Bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemleriyle karakterize kronik bir psikiyatrik hastalıktır. Toplumda bu hastalığa dair pek çok yanlış inanış bulunur. Bunlardan biri de "bipolar hastaların yalan söylediği" düşüncesidir. Peki bu davranışın hastalıkla gerçek bir bağlantısı var mı?
Bipolar Bozuklukta Davranışsal Değişimler
Mani döneminde kişide aşırı enerji, dürtüsellik ve gerçeklik algısında bozulmalar görülebilir. Bu evrede birey, abartılı planlar yapabilir veya olmayan başarılarından söz edebilir. Örneğin, "milyon dolarlık anlaşmalar yaptığını" iddia etmesi gibi. Ancak bu ifadeler bilinçli bir yalandan ziyade, hastalığın neden olduğu hezeyanlarla ilişkilidir.
Yalan Söyleme ile Hezeyan Arasındaki Fark
Yalan, kişinin kasıtlı olarak gerçeği çarpıtmasıdır. Bipolar bozuklukta ise mani sırasında ortaya çıkan abartılı ifadeler, genellikle kişinin gerçeklik algısının bozulmasından kaynaklanır. Örneğin, hasta "dünyayı kurtaracak bir buluş yaptığına" içtenlikle inanabilir. Bu durum yalan değil, psikotik semptom olarak değerlendirilir.
Risk Faktörleri ve Tetikleyiciler
- Dürtüsellik: Mani evresindeki kontrolsüz davranışlar, gerçeği çarpıtıcı sözlere yol açabilir.
- Ego Genişlemesi: Kişinin kendini aşırı önemli hissetmesi, hayali hikayeler oluşturmasına neden olabilir.
- Madde Kullanımı: Alkol veya uyuşturucu kullanan hastalarda bu davranışlar daha sık gözlenir.
Araştırmalar Ne Diyor?
2021’de Journal of Affective Disorders’da yayınlanan bir çalışma, bipolar hastaların yalan söyleme eğiliminin genel popülasyondan farklı olmadığını gösterdi. Ancak mani dönemindeki dürtüsel konuşmalar, yanlışlıkla yalan olarak algılanabiliyor.
Tedaviyle Nasıl Yönetilir?
- İlaç Tedavisi: Duygudurum dengeleyiciler (lityum, valproik asit) ve antipsikotikler, mani semptomlarını kontrol altına alır.
- Psikoeğitim: Hasta ve aileye hastalık belirtileri anlatılarak yanlış anlaşılmalar önlenir.
- Bilişsel Davranışçı Terapi: Dürtüsel davranışların yönetimi için etkili bir yöntemdir.
Toplumsal Stigma ve Çözüm Önerileri
Bipolar bozukluğa dair mitler, hastaların damgalanmasına yol açıyor. Medya ve eğitim programları aracılığıyla toplumun bilinçlendirilmesi, bu önyargıları kırmak için kritik önem taşıyor.
Sonuç
Bipolar bozuklukta yalan söyleme bilinçli bir davranış değil, hastalık semptomlarının sonucudur. Doğru tedavi ve destekle bu belirtiler etkili şekilde yönetilebilir. Unutmayın, bipolar bozukluk bir kişilik özelliği değil, tedavi edilebilir bir tıbbi durumdur.