Hiperekojen barsak, fetal ultrasonografi incelemelerinde barsak duvarının normalden daha parlak ve yoğun bir görünüm sergilemesi durumudur. Bu bulgu, ultrason ekranında genellikle beyaz veya açık gri tonlarda izlenir. Ekojenite artışı, barsak dokusunun çevresindeki dokulara kıyasla daha fazla ses dalgası yansıtmasından kaynaklanır.

Hiperekojen Barsak Neden Önemlidir?
Bu bulgu, bazı fetal anomalilerin veya genetik bozuklukların erken bir işareti olabilir. Özellikle gebeliğin ikinci trimesterinde (14-28. haftalar) tespit edildiğinde, aşağıdaki durumlarla ilişkilendirilebilir:

• Kromozomal Anomaliler: Down sendromu (Trizomi 21) veya Trizomi 18 gibi durumlar.
• Kistik Fibrozis: Genetik bir hastalık olup ter testi ile doğrulanır.
• Intrauterin Enfeksiyonlar: CMV veya Toksoplazma gibi enfeksiyonlar.
• Fetal Büyüme Kısıtlılığı: Plasental yetmezlikle bağlantılı olabilir.

Ultrason Görüntüleme Teknikleri
Hiperekojen barsak tanısı için detaylı bir ikinci düzey ultrason gereklidir. Bu incelemede:

• Barsakların parlaklığı karaciğer veya kemik dokusuyla karşılaştırılır.
• Eğer barsak ekojenitesi kemik kadar yoğunsa, bu durum "kemik kadar hiperekojen" olarak rapor edilir.
• Renkli Doppler ultrason ile barsak kan akımı değerlendirilerek ek patolojiler araştırılır.

Takip ve Yönetim
Hiperekojen barsak tespit edilen gebeliklerde:

1. Genetik Danışma: Amniyosentez veya NIPT gibi testlerle kromozomal anomali riski değerlendirilir.
2. Enfeksiyon Taraması: TORCH paneli ile intrauterin enfeksiyonlar incelenir.
3. Ter Testi Planlaması: Kistik fibrozis şüphesinde doğum sonrası ter testi önerilir.
4. Serial Ultrason Takibi: Fetal büyüme ve amniyon sıvısı düzenli olarak izlenir.

Doğum Sonrası Yaklaşım
Doğumdan sonra bebekte:

• Mekonyum ileusu (barsak tıkanıklığı) gibi bulgular araştırılır.
• Kistik fibrozis için genetik testler ve ter testi yapılır.
• Gerektiğinde pediatrik gastroenteroloji konsültasyonu istenir.

Hiperekojen barsak izole bir bulguysa (başka anomali yoksa), çoğu vakada gebelik sorunsuz ilerler ve sağlıklı bir doğumla sonuçlanır. Ancak multidisipliner yaklaşım ve düzenli takip, olası komplikasyonların önlenmesinde kritik rol oynar.