Memede Kist

Memede kist; her ne kadar toplumda kanser olarak bilinse de aslında meme dokusunun içerisinde gelişen çoğunlukla içi sıvı dolu kesecikleri tanımlamak için kullanılan bir tabirdir. Kistin teşhis sonrası durumuna göre izlem yada cerrahi tedavi uygulanabilir.

Memede Kist Nedir?

Memede kist; her ne kadar toplumda kanser olarak bilinse de aslında meme dokusunun içerisinde gelişen çoğunlukla içi sıvı dolu kesecikleri tanımlamak için kullanılan bir tabirdir.

Meme dokusu içerisinde bir çok süt bezi ve süt kanallarını barındıran yapıdır. Evrimsel süreçte meme kadında süt üretimi yapan, erkekte ise fonksiyonu olmayan bir organ olarak gelişmiştir. Meme dokusu içerisinde pek çok yağ bezini de barındırır. Bu yağ bezleri memeye hem dolgunluk kazandırırken hem de memeyi dışardan gelecek darbelere karşı korur.

Meme dokusunda kist gelişimi kadınlarda çok sık görülen bir durumdur. Bu kistler genellikle küçük boyutta içerisinde şeffaf sıvı barındıran kesecik yapısındadırlar. Hastada çoğunlukla herhangi bir semptoma yol açmaz. Rutin çekilen mamografide yada meme ultrasonografisinde tesadüfen saptanır. Ancak bazı kist türleri içerisinde sıvı dışında yağ bezleri gibi başka dokular da barındırabilir. Hastalar genellikle bu durumdan tedirgin olurlar. Bu kistlerin diğer meme kitlelerinden ayırt edilmesi, gerekli ise biyopsi ve ameliyatla çıkarılıp incelenmesi gerekmektedir.

Memede Kist Belirtileri Nelerdir?

Memede kist varlığı çoğunlukla başka bir neden için yapılan meme görüntüleme yöntemlerinde tesadüfen saptanır. Bu kistler hastaların çoğunda herhangi bir semptoma yol açmazken bazı hastalarda semptom oluşturabilir. Hastalarda oluşan bu semptomlar şöyle sıralanabilir:

  • Meme Ağrısı: Meme ağrısı; semptomu olan memede kist hastalarında en sık görülen semptomların başında gelir. Memesinde kist olan hastalarda var olan kistin diğer meme dokusunu ittirmesi sonucu memede ağrı oluşur. Bu durum genellikle memesinde büyük bir kisti olan hastalarda görülen bir semptomdur.
  • Memede Akıntı: Memede akıntı; memede kistin nadir görülen bir semptomudur. Meme başı akıntısı genellikle memenin kötü huylu hastalıkları ile ilişkili olduğu için meme başından akıntısı olan hastalar hekime mutlaka başvurmalıdır.
  • Meme Asimetrisi: Meme asimetrisi; genellikle memesinde büyük bir kist barındıran hastalarda görülen bir semptomdur. 
  • Meme Başı İçe Çekilmesi: Meme başının içe çekilmesi memede kistin nadir görülen bir diğer semptomudur. Meme başının içe çekilmesi; genellikle memenin kötü huylu hastalıkları ile ilişkili olduğu için meme başından akıntısı olan hastalar hekime mutlaka başvurmalıdır.
  • Sütün Renginin Değişmesi: Sütün renginin değişmesi genellikle emziren ve memesinde kisti olan hastalarda görülen bir semptomdur. Bu durum genellikle kistin süt kanallarına patlaması sonucu sütle kist sıvısının karışmasıyla oluşur.
  • Memenin Büyümesi: Memesinde büyük bir kist barındıran hastalarda var olan kist memeyi büyütebilir.
  • Memede Ele Gelen Kitle: Meme kisti genellikle içerisinde seröz sıvı barındırır. Ancak bazı kist yapıları içerisinde pek çok dokuyu da barındırabilir. Bu durumda hastalarda bu kistler daha sert olup dokununca ele gelebilir.

Memede Kist Nedenleri Nelerdir?

Memede kist oluşumuna neden olan etkenlerin ne olduğu henüz tam olarak belirlenememiştir. Ancak meme kanseri gelişiminde rol oynayan bazı etkenlerin memede kist gelişiminde de rolü olduğu düşünülmektedir. Bu etkenler şöyle sıralanabilir:

  • Genetik Yapı: Genetik yapının meme kanseri gibi memede kist oluşumunda da önemli bir risk faktörü olduğu düşünülmektedir. Kişinin ailesinden 1.derece akrabalarında memede kist varsa, kendisinde de olma olasılığı yüksektir.
  • Radyasyon: Radyasyon kişinin genetik şifresi olan DNA’ya zarar vererek kanser oluşumuna neden olur. Bu durumun memede kist oluşumunda da rol oynadığı düşünülmektedir.
  • Sigara: Sigara pek çok kanser ve diğer türlü hastalıkla ilişkilidir. Sigara içen kişilerde memede kist oluşumu riskinin arttığı düşünülmektedir.
  • Alkol: Alkol pek çok kanser ve diğer türlü hastalıkla ilişkilidir. Alkol içen kişilerde memede kist oluşumu riskinin arttığı düşünülmektedir.
  • Hiç Çocuk Emzirmemiş Olmak: Çocuk emzirmek süt kanallarının ve süt bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar. Kişi eğer doğum sonrası çocuğunu emzirmezse bu durum memede kist gelişimi için risk oluşturur.
  • Hiç Çocuk Doğurmamış Olmak: Hiç çocuk doğurmamak; memenin sürekli olarak hormonal uyarı altında kalmasına neden olur. Bu durumda hastada memede kist gelişimi riski fazladır.
  • Beslenme Tarzı: Beslenme tarzı kanser gibi pek çok hastalığın gelişiminde risk oluşturduğu gibi memede kist gelişiminde de risk oluşturduğu düşünülmektedir.

Memede Kist Teşhisi 

Memede kistin teşhisi pek çok görüntüleme yöntemi ile konabilir. Ancak burda önemli olan memede kistin oluşturduğu semptomların memenin diğer kötü huylu hastalıklarıyla benzerlik göstermesi durumunda bu hastalıklardan ayırt edilmesidir. Bunun için hastalarda pek çok tanı yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemler şöyle sıralanabilir:

  • Anamnez: Anamnez hastanın hastalığı hakkında var olan şikayetlerini dile getirmesi durumudur. Memesinde kisti olan hastalar sıklıkla meme ağrısı, meme başı akıntısı, sütünün renginin değişmesi gibi şikayetlerden yakınırlar. Hekim hastanın bu şikayetlerini dinler, şikayetlerin ne zamandır var olduğunu, arttırıp azaltan etkenleri, hastanın ilaç kullanıp kullanmadığını sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın memesini meme ucundan meme dokusuna doğru dairesel hareketlerle muayene eder. Bu muayenede hastanın ağrısının şiddetini gözlemlerken, ele gelen kitle olup olmadığını da incelemiş olur.
  • Ultrasonografi (USG): Ultrasonografi; ses dalgaları kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Meme ultrasonografisi; meme rahatsızlığı olan hemen her kadında istenen radyasyon içermeyen bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntemle hastada var olan kist yapısı kolayca incelenebilir.
  • Mamografi: Mamografi meme dokusunun X ışını kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntemle hastada var olan kist yapısı incelenebilir.
  • İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (İİAB): İnce iğne aspirasyon biyopsisi; bir iğne yardımıyla dokuya girip oradaki hücrelerin toplanmasını ve bu hücrelerin laboratuvarda incelenerek kanserli hücre barındırıp barındırmadığının incelendiği bir yöntemdir. Bu yöntem genellikle içi sıvı dolu kistlerden çok içeriğinde değişik dokular barındıran, bu yüzden de görüntüleme yöntemleri ile ayırt edilemeyen kist yapılarında kullanılır.
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Manyetik rezonans görüntüleme; manyetik alan kullanarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu görüntüleme yöntemi, hastada var olan kitlenin kist olup olmadığının ayrımının yapılamadığı durumlarda kullanılan bir yöntemdir.

Memede Kist Tedavisi 

Memede kist; çoğunlukla başka bir nedenle çekilen ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme, mamografi yada buna benzer görüntüleme yöntemlerinde rastlanılırken, hastalar bundan oldukça endişe duymaktadır. Memede kist yapısı bir görüntüleme yöntemi ile netleştirildiğinde; tedaviye kistin boyutuna göre karar verilir. Eğer hastada var olan kist yapısı küçük boyuttaysa ve hastada herhangi bir semptoma yol açmıyorsa, tesadüfen saptanmışsa; bu durumda hastaya İzlem Tedavisi uygulanır. Bu tedavide hastanın yılda bir kere meme ultrasonografisi çektirmesi istenerek kitlenin boyutunun büyüyüp büyümediği ve yapısının değişip değişmediği hakkında fikir edinilir.

Eğer hastada var olan kist çok büyükse, hastada meme ağrısı, meme akıntısı, meme büyümesi gibi semptomlara yol açıyorsa bu durumda hastadaki kist yapısı İğne ile Aspirasyon yöntemi ile kist içerisindeki sıvı çekilir. Ancak bu durumda kistin duvarları hala meme dokusu içerisinde bulunduğu için; kişide var olan kist tekrar nüksedebilir.

Eğer hastadaki kist yapısı çok büyükse, içeriğinde seröz sıvı dışında başka dokular da taşıyorsa bu durumda hastaya Cerrahi Girişim uygulanarak var olan kist yapısı ameliyatla çıkarılır.

Memede Kist Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar?

Memede kist; tanı konulduğunda mutlaka tedavi edilmesi gereken hastalıklardan değildir. Çoğunlukla başka bir nedenle yapılan görüntüleme yönteminde rastlanılır. Çoğu hastada da herhangi bir semptoma neden olmaz.

Memede kist aspire edilmediğinde yada ameliyatla çıkarılmadığında var olan kistin malignleşmesi (kanserli hale dönmesi) oldukça düşük bir ihtimaldir. Bu yüzden hastalarda yapılan izlem tedavisinin herhangi bir sakıncası yoktur.

Eğer hastada var olan kist semptomlara yol açıyorsa ve bu haliyle bu kiste tedavi uygulanmazsa; hastada var olan kist sürekli meme ağrısı, memeden akıntı oluşması, meme başının içe çekilmesi, memede asimetrik görünüm gibi semptomlara neden olur. Bu durum hastanın yaşam kalitesini oldukça düşürür.

Memesinde kisti olan ve çocuk emziren kişilerde sütün renginde değişme de hastalar için önemli bir sorundur. Kişi eğer tek memesinde kist barındırıyorsa; emzirirken bu memeyi fazla kullanmamasını diğer memeyi kullanması gerektiği söylenmelidir. Ancak hastada her iki memede de kist varsa ve bu durum süte de yansımışsa; bu durumda hastaya sakin olması gerektiği, çocuğu emzirmesinde bir sakınca olmadığı, kist sıvısından çıkan ve süre karışan bu sıvının enfeksiyon taşımadığı, bu durumdan ötürü de bebeği hasta etmeyeceği konusunda bilgi verilmelidir.

Memede Kist Varlığında Ameliyat

Memede kist varlığında ameliyat oldukça nadir olarak uygulanan bir prosedürdür. Memesinde kist olan hastalarda ameliyat genellikle iki nedenle yapılır. Bunlardan birincisi; eğer İzlem tedavisi altındaki hastada var olan kist yapısı şekil değiştirmeye, içeriğindeki dokular değişmeye başladıysa, ikincisi ise hasta başka bir nedenle meme ameliyatı olacaksa bu durumda hastadaki meme kisti ameliyatla çıkarılır. Bunun dışında kist durumunda hemen cerrahi girişim uygulanmaz. Memede kist ameliyatını genel cerrahi uzmanları gerçekleştirir.

Meme kisti ameliyatında hastanın kistinin bulunduğu meme bölgesi işaretlenir, bu işaretlenen bölgeye kesi yapılır. Kesi sonrası hastanın cilt, cilt altı, fasya yapıları kesilerek kenara çekilir. Var olan kist yapısı çıkarılarak patoloji laboratuvarına gönderilir. Eğer hastada var olan kist yapısı çok büyükse ve cilt altında çok fazla boşluk oluştuysa bu durumda hastanın memesine dren adı verilen hortum konulur. Tekrardan kesilen bu yapılar anatomiye uygun olacak şekilde kapatılır.

Meme kisti ameliyatı sonrası hasta birkaç gün serviste yatar. Hastanın var olan dreninden gelen sıvı takip edilir. Sıvı gelişi kesildiğinde dren çekilir. Hastada herhangi bir komplikasyon oluşmadığı durumda hasta taburcu edilir.

Memede Kist Oluşumunda Hangi Doktor Gidilir?

Memede kist ile esas olarak ilgilenen; hastalığa tanı koyan ve gerekli tedaviyi uygulayan bölüm Genel Cerrahi bölümüdür. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, muayene eder, gerekli gördüğü görüntüleme yöntemlerine başvurur.

Hastalar memede şişlik, meme ağrısı, meme başından akıntı, meme asimetrisi, memede ele gelen kitle, meme başının içe çekilmesi, sütün renginin değişmesi gibi semptomlardan yakındığında hekime başvurmalı ve tanı konulup tedavi altına alınmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın