İlaç Bağımlılığı

Kişinin kullanmış olduğu ilacı bırakmayı istemesine rağmen ilaç kullanımına devam etmesi ve bıraktığında ise yoksunluk sendromu çekmesine ‘ilaç bağımlılığı’ denir. Medikal tedavi, psikoterapi ve bilişsel davranışçı tedavi yöntemleri vardır.

İlaç Bağımlılığı Nedir?

Kişinin kullanmış olduğu ilacı bırakmayı istemesine rağmen ilaç kullanımına devam etmesi ve bıraktığında ise yoksunluk sendromu çekmesine ‘ilaç bağımlılığı’ denir.

İlaç bağımlılığı bazı ilaç türlerine karşı gelişen bağımlılık türüdür. Genellikle ilacın endikasyon dışında kullanımında görülür. 

Kişi bağımlılık yapıcı ilacı bir doktor tarafından reçete edilmeden temin ediyorsa buna ilaç suistimali denir ve bağımlılık potansiyeli olan kişiler arasında görülür.

İlaç Bağımlılığı Belirtileri

Kişinin belli bir süreden sonra, ilaca bağımlı olduğunu gösteren bazı davranışlar ortaya çıkar. Bunlardan birisi kişinin ilacın dozunu giderek arttırma isteğidir.

  • İlaç dozunu arttırma isteği: İlaç bağımlılığında, kişi belli bir süre sonra güçlü bir şekilde ilacın dozunu arttırma isteği duyar. Bu durum bağımlılığın temelini oluşturur.
  • İlacı bırakma isteğine karşı alımına devam edilmesi: Kişi ilacı bırakmak ister ama ilacı kullanmaya devam eder. Bırakma isteğine karşılık ilaç alımının devam edilmesi de ilaç bağımlılığının belirtilerinden biridir.
  • İlacı arama: Kişinin kullanmış olduğu ilacın bitmesi durumunda kişi çevresinden ilacı temin etmeye çalışır. İlacı bulmak kişinin yaşamında temel amaç haline gelmiştir.
  • Kaygı çekme: Kişi ilacı kullandığı süreç içinde ilacın bitmesi ve temin edememe kaygısı çeker. 

İlaç bağımlılığında kişi ilaçsız günlük yaşamına devam etmeyeceğine ve sosyal yaşamının bozulacağına dair güçlü inanç duyar. İlacın bırakılmamasının temel sebebi bu güçlü inançtır.

  • Kontrol kaybı: Bağımlılık potansiyeli olan kişiler davranışlarında kontrol kaybına uğrayarak birden fazla ilaca karşı bağımlı hale gelebilir. Hatta ağır bağımlılık yapan madde kullanımına bile başlayabilirler.
  • Enerji kayıpları ve maddi kayıplar: Kişi kullanmış olduğu ilacı temin edebilmek için çok fazla enerji ve para harcayabilirler. Bu durum da bağımlılığın belirtilerinden biridir.
  • Agresif davranışlar: İlaç bağımlılığında kişi ilacı kullanmadığı süreçte çevresine karşı agresif davranışlar sergiler ve daha önce olduğundan daha öfkeli hale gelir.
  • Depresif duygudurum: Depresif duygudurum ilaç bağımlılığında ilacın bırakılmasından dolayı oluşan yoksunluk belirtilerinden birisidir. Ayrıca depresif duygudurum çevre ve kişilerarası ilişkilerin bozulmasından da kaynaklanabilir.
  • Uyku düzeninin bozulması: Genellikle kişi ilaç yoksunluğunda uyku sorunları yaşar. Bu durum ilacın kendi yoksunluk etkisi olabileceği gibi psikolojik bağımlılığa da bağlı ortaya çıkabilir.

İlaç Bağımlılığı Nedenleri

Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi ilaç bağımlılığının da temel sebebi beyinde bir hormon olan dopaminin artması sonucu kişinin kendini mutlu ve rahat hissetmesidir.

Maruziyet: Maruziyet ilaç bağımlılığında, mutluluk verici ilaç ile karşılaşmadır. 

Bağımlılık yapıcı ilaç bazen bir doktor tarafından reçete edilirken bazen de çevreden reçetesiz bir şekilde endikasyon dışında temin edilir.

Asıl bağımlılık oluşturan bağımlılık yapan ilacın çevreden temin edilmesidir. Bu durumda bağımlılık çok yüksek bir risk taşır.

Doktor kontrolünde kullanılan ilaç ise kişinin doktorun bilgisi dışında kullandığı dozu ve ilacın kullanım sıklığını arttırmasıdır.

Biyolojik sebepler: Bağımlılık yapıcı ilaca maruz kalma neticesinde, özellikle vücut kontrol mekanizmasını oluşturan beyin normal fonksiyonlarını yapması için ilaca ihtiyaç duymasıdır.

Beynin ödül ve haz merkezini oluşturan sistemler bulunur. Genellikle bağımlılık yapıcı ilaçlar buradaki hücreler arası sistem ve reseptörleri etkileyerek bağımlılık yapar.

Dopamin etkilenen hücreler arası hormonlardan biridir. İlaç kullanıldığı sırada miktarı artar ve gittikçe daha az salgılanır. 

Dopaminin bu etkisinden dolayı kişi ilacın dozunu ve sıklığını arttırmak ister.

Genetik sebepler: Yapılan çalışmalarda bazı kişilerin bağımlılığa daha yatkın olduğu gösterilmiştir. 

Yapılan tek yumurta kardeş çalışmalarında kardeşlerden birinin herhangi bir maddeye bağımlılık göstermesi durumunda diğer kardeşinde bağımlılık gösterme riski artmıştır.

Psikolojik nedenler: Özellikle kronik stres durumunda, rahatlama amacıyla kişilerin bağımlılık ve haz oluşturan maddelere eğilimleri artar.

Rol model olarak da çevrede herhangi bir bağımlılık yapıcı madde kullanan bireyler durumunda bağımlılık riski artmaktadır.

Çevresel etmenler: Bağımlılığın çevresel sebeplerinde özellikle ergenlik yıllarında arkadaş çevresinin çok önemli rol oynadığı görülür. Ergenlik yıllarında kişi aidiyet ve kimlik sorunu yaşar. 

Yanlış arkadaş çevresine sahip olmada ileriki yıllarda herhangi bir maddeye bağımlı olma riskini arttırmaktadır.

İlaç Bağımlılığı Teşhisi

İlaç bağımlılığının da teşhisi diğer ruh sağlığı hastalıklarında olduğu gibi anamneze dayanır. Fizik muayene ve psikoterapi de ilaç bağımlılığının teşhisinde önemli yer tutarlar.

Öykü: Öyküde kişinin daha önce madde kullanım öyküsünün olup olmadığı, ne kadar süreyle kullandığı, ne dozlarda kullandığı, mevcut zamanda kullanmakta olduğu bağımlılık yapıcı bir madde varlığı sorgulanır.

Özellikle bağımlılık yapıcı bir madde kullanımı sonrasında yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk, sinirlilik, depresyon ve aşırı kaygı durumu gibi belirtiler varsa ilaç bağımlılığının tanısını koymada oldukça yardımcı olur.

Fizik muayene: Fizik muayenede kişinin dış görünüşü incelenir. Genel bir sistem muayenesi yapılır.

İlaç bağımlılığı ile ilgili dışardan kişinin davranışları, sözel yanıtları,el titremeleri, vücut yapısı, kilo gibi dış görünüşler incelenir.

Kan testleri: Kan testlerinde ilacın vücut üzerindeki etkilerine bakılır. Kişide bulunan diğer hastalıkların ilaç bağımlılığı üzerindeki etkileri incelenir.

Tam idrar tetkikiilacın metabolize olması sonucu idrardaki artıklarına bakılır. Her ilacın kendine özel bazı metabolik artıkları bulunur. Kullanım öyküsüne göre kişiye metabolik testler uygulanabilir.

Psikoterapi: Psikoterapide kişinin bir ilaca bağımlı olması durumu tespit edilebilir. 

İlaç Bağımlılığı Tedavisi

İlaç bağımlılığının tedavisi kullanılan ilaca göre değişir. İlaç bağımlılığının tedavisinde ilk olarak kişinin bağımlı olduğunu kabul etmesi gerekir. Bunun dışında medikal tedavi, psikoterapi ve bilişsel davranışçı tedavi yöntemleri vardır.

Medikal tedavi: Medikal tedavide kullanılabilecek ilaç bağımlılık yapıcı maddenin türüne göre değişir. Örneğin opioid yoksunluk sendromunda daha düşük etkili opioid türü maddelerle replasman tedavileri uygulanır.

Psikoterapiler: Terapisti ve hastayı bir araya getiren tek neden, hastanın sorunlarının çözüme kavuşturulmasıdır. Bütün terapilerin amacı buna yöneliktir

Psikanalitik psikoterapilerin bir tarafı, hastanın ifade ettiklerinin ve yaptıklarının bütün ve derin anlamlarını saptamak ve hastaya durumu anlatmaktır.

Kişi terapi yapan kişiyi kendi ebeveynleri gibi algılar, onların  davrandığı şekilde davrandığını düşünür. Bu şekilde hastada olan sorun çözümlenmeye çalışılır.

Bilişsel davranışçı terapiler: Bilişsel terapide değerlendirmeler en baştaki terapide yapılır. Fakat görüşmelerin nasıl gittiği ne yönde ilerleyeceği terapi süresince devam eder. İlk zamanlarda hastanın sorununu fark etmesine ilişkin konularda görüşülür.

Bilişsel terapide hasta tedaviye etkin olarak katılır. Bu yüzden ilk görüşmeler esnasında tedavideki karşılıklı yardımlaşmanın önemi vurgulanır.

Hastanın bireysel olarak kendisi ile ilgili konularda sürekli bir şekilde  hekimi bilgilendirmesinin zorunluluğu hakkında konuşulur.

Hastayla birlikte tedavi hedefleri saptanır. Problemin ortaya çıkmasını kolaylaştıran ortamsal, dürtüsel vb. etkenler incelenir.

Bilişsel terapilerde ana esas olarak bir eğitim temelli modelleme de bulunur. Bu nedenle

Problemle ilgili olarak kişiyi rahatsız eden içten kaynaklı ve dıştan kaynaklı sebeplerden tespit edilmeye çalışılır.

Fizyolojik değişiklikler, bilişler, kişiler arası etkenler incelenir.

Değerlendirme görüşmeleri sırasında tedavi programına ilişkin bilgi verilir. Terapinin kaç görüşme olacağı, her görüşmenin vakit olarak ne kadar süreceği, görüşmelerin hangi koşullarda yapılacağı gibi hususlarda hastanın bilgi sahibi olması sağlanır

İlk görüşülmesi gereken konulardan biri de evde yapılması gereken ödevlerdir. Bilişsel davranışçı terapilerde evde verilen ödevlerin önemi ve mantığı görüşme yapılan kişiye doğru bir şekilde anlatılmalıdır.

İlaç Bağımlılığı Tedavi Edilmezse

İlaç bağımlılığı tedavi edilmezse kişinin çevresiyle olan ilişkilerinde bozulmalar meydana gelir. Kişi daha sonraları kendisinde bağımlılık oluşturan daha büyük madde kullanmaya başlayabilir.

Bütün yaşamı boyunca kişi ilacı bırakmayla kullanma arasında gidip gelir. İş yaşamında ve okul hayatında başarıları düşer.

Kişi ilaç kullanmaya devam ederse bir süre sonra ilacın bağımlılık yapıcı etkisi arttığından dolayı yüksek doz kullanımdan ölebilir.

İlaç Bağımlılığına Ne İyi Gelir?

İlaç bağımlılığında kişi aşırı bir şekilde kullandığı ilacı arzular. Bunu engellemek için öncelikle, kişinin düşüncelerini dağıtmak amacıyla günlük fiziksel aktivitelerde bulunması gerekir.

  • Fiziksel aktiviteler
  • İyi bir uyku düzeni
  • Sağlıklı beslenme 
  • Bir sanatsal aktiviteyle uğraşmak
  • Doğa yürüyüşleri
  • Bir uzmandan yardım almak

İlaç Bağımlılığına Ne İyi Gelmez?

İlaç bağımlılığında kişinin özellikle ilacı hatırlatan nesne ve durumlardan uzak durması gerekir.

  • Sedanter yaşam
  • Sağlıksız beslenme düzeni
  • Az uyumak
  • Sigara ve alkol kullanımı
  • İlacı hatırlatan nesneler ve durumlar
  • İçe kapanıklık ve sosyal aktivitelerden uzak durmak 

İlaç Bağımlılığı İlaçları

İlaç bağımlılığının medikal tedavisi kullanılan ilaç türüne göre değişmektedir. İlaç hekim tarafından reçete edildiyse ve ilaca bağımlılık geliştiği fark edildiyse tedaviye yönelik farklı bir ilaca geçilebilir.

Meperidin: Opioid ilaçlara bağlı olarak oluşan yoksunluk sendromunun tedavisinde kullanılabilir. Opioid türevi bir ilaçtır ama morfine göre daha az bağımlılık oluşturur. 

Benzodiapezinler: Bazı bağımlılık yapıcı ilaçların yoksunluk tedavisinde sakinleştirici özelliklerinden faydalanarak kullanılabilirler.

Antidepresanlar: Bağımlılık sonrasında görülen depresyon ve aşırı kaygı halini tedavi etmek amacıyla kullanılırlar.

Anksiyolitikler: Anksiyolitikler de antidepresanlar gibi bağımlılık sonrasında görülen depresyon ve aşırı kaygı halini tedavi etmek amacıyla kullanılırlar.

Çocuklarda İlaç Bağımlılığı

Ergenler ilaç kullanımına, genellikle bir topluluğa uyum sağlama amacıyla başlar. Ortam değişmediği sürece bağımlılık kronik ve zorlu bir sürece döner.

Aile bu noktada ergeni iyi gözlemeli son zamanlarda içe kapanıklık, para isteme ihtiyacında artma, aşırı sinirlilik hali gibi durumları gözlenmelidir.

Ergen ilk kullanımı arkadaş ortamında bir kereden bir şey olmaz düşüncesiyle başlar. Bırakma süreci daha zor bir durum alır ve bağımlılık yapıcı ilaç kullanıma geri dönüş daha da kolaylaşır.

Ebeveynler durumu fark ettiklerinde panik yapmamalı, çocuğu suçlamamalıdır. Aksi takdirde durum daha da kötü bir hal alabilir. 

İlaç Bağımlılığı için Hangi Doktora Gidilir?

Eğer bir hekim tarafından reçete edilen bir ilaca karşı bağımlılık geliştiyse kişi ilacı reçete eden doktora durumu bildirmelidir.

Bağımlılık yapıcı ilaç bir hekimin bilgisi olmadan dış çevreden temin edildiyse bölüm olarak ‘ruh sağlığı ve hastalıkları bölümüne’, doktor olarak da bir ‘ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanına’ başvurulmalıdır.

Bağımlılık yaptığı bilinen bir ilaç kullanımı sonrasında gelişen;

ilaç dozunu arttırma isteği, genel bir kaygı durumu, kontrolü kaybetme hissi, ilaç kullanımında sonra gelişen agresif davranışlar ve yoksunluk sendromu durumunda vakit kaybetmeden bir hekime başvurulması gerekir.

Bu makaledeki yazılar bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Eğer bir ilaca karşı bağımlılık geliştirdiğinizi düşünüyorsanız bir uzmandan yardım alınız!

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın