Trombosit Bağışı Nasıl Yapılır? Detaylı Süreç ve Şartlar

Trombosit bağışı, kan bileşenlerinden biri olan trombositlerin eksikliği yaşayan hastalar için hayati önem taşıyan bir süreçtir. Kemik iliği tarafından üretilen ve pıhtılaşmadan sorumlu olan trombositler, özellikle kanser tedavisi görenler, kanama bozukluğu olanlar veya cerrahi operasyon geçirecek kişilerde sıklıkla ihtiyaç duyulur. İşte trombosit bağışı hakkında bilinmesi gerekenler:

Trombosit Bağışı Nedir?
Trombositler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan hücre parçacıklarıdır. Bağış sırasında donörden alınan kan, özel bir cihaz (aferez) ile ayrıştırılarak sadece trombositler toplanır. Diğer kan bileşenleri (plazma, kırmızı kan hücreleri) bağışçıya geri verilir. Bu yöntem, geleneksel kan bağışına göre daha uzun sürer ancak daha hedeflidir.

Kimler Trombosit Bağışçısı Olabilir?

  • 18-65 yaş aralığında ve en az 50 kg ağırlığında olanlar.
  • Hemoglobin değeri erkeklerde 13,5-17,5 g/dL, kadınlarda 12,5-16 g/dL arasında olanlar.
  • Son 72 saat içinde aspirin veya NSAİİ (ibuprofen gibi) ilaç kullanmamış olanlar.
  • Hepatit B, Hepatit C, HIV gibi kan yoluyla bulaşan hastalıkları taşımayanlar.

Bağış Süreci Nasıl İşler?

  1. Ön Görüşme: Bağışçılar sağlık öyküsü ve vital bulgular (tansiyon, ateş) açısından değerlendirilir.
  2. Hazırlık: Kol damarına intravenöz kateter yerleştirilir ve cihaz bağlanır.
  3. Ayrıştırma: Kan, cihaz tarafından santrifüj edilerek trombositler ayrıştırılır. Süre ortalama 60-90 dakika sürer.
  4. İyileşme: Bağış sonrası sıvı alımı artırılır ve dinlenme önerilir.

Bağış Sıklığı Ne Kadardır?
Trombosit bağışı, tam kan bağışına göre daha sık yapılabilir. Yılda 24 kez kadar bağış yapılmasına izin verilir. Ancak iki bağış arasında en az 48 saat beklenmelidir.

Bağış Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?

  • İlk 24 saatte ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalı.
  • Bol su ve demir içeren besinler tüketilmeli.
  • Baş dönmesi veya halsizlik durumunda sağlık personeline bilgi verilmeli.

Trombosit Bağışının Riskleri Var mı?
Trombosit bağışı genellikle güvenlidir. Nadiren:

  • İğne yerinde morluk veya ağrı,
  • Geçici kalsiyum düşüklüğüne bağlı dudak uyuşması,
  • Halsizlik gibi yan etkiler görülebilir.

Neden Trombosit Bağışı Önemli?
Trombositlerin raf ömrü sadece 5-7 gün olduğundan sürekli bağış ihtiyacı vardır. Özellikle lösemi hastaları ve kemoterapi görenler için düzenli trombosit desteği kritiktir.

Trombosit bağışı yapmak isteyenler, Kızılay Kan Merkezleri veya hastanelerin kan bankalarına başvurabilir. Bağışçıların bu sürece katkısı, birçok hastanın yaşamını doğrudan etkiler.

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Stj. Dr. Özlem Filiker

Tıp Fakültesi Öğrencisi
0 5 üzerinden

Stj. Dr. Bahattin Kavşut

0 5 üzerinden

Dt. Rojda Bülbül

Benzer İçerikler