Varikosel, testislerdeki toplardamarların genişlemesiyle ortaya çıkan ve erkeklerde yaygın görülen bir durumdur. Özellikle 15-25 yaş arası erkeklerde sık teşhis edilir. Peki varikosel her zaman kısırlığa yol açar mı? İşte bu sorunun detaylı cevabı ve bilinmesi gerekenler:
Varikosel Nedir?
Testislerdeki kirli kanı taşıyan damarların genişlemesi ve kıvrımlı hale gelmesidir. Çoğunlukla sol tarafta görülür (%85-90). Sıcaklık artışı ve oksijen yetersizliği, sperm üretimini olumsuz etkileyebilir.
Varikosel ve Kısırlık İlişkisi
Varikoseli olan erkeklerin yaklaşık %40’ında sperm kalitesinde düşüklük gözlenir. Ancak her varikosel kısırlık nedeni değildir. Kısırlık riski; damar genişlemesinin derecesine, süresine ve sperm parametrelerindeki bozulma düzeyine bağlıdır.
Her Varikosel Kısırlığa Yol Açar mı?
- Grade 1 (Hafif): Elle muayenede hissedilmeyen, ancak Doppler ultrasonla tespit edilen varikoseller genellikle kısırlıkla ilişkili değildir.
- Grade 2 (Orta): Ayakta muayenede hissedilen damar genişlemeleri, sperm sayısında hafif düşüşe neden olabilir.
- Grade 3 (Şiddetli): Gözle görülebilen belirgin genişlemeler, sperm hareketliliğini ve morfolojisini ciddi şekilde bozabilir.
Hangi Durumlarda Tedavi Gerekir?
- Sperm analizinde anormallik (sayı <15 milyon/ml, hareketlilik <%40)
- Testiste ağrı veya rahatsızlık hissi
- Çocuk sahibi olma planları varsa ve infertilite şüphesi
Tedavi Seçenekleri
- Açık Cerrahi (Microsurgical Varicocelectomy): Mikroskop altında damarların bağlanması. Başarı oranı %90’ın üzerindedir.
- Laparoskopik Cerrahi: Minimal invaziv yöntemle damarların kapatılması.
- Anjiyografik Embolizasyon: Kasıktan kateterle damar tıkanıklığı oluşturma.
Ameliyat Sonrası İyileşme
Sperm parametrelerinde düzelme genellikle 3-6 ay içinde başlar. Gebelik oranları, çiftin diğer faktörlerine bağlı olarak %30-60 arasında değişir.
Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
- Testislerde şişlik veya ağrı varsa
- 1 yıldır korunmasız ilişkiye rağmen gebelik oluşmuyorsa
- Sperm testinde anormallik tespit edildiyse
Varikosel, kısırlık için tek başına belirleyici değildir. Ancak doğru teşhis ve zamanında müdahale, üreme sağlığını korumada kritik rol oynar.