Liken Planus

Liken planus, ciltte ve ağız içi gibi bölgelerde ufak kaşıntılı, iltihabi kabarıklıklar olup kendiliğinden geçen bir hastalıktır fakat belirtileri azaltıcı tedaviler uygulanabilir.

Liken Planus Nedir?

Liken planus; deri, saç, tırnak ve mukozaları (vücuttaki salgılı yerler, ağız içi gibi) etkileyen bağışıklık sistemi aracılığıyla ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalık kronikleşen iltihabi (enflamatuvar) bir hastalıktır.

Hastalığın yaygınlığı toplumdan topluma %0,2 ile %5 arasında değişim göstermektedir. Hastalık, tedavi edilmeden de çoğunlukla aylar sonra kendiliğinden iyileşebilmektedir.

Deride pembe-mor renkli, kaşıntılı, çok kenarlı, düz bir plak niteliğinde kabarıklıklar görülür. Bazen de içi sıvı dolu şişkin keseler olan büllöz keseler görülür. Saçlı deride renk değişimi görülebilir, saçlarda dökülmeler görülebilir.

Tırnakta biçim değişiklikleri görülebilir. Tırnak kaybı bile yaşanabilir. Ağız içi, vajina gibi yerlerdeki salgılı yüzeyler olan mukoza zarlarında beyaz yamalar bazen de ağrılı yaralar görülür. Saçı ve saçlı deriyi tutabilir, bu tutulumlar bazen saç dökülmesiyle de sonuçlanabilir.

Liken planus, bulaşıcı bir hastalık değildir.

Liken planus, bir kanser değildir.

Bulgu bakımından çeşitlilik gösteren ve bağışıklık sistemi aracılığıyla kendini gösteren bu hastalığın nedeni henüz açığa çıkarılmamıştır. Günümüzde bu hastalığın nedenine ilişkin iki olası durum ileri sürülmektedir: Aşırı duyarlılık tepkimesi ve virüs enfeksiyonları.

Aşırı duyarlılık tepkimeleri; bağışıklık sistemi yabancı bir etkenle savaşırken bağışıklık sisteminin olması gerekenden çok tepki göstermesi sonucu kendi vücut dokularına hasar vermesi olarak tanımlanabilir.

Liken planusu başlıca ikiye ayırabiliriz: Kutanöz liken planus, mukozal liken planus.

  1. Kutanöz liken planus: Deride, tırnakta, saçlarda belirti veren bir türdür.
  2. Mukozal liken planus: Mukozanın bulunduğu yerlerde (örn. ağızda, vajinada) belirti veren bir türdür.

Liken Planus Belirtileri Nelerdir?

Liken hastalığının çeşitli bulguları bulunmaktadır. Deri, tırnak, saç, mukozalar bu hastalıktan dolayı etkilenebilmektedir.

Deride; çokgen biçiminde, parlak, kaşıntılı, pembe-mor, düz nitelikte bir plak biçiminde kabarıklıklar görülür. Bu kabarıklıkların üzerine balık ağı biçiminde veya dantel örgüsü biçiminde serpilmiş beyaz çizgilenmeler bulunur. Söz konusu kabarıklıklara papüler lezyonlar denir.

Papüler lezyonlar bazen düz bir çizgi oluşturacak biçimde dizilebilir. Bu düz bir çizgi biçimindeki dizilim sıklıkla kaşıntılı olan papülün kaşınması sonucunda ortaya çıkar. Sağlam deri kaşındığında kaşınan yerde yeni papüller çıkabilir. Bu durum, Köbner fenomeni olarak adlandırılan bir durumun sonucudur.

Hipertrofik lezyonlar; kızıl-kahverengiden pembe-mora varan bir renk çeşitliliğinde olan kalın, kaşıntılı plaklardır.

Yine deride yuvarlak nitelikte yavaşça gelişen ve genişleyen lezyonlar da bulunur, tıpta buna anüler lezyonlar denir. Bunlar yavaş geliştiğinden dolayı söz konusu yuvarlak biçimli lezyonların merkezi normal görünümde olabilir. Bunlara yuvarlak biçimli dense de kimileyin bu lezyonlar yuvarlak denemeyecek biçimlere de bürünebilir.

Yuvarlak biçimli lezyonların ve hipertrofik lezyonların sonrasında ortaya çıkan mavimsi-beyaz lezyonlarla da karşılaşılabilir.

Deride seyrek karşılaşılan içi duru sıvı dolu kese ve kesecikler görülebilir.

Derideki söz konusu kızarmış-morarmış yerler düzeldiğinde deride çevre deri dokusundan daha koyu nitelikte izler kalabilir, bunlara hiperpigmente alanlar denir. Bu izler zaman içerisinde yavaş yavaş solup geçecektir.

Liken planusta deride yara niteliğinde belirtilerle de karşılaşılabilir.

Bu belirtilere; el sırtında, kollarda, yüzde, ensede, el ayasında, ayak tabanında karşılaşılabilir. Yine iki derinin birbirine sıkça sürtündüğü vücudun kıvrım yerlerinde de belirtiler görülür. Söz konusu kıvrım yerlere koltuk altı, kasık bölgesi, meme altı örnek gösterilebilir.

Tırnaklarda biçim bozuklukları görülür. Boyuna oluklu çizgiler ve kabarık çizgiler görülür. Tırnak kalınlaşır. Bu durum tırnağın bütünlüğünün bozulmasına ve ayrılmasına neden olabilir. Tırnakta zımparalanmış görüntü de tırnağın biçim bozuklukları arasındadır.

Bunlara ek olarak tırnakta boyuna kırmızı ve siyah çizgilenmeler görülebilir.

Saç ve saçlı deri tutulumu oldukça seyrektir. Saçlı derideki liken planusa liken planus folikülaris denir. Saçlı deride morumsu renk değişimi görülebilir ve saç dökülmesi yaşanabilir.

Mukozalarda da deride gördüğümüz gibi çeşitli bulgularla karşılaşabiliriz. Liken planusun tuttuğu mukozalar yalnızca ağız ve vajina ile kısıtlı olmayıp yemek borusu, yutak, gırtlak, mide, anüs, mesane, kulak, burun gibi mukozalar da içinde olmak üzere kısacası neredeyse bütün mukoza yüzeylerini tutabilmektedir.

Ağız mukozalarında tutulum varsa bundan oral liken planus olarak da söz edilebilir.

Ağızda dantel örgüsü veya balık ağı gibi belli bir bölgede ağsı beyazlıklar görülebilir. Bu beyaz lezyonlar ağızda en sık görülen bir belirti olup çoğunlukla ağrı, yanma, kaşınma gibi belirtiler göstermez.

Bununla birlikte ağızda kırmızı lezyonlar da görülebilmektedir, bu kırmızı lezyonlara erozif (eroziv) liken planus denmektedir. Erozif (eroziv) liken planus, ağızda ikinci sıklıkla görülen lezyonlardır ve sarı kabuklu bir örtüyle kaplı kırmızı renkli yara veya aşınma olarak kendini gösterir.

Oral liken planusta herhangi bir belirti vermeyen, iğne ucu büyüklüğünde küçük beyaz kabartılar da görülebilir. Yine ağız mukozasında çevresindeki mukozaya göre hafif kabarık beyaz plaklar görülebilir.

Çok seyrek olarak içi sıvı dolu kabarcıklar da ağız içi liken planusta görülebilir.

Liken planusta penisin başında halka biçimli, genellikle kaşıntısız olan yamalar görülebilir.

Liken planus türleri içerisindeki belirtiler;

  1. Kutanöz liken planus: Yukarıda sözünü ettiğimiz deri ve tırnak bulguları bu tip altında işlenmektedir. Deride çokgen biçiminde, pembe-mor, deriden kabarık, parlak yüzeyli, düz nitelikli plak yapısı ve bu plakların üzerinde ağsı biçimde serpilmiş beyaz çizgilenmeler başat lezyonlardandır. Tırnakta sözünü ettiğimiz biçim ve renk değişimleri bu tipte görülür.
  2. Mukozal liken planus: Burada ise yukarıda sözünü ettiğimiz mukoza lezyonları bulunmaktadır. Beyaz plak, ağsı beyaz çizgilenme, kırmızı renkli, bazen üzeri sarı kabukla örtülü yara veya aşınma lezyonlarının yanında mukozalardaki hafif kabartılar bu tipte görülen belirtilerdir.

Liken Planusun Nedenleri Nelerdir?

Liken planus, bağışıklık sisteminin deriye veya mukozalara karşı saldırması sonucu ortaya çıkan inflamatuar (iltihabi) bir hastalıktır. Bu hastalığın nedenlerine karşın birtakım varsayım bulunsa da hastalığın nedeni aydınlatılamamıştır.

Bu hastalıkta bağışıklık hücrelerinden biri olan T lenfositlerinin anormal yanıtı yukarıda sözü edilen belirtilere neden olmaktadır.

Nedenler aydınlatılamamış olsa da liken planusu tetiklediği saptanan bir dizi etken vardır. Genetik yatkınlık, fiziksel ve duygusal stres, derinin hasarlanması veya yaralanması, hepatit B ve C virüsü, ilgili bölgede ortaya çıkmış herpes-zoster virüsü lezyonları, bazı metallere (örn. altın) ve kimyasallara temas sonucu ortaya çıkan alerjik tepkimeler, bazı ilaçlar liken planus tetikleyicileri arasında gösterilebilir.

Liken Planus Teşhisi

Hastalığın tanısını koymada genellikle hasta öyküsü ve hastanın muayenesi yeterli olmaktadır. Bunun yetmeyeceği durumlarda biyopsiye başvurulabilir.

Hastanın vücudunda hastalığa özgü belirtiler incelenir. Yukarıda saydığımız nitelikte deri, tırnak ve mukoza belirtilerini hastanın yakınmalarıyla birlikte değerlendirmek doktorları tanıya iletmede yüksek ölçüde yeterli olacaktır.

Bu belirtiler yeterli olmadığında planusu tetikleyici bir dizi alerji testi yapmak tanıya ilerleme yolunda oldukça yararlıdır.

Bazı durumlarda bazı lezyonlar belirsiz kalabilmektedir. Örneğin ağız içindeki beyaz veya kırmızı lezyonlar liken planus tanısına götürmekte yetersiz kalabilir. Altta yatan nedeni açığa çıkarmak için doku örneği almak, yani biyopsi almak tanıyı koydurmada oldukça etkilidir.

Liken Planus Tedavisi

Hastalık sıklıkla kendiliğinden geçme eğiliminde olup tedavi sıklıkla belirti giderici niteliktedir.

Liken planus genellikle kendiliğinden aylar içerisinde düzelebilmek ile birlikte bu iyileşme süreci bir yılın üzerine de çıkabilir. Bu süreçte kaşıntı, ağrı, kızarıklık gibi belirtilerin giderilmesine yönelik tedavi uygulanır. Kaşıntı geçirilmediğinde hasta daha fazla kaşınıp hastalığın süresinin uzamasına neden olabilir.

Hastalık alerji tabanında gelişmişse alerji etkeninden uzak kalmak, bu etkeni uzaklaştırmak tedavi için oldukça önemlidir.

Liken planus, bağışıklık sisteminin anormal yanıtından dolayı ortaya çıktığından dolayı uygulanan tedaviler arasında bağışıklık baskılama da bulunmaktadır. Buna immünsüpresyon, tedaviye de immünsüpresif tedavi denmektedir.

Liken planusta tedavide en çok kullanılan ilaç grubu kortikosteroidlerdir. Bu ilaçlar iltihabi yanıtı bastırmakta kullanılır. Kortikosteroidler topikal (yerel) veya sistemik (bütün vücudu kapsayan) olarak uygulanabilir.

Kortikosteroidler sıklıkla bir merhem veya krem biçiminde ilgili bölgelere uygulanır. Doktorun uygun görmesi durumunda ağızdan hap olarak alım veya ilgili bölgeye iğne ile enjeksiyon yoluyla da kortikosteroidler verilebilir.

Antihistaminiklerin, iltihabı gidermek ve alerji tepkimesini gidermek amacıyla kullanımı hastalığın gidişini iyileştirebilir.

Retinoidlerin kullanımı da liken planusun tedavisinde yararlıdır. Bu ilaçlar da yerel veya sistemik bir uygulamayla verilir.

Işık tedavisi veya fototerapi, derideki lezyonlara ultraviyole ışınlarının uygulanması yoluyla gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir.

Bazı özel durumlarda doktorlar, bakterilere yönelik antibiyotik ve mantarlara yönelik antifungal ilaç tedavisini başlatmayı uygun görebilirler.

Liken Planus Tedavi Edilmezse

Liken planus tedavi edilmediğinde çoğunlukla kendiliğinden aylar içerisinde geçer, bu iyileşme süreci bir yılı da aşabilir. Tedavi alınmadığında hasta kaşıntı, kızarıklık, ağrı veya yaralardan dolayı kendini rahat hissetmeyebilir. Yine kaşıntı gibi durumlar, lezyonların yaygınlaşmasına neden olabilir ve şiddetli kaşıntı deride yaralanmalara neden olabilir. Bu gibi durumlar hastalığın iyileşme süresini uzatabilir.

Deri bulgularının dışında ağız içindeki bazı lezyonların tedavi edilmemesi enfeksiyonlara karşı yatkınlık oluşturabilir. Bundan dolayı tedavi geciktirilmemelidir.

Liken Planusa Ne İyi Gelir?

Liken planusta altta yatan olası alerji yapıcı bir etken varsa bu etkenden uzak kalmak hastalığın gidişi için yararlı olabilir.

A vitamini içeren besinler almak bu hastalığın iyileşmesine katkıda bulunabilir.

Kaşınmaktan kaçınmak, deriyi tahriş edici işlemlerden uzak tutmak yine bu hastalığın iyileştirilmesinde katkı yapıcı bir işlem olarak karşımıza çıkar.

Nemlendirici krem kullanımı ve lezyonların olduğu yerlere soğuk uygulaması derinin rahatlatılması için oldukça önemlidir.

Ağız bakımı ve temizliği ağızdaki liken planus lezyonlarının toparlanmasını sağlamada yararlıdır.

Liken Planusa Ne İyi Gelmez?

Alerjilerin olması, derinin sürekli olarak tahriş edilmesi, derinin kuruması, genetik bir yatkınlığın olması, hepatit C enfeksiyonu, kişinin öz bakımının düşük olması liken planusu tetikleyicidir.

Sigara ve alkol kullanımı, ağız bakımının yapılmaması, asitli içeceklerin ve baharatlı yiyeceklerin tüketimi ağızdaki liken planusun kötüleşmesine katkıda bulunur.

Ruhsal stres de liken planusu tetikleyen etkenler arasındadır.

Liken Planus İlaçları

Tedavideki ana ilkeler; tahrişi önlemek, aşırılaşmış bağışıklık yanıtını baskılamak, kaşıntıyı geçirmek, ağrıyı dindirmek, tetikleyiciden kurtulmak biçiminde sayılabilir.

Aşağıda sayacağımız ilaçlar, kontrolsüz kullanıldığında tehlikeli olabilecek istenmeyen yan etkilere neden olabilmektedir. Bu yüzden bu ilaçları bir doktor kılavuzluğunda kullanmalısınız.

Kortikosteroid tedavisi öncelik tedavilerdendir. Yerel veya sistemik uygulanır.

Kullanılan bazı kortikosteroidler: Klobetazol, prednizon, betametazon, deksametazon, flusinonid, hidrokortizon, dezonid.

Triamsinolon asetonid, yerel kortikosteroid olarak kullanılıyor olup lezyon içine iğne aracılığıyla enjeksiyonu yapılır.

Asitretin, tretinoin; retinoid türevi ilaçlardır.

Siklosporin, kortikosteroidlerden yanıt alınamadığında kullanılır. Bağışıklık baskılayıcı bir etkendir.

Azatioprin ile takrolimus da bağışıklık baskılayıcı etken maddeleridir. Bağışıklık baskılayıcı tedavilere başka seçenekler olarak karşımıza çıkar.

Ağızdaki liken planus olgularında enfeksiyon etkenleriyle de mücadele etmek hedeflenir. Bundan dolayı griseofulvin, dapson, hidroksiklorokin gibi etkenler kullanılabilir.

Lidokain, ağızdaki aşınmış lezyonların ağrısını yatıştırmak amacıyla kullanılır.

Liken Planusa için Hangi Doktora Gidilmeli?

Liken planus hastalığıyla dermatoloji (cildiye, deri hastalıkları) bölümü ilgilenmektedir. Ağız içinde beyaz veya kırmızı lezyonların belirmesinin yanı sıra deride kaşıntılı, kabarık lezyonlarla karşılaşmanız durumunda bir dermatoloji uzmanına başvurmanız en uygun seçenektir.

Hastalık çoğunlukla kendiliğinden geçme eğilimindedir. Ancak, kaşınmak bu hastalığı kötüleştirme eğilimindedir. Derinizde çeşitli yaralara da neden olabilmektedir. Hastalık geçmeyecek olursa ve kaşıntılar ilerlemişse hastalığı çok ilerletmeden doktora başvurmanız oldukça yararlı olacaktır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
7
1
Makeleyi Paylaşın