Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal iletişimde zorluklar, tekrarlayan davranışlar ve sınırlı ilgi alanları ile karakterize nörogelişimsel bir durumdur. Ailelerin en sık sorduğu sorulardan biri, "Otizm doğuştan mı gelir?" sorusudur. Bu makalede, otizmin kökenleri ve gelişim sürecine dair bilimsel verileri ele alacağız.
Otizm Doğuştan mı Oluşur?
Otizmin temelleri genellikle doğum öncesi dönemde atılır. Araştırmalar, genetik faktörlerin otizm riskinde %80-90 oranında rol oynadığını gösterir. Beyin gelişimini etkileyen gen mutasyonları, sinir hücreleri arasındaki bağlantıları ve nörokimyasal iletişimi değiştirebilir. Ancak bu durum, çevresel faktörlerin etkisini tamamen dışlamaz. Gebelikte maruz kalınan enfeksiyonlar, belirli ilaçlar veya beslenme eksiklikleri gibi etkenler, genetik yatkınlığı olan bireylerde otizm riskini artırabilir.
Erken Belirtiler Ne Zaman Ortaya Çıkar?
Otizm belirtileri genellikle yaşamın ilk iki yılında fark edilir. Bebeklerde göz teması kurmama, ismiyle seslenildiğinde tepki vermeme veya taklit becerilerinin eksikliği erken işaretler arasındadır. 12-18 aylık dönemde, diğer çocuklarla iletişim kurmama ve oyuncaklarla amacına uygun oynamama gibi davranışlar dikkat çeker. Bazı çocuklarda ise belirtiler okul öncesi döneme kadar netleşmeyebilir.
Doğum Sonrası Faktörler Otizme Neden Olur mu?
Toplumda yaygın bazı yanlış inanışlar (örneğin aşılar), otizmle ilişkilendirilse de bilimsel çalışmalar bu iddiaları desteklemez. Doğum sonrası travmalar veya beslenme alışkanlıkları gibi faktörlerin otizme yol açtığına dair kesin kanıt bulunmamaktadır. Ancak erken çocukluk döneminde şiddetli duygusal ihmal, mevcut belirtilerin şiddetini artırabilir.
Teşhis Süreci Nasıl İlerler?
Otizm tanısı, çocuk psikiyatristleri veya nörologlar tarafından klinik gözlem ve standardize testlerle konulur. M-CHAT gibi tarama araçları, 18 aylık bebeklerde risk değerlendirmesi yapmak için kullanılır. Kesin tanı ise ADOS-2 gibi detaylı değerlendirme protokolleriyle sağlanır.
Otizmde Erken Müdahalenin Önemi
Erken tanı alan çocuklarda özel eğitim ve davranış terapileri, iletişim becerilerini önemli ölçüde geliştirebilir. Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) ve konuşma terapisi, en sık kullanılan yöntemler arasındadır. Ailelerin eğitim sürecine aktif katılımı, çocuğun sosyal uyumunu destekler.
Sık Sorulan Sorular
- Otizm genetik midir? Evet, çoklu gen etkileşimleri ve kendiliğinden oluşan mutasyonlar önemli rol oynar.
- Hamilelikte folik asit eksikliği otizmle ilişkili mi? Bazı çalışmalar yetersiz folik asit alımının riski artırabileceğini öne sürer.
- Otizmli bireyler yetişkinlikte tanı alabilir mi? Evet, hafif belirtiler yetişkinlikte fark edilebilir ve tanı konulabilir.
Otizmle ilgili doğru bilgilere ulaşmak ve erken destek almak, yaşam kalitesini artırmanın en etkili yoludur. Şüphe duyulan durumlarda uzmanlara başvurmaktan çekinilmemelidir.