Hipofiz Bezi Tümörü

Hipofiz bezi tümörü, beynin alt kısmında bulunan hipofiz bezlerinde görülen iyi huylu tümörler olup medikal ve cerrahi yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Hipofiz Bezi Tümörü Nedir?

Hipofiz bezi tümörü, beynin alt kısmında (kafa tabanında) bulunan hipofiz bezindeki hücrelerden gelişen iyi huylu tümörlerdir. Hipofiz bezi kafa tabanında bulunan ve vücudun birçok kısmını etkileyen hormonların salgılandığı bir yapıdır. Hipofiz bezi adenohipofiz ve nörohipofiz adlı iki kısımdan oluşur.

Adenohipofiz; hipofiz bezinde hormonların salgılayan ve gereksinim durumunda bu hormonları kan dolaşımına göndererek vücut fonksiyonlarını düzenleyen kısımdır.

Nörohipofiz ise beyinin alt bölgesi olan hipotalamusta üretilen bazı hormonların depo edildiği ve gerekli durumlarda yine kan dolaşımına göndererek vücut fonksiyonlarını düzenleyen kısımdır. Hipofiz adenomları adenohipofiz bölgesinden gelişir. 

Hipofiz bezi adenomları en sık 30-50 yaş arasında görülür. Toplumda kadınlarda ve erkeklerde eşit oranda görülen bir tümördür. Görüntüleme yöntemlerine göre sınıflandırılan hipofiz bezi adenomlarının 1 cm ve altında olanlarına mikroadenom; 1 cm üstünde olanlarına makroadenom denir. 

Hipofiz Bezi Tümörlerinin Tipleri Nelerdir?

Hipofiz bezi tümörleri hipofiz bezindeki hormon salgılayan hücrelerden gelişir.

Bu hücreler ve salgıladıkları hormonlar;

  • Gonadotrop Hücrelerden Gelişen Adenomlar: Gonadotrop hücreler hipofiz bezinde FSH (Folikül Stimüle Edici Hormon) ve LH (Lüteinizan Hormon) üreten hücrelerdir. Bu hormonlar vücutta üreme hücrelerinin gelişimini ve kadınlarda menstruasyon (adet) döngüsünü düzenler.
  • Laktotrop Hücrelerden Gelişen Adenomlar: Laktotrop hücreler Prolaktin adlı hormonun üretiminden sorumludur. Bu hormon doğum sonrası annede süt yapımını ve meme dokusunun gelişmesini sağlar.
  • Kortikotrop Hücrelerden Gelişen Adenomlar: Kortikotrop hücreler adrenokortikotropik hormon (ACTH) denen ve böbrek üstü bezlerini etkileyen hormonları salgılar.
  • Tirotrop Hücrelerden Gelişen Adenomlar: Tirotrop hücreler tiroid stimülan hormon (TSH) denen hormonu üretir. Bu hormon tiroid bezini etki ederek tiroid hormonlarının salgılanmasına yardımcı olur.
  • Somatotrop Hücrelerden Gelişen Adenomlar: Somatotrop hücreler Growth hormon (GH) denen büyüme hormonunun salgılanmasına neden olur. Büyüme hormonu tüm vücuda etki eden bir hormondur.

Hipofiz Bezi Tümörü Belirtileri Nelerdir?

Hipofiz bölgesinde gelişen tümörler hem bulunduğu yer itibariyle beyne, beyin zarlarına ve beyinden çıkan sinirlere yaptığı baskıdan ötürü, hem de salgıladığı hormonlar ve bu hormonların vücuda olan etkilerinden ötürü birçok belirtiye neden olabilir. 

Bu belirtiler;

  • Baş Ağrısı: Büyümüş bir hipofiz bezi tümörü beyin zarının gerilmesine neden olarak baş ağrısına neden olabilir. Bu ağrı genellikle geceleri uykudan uyandıran ve sabahları şiddeti artan tarzdadır.
  • Görme Bozuklukları: Hipofiz bezi göze giden ve görmeyi sağlayan optik sinir adlı sinirin hemen üzerindedir. Bu bölgede gelişen bir hipofiz bezi tümörü optik sinire baskı uygulayarak bulanık görme, çift görme, görme keskinliğinde azalma gibi semptomlara yol açabilir.
  • Memeden süt gelmesiProlaktin salgılayan hipofiz tümörleri çocuk doğurmamış ya da emzirmeyen kadınlarda memeden süt gelmesi semptomuna neden olabilir.
  • Adet düzensizliği: Özellikle FSH (folikül stimüle edici hormon), LH (lüteinizan hormon) ve Prolaktin salgılayan tümörler hastalarda adet kanaması olmamasına, kanamanın az veya fazla miktarda olmasına neden olabilir.
  • Libido düşüklüğü: Bazı hipofiz tümörleri FSH (folikül stimüle edici hormon), LH (lüteinizan hormon), ve Prolaktin salgılayan hücrelere bası uygulayarak hormonların salınımına engel olup erkekte ve kadında libido düşüklüğüne ve bunun sonucunda cinsel iktidarsızlığa sebep olabilir.
  • İnfertilite(Kısırlık): FSH (folikül stimüle edici hormon) ve LH (lüteinizan hormon) salgılayan hücreler kadında ve erkekte üreme hücrelerinin üretimi ve gelişiminden sorumludur. Bu hormonların artışı üreme hücrelerinin gelişim döngüsünü bozar. Bu durum kısırlığa sebep olur.
  • Cushing HastalığıCushing hastalığı; hipofiz bezindeki adrenokortikotropik hormon (ACTH) üreten hücrelerin oluşturduğu tümörlü dokunun böbrek üstü bezinden fazla miktarda kortizol adlı hormonun üretimine neden olması sonucu vücutta yağlanmanın arttığı, erkek tipi kıllanmanın görüldüğü (çenede, dudak üstünde, göbek bölgesinde artmış kıllanma), tansiyon yüksekliği, yüzde yağlanmanın artışı sonucu aydede yüz görünümü, göbekte mor renkli çatlaklar ile kendini belli eden sendromdur. Hipofiz bezi tümörlerinden bazıları Adrenokortikotropik hormon (ACTH) denen hormonu üretebilir. Bu üretim sonucu böbrek üstü bezlerinden fazla miktarda kortizol salgılanır ve Cushing Hastalığı’na sebep olur.
  • Akromegali: Akromegali büyüme hormonunun fazla salgılanmasıyla beraber gelişimini tamamlamış kemiklerde ve vücudun sivri kısımlarında (çene, kafa kemiği, el ve ayak parmakları gibi) aşırı büyüme hormonuna yanıt olarak kütle artışı ve irileşme durumudur. Büyüme hormonunun fazla salgılandığı hipofiz tümörlerinde Akromegali oluşabilir. Bu hastalığın şikayetleri arasında ellerde ve ayaklarda büyüme, ayakkabı numarasında büyüme, yüzde kulakta, dilde, dudakta, burunda büyüme ve kabalaşma gibi semptomlar bulunur. Ayrıca bu hastalıkta iç organlarda da büyüme olduğu için kalp hastalıkları da sık görülen bir bulgudur.
  • Yorgunluk, Sabırsızlık, Sinirlilik: Henüz nedeni açıklanamamış olsa da hipofiz bezi tümörüne sahip kişilerde sürekli yorgunluk, çabuk sinirlenme, sabırsızlık gibi davranışlar görülebilir.

Hipofiz Bezi Tümörü Nedenleri Nelerdir?

Hipofiz bezi çok küçük bir organ olmasına rağmen ürettiği hormonlar ve bu hormonların vücuda etkileri dolayısıyla oldukça önemli bir organdır. Hipofiz bezinde tümör oluşumuna neden olan esas etken bilinmemektedir.

Bu konuda üzerinde çalışılan nedenler;

  • Genetik: Anne ve babadan geçen bazı genler ve bu genlerin hasarlanması hipofiz adenomu gelişiminde öncü olabilir.
  • Kimyasallar: Bazı kimyasallar, işlenmiş gıdalar ve içecekler hipofiz adenomu gelişiminde rol oynayabilir.
  • Sigara: Sigaranın kanserojen (kanser yapıcı) özelliği hipofiz adenomu gelişimine katkı sağlayabilir.
  • Radyasyon: Özellikle yüksek dozda ve uzun süre alınan radyasyon hipofiz adenomu gelişiminde rol oynar. Radyasyon hücrenin DNA’sını bozarak hücrelerin aşırı çoğalmasına ve tümör dokusu oluşturmasına neden olur.

Hipofiz Bezi Tümörü Teşhisi

Hipofiz bezi tümörü bası semptomları (görmede bulanıklık, çift görme, baş ağrısı) ya da hormon salgılayıp vücuda etki ederek (memeden süt gelmesi, libido düşüklüğü, yağlanma artışı) kendini gösterebilir. Bazen de hiçbir belirti vermez, hastaya tesadüfen çekilen MR’la tanı konulabilir. 

  Hipofiz adenomunun teşhisinde kullanılan yöntemler;

  • Anamnez ve Fizik Muayene: Anamnez hastanın hastalığı ile ilgili şikayetlerini dile getirmesidir. Hipofiz adenomuna sahip hastalar genellikle baş ağrısı, görme kaybı, el ayaklarda büyüme, erkek tipi kıllanma, adet düzensizliği gibi semptomlardan yakınır. Hekim hastayı detaylıca dinler ve semptomların ne zamandır var olduğunu, artıp azaltan nedenleri sorgular. Ardından fizik muayeneye geçer. Fizik muayenede hekim hastanın görme bozukluğunu değerlendirir. Bunun için hastadan belli bir mesafede durarak harfleri okumasını isteyebilir.
  • Kan Tetkikleri: Hipofiz adenomundan şüphelenen hekim hastadan kan tahlili isteyebilir. Kan tahlilinde hipofiz tarafından üretilen hormonların yüksek çıkması hipofiz adenomu tanısını destekler.
  • Beyin MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme): Hastada hipofiz adenomundan şüphelenilen durumlarda beyin MR’ı istenebilir. Beyin MR’ında hastanın hipofiz bezinde adenom varsa hipofiz bezi aşırı büyümüş ve diğer dokulara baskı yapmış şekilde gözlemlenir. Bu şekilde hipofiz adenomu tanısı konur.

Hipofiz Bezi Tümörü Tedavisi

Hipofiz adenomunun tedavi yöntemi hastanın yaşına, ek hastalığı olup olmadığına, adenomun semptom gösterip göstermediğine göre değişir.

Buna göre tedavide şu basamaklar takip edilir:

  • Yakın Takip ve Gözlem: Tümörün var olduğu ancak belirti göstermediği (baş ağrısı, görme kaybı ya da hormon salgılamadığı) durumda hastalara tedavi için yakın takip önerilir. Bunun için hastayı 6 ayda bir kontrole çağırarak kan tetkikleri ve beyin görüntülemeleri yapılır. Tümörün belirti göstermeye başladığı zaman tedaviye başlanır.
  • Hormon Replasman Tedavisi: Bazı hipofiz tümörleri büyüyüp diğer hormon salgılayan hücrelere baskı uygulayabilir. Bu baskı sonucu bu hücreler hormon sentezleyemez. Sentezlenemeyen bu hormonlar dışarıdan takviye edilir.
  • İlaç Tedavisi: Tümörün çok küçük olması ya da hayati damar ve sinirlere yakınlığı durumunda cerrahi girişim uygulanamayabilir. Bu durumda hastaya ilaç tedavisi başlanır. Bu ilaçlar hastada tümörün salgıladığı hormonun miktarını azaltarak belirtilerin azalmasına yardımcı olur.
  • Cerrahi Girişim: Cerrahi girişim hipofiz adenomlarında en sık kullanılan yöntemdir. Tümörün tamamının çıkarılması; hastada hastalığın tekrardan oluşmasını engeller. Bu yönüyle diğer yöntemlerden daha avantajlıdır.
  • RadyoterapiRadyoterapi X ışınları yardımıyla tümörlü dokunun küçültülmesi ve çoğalmasının engellenmesine yardımcı olan bir yöntemdir. Hipofiz adenomlarından bazıları hayati damar ve sinirlere yakın olabilir, ameliyat olmaya engel olur. Bu durumda hastalara radyoterapi uygulanabilir.

Hipofiz Bezi Tümörü Tedavi Edilmezse

Hipofiz bezi vücudun hemen tamamını etkileyen birçok hayati hormonu salgıladığı için; tümöre tanı konulduğunda derhal tedavi altına alınması gerekir. Hipofiz adenomuna tedavi uygulanmazsa oluşabilecek komplikasyonlar şunlardır:

  • Basıya bağlı şiddetli baş ağrıları
  • Basıya bağlı görme bozukluğu, ilerleyen dönemde görme kaybı
  • Büyüme hormonunun fazla salgılanmasına bağlı Akromegali hastalığı
  • Adrenokortikotropik hormonun fazla salgılanmasına bağlı Cushing Hastalığı
  • Folikül stimüle edici hormon ve lüteinizan hormonun fazlalığı veya azlığına bağlı üreme problemleri
  • Hipofiz tümörünün hayati önemi olan damarlara baskı uygulaması sonucu beynin kanlanmasının bozulması ve ölüm görülebilir.

Hipofiz Bezi Tümörüne Ne İyi Gelir?

Hipofiz adenomları oluşabilecek komplikasyonlardan ve bu komplikasyonların vücuda vereceği zararlarından dolayı tanı aldığında derhal tedavi edilmelidir. Özellikle ilaçlarla kontrol altına alınamayan hipofiz bezi adenomlarında cerrahi tedavi uygulanması gerekmektedir.

Hipofiz adenomu tedavisinde kullanılan ilaçlar adenomun salgıladığı hormonların miktarını azaltarak; hormonun vücuttaki etkilerini yavaşlatmış olur.

Hipofiz adenomu gelişimini engelleyen ananas, zencefil, zerdeçal, zeytinyağı, yeşil yapraklı sebze gibi besinler halk arasında söylenilse de bu konuda kesin bir araştırma bulunmamaktadır.

Hipofiz Bezi Tümörü İlaçları

Hipofiz adenomunda hipofiz bezindeki tümörden salgılanan hormonların miktarını azaltacak; bu sayede bu hormonların vücuda olan etkilerini engelleyecek bazı ilaçlar kullanılır.

Bu ilaçlar;

  • Pegvisomant: Bu ilaç tümör dokusundan salgılanan büyüme hormonunu inhibe eder (salınımını engeller). Bu sayede bu hormonun neden olduğu akromegali hastalığının (vücutta el, ayak, burun, dil, kafa kemiklerinin büyümesi ile giden hastalık) ilerlemesini durdurur. Ancak bu ilaç tümörün boyutunu küçültmez, sadece hormon salgılamasını engeller. Yan etkileri arasında baş ağrısı, eklem ağrıları, ishal, bulantı, kusma, ödem(şişkinlik) bulunabilir. Bu etkiler hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında hekime başvurulmalıdır.
  • Oktreotid: Bu ilaç da pegvisomant gibi büyüme hormonunun salınımını engelleyerek akromegalinin semptomlarının iyileşmesine yardımcı olur. Oktreotid ayrıca tiroid stimülan hormon (TSH) salgılayan adenomlarda da kullanılıp TSH’ın miktarını azaltabilir. Bu ilacın yan etkileri; iştahsızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, karında şişlik, ishal gibi semptomlardır. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında hekime başvurulmalıdır.
  • Bromokriptin: Bu ilaç prolaktin salgılayan adenomlarda kullanılır. Prolaktin hormonunun salınımını engelleyerek memeden süt gelmesi, infertilite, erkeklerde meme büyümesi gibi semptomların iyileşmesine yardımcı olur. Bu ilacın yan etkileri; baş ağrısı, bulantı, sersemlik gibi semptomlardır. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında hekime başvurulmalıdır.
  • Kabergolin: Bu ilaç tıpkı bromokriptin gibi prolaktin salınımını engeller ve adenomun yarattığı semptomları giderir. Bu ilacın yan etkileri; bulantı, ayak bileklerinde ödem, kalp kapakçığı sorunları gibi problemlerdir. Bu semptomlar hastayı rahatsız edecek düzeye ulaştığında hekime başvurulmalıdır.

Hipofiz Bezi Tümörü Ameliyatı

Hipofiz adenomlarında ilaç tedavisine cevap alınamayan kişilerde cerrahi girişim düşünülmelidir. 

Cerrahi girişim transsfenoidal yöntem (burundan girilerek uygulanan yöntem) veya kraniyotomi (kafatası açılarak uygulanan girişim) yöntemleri kullanılabilir. Bu yöntemlerden en sık transsfenoidal yöntem kullanılır. Kraniyotomi büyük adenomlar dışında pek tercih edilmez.

Transsfenoidal yöntemde; hastanın tümörüne ulaşmak için burun deliğinden mikroskop yardımıyla girilir. Tümörün üzerine oturduğu sfenoid adlı kemikteki boşluklardan hipofiz bezine ulaşılır. 

Burda hormon salgılayan adenom çıkarılır ve ameliyat sonlandırılır. Bu ameliyat yönteminde beyin dokusuna ulaşılmadığı için komplikasyon görülme olasılığı çok düşüktür. Ameliyat sonrası hasta birkaç gün içinde taburcu edilir. 

Kraniyotomi daha büyük ve daha fazla yayılım gösteren adenomlarda uygulanan ameliyat tipidir. Bu ameliyatta tümöre ulaşabilmek için kafa kemiklerine daha büyük bir girişim uygulanır ve tümöre ulaşılır. 

Kraniyotomi hastanın beyin dokusuna etki edilerek uygulanan bir ameliyat türü olduğu için komplikasyon (hayati damar ve sinir yaralanmaları) görülme olasılığı transsfenoidal yönteme göre daha yüksektir. 

Hasta ameliyat sonrası 1-2 gün yoğun bakımda tutulur ardından servise alınır. Herhangi bir komplikasyon görülmezse yaklaşık 1 hafta içinde taburcu edilir.

Gebelikte Hipofiz Bezi Tümörü

Hipofiz adenomları nadiren de olsa gebelik sırasında ortaya çıkabilir. Bu adenomlar salgıladıkları hormonlar ve bu hormonların yaratacağı etkilerden dolayı gebeliği sıkıntıya sokabilir.

Örneğin TSH (tiroid stimüle edici hormon) salgılayan adenoma sahip anne adayında hipertiroidi (tiroid bezinin fazla çalışması) sonucu çarpıntı, ateş, kilo kaybı gibi semptomlar görülebilirken; ACTH (adrenokortikotropik hormon) salgılayan adenoma sahip anne adayında böbrek üstü bezinden aşırı kortizol salınımı sonucu yağlanma, kas kitlesi düşüklüğü, aşırı kortizolün bebek vücudunda cinsiyet hormonlarına dönüşmesi sonucu cinsiyet anomalilerine yol açabilir.

Bu yüzden adenom belirtisi yaşayan anne adaylarının muayene olması şarttır.

Bazı hipofiz adenomları (özellikle prolaktin, folikül stimüle edici hormon (FSH), Lüteinizan hormon (LH) üretenler) gebeliğin oluşumunu engelleyici etkide bulunabilirler. Bu durumda hastalar inletilişte(kısırlık) sebebiyle başvurduklarında detaylı muayene ile hipofiz adenomu tanısı alabilirler.

Gebeliğin önceden varolan hipofiz adenomunun büyümesini arttırdığına dair bir bulgu yoktur. Ancak salgılanan aşırı miktarda hormon hem bebekte hem annede rahatsızlıklara sebep olabilir.

Çocuklarda Hipofiz Bezi Tümörü

Çocuklarda hipofiz adenomu nadiren görülür. Ancak belirtileri yetişkinlere göre daha şiddetlidir. Çocuklarda görülen adenomlar ve vücuda etkileri şu şekilde sıralanabilir:

  • Prolaktin salgılayan adenoma sahip çocuklarda memeden süt gelmesi, memenin büyümesi, prolaktinin cinsiyet hormonlarını inhibe etmesine (miktarını düşürmesi) bağlı erkek çocuklarında kıllanmanın olmaması, kız çocuklarında adet görememe ya da adet düzensizliği (menstruasyon döngüsünün bozulması) görülebilir.
  • Büyüme hormonu (GH) salgılayan adenomların çocuklardaki etkisi yetişkindekine benzer. Ancak çocuklarda büyüme plakları (kemiğin boyunun uzamasını sağlayan bölgeler) henüz kapanmadığı için erişkindeki bulgulara ek olarak boy uzaması da devam eder.
  • Adrenokortikotropik hormon (ACTH) salınımına bağlı çocukta Cushing Hastalığı görülebilir. Bu durumda çocukta özellikle göbek bölgesinde yağlanma artışı, göbekte mor çizgilenme, omuzlarda yağ depolanması gibi belirtiler görülebilir.
  • Tiroid stimüle edici hormon (TSH) salınımına bağlı çocukta hipertiroidi bulguları (terleme, tansiyon yüksekliği, çarpıntı, ishal gibi belirtiler) görülebilir.
  • Folikül stimüle edici hormon (FSH) ve Lüteinizan hormon (LH) salınımına bağlı çocukta erken puberte belirtileri (koltuk altı kıllanmasının erken olması, genital organ kıllanmalarının erken olması, erken adet görme gibi belirtiler) görülebilir.

Çocuklarda bu gibi belirtilere ek olarak şiddetli baş ağrıları, görme bozuklukları gibi semptomlar da görülebilir. Bu durumda aileler genellikle Çocuk Nörolojisi Uzmanına başvururlar. 

Çocuk Nöroloğu gerekli muayene ve tetkikleri yaptıktan sonra hipofiz adenomu tanısı koyarsa hastayı Çocuk Beyin Cerrahisi Uzmanına yönlendirir. Tedaviyi Çocuk Beyin Cerrahı uygular.

Çocuklarda uygulanan tedavi sıklıkla cerrahi girişimdir. Çünkü çocuklarda ilaç tedavisine yanıt sınırlıdır. Uygulanan cerrahi metod yetişkinle aynıdır (transsfenoidal yöntem). Tümör eğer çok büyükse ve transsfenoidal yöntemle çıkarılamıyorsa kraniyotomi yöntemine başvurulabilir.

Hipofiz Bezi Tümörü için Hangi Doktora Gidilmeli?

Hipofiz bezi tümörlerinin tanısı ve tedavisini uygulayan asıl bölüm Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümüdür. Ancak bazen hastalar şiddetli baş ağrısı, görme bozukluğu gibi nedenlerle Acil Servise başvurabilir. 

Bu durumda acil hekimi hastanın detaylı muayenesini yapar, şüphe duyduğu durumlarda nöroloji veya beyin cerrahisi uzmanına sevk eder.

Bazen hastalar sadece baş ağrısından yakınır. Bu durumda genellikle nöroloji uzmanına başvururlar. Nöroloji uzmanı detaylı muayene ve görüntüleme yöntemlerinden sonra tanı koyduğu hastaları tedavi için beyin cerrahisi uzmanına yönlendirir.

Bazen kadın hastalar adet düzensizliğinden dolayı Kadın Doğum uzmanına, erkek hastalar cinsel iktidarsızlıktan dolayı Üroloji uzmanına başvurabilirler. 

Bu durumda bu hekimler şüphelendiği kişilerden görüntüleme yöntemlerini isteyip hipofiz adenomuna rastlayabilir. Bu durumda hastayı tedavi altına alınması için beyin cerrahisi uzmanına sevk eder.

Bazen hipofiz adenomu hiçbir belirti vermez. Bu durumda hastalara başka bir nedenden dolayı dolayı çekilen görüntüleme yönteminde tümörlü dokuya rastlanabilir. Böyle bir durumda hastanın genel durumuna ve tümörün boyutlarına göre tedavi planlanır.

Hastalarda baş ağrısı, görme bozukluğu, adet düzensizliği, cushing hastalığını andıran vücut bulguları (aşırı kıllanma, yüzde yağlanmanın artışı, göbekte mor çatlaklar gibi), akromegaliyi andıran vücut bulguları (el ve ayakta büyüme, ayak numarasında artış, dilde büyüme, burunda büyüme) gibi bulguların varlığında hekim tarafından muayene edilmelidir.

Çocuk hastalarda hipofiz adenomu semptomlarının varlığında Çocuk Nörolojisi uzmanına başvurulabilir. Bu durumda ayırıcı tanıyı yapan hekim hipofiz adenomu tanısı koyarsa tedavi için hastayı Çocuk Nöroşirurji uzmanına (çocuk beyin cerrahisi uzmanına) yönlendirebilir.

Makaleyi faydalı buldun mu?
1
0
Makeleyi Paylaşın

Hipofiz Bezi Tümörü ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Hipofiz Bezi Tümörü Öldürür Mü?

Hipofiz bezi tümörleri benign (iyi huylu) tümörlerdir. Beyin dokusuna ve diğer organlara yayılım yapmaz. Bu yönüyle öldürücü bir etkinliği yoktur. Ancak bazı hipofiz adenomları çok çabuk büyüyüp beyindeki hayati damar ve sinirlerin üzerine baskı uygular. Bu durumda beynin kanlanması bozulup ölüm riski oluşabilir. Ancak bu durum çok nadirdir.

Dr. Büşra Ular

Hipofiz Bezi Tümörü Baş Ağrısı Yapar Mı?

Hipofiz bezi beynin alt kısmında kafa tabanı bölgesinde bulunur. Burdan gelişen adenomların beyinle bağlantısı yoktur. Ancak bu adenomlar beyin zarları ile temas halindedir. Beyin zarlarının gerilmesine neden olup baş ağrısı oluşturabilirler. Bu kişilerde görülen baş ağrısı genellikle geceleri uykudan uyandıran ve sabahları şiddetlenen tarzda bir baş ağrısıdır.

Dr. Büşra Ular