Vulva ağrısı, kadınların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen ve tıbbi değerlendirme gerektiren yaygın bir şikayettir. Bu ağrı, dış genital bölgede keskin, yanma hissi veya sürekli rahatsızlık şeklinde kendini gösterir. Altta yatan nedenlerin doğru teşhisi, etkili tedavi için kritik önem taşır.
Vulva ağrısının en sık karşılaşılan nedenleri arasında tekrarlayan mantar enfeksiyonları, bakteriyel vajinoz gibi enfeksiyonlar yer alır. Bu enfeksiyonlar vulvada şişlik, kızarıklık ve kaşıntıyla birlikte ağrıyı tetikler. Kronik cilt hastalıkları da önemli bir etkendir; liken sklerozus gibi durumlar vulva derisinde incelme ve hassasiyete yol açar. Ayrıca nöropatik ağrı sendromları, özellikle vulvodini olarak adlandırılan durum, sinir uçlarının aşırı duyarlılığı nedeniyle uzun süreli rahatsızlığa neden olur.
Semptomlar kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bazı kadınlar cinsel ilişki sırasında şiddetlenen batma hissinden yakınırken, bazıları oturma veya dar kıyafet giyme gibi günlük aktivitelerle artan yanma tarif eder. Ağrıya sıklıkla vulvada kızarıklık, idrar yaparken yanma ve vajinal akıntıda değişim eşlik eder. Bu belirtiler sosyal yaşamı ve psikolojik dengeyi olumsuz etkileyebilir.
Tanı süreci kapsamlı bir değerlendirme gerektirir. İlk adım hastanın tıbbi öyküsünün detaylı alınmasıdır; ağrının süresi, tetikleyicileri ve eşlik eden semptomlar kaydedilir. Fizik muayenede vulva dokusundaki değişiklikler, kızarıklık veya lezyonlar incelenir. Laboratuvar testleri olarak vajinal kültür, pH ölçümü ve mantar araştırması yapılır. Şüpheli cilt lezyonlarında biyopsi gerekebilir. Nöropatik ağrı şüphesinde ise duyu testleri uygulanır.
Tedavi yaklaşımı altta yatan nedene göre planlanır. Enfeksiyon kaynaklı ağrılarda antifungal veya antibiyotik tedaviler kullanılır. Liken sklerozus gibi cilt hastalıklarında kortizonlu kremler ve immünomodülatörler tercih edilir. Vulvodini tedavisinde trisiklik antidepresanlar veya antiepileptik ilaçlar sinir ağrısını baskılamak için reçete edilir. Fizik tedavi yöntemleri pelvik taban kaslarını gevşeterek ağrıyı azaltır. İnatçı vakalarda sinir blokajı veya cerrahi müdahale gündeme gelebilir.
Korunma ve öz bakım önerileri tedavi kadar önemlidir. Pamuklu iç çamaşırı giymek, parfümlü hijyen ürünlerinden kaçınmak ve tahriş edici kumaşlarla teması sınırlamak temel kurallardır. İdrar sonrası temizlikte yumuşak, kokusuz mendiller kullanılmalıdır. Stres yönetimi için yoga veya nefes egzersizleri fayda sağlar. Özellikle kronik ağrı durumunda psikolojik destek, başa çıkma mekanizmalarını güçlendirir.
Tıbbi yardım gerektiren durumlar arasında üç haftayı aşan ağrı, ağrıyla birlikte ateş veya kanama, cinsel ilişkinin imkansız hale gelmesi yer alır. Bu belirtilerde kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulmalıdır. Ayrıca ani başlayan şiddetli ağrı veya idrarda kan görülmesi acil değerlendirme gerektirir.