Yenidoğan bebeklerde ağızdan köpük gelmesi, ebeveynlerin sıklıkla endişe duyduğu bir durumdur. Bu durum genellikle basit nedenlere bağlı olsa da bazen ciddi sağlık sorunlarının işareti olabilir. İşte yenidoğanlarda köpürme nedenleri ve yapılması gerekenler:
Yenidoğanlarda Ağızdan Köpük Gelmesinin Yaygın Nedenleri
- Fizyolojik Tükürük Artışı: Yenidoğanların tükürük bezleri aktif olarak çalışmaya başladığında, henüz yutma refleksleri tam gelişmemiş olabilir. Bu durum ağızda biriken tükürüğün köpük şeklinde dışarı çıkmasına yol açar.
- Gastroözofageal Reflü: Mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması, özellikle beslenme sonrası köpüklü kusmaya neden olabilir.
- Enfeksiyonlar: Solunum yolu enfeksiyonları veya pamukçuk (oral kandidiyazis), ağız içinde köpüklü salgı oluşturabilir.
- Doğumsal Anomaliler: Yemek borusu veya mideye ait yapısal sorunlar, besinlerin geri kaçışını artırabilir.
Uyurken Köpük Gelmesi Hangi Sorunları İşaret Edebilir?
Bebek uyurken pozisyonuna bağlı olarak tükürük birikimi artabilir. Ancak aşağıdaki durumlar varsa dikkatli olunmalıdır:
- Nefes Alma Güçlüğü: Köpükle birlikte hırıltı veya morarma görülmesi, solunum yolu tıkanıklığını işaret edebilir.
- Tekrarlayan Kusma: Her beslenme sonrası şiddetli kusma, pilor stenozu gibi cerrahi gerektiren bir durumun belirtisi olabilir.
- Ateş ve Halsizlik: Enfeksiyon varlığında köpükle birlikte ateş ve emmeme gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Ne Zaman Doktora Başvurulmalı?
- Köpük sarı-yeşil renkteyse veya kanla karışıksa,
- Bebek kilo alamıyor veya sürekli huzursuzsa,
- Nefes alırken göğüste çekilme oluyorsa,
- Kusma şiddetli ve fışkırır tarzda ise acilen çocuk doktoruna gidilmelidir.
Evde Yapılabilecekler
- Bebeği dik pozisyonda emzirmek ve beslenme sonrası 15-20 dakika dik tutmak reflüyü azaltır.
- Pamukçuk varsa doktorun önereceği antifungal damlalar kullanılabilir.
- Burun tıkanıklığı için serum fizyolojik ile nazal aspirasyon yapılabilir.
Teşhis ve Tedavi Süreci
Doktor, fizik muayene sonrası gerekirse şu testleri isteyebilir:
- Baryumlu Özofagus Grafisi: Yapısal anomalileri değerlendirmek için,
- pH Metre Ölçümü: Reflü şiddetini belirlemek amacıyla,
- Kan Testleri: Enfeksiyon varlığını araştırmak için.
Tedavi altta yatan nedene göre planlanır. Reflüde antiasit ilaçlar, enfeksiyonlarda antibiyotik veya antifungal tedaviler kullanılır.