Psoriatik Artrit

Psoriatik artrit, sedef hastası olan kişilerde görülen eklem iltihabı olup medikal tedavi ve egzersizler ile tedavi edilmektedir.

Psöriatik Artrit Nedir?

Psöriatik artrit, halk arasında sedef romatizması olarak bilinir. Psoriasis yani sedef hastalığı olan kişilerin %5-4’ünü etkileyen, kronik, enflamasyon ile seyreden artrit, yani eklem iltihabıdır. 

Sedef hastalığı başlangıcı genellikle psöriatik artritin habercisidir. Fakat bazı hastalarda eklem iltihabı, sedef hastalığı başlangıcından önce gelişmektedir.

Sedef hastalığı diz, dirsek, kafa derisinde sıklıkla görülmekle birlikte cildin pul pul dökülmesidir. Cilt beyaz kabuklarla kaplıdır ve kabukların tabanlarından itibaren deri kırmızı renktedir. 

Sedef hastalığı , kişide bağışıklık sisteminin kendi deri hücrelerine karşı antikor üretmesi ile başlangıç gösterir. deride bu bağışıklık reaksiyonları derinin üst katmanın sürekli parçalanmasına ve yenilenmesine neden olur. 

Bağışıklık sisteminin ürettiği bu antikorların eklem yüzeylerini hedef alarak bu bölgelerde faaliyete geçmesi ile artrit denilen eklem iltihabı gelişmeye başlar.

Sedef hastalığı bulaşıcı değildir. Kişinin kendi bağışıklığından kaynaklanan bir hastalıktır. Sedef hastalığı başlangıcından birkaç yıl sonra eklem iltihabı tablosu belirtilerini göstermeye başlar. 

Psöriatik artrit genellikle 30-50 yaş aralığında, kadın ve erkeklerde birbirine yakın sıklıkta görülmekle beraber çocukluk çağında da görülebilir. Çocukluk çağında deri döküntüleri ve eklem iltihabına ek olarak göz iltihabı da görülür.

Psöriatik Artrit Belirtileri Nelerdir?

Psöriatik artrit, uzun yıllar kendini belli etmeden sessizce ilerleyen ve fark edildiğinde eklemde şekil bozukluğuna neden olabilen kronik, otoimmün bir hastalıktır. 

Sedef hastalığı başlangıcından genellikle birkaç yıl sonra eklem iltihabı gelişir. Eklemlerde iltihaba neden olan bu hastalıkta hasta, eklem ağrılarından şikayetçidir. 

Genellikle el ve ayakların parmak uçlarındaki eklemler ile diz ve bilek eklemlerini tutar. Bazı formlarında bu hastalık ciddi eklem şekil bozuklukları ve kemik yıkımı ile karakterize agresif bir formda olabilir. 

Psöriatik artrit hastalarında eklem şikayetlerinin yanında tırnaklarda şekil bozuklukları da görülür. Tırnak, yatağından çıkabilir, şekli bozulup basık hale gelebilir. 

Bazı durumlarda sosis parmak denilen, el ve ayak parmaklarında eklem iltihabına bağlı olarak şişlik ve kızarıklık görülür.

Psöriyatik artrit hastalarında eklem ağrıları istirahatle artan, hareketle azalan ağrılar olması bakımından diğer eklem iltihabı tiplerinden ayrılır. 

Sedef hastalığı başlangıcı olan her 4 hastadan 1’inde gelecekte eklem iltihabı tablosu görülmektedir. Sedef hastalığı, kaşıntılı olabilen, döküntülerle seyreden, beyaz kabuklu ve pullu görüntüye sahip cilt lezyonlarıdır. 

Sedef hastalığının kesin tedavisi yoktur, uygulanan tedaviler hastalığı baskılamaya yönelik, hastanın iyi hissetmesini sağlayan tedavilerdir. 

Sedef hastalığı gelişen hastalarda kardiyovasküler hastalıklar, metabolik sendrom, diyabet ve psikolojik sorunlara yatkınlık da görülmektedir.

  • Diz, dirsek, el ve ayak eklemlerinde ağrı
  • Eklemlerde yanma hissi
  • Eklem yerlerinde şişlik/hassasiyet
  • Deride kaşıntılı/kaşıntısız beyaz renkli pulsu döküntüler
  • Tırnak bozuklukları, tırnakta renk değişimi/kalınlaşma/yerinden çıkma

Psöriatik Artrit Nedenleri Nelerdir?

Psöriatik artrit, genellikle eklem iltihabı tablosu oluşmadan önce deri döküntülerinin görüldüğü otoimmün bir hastalıktır. 

Otoimmün yani vücudun kendi derideki elemanlarına karşı ürettiği antikorlar ile kendine ait dokulara saldırması sonucu deride beyaz döküntülerle başlangıç gösteren bir hastalıktır.

Deri döküntülerinin görüldüğü sedef hastalığının yani psöriyazisin başlangıcından yıllar sonra eklemlerde de benzer reaksiyon görülmesi sonucu eklem iltihabı tablosu ortaya çıkar.

Psöriatik artritte otoimmünitenin, vücudun kendi elemanlarına karşı antikor üretmesinin nedenleri bilinmemektedir. Fakat ailede görülen sedef hastalığı, sedef romatizması ve ailenin bazı çocuklarında da bu hastalığa rastlanması psöriatik artritin genetik olarak geçişi olabileceğini göstermektedir. 

Aynı ailede Psöriatik artrite sahip hastalardan alınan örneklere bakıldığında bazı genlerin ortak olduğunun gösterilmesi bu düşünceyi desteklemektedir.

Sedef hastalığı, uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir, hastalığın gidişatı yönetilebilir. Fakat kişide stres faktörü, psikolojik sıkıntılar, alkol kullanımı, sigara kullanımı, virüs ve bakteriyel enfeksiyonlar susturulmuş sedef hastalığını tekrar alevlendirebilir. 

Psöriatik artrite sahip hastalarda hastalık, yaşam boyunca sessizlik dönemi ardından alevlenme dönemi şeklinde, çevresel ve diğer faktörlere göre sirkülasyon gösterebilir.

  • Otoimmünite
  • Ailesel yatkınlık
  • Beslenme tarzı ve enfeksiyonlar

Psöriatik Artrit Teşhisi

Psöriatik artrit tipik olarak deri döküntüleri ve eklem ağrılarının görüldüğü, hastanın şikayetlerine bakılarak tahmin edilebilecek bir hastalıktır. 

Şikayetler başladıktan sonra romatoloji uzmanına başvurulması ile hekim uygun gördüğü testler ile tanıya gider ve hastaya en uygun tedavi rejimini belirler.

  • Hastanın öyküsü: Hastanın şikayetleri dinlenerek olası hastalıklar düşünülür. Deri döküntülerinin eklem ağrılarından önce başlamış olması, hastaya daha önce sedef hastalığı tanısının konmuş olması veya ailesinde daha önce bu hastalık görülmüş kişilerin olması psöriatik artrit tanısına yaklaştırır. Aile öyküsü ve hastanın tıbbi geçmişi iyi sorgulanmalıdır.
  • Fizik muayene: Hastada cilt döküntülerine bakılır. Döküntülerin ne tipte olduğu, rengi, şekli hastalık tanısı açısından önemlidir. Hastada ağrı olan eklem yerlerine bakılır. Eklem yerlerinde şişlik, hassasiyet, kızarıklık tanıya yaklaştırır. Ayrıca psöriatik artritte tırnak tutulumu görüldüğü için hastanın tırnaklarını da gözden geçirmek önemlidir.
  • Röntgen ve MRI: Hastada eklem şikayetlerindeki nedenin anlaşılması için röntgen ve MRI çekilir. Eklemlerde ve kemiklerdeki harabiyetin derecesine bakılır. Romatoid artritin eklem bulgularını görmek önemlidir. El eklemlerinde parmak kemiklerinin bulunduğu düz hattın bozulması, parmak eklemlerinin şekil bozukluğuna uğramış olması ve diğer bulgular romatoid artrit tanısını koydurur.

Psöriatik Artrit Tanı ve Sınıflama Kriterleri

Psöriatik artrit tanısı ve sınıflaması için CASPAR kriterleri ile hasta bulguları karşılaştırılmalıdır. Psöriatik artrit şüphesi olan hastalarda hastanın eklem iltihapları ve bu kriterlerden 3’ü bulunması psöriatik artrit tanısını koydurur. Kriterler:

  • Halen mevcut veya geçirilmiş psöriyazis/sedef hastalığı öyküsü veya ailede Sedef hastalığı varlığı
  • Fizik muayenede tipik tırnak değişikliklerinin saptanması
  • Romatoid faktör adlı kanda bulunan bir faktörün negatif olması
  • Daktilit yani el parmak eklemlerinde iltihap sonucu ortaya çıkan, sosis parmak da denilen şiş ve kızarık parmak görüntüsüne sahip olması
  • Radyolojik incelemede el ve ayakta eklem çevresinde yeni kemik oluşumunun bulunması

Psöriatik Artrit Tedavisi

Psöriatik artrit hastalığını tamamen ortadan kaldıracak tedavi yöntemi bulunmamaktadır. 

Mevcut tedavi, bağışıklık sistemini baskılayarak eklemlerde ve deride meydana gelen reaksiyonların durdurulmasıyla hastada şikayetlerin azaltılmasını amaçlamaktadır.

Hastalık, susturulduktan bir süre sonra tekrar alevlenebilir, yine benzer şekilde tedavi edilir ve sessizlik döneminin ardından tekrar bir alevlenme görülebilir. 

Her hastalıkta olduğu gibi psöriatik artritte de erken tanı ve erken tedavi çok önemlidir. Eklem iltihabıyla seyreden psöriatik artrit hastalığının ilerleyen dönemlerinde eklemlerde görülen reaksiyonlar eklemleri etkiler, şekillerinin bozulmasına neden olur. 

Kemiğin ekleme temas yerlerinde de bozulmalar ortaya çıkarak kemik kırıklarına neden olabilir.

  • Medikal tedavi: Medikal tedavi ile vücutta meydana gelen otoimmünite reaksiyonlarını durdurmak amaçlanır. Böylece hastalığın sessizlik dönemine girilir. Medikal tedavide kullanılan ilaçlar bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlardır. Tek bir eklemin tutulduğu psöriatik artritte eklem içerisine kortikosteroid enjeksiyonu yapılabilir. Fakat çoklu eklem tutulumu var ise sistemik tedavide kullanılan ilaçlar tercih edilir. Kullanılan bu ilaçlar steroid olmayan anti inflamatuar ilaçlardır. Diklofenak, indometazin, ibuprofen gibi steroid olmayan ilaçlar hafif hastalık tablosunda kullanılır. Steroid ilaçların oral yolla kullanımı, sedef hastalığını şiddetlendireceği için steroid olmayan ilaçlar tercih edilir. Bu ilaçlar mideyi etkileyebileceği için tok karnına alınmalıdır. Steroid olmayan ilaçlara yanıt vermeyen hastalarda metotraksat, sulfalazin, leflunomid, siklosporin, salazopirin tercih edilir.
  • Egzersiz: Psöriatik artrit hastalığında etkilenen eklemleri, kemikleri ve kasları güçlendirmek için düzenli egzersiz önemlidir. Düzenli egzersiz uygulayan psöriatik artrit hastalarında eklem ve kemiklerde görülen şekil bozulmaları yavaşlar ve hastalığın ilerleyiciliği azalır.

Psöriatik Artrit İlaçları

Psöriatik artrit için birçok ilaç tedavisi seçeneği mevcuttur. Sistemik yani ağız yoluyla kullanılan ilaçlar başlangıç evresindeki hastalar için steroid olmayan anti enflamatuar ilaçlardır. 

Bu ilaçlar bağışıklık sistemini baskılayarak etkilerini gösterirler. İbuprofen, diklofenak, indometazin gibi ilaçlar bu gruba dahildir. Steroid ilaçlar sistemik kullanılmaz. Sedef döküntülerini şiddetlendirir.

Tek veya 2-3 eklemin tutulduğu, diğer eklemlerde enflamasyonun olmadığı durumlarda eklem içerisine kortikosteroid enjeksiyonu yapılarak eklem boşluğundaki enflamasyon baskılanabilir.

Steroid olmayan ilaçlara yanıt vermeyen ve ilerleme gösteren psöriatik artrit hastalarında romatizma hastalığında kullanılan romatizma ilaçlarına geçilir. 

Metotrexat, sulfasalazin, leflunamid, siklosporin gibi ilaçlar hastaya ve hastalığın şiddetine göre dozları ayarlanarak verilir.

Bağışıklıkta görev alan TNF isimli moleküle karşı geliştirilen ilaçlar kullanılabilir. TNF antagonistleri olarak geçen bu ilaçlar eklem hastalığını iyileştirebilir ve eklemlerdeki radyolojik ilerlemeyi durdurabilir. 

Etanersept, infliximab, adalimumab, certolizumab pegol, golimumab gibi ilaçlar TNF antagonistleridir ve hastalık tablosunun gerilemesinde yardımcıdır.

Ustekinumab, bağışıklık hücrelerinin elemanlarına karşı geliştirilen bir antikordur ve bağışıklıkta rol alan elemanları bağlayarak psöriatik artritte hem eklem hem de cilt tutulumuna karşı etkilidir.

Psöriatik Artrit Tedavi Edilmezse

Psöriatik artrit, hastada deri döküntüleri ve eklem ağrıları ile kendini belli eden otoimmün bir hastalıktır. Hastalık hastayı dış görünüş açısından ve ağrıların şiddetlenmesi açısından hem psikolojik hem de sosyal anlamda kötü etkiler. 

Eklemlerde meydana gelen iltihap eklemleri bir süre sonra yıpratır, eritmeye, şekillerini bozmaya başlar. Eklemlerde meydana gelen bu bozukluklar kemiklere de geçer ve kemiklerin eklemlere komşu kısımlarında kemik yıkımı görülür. 

Tedavi edilmeyen/tedaviye geç kalınan hastalarda eklem yıkımı ilerleyici bir hal alır ve kemikleri de etkileyerek duruşu bozar, hastanın ağrılarını şiddetlendirir ve yaşamını zorlaştırır. 

Bu nedenle psöriatik artrite benzer şikayetler başladığı an geç kalınmadan romatoloji uzmanına başvurulmalı ve uygun tedavi rejimine başlanmalıdır.

Çocuklarda Psöriatik Artrit

Çocukluk çağındaki eklem iltihapları eklem bölgesinde kızarıklık, şişlik ve yanma ile kendini belli eder. Genellikle 16 yaşından küçüklerde görülür. 

Çocukluk çağında görülen psöriatik artritler genellikle viral bir enfeksiyonun tetiklemesi ile ortaya çıkar. 

Çocuklarda diz ve dirsek kısımlarında döküntüler, eklem iltihabından önce veya eklem iltihabı ile aynı zamanlarda görülür. Ailede psöriatik artrit varlığı çocuk için risk faktörüdür. Çocuklarda psöriatik artrit, eklem ve deri tutulumunun yanına göz tutulumu da gösterir. 

Gözde iltihap ile karakterize bu eklem iltihapları tedavi edilmez ise iltihap ilerleyip gözde hasara neden olabilir. Göz iltihabı olan çocuklarda gözde herhangi bir kızarıklık, görme sorunu gibi belirtiler görülmediği için gözden kaçabilir. Risk faktörüne sahip çocuklara düzenli aralıklarla göz muayenesi yaptırılması gerekir.

Çocuklarda psöriatik artrit tedavisinde ilk olarak metotrexat tercih edilir. Yan etkisi düşüktür ve kullanımında sakınca yoktur. Doz ayarlaması iyi yapılmalıdır. 

Steroid olmayan anti enflamatuar ilaçlar da çocuklarda risk yaratmadığı için kullanılabilir. Eklem iltihabı 1-2 eklemde sınırlı ise eklem içerisine kortikosteroid enjekte edilebilir. 

Uzun süreli kortikosteroid kullanımı sakıncalıdır. Kemik bozukluklarına ve büyümenin duraklamasına neden olduğu için kontrollü ve kısa süreli kullanılmalıdır.

Gebelerde Psöriatik Artrit

Gebelik döneminde psöriatik artrit, bebek gelişimini etkileyen bir hastalık değildir. Hastalığın kontrol altına alınması önemlidir. 

Gebelik sürecinde görülen ağrılı eklem iltihapları, deri döküntüleri anneyi etkileyebilir, bu hastalığa yönelik uygulanan tedavi yöntemleri gebelik süresince değişkendir. 

Psöriatik artrit hastalığında kullanılan kortikosteroid, steroid olmayan anti enflamatuar ilaçlar ve TNF antagonistleri belirli doz ve sürelerde kullanıldığı takdirde bebek gelişimini etkilemediği için gebelerde farklı zamanlarda tercih edilir. 

Steroid olmayan anti enflamatuar ilaçlar gebeliğin ilk 6 ayında kullanılabilir, son 3 ayda kesinlikle kullanılmamalıdır. TNF antagonisti ilaçların kanıtlanmış bir etkisi olmamasına rağmen son tercih edilecek ilaçlardır ve çok gerekli olmadıkça gebelerde kullanılmaz.

Romatizmada kullanılan ve psöriatik artritte de hem cilt hem de eklem rahatsızlıklarında etkili tedavi sunan metotrexat ve leflunamid gebelerde kesinlikle kullanılmamalıdır. 

Metotrexat ve leflunamid, bebek gelişimini kötü yönde etkilediği için gebelik süresince hatta gebe kalınmadan bir süre önce kullanımı bırakılmalıdır.

Psöriatik Artrit için Hangi Doktora Gidilmeli?

Psöriatik artrit başlangıçta sedef hastalığı ile kendini gösterir. Bu dönemde hastalar derideki şikayetlerinden dolayı Cildiyeye başvurmaktadırlar. 

İlerleyen dönemde, hastalığın eklemleri tutmaya başlamasıyla eklem ağrıları, eklem bölgelerinde kızarıklık, şişlik ve yanma şikayetleri görülür. Bu şikayetler kendini gösterdiği anda Romatoloji uzmanına başvurulmalıdır. 

Tedavi edilmeyen/geç kalınan psöriatik artrit hastalığında ne yazık ki eklem tutulumu, kötü gidişat göstererek eklemde şekil bozukluğuna ve kemik yıkımına neden olmaktadır. Bu nedenle hastalar, doktora başvurmayı ertelememelilerdir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
2
0
Makeleyi Paylaşın

Psoriatik artrit ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Psöriatik Artrit Geçer Mi?

Psöriatik artrit, bağışıklık sisteminin derideki elemanlarına karşı ürettiği antikorlar sonucu deride sedef döküntülerine, ardından antikorların eklemlerde tutulum göstermesi ile eklem iltihaplarına neden olan otoimmün bir hastalıktır. Otoimmün hastalıkların oluşum nedenleri bilinmemekte ve bu hastalıklara karşı kesin tedavi henüz bulunamamıştır. 

Psöriatik artrit hastalığında uygulanan tedavi yöntemi, bağışıklık sistemini baskılayarak antikor üretimine son vermek ve deri ile eklemlerde meydana gelen reaksiyonları durdurmaktır. Hastalık tamamen durana kadar tedaviye devam edilir, hastalık belirti ve bulguları ortadan kalktıktan sonra tedavi bırakılır. Hastalık sessizlik döneminin ardından tekrar alevlenebilir. Stres, bakteriyel veya viral enfeksiyonlar, sigara ve alkol kullanımı gibi çevresel ve psikolojik durumlar hastalığı alevlendirebilir. Psöriatik artritin tamamen geçmesi gibi bir durum yoktur.

Bilge Türelik