Adrenal Yorgunluk

Adrenal yorgunluk, uzun süreli zihinsel, duygusal veya fiziksel stres altında olan insanlarda ortaya çıktığı kabul edilen bir grup semptomudur. Tedavisinde en önemli nokta sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak durularak yaşam tarzının değiştirilmesidir.

Adrenal Yorgunluk Nedir?

Adrenal yorgunluk terimi, uzun süreli zihinsel, duygusal veya fiziksel stres altında olan insanlarda ortaya çıktığı kabul edilen bir grup semptomu açıklamak için kullanılır. 

Normalde insan vücudunda her bir böbreğin üstünde olmak üzere iki adrenal bez vardır. Adrenal korteks olarak bilinen adrenal bezin dış bölümü androjenik hormonlar, kortizol ve aldosteron üretir. Adrenal medulla adı verilen iç kısım ise adrenalin veya epinefrin ve norepinefrin üretir. 

Adrenal yorgunluğa bağlı olduğu söylenen belirtiler arasında yorgunluk, geceleri uykuya dalmada zorluk ve sabahları zor uyanma, tuz ve şeker tüketiminde artış ve gün boyunca kafein gibi uyarıcılara ihtiyaç duyulması yer alır. Bu semptomlar yaygındır ve spesifik değildir, yani birçok hastalıkta bulunabilirler. Normal, yoğun bir yaşamın parçası olarak da ortaya çıkabilirler. Adrenal yorgunluğu gerçek bir tıbbi durum olarak destekleyen hiçbir bilimsel kanıt yoktur. 

Adrenal Yorgunluk Belirtileri

Adrenal yorgunluğun belirtileri spesifik değildir. Semptomların çoğu başka bedensel ve ruhsal hastalıklarda da görülebilir. Bu semptomların tümü nispeten geneldir, ancak gerçekten de bir tür hastalığı işaret edebilir. Bununla birlikte semptomların çoğu, yoğun bir yaşam ve uykusuzluktan başka bir şeyden veya alternatif olarak bir kafein bağımlılığından, kötü beslenmeden veya yüksek stres seviyelerinden kaynaklanıyor olabilir.

Adrenal yorgunluğun arkasındaki teori, stres sırasında aktive olan adrenal bezlerin aşırı çalışmasıdır. Durumun var olduğuna inanan kişilere göre uzun süreli stres bu bezlerin yorulmasına ve vücudun ihtiyaçlarına ayak uyduramamasına neden olur.

Adrenal yorgunluğun semptomları şunlardır:

  • Uzun süreli yorgunluk
  • Halsizlik 
  • Uyumada ve uyanmada zorluk
  • Tuz ve şeker tüketme isteği
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Kafein gibi uyarıcılara ihtiyaç duymak
  • Spesifik olmayan sindirim sorunları
  • Vücut ağrıları
  • Düşük kan basıncı
  • Baş dönmesi
  • Vücut kıllarının dökülmesi
  • Deride renk değişikliği (hiperpigmentasyon)

Adrenal Yorgunluk Nedenleri Nelerdir?

Yapılan araştırmalar adrenal yorgunluğun, birçok farklı yaşam stresinin etkisiyle vücudun üstesinden gelemeyecek kadar yüksek hale geldiğinde başladığını gösteriyor. 

Böbreklerin üzerinde bulunan adrenal bezler, kortizol gibi hormonlar üreterek stresle baş etmeye çalışır. Adrenal yorgunluk teorisine göre insanlar uzun süreli stresle karşı karşıya kaldıklarında böbreküstü bezleri vücudun bu hormonlara olan ihtiyacına ayak uyduramaz. Bu durum sonucunda da adrenal yorgunluk semptomları ortaya çıkar.

Adrenal Yorgunluk Teşhisi

Adrenal yorgunluğu tespit edebilecek spesifik bir laboratuvar testi yoktur. Kişinin adrenal yorgunluğa sahip olup olmadığını kanıtlamak için kan örnekleri alınabilir veya tükürük kortizol testi yapılarak kortizol seviyesine bakılabilir. 

Normalde tükürük kortizol seviyesi ve kan kortizol seviyesi paralellik gösterir. Yetişkinlerde kan kortizol değerleri; sabah 0,25-0,60 mg/dl, öğlen 0,08-0,20 mg/dl, akşam 0,04-0,13 mg/dl’dir.

Hastalık gerçek bir tanı olarak görülmediği için onu teşhis etmenin gerçek bir yolu da yoktur. Çoğu zaman, kişiye yalnızca semptomlarına bağlı olarak adrenal yorgunluk tanısı koyulur. Adrenal yorgunluk testleri bilimsel gerçeklere dayanmamakta ve yeterli bilimsel çalışmalarla desteklenmemiştir. Bu nedenle bu testlerin sonuçları ve analizi güvenilir olmayabilir.

Adrenal Yorgunluk Tedavisi

Adrenal yorgunluğun tedavisinde en önemli nokta sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak durularak yaşam tarzının değiştirilmesidir. Bir egzersiz programına başlamak, diyet uygulamak, sağlıklı yiyecekler yemek, uyumak ve uyanmak için günlük bir rutini takip etmek, tıbbi teşhis ne olursa olsun neredeyse her zaman kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlayacaktır. Çünkü adrenal yorgunluğun herhangi bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır.

Adrenal yorgunluk için özel gıda takviyeleri veya vitaminler de doktorun önerdiği şekilde kullanılabilir. İhtiyaç duyulmadığı zamanlarda adrenal hormon takviyeleri kullanılırsa, böbrek üstü bezleri çalışmayı durdurabilir ve fiziksel stres altındayken ihtiyaç olan hormonları salgılamayabilir. Bu takviyeler kesildiğinde, kişinin böbrek üstü bezleri aylarca uykuda kalabilir. Bu problemi olan kişiler, adrenal kriz adı verilen hayatı tehdit eden bir durum gelişme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Adrenal Yorgunluk Tedavi Edilmezse

Adrenal yorgunluk bir hastalık değil semptomlar kümesidir. Bedensel olarak vücutta herhangi bir zarar oluşturmasa bile uzun dönemde kişinin yaşamını etkileyebilir. Böylece kişi hayattan zevk almamaya başlar, günlük aktivitelerinde zorluk çeker, işlevselliğinde azalma olur. Bu da ruhsal hastalıkların gelişme ihtimaline karşı kişi için risk taşır.

Adrenal Yorgunluğa Ne İyi Gelir?

Dengeli ve sağlıklı beslenmek en iyi yoludur. Böylece kan şekeri seviyesi düzenlenir . Protein, sağlıklı yağlar ve yüksek kaliteli besinlerin yeri diyette çok önemlidir.

Gerekli miktarda vitamin ve mineral almak için sebze alımı artırılmalıdır. Ayrıca adrenal bezlerin düzenli çalışmasını desteklemeye yardımcı olmak için C vitamini, B vitaminleri (özellikle B-5 ve B-6) ve magnezyum yönünden zengin yiyecekler de diyette bulunmalıdır.

Adrenal yorgunluk diyetinde tüketilmesi gereken bazı yiyecekler şunları içerir:

  • Yağsız et
  • Balık
  • Yumurta
  • Baklagiller
  • Fındık
  • Yeşillikler 
  • Taze meyve ve sebzeler
  • Tahıl ürünleri
  • Süt ve süt ürünleri
  • Az şekerli meyveler
  • Ölçülü kullanılmak üzere deniz tuzu
  • Zeytinyağı, hindistancevizi yağı ve üzüm çekirdeği yağı gibi sağlıklı yağlar

Susuz kalmamak da çok önemlidir. Dehidratasyon stres seviyesini etkileyebilir ve adrenal bezlerinizi kortizol üretmeye zorlayabilir.

Adrenal yorgunluk diyeti, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının oluşmasını sağlar. İnsanları yaşam tarzı değişikliklerine teşvik eder. Böylece kişilerin enerji seviyeleri artar ve kan basıncı düzeyi kontrol altına alınır. Öğünleri zamanlamak da önemlidir. Kan şekerini düzenlemeye ve böbreküstü bezlerini desteklemeye yardımcı olur.

Ayrıca bu diyet sağlığa zarar verebilecek herhangi bir büyük diyet kısıtlaması gerektirmez. 

Ancak yeme alışkanlıklarını değiştirmeden önce doktora danışmak gerekir. Herhangi bir olumsuz semptom görülürse veya diyet durumu daha da kötüleştirirse, derhal doktora gidilmelidir.

Adrenal Yorgunluğa Ne İyi Gelmez?

Adrenal yorgunluk stresle tetiklendiği için ilk olarak stres kaynağı olabilecek her durumdan kaçınılmalıdır. Bu rahatsızlığı tetikleyen stres olduğu için stresli ortamlarda bulunmak semptomların derinleşmesine yol açar. Uykusuz kalmak, yoğun tempoda çalışmak, düzensiz beslenme, egzersiz yapmama, sigara, alkol ya da herhangi bir uyarıcı madde kullanımı ise bu durumu daha da ileri taşımaktadır.

Rafine gıdalar, işlenmiş şeker ve sağlıksız yağlar açısından yüksek yiyecek ve içeceklerin sınırlandırılması gerekir.

Kaçınılması gereken bazı yiyecekler şunları içerir:

  • Beyaz şeker
  • Beyaz un
  • Alkol 
  • Kafein
  • Soda
  • Kızarmış yiyecekler
  • İşlenmiş gıda
  • Fast food
  • Yapay tatlandırıcılar

Hamilelikte Adrenal Yorgunluk

Hamilelerde adrenal yorgunluk pek görülen bir durum değildir. Fakat yorgunluk, uykusuzluk, kilo kaybı, tuza ve şekere düşkünlük görüldüğü takdirde doktora gidilmelidir. Altta yatan sebep her ne olursa olsun tanı koyulup tedavi edilmesi gerekir. Anne ve bebeğin sağlığı korunmalı, hamilelik süreci düzenli ve sıkı kontrolle takip edilmelidir.

Bebeklerde ve Çocuklarda Adrenal Yorgunluk

Bebeklerde ve çocuklarda adrenal yorgunluk pek görülen bir durum değildir. Bebeklerde ve çocuklarda daha çok adrenal yetmezlik görülmektedir. Ama yine de bebeklerde ve çocuklarda kilo kaybı, uykuya dalmada ya da uyanmada problem, halsizlik olduğu takdirde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları doktoruna başvurmak gerekir.

Adrenal Yorgunluk için Hangi Doktora Gidilir?

Kişi son zamanlarda kendisini yorgun, uykusuz, halsiz hissediyorsa, tuza ve şekere düşkünlük, kilo kaybı ve kafeinli içeceklere duyulan ihtiyaç arttıysa İç Hastalıkları Uzmanı’na gitmelidir. Fakat belirtiler çok spesifik olmadığı için altında başka hastalıkların da olabileceği unutulmamalıdır. Çünkü adrenal yetmezlik, depresyon ve obstrüktif uyku apnesi gibi semptomlar da benzer belirtiler göstermektedir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
4
0
Makeleyi Paylaşın