Hipersomnia

Hipersomnia, kişi gece uykusunu tam almasına rağmen kendini uykusuz hissetmesi ve yorgun olması durumu olup ilaç kullanımı ve yaşam düzeni ile tedavi edilebilmektedir.

Hipersomnia Nedir?

Hipersomnia en az 7 saat süren gece uykusuna karşılık dinlenmemiş bir halde uyanma ve gün içinde tekrarlayan şekillerde uyuma ihtiyacı duyma şeklinde görülen nöropsikolojik bir hastalıktır. Hastalar ne kadar uyurlarsa uyusunlar dinlenememekten ve kronik bir yorgunluktan şikayetçidirler.

Uykudan uyanan hastalar çoğunlukla tam uyanık hale geçemezler. Hipersomnia hastaları bu nedenle gün içinde konsantrasyon bozuklukları, enerjisizlik, günlük işlerinde verimsizlikten şikayetçidirler.

Hipersomnia tek başına görülen bir hastalık değildir. Narkolepsi, idiopatik hipersomnia, Kleine-Levin sendromu hipersomniaya eşlik eden diğer uyku bozukluğu hastalıklarıdırHipersomnia, beyindeki uyku ve uyanıklık durumlarını kontrol eden mekanizmalardaki bozukluklar sonucu ortaya çıkar.

Hipersomnia hastalığı birincil ve ikincil olarak iki gruba ayrılabilir. Birincil hipersomnia beyinde uyku merkezlerini yöneten, işlev alan nöronlardaki fonksiyonel bozukluk sonucu olarak ortaya çıkar.

İkincil hipersomnia, başka bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan durumdur. Uyku apnesi, Parkinson hastalığı, kronik hastalıklar, tiroid fonksiyonlarında azalma, Afrika uyku hastalığı gibi hastalıklar uyku fonksiyonlarını etkileyerek hipersomnia tablosuna neden olurlar.

Bazı durumlarda kafaya alınan darbeler, kafa travmaları da hipersomniaya neden olabilir. Kullanılan bazı ilaçlar, kronik alkol kullanımı, uyuşturucu kullanımı, madde bağımlılığı da uyku işlevlerini bozarak hipersomnia tablosuna yol açabilir.

Hipersomnia Belirtileri Nelerdir?

Hipersomnia hastaları gece düzenli uykuya ve düzenli uyku saatlerine rağmen sabahları yorgun ve dinlenmemiş olarak uyanmaktan ve gün içerisinde sürekli uyuma ihtiyacı hissetmekten şikâyetçidirler.

Beyindeki uyku ve uyanıklık fonksiyonlarını düzenleyen merkezde meydana gelen işleyiş bozukluğundan dolayı hipersomnia tablosu ortaya çıkar. Hipersomnia hastaları gün içerisinde uyku ihtiyacı ile birlikte enerjisizlikten, halsizlikten, odaklanma güçlüğünden şikayetçidirler.

  • Gün içerisinde sürekli uyku ihtiyacı
  • Gün içerisinde zaman zaman uyuklama hali
  • Uzun bir uykuya rağmen dinlenmemiş bir şekilde yorgun uyanma
  • Halsizlik, yorgunluk, enerjisizlik
  • İştah kaybı
  • Konsantrasyon güçlüğü
  • Düşünme ve konuşma fonksiyonlarında yavaşlama
  • Bilinç bozukluğu
  • Unutkanlık, hatırlamakta güçlük çekme
  • Sinirlilik, huzursuzluk, kaygı

Hipersomnia Nedenleri Nelerdir?

Hipersomnia, beyinde yer alan uyku ve uyanıklıktan sorumlu merkezlerin işleyişlerinde meydana gelen bozukluklar, aksamalar sonucu meydana gelebileceği gibi başka bir hastalığa bağlı olarak da ortaya çıkabilir.

Hipersomnia genellikle narkolepsi, idiopatik hipersomnia yani sebebi bilinmeyen hipersomnia ve Kleine-Levin sendromu ile birlikte görülen bir hastalık tablosudur.

İkincil Hipersomnia sıklıkla uyku apnesi, Parkinson hastalığı, depresyon, kronik hastalıklar, tiroid fonksiyonlarındaki azalma ve Afrika uyku hastalığı gibi hastalıklara ikincil olarak gelişen bir tablodur.

İlaç kullanımı, alkol kullanımı, uyuşturucu madde kullanımı gibi sinir sistemini baskılayan maddeler de uyku bozukluğuna yol açarak hipersomnia tablosuna neden olurlar.

  • Narkolepsi: Gündüz 2-6 kez görülebilen, halüsinasyonların eşlik ettiği ani uykuya geçiş durumudur. Hastalar, yemek yemek, araba kullanmak gibi monoton ortamlarda ani şekilde uykuya dalarlar. Bu uyku birkaç dakika sürer ve dinlendiricidir. Hipersomnianın eşlik ettiği narkolepsi hastalığında katapleksi ve uyku paralizisi de görülür. Katapleksi ani olarak duygu değişimlerinde meydana gelen kas tonusunda azalma sonucu uykuya geçiştir. Birkaç dakika sürer ve sıklıkla halüsinasyonlar eşlik eder. Uyku paralizisi hastanın 10-15 saniye süre ile hastanın hareket edememesi ve nefes alamaması durumudur. Hasta bu sürede istese de kaslarını hareket ettiremez, nefes alamadığı için boğulma hisseder ve ses çıkaramaz. Genellikle 15 saniyeden uzun sürmeden biten bu ataklara halüsinasyonlar da eşlik edebilir. Narkolepsi hastalığı bu durumların bazısıyla veya birkaçıyla başlangıç gösterir.
  • İdiyopatik Hipersomnia: Hastalık genellikle 15-30 yaşları arasında görülmeye başlar. Başlangıçta hafiftir. İlerleyen yaşlarda ağırlaşır ve hayat boyu kalıcıdır. Hastanın gün içerisindeki faaliyetlerini etkileyecek kadar etkili uykululuk hali vardır. Genellikle gece uykuları uzun ve kesintisizdir. Buna rağmen sabah zor uyanma ve sabah uyku sarhoşluğu denilen kendine gelememe durumu söz konusudur. Hastaların yaptığı uzun süreli gündüz uykuları dinlendirici değildir ve bir süre sonra sürekli uykululuk halinden şikayetler baş gösterir.
  • Klein-Levin Sendromu: Hastalık genellikle genç erkeklerde görülür. Sebebi henüz bilinmeyen Klein-Levin sendromlu hastalarda aşırı uyku isteği ile birlikte aşırı iştah ve seksüel isteklerde artış görülür. Hafızada geçici kayıp, hatırlamakta güçlük, dengeli hareketlerin işlevinde bozukluk ve odaklanma güçlüğü görülebilir.
  • Uyku Apnesi: Uyku esnasında solunumun durmasıdır. Kişiler uyku sırasında boğulma hissi ile uyanırlar. Gece boyunca birkaç kez meydana gelebilir. Bu durum kişide uyku bozukluğuna, uykusuzluğa, ertesi sabah yorgun bir şekilde uyanmaya neden olur. Gece uykuları sık bölünen ve uykusuz uyanan hastalar gün içinde uyku ihtiyacı hissederler.
  • Tiroid Fonksiyonlarında Azalma: Tiroid hormonları vücutta metabolik işlevlerden sorumlu hormonlardır. Tiroid hormonlarındaki düşüklük metabolizmayı yavaşlatır ve uyanıklığı düzenleyen fonksiyonlarda azalma görülür. Bu nedenle uykusuzluk, sürekli uyuma isteği şikayetleri olan bir hastada mutlaka tiroid hormonlarının düzeylerine bakılmalıdır.
  • Afrika Uyku Hastalığı: Çeçe sineklerinin insanları ısırmasıyla taşıdığı parazitlerin geçişi sonucu gelişen enfeksiyon uyku hastalığına neden olur. Hastalık başlangıçta ateş, kaşıntı, eklem ağrıları görülürken ilerleyen evrelerde bilinç bozukluğu, hareket bozukluğu, hatırlama güçlüğü, gün içerisinde 15-16 saati geçen uykuya rağmen geçmeyen uyku arzusu, uyanık zamanlarda sinirlilik, gerginlik ile karakterize bir enfeksiyon hastalığıdır.
  • Parkinson Hastalığı: Parkinson hastalığı beyinde dopamin sentezindeki bozukluk sonucu ortaya çıkar. Parkinson hastalığının tipik belirtilerine ek olarak yorgunluk, halsizlik, depresyon, davranış bozukluğu, bilinç bulanıklığı, uykusuzluk, uyku problemlerine yol açar.
  • Alkol, Uyuşturucu, İlaç Kullanımı: Merkezi sinir sistemi faaliyetlerini baskılayan maddeler, uyanıklık durumlarını bozarak ve uyku hali yaratarak bir süre sonra uyku bozuklukları oluştururlar. Kronik alkol kullanımı, uyuşturucu madde kullanımı sinir sistemini baskılaması sonucu uyku bozukluğuna neden olur. Bazı ilaçlar da sinirsel işlevleri etkileyerek uykusuzluk yaratabilir, uyku bozukluklarına yol açabilir.

Hipersomnia Teşhisi

Hipersomnia hastalığının doğru tanısı çok önemlidir. Hastalık birincil hipersomnia da olabilir, ikincil hipersomnia da olabilir veya başka bir uyku bozukluğu hastalığına benziyor olabilir. Burada iyi ayrım doğru teşhis ve etkin tedavi oldukça önemlidir.

  • Hastalık Öyküsü: Hipersomnia hastalığının tanısına gidebilmek için hastanın uyku düzeni, günlük yaşantısı, kullandığı ilaçlar, geçirdiği hastalıklar, uyku bozukluğuna ilişkin şikayetlerin yanında ek şikayetler mutlaka sorgulanmalıdır.
  • Uyku Günlüğü: Hastanın öyküsüne ek olarak ilgili hekim hastadan uykularını rapor etmesini isteyebilir. Uykuya yatış saati, kalkış saati, aralıklı/aralıksız uyuduğu, gün içerisinde kaç saat, ne sıklıkla uyuduğu hastalık hakkında ipucu verir. Bunun için hastadan gün içerisinde geçirdiği uyku ataklarının, gece uykularının düzenli bir şekilde not edilmesi istenmelidir.
  • Epworth Uykululuk Ölçeği: Gün içerisinde ne sıklıkla, hangi faaliyetler esnasında uykuya geçildiği, nasıl bir hisle uykudan uyanıldığı gibi sorular barındıran Epworth uykululuk testi yapılır ve ölçeğe göre puanlama yapılır. Belli bir puanın üzerindeki hastalar için hipersomnia düşünülür.
  • Uyku Testi: Bazı hastalarda kesin tanıya gidebilmek için uyku testi yapılır. Bunun için hasta hastanedeki uyku odasında bir gece gözlem altında tutulur ve uyku sırasında beyin fonksiyonları, solunum ve kalp işlevleri takip edilir. Yapılan test ve tetkikler sonucunda hipersomnia tanısı konur. Hipersomnia tablosuna neden olan altta yatan başka bir hastalık varlığını ortaya çıkarmak veya dışlamak için doktor ek testler isteyebilir.

Hipersomnia Tedavisi

Hipersomnia tanısı alan hastalarda önemli olan birincil hipersomnia hastalığının mı yoksa ikincil hipersomnia hastalığının olduğu mu sorusudur. Bu hastalığın tedavisine yön verir.

Birincil hipersomnialar genellikle narkolepsi ile birlikte seyreder ve ana sorun beyindeki uyku merkezlerinde meydana gelen fonksiyon bozukluğudur.

Bu hastalarda uyarıcılığı arttıran ilaçlar kullanılır.

  • Medikal Tedavi: Metilfenidat, amfetamin, modafinili gibi sinir sistemini uyarıcı ilaçlar uyanık kalmayı sağlar ve hipersomnia hastalarının uykululuk şikayetlerini ortadan kaldırır. Bu hastalarda hipersomniaya neden olan altta yatan bozukluk tespit edilemediğinden ve uykululuk süreci hayat boyu kalıcı olduğundan dolayı uyarıcı ilaçlar ile kontrol altına alınmalıdır. Bu ilaçların bağımlılık yapıcı riskleri çok yüksektir. Dikkatli kullanılmalıdır. Depresyona dayalı uyku bozukluklarında antidepresan ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar başlangıçta uykululuk hali yaratır fakat depresyonun önüne geçtiği için bir süre sonra depresyondan kaynaklanan uyku isteğini ortadan kaldırır.
  • Yaşam Düzeni: Aynı zamanda hipersomnia hastaları için yaşam düzeni önemlidir. Düzenli uyku düzenine geçiş yapmaları, gün içerisinde belirli saatlerde şekerleme denilen kısa, dinlendirici uykular yapmaları ve bunun dışına çıkmamaları, düzenli beslenmeleri, uyku bozukluğuna yol açabilecek davranışlardan kaçınmaları gerekmektedir.
  • Alkol, Uyuşturucu Gibi Maddelerden Uzak Durma: Hipersomnia hastalarının alkol ve uyuşturucu madde kullanmaları da sakıncalıdır. Bu maddeler sinir sistemini deprese ettiği için uyku bozukluğunu tetikleyebilir ve şiddetini arttırabilir. Sigara da uyuşukluk yarattığı ve vücudu gevşettiği için sigara kullanımının hipersomnia hastaları için sakıncalı olduğu ortaya konmuştur.
  • Altta Yatan Hastalığın Tedavisi: Afrika uyku hastalığı gibi enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkan uyku bozuklukları enfeksiyonun tedavisi ile ortadan kalkar. Parkinson, uyku apnesi, kronik hastalıklar uyku bozukluklarına neden olabileceği için ikincil hipersomnia tablosu oluştururlar. İkincil hipersomnia hastaları için hipersomniye neden olan hastalık araştırılmalı ve o hastalığa yönelik tedaviler izlenmelidir.

Hipersomnia Tedavi Edilmezse

Uyku bozukluğu, gün içerisinde uyku ihtiyacı ve odak problemlerine yol açan hipersomnia hastalığı, hastaların günlük yaşantılarını zorlaştırır. Günlük işlerinin aksamasına neden olur.

Hipersomnia hastalığı çoğunlukla başlangıçta hafif seyirlidir, ilerleyen zamanlarda uyku ihtiyacı giderek artar ve sürekli hale gelir.

Tedavi edilmeyen ve kontrol altına alınmayan sürekli uyku isteği ve hastaların kronik yorgunluğu yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.

Hastaların mutlaka bir nöroloji uzmanından yardım alması ve tedavi edilmesi gerekmektedir.

Çocuklarda Hipersomnia

Çocukluk çağında görülen uyku bozukluklarının altında yatan birçok etken vardır.

Çocuklarda uyku bozuklukları genelde narkolepsi, klein-levin sendromu, hipersomnia, gece terörü, uyurgezerlik gibi hastalıklardır.

Bozukluklar farklı yaş gruplarında ve cinsiyetlerde değişkenlik gösterir. Narkolepsi genellikle ergenlik ile başlar, 10 yaş altında çok nadirdir ve halüsinasyonlar eşlik eder. Kronik seyirlidir.

Hipersomnia gün içerisinde sık uyuma, uzun süren derin uykular, gün içinde halsizlik, yorgunluk ile seyreder. Hipersomnia hastalığı olan çocuklarda genellikle aile öyküsü sebep olur.

Uyku bozukluğu yaşayan çocuklarda aile öyküsü, çocuğun psikolojisini etkileyebilecek olaylar mutlaka araştırılmalıdır.

Medikal tedavinin yanında psikolojik tedavinin de eklenmesi çocuğun uyku bozukluğunu atlatmasına yardımcı olacaktır.

Gebelikte Hipersomnia

Gebelik sürecinde anne vücudunda birtakım fizyolojik değişimler meydana gelir. Bu değişimlerin arasında sinirsel ve hormonal değişimler de vardır. Gebelik sürecinde değişen hormonlar annenin psikolojisini etkiler, annelik içgüdüsü oluşturur.

Bazı gebelerde vücutta artmış enerji metabolizması uyku ve dinlenme ihtiyacının artışına yol açabilir. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde anne adayının uyku ihtiyacı artar, kendini daha yorgun ve dinlenme ihtiyacında hissedebilir.

Bu durum patolojik bir durum değildir. Fizyolojik seyreden olağan bir durumdur.

Gebelikte artmış uyku ihtiyacı ve yorgunluk ikincil hipersomnia denilen tabloyu oluşturur.

Gebelikte görülen ikincil hipersomnia kötü gidişatlı değildir. Patolojik olmayan bir süreçtir ve doğumdan sonraki dönemlerde bu tablo ortadan kalkar.

Gebelikte bazen görülebilen depresyon durumları da uyku bozukluklarına neden olabilir.

Hipersomnia için Hangi Doktora Gidilir?

Gece uzun süren uykuya rağmen sabah yorgun uyanma, uyanamama, gün içerisinde yorgunluk, halsizlik, sürekli uyku isteği, uyuklama gibi uyku bozukluğu şikayetleri olan hastaların Nöroloji uzmanına başvurmaları gerekmektedir.

Uyku bozukluğuna neden olan hastalığı bulmak, geç kalmadan tedavisine başlamak için şikayetleri olan hastaların uzman başvurusunu ertelememeleri gerekmektedir.

Hipersomnia veya uyku bozukluğuna neden olan altta yatan herhangi bir hastalığın tanısı ve tedavisi hastanın yaşam standartları için oldukça önemlidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
5
0
Makeleyi Paylaşın