Kalp krizi, çoğu zaman göğüs ağrısı, nefes darlığı ve terleme gibi tipik belirtilerle ortaya çıkar. Ancak bazı durumlarda "sessiz kalp krizi" adı verilen ve hiçbir belirti vermeden gerçekleşen vakalar da görülebilir. Peki, kalp krizinin geçirildiği sonradan anlaşılabilir mi? İşte bu sorunun detaylı cevabı:
Sessiz Kalp Krizi Nedir?
Sessiz kalp krizi, klasik belirtiler olmadan kalp kasının bir bölümünün oksijensiz kalmasıdır. Özellikle diyabet hastaları, yaşlı bireyler ve nöropati sorunu olanlarda ağrı algısı azaldığı için bu durum daha sık görülür. Hastalar çoğunlukla yorgunluk, hafif mide bulantısı veya hazımsızlık gibi belirsiz şikayetlerle doktora başvurur.
Kalp Krizi Sonradan Nasıl Tespit Edilir?
- EKG (Elektrokardiyogram): Geçirilmiş bir kalp krizinin izlerini taşıyan anormal dalgalar (Q dalgası) tespit edilebilir.
- Kan Testleri: Troponin ve CK-MB gibi kalp enzimlerinin yüksekliği, geçmişteki bir hasarı işaret edebilir.
- Ekokardiyografi: Kalp kasında hareket bozukluğu olan bölgeler, eski bir krizi gösterebilir.
- Stres Testleri: Egzersiz sırasında kalbin kanlanma yetersizliği ortaya çıkabilir.
Kimler Risk Altında?
- Diyabet hastaları
- Kronik böbrek yetmezliği olanlar
- Sigara kullananlar
- Ailesinde kalp hastalığı öyküsü bulunanlar
- Hipertansiyon veya yüksek kolesterolü olanlar
Sessiz Kalp Krizi Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Teşhis sonrası kalp sağlığını korumak için:
- Düzenli kardiyoloji kontrolleri
- Tansiyon ve kan şekeri takibi
- Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz
- Sigara ve alkolden uzak durma
- Stres yönetimi teknikleri
Önlemler ve Erken Teşhisin Önemi
Sessiz kalp krizi geçirenlerde gelecekteki kalp problemleri riski artar. Bu nedenle risk grubundaki kişilerin yıllık kardiyak check-up yaptırması kritiktir. Özellikle açıklanamayan yorgunluk veya performans düşüklüğü yaşayanların EKG çektirmesi önerilir.
