşırı yük binmesi ile diz eklemi sağlığı ciddi zarar görmektedir.
  • Sağlıksız bir diyet anlayışı aşırı kilolara zemin hazırlayarak kişilerin diz eklemi bütünlüğünü ve direncini bozacak etkiler yaratacaktır.
  • Aşırı sigara ve alkol tüketimi ile diz ekleminde bulunan kemiklerin ve kıkırdakların hafif bir travma sonrası dahi hasar görmesine yol açarken bir yandan da hasar gören kemik ve kıkırdakların iyileşme süresini uzatmaktadır.
  • Yürüyüş ya da koşu için uygun ayakkabı tercihi yapılmaması ayak ve diz eklemlerini dengesiz bir şekilde zemine basmasına neden olarak diz kapağı kaymaları için risk oluşturmaktadır.
  • Doktor tavsiyesi veya reçetesi dışında alınan ağrı kesici ilaçlar ile diz ağrısını bastırmaya çalışmak ilerde oluşacak kıkırdak ve kemik hasarının temelini oluşturacaktır.

Diz Kapağı Kayması İlaçları

Diz kapağı kaymalarında ilaç tedavisinin yeri ağrı kontrolü ile sınırlıdır. İlaç tedavisi olarak iki grup ilaç doktorlar tarafından hastalara reçete edilmektedir.

Non-steroidal anti-inflamatuar (NSAİİ): İbuprofen ve diklofenak sık olarak hastalara doktor tarafından reçete edilerek hastanın diz eklemi bölgesindeki ağrı şikayeti hafifletilmek istenir.

COX-2 inhibitörü: Hastanın eklem bölgesinde oluşan enflamasyonu (iltihaplanmayı) celecoxib ve etoricoxib benzeri ilaçlar ile rahatlatmak mümkündür.

Bu iki ilacın gastrointestinal sistem (sindirim sistemi), böbrek kanlanması ya da karaciğer enzimleri üzerindeki olumsuz etkileri bilinmeli ve sadece doktor tavsiyesi ve reçetesi ile kullanılmaya dikkat edilmelidir.

Diz Kapağı Kayması Ameliyatı

Akut oluşan ilk diz kapağı kaymasında cerrahi yapılacak durumlar şunlardır:

  • İlk diz kapağı kayması sonrası, kemik veya kıkırdak parçaları serbest bir şekilde eklem içinde hareket ediyorsa cerrahi müdahale gereklidir.
  • Diz kapağı kemiğinin iç tarafta durmasını sağlayan Medial patellofemoral ligament (MPFL) adlı bağın uyluk kemiğinden ya da diz kapağı kemiğinden kemik parçaları ile ayrılmış olduğu zamanlarda cerrahi yöntem tercih edilir.
  • Herhangi bir darbe ya da fiziksel travma almadan gelişen diz kapağı kaymalarında özellikle önemli spor faaliyetlerinde olan kişilerin hızlı bir şekilde sportif faaliyetlere dönebilmeleri için hastaya ameliyat yapılır.
  • Cerrahi dışı uygulanan tedavilerin neticesinde iyileşmenin sağlanamadığı durumlarda cerrahi tedaviler uygulanır.
  • Daha önce diz kapağı kemiği kayması yaşamış kişilerin tekrarlayan kaymaları söz konusu olduğunda ameliyat gündeme gelir.
  • Diz kapağı kemiği kaymasının temelinde x bacak (çarpık bacak) ya da düz taban gibi doğumsal anatomik bozukluklar varlığında cerrahi tedavi yapılır.

Tekrarlayan diz kapağı kaymasında uygulanan cerrahide dikkat edilenler noktalar şunlardır;

  • İlk diz kapağı kemiği kayması gerçekleştikten sonra ikinci kez kayma olasılığı %37’dir. İkinci diz kapağı kaymasından sonra yeniden kayma olasılığı ise %55 ile %75 arasındadır. Bu riski ikinci diz kapağı kaymasından sonra azaltmak için ameliyat yapılır.
  • Tekrarlayan diz kapağı kaymasında diz kapağı kemiğini yuvasına iyi bir şekilde oturmasını sağlayan Medial patellofemoral ligament (MPFL) tamiri temelde yapılacak cerrahi tedavidir.
  • Eğer altta diz kapağı kaymasına neden olan bir etken var ise ona yönelik bit tedavi seçilir.
  • Bilgisayarlı tomografi ile elde edilen 3 boyutlu kesitlerden hareketle uyluk kemiğindeki olukta veya diz kapağı kemiğine bağlı anatomik bozukluklarda bu bozukluklara yönelik tedavi uygulanır.

Artroskopi

Diz eklemi içindeki tüm patolojileri görüntüleme ve tedavi etme konusunda en geçerli yöntem olarak kabul görmektedir. Bu ameliyat esnasında diz kapağı kemiğinin kırıkları, diz eklemini oluşturan diğer iki kemik olan uyluk ve kaval kemiğinin ucundaki kırık ya da hasarlar belirlenir.

Daha sonra kopan veya kırılan parçalar (kondil kırıkları dahil) eski yerlerine tespit edilir. Ayrıca kaval kemiği üzerinde bulunan ve diz kapağı kemiğini yerinde olmasını sağlayan kasın (patellar tendon) pozisyonu bu ameliyat eşliğinde doğru kemik dizilimi göz önüne alınarak yeniden hizalandırılır.

Lateral Gevşetme

Bu yöntemle diz kapağı kemiği ve kemiğin altında bulunan kıkırdağa binen aşırı baskıyı azaltmak hedeflenir. Diz kapağının çevresindeki çok gergin olan bağlar (ligamentler) diz kapağı kemiği üzerinde baskı yaparak kemiğin oturduğu oluktan dışa doğru çekerler.

Lateral gevşetme ile bu çok gergin olan bağlar gevşetilir ya da kesilerek diz kapağı kemiğinin kendi oluğu içinde kalması sağlanır. Kesilen bağlar zamanla iyileşir ve eskisi gibi gergin bir şekilde diz kapağı ve kıkırdağı üzerinde baskı oluşturmazlar.

MPFL Tamiri/Rekonstrüksiyonu

Medial patellofemoral ligament (MPFL) bağı diz kapağı kemiğinin uyluk kemiği üzerine yerleşmesini sağlayan en önemli bağdır.

Bu bağ, bir çadır halatı gibi diz kapağı kemiğini çekerek yerinde yani iç tarafta kalmasını sağlar.

Tekrarlayan diz kapağı kaymalarında bu bağ hasar görerek yırtılır. Bu ameliyat ile hasar gören bağ tamir edilerek eski durumuna getirilmeye çalışılır.

Gebelikte Diz Kapağı Kayması

Gebelik süresince alınan ekstra kilolar nedeniyle diz eklemi üstünde ağırlık ya da basınç artmaktadır. Gebelikte diz ağrıları gebelik boyunca özellikle ilk 3 aylık dönemde hormonların etkisi ile artar.

Ayrıca diz kapağı kemiğini destekleyen bağ ve kaslarda gevşeme veya zayıflama başlayabilir. Bu yüzden gebelik boyunca dinlenme sıklığını artırarak diz eklemlerini ve kaslarını rahatlatmak gereklidir. Özellikle bu dönemde alacağınız Omega 3 desteği diz ağrılarına iyi gelecektir.

Eğer gebelik döneminde ilk kez diz kapağı kayması yaşarsanız vakit kaybetmeden ortopedi uzmanından destek alınız. Doktorunuzun size en uygun tedavi şeklini kadın doğum uzmanı ile ortaklaşa bir şekilde verecektir.

Eğer hamilelik öncesinde diz kapağı kayması yaşadıysanız ve bir fizyoterapist tarafından hazırlanan egzersiz takvimine sahipseniz kadın doğum uzmanına danışarak bu egzersizlere devam edebilirsiniz.

Bebeklerde Diz Kapağı Kayması

Doğuştan diz kapağı kaymalarının temelinde kuadriseps kasının aşırı kasılması vardır. Doğumla birlikte genu recurvatum hali yani aşırı derecede diz ekleminin ters yönde olması durumu gözlenir.

Özellikle Artrogripozis (doğuştan gelen hareket kısıtlılığı) ve Larsen sendromu (doğuştan gelen kemiklerin aşırı büyük olması) olan yenidoğanlarda daha sık konjenital diz kapağı kayması yaşanmaktadır.

Bu bebeklerde kalça çıkığı (doğumsal kalça displazisive doğuştan çarpık ayak (clubfoot) eşlik etmektedir. Bebeklerin ciltlerinde çukurlaşma ve ciddi kırışıklık dikkat çekicidir.

Tedavisi çeşitli gevşetme egzersizleri ile kuadriseps kasının gerginliği azaltılır ve atel tarzı sabitleyiciler ile diz içeriye doğru bir pozisyonda sabitlemeye çalışılır.

Genelde 2 yaşına kadar diz ekleminde cerrahi bir müdahale olmadan iyileşme sağlanır. Eğer gerekli olduğunda önce diz ekleminde cerrahi girişimler yapılır daha sonra kalça çıkıkları gibi diğer anatomik bozukluklar tedavi edilir.

Çocuklarda Diz Kapağı Kayması

Doğuştan anatomik bozukluğu ya da hastalığı olan çocuklarda diz kapağı kayması en ufak bir darbe sırasında dahi oluşabilir.

Uyluk kemiğindeki oluğun (troklea) tam gelişmemesi ya da çocuklar, diz kapağı kemiği etrafındaki kasların ve bağların gevşekliği nedeniyle diz kapağı kaymasına yatkındırlar. Bu sorun kızlarda daha sık görünür ve her iki dizi de etkileyebilir.

Serebral palsy (beyin felci) ya da down sendromu fiziksel dengesizlik ve kas güçsüzlüğü yaratarak çocuklarda sık sık diz kapağı kemiği kayması gelişir.

X bacak gibi (genu valgum) anatomik bozukluklar çocuklarda kolay bir şekilde diz kapağının kaymasına sebep veren diğer nedenler arasındadır.

Diz ekleminde anatomik bozukluk olmayan çocuklarda genellikle futbol tarzı sporlarda doğrudan bir darbe ya da diz üzerine düşme ile diz kapağı kaymaları oluşmaktadır.

Çocuklarda gelişen diz kapağı kaymalarının tanı ve tedavi şekilleri genel hatları ile yetişkinler ile aynı şekilde yapılmaktadır.

Diz Kapağı Kayması için Hangi Doktora Gidilir?

Özellikle akut diz kapağı kemiği kayması yani ilk kez diz kapağı kayması yaşayan kişiler mutlaka bir ortopedi uzmanına ya da hastanelerin Acil Servislerine başvurarak kapalı redüksiyon (diz kapağın yerine getirilmesi) işlemi gerçekleştirilmelidir.

Daha sonra bir Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı ile tekrar görüşerek ileri muayene tetkikleri ile diz eklemini oluşturan kemik, kas ve kıkırdak detaylı bir şekilde incelenir.

Genel olarak uzun dönem diz ağrılarında veya gelişigüzel alınan ağrı kesicilerle bastırılmaya çalışılan ağrılı durum ileride kıkırdak aşınmalarına yol açacaktır.

Kıkırdak aşınmaları veya bozulmaları başladığı anda önceden tedavisi mümkün olan sorunlar tedavisi mümkün olmayan sorunlara dönüşmesine sebep olur.

Herhangi bir diz ağrısı varlığında vakit fazla kaybedilmeden doktora muayene olunmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
6
1
Makeleyi Paylaşın

Diz kapağı kayması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Diz Kapağı Kayması Nasıl Tedavi Edilir?

Öncelikle hasta akut yani ilk kez bir diz kapağı kemiği kayması geçiriyorsa acil bir şekilde kapalı redüksiyon (diz kapağını yerine getirme) işlemi yapılır. 

Daha sonra ileri görüntüleme yöntemleri ile diz eklemindeki kemikler, diz kapağı kemiği ve kıkırdaklar incelenir. Eğer ciddi kemik ya da kıkırdak hasarı yanında yumuşak doku zedelenmeleri var ise daha ileri tedavi şekilleri uygulanır. 

Genelde diz kapağı kaymalarında cerrahi müdahaleye gerek duyulmadan alçı veya atel ile diz eklemi sabitlenir. Daha sonra fizyoterapist tarafında verilen fizik tedavi egzersizleri ile iyileşme sağlanmaktadır.

Dr. Erhan İncel

Diz Kapağı Kaymaları Ne Zaman İyileşir?

Genellikle hastalara fizyoterapist tarafından hazırlanan fiziksel egzersizlere ilk 6 hafta devam edilir. 6 hafta sonrasında ortopedi uzmanının tekrar muayenesi sonrasında iyileşme sağlanmışsa hastalar günlük normal yaşantılarına geri dönebilirler. Bazı durumlarda tam iyileşme bu süre içinde sağlanmaz ise tedavi değişikliği gündeme getirilir. Genelde cerrahi dışı tedavi yöntemleri ile diz kapağı kaymasında iyileşme sağlanamazsa hastaya uygun cerrahi yöntemler devreye girmektedir.

Dr. Erhan İncel