Göğüs Sarkması

Göğüs sarkması, meme dokusunun ilerleyen yaş ve diğer dış etkenlere bağlı yerçekimi yönünde sarkması olayıdır. Tedavide amaç cerrahi girişim ile memenin tekrardan dik ve diri haline getirmektir.

Göğüs Sarkması Nedir?

Pek çok kadının yaşamaktan korktuğu yada yaşadığı zaman hemen çözümünü bulmak istediği göğüs sarkması; meme dokusunun ilerleyen yaş ve diğer dış etkenlere bağlı yerçekimi yönünde sarkması olayıdır. 

Meme dokusu yağ tabakasından, süt bezleri ve süt kanallarından oluşur. Dış etkenlere bağlı ilerleyen dönemde meme dokusunda bulunan yağ tabakası zamanla sarkar. Bu durumda hastanın memeleri diri ve dik yapısını kaybeder, içi boşalarak ve derisi bollaşacak sarkar. Bu durum hastalarda hem fiziksel hem de dış görünüş olarak bazı problemlere yol açabilir. 

Göğüs Sarkması Belirtileri Nelerdir?

Göğüs sarkmasının en sık görülen ve hastayı en çok rahatsız eden belirtisi meme dokusunun yerçekimi yönünde sarkmasıdır. Bu sarkmaya eşlik eden bazı belirtiler de görülebilir. Bunlar;

  • Meme derisinin içinin boşalması ve derinin bollaşması: Meme sarkmasına sahip hastalar sıklıkla meme derisinin lastik benzeri hal almasından yakınırlar. Bunun nedeni hastalarda memenin eski yapısında bulunan yağ dokusunun zamanla kaybolmasıdır. Bu kaybolma sonucu da memenin süt kanalları ve süt bezleri aşağı doğru sarkar.
  • Boyun Ağrısı: Boyun ağrısı hastalarda meme sarkmasına sıklıkla eşlik eden bir semptomdur. Meme dokusunun aşağı doğru sarkması boyun kaslarını da o yönde çalışmaya zorlar. Bu durum hastada boyun ağrısına yol açar.
  • Meme Derisinde Çatlaklar: Meme derisinin aşağı yönde sarkması, derinin gerilmesine ve buna bağlı deride çatlak oluşmasına neden olabilir.
  • Meme Derisinde Damarlanma: Meme sarkmasına sahip hastalar genellikle memede görünür şekilde damarlanma artışından bahsederler. Aslında sarkmaya eşlik eden bir damarlanma artışı yoktur. Hastalarda sarkmaya bağlı derinin gerilmesi sonucu damarlar görünür hale gelir.
  • Göğüs Ağrısı: Hastalarda meme sarkmasına ek olarak sarkan memenin ağrısı da sık görülen bir semptomdur.
  • Memeden Süt Gelmesi: Hastalarda bazen sarkan memeden süt gelmesi görülebilir. Bu durum genellikle meme bezlerinin sarkan memede sıkışması sonucu oluşur.

Göğüs Sarkması Nedenleri(Risk Faktörleri) Nelerdir?

Meme dokusu yağ dokudan oluştuğu ve bu doku bir çok etkene bağlı çok çabuk değişebildiği için meme sarkmasına pek çok etken neden olabilir. Bu etkenler arasında en sık; 

  • Yaş: Meme sarkması genellikle ileri yaş kadınlarda görülen bir durumdur. Memedeki yağ dokusu yaşla birlikte gevşer, bu durum meme sarkmasına yol açar. Ayrıca yaşla birlikte deride sıkılaşmayı sağlayan yapıların da gevşemesi gerçekleşir. Bu durum da sarkmaya olanak tanır.
  • Kilo Alıp Verme: Hastalar kilo aldığında meme dokusunda da yağ birikimi olur. Bu birikimden sonra hasta kilo verirse biriken yağların kaybına bağlı sarkma gerçekleşir.
  • Hormonal Değişiklikler: Kadınlık hormonu olarak adlandırılan östrojen ve progesteron adlı hormonlar memenin dik yapısının korunmasına yardımcı olur. Bu hormonların miktarının yaşla birlikte azalması sonucu hastada meme sarkması görülebilir.
  • Çok Sıcak Su İle Yapılan Banyo: Sıcak su meme derisindeki sıkılaşmayı sağlayan yapıların gevşemesine yol açar. Bu durum meme sarkmasına neden olabilir.
  • Uzun Süreli Güneş Işığı Alımı: Sıcak suyla banyo yapmaya benzer bir şekilde uzun süreli güneş ışığına maruziyet hastalarda meme sarkmasına neden olabilir.
  • Sigara: Pek çok hastalık ve semptomda rol oynayan sigara; meme sarkmasında da bir risk faktörüdür. Sigara dokulara oksijen iletilmesini engeller. Dokulara oksijen iletilmezse yaşlanma ve sarkmalar gerçekleşir.
  • Doğum: Doğum hem kilo alıp verme sonucu meme dokusunun sarkmasına yol açmasına, hem de gebelik döneminde oluşan hormonal değişimlerden ötürü meme sarkması için bir risk faktörüdür.
  • Emzirme: Emzirme sonucu bebek annenin memesini kendine doğru çektikçe meme sarkması gerçekleşebilir.
  • Yanlış Sütyen Kullanımı: Hastalar eğer sütyeni kendi bedenlerinden daha büyük veya daha küçük beden kullanıyorlarsa; bu durum bir süre sonra meme sarkmasına yol açabilir.

Göğüs Sarkması Teşhisi

Göğüs sarkmasına sahip hastalar genellikle estetik görüntünün bozulması şikayetiyle hekime başvururlar. Hekim hastayı muayene eder gerekli tetkikleri uygular ve hastalığa tanı koyar. Göğüs sarkmasının teşhisinde kullanılan yöntemler:

  • Anamnez: Anamnez hastanın hastalığı hakkındaki şikayetlerini dile getirmesidir. Hastalar sıklıkla memedeki şekil bozukluğundan, memedeki sarkmadan, yaşadıkları boyun ağrısından ve meme derisinde oluşan çatlaklardan şikayet ederler. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, bu şikayetlerin ne zamandır var olduğunu ve kilo alıp verme olayının olup olmadığını sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer.
  • Fizik Muayene: Fizik muayenede hekim hastanın memesindeki sarkan kısımları, damarlanma yapısını ve çatlakları inceler. Tanı çoğunlukla bu şekilde konur.
  • Ultrasonografi(USG): Ultrasonografi ses dalgaları kullanılarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Ultrasonografi ; teşhisi anamnez ve fizik muayene ile yapılan meme sarkmasında; meme sarkmasına eşlik eden herhangi bir hastalığın olup olmadığının araştırılmasında kullanılan bir yöntemdir. 
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR): Manyetik Rezonans Görüntüleme manyetik alan kullanarak görüntünün oluşturulduğu bir görüntüleme yöntemidir. Bu yöntem genellikle ultrasonografide şüpheli bir duruma rastlanıldığında daha detaylı araştırma yapmak için kullanılan bir yöntemdir. Meme sarkmasına sahip hastalarda nadiren kullanılır.

Göğüs Sarkması Tedavisi

Göğüs sarkmasının esas tedavi yöntemi cerrahi girişim ile memenin tekrardan dik ve diri haline getirmektir. Bu yöntem plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahlar tarafından uygulanır.

Göğüs sarkmasının cerrahi tedavi dışında medikal tedavi veya egzersiz ile düzelme imkanı yoktur. Meme sarkmasında sarkan doku meme derisi ve süt kanallarını içerir. Oysa egzersizle gelişme sağlayan doku memenin altında bulunan kas dokusudur. Bu dokunun egzersizle geliştirilmesi meme sarkmasına fayda sağlamaz.

Göğüs sarkmasına sahip hastalarda; cerrahi girişim sonrası ameliyat yeri enfeksiyonunu önlemek ve ameliyat sonrası oluşan ağrıyı azaltmak için medikal tedavi uygulanabilir.

Göğüs Sarkması Tedavi Edilmezse

Göğüs sarkması genel olarak estetik görünüş açısından problem yaratır. Hastalar sıklıkla dış görünüşünden rahatsız olduğu için hekime başvurur.

Göğüs sarkması tedavi edilmediğinde herhangi bir komplikasyona yol açmaz. Çünkü bu durum genellikle yaşla beraber oluşabilen normal bir durumdur. Ancak hastalarda dış görünüş problemleri oluştuğu için ilerleyen zamanda hastalar psikolojik olarak da rahatsızlık duyabilirler.

Meme sarkması eğer ileri düzeyde ise bir süre sonra boyun ağrılarına yol açabilir. Meme sarkmasına  bağlı boyun ağrısı yaşayan hastalar hekime başvurmalıdır. 

Göğüs Sarkmasına Ne İyi Gelir? Ne İyi Gelmez?

Göğüs sarkmasının esas tedavisini cerrahi girişim oluşturur. Bu yöntemle hastada sarkan derinin fazlalık kısımları alınıp meme dikleştirilir. 

Göğüs sarkmasında sarkmanın önüne geçilmesini sağlayan bazı davranışların uygulanması sarkmanın ertelenmesi yada sarkma miktarının azaltılmasında oldukça etkilidir. Bu davranışlar;

  • Sigaradan uzak durulmalıdır. Sigara tüm vücutta yaşlanmanın hızlanmasını sağlarken; memede de sarkma yaratır.
  • Uygun bedene göre sütyen kullanılmalıdır. Sütyen çok büyük yada çok küçük olduğunda bu durum memede şekil bozukluklarına ve memede sarkmaya yol açabilir.
  • Kilo dengesi sağlanılmalıdır. Çok hızlı kilo alıp verme sonucu memede sarkma görülmesi kaçınılmazdır.
  • Çok sıcak su ile yapılan banyodan ve uzun süreli güneş ışınına maruziyetten kaçınılmalıdır. Bu gibi durumlar hastada yağ dokuda değişikliklere ve deride erken yaşlanmaya yol açabilir.
  • Düzenli egzersizi alışkanlık haline getirin. Düzenli egzersiz sonucu meme sarkmasının önüne geçilebilir. Ancak meme sarkması oluşup ilerlediğinde yapılacak egzersizlerin sarkmanın düzelmesine bir katkısı yoktur. Sarkma sonuçu yapılan egzersizler sadece meme dokusunun altındaki kas dokunun   gelişimini sağlar.
  • Yeni doğum yapmış yada emziren annelerin korse kullanması ilerleyen dönemde memenin sarkmasının önüne geçilmesinde fayda sağlar. 

Göğüs Sarkmasında Kullanılan İlaçlar 

Meme sarkmasının esas tedavisini cerrahi girişimle memenin tekrar düzeltilmesi oluşturur. Bunun dışında herhangi bir medikal tedavi ile meme sarkmasının düzeltilme şansı yoktur. Meme sarkmasının cerrahi  tedavisi sonrası hastalarda yara yeri enfeksiyonunu ve ameliyat sonrası oluşan ağrıyı gidermek için bazı ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar;

  • Antibiyotik İlaçlar: Bu ilaçlar hastada ameliyat sonrası oluşabilecek kesi yapılan yere ait enfeksiyonu önlemeye yöneliktir.  İçerik olarak siprofloksasin, ofloksasin, amoksisilin, klavulanik asit gibi maddeleri barındırır. Bu ilaçların yan etkileri arasında bulantı, kusma, ishal, kabızlık, karın ağrısı, baş dönmesi gibi semptomlar bulunur. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında bir hekime başvurulması gerekir.
  • Ağrı Kesici İlaçlar(Non Steroid Antiinflamatuar İlaçlar, NSAİİ): Bu ilaçlar hastada meme sarkması nedeniyle yaşanan boyun ağrısında ve ameliyat sonrası oluşan ağrıyı hafifletmede kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar içerik olarak parasetamol, ibuprofen, naproksen gibi maddeleri barındırır. Bu ilaçların yan etkileri arasında bulantı, kusma, baş dönmesi, mide yanması görülebilir. Nadiren mide ve on iki parmak bağırsağı ülserlerine de yol açabilir. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında bir hekime başvurulması gerekir.

Göğüs Sarkması Ameliyatı

Meme sarkmasında esas tedavi cerrahi girişimle memenin eski haline kavuşturulmasıdır. Bu ameliyatı uygulayan kişiler plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanlarıdır.

Ameliyat için hastaya genel anestezi (tüm vücudun uyuşturulduğu anestezi türü) uygulanarak hasta uyutulur. Ardından göğüs ucu ve göğüs altından atılan kesilerle meme derisi cilt altı dokudan ayrılır. Hekim hastanın memesinde fazlalık yaratan deri kısmını çıkarır. Ardından hastanın sarkan meme kısmı yukarı çekilerek memenin altında bulunan kas tabakasına sabitlenir. Bu sabitleme işlemi sonrası hastanın kesi yerleri estetik dikiş denen iz bırakma ihtimali minimal düzeyde olan dikişle kapatılır. 

Hastalar ameliyat sonrası bir gün hastanede kalırlar. Herhangi bir komplikasyon görülmemesi durumunda taburcu edilirler. Ameliyat sonrası yaklaşık 4-5 ay kadar memeye travma alınmamasına dikkat edilmelidir. 

Gebelikte Göğüs Sarkması 

Gebelik pek çok hormonal ve fiziksel değişikliğin gerçekleştiği dönemdir. Bu dönemde anne adaylarında hormonal değişikliklere bağlı memelerde büyüme ve dikleşme görülür. Ayrıca gebeliğe bağlı kilo artışıyla da memenin hacmi artar.

Gebelik dönemi sonrası emzirme dönemi bitince hastada hormon düzeylerinin azalması ve kilo kaybının gerçekleşmesi meme sarkmasına yol açabilir. Bu durum annede psikolojik ve fiziksel olarak sıkıntılara yol açar.

Gebelik dönemi sonrası gelişen meme sarkmasının tedavisini yine plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahlar uygular. Tedavi planı hasta ve hekim arasında kararlaştırılır.

Göğüs Sarkmasında Hangi Doktora Gidilir?

Göğüs sarkması ile esas olarak ilgilenen, hastalığa tanı koyan ve tedavi uygulayan, gerektiğinde cerrahi girişimi de yapan kişi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi bölümüdür. Hekim hastanın şikayetlerini dinler, gerekli muayene ve tetkikleri uygular, ardından tedavi için hastayla beraber bir plan çizer.

Göğüs sarkması hastayı fiziksel ve ruhsal açıdan rahatsız etmiyorsa tedavi edilmemesinde bir sakınca yoktur. Ancak hastalar şiddetli boyun ağrısı, meme derisinin bollaşması ve sarkık meme görüntüsünün kendisini rahatsız etmesi durumunda hekime başvurulmalıdır.

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Göğüs Sarkması ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Göğüs sarkmasının nedenleri nelerdir?

Göğüs sarkmasına yol açan en birincil etken yaştır. Yaş arttıkça kadınlarda meme dokusu yerçekimi yönünde sarkmaya başlar. Ayrıca derideki sıkılaştırıcı yapılar da yaşla birlikte gevşer ve sarkmayı hızlandırır. 

Bunun dışında sigara, güneş ışınlarına maruz kalmak, doğum, kilo alıp verme gibi etkenler de meme sarkması gelişimi için risk faktörüdür.

Dr. Büşra Ular