Atopik Dermatit

Atopik dermatit, kronik seyirli, alevlenme ve remisyonlarla seyreden, çok kaşıntılı, döküntülü ve inflamatuar bir cilt hastalığı olup, tedavideki asıl amaç yakınmaları gidermek ve hastalığı kontrol altında tutmaktır.

Atopik Dermatit Nedir?

Atopi kelimesi, alerjik hastalıklara yatkın olma durumu olarak tanımlanmaktadır. Dermatit kelime anlamı olarak deri iltihabı anlamına gelmektedir. Egzama ile çoğu zaman aynı anlamda kullanılmalarına rağmen karşıladıkları anlamlar birbirinden farklıdır. Egzama ise yunanca kökenli bir kelimedir ve "kaynamak, fokurdamak" anlamına gelmektedir. Sızıntılı, sulantılı lezyonları karşılamak için kullanılmaktadır. Atopik dermatit; atopik egzama ve alerjik egzama olarak da bilinmektedir.

Atopik dermatit özellikle çocukluk çağının sık görülen bir deri hastalığıdır. Kronik seyirli, alevlenme ve remisyonlarla (hastalığın belirtilerinin görülmediği zamanlar) seyreden, çok kaşıntılı, döküntülü ve inflamatuar bir hastalıktır. Tüm dünyada çocuklarda görülme sıklığı %10-20’dir. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı azalır. Hastaların büyük çoğunluğu ergenlik döneminde iyileşmektedir. Erişkinlerde görülme sıklığı %1-3’e kadar düşmektedir. Gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı giderek artmaktadır.

Çocukların yaklaşık %50’sine ilk 6 ayda tanı koyulur. Atopik dermatitli hastaların yaklaşık %80’i 5 yaşının altındadır. Hastalığın ortaya çıkış mekanizması net olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel nedenlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

Atopik dermatitte birkaç mekanizma iç içe geçerek hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu mekanizmalardan biri derinin koruyucu tabakasının bozulmasıdır. Bununla birlikte deri dış faktörler ile daha kolay uyarılabilir hale gelmiştir. Derinin en üst tabakasının hasar görmesi ile su tutma yeteneği de azalmıştır ve bu sebeple deride kuruluk meydana gelmektedir. Kuruluk, kaşıntıya sebep olan nedenlerden biridir. Sinir uçlarının uyarılması ile kaşıntı eşiği düşmekte ve şiddetli kaşıntı meydana gelmektedir. Hastalığın ortaya çıkışında ileri sürülen diğer mekanizma ise çeşitli yollarla inflamasyon mekanizmasının uyarılmasıdır.

Atopik dermatitli çocuklar yaşamlarının ileriki dönemlerinde alerjik rinit, astım, besin alerjisi gibi durumlar için risk altındadırlar. Bu nedenle hastalığın aktif olmadığı ileri dönemlerde de takip çok önemlidir.

Atopik dermatit sebep olduğu şiddetli kaşıntılar ile çocuğun ve ailenin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürebilmektedir. Erken tanı koyulup tedavisine başlanırsa hastalığın olumsuz etkileri büyük ölçüde engellenebilmektedir.

Atopik Dermatit Belirtileri

Atopik dermatit genel olarak ciltte kaşıntı, kuruluk ve çeşitli özelliklerde döküntüler ile belirti vermektedir. Atopik dermatitli çocuklar şiddetli kaşıntılar sebebiyle huzursuz olabilir, uyku düzenleri bozulabilir ve psikolojik olarak kötü etkilenebilirler.

  • Akut döneminde (başlangıç dönemi) lezyonlar kızarık, ödemli, sulantılı ve kaşıntılıdır. Bu dönemde deri henüz kurumamıştır, ıslak ve nemlidir.
  • Subakut döneminde (başlangıç döneminden sonra, kronik dönemden önce) deri kurumaya başlar. Lezyonlar kaşımanın etkisi ile yolunmuş ve deride yara izleri oluşmuştur. Deride pullanma ve kalınlaşma başlamıştır.
  • Kronik döneminde ise kaşıntılı, kabuklu (krutlu), kepekli (skuamlı) lezyonlar vardır. Derinin uzun süre kaşınan yerleri kalınlaşmıştır.

Lezyonların yerleşim yerleri yaşlara göre tipiktir ve tanı koydurucu özellikleri bulunmaktadır:

  • Bebeklik döneminde (0-2 yaş), yanaklar, yüz, diz, dirsek bölgeleri (ekstansör yüzeyler), kulak arkası simetrik olarak tutulabilir. Perioral (ağız çevresi) solukluk bulunmaktadır. Bebeklik döneminde ağız çevresi tutulmaz. Gövde tutulumu olabilir ancak bez bölgesi genellikle tutulmaz.
  • Çocukluk döneminde yüz, göz çevresi, ekstremitelerin fleksör yüzeyleri (katlantı yerleri, dirsek önü, diz arkası), el, ayak bilekleri ve boyun bölgesi simetrik olarak tutulabilir. Boyun bölgesinde pigmentasyon artışı ile ‘’kirli boyun’’ görünümü meydana gelebilir. Bu renk değişiminin sebebi kir değildir, boyna bu sebeple kese yapılmamalıdır.
  • Ergenlik ve erişkinlik döneminde ise çoğunlukla fleksör yüzeyler tutulmuştur. Yaygın yüz tutulumu olabilir. Yalnızca el veya ayak tutulumu da olabilmektedir. Aksilla (koltuk altı) boşluğu ve kasıklar tutulmaz.

Atopik dermatitli bazı kişilerde besin alerjileri gelişebilmektedir. Vücudun besin alerjilerine verdiği tepkiler çok çeşitli kliniklerde ortaya çıkabilir, hayatı dahi tehdit edebilir. Bu sebeple besin alerjileri yönünden çok dikkatli olunmalıdır. Zamanla bazı besinlere karşı tolerans gelişebilirken yeni besinlere karşı alerjiler ortaya çıkabilmektedir.

Atopik Dermatit Nedenleri Nelerdir?

Atopik dermatitin ortaya çıkış mekanizması halen net olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık, çevresel etmenler, cilt yapısı ve immünolojik (bağışıklık) faktörler gibi birçok faktörün bir arada bulunması ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. Çoğunlukla bebeklik döneminde tanısı koyulmakta ve ilerleyen yaşlarda görülme sıklığı azalmaktadır.

Alerjen maruziyeti, tahriş edici maddeler (deterjan, sabun, sigara dumanı, sentetik kıyafetler vb.) ile temas, sıcak hava, terleme, cildin kuru kalması, duygusal stres gibi durumlar atopik dermatitli hastaların yakınmalarını arttırabilmektedir.

Atopik Dermatit Teşhisi

Atopik dermatitin tanısı daha çok hastalığın klinik belirtileri ile konur. Tanıda çoğunlukla kabul gören 1980’den beri yaygın olarak kullanılan Hanifin ve Rajka kriterleridir. Tanı için en az 3 majör ve beraberinde en az 3 minör kriterin bulunması gerekmektedir.

Majör kriterler:

  • Kaşıntı
  • Yaşa göre tipik lokalizasyon ve morfoloji (çocuklarda ve yetişkinlerde değişen hastalığın yeri ve şekli)
  • Kronik (alevlenme ve belirtilerin sönmesi) seyir
  • Kişisel ya da ailesel atopi öyküsü (alerjik astım, alerjik rinit, atopik dermatit vb.)

Minör kriterler:

  • Kseroz (kuru deri)
  • İktiyozis (balık cildi), palmar hiperlinearite (avuç içi çizgilerinde artış), keratozis pilaris (tavuk derisi görünümü)
  • Tip-1 aşırı duyarlılık testlerinde pozitiflik
  • Serum IgE yüksekliği
  • Erken başlangıç yaşı
  • Deri enfeksiyonlarına eğilim
  • Non-spesifik el ve ayak dermatitlerine eğilim
  • Meme başı egzaması
  • Keilit (dudak iltihabı)
  • Yineleyen konjonktivit (göz içi iltihaplanma)
  • İnfraorbital deri kıvrımları (Dennie-Morgan çizgisi)
  • Keratokonus (gözün saydam tabakası korneanın incelmesi ve sivrilmesi)
  • Anterior subkapsüler katarakt (görüşü gündüzleri azaltan katarakt çeşidi)
  • Periorbital pigmentasyon (göz çevresinde koyulaşma)
  • Yüzde solukluk ya da kızarıklık
  • Pitriyazis alba (hipopigmente lekeler)
  • Ön boyun kıvrımı
  • Terlemeye bağlı kaşıntı
  • Yün ve lipid çözücülere karşı reaksiyon
  • Kıl diplerinde belirginleşme
  • Besin intoleransı
  • Çevresel ve duygusal faktörlerden etkilenme
  • Beyaz dermografizm

Delme (prick) testi: Besin alerjisinin eşlik edip etmediğinin araştırılmasında kullanılabilir.

Yama (patch) testi: Eşlik eden alerjik kontakt dermatit varlığında kullanılabilir.

Atopi yama testi: Yakınmaların inhalen (solunumsal) alerjenler ve gıdalarla şiddetlendiği durumlarda kullanılabilir.

Atopik Dermatit Tedavisi

Atopik dermatitin tedavi ile tamamen iyileştirilmesi söz konusu değildir. Tedavideki asıl amaç yakınmaları gidermek ve hastalığı kontrol altında tutmaktır. Bu sebeple öncelikle hastalığı tetikleyen faktörlerden kaçınmak gibi genel önlemler alınmalıdır. Aşırı sıcak, aşırı soğuk ortamlardan uzak durulmalı, ani ısı değişimlerinden kaçınılmalıdır. Cildi tahriş eden maddelerden uzak durulmalı, yünlü kıyafetler yerine pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir. Duygusal stres azaltılmalıdır.

Atopik dermatit tedavisi topikal (yerel) ve sistemik olmak üzere iki başlık altında incelenebilir. Topikal tedavilerin yetersiz kaldığı veya şiddetli klinik tablolarda sistemik tedavilere başvurulabilir.

Topikal Tedaviler

  • Nemlendiriciler: Derinin kuruluğunun ve kalınlaşmasının giderilmesinde çok önemlidir. Maksimum etki için nemli vücuda sürülmeleri ve düzenli olarak kullanılmaları gerekmektedir. Nemlendiriciler için önerilen en etkili kullanım şekli, banyodan sonra fazla suyun bir havlu ile kurutulması ve ardından nemlendiricinin vücuda uygulanması şeklindedir.
  • Topikal kortikosteroidler: İnflamasyonun baskılanmasında etkilidir. Ancak yan etkilerinden dolayı uzun süreli kullanımından kaçınılmalıdır. Hafif, orta, şiddetli olmak üzere çeşitli güç ve etkilerde topikal kortikosteroidler bulunmakta ve uygulanması gereken yaş grubu, vücut bölümüne göre seçim yapılmaktadır.
  • Topikal kalsinörin inhibitörleri: Hücresel bağışıklığın baskılanmasında etkilidir. Topikal kortikosteroidlerin yan etkilerinin görüldüğü durumlarda onlara alternatif olarak kullanılabilmektedir.
  • Topikal antibiyotikler: Deri enfeksiyonu varlığında tedavi için kullanılmaktadır.

Sistemik Tedaviler

  • Antihistaminikler: Kaşıntıyı önlemede doğrudan etkisi bulunmamaktadır. Ancak sedatif (uyutucu) etkileri ile kaşıntının rahatlatılmasında etkili olabilmektedirler.
  • Antibiyotikler: Yaygın enfeksiyon tedavisinde kullanılırlar.
  • Kortikosteroidler: Akut atakların bastırılmasında kısa süreli olarak kullanılabilmektedirler.
  • Fototerapi: Birinci basamak tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda önerilebilmektedir.

Tedaviye dirençli olgularda; siklosporin-a, metotreksat, azotiyoprin, kalsinörin inhibitörleri, mikofenolik asitler, interferon gama gibi sistemik ajanlara başvurulabilmektedir. Dupilumab da tedavide kullanımı onaylanan biyolojik ajanlardandır.

Atopik Dermatit Tedavi Edilmezse

Atopik dermatitin tedavisine bir an önce başlanılmadığı takdirde, şiddetli kaşıntı hastaların günlük hayatını, yaşam kalitesini ve psikolojik durumlarını olumsuz olarak etkileyebilmektedir.

Derinin bariyer fonksiyonlarının bozuk olması sebebiyle bakteriyel, viral ve fungal (mantar kaynaklı) enfeksiyonlara kolayca zemin hazırlanabilmektedir. Özellikle kaşınma ile tahriş edilmiş ciltlerde enfeksiyonlara karşı dikkatli olunmalıdır.

Atopik Dermatite Ne İyi Gelir?

Atopik dermatitte cildin nemli tutulması çok önemlidir. Günlük banyo yapılması ve banyonun ardından nemli vücuda nemlendirici uygulaması önerilmektedir. Cildi terletmeyen, pamuklu kıyafetler tercih edilmelidir. Yeni alınan kıyafetler yıkanmadan giyilmemelidir. Yıkanan kıyafetler iyice durulanmalıdır. Güneşe çıkarken mutlaka cildi tahriş etmeyen güneş koruyucular kullanılmalıdır.

Atopik Dermatite Ne İyi Gelmez?

Atopik dermatitte kaşıntıyı tetikleyen faktörlerden kaçınılması gerekmektedir:

  • Cildi tahriş eden kıyafetlerden, deterjanlardan, sabunlardan, kimyasallardan ve sigaradan kaçınılmalıdır.
  • Aşırı sıcak ve terleme kaşıntıyı tetikleyebilir.
  • Bazı besinler alerjik reaksiyonlara neden olarak kaşıntıyı tetikleyebilir. Bu besinlerin tespit edilmesi halinde bunlardan uzak durulmalıdır.
  • Psikolojik stresler kontrol altına alınmaya çalışılmalıdır. Mümkün olduğunca cildin kaşıntı ile tahriş edilmesi önlenmelidir.

Atopik Dermatit İlaçları

Atopik dermatit tedavisinde kullanılan topikal ilaçlar:

  • Nemlendiriciler
  • Kortikosteroidler
  • Kalsinörin inhibitörleri (takrolimus, pimekrolimus)
  • Antibiyotikler

Sistemik ilaçlar:

  • Antihistaminikler
  • Kortikosteroidler
  • Kalsinörin inhibitörleri
  • Antibiyotikler
  • Siklosporin A
  • Metotreksat
  • Azotiyoprin
  • Mikofenolik asit
  • İnterferon gama
  • Dupilumab

Tedavi için belirtilen ilaç türevleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Doktor tavsiyesi olmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.

Hamilelikte Atopik Dermatit

Atopik dermatit herkeste görülebileceği gibi gebelerde de görülebilmektedir. Hastalığın gebelik üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bilinmemektedir. Ancak gebelik düşünülmesi ve gebe kalınması durumunda mutlaka doktora haber verilmelidir. Sebep olduğu kaşıntılar gebenin psikolojik durumunu etkileyebilir, dikkatli olunmalı ve gereken önlemler alınmalıdır. Tedavide kullanılan ilaçların gebelik dönemine göre düzenlenmesi gerekmektedir.

Çocuklarda Atopik Dermatit

Çocuklarda görülen atopik dermatitin tipik yerleşimleri mevcuttur. Çocukluk çağında yüz, kol ve bacakların yüzeyleri ve boyun bölgelerinin tutulumu tipiktir. Yaygın deri kuruluğu ve yer yer ciltte kalınlaşmalar görülebilir. Şiddetli kaşıntılar çocuğun günlük hayatını etkileyebilir ve okul başarısını düşürebilir. Bu sebeple gerekli önlemler alınmalıdır. Çocukların tedavisinde kullanılacak ilaçlar dikkatli seçilmelidir.

Bebeklerde Atopik Dermatit

Atopik dermatitli bebeklerin yaklaşık yarısında ilk 6 ayında tanı koyulmaktadır. Bebeklerde yanak tutulumu çok yaygındır. Bez bölgesi genellikle tutulmaz. Akut dönemde veziküler (içi su dolu kabarcık) lezyonlar görülebilir. Kronik dönemde ise veziküller kaybolmakta ve sızıntılı, sulantılı, kepekli, kabuklu, kızarık lezyonlar ön plana çıkmaktadır.

Atopik dermatitli bebekler çoğunlukla huzursuz ve bir an önce rahatlatıcı tedavinin düzenlenmesi gerekmektedir. Tedavide bebeklerde tercih edilmemesi gereken bazı ilaçlar bulunmaktadır. Tedavi bebeğe uygun şekilde düzenlenmelidir.

Atopik Dermatit için Hangi Doktora Gidilir?

Atopik dermatit derinin bir hastalığı olduğu ve belirtilerini deri bulguları ile verdiği için yakınmaların bulunması halinde Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji, Cildiye) bölümüne başvurulmalıdır.

Deride geçmeyen veya şiddetli kaşıntı olması, kızarıklıklar, sulantılı, akıntılı lezyonlar veya şiddetli kuruluk olması durumlarında mutlaka gecikmeden doktora gidilmelidir. Doktora gidilmesinin gecikmesi halinde deride açılan yaralar şiddetli enfeksiyonlara neden olabilir. Şiddetli kaşıntı ve derideki lezyonlar hastaların yaşam kalitesini düşürebilir.

Atopik dermatitli hastalarda alerji araştırılmasının gerektiği durumlarda Deri ve Zührevi hastalıklar uzmanı tarafından İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları uzmanına yönlendirilme yapılabilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Atopik dermatit ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Atopik dermatit iyileşir mi?

Atopik dermatitin tedavi ile tamamen iyileşmesi mümkün değildir. Ancak tedavi ile şikayetler azaltılabilir ve yol açabileceği cilt bozulmalarından korunabilir. Ayrıca atopik dermatitli çocukların büyük bir kısmı ergenlik döneminde kendiliğinden iyileşmektedir.

Int. Dr. Fatma İpek Günaydın

Atopik dermatit bulaşıcı mıdır?

Hayır, atopik dermatit bulaşıcı değildir. Ancak ailede atopiye eğilim varsa çocuklarda görülme ihtimali artar. Atopik dermatitli cilt hasar görmüşse temasla bulaşan bazı mikroorganizmalarla enfekte olma ihtimali artabilir.

Int. Dr. Fatma İpek Günaydın

Atopik dermatitli hastalar ne yememeli?

Atopik dermatitli hastaların bir kısmında besin alerjisi görülebildiği bilinmektedir. Alerjiye yol açtığı şüphe edilen besinlerin alerji hastalıkları uzmanları tarafından tespit edilmesi gerekmektedir. Alerjiye sebep olan gıdalardan uzak durulmalıdır. Zamanla bu besinlere tolerans gelişebilir ve alerjik şikayetleri ortadan kalkabilir.

Int. Dr. Fatma İpek Günaydın

Atopik dermatitli çocuklara aşı yaptırılır mı?

Atopik dermatit çocuklara aşı yaptırılmasına engel değildir. Aşılar çocukları, meydana gelebilecek geri dönüşü olmayan birçok hastalıktan korumaktadır. Atopik dermatitin alevlenme zamanında yaptırılması gereken aşılar doktor ile görüşülerek bir süreliğine ertelenebilmektedir.

Int. Dr. Fatma İpek Günaydın

Atopik dermatit lezyonları iz bırakır mı?

Atopik dermatit lezyonları uygun tedavi edildiği takdirde iz bırakmamaktadır. Ancak atopik dermatit lezyonlarının olduğu bölgeler ağır enfeksiyonlar kaparsa bazı durumlarda bu lezyonların izleri kalabilmektedir.

Int. Dr. Fatma İpek Günaydın

Atopik dermatitli bebekler emzirilir mi?

Emzirmek, birçok alerji ve enfeksiyon için koruyucudur. Atopik dermatit bebeklerin emzirilmesi için bir engel değildir. Aksine emzirmek bebeğin bağışıklık sistemini çok büyük oranda desteklemektedir. Atopik dermatitli çocuklarda ek gıdalara geçiş döneminde çok dikkatli olunmalıdır. Şüpheli durumlarda besin alerjisi araştırılması için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.

Int. Dr. Fatma İpek Günaydın