Ototransplantasyon, hastanın kendi vücudundan alınan bir dişin, ağız içindeki başka bir bölgeye nakledilmesi işlemidir. Bu yöntem, özellikle travma sonucu kaybedilen dişlerin veya çekim gerektiren durumların tedavisinde doğal bir alternatif sunar. İşlem, hastanın kendi dokusunu kullandığı için reddetme riski taşımaz ve uzun vadeli başarı oranları yüksektir.
Ototransplantasyon Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Bu yöntem genellikle kök gelişimi tamamlanmamış genç hastalarda uygulanır. Örneğin, çürük veya travma nedeniyle kaybedilen bir azı dişinin yerine, yirmi yaş dişi gibi işlevsel olmayan bir diş nakledilebilir. Ayrıca, implant tedavisi için yeterli kemik desteği olmayan hastalarda da ototransplantasyon bir seçenek olarak değerlendirilir.
İşlem Öncesi Hazırlık Süreci
Hastanın detaylı bir klinik ve radyolojik muayenesi yapılır. Bilgisayarlı tomografi (BT) veya panoramik röntgen ile hem donör dişin (nakledilecek diş) hem de alıcı bölgenin anatomisi incelenir. Dişin boyutu, kök yapısı ve kemik yoğunluğu gibi faktörler değerlendirilerek cerrahi planlama yapılır.
Cerrahi İşlem Adımları
- Donör Dişin Çıkarılması: Nakledilecek diş, çevresindeki dokulara zarar vermeden dikkatlice çıkarılır. Kök yapısının korunması için özel enstrümanlar kullanılır.
- Alıcı Bölgenin Hazırlanması: Dişin yerleştirileceği bölgedeki kemik, cerrahi frezlerle uygun şekilde şekillendirilir.
- Dişin Yerleştirilmesi: Donör diş, alıcı bölgeye yerleştirilir ve pozisyonu radyografik olarak kontrol edilir.
- Sabitleme: Diş, komşu dişlere veya geçici bir splint ile sabitlenerek iyileşme sürecinde stabilite sağlanır.
İyileşme ve Takip Süreci
Nakil sonrası ilk 2-4 hafta boyunca dişin hareket etmemesi için yumuşak gıdalarla beslenilmesi önerilir. Ağız hijyenine dikkat edilmeli ve hekimin verdiği antiseptik gargaralar düzenli kullanılmalıdır. 6 ay ile 1 yıl arasında periyodik kontrollerle dişin kök gelişimi ve kemik adaptasyonu izlenir. Başarılı bir ototransplantasyonda diş, normal çiğneme fonksiyonunu kazanır.
Avantajları ve Riskler
- Avantajlar: Doğal doku uyumu, implantlara göre daha ekonomik olması ve kemik kaybını önlemesi.
- Riskler: Enfeksiyon, kök rezorpsiyonu (erime) veya dişin tam olarak kaynamaması. Bu riskler deneyimli cerrahlar tarafından minimize edilebilir.
Sık Sorulan Sorular
- Kimler Bu İşlem İçin Uygun Değildir? Kök gelişimi tamamlanmış dişlerde veya sistemik hastalığı olanlarda önerilmez.
- Ağrı Hissedilir mi? Lokal anestezi altında yapıldığı için işlem sırasında ağrı hissedilmez. Sonrasında hafif şişlik ve hassasiyet normaldir.
- Diş Ömrü Ne Kadardır? Doğru teknikle yapıldığında ömür boyu kullanılabilir.
Ototransplantasyon, modern diş hekimliğinde hastaların kendi dokularını kullanarak estetik ve fonksiyonel çözümler sunan yenilikçi bir yöntemdir.