Keloid

Keloid; oluşan yaranın iyileşme süresinde, bazı nedenlerden dolayı, fazla cilt dokusu oluşmasının sonucudur. Büyümüş dokunun küçülmesi veya tamamen yok olması için farklı yollar mevcuttur.

Keloid Nedir?

Cildimiz incindiği zaman yara oluşur. Yara iyileşirken bazen cildimizde iz bırakır. Bazen de yaranın üzerinde oluşan tamir dokusu yarayı iyileştirirken, yaranın sınırlarını aşarak cildimizin üzerinde gereğinden fazla cilt dokusu oluşturur. İşte ihtiyaç olan gerçek boyutundan büyük bir şekilde oluşan cilt tamir dokusuna keloid denir. Bir başka deyişle; yara dokusunun üzerinde gereğinden fazla miktarda oluşan ve yaranın sınırlarını aşan tamir dokusuna keloid skar diyebiliriz. Keloidin cilt dokusundan daha kabarık bir görüntüsü vardır. Kıl kesinlikle içermez. Parlak görünümlü, pembe, kırmızı, kahverengi veya cilt renginde olabilir. Keloidin en önemli özelliği yeni oluşan cilt tamir dokusunun orijinal yara sınırlarını aşması ve daha geniş bir yer kaplamasıdır.

Genellikle koyu tenli kişilerin keloide yatkınlıkları vardır. Koyu cilt renginden dolayı Afrika kıtasında yaşayanlarda keloid görülme olasılığı daha yüksektir. Çoğunlukla 10 ile 30 yaş arasındaki kişilerde gelişir. Vücudunda daha önce keloid gelişen birinin yeniden keloid gelişme ihtimali yüksektir.

Keloidler vücudumuzun herhangi bir yerinde görülebilse de genellikle; baş, boyun, omuz ve göğsümüzün üst taraflarında görülür.

Keloid korkmamız gereken bir durum değildir, ciddi bir hastalığa işaret etmez. Kansere sebep olmaz.

Keloid yara oluştuktan bir iki ay sonra veya seneler içinde gelişebilir.

Keloid genellikle daha sık görülen hipertrofik skar ile karışır. Hipertrofik skarda keloid gibi yara üzerine oluşan tamir dokusunun oluşumunda sorun olmasıdır. Ancak hipertrofik skar ve keloid farklı hastalıklardır. Hipertrofik skar ve keloidin sebepleri hemen hemen aynı olsa da, hipertrofik skar daha küçüktür, ve ciltten kabarık değildir, normal cilt dokusuyla aynı seviyededir.

Keloid Nasıl Anlaşılır?

Keloid yara oluştuktan hemen sonra gelişmeyebilir, bazen yara izinin oluşumundan seneler sonra gözlenebilir. Keloidin en belirgin belirtisi orijinal yara sınırlarından taşan ve etrafındaki ciltten daha kabarık bir görüntüsünün olmasıdır. Keloid cilt dokusunun özellikleri aynı zamanda keloidin belirtilerini de oluşturmaktadır.

Bu özellikleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Cilt tamir dokusuyla beraber büyüme
  • Ciltte normal ciltten kabarık, topak bir alan olması
  • Oluşan dokunun rengi ilk başta cildin asıl renginden farklılık göstermesi; en başta pembe kırmızı bir renktir daha sonra cilt rengine yakın kahverengi bir renk alır.
  • Büyüyen cilt alanı kaşıntılı olması
  • Keloid dokusu kıl içermemesi
  • Normal ciltten daha parlak bir görünümde olması
  • Nadir de olsa ağrı yapabilmesi
  • Eğer keloid bir eklem yerinde oluşmuşsa o eklem yerinde hareket kısıtlılığına sebep olabilir.

Keloid Nedenleri Nelerdir?

Cildimizde kolajen isimli protein bulunmaktadır. Kolajenin aşırı miktarda üretimi keloidin asıl sebebidir. Ancak aşırı kolajen üretimine sebep olan mekanizma henüz anlaşılmamıştır.

Keloid gelişimi vücutta oluşan yaraya bağlıdır. Yara oluşumuna ise cildimizin incinmesi sebep olur. Yani cildimizin inciten herhangi bir şey veya travma yara oluşturup daha sonra da keloide sebep olabilir. Yarası oluşan herkeste yara tamiri sonrası keloid oluşmaz çünkü keloid oluşumu etnik köken (Afrikalı olmak) veya daha önce keloid geliştirmiş olmak gibi yatkınlık faktörleri önemlidir.

Eğer kişinin keloide yatkınlığı varsa en küçük incinmeden sonra oluşan yaralanmalardan sonra bile keloid gözlemlenebilir.

Cildimizde yara izine, daha sonra da keloide sebep olacak incinmeleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Sivilcemizi sıkmamız
  • Yanıklar
  • Kulağımıza veya vücudumuzun başka bir kısmına küpe takmak için açtığımız delik (piercing olarak bilinir)
  • Suçiçeği
  • Aşı yapılması
  • Cildimizin tırmalanması
  • Ameliyat sonra dikiş atılması

Yukarıda yazan tüm etkenler cildimizi incitebilir. Cildimizi inciterek önce yaraya daha sonra ise keloid oluşumuna sebep olabilir.

Keloid Teşhisi

Keloid tanısında yapılan ilk adım, yara izinin detaylandırılmasıdır. Yara öyküsünün iyice alınması tanıda önemli araçtır. Doktor hastaya cildini incitecek olayların geçmişini sorgular. Hasta; küpe takmak amaçlı cildine delik açtırmışsa, yara izi olan bölgeden daha önce ameliyat geçirmişse, sivilcesini sıkışmışsa, aşı olmuşsa, cildini yakmışsa, cildinde kaşıntı varsa, kişi daha önce keloid geçirmişse, ailede daha önce keloid geçirmiş kişi varsa ve kişinin cilt rengi koyu ise hasta keloid yönünde değerlendirilir. Yara izinin geçmişinin detaylandırıldığını tanının ilk aşamasında yapılan soru cevap şeklinde giden bu uygulamaya anamnez almak denir.

Doktor ikinci adımda keloid olma ihtimali olan yara dokusunu inceler. Oluşan tamir dokusunun; parlak olması, kıl içermemesi ve yara sınırlarından taşması keloid yönünde değerlendirilir. Yara izinin incelendiği bu aşama fizik muayene kısmını oluşturur.

Doktor eğer tanı koymakta zorlanıyorsa veya hekimi endişelendiren başka bir hastalığı düşündürüyorsa yara izinden deri biyopsisi alınır. Deriden biyopsi alınması kesin tanıyı koyduran yöntemdir.

Keloid Tedavisi

Aşırı büyümüş tamir dokusunu ortadan kaldırmanın veya küçültmenin, cilde eski görünümünü kazandırmanın farklı farklı yolları vardır.

İlaç tedavisi keloid tedavisinde kullanılan farklı yöntemlerden bir tanesidir. Bu tedavi, keloid dokusunu yumuşatarak keloide bağlı belirtileri azaltır. Keloidi büzüştürerek, küçülmesini sağlar. Ancak ilaç tedavisi keloidi tamamen ortadan kaldırmaz ve ilaç tedavisiyle tekrarlama ihtimali yüksektir.

Lazer tedavisi de keloid tedavisinde kullanılır. Lazer tedavisi genellikle ilaç tedavisi ile birlikte, ilaç tedavisini desteklemek amacıyla kullanılır. Koyu olan keloidin rengini açar ve kabarık olan dokuyu düzleştirir.

Basınç küpeleri ve basınç örtüleri genellikle keloid ortadan kaldırıldıktan sonra, tekrar keloid oluşumunu önlemek için kullanılan tedavi yöntemidir. Keloid dokusunun oluştuğu yere basınç uygulanarak, bölgedeki kan akımı azaltılır. Böylece keloidin yeniden oluşması engellenmiş olur.

Keloid tedavisinde kullanılan başka bir tedavi yöntemi ise silikon bantlardır. Silikon bantlar ile basınç küpelerinin tedavide kullanılma amaçları aynıdır. Silikon bantlarda keloidin tekrar oluşmasını önlemek için kullanılır. Silikon bantların, basınç küpelerinden ayıran özellik ise, silikon bantlar mevcut olan keloidin üzerine uygulandığı zaman kabarık bir şekilde olan keloid dokusunu düzleştirmesidir.

Kriyoterapiyi keloid buz tedavisi olarak tanımlayabiliriz. Keloidin altındaki sağlam dokuya dokunulmazken, keloid doku dondurulur. Keloid dokunun küçülmesini sağlar. Buz tedavisi boyu küçük olan keloidlerde tercih edilmektedir.

Radyasyon tedavisinin amacı keloid cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra keloidin yeniden oluşmasını önlemektir.

Bağlama keloid dokunun şekli el veriyorsa cerrahi bir ip keloidin köküne sarılır. Keloidin zaman içinde düşmesi beklenir.

Özet olarak keloidi tek bir tedavi yöntemi ile ortadan kaldırmamız mümkün değildir. Farklı tedavi yöntemleri birbirini tamamlamaktadır. Keloid cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra keloidin tekrar oluşumunu önlemek için radyasyon tedavisi, basınç küpeleri veya silikon bantlar kullanılır.

Keloid İlaçları

Keloid tedavisinde kullanılan ilaç kortikosteroiddir. Keloid dokunun içine iğne yardımıyla verilir.  Hastalar kortikosteroid iğnesinin dört kez genellikle üç haftada bir alırlar. İlaç tedavisinin amacı keloid dokuyu büzüştürerek küçültmektir. İlaç tedavisi keloidi tamamen ortadan kaldırmaz.

İlaç tedavisinin tek başına kullanılması genellikle fayda sağlanamaz. İlaç tedavisinin yanında lazer tedavisinin de kullanılması önerilir.

İlacınızı mutlaka doktor kontrolünde almalı, doktorunuzun önermediği ilacı kullanmamalısınız.

Keloid Ameliyatı

Keloid ameliyatı; keloidin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Unutulmamalıdır ki, keloid oluşumundaki sebeplerden biride ameliyat yara izidir. Dolayısıyla hem daha önce keloid oluşturan kişinin keloide yatkınlığı olduğundan, hem de ameliyat yara izinin keloid sebeplerinden olduğundan, keloid ameliyatı, keloid dokuyu tamamen ortadan kaldırsa da keloidin tekrarlama ihtimali çok yüksektir.

Ameliyat başarısını artırmak, keloidin tekrarlamasını önlemek için ameliyat sonrası, basınç küpeleri, basınç giysileri, kortikostreoid tedavisi, silikon bantlar, kriyoterapi  veya radyasyon tedavisi kullanılması önerilmektedir. Tek başına keloid ameliyatı tedavide yetersizdir.

Keloid Tedavi Edilmezse

Keloidin tedavi edilmemesi herhangi bir soruna sebep olmaz çünkü keloid kansere veya başka bir hastalığa sebep olmamaktadır. Ancak keloid tedavi edilmediği sürece cildimizde durur. Keloidin kendiliğinden gerileme özelliği yoktur.

Keloid doktora başvuruna kadar senelerce cildimizde dursada, bir zarar vermez. Keloid kişilerde sadece dış görünüm, kozmetik açıdan kaygılara sebep olabilir. Bu tür kaygıları olan kişiler doktora başvurabilirler.

Keloide Ne İyi Gelir?

Keloidin en sık sebeplerinden biri de sıktığımız sivilcenin yani aknenin yara izidir. Düzenli bir akne tedavisi, sivilceleri ortadan kaldıracağı için, yara gelişimini ve keloid gelişimini önleyecektir.

Keloid dokunun üzerine sürülen nemlendirici krem, keloidi yumuşatıp, eğer ağrı varsa ağrıyı da azaltacaktır.

Dışarıya çıkılacağı zaman mutlaka güneş kremi sürülmelidir. Güneş kremi kullanımı keloidin koyulaşmasını önler.

Keloide Ne İyi Gelmez?

Güneş ışığında, ultraviyole ışınına maruz kalan cildimiz koyulaşır ancak keloid doku normal cildimizden daha fazla koyulaşır.  Güneş altında fazla zaman geçirdiğimizde keloid doku daha çok koyulaştığı için daha belirgin olur.

Ailesinde keloid öyküsü olan kişilerin, piercing yaptırması, ciltlerini korumayıp ciltlerini incitmesi keloid olma olasılıklarını artırmaktadır.

Hamilelikte Keloid

Hormonların etkisinden dolayı gebelik sürecinde keloid doku büyüyebilir veya tedavi edilen keloid tekrarlayabilir.

Gebelik boyunca keloid büyümeye devam edeceği için hamilelik sırasında keloid tedavisi fayda sağlayamayacaktır. Hamilelikte büyüyen keloidin tedavisi doğumdan 6 ay sonra gerçekleştirilmelidir. Tedavinin normal kişilerde görülen tedaviden bir farkı yoktur.  Keloid önce cerrahi olarak çıkartılır daha sonra keloid gelişimini önlemek için silikon bantlar veya basınç küpeleri, basınç giysileri kullanılır.

Çocuklarda Keloid

Ergenlik döneminde keloid doku şikayetleri diğer yaş gruplarına göre daha sıktır çünkü vücutta var olan keloid dokunun büyümesi veya yeni oluşan keloidin kısa zamanda hızla büyümesi hormonlardaki değişime bağlıdır. Ergenlik dönemi ise hormonların yoğun bir değişiklik gösterdiği dönemdir.

Akneler yani sivilcelerde ergenlik döneminde artış göstermektedir. Ergenlik döneminde aknenin artması da keloidin artış göstermesinin diğer sebeplerindendir.

Çocuklarda görülen keloid tedavisinin standart keloid tedavi protokolünden bir farkı yoktur. En etkili tedavi yöntemi keloidin cerrahi olarak çıkartılması ve ardından da keloidin yeniden oluşumunu önleme için radyasyon tedavisi, basınç terapisi ve silikon bantlar kullanılmasıdır.

Bebeklerde Keloid

Keloid on yaş üzerinde görülür. 0 ile 3 yaş arası grupta keloid çok nadiren görülür.

Bebeğin kulağa küpe takılması için kulağının delinmesini yara yerinde enfeksiyonu olmak üzere birçok soruna yol açabilir, keloid dokuda bunlardan bir tanesidir. Ebeveynler doktora danışmadan, doktor onayı almadan bebeklerine küpe taktırmamalıdır.

Bebeklerde keloid görüldüğü zaman özellikle eklem yerine denk geliyorsa, hareket kısıtlılığına sebep olup, bebeğin gelişimini etkileyecektir. Bu yüzden bebeklik çağında görülen keloidler tedavi edilmelidir.

Bebeklerin cildi erişkin cildinden çok daha ince olduğu ve daha kolay emebildiği için tedavi süresince nemlendirici kremler ve silikon bantlar dikkatli kullanılmalıdır.

Keloid için Hangi Doktora Gidilir?

Keloid kanser için bir risk teşkil etmez; ancak çoğu hastayı görüntüsünden dolayı rahatsız eder. Kişilerde kozmetik açıdan kaygılar oluşturabilir.

Keloid bir cilt sorunu olduğu için Dermatolojinin ilgi alanı içerisine girer.

Keloidiniz sizi görsel olarak rahatsız etmeye başlamışsa, tedavi için neler yapılabileceğini öğrenmek, tedavinizi planlamak amacıyla Dermatoloji uzmanına başvurmalısınız. Keloidinize cerrahi herhangi bir müdahale yapılması gerektiği takdirde dermatoloğunuz sizi yönlendirecektir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
5
0
Makeleyi Paylaşın