Yaşlılık Hastalıkları

Yaşlılık döneminde, deride elastikiyet kaybı ve incelme, boyda kısalma, kas gücünde değişiklik, göz ve kulaklarda sorunlar meydana gelmektedir. Yaşam tarzı değişikliği, medikal ve cerrahi tedaviler uygulanabilir.

Yaşlılık Hastalıkları Nedir? 

Yetişkinlik döneminin bir parçası olan ve bireylerin yaşamlarının ileri döneminde hem bedenen hem de mental birtakım değişmelerin yaşandığı evreye “yaşlılık“ denmektedir. Yaşlılık hastalıkları ise, bireyin yaşlanması ile beraber vücudunda meydana gelen değişimlere bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklardır.  

Bu dönemde; deride elastikiyet kaybı ve incelme, boyda kısalma, kas gücünde değişiklik, göz ve kulaklarda sorunlar vb. birçok fizyolojik değişiklik meydana gelmektedir. Gözlemlenen bu değişikliklere “fizyolojik yaşlılık” ya da “biyolojik yaşlılık” ismi verilmektedir. 

Bireylerin yaşamının bu dönemi fizyolojik değişimlerle birlikle, sosyal ve psikolojik pek çok etkenden kaynaklı olarak da etkilenmektedir. Bu etkenlerden bazıları; hane halkının kendi hayatlarını kurmaları, aile ve yakın çevrede yaşanan kayıplar, ekonomik sorunlar ve emeklilik gibi yaşamsal olaylardır. Yaşlı bireyin bunlar gibi yaşamsal olaylarda meydana gelen değişimlere uyum sağlaması gerekmektedir ve bireyin uyum sağlayamadığı durumlarda; adaptasyon problemleri, depresyon, sinirlilik hali ve endişe gibi bazı psikolojik problemler gözlemlenebilmektedir. 

Kronolojik yaşlanma, yaşlılığın tanımlanmasında önemli ölçütlerden biridir. Gelişmiş ülkelerde genellikle 65 yaş yaşlılık için alt sınır olarak seçilirken, Birleşmiş Milletler tarafından yaşlılık üzerine yayınlanan raporlar 60 yaşı kronolojik yaşlanma için sınır olarak belirlemiştir.  

Yaşlılık Hastalıkları ve Türleri Nelerdir? 

Yaşlılığa bağlı olarak bireylerin vücutlarının farklı bölümlerinde deformasyonlar olabilmekte ve çeşitli hastalıklar ortaya çıkabilmektedir. En sık karşılaşılan yaşlılık hastalıkları isimleri ile beraber aşağıda kategorize edilmiş ve açıklanmıştır: 

Görme ve İşitme Gibi Duyu Organlarına Ait Hastalıklar:  

  • Görme: Yaşlılıkla beraber gözlerde birçok hastalık kendini göstermektedir. Yaş sebebiyle yakınlardaki nesneleri görememe (presbiyopi), göz kapağında düşüklük (pitoz), göz kapağının içe dönük olması (entropiyon) veya dışa dönük olması (ektropiyon), göz kuruluğu ve göz sulanması bu hastalıklar arasında en sık karşılaşılanlardandır. 

Bunların yanında göz içindeki basıncın yükselmesi yani göz tansiyonu ve göz içindeki merceğin üzerinde bulanıklıklar oluşması ve saydamlığını kaybetmesi ile ortaya çıkan katarakt bu hastalıklar arasından en çok önem arz edenidir. 

  • İşitme: Görme duyusunda olduğu gibi işitme duyusunda da yaşa bağlı olarak bazı bozulmalar kendini göstermektedir. Bireyin işitmesinde azalma meydana gelmesi ya da tamamıyla duyamaması durumu olan presbiakuzi ve bireyin dışarıdan gelen herhangi bir ses olmamasına rağmen farklı sesler algılaması durumu olan çınlama (tinnitus) bu bozulmalardan bazılarıdır.  

Kalp-Damar Sistemi (Kardiyovasküler) Hastalıkları  

  • HipertansiyonKan basıncının atar damarlarda yükselmesi şeklinde karakterize, uzun vadede damar ve diğer organların sağlığını tehlikeye atan hastalıktır. Vücuttaki kan dolaşımını sağlayan basınca tansiyon ismi verilmektedir. Bu kan basıncının olması gerekenden yüksek olması durumuna ise hipertansiyon denilmektedir. 
  • Kalp Yetmezliği: Kalp kasında meydana gelen deformasyon sonucunda kalp odacıklarında kan birikmesi ya da kalbin kanı pompalama fonksiyonunda bozulma olmasıdır. 
  • Yüksek Kolesterol (Hiperkolesterolemi): Kandaki yağ oranının olması gereken miktardan fazla olması durumudur. 
  • Şeker Hastalığı (Diyabet): Pankreasın görevini yerine getirememesi sebebiyle salgılanan insülin düzeyinin yetersiz gelmesi ya da insülinin fonksiyonunu tam anlamıyla karşılayamaması yüzünden kandaki şeker düzeyinin indirgenememesiyle ortaya çıkan hastalığa diyabet ismi verilmektedir. Vücutta bulunan insülin düzeyinin azalması Tip2 Diyabet, hiç olmaması ise Tip1 Diyabet şeklinde isimlendirilmektedir.  
  • Felç (İnme): Beyne ait kan damarlarında meydana gelen tıkanma nedeniyle beyne gitmekte olan kanda yavaşlama olması veya kanın beyne ulaşmaması ya da beyindeki damarlarda yırtılma(beyin kanaması) meydana gelmesi neticesinde kanın beynin iç kısmına doğru ilerlemesi ile kendini gösteren hastalığa inme ya da felç denmektedir. 

Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları

  • Kemik Erimesi (Osteoporoz): Kemik erimesi, bireyin vücudunda bulunan kemik kütlesinin azalmaya başlaması ve bununla beraber kemik yapısında meydana gelebilecek kırık risklerinin artmasıyla karakterize bir hastalıktır. 
  • Kireçlenme (Osteoartrit): Osteoartrit yani kireçlenme, eklemlerin kıkırdak yapılarında bozulmalar şeklinde ortaya çıkar. Eklemdeki kıkırdağın altında bulunan kemiğin dokusunda bozulmalar oluşur. Meydana gelen bu bozulmalar eklemlerin olması gereken yapısında bozulmalar ile beraber bireylerin hareketlerini kısıtlar ve ağrı meydana getirir. 

Solunum Sistemi Hastalıkları 

  • KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı): Geri dönüşümü tamamen mümkün olmamakla birlikte ilerleyici özellik gösteren, bireyin solunumunda hava akımı açısından kısıtlamayla kendini gösteren bu hastalığa kronik obstrüktif akciğer hastalığı yani KOAH denmektedir.
  • Astım: Bireyin hava yollarında bulunan kaslarda kasılma meydana gelmesiyle birlikte kendini gösteren hava yollarında daralma durumuna astım ismi verilmektedir.

Sinir Sistemi Hastalıkları

  • AlzheimerIrsi bir hastalık olan Alzheimer, basit unutkanlıkla başlayıp kişilerin yeni gelişme ve olayları belleklerine kaydedememeleri ile karakterize bir hastalıktır ve genetik olarak yatkınlık gösteren bireyler için yüksek risk arz etmektedir.  
  • Demans: Diğer adı bunama olan demans ise ilerleyen ve ölüm riski olan bir hastalıktır. Kişilerin hafızalarında bozulmalar, gün içindeki yaşamsal faaliyetlerinde gözle görülür gerilemeler ve bunlara ek bazı davranışsal bozukluklar ile karakterize bir hastalıktır. Alzheimer, bunamanın temel nedenlerinin en başında gelmektedir.
  • Depresyon: Sürekli devam eden moral bozukluğu, çaresiz ve ümitsiz hissetme, değersiz hissetme, suçluluk hissi, uyku ve iştah problemleri, ölüm ya da intihar fikirlerinin beraberinde bulunduğu bozukluğa depresyon denilmektedir. 
  • Parkinson: Beyindeki hücreler arası iletişimi sağlayan dopamin maddesini üreten hücrelerde bozulma meydana gelmesiyle birlikte ortaya çıkan Parkinson hastalığı bireylerin hareketlerinde yavaşlama, hareket halinde değilken bile titreme gibi belirtilerle kendini gösterir. 

İdrar Kaçırma (Üriner İnkontinans):  Halk arasındaki ismiyle idrar kaçırma; bireyin kendi istemi dışında idrarın idrar yolundan çıkması şeklinde ifade edilmektedir. Genelde fazla ve şiddetli gülmekten, hapşırmaktan ya da egzersizlerden sonra meydana gelmektedir.  

Kanserler: Vücuttaki herhangi bir organda veya dokusunda bulunan hücrelerde kontrolsüzce çoğalma ya da büyüme olmasıyla birlikte kendini gösteren bir hastalık olan kanser, vücudun hangi bölgesinde ve hangi dokuda oluştuysa o şekilde isimlendirilir. Bütün kanser hastalarının %60’a yakın kısmını 65 yaşın üzerindeki hastalar oluşturmaktadır.  

Yaşlılık Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?  

Tüm hastalık gruplarının kendilerine göre belirtileri bulunmaktadır. Bazıları farklı hastalık grupları için ortak olmakla birlikte en yaygın belirtiler aşağıda kategorize edilmiştir: 

Duyu Organlarına Ait Hastalıkların Belirtileri: Gözlerde batma, kızarıklık, bulanık görme, kuruluk hissiyatı, ekrana bakılırken sinek uçuşması gibi görüntülerin görülmesi, gece görüş kalitesinde azalış, şiddetli göz ağrıları herhangi bir görme probleminin habercisi olabilmektedir.  

Duymada azalma, uğultu ve çınlama benzeri seslerin duyulması gibi belirtiler ise işitme sorunlarını işaret etmektedir. 

Kalp-Damar Sistemi Hastalıkları Belirtileri: Kalp-damar sistemi hastalıklarından yüksek kolesterol ve kalp yetmezliğinin en belirgin belirtileri genelde göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve öksürüktür. Vücuttaki yaraların iyileşme hızında azalma, halsizlik ve yorgunluk ile hızlı ve istemsiz kilo kaybı gibi belirtiler diyabeti işaret edebilirken; baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanaması ve kulaklarda çınlama gibi belirtiler hipertansiyon dahil birçok kalp-damar sistemi hastalığının habercisi olabilmektedir.  

Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları: Eklemlerde ağrı, eklemlerde sertlik oluşması, eklemlerden ses gelmesi, hareket kabiliyetinde gözle görülür azalma, boyda kısalma, duruş bozuklukları gibi belirtiler bu hastalık grubunun belirtileri arasındadır.  

Solunum Sistemi Hastalıkları: Harekete bağlı artan nefes darlığı, sık ve şiddetli öksürük, hırıltı, balgam çıkarma gibi belirtiler ve bu belirtilerin devamlı olması solunum sistemiyle alakalı birtakım sorunların varlığının habercisi olabilir. 

Sinir Sistemi Hastalıkları: Sinir sistemi hastalıklarından olan Parkinson’un belirtileri vücutta dinlenme halindeyken bile kendini gösteren titreme, kaslarda katı duruş ve birey hareketlerinde gözle görülür yavaşlama şeklindedir. Alzheimer ve demans ise bireylerin hafızalarında yavaşlama, iletişimlerinde aksaklık, odaklanmalarında problem ve muhakeme yeteneklerinde tutukluk şeklinde kendisini gösterebilmektedir.  

Kanserler: Kanserlerin bulundukları doku ve organa da bağlı olmakla birlikte iştahsızlık, ciltte değişiklikler, sindirim ve boşaltım alışkanlıklarında değişiklikler, vücutta hissedilen kitleler, halsizlik, ağrı ve bazen ateş şeklinde belirtileri olabilmektedir.   

Yaşlılık Hastalıklarının Nedenleri Nelerdir?  

Yaşlılıkta çoğunlukla görülen hastalıkları tek bir nedene bağlamak mümkün değildir, bu sebeple hastalıkların her birine neden olan etken farklıdır ve hastalığın türüne ve etki ettiği organ ve sisteme göre değişiklik göstermektedir. 

Fizyolojik Yaşlılık: Öncelikle yaşlılıkta ortaya çıkan hastalıkların en önemli nedeni vücudun fizyolojik yaşlılığa bağlı olarak deformasyona uğramaya başlamasıdır.  

Yaşam Biçimi: Bireyin hayatı boyunca edindiği yaşam tarzı hastalıklar açısından belirleyici olabilmektedir. Sigara ve alkol kullanım düzeyi, sahip olduğu yeme alışkanlıkları, hareket ve egzersiz alışkanlıkları, su tüketim miktarı, uyku düzeni, mesleği ve mesleğine bağlı olarak maruz kaldığı şartlar gibi her türlü alışkanlık bireyin yaşam kalitesini etkilemekte ve yaşam kalitesine bağlı olarak sahip olduğu hastalıklar da şekillenmektedir.  

Genetik: Bireyler bazı hastalıklara doğuştan sahip olabilirler ya da genetik yatkınlıklarından kaynaklı olarak hayatlarının herhangi bir döneminde ailelerinde de bulunan bir hastalığa sahip olabilirler. Bu anlamda genetik, bireyin sahip olacağı tüm hastalıklar için belirleyici bir etken olmaktadır.  

Tüm bunların yanında bireyin kilo ve boy gibi fiziksel özellikleri ya da cinsiyet gibi biyolojik özellikleri de yine sahip olduğu hastalıkları etkileyebilmektedir. 

Yaşlılık Hastalıklarının Teşhisi  

Yaşlılıkta ortaya çıkan hastalıkların teşhisi için problemin hissedildiği ve bulunduğu organa ve sisteme bağlı olarak teşhis yöntemleri kullanılmaktadır.  

Tıbbi Öykü: Hastanın şikayetlerinin ve gösterdiği belirtilerin süre ve şiddetine ilişkin bilgilerin toplandığı kısma hastanın tıbbi öyküsü, diğer ismiyle anamnez denmektedir. Hastanın rahatsızlığının doğru teşhis edilebilmesi için hastanın sahip olduğu belirtilerin dikkatli incelenmesi, genetik yatkınlığının değerlendirilebilmesi için de ailesindeki hastalık geçmişinin mümkün olduğunca iyi öğrenilmesi gerekmektedir.  

Kan ve İdrar Testleri: Kandaki veya idrardaki herhangi bir maddenin normal değer aralığının altında ya da üstünde olması vücuttaki bazı sorunlara işaret edebileceğinden kan testi ve idrar testi sıkça kullanılan ve yol gösterici kabul edilen testlerdir. Hormonlar ve kandaki ve idrardaki diğer maddelerin ölçümlenmesi bu testler yardımıyla yapılmaktadır.  

Görüntüleme Yöntemleri: Vücuttaki problemin kaynağına göre iç organları, damarları ve iskelet sistemini görüntüleme cihazları ile birlikte incelemek gerekmektedir. Hastanın şikayetine istinaden hastalığın teşhisi için MR, Tomografi, Doppler, Ultrason, EKG, EEG vb. tıbbi görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır.    

Yaşlılık Hastalıklarının Tedavisi  

Yaşlılıkta meydana gelen hastalıkların hepsinin tedavisi mümkün olamamaktadır. Ancak bireyin yaşam kalitesini artırmaya yönelik tedaviler uygulanabilmektedir.  

Yaşam Tarzında Değişiklik: Bireyin beslenme düzeni ve hareketliliği gibi yaşam tarzında bazı değişiklikler yapılarak sahip olunan bazı hastalıkları medikal ya da cerrahi bir tedavi gerekmeksizin iyileştirme sağlamak mümkün olabilmektedir.  

Medikal Tedavi: Yaşlılıkta ortaya çıkan hastalıkların en yaygın tedavi yöntemi ilaç tedavileridir. Hastanın sahip olduğu hastalığa göre ilgili hekim tarafından ilaç tedavisi başlatılabilmektedir. Her yaş grubunda olduğu gibi yaşlılıkta da ilaç kullanımı çok dikkat edilmesi gereken bir husustur. Hekim tarafından reçete edilen ilaçları doğru kullanım şekliyle düzenli kullanmaya dikkat etmek gerekmektedir. Reçete edilmemiş ve hekim tarafından verilmemiş ilaçları kullanmamaya özen gösterilmelidir.  

Ameliyat ve Cerrahi Operasyonlar: İlgili hekim tarafından hastanın hastalığına ve vücut kondisyonuna bağlı olarak cerrahi tedavi yöntemlerinden uygun olan yöntem hastaya tedavi amaçlı olarak uygulanabilmektedir.  

Yaşlılık Hastalıkları Tedavi Edilmezse Ne Gibi Komplikasyonlara Yol Açar? 

Yaşlılıkta hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi oldukça önemlidir. Hastalıkların teşhisinin ve aynı şekilde tedavisinin gecikmesi hastanın yaşam kalitesinin azalması, önüne geçilemeyecek başka hastalıkların ortaya çıkması, organ yetmezlikleri ve hatta hastanın ömrünün kısalmasına kadar trajik sonuçlar doğurabilmektedir.  

Yaşlılık Hastalıklarında Ameliyat ve Cerrahi Tedavi 

Yaşlılıkta sık uygulanan ameliyatlardan birkaçına aşağıda yer verilmiştir:  

Katarakt Ameliyatı: Bu ameliyat katarakt kaynaklı görme kayıplarının tedavisi amacıyla uygulanmaktadır. Göz içinde bulunan ve artık matlaşmış olan lensin, yapay ve şeffaf bir lens ile değiştirilmesi şeklinde gerçekleşir. Genelde ağrısız ve kısa süren bir ameliyattır. 

Koroner Anjiyografi: Kalpteki damarların görüntülenebilmesi ve varsa damarda meydana gelen tıkanıklıkların tespit edilmesi amacıyla yapılırKalp kasının fonksiyonunu değerlendirebilmek, kalbin beslenmesini sağlayan damarların, kalp kapaklarının ve aortun hastalıklarının tanımlanması ve tüm kalp hastalıkları için ileri tedavi yöntemlerinin belirlenebilmesi için uygulanır.  

Menisküs Ameliyatı: Yaşlı hastalarda diz ağrısı ve şişlik gibi şikayetlerde genelde akla menisküs yırtıkları gelmektedir. Menisküs ameliyatı ise uyluk ile kaval kemiği arasında bulunan kıkırdak dokunun hasar alması neticesinde yapılır. Genelde menisküs bölgesinde meydana gelen yırtıklar sonucunda yapılır. Ameliyat, doktorun gerçekleşen yırtığın derecesini değerlendirmesine göre gerekli gördüğü durumlarda yapılmaktadır. 

Yaşlılık Hastalıkları için Hangi Doktora Gidilir?

Yaşlılıkta ortaya çıkan hastalıkların teşhisi ve tedavisi için problemin vücudun hangi bölümünde bulunduğunun tespit edilmesi gerekir. Bu sebeple emin olabilmek adına bireylerin vücutlarında hissettikleri belirtilere istinaden belirtilerin yoğunluklu olarak bulunduğu vücut sistemine bağlı olarak ilgili doktora başvurulmalıdır.

Bu tarz tespit ve teşhis durumlarında Dahiliye (İç Hastalıkları) ve Genel Cerrahi doktorları destek olabilmektedir. Doktorların yönlendirmesine istinaden Kardiyoloji, Gastroenteroloji, Endokrinoloji, Ortopedi ve Travmatoloji, Nöroloji ve Üroloji gibi bölümlere başvurulabilmektedir. Birçok hastalıkta, özellikle ileri yaş grubundaki hastalarda, erken teşhis önemlidir. Bu sebeple bahsedilen belirtilerden herhangi biri hissedildiği takdirde vakit kaybetmeden doktora danışmakta yarar vardır. 

Makaleyi faydalı buldun mu?
0
0
Makeleyi Paylaşın

Yaşlılık Hastalıkları ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Yaşlı hastaların hastalığa yakalanmalarını önlemek mümkün müdür?

Yaşlıların hastalıklara yakalanmalarını önlemek için yaşam kalitelerini iyileştirme amaçlı bazı yönlendirmeler yapılabilir. Ancak yaşlanmaya bağlı ve genetik sebeplerle ortaya çıkacak olan hastalıkların bu şekilde önlenmesi mümkün olmayacaktır. Hastalıkların önüne geçilebilmesi ve tedavi edilebilmesi konusunda erken teşhis önemli olduğundan yaşlı bireylerin kontrollerini aksatmamalarını sağlamak ve yakından takip etmek gerekmektedir.

Stj. Dr. Havva Küçük

Yaşlıların düşmelere bağlı zarar görmelerinin önüne nasıl geçilebilir?

Düşmeler yaşlılar için büyük risklerden biri olmaktadır. Hiçbir hastalık sahibi olmayan bir birey, düşmeden kaynaklı olarak meydana gelen komplikasyonlardan dolayı yatan hasta konumuna düşebilmekte ve bu durum hastanın yaşamını yitirmesine kadar ilerleyebilmektedir.  

Alınabilecek en önemli önlemlerden biri ev kazalarını minimuma indirmektir. Yaşlı bireyin yaşam alanında aynı çocuklar için yapıldığı gibi dikkatlice düzenlemeler yapılmalıdır. Merdivenlere, yerlerde tökezlemeye sebep olabilecek her türden cisme, yetersiz aydınlatmaya, sivri ögelere dikkat etmek alınabilecek en önemli önlemlerdendir.

Stj. Dr. Havva Küçük