Adrenolökodistrofi

Adrenolökodistrofi, uzun zincirli yağ asitlerinin birikmesi sonucu çeşitli sorunlara sebep olan bir hastalık olup; kök hücre nakli ve genetik danışmanlık gibi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Adrenolökodistrofi Nedir?

Adrenolökodistrofi insan vücudunda uzun zincirli yağ asitlerinin kırılamaması sonucu birikmesi ve vücutta çeşitli sorunlara yol açan genetik geçişli bir hastalıktır. Bu hastalık sonucu kişilerde sinirsel işlevler ve böbrek üstü bezi işlevleri gibi fonksiyonlarda sorunlar ortaya çıkar.

Adrenolökodistrofi nadir görülen bir genetik hastalıktır. Dünyada 17.000’de 1 görülme oranı bulunmaktadır. Tüm ırklarda görülebilir. Adrenolökodistrofi X kromozomuna bağlı kalıtılır.

Bu kromozom üzerinde bulunan belirli bir gende ortaya çıkan mutasyon sonucu uzun zincirli yağ asitlerini kırmakla görevli enzim görev yapamaz. Uzun zincirli yağ asitleri vücutta çeşitli organlarda birikir ve organların fonksiyonlarını etkiler.

Her bireyde genin ortaya çıkaracağı belirtiler farklı olabilir. Adrenolökodistrofi X kromozomu üzerinden kalıtılması nedeniyle erkeklerde hastalık görülme sıklığı daha fazladır. X kromozomu kadınlarda çift erkeklerde tek sayıda bulunur.

Erkeklerde tek sayıda X kromozomu bulunması hastalığı barındıran tek bir kromozomun varlığında kişide hastalık oluşmasına neden olur. Kadınlarda ise tek sayıda hastalıklı gen bulunması kişiyi taşıyıcı yapar ve gelecek nesillere aktarmasına neden olur.

Adrenolökodistrofi Belirtileri Nelerdir?

Adrenolökodistrofide hasarlı genin kişilerde oluşturacağı farklı etkiler bulunmaktadır. Genlerin canlılarda oluşturduğu sonuca fenotip denir.

Adrenolökodistrofi başlıca birkaç fenotiple kişilerde ortaya çıkar. Bunlar çocukluk çağı ALD, ergenlik çağı ALD, yetişkinlik çağı ALD, Adrenomyelonöropati ve sadece addison hastalığı şeklindedir.

  • Çocukluk Çağı ALD: Adrenolökodistrofinin bu formu özellikle beyni etkiler. Yaş olarak 4 – 8 yaş arası görülme sıklığı daha fazladır. En sık belirti dikkat eksikliğidir. Çoğunlukla çocuklar yanlış tanı alır. Çocukta okul performansında bozukluk görülür. Çocuk işitsel ayrım yapamaz. Bu belirtilerin dışında görme bozukluğu, denge bozukluğu, kötü el yazısı ve nöbetler de hastalarda görülebilir. Nöbetler hemen hemen her hastada ortaya çıkar. Adrenolökodistrofinin bu formunda görme ve işitme kaybı, konuşma bozukluğu, yürüme bozukluğu gibi belirtiler hızlıca ilerler. Bunların dışında hastada böbrek üstü bezinde fonksiyon kaybı da zamanla ortaya çıkar.
  • Ergenlik Çağı ALD: Görülme yaşı 10 – 21 yaş arası olup ortaya çıkan belirtiler çocukluk çağı adrenolökodistrofisi belirtileriyle benzeşir. Çocukluk çağında görülen adrenolökodistrofiden farkı belirtiler daha yavaş ilerleyiş gösterir.
  • Adrenomyelonöropati: Görülme yaşı ergenliğin geç dönemlerinde veya yetişkinlik dönemleridir. Beyinden ziyade omurilikte hasar ortaya çıkar. Kişide bacaklarda zayıflık veya felç, idrar tutamama, cinsel aktivite bozukluğu gibi belirtilerle ortaya çıkar. Belirtiler diğer formlara göre daha yavaş ilerler.
  • Sadece Addison Formu: Addison hastalığı böbrek üstü bezinin fonksiyonunu yerine getirememesi durumudur. Adrenolökodistrofinin böbrek üstü bezini etkilemesi sonucu gelişir. Addison hastalığının birçok nedeninin bulunması bu nedenin adrenolökodistrofi olarak tanımlanmasını zorlaştırır. Kişide ortaya çıkan belirtiler ise kusma, güçsüzlük, deride pigmente lekeler gibi belirtilerdir.
  • Yetişkin Çağı ALD: Diğer formlara göre daha az sıklıkta görülür. Yetişkinlikte ortaya çıkması hastalığın geç ilerlediğini ve belirtilerin daha silik olduğunu gösterir. Buna rağmen kişilerde nörolojik belirtiler ortaya çıkabilir.

Adrenolökodistrofi Nedenleri Nelerdir?

Adrenolökodistrofi sinirsel ve hormonal sorunlara yol açan genetik geçiş gösteren kötü seyirli bir hastalıktır. Bu hastalık X kromozomu üzerinden kalıtılır. X kromozomunun üzerinde bulunan ABCD1 genindeki mutasyon sonucu genin üretmesi gereken protein üretilemez.

Bu protein ALD protein olarak adlandırılır. Bu proteinin görevi uzun zincirli yağ asitlerinin hücre içinde taşınmasını sağlayıp uygun bölgeye iletilmesi ve o bölgede kırılmasını sağlamaktır.

Adrenolökodistrofi ALD proteinin yokluğu sonucunda oluşur. Bu proteinin yokluğu sonucunda serotik asit (C26:0), lignoserik asit (C24:0), behenik asit (C22:0) gibi uzun zincirli yağ asitleri kırılamaz.

Bu yağ asitleri vücutta çeşitli dokularda birikir. Biriktiği dokular en sık sinir sistemi hücreleri ve böbrek üstü bezi hücreleridir. Bu dokularda birikmesiyle bu dokular hasar görür ve fonksiyonlarını yerine getiremez.

Adrenolökodistrofi Teşhisi

Adrenolökodistrofi tanısı bazı test ve görüntüleme yöntemleriyle konulur. Adrenolökodistrofinin gösterdiği belirtiler kişide farklı hastalıkların varlığını düşündürebilir.

Dikkat eksikliği, Addison Hastalığı gibi hastalıklar genellikle yanlış tanı alan hastalıklar arasındadır. Bu nedenle bu hastalıkların ana nedenleri iyi araştırılmalıdır.

Adrenolökodistrofi şüphesi duyan doktor bazı testler uygulayabilir. Bunlar ailenin genetik öyküsü alınması, kan testi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemidir.

Ayrıca hastada böbrek üstü bezi fonksiyonunda bozukluk varsa hormon testi de yapılabilir.

  • Ailenin Genetik Öyküsü: Adrenolökodistrofi genetik geçişli bir hastalıktır. Bu nedenle hastadan veya ebeveynlerinden iyi bir aile öyküsü alınması gerekir. Aile öyküsü sonucunda ailede benzer rahatsızlıkların varlığı adrenolökodistrofi tanısı için doktoru yönlendirir.
  • BT ve MR: BT ve MR ile hastanın sinir sistemi görüntülenir. Beyinde bulunan beyaz maddede hasar görülebilir. Görüntüleme yöntemleri sayesinde sinir sisteminde var olan hasar görülebilir ve bu durum doktoru tanıya yönlendirir.
  • Adrenal Fonksiyon Testi: Bu test hastada böbrek üstü bezinin fonksiyon gösterip göstermediğini incelememizi sağlar. Hastaya ACTH hormonu verilir, bu hormon böbrek üstü bezinden hormon salgılanmasını sağlar. Eğer hormon verilmesine rağmen böbrek üstü bezinden hormon salgılanmıyorsa bezde fonksiyon kaybı vardır denilebilir. Bu da adrenolökodistrofi tanısında ve kişinin tedavisinde doktora yol gösterir.
  • Kan TestiAdrenolökodistrofinin kesin tanısı bu yöntem ile konulur. Bu yöntem ile hastada yüksek oranda bulunan yağ miktarı saptanabilir. VLCFA düzeylerinin yüksek bulunması adrenolökodistrofi tanısını koydurur.

Adrenolökodistrofi Tedavisi

Adrenolökodistrofi tedavisinde birkaç yöntem izlenir. Bu yöntemlere rağmen hastalığın ilerleyişi ne yazık ki tam olarak durdurulamaz. Tedavide en önemli unsur hastalığın erken teşhisidir.

Erken dönemde alınan tanıyla hastada belirtiler belirginleşmeden uygulanacak tedavi ile hastalığın ilerleyişi nispeten yavaşlatılır.

Adrenolökodistrofi tedavisinde uygulanan yöntemler şunlardır: Kök Hücre Nakli, Adrenal Yetmezlik Tedavisi, Destek Tedavisi, Lorenzo'nun Yağı Tedavisi, Genetik Danışmanlık.

  • Kök Hücre Nakli: Kök hücre nakli riskli bir işlemdir. Bu nedenle yapılacak hastalar özenle seçilmelidir. Beynimizde bazı hücrelerin kaynağı kemik iliği kaynaklıdır. Kemik iliğinin nakli ile beyindeki metabolik bozukluk düzeltilmeye çalışılır. Bu yöntemin uygulanabilmesi için hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi gerekir. Hastada nörolojik belirtiler ortaya çıktıktan sonra bu tedavinin uygulanması ve etkinliği tartışmalıdır.
  • Adrenal Yetmezlik Tedavisi: Adrenolökodistrofi hastalarının birçoğunda böbrek üstü bezinin fonksiyon kaybı vardır. Bu fonksiyonun yerine getirilmesi için hormon desteği uygulanmalıdır. Steroid tedavisi hastalar için önemlidir ve kişiler için hayati öneme sahiptir. Hastanın genel iyilik halini sağlar fakat hastanın nörolojik yetilerinin kaybının önüne geçmez.
  • Lorenzo’nun Yağı Tedavisi: Bu tedavi henüz erken evrede seyir gösteren hastalar için fayda sağlayabilir. Lorenzo’nun yağı içerdiği madde sayesinde vücutta bazı uzun zincirli yağ asitlerinin üretimini durdurur. Faydası hala kesinlik kazanmamıştır.
  • Destek Tedavisi: Adrenolökodistrofi hem aile hem hasta için zor bir hastalıktır. Bu süreçte kişilerin psikolojik destek almaları gerekir. Hastaya uygun bir çevre yapısının oluşturulması da hasta sağlığı için faydalıdır. Hastalarda ilerleyen dönemlerde kas sertlikleri oluşabilir. Bu nedenle hastalara baklofen tedavisi verilebilir. Hastada nöbetler gelişebilir. Nöbet tedavisi için pentobarbital, difenhidramin kullanılabilir.
  • Genetik Danışmanlık: Adrenolökodistrofi genetik geçişli bir hastalıktır. Hastalığın gelecek nesillere aktarılması söz konusudur. Tedavisi birçok zorluk içeren bu hastalığın oluşmaması için hastalığı içeren aile bireylerin taranması ve iyi bir planlamanın yapılması çok önemlidir.

Adrenolökodistrofi Tedavi Edilmezse

Adrenolökodistrofi genetik geçişli ve kötü seyir gösteren bir hastalıktır. Hastalık her bireyde farklı fenotiplerde ortaya çıkabilir. Bazı bireylerde çocukluk çağında ortaya çıkarken bazı bireylerde yetişkinlik döneminde ortaya çıkar.

Adrenolökodistrofi hastalığında belirtiler ortaya çıkıp ilerleyiş göstermeden tedaviye başlamak hastanın yaşam standardının artmasını sağlar. Erken tedavi ile hastalığın kötüye gidişi önlenebilir.

Fakat hastalık geç tanınır, tedaviye geç başlanır veya tedavi edilmezse hastalık ilerleyiş gösterir. Kişinin ilerleyen yaşam dönemlerinde başka insanlara bağımlı yaşamasına neden olur.

Adrenolökodistrofi Hastalığına Ne İyi Gelir?

  • Hastalığın adrenolökodistrofi olduğu anlaşıldığı andan itibaren tedaviye başlanması hastalığın seyri için önemlidir. Destek tedavileri kişinin nöbetleri, kas fonksiyonlarına yardımda bulunur. Verilecek hormon desteği ile hastanın organ fonksiyonları korunmaya çalışılır.
  • Adrenolökodistrofi hastalarında zamanla kas fonksiyonlarında kayıp yaşanır. Hastalarda kas spazmları ve kaslarda sertlikler oluşur. Bunların kontrolü için fizik tedavi faydalı olabilir.
  • Adrenolökodistrofi hem aileler için hem de hasta için zor bir hastalıktır. Bu süreçte ailelerin psikolojik destek alması bu süreci daha iyi götürmelerinde fayda sağlar.
  • Adrenolökodistrofi genetik geçişli bir hastalıktır. Bu hastalık gelecek nesillere aktarılabilir. Hastalığın bulunduğu ailelere genetik danışmanlık verilmesi gelecek adına önemlidir.

Adrenolökodistrofi Hastalığına Ne İyi Gelmez?

  • Hastalık tespit edildikten sonra hastalığın ilerleyiş göstermesi veya farklı organları etkilemesi durumu söz konusu olabilir. Bu nedenle hastaların düzenli kontrollerde bulunması gerekir. Kontrollerini kaçırmaması gerekmektedir.
  • Adrenolökodistrofi hastalarında ilerleyen zamanlarda yutma fonksiyon kaybı gelişebilmektedir. Bu hastalarda tüp ile beslenme ihtiyacı oluşabilir. Bu durum hastaların beslenmesini etkileyebilir. Bu nedenle hastaların beslenmesine ayrıyeten özen gösterilmesi gerekir.
  • Hastalık tespit edildikten sonra hastaların sosyal çevrelerinin kontrol edilmesi gerekir. Hastalıkla ilgili destek grupları fayda sağlarken uygun olmayan okul programları hastalar için sorun oluşturabilir.

Adrenolökodistrofi İlaçları

Adrenolökodistrofi tedavisinde bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçların bazıları hastalığın oluşturduğu olumsuz sorunlardan hastayı rahatlatmak için iken bazıları eksik maddelerin yerine konulması şeklindedir.

  • KortikosteroidAdrenolökodistrofi hastalarında böbrek üstü bezi de etkilenir. Bu hastalarda bezin fonksiyonunun eksikliği nedeniyle hastalara kortikosteroid desteği verilir. Böylece bu şikayetin gerilemesi sağlanır.
  • Lorenzo’nun Yağı: Lorenzo’nun yağı 4/1 oranında karıştırılan gliseril triloat ve gliseril trierukat içerir. Bu maddeler vücutta bazı uzun zincirli yağ asitlerinin oluşumunu engeller. Erken dönemde tespit edilen hastalarda uygulanabilir. Lorenzo’nun yağının hastalığı kesin tedavi ettiği ispatlanamamıştır.
  • Baklofen: Hastalarda kas spazmları ve kas sertlikleri oluşabilir. Bunların önlenmesi için belirli dozlarda baklofen kullanılabilir.
  • Pentobarbital ve Difenhidramin: Adrenolökodistrofi hastalarında nöbet geçirme sorunu ortaya çıkabilmektedir. Nöbetlerin kontrolü için bu ilaçların kullanılması gerekebilir.

İlaçların kullanımı doktor izniyle olmalıdır! Olumsuz sonuçlar doğurabilir.

Çocuklarda Adrenolökodistrofi

Adrenolökodistrofi genetik geçişli bir hastalıktır. Hastalıklı genin kişilerde oluşturacağı fenotip farklılık gösterebilir. Bazı hastalarda çocukluk çağında ortaya çıkar.

Çocukluk Çağı ALD formu en sık görülen tiptir. Görülme yaşı en sık 4 – 8 yaş arasıdır. Hastalarda ilk belirti genellikle dikkat eksikliği olarak ortaya çıkar. Ne yazık ki yanlış tanı alabilmektedir bu durum. Zamanla hastada işitme ve görme sorunları, zeka sorunları, yürüme problemleri ve nöbetler görülebilmektedir.

Adrenolökodistrofi X kromozomu üzerinden kalıtılması nedeniyle erkek çocuklarda daha sık gözlenir. Tedavisi zor olan bu hastalığın oluşmaması için ailelerin saptanması ve ailelere genetik danışmanlık verilmesi gerekir.

Adrenolökodistrofi için Hangi Doktora Gidilir?

Adrenolökodistrofi görülme formu ve yaşı sıklıkla çocukluk çağıdır. Belirtilerin 4 – 8 yaş aralığında ortaya çıkması nedeniyle hastaların uzman bir çocuk doktoruna başvurması gerekir.

Etkilediği sistem en çok sinir sistemi olması nedeniyle Çocuk Nörolojisi bölümüne başvurulabilir. Yaş olarak daha geç ortaya çıkması durumunda Nöroloji bölümüne başvurulabilir.

Adrenolökodistrofi daha sıklıkla gözden kaçan bir hastalıktır. Nadir görülmesi bunun sebeplerinden biridir. Belirtileri arasında Addison hastalığı bulunması kişilerin Endokrin Kliniğine başvurmasını gerektirebilir. Önemli olan Addison hastalığının ana nedeninin ortaya koyulabilmesidir.

Kişide belirtiler ortaya çıktığı zamanlarda kişi doktora başvurmalıdır. Erken müdahale ve erken tedavi hastalığın gidişatını etkileyecektir.

Adrenolökodistrofi genetik geçişli bir hastalık olması nedeniyle hastalığın görüldüğü birey ve aileler genetik danışmanlık almaları gerekir. Bu gelecek ve günümüz adına önemlidir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
9
0
Makeleyi Paylaşın