Kulağa Su Kaçması

Kulağa Su Kaçması Nedir?

Kulağa su kaçması için en temel faktör su ile temastır. Bazen banyoda banyo yaparken, denizde dalış yaparken, yüzerken yani yüzme esnasında kulaklara su kaçar ve rahatsızlık duyulmasına sebebiyet verir. Bazen bir kulakta görülebilirken aynı anda iki kulakta da olması muhtemeldir. İşitme duyusunda kayıplara ve tıkanmalara neden olur.

Kulakta “serumen” adı verilen bir madde bulunur ve bu madde kulağa suyun kaçmasını önlemekle görevlidir. Bu madde kulak kiri olarak nitelendirilir ve kulakta sürekli olarak üretilmektedir. Fakat bazı sebeplere bağlı olarak bu maddenin azalması durumu ile karşı karşıya kalınır ve haliyle de kulağa su kaçmasının önüne geçilemez.

Kulağa Su Kaçması Belirtileri

• Kulakta dolgunluk hissi
• Kulakta rahatsızlık hissi
• Kişinin çene kemiğine kadar uzanan veyahut o şekilde hissedilen gıdıklanma hissi
• Kulak çınlaması

Eğer ki kulakta biriken sıvı nedeniyle “yüzücü kulağı” şeklinde adlandırılan dış kulak yolu enfeksiyonu baş gösterirse;

• Kulakta kaşıntı
• Kulakta ağrı – genellikle yumuşak doku üzerinde
• Kulakta kızarıklık
• Kulakta şişlik
• Kulakta akıntı – genellikle şeffaf veya sarı renkli, kötü kokulu veya kanlı halde
• Ciltte kuruluk – dış kulak çevresinde
• Ciltte pullanma – dış kulak çevresinde
• Ateş

Kulağa Su Kaçmasının Nedenleri

Kulağa su kaçmasının en önemli ve en yaygın nedenleri arasında yüzme görülüyor olsa da kulak kanalının su altında kaldığı her durumda bu risk ortaya çıkacaktır ve rahatsızlığa sebebiyet verecektir. Kulakta bulunan kulak kiri, her zaman üretilmektedir. Bu maddeye “serumen” ismi verilir. Serumen, kulağa su kaçmasını önleyici niteliktedir. Kulak kirinin kulak çöpü kullanılarak temizlenmesini takiben bu maddede azalma söz konusu olacaktır. Bunun doğal bir sonucu olarak da kulağa su kaçması önlenemez hale gelecektir.

Kulağa Su Kaçmasının Riskleri

Kulağa su kaçması durumu hemen hemen her insanın hayatında en az bir kere maruz kaldığı bir durumdur. Eğer kulağa kaçan su, uzun süreli olarak kulakta kalırsa dış kulak iltihabı ihtimali ortaya çıkar. “Otitis eksterna” ismiyle literatürde yer alan dış kulaktaki iltihabı, genellikle suların kirli olması ve buna bağlı olarak da içerisinde bakteri bulundurması kaynaklıdır. Denizler akan su niteliğinde olduğu için genellikle içlerinde bakteri barındırmazlar fakat göl gibi durağan haldeki sularda bol miktarda bakteri mevcuttur. Bu tarz yerlerde yüzen kişilerde enfeksiyon oluşumu daha yaygın bir şekilde görülebilir. Yüzme havuzları ise yüzmek için en güvenilir yerler olarak nitelendirilebilirler. Çünkü düzenli olarak temizliği yapılmakta ve bakteri seviyeleri kontrol altında tutulmaktadır. Ciltte görülen egzama hastalığı ya da sedef hastalığı gibi durumları olan kişilerde ise otitis eksternaya, yani dış kulak iltihabına yatkınlık söz konusudur.

Kulak kanalında bulunan herhangi bir çizik, yaralanmaya bağlı olarak oluşan bir yara izi, kullanılmakta olan saç bakım ürünlerine karşı vücudun verdiği tepkimeler veya takılara karşı gelişen alerjik reaksiyonlar da kulağa su kaçması durumunda enfeksiyona sebebiyet veren risk faktörleri arasındadır.

Kulağa Su Kaçması Teşhisi

Kulağa su kaçmasının teşhisi için özel bir yöntem yoktur. Genellikle yüzme gibi su ile temasın olduğu zamanlarda görülen bu rahatsızlık kendisini;

• Çene bölgesine kadar hissedilen gıdıklanma,
• Seslerin boğuk bir şekilde az olarak işitiliyor olması,
• Boğaz bölgesinde geçmeyen kaşıntı ve gıdıklanma hissi,
• Baş bölgesinin içerisinde sallanma hissi,
• Baş ağrısı gibi şekillerde belli eder.

Bunlardan bir veya bir kaçı ile karşı karşıyaysanız, kulağınıza su kaçmış demektir.

Kulağa Su Kaçması Tedavisi

Kulağa kaçan suyu çıkarmak için uygulanabilecek oldukça basit yöntemler mevcuttur.

Bunlar;

• Sıcak kompres uygulaması: Bazı durumlarda su kulakta bulunan östaki borusuna takılıp kalabilir. Östaki borusu orta kulağı burun kanallarının arkasında bulunan bölgeye bağlamakla görevlidir. Sıcak bir şekilde uygulanacak olan kompres – bası, östaki borusunda sıkışık halde kalan suyun dışarı çıkmasına yani tahliye edilmesine yardımcı olacaktır. Suyun kaynar olmaması, fakat sıcak olması önemli bir noktadır. Bir bezin sıcak su içerisinde ıslatılması ve sıkılması suretiyle uygulama yapılır. Suyun içerisinde sıkışık halde kaldığı kulak tarafına doğru baş eğilir ve sıcak suda ıslatılan bez kulağın dış kısmında yaklaşık olarak 30 saniye süre ile bekletilir ve 1 dakika süreli olarak ara verilir. İşlem üst üste 5 kez tekrar ettirilir.
• Kulakta vakum oluşturulması: Bu yöntem ile öncelikle başın yan tarafa doğru eğilmesi sağlanır ve sızdırmazlık için sıkıca bası uygulandıktan sonra avucun iç kısmı kulağa bastırılır. Daha sonra ise elin ileri geri bir şekilde hareket ettirilmesi suretiyle hafif bir şekilde itme gücü uygulanır. Bu yöntem bir vakum niteliğinde olacaktır. En son olarak ise suyun dışarı çıkışını kolaylaştırmak amacıyla baş bölgesinin aşağıya doğru eğilmesi gerekecektir.
• Esnemek: Bu eylem ile suyun östaki borusu içerisinden tahliyesi kolaylaştırılacaktır. Ağzın hareket etmesiyle birlikte su kolaylıkla çıkar hale gelecektir.
• Sakız çiğnemek: Bu eylem ile suyun östaki borusu içerisinden tahliyesi kolaylaştırılacaktır. Ağzın hareket etmesiyle birlikte su kolaylıkla çıkar hale gelecektir.
• Saç kurutma makinesi kullanımı: Bu uygulama için öncelikle saç kurutma makinesinin en düşük ayarda tutulması ve kulağa en az 30 cm mesafeden tutulmak suretiyle ileri geri bir şekilde hareket ettirerek kulağın kurutulması gereklidir.
• Valsalva manevrası yapmak: Bu yöntem ile öncelikle ağız ve burun bölgesindeki deliklerin kapatılması gereklidir, sonrasında ise kulaklarda bulunan havanın tahliyesi sağlanacaktır. Üfleme işlemi yapılacaktır fakat çok hızlı ve sert bir şekilde olmamasına özen gösterilmelidir. Çünkü aşırı miktarda ve sert bir şekilde üflenen hava, kulak zarı üzerinde hasara neden olabilir.
• Sıcak buhar uygulaması: Bu uygulama için sıcak bir duş alınması yeterli olabilir.
• Gliserin: Özel bir dokuya sahiptir ve bu doku sayesinde kulakları yumuşatıcı niteliğindedir. Genellikle hekimler tarafından kulakların yıkanmasından önce kullanımı uygun görülen bir tür ilaç sayılabilir. Kulağa kaçmış durumda olan su ile kulak içerisinde bulunan ve “serumen” adı ile bilinen kulak kirinin birleşip bir jel kıvamı alması halinde, başarılı bir yöntem olacaktır. Gün içerisinde bir kaç kez ve yaklaşık olarak 1 haftalık süre ile kullanılması uygun görülmektedir. Kullanımı esnasında kısa süreli olarak işitme duyusunda kayıplar meydana gelebilir ancak endişeye gerek yoktur çünkü bu işitme kayıpları geçici niteliktedir.
• Zeytinyağı: Kulağa su kaçması durumunda halk arasında sık sık kullanılan bir yöntemdir. Genellikle ısıtılan zeytinyağının ılık bir hale gelmesini takiben bir damlalık aracılığıyla kulağa birkaç damla damlatılması şeklinde uygulanır. Yumuşatıcı özelliği olduğu için suyun tahliyesine yardımcı olacaktır. Aşırı sıcak veya kaynar halde olmamasına özen gösterilmelidir. Aksi taktirde ciddi yaralanmalarla karşı karşıya gelinebilir.
• Oksijenli su/hidrojen peroksit: Bir damlalık aracılığıyla kulağınıza birkaç damla hidrojen peroksit damlatmanız durumunda birkaç dakika içerisinde su tahliyeye uygun hale gelecektir. Bunun için ise sadece başınızı suyun olduğu tarafa doğru eğmeniz yeterli olacaktır.
• Alkol ve sirke karışımı: Kulağa su kaçması durumunda kullanılan yaygın yöntemler arasındadır. Bir miktar alkol (bir tatlı kaşığı) ile bir miktar sirkenin (bir çay kaşığı) karıştırılmasını takiben parmağınıza aldığınız karışım aracılığıyla su kaçan kulağınızı yaklaşık 1 dakika süre ile ovun ve suyun çıkması için başınızı yana doğru eğin.

Bunları denedikten sonra başarılı bir sonuç alınamamışsa mutlak suretle alanında uzman bir hekim ile yani bir Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı ile iletişime geçilip hekiminizin uygun gördüğü şekillerde tedavi yöntemleri uygulanmalı ve reçete ettiği ilaçlar düzenli bir şekilde kullanılmalıdır.

Hekiminiz kulağınızdaki suyun durumuna göre kulağa su kaçması için damla önerecektir. Enfeksiyonun varlığına göre normal bir kulak damlası, sterilize edici su veyahut antibiyotik içeren bir kulak damlası reçete edecektir.

Kulağa Su Kaçması Tedavi Edilmezse

Kulağa su kaçması durumu halk arasında genellikle ciddiye alınmayan, basit olarak nitelendirilen bir durumdur. Fakat dikkat edilmediği, ciddiye alınmadığı taktirde ciddi hasarlara sebebiyet verebilecek niteliktedir.

Basınç hissi, halsizlik hissi, karıncalanma, çınlama duyusu, dengede meydana gelebilecek kayıplar – denge kaybı, duyma olgusunda bozulmalar ve kayıplar, ağrı hissi söz konusu olabilir. Bilinçli bir şekilde su kaçırılması ya da bilinçsiz bir şekilde su kaçırılması söz konusu olabilir. Oldukça dikkat ve hassasiyet gerektiren bir konudur. Çünkü kısa süre içerisinde su kulaktan tahliye edilemezse enfeksiyon sorunu ile karşı karşıya gelinmesi muhtemeldir.

Kulağa Su Kaçmasına Ne İyi Gelir?

Kulağa su kaçmasını önlemek için kulak tıkacı kullanmak yaygın bir şekilde tercih edilen bir yöntemdir. Banyo yaparken, yüzerken veyahut su ile ilgili herhangi bir temas durumu söz konusu olduğunda kulaklarınızı kulak tıkacı ile tıkamanız durumunda, su temasını en az düzeye indirmiş olacaksınız. Su teması tamamlandıktan sonra, yani sudan çıktıktan sonra baş bölgesinin sağa ve sola olmak üzere iki yana doğru sallanıyor olması da kulakta kalan suyun dışarı atılmasına, tahliyesine yardımcı olacaktır.

Yine aynı zamanda; sudan çıktıktan sonra mutlaka kulakların kuru bir bez veya su emici özelliğe sahip bir havlu ile iyice kurulanması gereklidir.

Kulağa Su Kaçmasına Ne İyi Gelmez?

Kulağa su kaçması durumunda yapılması iyi olmayan durumlar da mevcuttur.

Bunlar;

• Kulak içerisine kulak çubuğu sokarak suyu tahliye etmeye çalışmak
• Kulak içerisine parmak sokmak suretiyle suyu tahliye etmeye çalışmak
• Kulak içerisine herhangi bir sivri cisim sokarak suyu tahliye etmeye çalışmak şeklinde listelenebilir.

Yukarıda listelenmiş halde bulunan eylemler yapıldığı taktirde, olumsuz sonuçları ile karşılaşmanız da muhtemeldir.

Bu durumda;

• Kulak bölgesinde bakteri miktarının artması
• Kulak zarının sert veya sivri bir cismin içeriye sokulmasına bağlı olarak delinmesi ve hasar görmesi
• Kulak kanalının sert veya sivri bir cismin içeriye sokulmasına bağlı olarak tahribata uğraması ve yara oluşumu
• Kulak içerisinde bulunan ve kulağa kaçmış haldeki suyun daha da derinliklere inerek rahatsızlık seviyesini arttırması gibi olaylar ile karşı karşıya gelinebilir.

Kulağa Su Kaçması İlaçları

Kulağa su kaçması durumunda hekiminiz size bazı ilaçlar reçete edecektir. Bu ilaçlar genellikle jel, krem veya damla formatında olacaktır. Enfeksiyon durumunuzun olup olmamasına göre antibiyotikli ürünlerin tercihi söz konusu olabilir. Kulak bakımında, su tahliyesi için kullanılacak ürünler – ilaçlar genellikle reçetesiz bir şekilde de eczanelerden temin edilebilir. Kayganlaştırıcı nitelikte olması açısından genellikle gliserin veya hidrojen peroksit yani oksijenli su bazlıdırlar.

Bebeklerde Kulağa Su Kaçması

Bebeklerde kulağa kaçması, özellikle yeni doğan bebeğin banyo yaptırılması esnasında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Genellikle yeni doğan bebeğin kulağına kaçan su kısa süre içerisinde kendiliğinden tahliye olur. Herhangi bir müdahaleye gerek kalmaz.

Bebeğin kulağından kaçan suyun genzine veya boğazına kaçması durumunda ise bebek suyu yutar, hapşırır veya öksürür. Kısacası bir şekilde gereksiz su tahliye edilmiş olur. Bebeklerde genizden kulağa su kaçması da yaygın bir şekilde görülmektedir. Daha çok sıvı şeylerin tüketilmesi esnasında karşılaşılan bu durumda da bebeğin hapşırması ve öksürmesi gibi eylemlerle su burun veya ağız yolu ile kolaylıkla tahliye edilecektir. Yine bebeğin burnundan kulağına su kaçması durumunda ise hapşırma ve öksürme gibi eylemlerle, kaçan suyun dışarı atılması muhtemeldir.

Kulağa Su Kaçması için Hangi Doktora Gidilir?

Kulağa su kaçması olayında genellikle su kendi kendine tahliye olur. Aksi bir durum ile karşılaşılırsa; evde uygulanabilecek basit yöntemler denenerek suyun tahliyesi amaçlanabilir.

Evde uygulanabilecek basit yöntemler denenmiş fakat sonuç alınamamış, üzerinden iki – üç gün kadar zaman geçmiş fakat su hala kendi kendine çıkmamış ve buna bağlı olarak da aşırı derecede rahatsızlığa sebebiyet verir hale gelmiş ise enfeksiyon – iltihaplanma söz konusu olabilir. Bu sebeple herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurularak suyun tahliye edilmesi sağlanabilir. Daha ciddi durumdaki vakalarda ise mutlaka bir Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı ile iletişime geçilerek, uzman hekimin uygun gördüğü tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.